29 · 2014. 8. 13. · nadevamederken,Şubatmart2008 tarihli29.sayımızlayineberaberiz.bu...
TRANSCRIPT
29
Şubat-Mart 2008
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi: Özgür Tektaş Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Özgür Tektaş Yayın
Türü: Yaygın Süreli Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Çakırağa Camii Sok. Birlik Apt. No: 16/10 Aksaray - İstanbul
Tel: (0212) 529 15 94 Faks: (0212) 529 06 75 e-mail: [email protected] Hesap No: Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. Yapı Kredi Sirkeci Şubesi 6278-6
Teknik Hazırlık: Etkin Ajans Tel: (0212) 621 81 66 - 621 81 68 Baskı: Can Matbaacılık / Ocak 2005 Tel: (0212) 613 10 77 Dağıtım: BİRYAY
Abonelik Kampanyasına çağrı
Güncel: Söz İşçinin
Sermayenin Çürüme Halleri -Ferat Deniz-
2007’de pırıltılar
Coğrafyamızda devrimci- komünist kadınlar -Aynur Özgür-
Futbolun ölümü ve kurtuluşu
-Bedrettin Kılıç-
Dünyanın çatısında devrim ilerliyor
Babek İsyanı
Ulusal sorun ve Yürüyüş Dergisinin ekononizmi
İnceltilmiş Sosyal Şovenizmin yeni adresi
Nail Satlıgan’ın inkarcılığı ve 20.yüzyıl sosyalizmi -Haydar Özkan-
TEORİDE doğrultu 1
Tarih2008’inkapısındangiripyoluna devam ederken, ŞubatMart 2008tarihli29.sayımızlayineberaberiz.Busayımızla birlikte bir dizi gelişmedensiz okurlarımızı haberdar etmek içinbugirişyazısınıkalemealdık.Birincisi, dağıtım tekeli YaySat,
2008başından itibaren dayattığı yenisözleşmeyledergimizindağıtımınıfiilensansürledi.Dergimizekaldıramayacağıekonomikkoşulların(‘Etiketparası’adıaltındahersayıpeşinolarak2000TLyatırılmasınınyanısıra,satılandergilerindeyüzde40’ınınYaySattarafındanalıkonulması) dayatılması sonucundadergimizi YaySat bayi dağıtımındançektik.Sosyalistbasınıdağıtımağınındışı
nadüşürenbusaldırı,kaçınılmazolarakalternatiferinüretilmesini gündemegetiriyor.Dergimizbuamaçlakendidağıtımağınıörgütleyerekişebaşlıyor.Dergimizin bulunabileceği kitabevi vebayilerinbirlistesinisonsayfalarımızdabulacaksınız.Bulisteningenişletil
mesiiçinherokurumuzunönerilerineaçığız.İkinci olarak, dergimiz, tekelci san
sürünkırılması amacıylabirabonelikkampanyası başlattı. Dergimizi dahaönce YaySat’tan edinen, ancak artıkbu imkandan yoksun kalan okurlarımızın dergimize erişim imkanlarınınsağlanmasıişinbiryönü.Amadahadaönemlisi,tekelcisansürekarşı,sosyalistbirdayanışmavesahiplenmetavrınıngeliştirilmesidir.TeorideDoğrultu’nunulaştığıherye
niinsan,Marksistfikirlerinyaygınlaşmasında yeni bir halka demektir. Buhalkalar arttıkça, burjuva ideolojisineveonunkaynaklarınakarşıişçisınıfınınmücadelesigüçlenecektir.Proleterideolojininaktığıyatakgenişleyecektir.Dergimiz, bu sayısıyla birlikte, işçi
sınıfının ileri, öncü kesimlerine, sosyalizmi savunan aydınlara, gençliğe,emekçi kadınlara, emekçi halka açıkçağrı yapıyor. Marksizmin bu topraklardaki üretim kaynaklarından birisi
TekelcidağıtımsansürünekarşıAbonelikkampanyasına
TEORİDE doğrultu2
olan TeorideDoğrultu’yu sahiplenmeye; abone olmaya ve abone bulmayaçağırıyor.Hedefimizilketapta500aboneye ulaşmaktır. Okurlarımızın etkinkatılımıylabusayıyaikiayiçindeulaşmayıhedefiyoruz.Diğeryandan,okurlarımızlahaliha
zırda zayıf olanbağlarımızı güçlendirmek, dergimizin temel hedeferindenbirisidir.Okurlarımızı,eleştiri,uyarıveönerilerini dergimize ulaştırmaya; işlenmesiniistediğikonularıbildirmeye;bizzatyazılarkalemealarakgöndermeye…çağırıyoruz.OkureleştirileriniyazarlarınailetmeveyaYayınKurulu’ndaele alma ve yanıtlarını da eleştiri sahiplerineulaştırmasorumluluğunudaüzerimize alıyoruz. Biz, okurlarımızındergimizdeçıkanyazılarhakkındakifikirlerini, eleştiri, yorum ve önerileriniçokmerak ediyoruz! Bizimerakta bırakmayacağınızıumuyoruz…Üçüncühaberimiz,internetsitemiz
le ilgili. Okurlarımızdan gelen haklı
eleştiriveuyarılarınbiryönü,internetsitemizinişlevsizliğiyleilgiliydi.Uzuncazamandır süren teknik sorunların artıkçözülmesiylebirlikte, internetsitemizdeyenidenişlevlihalegetirildi.Teoridedogrultu.org,yenidenyayında!Dördüncüolarak,busayımızlabir
likte, uzun süreden beri devam eden“periyodsarkması”sorunlarınabirkılıç darbesi vuruyoruz. Artık Doğrultu,künyesindeyazılıolduğuüzere“ikiayda bir” yayımlanacak. Periyodunututturmak yolundan, pratik özeleştiriverecek. ıki aylık periyodu üzerinden,yılda6sayıyayımlanacak.ıkiyıldırsürendergimaliyetlerinde
kiartışsonucunda,fiyatımızayaptığımız1YTL’likzammıdaanlayışlakarşılayacağınızıumuyoruz.Önümüzdekisayı,okurlarımızınde
ğerli katkılarıyla daha güçlenmiş olarak,yenidenbuluşmakdileğiyle!
Yayın Kurulu
TEORİDE doğrultu 3
Türkiyeişçisınıfı,sarsıldıvebelliölçülerdekendisinegeldi.2007buuyanışatanıklıketti.Zira2004’te,2005’te,2006’dadatarihenotdüşenbazımücadeleleryaşandı,ama2007’desergilenenpratiklerbunlarıçokçokaştı.
Ka za nım la rı bi rik ti re rek Yılın başında cumhuriyet tarihinin
enkitleselantişovengösterisinedönüşenHrantDinkuğurlaması ile başlayancanlılık, zikzaklarçizsedeyılboyunca sürdü. Antifaşist, antişovenistöfkeseli,önce20071Mayıs’ınataşındı.Türkiyeişçisınıfıveezilenleri,‘771Mayıs katliamının30. yılında tarihi 1Mayısalanına,Taksim’eçıktı.Sabahınerkensaatlerindebaşlayaniradesavaşını devrimciler, ilericiler kazandı. İstanbul’uaçıkhavahapishanesinedönüştüren İstanbul Valiliği veEmniyetMüdürlüğüyenildi.Türkiye işçi sınıfı, kendi eylemin
den öğrendi, başarılar, kazanımlar biriktirerek ilerledi. Taksim zaferi, sınıfa
mücadeleci bir özgüven taşıdı.Mevcutdurumu değiştirme yönünde anlamlıbirdayanakvezeminoluşturdu.Sınıfadeğiştiricibirgüçolduğunu,ısrarlıdavrandığında sonuç alabildiğini gösterdi.Dahası, sonraki süreçlerle de birleşentarzda,işçiveemekçimemurhareketindeyenibirmücadeleeğilimimayaladı.Ama1Mayıs’taeldeedilenmoralüs
tünlük 22 Temmuz seçimlerinde layıkıyla değerlendirilemedi. Hrant Dinkuğurlamasındaortayaçıkanantişovenist,Newroz’dabirkezdahasomutlanan antisömürgeci, 1 Mayıs’ta ise ilkkezbukadarkuvvetlibirşekildekendisini ortaya koyan antiemperyalist,antikapitalist, antifaşist mücadele istekvearzusu,tekbirpotadabirleştirilemedi.Siyasalve toplumsalgericiliğekarşıüçüncücephedebirarayagelinemedi.AncakKamuTİS’leriilebirliktesınıf
hareketiyenideneskicanlılığınıyakaladı.
Sözişçinin
GÜNCEL
TEORİDE doğrultu4
Gre vin adı bi le yet ti 2007Toplu İşSözleşmesigörüşme
lerinde mücadele bayrağını ilk önce,hava işçileri göndere çekti. Uzun sürediryaprağınbilekıpırdamadığı,grevgibitemelbirmücadelearacınınkarardüzeyindebilegündemegelmediğikoşullarda; Havaİş Sendikası’nın grevkararlılığıilebuluşanhavayoluişçilerininmücadeleazmi,sermayeyi,hükümetini,medyasınıhavadauzunsürelibirtürbülansasoktu!Öyleki;turizmcilerden,ihracatçıpatronderneklerinekadar bir dizi patron örgütünden de“Grevfelaketi”nekarşıaçıklamalargeldi.İstanbulValiside“duruma”elkoydu.Grev,olsaolsabir“Ulusalihanet”olabilirdi. “Grevin kazanımı yok”tu.Sendika“İdeolojikdavranıyor”du.Süreçşöyleişledi:HavaİşSendika
sıileTHYyönetimiarasında16Mart’tabaşlayanişsözleşmesigörüşmelerinde,ücret,sosyalyardımlarveuçuşpersonelininhaklarıolmaküzeretoplam80madde üzerinde anlaşma sağlanamadı,arabulucusürecinegidildi.27Haziran’dabaşlayanarabulucusürecindedeuzlaşmaçıkmamasıüzerine sendika,20Temmuzgünügrevkararınıastı.Geriliminhadsafhayavardığıiradesavaşında THY yönetimi, 24 Temmuzgünülokavtkararıaldığınıaçıkladı,işçilerdenzorvebaskı ilealdığı imzalarilesürecigrevoylamasınagötürdü.Fakat,bukararınınaltındakaldı.9Ağustos’ta yapılan grev oylamasında, havayoluişçisigreve‘evet’dedi.THYyönetimibununüzerinegeriadımatarak,27Ağustos’taTİS’iimzaladı.Sonuçta yasadışı grev oylamasının
yanı sıraburjuvazinin ve faşistdevletinin tehditlerine, burjuva medyanınkara çalmalarına rağmengrevde ısrareden hava yolu işçileri, tüm engellerialınlarınınakıylaaşarak,sınıfkardeş
lerinegrevinenetkinsilahlarındanbiri olduğunu hatırlattı. Havaİş Sendikasıveişçiler,kararlıbirmücadeleninaçamayacağıkapıolmadığınıgösterdi.Örgütlümücadeleninakansularıdurduracağınıortayakoydular.Dolayısıylasendikayönetimlerinin,çoğuzamantabanaduyduklarıgüvensizliğibahaneederek kararını bile almaktan kaçındıklarıgrevingücü,birkezdahagörüldü.Havaişçilerininmücadelesi;taban,TİS sürecinin bir parçası haline getirildiğinde;işçiler,kararalmasürecinedahiledildiğindesermayeninvehükümetin tehditlerinin anlamsızlaştığınıkanıtladı.
Zin cir le me re ak si yon Havadakazanımlasonuçlananirade
savaşı, bundan sonra karada sürdü.Tekstil işkolu toplu sözleşmesi, havada yakalananmücadele irtifasının daetkisiyle geçen yıllara oranlanispeteniyi geçti. Taban baskısı, TEKSİF Sendikası’naçokfazlapatronlarınsuyunagitme şansı bırakmadı. Sonuçta TEKSİF’leTürkiyeTekstilSanayiİşverenleriSendikası(TÜTSİF)arasındakitopluişsözleşmesi,grevesaatlerkala9Eylülakşamı imzalandı. Anlaşma sonucundaişçilerinkazanılmışhaklarındabazıgeriyegidişleryaşandı,amatekstilpatronlarının kölece çalışma dayatmalarıTİS’egirmemişoldu.TekstilİşverenleriSendikasıBaşka
nıHalitNarin,sendikaileimzaladıklarısonTİS’tenduyduğubumemnuniyetsizliği,“Karşılıklısevgivesaygıortadankalktı” sözleri ile dışa vurdu. TekstilpatronuNarin,sendikacılarınmüzakereetmebiçimindenfevkaladerahatsızolduklarını ifade etti, “Bu insanlarlayenidenmasayaoturmayacağız”tehdidinisavurdu.Hatırlanacaktır,HalitNarin; grevle
rinyasaklandığı,sendikalarınkapıları
TEORİDE doğrultu 5
nakilitvurulduğu12Eylülfaşistdarbesini“fiimdiyekadarişçilergüldü,bizağladık,şimdigülmesırasıbizde”sözleriilekarşılamıştı.Kamu TİS’leri, değişik iş kollarını
dakapsayan tambir zincirleme reaksiyonadönüştü.Türkİşbürokrasininhükümetleimzaladığıtopluanlaşmayarağmen,buanlaşmayıdaaşantarzdabirmücadeledoğuranzincirlemereaksiyonundiğerönemlihalkalarıise,Petrolİş,TezKoopİşveHarbİşsendikalarınınimzaladığıTİS’leroldu.
Son 30 yı lın en bü yük gre vi Zincirleme reaksiyonun zirve nok
tası ise,Telekomgrevi oldu.Havadankaraya,oradandafiberoptikkablolarataşınanhakalıcımücadeledalgası,Telekom’da44günlükbirgrevle taçlandı.Telekomişçileri,gericibirsendikalönderlikaltındaolsalarda,hiçbirciddimücadeledeneyiminesahipolmasalarda,grevebaşlarkenülkeyisaran ırkçışovenakıltutulmasınınetkisindeolsalarda,uzuncabiraradansonraTürkiyeişçisınıfınınilkuzunsürelisektörelgrevineimzaattı.Telekom işçisi,44günlükgrevma
ratonunu, kapsamdışı çalıştırılan taşeron işçiler aracılığıyla uygulamayasokulangrevkırıcılığına,valilervepolisaracılığıyla devreye sokulan baskılarave tutuklama terörüne, burjuvamedyanın işçileri “vatan haini” ilan ediphalklakarşıkarşıyagetirmeçabalarınarağmen;kararlılığı,direngenliğivesınıfdayanışmasınıngücüilekazandı.Grevsessizliğinibozan,yaygınvesüreklibirmücadeleninmimarıolanTelekom işçileri, tüm taleplerini söküp alamasalar da, 1milyon 100 bin günlük işgünükaybı ile son30yılın enbüyükgrevindenbaşarıylaçıktı.UluslararasıtekelOger’inbinbirhi
leyle üretimi sürdürme girişimlerine
vedevletdestekligrevkırıcılığına,işçilerkablolarıkeserekyanıtverdiler.Sınıfmücadelesibakımındansonderecemeşrubirsilahabaşvurdular.Bumücadelebiçimi,burjuvamedyanınvepolisin saldırılarını üzerine çekti. Ancakgrevinkazanılmasındatemelbirroloynadığıinkaredilemez.Sermayeningrevkırıcılığızorunakarşı işçilerde,kabloaltyapısınayönelikmeşrusınıfşiddetiniuygulamıştır.Telekom işçileri, burjuva hükümet
lerin,‘milligüvenlik’bahanesiilegrevlerisıksıkyasakladığıbirülkede,işçisınıfınaörnekoldu.Zirahatırlanacaktır,ensonfiişecamişçilerin2004grevi,10’lugünlereulaşmadanhükümettarafından yasaklanmış, boğulmuştu.OgündensonraTürkiyeişçisınıfı–güvencesizişçilerinsendikalaşmamücadelelerinidıştatutarsak–bırakıngreveçıkmayı,grevinadınıbileağzınaalmamıştı.Telekom grevi, ayrıca emek ile ser
maye arasındaki kırmızı çizgileri deortaya çıkardı, safaştırdı. SermayeninveBaşbakanErdoğan’ınağzındandüşürmediği ‘aynı gemideyiz’ yalanınıtuzla buz etti. Grev, Telekom işçilerinegrevokuluaracılığıyladostlarınıvedüşmanlarını gösterdi.GayrettepeTelekom İşyeriBaştemsilcisiYenerÜnalbunuAtılımgazetesineşusözlerleifadeetti: “Telekom işçisigrevboyuncaçokşey öğrendi. Sermayenin fütursuzcasaldırısınıgördü.Dahaönce‘Nekadarçoküretirsekokadarçokkazanırız’diyen işçiler,artıkbununböyleolmadığının farkında. Patronun yaptıklarını,oyverdiğipartilerin,medyanın,devletinnasılengelçıkardığınıgördü.Grevciarkadaşlarımızıgözlemliyoruz,hiçbirşey16Ekim’denöncekigibideğilartık.Sermayenin saldırıları şiddetlendikçebizdegüçlendik.Sıradanbirarka
TEORİDE doğrultu6
daşımızın nasıl grev alanına çıktığınıgördük.İnsanlarıngrevboyuncanasılcanıyla, tırnağıyla direndiğini gördük,nasıl taraf olduğunugördük.Çokkalabalıkolmakbirşeyifadeetmiyor,asılolanörgütlüolmak.”Gayrettepe Telekom işçisi Haydar
Yıldıztekin ise, bu durumu yine Atılımgazetesineşusözlerleanlattı:“İşçi,kendisi ile yüzleşti, işçi olduğunu öğrendi. Düşmanlarını tanıdı. Hakkınıaramanın yollarını, birlikte paylaşımıöğrendi.Sınıfsalaçıdan;sınıfdostlarınıtanıdı.Grevinunutulduğubirdönemde,Türkiye’ninhertarafındaböylebiruzundönemsürengrevöncelikleçokbüyükbirdeneyimdir.Hepimizgrevleriromanlardan,gazetelerdenokuyorduk.Fakatyaşadık.Yaşamakbilebüyükbirkazanım.Sınıf adınabüyükbirdeneyim.Bugrev,bundansonrakiTİS’lerinönünüaçtı.”Irkçı şoven akıl tutulması koşul
larında başlayan grev, sendika genelmerkezinin şovenyönetimine rağmen,sokaklardafaşistipoteğinsürdüğükoşullaraltındabilehızlapolitikleşti.İşçiler,grevokulunuterketmedikçe,ırkçışovensisbombalarınarağmenyönünükaybetmedi.Faşistşovencepheninbiryedeği haline gelmedi. Sonuç yalındı:Türkiyeişçisınıfı,şovenizminnekadaretkisialtındaolursaolsun,hakmücadelesinesıkıcatutunduğundasisbombalarıiçindeyönünübulabiliyor.Sonuçta Telekom işçileri, sınıf da
yanışmasınındagücüyle,havayoluişçilerinden aldıkları grev bayrağını 44günboyuncayükseklerdedalgalandırdı,işçisınıfınınenetkinsilahlarındanbirinin,grevolduğunudostadüşmanagösterdi.Muhtarlardanemekçimemurlara, üniversite gençliğinden diğer işkollarındaörgütlüişçilere,ilericilerdendevrimcilereherkesibirleştirengrevde,
kazanansadece26binTelekomişçisiolmadı,tümTürkiyeişçisınıfıkazandı.
Ka dın gre vi 2007’nin bir diğer önemli mücade
lesivekazanımı,Novamedkadıngrevioldu.NitekimNovamedliişçikadınlar,sendikal örgütlülüklerinin tanınması,iş güvencelerinin garantiye alınması,“insanca” çalışma koşullarının oluşturulması ve daha yüksek bir ücretleçalışma talepleriylebiryılıaşkındırsürdürdüklerigrevi,2007’insongünlerindekazanımlasonuçlandırdı.Novamedlikadınlar,AntalyaSerbest
Sanayi Bölgesi’nden, kölece çalışmakoşullarının hakim olduğu kan emicisermayenin tüm serbest bölge cehennemlerinedirençgüllerigönderdi.Kapitalist sınıf sömürüsüyle, erkek egemenliğinin iç içe geçtiği bu işyerindekadınişçiler,herikisinekarşımücadeleyürüttüler.Novamedlikadınişçiler;kadınhare
ketineenerjileriniaşıladı,kadınörgütlerineunuttukları işçikadınlarıhatırlattılar.Busayedebirçok ildedağılankadın platformları yeniden toplandı,sendikaların kadın komisyonları yeniden işlerlik kazandı. Grevin başkabirkazanımıise,sonyıllardagrevlerinuzadıkça sönümlenmesi şeklindki ezberibozmasıidi.Grev,kadınkararlılığınıngöstergesi;.emekçikadınlarınbirişeelattımı,bunukolaykolaybırakmayacağınınbirsağlamasıidi.Grevin çok önemli başka bir yönü
ise, işçi kadınları özgürleştirmesi, evvefabrikaduvarlarınınsınırlarınıparçalaması idi. Zira örgütlenmeninbaşlangıcındaçekingen,alçakseslekonuşankadınlarınkendilerinegüveniarttı.Grevinbaşlangıcında,kadınlarınçoğubabasındanvekocasından izinalaraksokağa çıkarken, grev boyunca geceyarıları nöbet tuttu, basına dertlerini
TEORİDE doğrultu 7
anlattı, radyolara, televizyonlara çıktı,panellere, söyleşilere katıldı. Bu grev;sadeceonlarıdeğileşlerini,babalarını,ailelerinidedeğiştirdi.İşçikadınlarıörgütlemekiçin,eşleriveailelerinideörgütlemek zorunda olunduğuna işaretetti.
İş ci na yet le ri ne “Ar tık Ye ter”2008,DavutpaşaveTuzla’dasimge
leşenişcinayetlerinekarşımücadeleyle açıldı. Davutpaşa’da kaçak bir havaifişekimalathanesininpatlamasıyla23işçininöldüğübirkatliamyaşandı.Tuzla’daişcinayetleri“sericinayet”halinialdı.7ayiçinde20işçininöldüğükorkunçbirbilançoortayaçıktı.Davutpaşa veTuzla,Türkiye’deka
pitalistsömürününsadeceemeğideğil,bizzat işçilerin yaşam hakkını da sömürecek dereceye vardığını, sermayebirikimininaynızamandaişçilerincanlarınıyutacakbirçarkhalinegeldiğiniaçıkça ortaya koydu. Taşeronlaşmayadayalı, kayıtdışı, güvencesiz çalışmanınişçileriöldürdüğügenişkesimlercegörüldü.Öfke muazzamdı. Davutpaşa’da
TekstilSenbaştagelmeküzerebirdizisendikanınhızlı refeksi ve tavır alışı;Tuzla’da Limterİş’in öncülüğünde birişçi mücadelesinin örgütlenmesi, tümişçisınıfınacesaretveumutverdi.Tuzlatersanelerinin“ölümhavzası”halinegeldiğiniartıkburjuvabasındahisayfalarına taşımak zorunda kaldı. Limterİş,bumücadeleyi tersaneçapındafiiligrevedoğruevriltti.Herikihavzadaişçilerinsendikalaşması,örgütlenmesiiçinyeniolanaklarbelirdi.2007,iriliufaklıbaşkagrevvedire
nişleredetanıklıketti.Yılboyuncaambarlardavehastanelerdedehareketlilik vardı. Taşeron sağlık işçileri DevSağlıkİş,ambarişçileriiseTÜMTİS’teörgütlenme ataklarında bulundu. Ta
rımişçilerinin,Çukurova’daimzaladığıTİS’lerideunutmamakgerekiyortabii.Yıl boyunca Birleşik Metal İş Sendikası’nın önderliğindemetal işçilerininsendikalaşmamücadelelerisürdü.2007,emekçimemurhareketibakı
mındandabazıyenilikleresahneoldu.KESK’i elinde tutan reformist liderlikbile,havayoluişçileriningrevkararlılığındanvetoplugörüşmelerininartıkbirortaoyunuolduğununayanbeyanortaya çıkmasından hareketle, kendisindetoplugörüşmeoyununakatılmamacesaretibuldu.Enazbununkadarönemlibaşkabirşeyde,KESKiçinde,KESK’i KESK yapan fiili meşru mücadeleden daha fazla dem vurulmayabaşlanmasıidi.Bitirmedenişçilerin,emekçilerinser
mayeninsaldırganlığınakarşı2007’deyaşamalanlarınıdasavunmakzorunda kaldığını vurgulayalım. Baz istasyonlarınakarşısağlıkhaklarını,kentsel bölüşüm projesine karşı barınmahakkınıvb.
Bul do zer Pla nı dev re de ABD ve AB emperyalistleri ile Türk
sermayeoligarşisinintamdesteğiniarkalayarak 22 Temmuz seçimlerindeyüksekoyoranıeldeedenAKP,2007’insonu,2008’inbaşındaişçisınıfıveezilenlerekarşıbüyükbirsaldırıbaşlattı.Dolayısıylaişçisınıfıveezilenlerdar
becilerdenkaçarken,işbirlikçisermayedüzenininneoliberalvahşetinetutuldu.PatronlarkulübüTÜSİAD’ın,“Buldozertipi bir operasyon ile yatırımların veüretiminönündeki idarive teknikengeller temizlenmeli” talimatını, fahişzamlarvevergisoygunları izledi.Amaasgari ücrete sadece 19 YTL’lik artışyapıldı.Dahaönemlisi, bölgesel asgariücretiçinilkresmiadımatıldı.Devlet Planlama Teşkilatı, 2008 yılındansonra “Farklılaştırılmış asgari ücret”
TEORİDE doğrultu8
uygulamasına geçilebileceğini bildirdi.Ayrıcaparankadarsağlıkvemezardaemeklilik dayatması Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS)yasatasarısıaracılığıylayenidenMeclise getirildi. Tekel’de özelleştirme sürecinehızverildi.‘İstihdamPaketi’adıaltında kıdem tazminatlarına göz dikildi. 60. Hükümet Eylem Programıda, TÜSİAD’ın “Buldozer operasyonu”talimatına uygun biçimde hazırlandı.Böylecebirkezdahagörüldüki;Türkiye işbirlikçi burjuvazi ve hükümeti,AvrupaBirliği’neüyelikadıaltındaAvrupa sermayesi ile daha üst düzeydeentegrasyon gerçekleştirmek isterken;Türkiye’yideAvrupa’nınÇin’iyapmakistiyor.Nedenmi?ÇünküÇin’deasgariücret650Yuan.Bu65Avro’yayani100TL’denbirazfazlasınatekabülediyor.Saatücretiyse40yada50kuruş.Çin’de tam bir vahşi sömürü düzenisürüyor.Çin,işkazalarında“dünyabirincisi”.Yılda120binişçiişcinayetlerindeölürken,728binişçiyaralanıyor.Bu kapsamda işçileri bekleyen iki
mücadele gündemi olarak Tekel’inözelleştirilmesiveGenelSağlıkSigortasıyasasıylasağlıkveemeklilikhakkınıngaspedilmesinivurgulamalıyız.
Ez, umut kır, tas fi ye et İşçiveemekçilerinüzerindenbuldo
zergibigeçmeyiamaçedinensaldırıyaideolojiksavaşdaeşlikediyor.AKPsosyalyıkımpolitikalarıylaişçiveemekçilerisistematikolarakyoksullaştırırken,“hayırseverlik” operasyonlarıyla onlarıkendinetabikılmaya,düşkünleştirmeyeçalışıyor.Bununiçinözelliklesahipolduğu belediyelerde birimler oluşturarak“muhtaçlara”düzenliveörgütlürüşvetler,suspaylarıdağıtıyor. İslamisermayeyiveDenizFenerigibisivil(ce)toplumörgütlerinidebununiçinseferberediyor.
Sosyal devlet uygulamalarının sonkalıntıları da tasfiye edilirken; AKP,devleti bir sadaka devletine dönüştürüyor.İşçisınıfıveyoksulhalkkitleleriniisedilencileştirmekistiyor.Umut kırmak ve sadaka toplumu
yaratmak için ayrıca “Sınıf ayrımlarınınkalmadığını”vaazediyor.Cumhurbaşkanı AbdullahGül’ün TürkİşGenelKurulu’ndayaptığıkonuşmanasılunutulabilir? Hatırlanacaktır; sermayeninGül’ü,Türkİşüyesi işçilereönce,“Dahaiyiücretalmakiçinmücadeleedin”diyeseslendi,gönüllerinialdı.Ardından,babasınında45yılönceHaberİştemsilcisiolduğunuhatırlatarakbaklayı ağzından çıkarttı: “Artık sınıfayrımlarınınolmadığını,demokrasininnekadarsağlamlaştığınıbilmeniziistiyorum.”Yani bir yanda: Fabrika önlerinde
işbulmakuyruğu,devletmemurluğuna kapağı atmak için sınav kuyruğu,üçkuruşlukemeklimaaşı içinbankakuyruğu,hastanekoridorlarındatedaviolmak içinsırakuyruğu,üniversiteeğitimihakkıiçinsınavkuyruğu,ucuzekmekkapmakiçinhalkekmekkuyruğu...Diğeryandaise:“Biz;sınıfsız,imtiyazsız,kaynaşmışbirmilletinfertleriyiz”,“Köylümilletinefendisidir”,“Adımadım, muasır medeniyetler seviyesineyükseliyoruz”, “Türkiye’nin dört tarafı düşmanlarla çevrilmiştir”, “Türk’ünTürk’ten başka dostu yoktur”, “Ordumilletin baş tacıdır”, “Darbe yapmakanayasal haktır, görevdir”, “AmerikaPKK’yı kullanıyor”, “IMF’yle anlaşmakzorunludur”,“AB’yledemokrasimizgelişecek,refahakavuşacağız”,“Hepimizaynıgemideyiz”kuyrukluyalanları...Evetüçsacayaklıbirsaldırıbu:Ez
me,umutkırma,tasfiyeetme…Saldırınınüçüncü boyutu şu: AKP,
ezmeveumutkırmasaldırısıylaeşza
TEORİDE doğrultu 9
manlısendikalarıvemeslekörgütlerinidekuşatmaaltınaalıyor,yönetimlerinielegeçirerekburalarıcemaatleştirmeyeçalışıyor.Bununsonörneği,CHPbürokrasininaltedilipAKPbürokrasininbaşageçirildiğiTürkİşkongresi.Türkİş’in,hükümetinbirdediğiniikietmeyen Hakİş çizgisine yaklaştırılması.AKPşimdidegözünüTMMOB’adikti.2008’deburadayolalmayaçalışacak.
Kriz yak la şı yor, iş çi ha re ke ti can la nı yorAma işler hükümetin ve burjuvazi
nincephesinde iyi gitmiyor.Kürthalkının 2007’de tüm saldırılara rağmenezilemeyenbaşkaldırısı,2008’inhenüzbaşındaBotan yürüyüşü ve ardındangelen 15 fiubat eylemleriyle yeni birkitledinamizmiortayakoydu.DağlarayürüyenbinlerceKürt ezileni, sömürgeciliğinimhasaldırılarınakarşımeşruvemilitançizgideyanıtverdi.Ermeni aydın Hrant Dink’e yönelik
saldırınınbirinciyıldönümündedeonbinlersokaklaraçıktı.Adalettalebininderinbiryatakoluşturduğunu,buyataktaakannehrinbüyüklüğündenbirkezdahagördük.2008’in ilk günlerinde ABD ma
li piyasalarında patlak veren ve yayılan uluslararası mali kriz, Türkiye’yeşiddetli bir borsa sarsıntısı biçimindeyansıdı. Erdoğan’ın “Türk ekonomisietkilenmez”şeklindekitümboşböbürlenmelerine karşın, 2008 yılındamaliveekonomikkrizTürkekonomisi içingerçek ve yakın bir tehlikedir. AKP,mali kriz tehdidini savuşturmak için,
imzalayacağı yeni standby anlaşmasıileIMF’ningönlünühoştutmaya,böylece kredi musluklarını açık tutmayaçalışsa da nafile. Dünyada borsaları‘sıcak para’ sarhoşu, sallandıkça sallanıyor. Kredi muslukları kurudukçakuruyor.Buyüzdendünyamalikrizlesarsılırken, emperyalist küreselleşmenin dev kumarhanesinde Türkiye gibisıcakparasarhoşuküçükoyuncularınhiçşansıyok.Yüksekfaiz,düşükkurtemelindekurulanmaliilişkilerağı,buuluslararasıdepremikaldıramaz.Ucuzithalatadayalıbüyümeveyolaçtığıdevcariaçıkoülkelerinişçiveemekçilerinüzerineyıkılacak.İşçihareketindekimücadeleciener
jinin, mali krizin sonuçları temelindeortaya çıkacak sosyal yıkım saldırılarınakarşımücadele içindebileneceği,bilenmekteolduğugörülüyor.Krizyaklaşırken, işçi hareketinin canlanması,kazanımlarınabasarakilerlemesidiyalektikbirbağıntıyıortayakoyuyor.İşçihareketindeki bu canlanma, bağrındabiryükselişintohumlarınıdataşıyor.İşçi sınıfı ve ezilen halk kitlelerinin
mücadeleleri, bir genel grev genel direnişin öznel koşullarını olgunlaştırıyor. Sermayenin yıkım saldırılarınakarşı ivmelenen işçi hareketi, Batı’damerkezinde“adalet”talebinindurduğuantifaşist kitle hareketi, Kürdistan’dasömürgeciliğe karşı gelişen Kürt halkhareketigenelgrevgeneldirenişinpotansiyel güçlerini biriktiriyor. Birleşikhalk direnişinin olanak ve imkanlarıartıyor.
TEORİDE doğrultu10
Geçtiğimiz Ağustos ayında (2007)ABDkonutpiyasasındayaşanandurgunluk, dünyanın dört bir yanındaborsaların tepetaklak olmasınanedenolmuştu. Bu panik hali, yılbaşındanbu yana yeniden başladı. ABD Mortgage piyasasındaki sarsıntıdan başlayarak bir uluslararası borsa krizinedoğrugidenbugelişmeleremperyalistdünyanınpatronlarınımüthişbirkorkudalgasınınsarmasınanedenoldu.BirfonyöneticisininAğustos’tasarf
ettiği şu sözler durumun vahametinioldukça çarpıcı biçimde tarif ediyordu: “Kan sokaklara sıçradı, insanlarpanikhalinde,korkmakiçinyeterincenedenvar.Okadarçokkötühabergeliyorki;düşüşünneredesonaereceğinigörmekneredeyse imkansız.”(1)Birbaşkası “Piyasalarda yaşanan panikhavası kanser gibi yayılıyor” diyordu.Vebaşkabiride“fiuankasırganıntamortasındayız”(2)biçimindetarifediyordudurumu.Kan,Kanser,Kasırga!Ser
mayenedenbudenliürküntüyekapılmıştı?Veaynısürecinuzantısıolarak2008OcakayındaABD’ninresesyonagirme ihtimali dahi bir anda dünyaborsalarınıtepetaklaketti?KrizingörünenvegörünmeyenyüzüABD’de konut satışları 2007’nin
ikinci çeyreğinde,geçenyılınaynıdönemine oranla yüzde 10.8 geriledi.Bunun son 16 yılın en sert düşüşüolduğubelirtiliyordu.Talebingerilemesiylebirliktekonutfiyatlarıdadüştü.Mortgagekredisialanlarödemegüçlüğüiçindeydi.Busebeplekredigeridönüşüaksamayabaşlayınca,bukrediyiaçanbankalarzordurumadüştü.Konutimalatısektöründedurgunlukbaşgösterdi,derkenpanikbaşladı.Peki nasıl oldu da ABD’deki konut
satışlarında yaşanan gerileme dünyaborsalarının alt üst olmasına nedenolabildi?Sermayefazlası
Sermayeninçürümehalleri-Ferat Deniz-
Resesyondan depresyona kriz nereye doğru?
TEORİDE doğrultu 11
Dünyadamuazzambir“sermayefazlası”bulunuyor.Sermayeninbirkısmıüretimegeridönüyor.Nevarkiüretimindüzeyibirikmişsermayeyiemmeyeyetmiyor,tıpkıbirikmişemekgücünüemmeyeyetmemesigibi.Biryandakendini yaratan kârlılık koşullarındayatıracakyerarayanamayeterincebulamayansermaye,diğeryandanemekgücündenbaşkasatacakbirşeyikalmayan ama bu emek gücünü harcayacakişbulamayanişsizler.Hemsermaye hem de emekgücü durmadanbirbirlerinidahaçokbiriktiriyorlar.Fakatbu,herikitarafiçinde“aşırıbirikim” halini alıyor. Bir bakımaher ikitaraf da “aşırı birikim”düzeyinebağlıolarak işlevsizleşiyor ya da “işsizleşiyorlar.”Muazzammiktardasermayevemuazzammiktardaişsizvaramabuluşamıyorlar.Oysakapitalistüretimsözkonusuolduğundaher ikiside, emekve sermaye, varlıklarını sürdürmekiçinbirbirlerinekopmazhalatlarlabağlıdırlar,biriolmadandiğeriolamaz.Bunakarşın,sermaye ileemekbir
birinineölçüdebiriktirirlerseoölçüdebirbirindenkoparlar.Buölçüöylebirnoktayaulaşırki;sermayeileemekbirbirilerinifiilengereksizleştirirler.Marxbunu,“Sermayeninenyüksekgelişmeevresi” olarak tanımlar ve şöyle der:“Sermayenin gelişmesi ne kadar ileriise, onun üretimin engeli –ve dolayısıylatüketimindeengeli–olarakortayaçıktığıapaçıktır.”(3)Çünküsermayenekadargelişmişse,okadaryoğunlaşmış,belliellerdeoölçüdebirikmiştir.Oneölçüdebirikmişseoölçüdeaçgözlüolur,onudoyurmakokadargüçleşir.Varlığını koruması için kendisini herdefasındadaha fazlaüretmesi gerekirvebuancakemeğinsömürüsünüdahaçokyoğunlaştırmasıylamümkünolur.Ama öyle bir an gelir ki; emeği daha
fazla sömürmek olanaksızlaşır. Üretilenyenisermayeyatırımadönemezveelde bir fazlalık haline gelir. Sermayene kadar gelişmişse bu fazlalık o kadarbüyükmiktarlardaoluşur.Böyleliklesermayekendivaroluştemellerinikendielleriyledinamitler.Sermaye ne kadar birikirse onun
“aşırıbirikimi”okadarbüyür,dolayısıyla, üretimin o ölçüde engeli halinegelir, üretime ne ölçüde engel olursakendiyıkımınınkoşullarınıoölçüdeolgunlaştırır.Tam da burada haklı olarak dene
cektir ki; bir yanda sermaye fazlalığı,bir yanda nispi aşırı nüfus, sermayeye dayalı üretim tarzının egemen halegelmesindenbuyana,onunyapısalbir gerçeğidir. Kesinlikle doğru; amabugünsermayefazlalığıbambaşkabirhaldedir.Bugünküsermayefazlalığı,kârora
nındakidüşmeninkârkitlesi ile telafiedilemeyeceği bir düzeye ulaşmasındankaynaklanır.Kapitalist üretim tarzının amacı
mevcut sermayenindeğerini korumakvekendisinigenişletmesininenüstsınırınaulaştırmaktır.Buancakemeğinsömürü derecesini yükseltmekle olanaklı olur. Fakat sömürü yoğunluğunuyükseltmeyeyarayanaynınedenleraynısermayeileeskisikadarsömürülmesiniolanaksızkılar.Emeğinsömürü derecesi iki yoldan yükseltilebilir.Birincisi işgününün uzatılması (mutlakartıdeğer), ikincisiemeğinyoğunlaştırılması(nispiartıdeğer).“Birişçiyidahaçokmakineyiçalıştırmakzorundabırakmak,emeğinyoğunlaştırılmasıanlamınagelir.Budadeğişensermayeyegöredeğişmeyensermayedebirartışvedolayısıylakâroranındabirdüşmeanlamınagelir.”(4)
TEORİDE doğrultu12
Kâr oranındaki düşme ile birlikte,emeğin üretken biçimde kullanılması içinbireyselkapitalistegerekliolansermayede bir yükselme olur. Çünkükâr oranındaki düşme sermaye kitlesinin büyütülmesiyle telafi edilir. Bu,sermayenin yoğunlaşmasına yol açar.Artan yoğunlaşma kâr oranında yenibirdüşüşenedenolur.Böylelikleellerindekisermayenispetenküçükolanlar,kâroranındakidüşmeyidahabüyük bir sermayeyi harekete geçirerektelafi edecek güçten yoksun düşerler.İşte sermaye fazlalığını ortaya çıkaran nedenlerden biri budur. “Küçük,dağınık sermayekitleleri,böylece zorla, spekülasyon,kredi sahtekarlıkları,sermaye dolandırıcılığı ve bunalımlarla dolumaceralı bir yola itilmiş olurlar.”(5)Kendibaşınaişgöremeyensermaye
leri,büyük işletmelerinyöneticilerininemrinekrediverensermayede,sermayefazlalığıkapsamındayeralır.Sermaye fazlalığı sermayenin aşırı
üretimidir.Öylebirangelirki,sermayeninbuaşırıüretimibelirlibirüretimalanını etkilemekle kalmayıp, bütünüretimalanlarınıkapsarhalegelir.Bunasermayeninmutlakaşırıüretimidenir.Bunasıloluşur?Daha önce de belirtildiği gibi “Ka
pitalist üretiminin amacı, sermayeninkendisini genişletmesi, yani artıemeğinelegeçirilmesi,artıdeğer,kârüretimidir.”(6)Bu,sömürününderecesiniyükseltmekle olanaklı hale gelir. Amamutlakartıemekzamanıvenispiartıemek zamanı, öyle bir an gelir ki daha fazla artırılamaz. Bu durumda eksermayeilebirlikteartmışolansermayeyenidenüretimedöndüğündeeskisindendahafazlakârüretemezyadabundan daha az kâr üretebilir. Çünküneişgünüuzatılarakyadaücretler
düşürülerekmutlakartıdeğeri;nedeemeğinüretkenliğinibüyütmekyoluyla(biliminteknolojiyeuygulanışı)nispiartı değer oranını artırarak, sömürünün derecesini yükseltmekmümkündür.Daha da ötesi emeğin üretkenliği
artırılmadığında ek sermaye yatırımadöndüğünde işçi talebini artıracağından ücretlerde de yükselmeye nedenolur. Emeğin üretkenliğini artırmaküretilen nesnelerin daha öncekilerdendahaazcanlıemekiçermesineneden olur. Bu gerekli emeğin düşmesive kapitaliste kalan artının büyümesidemektir.Amaaynızamandaaynıpazarametaüretenküçüksermayelikapitalistler emeğin üretkenliğini artıramadıkları için, onların ürünleri dahayüksekmiktarda canlı emek içerir vekaçınılmaz olarak daha pahalıdır. Budurumda insanların aynı ürünün dahaucuzolanını tercih edecekleri açıkveküçükkapitalistlerinyadabireyselüreticilerinifasedipişçileşeceğidebukadaraçıktır.Onlarsadeceişçileşmekle kalmıyor, böylelikle sanayimallarınıntüketicisihalinedegeliyorlar.Oysaemeğin üretkenliğinin artışı gerçekleşmediğinde bunların hiçbiri olmaz.Kapitalistinsermayesiartıdeğerlebüyümüştü. fiimdi bu daha büyük sermayeyiyatırdığındaemeğinüretkenliğiartmışsa sermayedeki büyümemiktarınabağlıolarakekişçitalepeder.Budurumdabireyselüreticininişliğinibırakıpişçiliğiseçmesiiçinişçiliktendahayüksekbirgelireldeetmesigerekir,budaücretlerinyükselmesineyolaçar.Amabukezkapitalistinsermayesieskisikadarbilekâretmez.“Herikihaldedegenelkâroranında
şiddetliveanibirdüşmeolabilir,amabukezdüşme,sermayeninbileşimindeüreticigüçlerdekigelişmeninnedenol
TEORİDE doğrultu 13
duğubirdeğişikliktendeğil,dahaçok,(ücretlerarttığı için)değişensermayenin para biçimindeki bir yükselme vebuna karşılık da artı emeğin gerekliemeğeoranındabirdüşmeolmasınedeniylemeydanagelenbirdeğişikliğinsonucuolabilir.”(7)Fakatbudurumhepböylesürmez.
Bir kısım sermayenin çekilmesi hattayokolmasıiledüğümçözülür.Bununadıkrizdir.Böylelikle, “Sermayenin değerinin
yalnızcagelecektekiartıdeğerden,paytalebibiçimindekikısmı,yaniaslında,çeşitli şekillerdekiüretimdenbonobiçimindekârtalebi,hesaplandıklarıgelirlerdekidüşmenedeniylehemendeğer kaybına uğrar. Altın ve gümüşünbirkısmıatılkalır,yanisermayeolarakişlev yapmazlar. Piyasadakimetalarınbir kısmı, dolaşım ve yenidenüretimsüreçlerini, ancak, fiyatlarında büyükdüşmeolmasıyoluyla,dolayısıyla,temsil ettikleri sermayede değer kaybıylatamamlayabilirler.Sabit sermaye öğeleri,geneaynışekilde…değerkaybınauğrarlar. Belirli ve önceden saptananfiyatilişkileri,yenidenüretimsüreciniyönettiğiiçin,busüreç,fiyatlardakigenel düşmeyle kesintiye uğrar ve karışıklıkiçerisinedüşer.Bukarışıklıkvedurgunluk paranın … önceden belirlenenfiyat ilişkilerinedayananödemearacıişlevinifelceuğratır.Belirlitarihlerde vadeleri dolan ödemeler zinciri,yüzlerce yerinden kopar. Karışıklık,sermaye ile birlikte gelişen kredi sistemindekiçökmeyledahadabüyürveşiddetli,ağırbunalımlara,anivezorakideğerkayıplarına,yenidenüretimsürecindekifiilidurgunluklaravekesintilere ve böylece de yeniden üretimdegerçekbirdüşmeyeyolaçarlar.”(8)Bu aynı koşullar, işçi sınıfının bir
kısmının işsiz kalmasına yol açarken
çalışmaya devam edenleri, ücretlerinin düşürülmesine boyun eğmeye razıeder.Sonuçtasermayefazlalığıkarşıkutuptayapayişçifazlalığıyaratır.Ensonu, değişmeyen sermaye öğelerinindeğerkaybıbiryandaücretlerinaltsınıraçekilmesi,diğeryandaüretimdekidurgunluğuaşmanınkoşullarıyenidendoğarvedevreyenidenbaşlamış,“Aynıkısırdöngügenişlemişüretimkoşullarıaltında,genişlemişbirpiyasaveartmışüretici güçlerle bir kez daha çizilmişolur.”(9)
Kro nik ser ma ye faz la sı Buraya kadar gördük ki “Sermaye
fazlası”veonunzorunlubirkoşuluolarakemekgücüfazlası;a) Büyüklüğü kâr oranındaki düş
meyikârkitlesiiletelafiedecekdüzeydeolmayansermayenin,kendibaşınaüretkenniteliğiniyitirerekfazlalıkhalinegelmesivebuyüzdenbüyüksermayeninçekimalanınagirmesi,b) Emeğin sömürüsünü artırmanın
bir sınıra gelip dayanmasıyla ek sermayenin–artıdeğerinbirbölümünün–,yenidenüretimsürecineyatırılmasıylaeskisindendahayüksekbirkârkitlesiyaratmayeteneğiniyitirmesindenkaynaklanır.Amagördükki,birincisinde,sermaye fazlalığı oluşumuküçük sermayelerindahabüyük sermayeyekatılmasınayolaçarveikincisinde,aşırısermaye birikimi, sermayenin bir bölümünün kıyımıyla (kriz) sonuçlanır.Yinedebumutlakanlamdageçicibirdurumdur, sermaye fazlalığı ortadankalkar(krizaşılır),takiaynıçelişkileronuyenidenoluşturanakadar.Pekibugünküdurumnedir?Gelişmesindeki inişler ve çıkışlarla
düzbirilerlemeeğrisiçizmesede,kapitalistüretimingelişimseyrindebiliminteknolojiye uygulanması ile emeğinüretkenliği giderek daha fazla büyür.
TEORİDE doğrultu14
Hertürdenkullanımdeğeriüretimivebireysel üretici, sermayenin kumandası altına çekilerek değişim değerininkonusuhalinegetirilir.Biryandansermaye, diğer yandan işgücü kitlesibüyür. Belirtildiği gibi aynı zamandasermayefazlalığıveişgücüfazlalığıdakapitalistüretimtarzınınyapısalözelliklerindendir.Her ikidurumdakisermaye fazlalığı da sonuçta sermayenindaha yüksek derecede yoğunlaşmasına yol açar. Bu kapitalist tekellerinboyvermesidemektir.Böylecesermayedahadayoğunlaşır.Malivesınaitekellerinbirleşmesi,metaihracınınyanısırasermayeihracınınönemkazanması,kapitalizminemperyalistnitelikkazanmasıyla dünya ezen ve ezilen uluslarolarakayrışır.Kapitalizmin emperyalizm çağında
sermayeihracıvemetalarıneşitsizeşdeğerdeğişimiyoluylasömürgeveyenisömürgelerden, kapitalist metropollerebüyükparalaraktarılır.Yüksek faiz soygunu,yeraltı veyerüstü zenginliklerininyağmalanması,yokpahasınakapatılan hammaddelere karşın kapitalistmetropoldeüretilenmamulmallarınyoksulülkelerefahişfiyatlasatılması vb. sermayenin yoğunlaşmasınayenibiritilimkazandırır.Tekelleşme,malioligarşininegemen
liği, sermaye ihracının artan önemi,emperyalist sömürgecilik kapitalizminasalakniteliğiniperçinler,onunçürümesüreciniderinleştirir.Bunakarşın,“Çürümeeğiliminin,kapitalizminhızlagelişmesini önleyeceğini sanmak yanlış olur (…) Genel olarak kapitalizm,eskiye göre çok daha büyük bir hızlagelişmektedir.”(10)Çünküüretiminvesermayenin yoğunlaşması kapitalistgelişmeyi hızlandırır. Lenin’in emperyalizmi “son aşama” olarak nitelemesinin nedeni, emperyalizmle birlikte
kapitalistgelişmeninduracağıbeklentisinden kaynaklanmaz, tam aksine,“Sermaye ihracı, ihracatçı ülkelerdekigelişmeyi bir parça durdurma eğilimitaşısada,bununbütündünyadakikapitalizmi derinlemesine ve genişlemesinegeliştirmekpahasına”(11)olduğunuvebugelişmeninonunyıkılmasınaneden olacakkoşulları çokdahahızlıolgunlaştıracağınıbelirtir.Nitekim20.yy’ın ilk yarısında bu olgunlaşmanınifadesi; keskinleşen çelişkiler dünyayısarsanekonomikvepolitikbunalımlar,devrimlervekarşıdevrimlerdekarşılıkbulmuştur.İkinci Paylaşım Savaşı’ndan sonra
SSCB’denbaşkadevletlerindesosyalistyolayönelmesiyle,dünyanınikikampabölünmesinin yarattığı durum ve işçisınıfınınörgütlümücadelesininbasıncı ile hareket alanı daralan sermaye,dünyayı yıkıma uğratan II. PaylaşımSavaşınınharabeleriüzerindekendiniyeniden inşa ederek, görece istikrarlıbirgelişmeseyri izledi.1970’lerdeyenidenşiddetlenensarsıntılar,1980’lerde işçi sınıfının kazanımlarına karşıartırılan saldırıların gerekçesi yapıldı.1990’larda dünyanın yeniden tek pazar haline gelmesi sermayenin vahşidoğasının zincirlerinden boşalmasınınkoşullarınıalabildiğineçoğalttı.Budönemde uluslararası tekeller nezdindesermayenin yoğunlaşması, dünyanınkapitalistlerce vahşice yağmalandığıbusüreçtegörülmedikdüzeyeulaştı.İştetamdabunedenledirki;serma
yefazlalığıvekarşıkutuptaişçifazlalığısermayeninyoğunlaşmasınayadasermaye devir dönemine bağlı olarak,zamanzamanyükselenamaardındandüşen bir görünüm sağlamak yerinekronikbirhalaldı.Budemektirki;giderek artan miktarda bir sermaye ve
TEORİDE doğrultu 15
işçi fazlalığı oluşmaktadır.Farklı olannedir?a)Sermayefazlalığı,sadecekârora
nının düşmesini, kâr kitlesini artıracakdenlisermayebüyüklüğünesahipolmayanküçükvedağınıksermayelerdüzeyindeortayaçıkmıyor,bununyanısıra,enbüyüktekellerbudurumlakarşıkarşıyakalıyor.b) Sermayenin mutlak aşırı üreti
minenedenolankoşullar tamtersineolmasına karşın, yani ücretler yükselmek bir yana düşürülüyor, işgünüuzatılıyorolsada;emeğinüretkenliğini artırmak yoluyla sömürü daha dayoğunlaştırılsa da; sermaye yenidenüretimsürecindeeskisindendahafazlakârüretmeyeteneğiniyitirdiği için,sermayeninbirbölümüfazlalıkolarakkalmaktadır.Tablo:EmekGelirlerininMilliGelirİçindeki
payıKaynak:IMFWorldEconomicOutlo
ok,Nisan2007Dün sermaye fazlalığı ve karşı ku
tupta emekçi fazlalığı kapitalist çevriminengeli olacakdenlibüyüdüğündeekonomik kriz yıkıcı etkisiyle yeni birdengeyaratarak“fazlalıkları”engelolmayacak düzeye indiriyordu. Bugünisekapitalistgelişmesürerkenbiryandankronik işsizlik,diğeryandankronik sermaye fazlalığı oluşmaktadır.Dün ücretlerin düşürülmesi, emeğinverimliliğininartırılması,dahaçokbireysel üreticinin büyük sermayeninboyunduruğu altına alınmasıyla “sermaye fazlalığı” sorunu o dönem içingideriliyordu. Bugün aynı koşullarda,yaniücretlerdüşer,emeğinverimliliğiartar,küçüküreticinintasfiyesihızlanırken, “sermaye fazlalığı” ve “işgücüfazlalığı”daartmaktadır.Bu,sermayeninkendindenkaynaklı içselengelleri
aşma yeteneğini yitirdiği, gelişimininsınırlarınıaşmaktadahaçokzorlandığıbiraşamadaolduğunu,tamdaMarx’ındediğigibi,“Sermayeninenyüksekgelişmeevresi”nedahaçokyakınlaştığınıgösterir.Kapitalist üretim sermaye birikimi
nin ulaştığı düzey itibarıyla ilerlemeyeteneğiniçokdahafazlayitirmektedir.Bubirikimöyledüzeydedirki,artıdeğerüretimiiçinkoşullaröncekisürecegöredahaolumluolsada,mutlakaşırıbirikimkronikbirvakahalinialmıştır.Sermayeyeniyatırımdannedenka
çıyor?Sermayeninbirkısmıüretimiçinya
tırımayönelsedeönemlibirkısmıyinede, “fazlalık” olarak elde kalmaya devam ediyor. Marx sermaye kitlesininbüyümesi, bunalımlarla şiddetlenenrekabet sonucu “fazlalık”ın değerinindüşürülmesi ya da düpedüz sermayekıyımı ilebirliktedünyapazarınıngelişmesinide,“fazlalık”ıtelafiedenunsurlardanbiriolaraksayar,elbetteyeniden tıkanıklığa kadar. Bugün metave sermaye ihracı bakımından dünyatek pazar görünümündedir. Sermayenindolaşımınınönündehemenhemenhiçbirengelkalmamıştır.Amabuyinede,sermaye fazlalığınıortadankaldırmayayetmiyor.Biryandadelidanalargibiyatıracakyerarayansermaye;diğer yanda dağ gibi büyüyen işsiz, aç,sefil halk yığınları. Elbette kapitalistüretim gelişmeye, sermaye yoğunlaşmaya devam ediyor. Ama bu gelişmeüzerindeki yük –aşırı birikim– artıkçahızıdüşmekte,birbakımakendiyığınınınaltındagiderekdahanefessizkalmaktadır.Yanikendi yatırımlarınaeksermayeyi(artıdeğeri)aktarmakda,sıfırdanyatırımayönelmekdeçokcazipgelmiyor.Çünkükâroranı“eskigüne”göreazalmışamadahabüyüksermaye
TEORİDE doğrultu16
yatırsada,karkitlesibuazalmayıtelafiedemiyor.Sermayebudüşüşüneredetelafiedecekseorayayöneliyor.
Sa tın al ma ve bir leş me lerEmperyalistküreselleşmediğerşey
lerbir yana tekeller için, yeni yatırımalanlarıyaratmaihtiyacınındaürünüdür. “Dünya fabrikası”nınortayaçıkışı,birbaşkadeyişletekellerinherhangibiryerdeserbestçeüretimyapabilmeolanağı yakalaması ve dünya çapındaentegreolmuşbirüretiminortayaçıkması –ucuz işgücü ve hammaddelereyakınolma–ticarivemaliserbestleştirme ile birlikte sermayenin gelişiminindışsalengelleribirerbirerortadankaldırıldı.Sermaye,dünyanınheryanınahiçbir sınırda durdurulmadan, hiçbirkısıtlamaya tabi tutulmadan, vizesizve pasaportsuz, elini kolunu sallayarakgidebilmeolanağıbuldu.Kışmevsimindeaçkalmışzurbe(kurtsürüsü)gibi, dünyanın her yanında yiyip yutabileceğiherşeyesaldırdı.Dünyanınheryerindekibankaları,sigortaşirketlerini, otelleri, fabrikaları, yeraltı zenginliklerini mülkiyetine geçirdi, geçirmeyedevamediyor.Yinedebueldekisermayeyitüketmeyeyetmiyor.Çünküsömürünün derecesi öyle yoğunlaştırılmıştırki,yeniyatırımlarlaonudahada yoğunlaştırmak olanaklı olmuyor.Çünkü sömürü öyle yoğun ve sermayebelirliellerdeöyletoplaşmışki;yenimeta üretimi yoluyla bütün sermayeyiçevirebilmekolanaklıolmuyor.Metaüretimiiçinheryenisermayeyatırımı,kendi tüketicisini, tüketim tarzını ya
ratmak zorundadır. Oysa bugün devasa sermaye birikimininnedeni olanvahşi sömürü potansiyel tüketici sayısını çoğaltsa da, alım gücü emeğinüretkenlikdüzeyineoranlaartmakbiryanatersyöndeyuvarlandığı için,potansiyeltüketiciningerçektüketicihalinegelmesi,kısacasıtalepistenendüzeyde oluşmuyor ya da yaratılamıyor.Sermayebüyüdükçerekabetedenlerinsayısıazalıramarekabetinşiddetibüyür.Bunabağlı olaraküretimaraçlarındakimoralyıpranmasüreciöylekısalırki,yatırılansermayedahakendiniamorti etmeden, geliştirilen yeni üretimaraçlarınedeniyle,kapitalistçevirimitamamlamasıdahigüçleşir.Bugününkapitalist üretimi tamda
böylebirgörünümarzediyor.Sermaye,birikimiölçüsündeemeğinüretkenliğini artırmak suretiyle yoğunlaşmakyerine, hazır bulduğunu mülk edinerek (yeni yatırım yerinemülkiyetin eldeğiştirmesi)rakiplerinisafdışıetmektedir.Butekelcisermayeningünümüzdeki en temel yönelimlerindenbiridir.Kuşkusuzbueğilimyenideğildir,fakatbugünulaştığıdüzeyLenin’in“Sermayenin çeşitli kollarının tek bir işletmeiçindetoplaşması”(12)olaraktarifettiği “birleşme”nin çok ötesindedir. Sermayedarlar işe yarar ne bulurlarsaonubünyelerinekatmaeğilimdedirler.Birleşmeler ve satın almalar yoluylasermayenin üst boyutta merkezileşmesi, sermayenin yeni yatırım yoluyla değerlenmek yerine var olan, hazırşirketleri yutması anlamına gelir. Bu
TEORİDE doğrultu 17
bir yandan mülksüzleştirmeyi hızlandırmakta ama diğer yandan sermayeyeniyatırımyoluyla iş talebinibüyütmediği, tamaksine,birleşenşirketler,aynı işi daha az işçiyle yapma olanağıbulduklarıveböylecebinlerceişçiyiiştenattıklarıiçin,sermayebuyoldandahaçokyatırılmasınakarşın işsizliğinispetenazaltmakyerine, artırmaktadır. Sermaye yatırımı büyüdükçe işsizlikdemutlakolarakbüyümektedir.BM“DünyanınSosyalDurumu2007”raporuna göre 1996’da yüzde 6 olandünyaişsizlikoranı2006yılındayüzde6.3’e çıkmıştır.”(13) 195milyon insanhiçbirgeçimaracınasahipolmadıklarıhaldegeçiciyadadevamlıbir iştenyoksundurlar. Sermayenin doğrudanyatırım yapmasına karşı nasıl asalakbir niteliğe büründüğü, az çok büyümesini sürdürdüğü en elverişli koşullardabilekendivaroluşkoşullarınıtükettiğiningöstergesidirbu.Bu koşullarda “Herkese çalışma
hakkı”talebi,işçisınıfınıntemelbirtalebiolarakortayaçıkmaktadır.Türkiye’dede2001krizininaşılmasındanbuyana,AKPHükümetialtındakapitalistekonomi büyümesine, kapitalistlerinkarları misliyle artmasına karşın, işçiyığınlarınıtemelgeçimaraçlarındanyoksunbırakanişsizlikazalmakyerineartmaktadır.Bu,gerçeğiancakkısmenyansıtan resmi işsizlik verilerindebileitirafedilenbirgerçektir.Bualtıyıllıkekonomikbüyümesürecinderesmiişsizlikoranı,yüzde10dolayındaseyretmiş,gerçekişsizlikiseyüzde20’lerdüzeyindekalmıştır.MaliasalaklıkSatınalmalarvebirleşmeleryoluyla
sermaye olağanüstü boyutlarda merkezileşsedebuyinede“aşırıbirikimi”telafietmeyeyetmiyor.Budurumdagidereketkinliği artanspekülatif amaç
lı finansal varlık yatırımı öne geçiyor.Değerlikâğıtlarayatırımartıdeğerüretiminenedenolmaz,bunakarşınoluşmuşartıdeğerineldeğiştirmesineyolaçar. Bu birikmiş artı değerin nispetenküçükburjuvalardandahabüyükburjuvalara,küçüksermayedenbüyüksermayeye transfer edilmesi; bağımsızvarlığı içindekendiniyenidenüretimsürecindegenişletmeyeteneğindenyoksun“fazlalık”halinegelmişsermayenin daha büyük sermayeye eklenerek işlev kazanması anlamına gelir.Amahepsibudeğil.Emperyalist küreselleşmenin oluş
turucunedenlerindenbiri definansalaraçlar yoluyla daha küçükten dahabüyük sermayeye doğru, yeni sömürgelerdenkapitalistmetropolleredoğrubirikmişartıdeğerineldeğiştirmesininönündekihertürlüengelinkaldırılmasıdır.Sermayenin hazır artı değeri zah
metsiz,çokhızlı,hemdedahabüyükoranda emme olanağı varken, dahazahmetliolana,yeniüretimeyönelerekdaha düşük kar oranı ile yetinmesinibeklemek safık olur. Lenin bu durumu daha 20. yy’ın başında şöyle tanımlıyordu:“Kapitalizminözelliği;parasermayeyisınaîyadaüretkensermayeden,yalnızcaparasermayedeneldeettiğigelirleyaşayanrantiyeyi,sanayicidenve sanayi yönetimi ile ilgiliherkestenayırır.Buayrılmagenişölçülereulaştığı zaman,mali sermayenin egemenliği ya da emperyalizm, kapitalizmin en yüksek aşama çizgisine gelir.Mali sermayeninbütünöbürsermayeçeşitlerinden üstünlüğü rantiyenin vemali oligarşisinin egemenliği anlamınıdataşır;maliyöndengüçlübirdevletin bütün öbür devletler karşısındakiüstün durumunu da açıklar”(14) Lenin’in sözünü ettiği “ayrılma” eğilimi,
TEORİDE doğrultu18
para sermayenin sınai ya da üretkensermayedenayrılması;bugünçokdaha belirgin biçimde en geniş ölçülereulaşmıştır.“Küreselsermayepiyasaları3.yıllıkraporu”ndayeralanveriler,finansalvarlıklarayatırılansermayeninnasılbüyükbirhızlaarttığınıgösteriyor.Raporagöre2005yılındafinansalvarlıklar160trilyondolarlıkbirbüyüklüğeulaşmıştır.BufinansalvarlıklarındünyaGayriSafiYurt İçiHasıla’sınınüç katını aştığı, bir başka deyişle finansalvarlıklarınGSYİHoranınınyüzde300’ününüzerineçıktığınıgösterir.Oysabu1980’deyüzde100’dü.(15)Tablo:Dünya finansal varlıkları/ Dünya
GSYİH1980 %1001990 %2001995 %2282000 %2932005%316
Yine aynı rapora göre 19902005döneminde GSYİH ile ölçülen dünyaekonomisi ortalama yüzde 3.5, dünya ticareti yüzde 5.8, dünya finansalvarlıklarıyüzde8.7,sınırötesisermaye hareketleri yüzde 10.7 büyümüştür. Keza finansal varlıklara yatırılansermayeden elde edilen gelirin yüzde95’ininyinefinansalvarlıklaradöndüğü düşünülürse, neden finansal varlıklarınGSYİH’denikibuçukkatdahahızlıbüyüdüğüanlaşılır.Amayineyukarıdakitablodandagörülebileceğigibi bu büyümenin de bir sınırı vardır.Finansalvarlıklar/GSYİHoranımutlakolarakyükselmekte, son5yıldikkatealındığındaartışhızıdüşmektedir.Busermayeninçapınagöresoyulmaküzerehazırbulunanmalideğerinazaldığınıgösterir.Neüretimedönebiliyor,nesatınalmalarlakendiniüretkenolarak
tüketmeninbiryolunuyeterincebulabiliyor,nedehazırolanıemerekeldekisermayeyi bütünüyle değerlendirebiliyor.Sonuç:Elinde şişmiş sermaye ilesaldıracak yer arayan gözü kararmıştekeller.Birbaşkaörnekledurumudahagö
rünür kılabiliriz. Halihazırda “Dünyahasılasının10katınaulaşan415 trilyondolarlıkkrediköpüğü”ndensözediliyor.(16)“Kredi”denkastedilenelbettesanayiyatırımıiçinkullanılanparasermayedeğildir.Butürgerçekkredidiğerkreditürlerinegöreönemsizleşmiştir.“Kredi”milyonlarcainsanıngünlükyaşamının vazgeçilmez unsurlarındanbirihalinegeldi.Kredikartlarıgelecektekikazançlabugünharcamaolanağısağlayarakmetatüketiminiayaktatutan araçlardan biri oldu. Yüzmilyonlarca insanın günlük giderlerini karşılamakev,arabavb.satınalmakiçinkullandığı kredi kartları, bir yandantalebidiri tuttu,diğeryandanfaizyoluyla sermayeyemuazzam bir kazançkapısıyarattı.Böylelikle “kredi”sanayiüretimiiçinverilenborcunveborsaspekülasyonuyoluylabirikmişartıdeğerin burjuvalar arasında paylaşılmasınınyanısıra,yüzmilyonlarcaemekçiningünlükbirikimlerini faiz yoluylagaspetmenindoğrudanbiçimlerindenbirihalinegeldi.Amabunundabirsınırı var. İnsanlar bugünkü gelirlerini,dolayısıyla işlerini sürdürecekleri hesabıyla borçlanmaktadırlar. Bankalar“fazla sermayeyi” değerlendirecek biralanyaratmakgayreti ilebunu teşvikedenvekolaylaştıranher türlübiçimikullanmaktan çekinmemektedir. Gelgörkisermayedahaçokbirikmekiçinemekçileridahaçoksoydukça,işsizlikvedüşükücretleçalışmayaygınlaştıkçatüketicikredileriningeridönmeriskidebüyüyor.
TEORİDE doğrultu 19
Elbette “kredi köpüğü” yalnızca buyoldanoluşmuyor.Finansalvarlıkçeşitleri öylesine artmış ve öylesine içiçe geçmiştir ki; bir yerdeki tıkanıklıkbir anda her tarafta çalkantılara yolaçmaktadır. Örneğin “Carry Trade”,“Hedge Fon” bunlardan ikisidir. Ucuzfaizliparacinsindenborçlanıpyüksekfaizliparacinsindenvarlıklarayatırımyaparak,bufarkınyüksekliğioranındakazanç sağlamak anlamında kullanılan“CarryTrade”;yada“HedgeFon”la garantili kazanç limanlarına demiratmak, gerçekteaynıparaya sahipleritarafından farklı işlevler yüklenmesianlamınageliyor.Örneğin,Japonya’dadüşük faizle borçlanıp dünyanın enyüksekfaiziniverenTürkiyedevlettahvillerine yatırım yaparsanız, kısa yoldanbüyükkazançeldeedersiniz,bunaCarryTradedeniyor.SizdenyüksekfaizleborçlananTCMerkezBankasıbuparayı güvenli biçimde korumak için,Avrupa ya da ABD’nin büyük bankalarına güvenceli ama verdiğinden çokdaha düşük bir faiz karşılığı yatırır.BöyleceaynıparaeldeğiştirirkenHedgeFonadınıalır.SizinparanızıHedgeFon olarak yatırdığınız banka bu parayı tüketicikredisiolaraksizeödediğindendahayüksekfaizleABDemekçilerine Mortgage kredisi biçimindeverebilir.Böyleliklemuazzammiktardasermaye üretimle hiçbir ilişki kurmadan,büründüğüherbiçimde,yenibirsoygun yaratarak kendisini çoğaltmışolur. Sonuçta faiz olarak elde edilenpara emekçinin cebinden çıkar, onunürettiğiartıdeğerinbirbiçimidir.Devletyüksekfaizlealdığıborçlarıödemekiçinvergileryoluylahalkısoyar,bankalarverdikleritüketicikredileri,uyguladığı faizle,halkınbirikiminiyağmalar,borsaoyunlarıyoluylabüyükburjuva
lardahaküçüklerinelindebirikenartıdeğeriyutar.Finansal varlıklara yatırılan serma
yenin doğrudan artı değer üretmekamacıyla yatırılan sermayeden dahahızlıvedahabüyükorandakazançgetirmesi,hertürdensermayeninyatırımyönünüorayaçevirmesinenedenolur.Çünküoradaortalamanınüzerindebirkâr, artı kâr vardır. Büyük banka vesanayitekellerinin“Asılfaaliyet”alanlarıgiderekdahabüyükölçüdespekülatif amaçlı yatırımlara kayıyor. Amaherkes aynı tarafa yığılınca “artı kâr”giderekazalırvekâroranlarıeşitlenmeyolunagirer.Spekülasyoneskicazibesiniyitirir.Artardapatlayanspekülasyonbalonlarıköpüğüyokeder.Buraya kadar anlatılanlardan yola
çıkaraküretkensermayeninyadabuamaca yönelik kredi piyasasının bütünüyleönemsizleştiğianlamıçıkmaz.Bu zaten olanaksızdır da. Kapitalizm,meta üretiminin egemenliği üzerindeyükselir.Amakapitalizminamacımetaüretmekdeğildir.Kapitalistin tekderdisermayesiniçoğaltmaktır.Kapitalistyatırdığışeyinneolduğunabakmaz,negetirdiğinebakar.Dahayüksekkazançgetirdiği sürece toplam sermayesininbüyük bölümünü finansal varlıklarayöneltecektir.Yinedebuyöneliminbirsınırıvar.Sermayeninhücumettiğiyerde onun iştahını doyuracak kadarbirikimolanağıkalmamışsa tıkanıklıkve bunalım kaçınılmaz olur. Asıl vurgulamak istediğimiz nokta: Kendiniüretenüretkensermayeyeyenidenyatırıldığında kendisini genişletme olanağını yitirdiği içinfinansal varlıklarayığılansermayenin,bukezoradaneldeettiğikârıtekrarorayayatırdığındaeskisi kadar bile kâr emme olanağınıyitirmişolmasıdır.Busermayeninbütün çıkış kapılarını kendi eliyle kendi
TEORİDE doğrultu20
yüzüne kapatması demektir. Sermaye sonbir gayretle sıkıştığı yerden azçoknefesalacağıbaşkabirodayakapağıatmayaçalışır.Amabukrizmikrobununatlatılmasınayaramazsadeceonunkapitalizminherhücresinesirayetetmesineyolaçar.Gittiğiheryerdeyenibirköpükyaratır,nevarkibuyalnızcayaranınüzerinikaplamışirindenbaşkabirşeydeğildir.Devasa sermayenin finansal varlık
lardanüretkensermayeyedönmeside–aynıkoşullariçinde–sözkonusuolamaz, zirafinansal varlıkalanındadolaşan sermaye zaten üretken alanınkarlılığı düşük olduğu için “sermayefazlası”halinegelenmutlakaşırıbirikimdir.Sermayekendikendisiniteslimalmıştır!Busermayeninkendiniyaratannesneltemellerdenkopuşununneölçüdegeliştiği,yozlaştığıveçürüdüğünügösterir.Sermayeartık,sermayeninengelidir.Emeğinsömürüsünüyoğunlaştırmaksuretiylebuengeliaşmagücüvekabiliyetidehergeçengünazalmaktadır.Sermayeüreticigüçleridahafazlageliştirmekbiryanakımıldatacakenerjiyigiderekdaha fazlayitirmektedir. Toplam yatırılan sermayenin her4biriminden1’iüretimve3’üfinansalalandaise,nesermayekıyımı,neemeğinüretkenliğidevreninyenidenbaşlamasına öyle kolayca yol açamaz.Sermayeiçinasılsorunbudur.“Durmadan peşinden koştuğu ev
rensellik,sermayeninkendidoğasındasınırlarınıbulur,busınırlar sermayeningelişmesininbellibirevresindesermayeninkendisinibu eylemin enbüyükengeliolarakortayaçıkarırvebuyüzdendebizzatsermayeyoluylaonukendisinin ortadan kaldırılması yönündeçabalar.”(17)Nereyedoğru?
fiimdi yeniden başa dönebiliriz.Ağustos’taAmerika’dakiMortgagesistemindeaçığaçıkanmalikrizinsomutnedenleri anlaşıldığında, kapitalistüretiminbugünulaştığıdüzeydekrizinnereye evrilebileceğini tahmin etmekmümkünolacaktır.Mortgage sisteminde iki tür kredi
bulunuyor:Primeve subprime.Birincisi ödeme sorunu olmayanlara yönelik, ikincisi alt gelir gruplarına veriliyor.İkincisininfaizoranıbirincisindenyüksek. Yoksulların bir bölümününkredilerigeriödeyemeyeceğihesaplandığı için faiz oranı yüksek tutularakolasırisktolereediliyor.Madembukadarriskli,nedenyoksullarakrediveriliyor?Faizoranıöylebirnoktadatutuluyorki,batıklardüşürüldüğündebileortalamakâreldeedilmişoluyor.Üsteliködemelerinazçokdüzenliyapıldığıdönemdeartıkâreldeetmekdecabası.Böyleolduğu içinsubprimekredilerinbüyüklüğü800milyardolaraulaşmışbulunuyor.Açıktırkisoygununsınırı,yoksulungelirikadardır.19792005 döneminde ABD halkı
nın yüzde 80’ini oluşturan geniş kitlenin elde ettiği gelir artışı çok sınırlıkalırken(buartış4.%20’likgrupiçindahi yüzde 25’ten biraz fazladır) enüstteki%20’ningeliriyüzde100’eyakınartmıştır.Gelirmerdivenininentepesindekiyüzde1’ineldeettiğiartışiseyüzde200’ügeçmiştir.2005yılında,enalttakiyüzde20’likgelirdilimindebulunantümhanelerintoplamgeliri383milyarda kalırken, en tepedeki yüzde1’in elde ettiği gelir artışı 525 milyardolarolmuştu.(18)Gelirartmazkenborçbüyüyorsa,sü
recinbiryerdetıkanmasıkaçınılmazdı.2007’debeklenenoldu,krediborcunuödeyemeyenlerinsayısıbirdenarttı.Halböyleolunca2007’ninbaşındanAğus
TEORİDE doğrultu 21
tosayınakadarMortgagekredisiveren50’denfazlakuruluşbattı.Evsatışlarıilebirlikteevfiyatlarıdadüştüve inşaatsektörüdurgunluğagirdi.Bununüzerinebankalarsubprimekredisivermeyi durdurdu.BukezMortgage faizgelirini güvenceli olarak gören ve buralarayönelikHedgeFonyatırımcılarıtelaşlaparalarınıbarındıracaklarıyeniliman arayışına girdiler. Bonotahvilhissesenedisahipleririskliyatırımlardanhızlaçıkmayabaşladı vesonuçtapanikheryerisardı.Mortgage özgülünde bunalımın göl
gedekalanasılnedenisermayeningözü dönmüş büyük bir aç gözlülükle,yalnızca üretim sürecinde ve vergileryoluyla değil, yüksek faizli kredi kullandırmayoluyladasoyguncusaldırısıdır. Sermayedarlar emekçilerin yalnızcaterinideğil,aynızamandabütünbirikimlerini,yanikanınıdaistemektedirler.Biryandanalımgücüdüşerken,diğer yandan ödenmesi zorunlu yüksek faizli krediler emekçilerin zar zorbiriktirdiği elde avuçta ne varsa onuda yitirmelerine yol açmıştır. Örneğin1980’lerin başında ABD’de en yoksulkesimi oluşturan AfroAmerikalıların yüzde 63’ünün kendi evi bulunuyorkenbuoran2000’lerdeyüzde34’edüştü. Tahminlere göre Ağustos’tansonraki18ayiçinde17milyonkişinin220milyardolarıaşanborcunedeniyleyüzbinlerceinsanevsizkalacaktır.(19)Bugüne değin geri dönmeyen kredi
miktarı Ağustos’tan sonra dönmeyeceğivarsayılanmiktarınküçükbirbölümüdür yalnızca.Buda konut piyasasındapatlayankrizinsadeceküçükbirgazboşaltmahamlesiolduğu,krizinbirdegörünmeyen“Buzdağınınaltı”ndadahaşiddetlibirpatlamayayolaçacak enerji biriktirdiğini gösteriyor.Gerçeği söylemek gerekirse “Buzdağı
nın görünmeyen kısmı”ndaki gerilim,kapitalistdünyaekonomisininbütünüiçingeçerli.Nihayetgörüldüki,ABD’depatlayan sıradan bir “kredi krizi” bütün dünya ekonomisini sarsabiliyor.Ve yine görüldüki, ileri kapitalist ülkelerinMerkezBankalarıncakrizidurdurmak için piyasaya dolar boca etmek de! (1 haftada 365milyar dolar.(20)Haniserbestpiyasa!Haniölenölsünkalansağlarbizimdi!Haniekonomidenelini çekmişDevlet!)ABDMerkezBankası’nınfaizoranınıdüşürmeside ortalığı sakinleştirmedi. Ülkesinin1935’tenbuyanaenbüyükbankakriziilekarşıkarşıyaolduğunusöyleyenAlmanBankalarDüzenlemeKuruluBaşkanı(21)nereyesorusunagerekliyanıtıvermişoluyor.Yılbaşından itibarenyenidenpatlak
verenABDemlakpiyasasıkriziylebaşa çıkabilmek için ABD Merkez Bankası’nıngerçekleştirdiği faiz indirimleriişeyaramıyor.ABDBaşkanıGeorgeBush, gelir vergisimükelleferine 800ve 1600 dolarlık “vergi iadesi” çeklerigöndererek,içtalebicanlandırmayaçalışıyor.Bushgibibirköktenneoliberal’intalepyaratmakiçinhalkabedavaçek dağıtmasına bakılarak, durumunciddiyetiokunabilir.Satınalmalarvebirleşmeler(22);bo
notahvilhisse senedi; kredi kılığındakisermayeneredebirazyüksekkarvarsa oraya aktı, gittiği her yerdebalonlaryarattı.Biryerdebalonartıkhavaalamazhalegelincebaşkabiryerdeyenibirbalonşişirmeyegirişti.Amadenizbitti.Ağustos’tanbuyanasermaye“Hareketsizlik krizi” yaşadı, daha güvenceliyatırımalanlarınademirleyerekriskten kaçındı. Bu paçasını kurtaracağıanlamınagelmez.Çünküsorununözü,“mali”değildir.Parasalönlemlerlekrizancak“ötelenebilir”;amaatlatıla
TEORİDE doğrultu22
maz.Patlayanbalonlarınsayısıarttıkçabudahanetaçığaçıkmaktadır.Sermaye her kaçma hamlesinde, kapanadahadasıkışmaktadır.TheEconomist“Busonmalikriz,is
tikrarlıbüyümeninaltınçağınınsonunamı işaret ediyor?”(23)diyesoruyorvedurumu“dönümnoktası”olaraktanımlıyordu.SpekülatörGeorge Soros, Financial
Timesgazetesindeyayınlanan“60yılınen kötü piyasa krizi” başlıklımakalesindebirresesyonunönlenemeyeceğinden söz ediyor ve Reagan’la başlayanbir “piyasa köktendinciliğinden” yakınıyor.Piyasalarıayaktatutanın“otoritelerinmüdahalesi”olduğunuvurgulayarakneoliberalyalanlarıitirafediyor.Soros,2008’dekidurgunluğunbasit
bir dalgalanmadan ibaret olmadığını,ABDdolarınınhakimiyetialtındageçen50yıllıksavaşsonrasıkapitalistdünyasisteminindengelerininartıkyitirilmekteolduğunuaçıkladı.(24)Bugünküdurum,birölçüde1929’u
andırıyor. 19221929 arasını burjuvaiktisatçılar“Mutluyirmiliyıllarınrefahı”olarakadlandırıyorlardı.Ekonomikilerlemenin motoru hızlı teknik gelişmeydi. 1929’da “mutlu yıllar” ABD’deNewYorkborsasının çökmesiyle sonaerdi.1930’da iseAvrupa’daekonomikkrizpatladı.Bugününfarkışudur;sermayekarlılığınınasılnedeni,birbaşkadeyişle ekonomik ilerlemeninmotoru,emeğin üretkenliğinin yükseltilmesi(teknolojininüretimeuygulanması)değil,düşükücret (esnekçalışma, işgünününuzatılması,sosyalhaklarınkırpılmasıvb.ilebirlikte)veaşırıçalışmayoluyla verimliliğin artırılmasıdır. Bunedenlegörünürgelecekte1930’lardandahabüyükbirçöküntübeklemekhiçdekehanetsayılmaz.
ABD’deipoteklikredipazarınınçökmesi,4trilyondolarlıkservetinbuharlaşmasıanlamınageliyor–kibudünyadakitoplamyıllıkgelirinyüzde10’unatekabülediyor.ABD’dehanelerin toplam borcu GSYİH’nin yüzde 130’unadayanmışdurumda,işletmelervedevletin borcu ise yüzde 230. Aynı oran1929öncesindeyüzde120idi.(25)Bunakarşınkrizinfazlasarsıntıyanedenolmadan atlatılacağını ileri süren kişive kurumlar da var. Bunlardan birisideIMF.Amaodadurmadankenditahminlerini “düzeltmek”le meşgul. 2007sonbaharında, 2007’deki küresel büyümehızınıyüzde5.2,2008’iiseyüzde4.8olaraktahminetti.Amaüzerindenfazlazamangeçmedendaha“gerçekçi”birtahminyayınlamakzorundakaldı.Yeni güncellemede; daha önce yüzde5.2 olacağını ileri sürdüğü 2007’dekidünya ekonomik büyümesini 4.9’a ve4.8olaraköngördüğü2008’dekibüyümetahminini4.1’eindirdi.Tablo:BüyümehızlarıBüyüme(%) 2005 2006 2 0 0 7 t
2008tDünya 4.4 5.0 4 . 9
4.1ABD 3.1 2.9 2 . 2
1.5Eurobölgesi 1.5 2.8 2 . 6
1.6Almanya 0.8 2.9 2.4 2.0Japonya 1.9 2.4 1 . 9
1.5Afrika 5.9 5.8 6 . 0
7.0Çin 10.4 11.1 11.4 10.0Hindistan 9.0 9.7 8 . 9
8.4(t:tahmin)Aktaran: Hurşit Güneş, 01/02/08,
Milliyet
TEORİDE doğrultu 23
BM,2008yılıEkonomikDurumveBeklentilerRaporu’nun“karamsar”senaryosundaise2008’dekapitalistekonominingeleceğiçokdahakaranlıkgörünüyor.Tablo:Dünyaüretimibüyümehızı(%) 2003 2005 2007 2008aDünyaToplamı2.7 3.4 3.7 1.6Gelişmişülkeler 1.9 2.4 2.5 0.5Geçişekonomileri 7.2 6.6 8.0 5.0Kalkınmaktaolanü. 5.2 6.5 6.9 4.2Azgelişmişülkeler 6.6 8.4 6.7 Dünyaticarethacmi 5.8 7.0 7.2 4.0(a:BM‘karamsar’senaryo)Kaynak:BM2008yılıEkonomikDurumveBeklentilerRaporuAynı rapora göre; ABD ekonomisi büyümek bir yana, yüzde 1 gerileyecek.
AB’deisebüyümehızıyüzde1civarındaolacak.Butahminleringerçekleşmesi,krizinçokşiddetliyaşanacağınıgösterirvesonverilerbuyöndedir.GerekIMF,gerekseBM’nin‘karamsar’senaryosundaÇinveHindistangibigelişmesihızlanangerikapitalistülkelerdeekonomikbüyümededüşüşünnispetenhafifolacağı,dahasıIMFtahminlerindeazdaolsabiryükselmeninbeklendiğigörülüyor.Buradanhareketlekimiburjuvaiktisatçılarkrizindünyasallaşmayacağınıilerisürüyorlar.Bubeklentiyanlıştır,çünküÇinveHindistangibiülkelerinbüyümesiesasengelişmişkapitalistülkelerin‘tedarikçi’siolmalarındangeliyor.Gelişmişülkelerdekikeskintalepdüşüşükaçınılmazolarakbuülkelerdedesarsıntılaranedenolacaktır.2003itibarıyla“kalkınmaktaolanülkeler”kategorisindeifadeedilengerikapitalistülkelerindünyaüretimiiçindekipayıyüzde20’yeveihracatiçindekipayıyüzde27’yeçıkmıştır.Buülkelerdünyadoğrudanyatırımstokununyüzde25’inesahiptir.Açıktırkibuülkelerdeucuzişgücünedayalıüretimyapantekellerürünlerininbüyükçoğunluğunuoülkelerdenemperyalistveilerikapitalistülkelereihraçetmektedirler.Doğaldırki,emperyalistmetropollerdekitüketimdaralması,geriülkelerdedebüyüksermayekıyımlarınayolaçacaktır.Kuşkusuzsermayeninkolaycahareketediyorolması,HindistanveÇingibi
köylüekonomilerininkapitalistdönüşümününyarattığı itilimyadaAfrika’nınsermayeninönündeaçılanyenibirkapıolarak,yenidenekonomiksömürgesavaşlarınakonuedilmesikriziazçoktolereedilebilecekolgularolaraksıralanabilir.Nevarkisorunasaltburadanbakmak,“Sermayeninruhu”ndanbihaberolmakdemektir.Birincisikrizinnedenisermayeninaşırıbirikimi;kroniksermayefazlalılığıve
kronikişsizlik;alımgücünündüşmesiveyoksulluktur.İkincisi,“aşırıbirikimi”aşmanınyolu,birkısımsermayeninçekilmesihattayokolmasıdır.Buhiçde“barışçı” tarzda olmaz. “İşler yolunda gittiği sürece, rekabet, genel kâr oranınıneşitlenmesihalindegördüğümüzgibi,kapitalistsınıfarasındabirkardeşlikhavasıestirirveböyleceherbiri,ortakyağmadankendiyatırımıoranındapayalır.Amasorunkârındeğilzararınpaylaşılmasıhalinialıralmaz,herkeskendipayınadüşenzararıenazaindirmekvebunubirbaşkasınınsırtınayükleme
TEORİDE doğrultu24
çabasınadüşer.Kapitalistsınıfiçin,kaybauğramakkaçınılmazdır.Herkapitalistin,buzararınnekadarınıyüklenmekzorundakalacağı,yanibununeölçüdepaylaşmakdurumundakalacağı, göstereceği güce ve kurnazlığa bağlıdır ve ozamanrekabet,düşmankardeşlerarasındabirsavaşadönüşür.”(26)Üçüncüsü,sermayefazlalığıöylebirboyuttadırki;onunbirkrizleortadankaldırılıpsermayenindahabüyükgenişlemeolanağıbulacağıbirkrizledüzeltilmesininolanaklarıgeridönülmezbiçimdeortadankaldırılmıştır.Onuniçindirki,beklenenkrizgörecehafifatlatılsabilebudahabüyükbirbunalımınyeniişaretiolacaktır.Nihayetsonyirmiyıldayaşanankrizler,dünyaçapındayaşanacakpatlamanınhazırlayıcısıdır.(*)Sermayenintarihselbelirlemesivekullanılışamacımiadınıdoldurmaktadır.
Çünkü,“Sermayeninsınırsızzenginleşmetutkusuveemeğinsermayeyigerçekleştirmesininkoşulları içindeonusüreklikamçılayanemeğinüretkengüçleriningelişmesiyle,bugelişmeningenelservetinsahipliğininvekorunmasının,biryandayalnızcadahaazemekzamanıbütüntoplumiçingerektirmesiveçalışantoplumunbilimselolarakyenidenüretimsürecinegittikçedahagenişbiçimdekatılmasınoktasınakadargelmesiyle,yaniinsanınkendisiiçinyaptırabileceğişeylerinyaptığıemeğinsonaermesiyle,süregidensermayenintarihselbelirlemesiveamacıyerinegelmişolacaktır.”(27)BugüntamdaMarx’ınöngördüğütarihselmomenttebulunuyoruz.Biryandasermaye,emeğinüretkenliğiniartırarakvarlığınıkorumavesürdürmeyeteneğiniyitirmiş,dahaazemekledahabüyüküretimyapmakmümkünken,saltemeğinsermayeninboyunduruğundaolmasınedeniyle bunun gerçekleşememesi, sermayenin daha yüksek oranda yoğunlaşarakkarkitlesinibüyütmeolanağınıeskisigibiyakalayamaması,hertürlübireysel emeğin sermayenin tahakkümüaltınadahabüyükoranda girmesinekarşın(**),sermayenineniyikoşullardadahionlarınönemlibölümünüüretimsürecinedahiledemeyerekişsizbırakması,biryandabüyükmiktardasermayenindiğeryandabüyükmiktardaemekgücününfazlalıkhalinegelmesi;sermayeileemeğinkarşıkutuplardabirikmesineparalelolarakfazlasermayevefazlaemeğingiderekdahafazlaçoğalması,bugerçekliğiçıplakbiçimdegözlerönünesermektedir.Sermayeyedayalıüretimtarzınınasıl,köklü,derinvegiderilmezbunalımıbudur.Ortayaçıkanherkrizbubunalımıbirazdahaderinleştirmekte,kapitalistsistemicehennemateşinebirazdahayaklaştırmaktadır.Lenin’insözünüettiğigibi,“Emperyalistaşamadakapitalizmüretimintamtoplumsallaşmasınadoğrugitmektedir;iradelerinevebilinçlerineaykırıolarakkapitalistler,tamrekabetözgürlüğünden,tamtoplumsallaşmayabirgeçişibelirleyenyenibirtoplumsaldüzenedoğruadetasürüklenmektedir.”(28)Lenin’in“Tamtoplumsallaşmayadoğrugitmektedir”dediğiyereçokdahayakınızartık.Kapitalizmkendisiniartanbirhızlauçurumasürüklemektediramakendisiylebirliktebütüninsanlığıda. İnsanlığınkapitalizmdenkurtuluşununtarihselkoşullarıherzamankindendahaçokolgunlaşmıştır.Kapitalizminbugünküçürümehalibunubinlercegörünümaltındagözlerönünesermektedir.İsteröngörüldüğügibiAğustos’takiborsaçöküşüveyılbaşındakiuluslarara
sılaşanborsakriziönümüzdekiaylardayadadahasonrabüyükbirekonomikçöküşletamamlanmasın,istersetelafiedicimüdahalelerkrizateşinibirmüddet
TEORİDE doğrultu 25
düşürsün–kibuenfazlakrizinötelenmesineyolaçar–dünyabüyükekonomik,politik,toplumsalçalkantılarlabaşbaşakalacak,sınıfmücadelesiherdüzeydebugünkündençokdahabüyükşiddetteçarpışmalarasahneolacakvegenelolarakdünyayenialtüstoluşlarınateşindekavrulacaktır.Halihazırdabirdünyamalikrizibiçiminialanbunalım,derinleştiğioranda
tabiikiöncelikleemekçihalkkitlelerinivuracaktır.1929bunalımındansonrasermaye,devleti,sermayeningenelçıkarlarınıko
ruyankolektifkapitalist şirketedönüştürerekveulusalpazarları genişleterekgelişmesi için bir yol buldu. 1974’ten sonra ise devlet kapitalizmini tasfiyeyeyönelerekvesermayeninönündekiulusalçitleresaldırarakilerlemesinisağladı.Herikisidesavaşlar,darbeler,devrimler,karşıdevrimlerlealdıbaşınıyürüdü.Beklenenkrizdensonraneolacak?Kapitalistleryenibiryolbulabileceklermi?Busoruelbettesınıfmücadelesinindüzeyitarafındanyanıtlanacak.Amagerçekşuki,nebirikmişsermayeyatırımlarınıemebilecekbirulusalpazargenişlemesindennedetasfiyeedilecekbirdevletkapitalizmindensözedilebilirartık.Nesökülüpatılacakçitlervar,nedeeskisigibigümrükduvarlarınıyükseltmeninolanağı.Üretiminvesermayenintoplumsallaşmadüzeyiöylebirnoktayaulaştıki;bunlarınhiçbiriderdeeskidüzeydedermanolamaz.Uluslararasıtekellercesömürgeleştirilendünyanınyenidenpaylaşımıvebüyükbölgeselbirliklereayrışmışbirdünyatasavvuredilebilirelbette.Amaüretiminvesermayeninyoğunlaşmasıöylebirdüzeydedirveaşırıbirikimsorunukrizleçözülsebileyenidenoluşmasınınkoşullarıöylesinehızlaolgunlaşmaktadırki,artıkkapitalizmiçindekalarakbirçözümbulmaolanağıdahaçok tükenmekteveüretimaraçlarınıntoplumsallaştırılmasındanbaşkabiryolgörünmemektedir.Nesnelolarakinsanlıkbunaherzamankindençokyakındır.Kapitalizmherzamankindençokçürümüş,kofvegüçsüzdür.Veonuyıkımasürükleyecektoplumsalkuvvetlerherzamankindençokvegüçlüdür.Sorunbugüçlerinbiriradeyedönüştürülmesidir.Kapitalizminyıkımınınkoşullarınedenliçokolgunlaşmışolursaolsunken
dikendineçökmez.Kapitalizmiyıkacakgüçlerbizzatkapitalistüretimtarafındanbüyütülür,amabugüçlerkendiliğindenhareketegeçmez.Bütünmeseledeburadadır.Dünyanınheryanındaproletaryaveezilenbütünemekçitabakalarkapitalizminhesabınıgörmekiçinbirleşmek,örgütlenmekvehareketegeçmekzorundadırlar.İşçisınıfıveemekçilerinveelbetteonlarınöncülerinindünyaçapındaetkileri
şimdidengörülenveTürkiye’yidederindensarsacak,adımadımgelenekonomikbunalımakarşıpozisyonlarını gözdengeçirmelerindesayısız faydavar!Bütünalanlardakrizesnasındatoplumdayükseleceköfkekabarmasınınbilinçliveetkinbiriradeolarakörgütlenmesininhangibiçimlerdegerçekleştirilebileceğinintartışılmasıvebuyöndeadımlaratılmasıbaşlıcabirgörevolarakelealınmalıdır.n
TEORİDE doğrultu26
Burada geride kalan yılın kimiönemliyadadahaazönemli“olay”vegelişmelerinedeğineceğiz.Buolaylarınpanoramasıylayadabirbütünolarakanaliziyledeilgilideğiliz.Buradadeğinilecek gerçekler; 2007’nin “pırıltılar”,“kıvılcımlar” içerdiğini, yansıttığını“gördüğümüz”, düşündüğümüz gelişmeleridir. Bu olaylarda “pırıltılar” dediğimiz“farklı”,“yeni”olangerçeklerinaltıçizilecek,bunlaranlamlandırılmaya, sonuçlar çıkartılmaya çalışılacaktır.Yazıya konu olan sorunu yöneten
bakış açısına değinmekle, anlaşılmakbakımından yarar var. Yalın biçimdesöylemekgerekirse“keşifkolu”olabilmekiçinöndeyürümek,öndeyürüyebilmekiçinde,önünügörmekgerekir.Ohaldeezenler ileezilenlerarasındaki mücadeleye, toplumsal gerçekliğe,özellikle işçi sınıfı ve ezilenlerin hareketine, durumlarına bakarken, “keşifkolu”nun mayalanan, gelmekte olanı,
gelişmekteoluşmakta olanı herkestenöncegörebilmesigerekir.Bubirbakışve arayış yönelimi olduğu kadar, sezmeveanlamagücü,kezacüretverisküstlenme sorunu/yeteneğidir de. “Keşif kolu” başka nasıl kendini yenidenüretebilirki!
Iİlkin bir kıyaslama: 1995 baharı
dır.Kirlisavaşınkontragüçleri İstanbulGazi Mahallesi’nde kahvelere saldırı düzenlerler.Ölen ve yaralananlarvardır. Gazi halkı başkaldırır. Polisözelkuvvetlerbaşkaldırankitleyeateşaçar,onlarcaölüveyaralıylabaşkaldırıbüyür, kente yayılma eğilimi gösterir.Devlet katilleri korumaktadır... GaziKomutanı Hasan Ocak kaçırılmıştır...İlericiantifaşistgüçler,faşistdiktatörlüğün kaybetme politikasının üzerinegitmektevesıkıştırmaktadır...Emekçimemur hareketinde önceden planlanmışvekararlaştırılmış4Nisanmitingi,
2007’depırıltılar
TEORİDE doğrultu 27
bu koşullarda sendikal önderlik tarafındaniptaledilir.Gerekçesiise“yurtseverlik”olur!Diktatörlüğün 2007’yi, Güney Kür
distan’a saldırı genelgesi, BaşbakanTayip Erdoğan’ın ABD’yi tavaf etmesivenihayetindeKandil saldırısıyla, yani HükümetGenelkurmay ve de HükümetGenelkurmayABD ilişkilerini,işbirliğini yenileyip tahkim ederek veburadan alınan güçle Kandil’e saldırarak kapattığı söylenebilir... İşte bukoşullarda,amahenüzKandil’esaldırılmamışken ilericimücadeleci emekçimemursendikalarınındaiçerisindeyeraldığımeslekivb.kitleörgütlerininöncedenplanladıkları,3Kasım’daAnkara’da“DemokratikAnayasa”mitingidüzenlemekararıvardır...Mitingindüzenleyicisiolankitleörgütleri,tezkereninçıkarılmasıylaoluşanşovenpolitikortamda mitingi iptal etme yönündekararalmadıklarıgibi,tersinemitingdeKuzeyIrak’asaldırıtezkeresininprotestoedilmesine,barışvekardeşliktalepvetemasınınöneçıkartılmasınakararverirler.Bilindiği gibi3Kasımmitingibuperspektifeuygunolarak,onbinlerinkatıldığıbaşarılıbir“BarışveKardeşlik”eylemiolarakgerçekleşir.fiovendalgayakarşıbirkitledalgakıranıolur.Bu durumun emekçilerin siyasal
sınıf bilincine, toplumsal bilincin değişimine dair bir alamet olarak kabuledilmesi doğru olmaz mı? Bumitingidüzenleyensendikal,meslekivb.kitleörgütlerininyönetimlerinintavrıolarakkabuledildiğindede,kendibaşınadaönemli,anlamlıdeğilmidir?Ayrıcabirtoplumsalkarşılığıyokmudur?
IIKitleselyüzleşme,hesaplaşmayagi
riş ve kardeşleşme. Türkmilliyetçiliğive ırkçılığının en muhkem kalesi Er
menidüşmanlığıdır.19.yysonuve20.yy başında Türk ulus devletinin öncelleriAnadolu’da, tarihin tanıkolduğu en aşağılık suçlardan birisini işlemişlerdir.VeErmenidüşmanlığıTürkuluslaşmasınınyapısalbileşenlerindenbirisi olmuştur. Türk halkı yüzyıl boyunca tarihin çarpıtılması ve Ermenidüşmanlığıylazehirlenmiştir...18Ocak2007 tarihinde toplumumuza bakanen iyimser toplumbilimciler,en iyimser sosyalistler, devrimciler dahil, hiçkimseonbinlerinveyüzbinlerin“Hepimiz Hrant’ız”, “Hepimiz Ermeni’yiz”pankartları altında harekete geçebileceğiniöngöremezdi,tahminedemezdi.Ermeni halkının, Anadolu halkları
mızın aydınlık evladı Hrant Dink, 19Ocak’taarkadankalleşçevuruldu.Cinayet,TürkegemensınıfarınınErmeni soykırımını sürdürmekte olduğunusimgeliyordu... “Hepimiz Ermeni’yiz,HepimizHrant’ız”şiarıaltındaharekete geçen onbinler ve yüz binler, soykırımın devamına suç ortaklığını veErmeni düşmanlığını reddediyordu.Militarizm ve şovenizm bombardımanıylasersemletilmişvekuşatılmışolanhalkımızonbinlerveyüzbinlerhalinde,yani tamamenkitleselbiçimdebuçemberi kırmıştır. Sömürücü sınıfarveonlarınırkçıuşaklarıtarafındanzehirlenmiş halkımızın, kahredici acılariçerisindedoğrulup,Ermenisorununda tarihiyleyüzleşmeyegirişigörkemlidir.Egemen sınıfarın soykırıma varan
katliamlarlabastırıp,ezdiği;bütünbiryüzyıla yayılan şiddetle tahkim edilmiş, inkar, yalan ve demagojiyle, asimilasyonla gizlenen susturulan Kürtsorunu,Alevi sorunu,Ermeni sorunugerçekleriyleyüzleşme,toplumumuzunsonbirkaçonyıllıktarihininençarpıcıgerçeğidir.Adetacanlıbiryüzleşmedö
TEORİDE doğrultu28
neminden geçiyoruz.Halkımızın, burjuvazi ve egemen sınıfarın, Kemalistsivilaskerbürokrasininkezabürokratikaydınlarınyalanveyanılsamalarından, gerçekle yüzleşme korkusundankurtulmasıkolaydeğildir.Hrantcinayeti adeta bir katalizör etkisi yapmış,toplumumuzun derinliklerinde, toplumsaltarihselgerçeklerleyüzleşmevehesaplaşmasınıngeleceğiaydınlatacakvekazanacakmayalanmanınsürdüğünü ve patlamalar yapacak/yaratacakdenlibiriktiğinigöstermiştir.Evet, toplumumuzun, halklarımızın
militarizmle ve şovenizmle kuşatıldığıbirgerçektir.Evet,şovenizm,‘9899’daÖcalan’ın Avrupa’ya çıkış sürecindetırmandırıldığı düzeyi aşması şuradakalsın, 2007’de yeni bir düzeye/eşiğeulaşması anlamında tavan yapmıştır.TürkKürt kutuplaşması ve gerilimi,gericibir iç savaş tehlikesi,hiçbir zaman bu kadar büyük, yaygın ve yakın olmamıştır! Türk halkı militarizmve şovenizmle kuşatılmış, “Bölücü teröre karşı savaş” demagojisiyle adetarehinveteslimalınmıştır.Amagerçekbundan ibaretdeğildir.2007Ocak’ında “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeni’yiz”diyenacıveöfkeiçinde,bilgecesahneyeçıkanonbinlerveyüzbinler,toplumumuzdanasıl damuazzambirkardeşleşmebilincinin,demokratikbilincin,kardeşleşmevebarışözlemininbiriktiğinidışavurmuştur.fiunun altını, belki de ayrıca çiz
mekte yarar var. Bu mayalanma biranda oluşmamıştır. Bir anda sönümlenmesi/sönmesi de, tasfiye edilmesidemümkündeğildir.Vekezamayalanmanın toplumunderinliklerindesüreceği, birikmeye devam edeceği zamanzamandalgalarhalindekendinidışarıvuracağıvedalgalarhalindeilerleyeceğiöngörülebilir.
Dink’inkatledilişinin1.yıldönümündeAgosönündeonbinlerinbirkezdaha,bukezdahanetpolitikmesajlarlavedevletinyasaklarını tuzlabuzedenbir kararlılıkla buluşması, 2007’den2008’edevrolunanbubirikiminbirdışavurumudur.Bukez“HepimizErmeniyiz”in yanına onbinlerinbir ağızdanhaykırdığı“KatilDevlethesapverecek”sloganıeklenmiş,kitleTaksim’eveİstiklal’efiiliyürüyüşyapmışvebirfaşistodak olarak MHP’yi taşlayarak hesapsormuştur.
IIIDiğerlerinden farklı bir konferans.
2007Ocak’ında,HrantDinkkatliamındanbirkaçgünönceAnkara’da“TürkiyeBarışını Arıyor” Konferansı toplandı.Bu toplantı, devletin tavrı yönüyledeçözümlenebilir.Obakımdandabirturnusol işlevi görmüştür... Görevi veyapısı itibariyle bu yazı bakımındanönemliolan,aydınlarıntavrınınaltınınçizilmesidir.2005yazındaAKPTayyipErdoğanHükümetiylegörüşenaydınlar“AydınHareketi”dediyebilirizsonuçolarak Başbakan’ın Ankara ve Diyarbakır’da “Kürt sorunu”nu kabul etmesiyle zamandaşolarakPKK’yi silahbırakmayaçağırmıştı...2006Ekim’indePKKateşkesilanettiktensonrabuaynı aydınlar/Aydın Hareketi benzerveyaaynı (PKK’yi silahbırakmayaçağıran) tavrı takınmadılar.DahasıPKKateşkesikarşısındakibudeğişentavrındevamıolarak,TürkiyeBarışınıArıyorKonferansı’nda farklıileribir tavırortayaçıktı.Konferansın açılış konuşmasını ya
pan Yaşar Kemal’in “Gerillanın adınıteröristkoyduk,bundandaumutbekledik,amasorunuçözemedik”demesi,Vedat Türkali’nin “Nemutlu Türk’ümdiyebilmek için Kürtlerin hakkını sa
TEORİDE doğrultu 29
vunuyorum”,“Dağagençlersporolsundiyegitmez”demesivb.kezaaydınlarınPKK’yisilahbırakdemektenvazgeçmesi,tutarlıbirdemokratiktutumalmayayönelmeleri,“yeni”birşeydeğilmidir?Kürtulusalsorunugerçekliğibağla
mındabiraydınözgürleşmesi,bir“aydınaydınlanması”nınbelirginlikkazandığı saptanabilir.TürkaydınınınKürtsorunu gerçekliği ile yüzleşmesinin,bir eşiğidirbu.Gerçeğin sözcülüğünüyapacak bilinç ve cüretin oluşumunuişaret etmektedir. Aydın barometresibunugöstermektedir.PekiTürkhalkıbakımındanbununbirtoplumsalkarşılığıyokmudur?Buradabirparantezaçarak,birbaş
ka şeye değinmeden geçemeyeceğiz.Keza, bu Konferans ekseninde, amaözellikleKürtsorununda,DoğanGrubu başta gelmek üzere burjuva medya tarafından öne çıkartılan bir figürolarak Cevat Öneş’in tavrı, bürokrasiiçerisindeki bir eğilimi yansıtması bakımındanönemlidir.2007,Kürtsorununda sömürgeci kirli savaşın birçoküstdüzeykadrosubakımından,adetabir günah çıkarma yılı olmuştur. KenanEvren,AytaçYalman,HilmiÖzkökvediğerleri...Uluslararası tekellerin siyanürle al
tın arama ve çıkarmasına karşı direnişleriyle tanıdığımız Ege köylüleri veönderleriOktayKonyar,2007’debarışve kardeşlik talebiyle, Kürt sorununda tavır aldılar.VeOktayKonyar, bunedenleüyesi olmadığıCHP’den,CHPüyeliğindenatıldı!
IV20071Mayıs’ıherhangibir1Mayıs
değildir.Burada20071Mayıs’ıkutlamalarınıngelişiminianlatmayagirmeyeceğiz... Ama 1 Mayıs 1977’ye dönmekte yarar var. O, yarım kalmış 1
Mayıs’tır. Katliamın sorumlularındanhesap sorulamamıştır. Taksim’den/ 1MayısMeydanı’ndansürülmek,işçihareketinin ve devrimciilerici hareketinezilmesinin,yenilgisininsimgesihalinegetirilmeyeçalışılmıştır.Ancak19771Mayıs’ı aynı zamanda, ilerici hareketiçerisindekeskinbirpolitiksafaşmayı,buanlamdayolayrımınıdaifadeeder.1Mayıs 2007, katliamın 30. yıldö
nümüolarakanlamlıbirfırsat,büyükbirolanakvebirdönemeçti.İlericidevrimci hareketin ‘80’lerin sonu ‘90’larınbaşında “Taksim’i alma”hamle vegirişimleri, amacına ulaşabilecek birtoplumsalsiyasal(güçoluşturamamış)destek bulamamıştır. Kuşkusuz devrimciyapılarınbilincindegündeminde‘77katliamınınhesabınınsorulması,1Mayıs’ınTaksim’de/1MayısAlanı’ndakutlanmasıkonusuhepolmuştur.1Mayıs’ınTaksim’dekutlanmasıso
runusendikalhareketle,ilericidevrimcipolitikgüçlerarasındaenson20041Mayıs’ınınöngününde,devletinAbidei Hürriyet dayatmasının reddedilmesisürecindegündemegelmiş;ancaksendikal hareketinmücadeleci kesimiileilerici,devrimcipolitikgüçleri,okoşullarda kutlama alanı olarak ancak,Saraçhane üzerinde anlaşabilmişlerdir.2005ve2006’daiseilericidevrimciyapılarıntalepveönerilerinekarşınsendikalhareketin(işçivememursendikaları)mücadeleci kesimleriyle yaklaşımveiradebirliğisağlanamamıştır.2007 1 Mayıs’ında, sendikal hare
ketin mücadeleci kesimleriyle, ilericipolitikyapılararasında1Mayıs’ıTaksim’de kutlamak üzere anlayış, iradeve eylem birliği oluşmuştur. İstanbul2007 1 Mayıs’ını yaratan işte budur.Birlik, mücadele kararlılığının, kazanma istekveazmininyansımasıdır.2007 1Mayıs’ı Taksim’in nasıl alına
TEORİDE doğrultu30
bileceğinin, ilerici hareketin gelişmeleri, süreçleri etkileyenbirpolitik güçolarakortayaçıkabilmesininolanakvekoşullarınıgöstermiştir...Sendikalhareketinmücadelecikesimleriyle,ilericidevrimcipolitikgüçlerarasında,işçilerin ve ezilenlerin enyakıcı ekonomiksosyal(kimizamandapolitik)talepleriiçin birlikte mücadele eğilimi tabii kiyeni değildir. Fakat eğer, 19771Mayıs’ıbiryolayrımıydı ise,20071Mayıs’ının bunun aşıldığını simgeleyenanlamınıortadankaldırmaz.1 Mayıs 2007 Taksim’i kazanma
hamlesi ve başarısı, acaba işçi sınıfınınbilincindeyaratılmışsınıfdeğerlerinesahipçıkma,sınıfmücadelesindedüşenleresahipçıkma,kazanmakiçinmücadelevebirleşmekararlılığı,emekçilerin sınıf bilincinde bir yenilenme,yenidenuyanma,birkabarmaveyükselme eğiliminin belirtisi ve yansımasıolabilirmi?Vekeza,acababizzat1Mayıs 2007 kutlama gerçekliğinin bubakımdan, itici bir güç, bir çağrı, yolgöstericibirhamlerolünekadaretkiliolabilmiştir?
VÜç işçi sınıfı mücadelesinin ortak
yönü; Kazanmak! Kadın işçilerin serbestbölgede (serbestbölgedegrevyasak) kazandıkları direniş Novamed;sendikaveişçileringrevilanıylaTHY’yidize getirdikleri hava yolları ve kazanılanTelekomgrevi.2007’ninbaşarılıbuüçişçikitlemücadelesindenikisi,1Mayıssonrasındacereyanetmiştir.Novameddahauzunsürelibirdireniştir,amaNovamedkazanımıyla1Mayıskararlılığıvebaşarısınınnekadarbirrolüolduğunusaptayabilecekdurumdadeğiliz...1Mayısdahil,2007’deişçimücadelelerinde altını çizdiğimiz birkaçbaşarıbelirgin,dikkatçekicideğilmi?
19913Ocakgenelgrevindengünümüze,işçisınıfıhareketidirenipdövüşerek, ama mevzilerinden, kazanımlarından, örgütlülüğünden ödünlervererek,gerileyerekgeldi.Yeryermevzibaşarılaroldu, tekilörneklerdesaldırıdalgasıpüskürtülemedi...İşçisınıfıhareketi, esneküretim, taşeronlaştırma,sosyalhakların tasfiyesi, düşükücretpolitikaları ve özelleştirme terörü, birbütün olarak neoliberal saldırı dalgasıkarşısındadirenerekgeriçekilenbirçizgiizledi.Sendikalaryalnızcabüyüksayıdaüyekaybınauğramadı,aynızamandasaygınlıkveinandırıcılıklarıdabüyükölçülerdeaşındı,erozyonauğradı.Busüreçtebaşarılısendika,başarılıgrevneredeysehayaloldu.İşçihareketi,işçikitleleri“başarıya”hasretkaldı.Kazanılanbuüçmücadeleherşeydenönce bu bakımdan, önemli ve anlamlı.“Kazanmak”,buüçmücadeleninsınıfiçinenönemlikazanımıdır.Havaİşgrevkararıvegrevoylaması,Telekomgrevi,işçisınıfınınmücadelesilahıolarakgrevsilahınınişeyararlılığı,güvenduygusuvebilinciniyenidenuyandırıcırolününaltınıçizmeliyiz.Novamed direnişi sendikalaşmak,
serbestbölgeyesendikayısokmakiçindi.Direnişgrevhakkıolmayanserbestbölgedeydi ve de kadın işçilerin sınıfmücadelesiydi;sınıftalepleriyle,kadınişçilerin cins taleplerini birleştiriyordu.Venispetenuzunsürelibirdirenişoldu.Direniş, ancak sonbirkaç ayında toplumsal gündeme yaygın biçimdegirdi.VeburadakadınörgütlerininoluşturduğuNovamedDirenişiyleDayanışmaPlatformu’nunönemlibirrolüoldu.Novamed direnişi sermayenin sınıf
sal ve cinsel saldırısını, köleleştiricibaskıvesömürüsünübirliktehedefeyen,sınıfvecinstaleplerinibirleştiren
TEORİDE doğrultu 31
bir direniş olarak “ayrıksı” bir örnekolarak işçisınıfınınmücadeletarihinegeçti.2007 1Mayıs’ı ve kazanılan bu üç
mücadele,işçihareketininekadaretkiledi,bunusomutolarakölçmeimkanındanyoksunuz.Sınıfınsendikalara,grevsilahınıngücüneveetkisine,sınıfın kendi özgücüne güvensiz bakışınınekadardeğişimeuğrattı,yeniledibilemiyoruz.Amasınıfınduyguvebilincindeyenilenmeyimayalayıcı,besleyiciolduğundankuşkuduyulabilirmi?
VI6Mayısanmasınaonbinkişikatıl
dı.Ankara20076Mayısanması,hemkitleselliğihemdeilericihareketimizinhemen bütün kesimlerini birleştirmesiyleanlamlıydı.Deniz,Yusuf,Hüseyindevrimci hareketimizin ‘70’lerdeki buüç önderisimgesi, ilericidevrimci hareketin belli başlı kesimlerini birleştirenbirgüçveanlamtaşıyangenelbirortakdeğerdüzeyineyükselmişlerdir...Böylebireğiliminvarlığıtabiikiye
nibirdurumdeğil,fakatsüregeleneğilimin kendini en ileri düzeyde ortayakoyuşunun olgunlaştığını göstermektedir. Devrimci hareketimizin ‘70’lerdeki diğer önderleri, Mahirler, İbrahimler içindebenzerbirdurum,yaniilericidevrimcihareketi birleştirici ortak,genelkabulgörendeğerlerdüzeyineyükselmeyönündebirgelişmesürmektedir.Tabiiki, ‘70’lerindevrimciönderleri
devrimciilerici hareketimizin değerleriydi. Burada onların grupsal/partisel aidiyetlerini aşan biçimde, ilericidevrimciharekettegenelkabulgören,sahiplenilen, ilericidevrimci hareketibirleştirici genel değerler olarak belirginleşmesi ve yeniden kitlelerin elinde bayraklaşması durumundan bah
sediyoruz. Özellikle 1968’in kırkıncı,1978’in ise otuzuncu yıldönümünedenk gelen 2008 bakımından bu verioldukçaanlamlıdır.
VII2007birseçimyılıdır.İlericidevrim
ci hareket bir deneyim daha yaşadı.Burjuva parlamentoyameclise temsilcigönderme,mücadeleyiorayada taşıma,birkürsüvebirplatformolarakorayı da kullanma istek ve yönelimi,somut siyasal bir hedef olarak ortayaçıktı.Bupolitikmücadeledeufukbüyümesiniveözgüvenkazanımını/yükselişini yansıtmaktadır. DTP’nin Meclis’e bir Grup oluşturacak niceliktegirişi, 2007’de halklarımızın bir diğerpolitikkazanımıolmuştur.Diğeryandanbuaynızamanda,ile
ricihareketiçinbualanlabağlıriskvetehditlerindebüyüdüğüanlamınagelir.DTP’ninKürtsorununameclisteçözümaramasöylemiparlamenteristhayalleriyaymakta,ezilenlerinmücadelebilincini zayıfatıcı, köreltici olmakta,reformizmibeslemektedir.İlericidevrimci harekette birlikte iş
yapma, birliktemücadele eğilimi güçleniyor.Dündeyanyanagelişlervardı,2007’dedahaçokveyasıkbirarayageliniyor.Pekdeyanyanagelmeyen/gelemeyenkesimlerindeyanyanagelmeisteğiyansıyor.Kürtyurtseverhareketiylebirliktehareketetme,ortakmücadele yönelimi bunun bir ifadesi. KezadevrimcihareketteKürtulusalsorunuzemininde,pratikpolitikayapma ihtiyacıvetitrekyönelimigörülüyor.
VIIIGençliktebirarayış.Boğaziçiöğren
cilerinin2006’dayükselttiğibarışkardeşlik talepli etkinliklerinin 2007’desürmesi, ODTÜ öğrencilerinin yük
TEORİDE doğrultu32
selttiği kitlesel barışkardeşlik talebi,2007’ninparıltılarıarasındadır.GençSen’in kuruluşu ise daha da çarpıcıbir gelişme olmuştur. Bunların altınıçizerkenhiçkuşkusuzbizi,öğrencigençliğin,aydınlarınpolitikbakımdanenduyarlıkesiminioluşturduğuöğretisi yönlendiriyor.Öğrenci gençlikbarometresininneyigösterdiğinebakıyor,“arıyoruz”... Boğaziçi ve OTDÜ’de öğrencigençliğinbarışkardeşliktalebiniyükseltmesinideburadanokuyoruz.Aydın gençlik, grevleri, direnişle
ri desteklemeye, işçi sınıfı hareketiyleilişkilenmeye yönelir, işçi sınıfına gider. Bu ‘60’ların, ‘70’lerin çarpıcı temelbirözelliğidir.Gençlikhareketininkitle tabanı daralır, amabu yaklaşımsüregelir. Öğrenci gençlik safarındagençliksendikasıdüşünceyöneliminindoğmasındauluslararasıgençlikhareketininetkisiyadsınamaz.Ancakşudabirgerçektir;gençliksendikasıdüşüncesi ve yöneliminin DİSK’ten çıkmasıyenibirdurumdur.HemilkitiliminDİSKtarafındanbaşlatılmasıanlamında ve hem de örgüt biçiminin sendikaolmasıanlamında–budefa tersinedönmüştür;şimdideyimuygunsasınıfaydıngençliğegitmektedir!Tabii ki, gençlik sendikası düşün
ce olarak da, bir gençlik örgütü olarakdagençlikhareketimiziçinyenidir.2007’de GençSen’in kurulması gençlikhareketindeyenibirdurum,anlamlıbirkazanımdır.Fakathenüzbaşlangıçhalindedir; öğrenci gençliğin genelveyakıcısorunlarıyla ilişkilenişi,kezaöğrencigençliğingenişkitlelerinegidişi,onlartarafındankabullenilip,sahiplenilip sahiplenilmemesi, GençSen’ingeleceğinibelirleyecektir.Yalnız şunun altını özellikle çizme
liyiz: GençSen politik gençlik yapılarına, devrimci ve sosyalistmilitana,
öğrenci gençlik kitlesi ve sorunlarıylailişkileniştarzvezihniyetibakımındandeğişimveyenilenmeçağrısıdır.
IXSempozyumlarda cisimleşen arayış.
Önceİstanbul’da,sınırlıkaynakveolanaklarla “140. yılında Kapital’in güncelliği” sempozyumudüzenlenir. Katılım,bekleneninüstündeolur. İkigünsüren sempozyum boyunca toplamda500’üaşanbirkitle,Marksistfikirleriöğrenmeye, anlamaya, tartışmaya gelir.Sempozyum,üniversitedekisosyalistaydınlarladevrimcisosyalisthareketlerinaydınbirikimininbirbuluşmaveetkileşimpotasıolur.Ardından bu kez Ankara’da “Ma
nifesto’nun 160. Yılında MarksizminGüncelliği” sempozyumu düzenlenir.Birkezdahakatılımbekleneninüstündedir.Bukeztoplamdabiniaşkınbirkitlekatılırsempozyuma.Herikisempozyum,birarayışaişareteder.Marksizmin bu topraklarda yaşayan, canlıbirdüşünceolduğunuortayakoyar.Sonuç olarak. Tekrar vurgulamak
gerekirse girişte de belirttiğimiz gibi,buradane2007’ningenelbirpanoramasını venede işçi sınıfı ve ezilenlercephesinin bütünlüklü bir tablosunusunmakveçözümlemekamaçveniyetindeyiz.Buradaözelolarak,“pırıltılar”kabul ettiğimiz, işçilerinveezilenlerinsınıf bilincindeki “yenilenme”nin, “yeni”nin, “değişimin belirtilerini bütünden yalıtarak” ve büyüteç altına alarak,dahagörülür,dahaanlaşılırhalegetirmeyeçalıştık.İşçilerin ve ezilenlerin sınıf bilinci
hareketsiz,donuk,ölübirşeydeğildir;yaşamınkendisigibihareketli,canlıvedinamiktir. Her belirli dönemde sınıfbilincinin değişim ve gelişim yönünüöngörmekvekezaaynı zamandageli
TEORİDE doğrultu 33
şim seyri içerisinde, olaylarda yansıyan verilerden hareketle öngörülerinidenetlemek, “değişimi” ve “yeniyi” somutolarakkavramayaçalışmakgerekir.Kitlelerebağlanmanınbirdeböylebiranlamıvardır.Devrimciöncüpoli
tikçizgisiyleişçisınıfıveezilenlerinsınıfbilincindekideğişimleilişkilenmeli,devrimcistratejisivetaktikleriyledevrimci amaçlarına doğru şekillendiripyönlendirmeyeçalışmalıdır.
TEORİDE doğrultu34
Kadın sorunu, çözüm yolları/özgürleşmesi konularındaki duruş/bakış açıları; ya da bütün bu sorunlarınbilinceçıkarılması ile işçi,emekçi,ev emekçisi ve genç kadınlar arasındadevrimcikomünistçalışmanınözelolarak örgütlenmesi arasında doğrudanbağ/ilişkivardır.Bu topraklarda devrimcikomünist
hareketinbusorunlardaulaştığıteorikdüzey ve pratikleri belirli tarihsel kesitlere/dönemlere ayırarak incelemek,hem bu süreçlerdeki durumun, gelişmeninanlaşılmasınıkolaylaştıracaktır;hemdeanlatımbakımındanbirkolaylık/rahatlıksağlayacaktır.Dolayısıyla,en genel anlamda devrimcikomünisthareketin tarihsel gelişim evreleri, bizimdehareketnoktamızolacaktır.Buyazı,devrimcikomünisthareke
tin genel olarak kadın sorunu ve özgürleşmesine ilişkin çözüm önerileri
kapsamında teorik görüşlerini ve bütün bir tarihi ele alma iddiasını taşımıyor. Elbette böylesine kapsamlı birçalışmanın önemli bir ihtiyaç olduğununfarkındayız.Bütünbukonulardadar ya da kapsamlı ürünlerin her birininbugünümüze ve geleceğeönemlibirkatkıolacağıinancındayız.Buyazıda, coğrafyamızda komünistdevrimcihareketin kadınlar arasında faaliyetinözelolarakörgütlenmesibiçimvearaçlarınanasılyaklaştığı,siyasalyaşamakatılankadınlarınbuörgütlerdevaroluş biçimleri üzerinde duracağız.Ulaşabildiğimizyazılıkaynaklarınyanısıra,bazıyaşamdeneyimleridebaşvurukaynaklarımızarasındaolacaktır.Bütün insanlıkbakımındantarihbilinci,geçmişilegelecekarasındakibağınbilinmesiningerekliliğinasılkiyadsınamazbirzorunlulukise;ezilenbircinsolarak kadınların da kendi tarihlerini
Coğrafyamızdadevrimci-komünistkadın
AynurÖzgürÖrgütlenmedeneredennereye?
TEORİDE doğrultu 35
öğrenmeleri/bilmeleri, bir tarih bilinci oluşturmaları da kadınların temelzorunlulukları arasında görülmelidir.Bu gerekliliğe/zorunluluğa dair sayısızcümlekurulmuşolsada,bizCicero’nun bir sözüyle kendimizi sınırlandıralım; “Kendi doğumundan önceolanlarıbilmeyenler,sürekliçocukkalmayamahkûmdur.”
Ge le nek sel ka dın lık tan dev rim ci ka dı naDevrimcikomünist hareketin genel
tarihi, tanıklarımız, kadınların siyasalmücadelenin bütün süreçlerine farklıdüzeylerdedeolsakatıldıklarını,mücadeleninbirçokalanındavarolduklarınısöylüyor/anlatıyor. Ancak, kadınlarınbumücadelede/tarihteoynadıklarırolya da kadının kurtuluşu mücadelesibakımındanteorivepratikteulaştıklarıdüzeye,yaratılanbazıörneklerinbilgisineulaşmakistediğimizde;yazılıtarihinbualandakiyoksulluğuyüzümüzeçarpar.Hiçkuşkusuz,buyoksulluğunbiryanındadevrimcikomünisthareketinkadınsorunuveçözümüne ilişkin“sosyalizmehavale etme”fikri vepratiğidurur.Diğeryanındaise,ezilenlerintarihlerininyazılmasınınerkeklerintekelinde olması ve bu yazıma erkekegemenliğinin damgasını vurması iledevrimcikomünist kadınlarda kadınlıkbilinciningelişmemişolmasıgerçeğidurur.İsterbugünolsun,istersedegeçmiş
süreçler/dönemler olsun; kadınlarıntoplumsalkonumu ilesiyasalyaşamakatılımları,buralardavaroluşbiçimleri arasında her zamandirek bir ilişkiolagelmiştir.1960’lı, ‘70’liyıllar,hattabugünaçısındanbile,Türkiye’de,Kürdistan’dakadınlarınantifaşist,ilerici,yurtsever,devrimcivekomünistörgütyadapartilereilgiduyması;onlariçerisindeyeralışbiçimleri,üstlendikleriya
daverilenrollerelbettetoplumunsiyasalyaşamdakadınabiçtiğiroldenazadeolmamıştır/olamamıştır.Genelolaraksiyaset,egemensınıfarınüstelikdeasılolarakegemensınıfarınerkeğinintekelindedir.Ezilensınıfvekatmanlarınkendisınıfçıkarlarıdoğrultusundasiyaseteyöneldiğikoşullardaise,aktifsiyasalyaşamyadasiyasettesözsahibiolma,otomatikmanezilenerkeğintekelineverilir/verilmiştir.İsterburjuvasiyasette,istersededevrimcisiyasetteolsun,özelbirkadınbilincininoluşmadığı/oluşamadığıkoşullardaerkekherzamanüstünolandır,hakimdir,kısacasıerk’tir.Kadınaise,herzamansunulan yardımcılık rolüdür. Ve kadınlık bilincine sahip olmayan kadın(lar)burolühiçsorgulamadan,tartmadan,kendisine sunulanı kabul eder, benimser.Marx’ın “LuisBonapart’ın18.Brumaire’i”ndeyeralanşusözleri,devrimcikomünisthareketinbualandakibütünbirtarihibakımındançokdahaözelbiranlamtaşır:“İnsanlartarihlerinikendileriyapar
lar, amakendi keyiferine göre, kendiseçtikleri koşullar içinde yapmazlar,doğrudanbelirliolanvegeçmiştengelen koşullar içinde yaparlar. Bütünölmüş kuşakların geleneği, büyük birağırlıklayaşayanlarınbeyinleriüzerineçöker.”(Sy.13.abç)
***Herhangibirkonudabilinçoluştur
manınyolu;bilgiyeulaşmaktangeçer.Bilgiyeulaşmanınyollarıise,günümüzdedahafazlaçeşitlenmişolsada,gazeteler, dergiler ve kitaplar başat olmayadevamederler.Buyazıkapsamındaihtiyaç duyduğumuz okumaincelemekonusundakarşılaştığımızkaynaksorunlarıda,1970’liveöncesi,hattabutarafa doğru gelirsek 1980’li yıllarınönemlisorunlarındanbiri;Uluslarara
TEORİDE doğrultu36
sı KomünistHareketin, kadın sorunuörgütlenmesi ve özgürleşmesine ilişkin biriktirdiklerinin Türkçe’ye çevrilmemiş olmasıdır. Keza, feministlerinbualandaürettiklerindenyalnızcaSimone de Beauvaoir’in üç ciltlik eseri,Genç Kızlık Çağı (1970), Evlilik Çağı(1970) ve Bağımsızlığa Doğru (1969)BertanOnarantarafındançevrilmiştir.Bukitapların1970’lerinikinciyarısındadevrimcikadınlararasındailgigördüğüneilişkindikkatedeğerbirveriyerastlamadığımızı belirtmeliyiz. Oysa oyıllardaMarksistklasikler,çeşitliülkelerindevrimdeneyimlerinianlatankitaplarbolmiktardaTürkçe’yeçevrilir,baskıları yapılırdı. Bunun bir ihtiyaçolduğu yadsınamayacağı gibi, kadınlarla/mücadelesiyle ilgili olankitapların çevrilmesine ilişkin sınırlı birpratiğinolmasıda,bukonulardavarolangeriliklerden,duruştanbağımsızdeğildir. fiirin Tekeli’nin Kadınlar için adlıkitabındakidipnotbukonudakiyaklaşımı,sınırlılığıdagöstermektedir:“FriedrichEngels,Ailenin,ÖzelMül
kiyetinveDevletinKökeni(Çev.KenanSomer,SolYay. 1967);AugustBebel,KadınveSosyalizm,(Çev.SabihaSertel; Toplum Yay. 2. baskı 1975); Alexandra Kollantai,Marksizm veCinselDevrim,(Çev.AysemGöztok.BilgiYay.1974);A.Kollantai,KadınlarınÖzgürlüğü,(Çev.YaseminÇongar.YarınYay.1987)Hemen belirtmeliyiz ki; Engels’in
Ailenin, Özel Mülkiyetin ve DevletinKökeni, o yıllarda kadın sorunundanziyadedevlettartışmalarındabaşvurulantemelyapıtlardanbiriolmuştur.Yine,Bebel’inKadınveSosyalizmkitabınınilkbaskısı1935yılındayapılmıştır.Devrimcikomünist hareket bakımındantektemelkaynakneredeyse ‘80’liyılların sonlarına kadar, A. Bebel’in
Kadın ve Sosyalizm eseri olmuştur.Böylesinebir yoksulluktakadınbilincininoluşturulamamasıöylesanıyoruzki,anlaşılırbirdurumdur.Marksist klasiklerin Türkçe’ye çev
rilmesindekitercihlerinkadınsorunlarındaki eserlerin dıştalanmasında hiçkuşkusuz ‘60’lı yıllarda ve ‘74 sonrasınınsiyasalortamının,devrimciyükselişinrolübelirleyiciolmuştur.Yarındevrimolacakmışgibihayatla ilişkileniş, devrimin çözeceği (ki aslında, çözümünün yolunu açar) fikri, kadınsorununaözelbirilgiyidegereksizkılmıştır.Devrimciörgütlerin,partilerinbuko
nulardaogünküpratiklerinibelirleyenvebellidüzeylerdebugündesiyasalörgütvepartilerdeetkin,bazılarındaiseegemen olan bu yaklaşıma; sorununçözümünüsosyalizmehavaleetmeanlayışvepratiğineilişkinSevimBelli’nin“BoşunamıÇiğnedik?”adlıanılarındaçoknetifadeedilmiştir.“Eskidenhertürlüsömürününorta
dankalktığı, insanın insanıhiçbirbiçimdesömürmediğibirdüzendekadındaözgürvebağımsızolacaktırdiyedüşünülürdü….”(Sf.572)Yine aynı bölümde, SevimBelli, fe
ministlerin kadın sorununa ilişkinyaklaşımlarınıeleştiriyorvedevamındadevrimcikadınlarıntercihlerini/yaklaşımlarınışöyleifadeediyor:“… Toplumcu kadınlar da, belki,
tüminsanlığınsorunlarıgibidahageniş,dahainsancabirkonudanayrılıpkadınsorunugibisınırlı(?)birçerçeveye hapsolmak istemediklerinden kestirmeciliğe,yanisosyalizmleherşeyinyolunagireceğine inanmak istemişlerdir…”(age,sf.573,abç)Sevim Belli’nin “Toplumcu kadın
lar”ıntercihiolarakifadeettiğibubakış açısı yukarıda da vurguladığımız
TEORİDE doğrultu 37
gibioyıllaradamgasınıvurmuştur.Ayrıca,bubakışaçısınınbugünbileçeşitlidüzeylerdeçeşitlisiyasalörgütveyapılardabirazdahaesnetilmişbiçimleraltındavarolduğunurahatlıklasöyleyebiliriz.Kadınsorunuveçözümünoktasında
hareketnoktasısosyalizmehavaleetmebiçimindeolunca,kaçınılmazolarakosorunadairbugündenbir şeyleryapmaanlayışıvepratiğindenuzakdurulmuştur.Budurum,kendidoğal seyriiçerisindedevrimciörgütvepartilerdeözelolarakbilinçlenme,birkadınbilincioluşturmanıntemelengeliolmuştur.Dolayısıyla,siyasalörgütlerinsafarınakatılan kadın devrimciler bakımındansüreç, öğretilmiş kadınlığın devrimcisafarataşınması,kendiformundayeniden üretilmesi biçiminde işlemiştir.Böyle bir süreçte; ailenin, toplumunbaskısındankaçıp,devrimciörgütsaflarına katılan kadınların; toplumsaldeğeryargılarındangörecedaha“eşit”,daha“özgür”kadınerkek ilişkileriniogünkü birikimleriyle ilk anda sorgulamalarını, yargılamalarını beklemek,buradandevrimcikadınlarıyargılamakbüyükbirhaksızlıkdaolacaktır.Kadınmilitanlarınbaşkabir formdaüretilenve yaşadıkları sorunları bilince çıkarmaları,sorgulamalarıbilinçlenme,aydınlanmanınzorunluluğunukiminkaredebilirki?!Ogünkadınlarınkendisorunlarınınfarkındaolmaması/olamamasıvedevrimcihareketinçözümönerilerinin,sorununçözümünüdevrime,sosyalizmehavaleetmesizamanındevrimci kadınları/kuşakları için yeterliolmuştur.Ayrıca,ogünündevrimcikadınlarınınöğretilmişkadındevrimciliklerinigeliştirmek/büyütmekgibibirgörevlemeşgul olmaları, kendi özgürlükleriiçinmücadeleetmeyede,erkekegemenliğinin her türüne/bütün gö
rüngülerine karşı durmaya/mücadeleetmeyene“zaman”larıvardır,nedebakışaçıları…Kadınlararasındafaaliyetinözelola
rak örgütlenmesi kapsamında genebaşkanıkadınolanTİP’inyaklaşımlarınadeğinmedengeçmekeksiklikolacaktır.Oyıllarda,kadınlarıoydeposuolarakgörenvebunun içinkadınkoluoluşturanburjuvapartilerinaksineTİP,kadınlarayönelikbir faaliyeti gerekligörür.Ancak,ayrıbirkadınkoluoluşturulmasınıgerekliolmadığınısavunur.OyıllarınTürkiye’sindetekkadıngenelbaşkanolanBehiceBORAN,bukonudakiyaklaşımlarınışöyleizaheder:“Maalesefhayır.TİP’teözelbirçaba
harcanarak, kadın üye sayısında birartışsağlanıyor.Adayüyelerarasındakadınlarınoranıüyelerarasındaolduğundandahayüksek.Ancakbiz,kadınkoluna gerek görmedik ve kurmadık.Görseydikkurardık.Kadınlararasındaörgütlenmeleregerekvardır.Bubakımdanpartiiçerisindebirişbölümünegidilebilir; parti ekipler olarak çalışıyor,kadınüyeleri,kadınmeseleleriileilgilenmeyegörevlendirebiliriz.Amaevvelaiyibirpartilikişiliğikazandırmakgerekir.Bunun içinde,kadınkoluyerineadayüyeleridoğrudanpartinineğitimçalışmalarınadahiletmekyolunagidiyoruz.” (Akt. fiirin Tekeli, Kadınlar veToplumsalSiyasalYaşam,BirikimYay.Sf.272)Kuruluşundan 1. Kongre’sine ka
dar geçen zamandilimindeTİP’ekaydolan üyelerin% 4.5’i kadındır. Adayüyelerdeki kadın temsiliyeti ise% 9’ayakındır.Yöneticiorganlariçerisindekikadınlarıntemsiliyetineilişkinrakamlaradayananbirveri elimizdeolmasada,üyeveadayüyesayısındanyolaçıkarakbirsonucaulaşabiliriz.Boran’ın
TEORİDE doğrultu38
“…biz kadın koluna gerek görmedikve kurmadık. Görseydik kurardık…”biçimindeki yaklaşımı; sorunu kavrayıştaki düzeyi, dahadoğrubir ifadeylegeriliğiifadeetmeklekalmıyor.AynızamandaoyıllardagenelbaşkanıkadınolanTİP’inkadınsorunu,kadınlararasında faaliyetin özel olarak örgütlenmesikonularındakitrajedisiolarakgörülmelidir.***12 Mart faşist darbesiyle cezaevle
rine doldurulan devrimcilerin, 1974genelaffıyladışarı çıkmasıyladevrimci hareketin yükselişi de başlar. Herkesgibiöğrenci,işçi,emekçi,köylüveevemekçisikadınlardakitleselolarakmücadeleyeilgigösterir/katılırlar.Ancak başından beri vurguladığımız kadınsorunuvekurtuluşunayaklaşımdaki sınırlı geri duruşlar, bu süreçleriçin de geçerlidir. Bu sınırlanmışlıklara, geri duruşlara rağmen, kadınlararasında faaliyetin özel olarak örgütlenmesine dair bazı olumlu adımlaratılmaya çalışılmış, özel bazı örneklerdeyaratılmıştır.Buadımlardanbiride(hernekadarbaşarısız olsada)1975sonrasıTSİP’inçağrısıyladöneminetkin/aktifkadınlarınınbirarayagelerekbaşlattıklarıgirişimdir.Bugirişimianılarında SevimBelli şöyle anlatmaktadır.“…1975 sonrası dönemde bir ara
birde‘kadınlar’olaraktoplanmayıdenedik,TSİP’inyahutdoğrudanAhmetKaçmaz’ın davetlisi olarak bir toplantıyakatılmıştım.Partilerdışıbağımsız,demokrathanımlardaçağrılmıştı.Ortakbirkadınhareketioluşturmaksözkonusuydu. Kaçmaz’ın, olayı TSİP’inbiryanörgütügibisunmasınıbirhayliyadırgamıştım,anımsıyorum.Genedebenim de içinde olduğum, Av.GülçinÇaylıgil,Av.NeclaFertanvefiirinTe
keli’denoluşanbirgrubunprogramvetüzüğühazırlamasıönerildiğindekabulettim. fiimdi anımsadığım nedenlerlebuhareketbirsonuçvermedineyazıkki.Sonradahadarbirçerçeve içinde,yani birlikte yürümeyeniyetli bazı siyasalgruplarlabu işisürdürmeyeçalıştık.”(age.Sf.575)Benzer amaçlarla farklı zamanlar
dabirarayagelişleryaşanır.Ancakogünkügruplarınsiyasetyapıştarzları,benmerkezcitutumlarınedeniyleortakbirörgütlenmeyaratılamaz.S.Belli’ninkısaaktarımında;otartışmalardaDevYol, “Bizneyapacaksakyaparız,sizinne gereğiniz var.” anlamına gelecekbir gerekçeyle tartışmalardan çekilir. TSİP, EmeğinBirliği ve TEP kalır.Taksimcivarındabirodakiralanır.BirsüresonrabugörüşmelereSevimBellikatılamaz.“Bukonulardasesgetirici bir başarı sağlanamadı, yani bizimdışımızdakikadınlarıkadınhareketineçekemedik”der,anılarındaSevimBelli.1970’li yıllarda, kadın örgütlerin
denİlericiKadınlarDerneği (İKD)özelbir örnekolaraköneçıkar.3Haziran1975yılındakurulanİKD,Maraşkatliamı sonrasında belli illerde sıkıyönetimilanedilmesinekadarkesintisizfaaliyetini yürütür. İstanbulSıkıyönetimKomutanlığı’nın28Nisan1979’daverdiği kararla gerekçesiz ve süresizolarak İKD faaliyettenmenedilir.Dolayısıyla, İKD’ninbütün şube ve temsilcilikleridekapatılır.Ancak,İKD’lilerdernekkapatılmasınarağmen12Eylül’80askerifaşistdarbesinekadarfaaliyetlerinisürdürürler.ResmiolarakİKDyayın organı olmasa da, İKD’li kadınlarbirdekadındergisiçıkarırlaraynısüreçte.Kapatıldığında,12.000üyesi,33şube,35temsilciliğivardırİKD’nin.Hemenbelirtmeliyizkiüye sayısı resmiyetegöre12.000’dir.Zira,emniyete
TEORİDE doğrultu 39
verilmek istenmeyen üye bilgileri, sayısı İKD Yönetim Kurullarınca bilinçli olarak sınırlandırılmıştır. Gerçekteüyesayısı40bincivarındadır.VeİKD,Uluslararası Demokratik Kadın Federasyonu (UDKF) üyesidir. İKD’li kadınların çıkardığı Kadınların Sesi’ninsontirajının35.000’eulaşması,15binabonesininolması,İKD’ninörgütlülükdüzeyinedairönemlibirveridir.İKDmerkezveşubelerinde8Mart’ın
kapalı salon toplantılarıyla kutlanması, coğrafyamızda 8 Mart geleneğininoluşturulmasınabirkatkıolsada,İKD’nin1975yılındaBirleşmişMilletler’in 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günüolarakilanetmesindenetkilenmeleriniolumsuzbirpratikolarakgörmekgerekir. Yine İKD’nin o yıllarda düzenlendiği kadın talepli kampanyalar, kısasüredegenelsorunlar/taleplereksenlikampanyalara, eylemlere evrilmesi debirbaşkazaafıolmuştur.İKD’nin o yıllarda düzenlediği mi
tinglerden kitleseliğiyle en dikkat çekeni, “Evlat Acısına Son” yürüyüşleriolmuştur.fiubat1976’daAnkara’da5bin,26fiubat1977’deİstanbul’daCHPKadınKolları iebirliktedüzenlediklerimitinge25binkadınkatılmıştır.Dernek kapatılınca, İKD’liler 17
Temmuz 1979’da “İlerici Kadın Hareketi Durdurulamaz. İKD Açılmalıdır!”isimlibirkadınyürüyüşüdüzenler.İstanbulveizmir’denAnkara’ya500kadın yürümüş; İKD’nin kapatılmasınıprotestoetmiştir.İKD tarihinianlatanKızılFeminist
ler Bir Sözlü Tarih Çalışması (EmelAkal)’ndan paylaştığımız bu bilgilerüzerinden, 19751980 döneminde ortaya çıkmış olan İKDdeneyimini bazınoktalardantartışmakgerekiyor:Önceliklevurgulamalıyızki,İKDöz
gülünde yürüttüğümüz bu tartışma,
revizyonist TKP’nin çizgisiyle ilgili değildir. Zira kadın sorunu ve özgürleşmesineilişkingenelbakışaçısı,ilkelero gün, o süreçte TKP için ne ise; antifaşist,devrimciörgütleredeaynı ilkeler, benzer bir bilinç yön vermiştir.AyrıcaTKPdışında,devrimciörgütlerinbırakalımİKDgibibirörnekyaratmayı,onayakınyadabenzerörnekleryaratmamış olması, devrimci hareketin bualandaki başarısızlığını, duyarsızlığınıifadeeder.Birkadınkitleörgütüolarakkendini
var eden İKD, ilk başlarda kadınlarınözgül taleplerini sahiplenip, takipçisiolsada;sonrakiyıllardasiyasalkoşuların etkisiyle bu alandaki duyarlılığızayıfamış; pratikte bu yan/duyarlılıkzaafauğramıştır.Kadın hareketinin oluşması, kadın
örgütlerinigenelsiyasaltalepvemücadelenindışında tutan, yalıtık anlayışların yanlışlığının yaşamdaki ifadesi/kanıtıolmuşturbuörnek.Buörnek;kadınlararasındapartifa
aliyetinin özel olarak örgütlenmesininişçi,emekçi,evemekçisivegençkadınlardayarattığıilgiyigöstermektedir.İKDsomutunda,direkpartifaaliye
tininaraçları ilebirgenelkitleörgütüileilişkilenişedairbazıtartışmalaryapmak gerekir. İKD kendisinin TKP’denayrı bir kitle örgütü olarak görse de,farklısiyasalörgütlerdenkadınlarıtasfiyeetmiştir.İKD’deörgütlenenkadınlarzamanlaTKP’ninkadınmilitanrezervini oluşturmuştur. Bu açıdan dakadınlarınherzamandireksiyasalbirörgütlebağlantıaraçlarlaörgütlenemeyeceği, biçimindeki anlayışın genellemeninyanlışlığı İKDörneğinde rahatlıkla görülebilir. Ancak burada, araçamaç ilişkisinin dikkate alınmamasıgerektiğisonucunukesinlikleçıkarmı
TEORİDE doğrultu40
yoruz.BukonudaTKP’ninİKD’yleilişkilenişinedairtartışmalaröğreticidir.Kadınların genel olarak toplumsal
siyasal yaşamdan dışlanmışlıklarınınkaçınılmazsonucuolarakortayaçıkanilgisizliğinyadazayıfığınüzerinedoğruzamanda,doğruaraçlarlagidildiğinde hızla tersine çevrilebileceğine dairgüzelbirörnektir,İKDdeneyimi.İKD’li kadınların kendilerini bu ça
lışmayla sınırlandırmaları, deyim yerindeyse TKP’yi erkeklere bırakmalarıbir başka yanlışları olmuştur.Budeneyimi yaratanların parti yönetimi vebütünorganlardatemsiledilmesibakışaçısı İKD’li kadınların gündemine girmemiştir.BöylesinegüçlübirörgüttenyalnızcaGönülDinçer,TKPMerkezKomite üyesidir. TKP içindeki kadınlarabakışadaerkekegemenbakışdamgasınıvurmaktadır.“Bukadınların (İKD’libn) evli olan
larıgenelliklekarıkocaüniversitedüzeyindeöğrenimgörmüşinsanlardı.Evişleri,yemekgibişeyler,enasgarisinden de olsa elbette kadın tarafındanyapılıyordu.Evliolanlarkocalarıileyemek,temizlik,çamaşırkonusundasıksık tartışıyordu.Çünküev işleri,devrimcikocalartarafındanyinedevrimcikarılarından bekleniyordu… Gündüzve gecenin her saatinde, hafta sonuveya bayramda, kocasının haberi bileolmaksızınİKDmilitanıolankadın,şehirlerarasıgidipgelmekdedahilolmaküzere sokaklardaydı.” (Kızıl Feministler,sy.166)İnsan bu satırları okuyunca, dün
den bugüne pek bir şeyin değişmediğigerçeğiyleyüzyüzegeliyor.Nekadargelişkinolursanol,yaşamıpaylaştığınerkeğin/yaşamınangaryalarınıbirtürlüomuzlarındanatamıyorsun.Demekki, buralarda da pratikte bir değişimikaçınılmazkılmakgerekiyor…
ÜrünDergisi’nin,1977Martsayısındayayınlanan“TürkiyeEmekçiKadınHareketiPratikİçindeGelişipGüçleniyor”başlıklıyazıdayeralansatırlardadikkatedeğerbirunsurvardır.fieydaTaluveGönülDinçertarafındankalemealınanbuyazı,FatmaGörenimzasıylayayınlanmıştır.Yazıbukonudakipratiklerinieleştirirveşunlarıbelirtir.“… Zaten az sayıdaki bilinçli kadı
nın,kadınörgütü içindekiçalışmalarıvedikkatleriyalnızcabiryöndekullanmaları ne genel olarak kadın hareketinenedesavunduklarısiyasipartiyebirşeykazandırmamaktadır.”(age.Sy.122123)Bir kadın örgütü olmasına rağmen
İKD, özel olarak kadınlık bilinci oluşturmadabilinçli, iradiyaklaşımıoluşturamamıştır. Genel siyasal amaçlaruğruna geniş kadın kitlelerini örgütleyebilir, çok genel duyarlılık, başarıdasağlayabilirsiniz.Hattapartiveörgütlerdesayısalolarakkadınlarınoranında dikkate değer bir düzey de yakalayabilirsiniz. Ancak kadın hakları,kadınların özgürleşmesi içinmücadeleyigüncelbirsorun,güncelpolitikbirgörevolarakgörüpelealmazsanız,kadınların özgürleşmesinin temel koşullarından biri olan erkek egemenliğinekarşı mücadelenin odakta tutulmasını sağlayamazsınız, birkadınlıkbilinci(tıpkısınıfbilinci,ulusalbilincigibi)oluşturamazsınız, kadınların kurtuluşumücadelesinde sağlanması gerekenilerleme,atılmasıgerekenadımlarıatmazsınız/atamazsınız. Dolayısıyla,kadınlarınözgürleşmesindegerçekbirbaşarısağlayamazsınız…
***19751980yıllarında,kadınlar ara
sında faaliyetin özel olarak örgütlenmesine dair diğer olumlu adımlar dayine aynı süreçte kurulan kadın der
TEORİDE doğrultu 41
nekleriyle atılmıştır. AKD (DevYol’cuların kurduğu bir dernektir ve dahasonraDevrimciKadınDernekleriFederasyonu’nadönüşmüştür.)EKDveDiyarbakır’daDDKD’yebağlıolarakDDKaD’dir.1. Komünist Kadınlar Konferansı
Belgeleri’nde Komünist Kadın Hareketi’nin tarihine dair bilgilerin yer aldığı “MerkeziKadınKomisyonuRaporu”nda; TKP/ML’ye dair şu tespit yeralır: “1972’de, işçi kadınlar içerisindeçalışmayapmaküzerekadınyoldaşlargörevlendirilmiştir.Buduyarlıbiryaklaşımınifadesidirvetabigerekliveyeterli olmaktan uzaktır.” (1. KomünistKadınlarKonferansBelgeleri,Seçenek,sf.22)Yineaynıbelgede,1975’80arası dönemde 8 Mart kampanyaları örgütlendiğibilgisininyanısıra;TKP/MLHareketi’nin “… ilk kez 1977 yazındayürürlüğe giren tüzük taslağında komünistkadınlarbirliğininbelirtilmesi,bir komünist kitle örgütü olarak ayrıkadınörgütlenmesininöngörüldüğünügösterir.Fakattüzüktebuibareleryeralmış olmasına karşın konu ciddi birşekildeincelenmişdedeğildir.”(age,Sf.239)bilgisideyeralmaktadır.1970’li yılların ikinci yarısından,
yani 1974 genel affından sonra çıkaniriliufaklıonlarcadergivegazetesayfalarında;kadınsorunu,özgürleşmesiyadabenzerkapsamdayazıların,tartışmaların (o süreçte polemikler hayliyaygındı) yer almaması, devrimci örgütlerinbunoktadaki/konudakiilişkilenişlerini,ilgisizliklerinigösterir.Oyıllardabaştabüyükmetropollergelmeküzerebirçokildeneredeyseherörgütünkendi derneği, federasyonu vardı.Buderneklerin kadınlara yönelik özelfaaliyet yürütmedikleri o yılların birgerçeği idi.8MartDünyaEmekçiKadınlarGünübile,bırakalımbirgelenek
yaratılmasını, doğru düzgünhatırlanmaz,kutlanmazdı.Ankara’daODTÜ,Hacettepe,Siyasal
BilgilerFakültesi’ndeyapılanseminerler,anmavekutlamatoplantılarıdizisine kadın sorunu kapsamlı başlıklarıngirmemesi;üstelikburalardafarklıörgütlerdendevrimcikadınlarınöğrenciolduklarıdüşünülürse,devrimcihareketintartıştığımızkapsamdakipratiğibakımındançokşeyifadeeder.Budöneme ilişkinsözlerimizi (belki
biryanıylatekraradüşürsedebizi)toparlayacakolursak:1974genelaffıylahızlabiryükseliş
yaşayandevrimci,antifaşisthareketekitleler halinde öğrenci, işçi, emekçi,köylü,evemekçisikadınakmıştır.Bukadınlar,mücadeleninherboyutunda(yöneticigörevleristisnaolmakkaydıyla)yeralmışlar,bedellerödemişlerdir.Deyimyerindeyse,mücadeleningönüllü hamalları olmuşlardır. Ancak, bukadın militanlar; devrimci, antifaşistharekette/örgütlerdeki erkek egemenliğini sorgulayabilecekbilinç düzeyineulaşmadıklarıiçinkendilerinesunulandevrimci kadın militan tipini kabullenmişlerdir.Buboyuneğiş,devrimci,antifaşistharekette/örgütlerdekadınları erkeğin takipçisikılmış, onungerisindebırakmıştır.Bu gerçeğin altınıbirkezdahaçizecekolursak;LeninileClara Zetkin arasında geçen bir sohbette,Lenin’inkadınlararasındapartifaaliyetinin özel olarak örgütlenmesine karşı çıkan anlayışları eleştirirkenyönelttiği soruları Türkiye gerçeğineyönelterek görebiliriz.Ne kadar kadındevrimci örgütlerde, partilerde yer almıştır? Erkeklerle oranı nedir? Yönetimmekanizmalarındakidurum/oran,hangidüzeydedir?Elimizdeodönemeilişkinsomutrakamlarolmasada,devrimciörgütlerdebugünbileörgütlüka
TEORİDE doğrultu42
dınların erkeklerle oranı, yönetici organlardakitemsiliyetindekiaçıfarkınınbüyüklüğübirsırdeğil.Örgütlerde,yöneticikadınlarınsayısınınbirelinparmaklarını geçmediğini biliyoruz. Herşeybiryana,oyıllarındavadosyalarına bakıldığında yönetici kadın sayısının her bir örgüt somutunda bir elinparmaklarıkadarbileolmadığıgörülecektir. Bırakalım yönetici örgütlerde/organlarda temsiliyeti, kendi ayakları üzerinde duran, bağımsız, yeni kadınprototiplerininyetişememişolması,devrimcihareketinbaşarısızlıklarıarasında görülmelidir. Siyasalmücadeledeyeralankadınlarıneşyadasevgililerimücadeleyibıraktığında,kadınınbağımsız bir tutum sergileyememesi,erkeğinpeşindengitmesihepkadınlarınhanesineolumsuzbirpuanolarakeklendi. Kadın, zımnen ‘güvenilmez’kılındı.Böylesinegenelbir sorunolarakaçığaçıkmışbudurumdanyalnızca kadınların sorumlu kılınmasında,erkeğehiçdokunulmaması,acababirerkekdayanışmasımıydı,yoksaerkekegemenliğininkaçınılmazsonucumuydu?Politikadaerkolanerkeğin,kadınlık bilincinin gelişmesinde –bilinçli yadabilinçsiz–temelengellerdenbiriolduğu ve döneme damgasını vurduğugörülmekzorundadır.Buanlayış,devrimciörgütlerdekadınıyardımcıunsurolarak görmüş, devrimci erkeğin işlerinikolaylaştıran,onayardımetmekleyükümlükadıntipiniyaratmıştır.“Herbaşarılı erkeğin ardında bir kadın olduğu!”tekerlemesibutarihinyazılmasındadakendisinebiryer/hayatbulmuştur.Hiçkuşkuyokki,akansuyunyata
ğınıbulmasıgibieninde,sonundaerkekegemenliğinindevrimciharekettekiyeri/rolü de sorgulanmak üzere devrimci kadınların gündemine gelecek
ti. Ancak, 12 Eylül askeri faşist darbesininbusürecikesintiyeuğratmasıdoğal gelişimi de sekteye uğratmıştır.Devrimcikomünisthareketinyenilgisi,tasfiyecilikkadınmilitanlarınkadınsorununubukezbaşkabirformdayaşamalarınanedenolmuştur.Yine1960’lıyılların başında, özellikle Avrupa’dabaşlayan 2. feminist dalganın 1970’liyıllarınTürkiye’sineuğramaması,sorgulama, aydınlanma sürecini coğrafyamızda1980’liyıllarınikinciyarısınaatmıştır…
Tas fi ye ci lik ten ay dın lan ma ya12Eylülfaşistdiktatörlüğünündev
rimcikomünist hareketi ezme saldırısı,ağırbaskıveillegalitekoşullarındayaşamak zorunda kalan devrimcikomünist kadınlar bakımından yeni birsürecindebaşlangıcıoldu.Faşistdiktatörlüğünönemlibirkesiminizindanlara tıktığı kadınların, dışarıda kalanbir kesimimücadelenin dışına savrulurken, küçük bölükleri de evin dörtduvarıarasındamapusluğuyaşadılar.Ogünağırbaskıkoşullarındaerkeğinkamufeedilmesi,kadınlarınasligörevi oldu çoğunlukla. Bu durumun bozulduğuanlardaise,kadınlarınpayınaenfazlasındankuryelikyadabazıdarörgütsel, siyasal görevlerin sürdürülmesidüştü.Çokfarklıbeklentiveduygularla yola çıkan devrimcikomünistkadınlarabudurum;birgereklilik,zorunlulukolaraksunuldu.Devrimcikomünist hareketin tasfiyeciliğe yuvarlanması/batması ise bu sürecin tuzubiberioldu.Yaşamın her alanında olduğu gibi,
devrimcimücadeleyedehiçbir zamankadınveerkeklereşitkoşullardabaşlamamışlardır. İster kişisel tarihler,isterse de örgütlerin, devrimcikomünist hareketin tarihi olsun; kadınlarherzaman(istisnalarhariç)erkeklerin
TEORİDE doğrultu 43
ardında, gölgesinde oldular/kaldılar.Politikyaşamdakadınlarınönündeveonlardan gelişkin, siyasette belirleyici, erk olan erkeğin işlerinin, yaşamının kolaylaştırılması gerekir anlayışı;onun yaşamının bütün angaryalarından azade kılınmasını dayattı. Ve bugörevde,ortakyaşamınangaryalarıda,aynıevdekalınaneşyadakadınyoldaşınomuzlarınayüklendi.Kadınlarkendilerinebiçilenbuelbiseyisorgulamadan/sorgulayamadan giydiler. Birçokörnektekadınlarabiçilenburoledairteorilerüretenler,kılıfarbulanlarbileoldu.Ağır baskı, illegalite koşullarında
devrimcikomünistkadınlarınbusınırlandırılmışyaşamlarıbiryandanonlarıgelecek düşünden uzaklaştırıp, sıradanlaştırırken; aslındabirçok örnekteaçığa çıktığı gibi devrimci erkeklerinde zamanla sıradanlaşmasında etkilioldu.Ancakatlamadanbelirtmeliyizki; erkeğin sıradanlaşması erkekleriniçsel/kendi sorunlarıdır. Bu sıradanlaşmada esas belirleyici olan budur.Kadınınetkisidışsalbirfaktördür.Kadının sıradanlaşmasında erkeğin kadınla kurduğu sıradan ilişki hep görmezden gelinmiş; kadın suçlanmıştır.Elbette o süreçte ilişkiler yalnızca bubiçimde gelişmemiştir. Umudunu, gelecekdüşleriniinatlakoruyankadınlarkonumlarını, koşulları sorgulamış, ısrarlamücadeleyetutunmuşlardır.12 Eylül’ün devrimcikomünist ha
rekette açtığı tahribatlardan biri demülteciyaşamlarolmuştur.ÇoğunluklaAvrupaülkelerindekurulanbumülteciyaşamda,kadınlarındurumlarına,neleryaşadıklarınaayrıcabakmak,incelemekgerekir.Busüreçte,cezaevlerinedoldurulan
kadın ve erkek devrimcilerin ailelerinin,dahadoğrusueşveannelerininiş
kencehanelerin, cezaevlerinin önlerindebaşlattıklarımücadeleyiözelolarakanmalıyız.Bütünbususkunluk,baskısüreçlerindeonlarhiçsusmadılar.Büyükbirdirenişgerçekleştirdiler, özveriyle mücadele ettiler. Coğrafyamızdainsanhaklarımücadelesininbaşlamasında, örgütlenmesinde onların rolü/payıinkaredilemez.12 Eylül faşist diktatörlüğünün
bütün bir coğrafyayı zindana çevirmesinin yanı sıra, yüzbinlerce kişiyigözaltınaalıpişkencelisorgulardangeçirmesinin, onbinlerce ilerici, demokrat, yurtsever, devrimci ve komünisticezaevlerine tıkmasının, toplumu tektipleştirmenin önemli ayaklarındanbiri olarak cezaevlerini laboratuvaradönüştürmesinin izleri, sonuçları halayitipgitmemiştir.Ancakhemenbelirtmeliyizki,yaşanmışacıların,baskıve zulmün anlatımında da bir ayrımcılıkyüzümüzeçarpmaktadır.12Eylülfaşizminin zulmünü anlatan kitaplar,filmler,belgeselleresasolarakerkeklerin yaşadıklarıyla kendini sınırlandırmıştır/sınırlandırmaktadır. Bu zulmeuğrayan, faşizmin işkencehanelerinden geçerek cezaevlerine doldurulankadınların yaşadıkları da, direnişleridegörmezdengelindigenellikle.Buyaklaşıma/bakış açısına yön verenintarih yazımında erkek egemenliğininbirtekerrürüolduğunusöylemekyanlışolmaz.Mamak’tanMetris’e,Çanakkale’yeonlarcazindandasiyasitutsakkadınlarınuğradıkları zulmekarşıdirenişlerine, yaşamı çoğaltmalarına tanıklıketmiştir.12Mart’tan12Eylül’eve1990’lıyıllarboyuncasiyasimücadeledeyeralan;işkenceninzulmünenkatmerlisinemaruzkalmışbinlercekadınınyaşadıklarınıbuyazıyasığdırmamızmümkündeğil.Ancakbualandakikenditarihimiziöğrenmemizbakımın
TEORİDE doğrultu44
danMukaddes Erdoğdu Çelik’in “Demir Parmaklıklar Ortak Düşler” kitabında,üçkuşakkadınınyaşadıklarınıbirkitaptatoplayarakbizleresunmaktadır...1980’liyıllarınikinciyarısınagelindi
ğinde tasfiyecilikbatağındansıyrılma;mücadeleyibüyütmeistekveiradesiylehareketegeçendevrimcikomünistörgütlerle işçi ve emekçilerin hak almamücadele girişimleri çakıştı. Aynı süreçfeministhareketingelişiminedetanıkoldu.1987NetaşGrevi, ’89bahareylemleri, Zonguldak maden işçileriningreviveAnkarayürüyüşü,3Ocakgenel eylemi, başta gelmek üzere iriliufaklıbirdizigrevvedireniş…Bütünbueylemlerin,hareketinortasında işçikadınlar,işçieşleri…İlkserhildandaCizre’desokağaçıkankitleninönsafarınıkadınlarıntutması…Ortayaçıkanbueşsiztablokadınsorunu,örgütlenmesiveözgürleşmesinedairyurtsever,devrimcivekomünistharekettedeğişikdüzeylerdedeolsadeğişimintemelunsuru,başlangıcıoldu…
İlk yü rü yüş: Da ya ğa kar şı ka dın lar so kak ta…Feminist hareketin ilk eylemleri/gi
rişimler,1982yılındabaşlar.İstanbulveAnkarabaştagelmeküzere,büyükkentlerdedargruplarhalindebiraraya gelirler. Bilinç yükseltme gruplarıdedikleribuoluşumlarla ilkpratikleribaşlar.Ve1987baharındakiilkkitleselçıkışlarınakadargeçensüreçte,kadıntalepliiriliufaklıçeşitlietkinlikler,eylemlergerçekleştirirler.Çankırı’da,4Nisan1987yılındaHa
kimMustafaDurmuş’unaldığı;“Kadınınsırtındansopa,karnındansıpaeksik edilmez”kararı, feministkadınlarıhareketegeçirir.17Mayıs1987’debiryürüyüşdüzenlerler.DayağaKarşıDayanışma Kampanyası’nın bir parçası
olarakdüzenlenenbuyürüyüşedestekverenerkeklerarkadansessizceyürürken;eylemebiniaşkınkadınkatılır.Oyıllarbakımındanyakıntarihtebir
ilkolmuştur;kadınolmaktankaynaklıbirsorunkarşısındafeministkadınlarınbuçıkışları.FeministDergi,Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği, SosyalistFeministKadınlar(bukadınlardanbazılarısonrakiyıllardaKaktüsDergisi’niçıkardılar) ve tek tek kadınlar bu yürüyüştensonratoplanırlar.Butoplantılardan yine kampanya kapsamındaşenlikfikridoğar.4Ekim1987’deKariyeMüzesibahçesindeşenlikyapılır.“Kişisel olan politiktir” anlayışının
yön verdiği bilinç yükseltme grupları,dayağakarşıeylemveetkinliklerinyanısıra,kadınsorununadairkitaplarınTürkçe’ye çevrilmesi ve basılması, yine1990’lıyıllarınbaşlarındabazıkurumlaşmalardikkatedeğerbaşarılıörneklerdir.KadınEserleriKütüphanesiveBilgiMerkezi, İstanbulÜniversitesiKadınAraştırmalarıveUygulamaMerkezi, kadın aydınlanması bakımındanönemli merkezler olmuşlardır. BirkaçildeyerelyönetimlerleilişkiliolarakkadınSığınmaEvleridebusüreçtekikurumlaşmalararasındayeralır.Meşhur438.madde,“Irzageçmeve
kaçırma eylemlerinin, fuhuşu meslekedilenkadınlarakarşıişlenmesihalinde,hapiscezasınınüçte iki indirilmesini, yaninormal ceza yerineüçtebirceza verilmesini” öngörmekteydi. Bumaddeyaşamınıbedeninisataraksürdürmek zorunda bırakılan kadınlaradevletinbirbaşkasaldırısıydı.Devletinyasayla kadınlar arasında yaptığı buayrıma karşı başta feminist kadınlarolmak üzere, kamuoyunda yaratılanduyarlılıksayesinde;devletegeriadımattırılmış, yasada değişim sağlanmıştır.
TEORİDE doğrultu 45
Erkek şiddetine karşı “mor iğne”kampanyasıyada“kahvehanebaskınları”;Dayağakarşıkadınyürüyüşügibietkineylemlerolmaktanötemagazinsayfalarınamalzemeolmuştur.Aynı zamanda bu eylemlerden he
men sonraki süreçte feminist gruplarsokağadönükpratiklerinede8Mart’larhariç,sonverdiler.1980 sonrasında başlayan feminist
harekettenkadınların çıkardığı yayınlar, kadın kitaplarının Türkçe’ye çevrilmesi, yayınlanması; yapılan tartışmalar coğrafyamızda kadın bilincininoluşması;birbaşkaifadeyleyurtsever,devrimcikomünist hareket bakımındanbusorunlarısorgulamada,aydınlanmadapozitifbirroloynamıştır.
İlk ku rul tay…İnsanHaklarıDerneğiKadınKomis
yonu’nunçağrısıylaİstanbul’dabirilkdahagerçekleşir.1921Mayıs1989’da,çeşitliillerdengelen2500’eyakınkadınınkatılımıyla1.KadınKurultayıtoplanır.Kurultay’a 70 tebliğ sunulur ve150 kişi söz alarak tartışmalara katılır.Kurultaykatılımcılarıoldukçagenişbiryelpazeyikapsar.Bukurultay,kadın sorunlarının, özgürleşmesine dairbaşlıkların ilk kez böylesine kapsamlıve kitlesel tartışıldığı bir platform olmuştur. Yine bu kurultay, tarihindeilkkez feministlerledevrimcisosyalistkadınların,kadınsorunukapsamındafikirlerinitartıştıklarıbirplatformolarak tarihe geçmiştir. Kurultay’da işçikadınların sorunları tartışılsa da, işçikadınlarınolmamasıenbüyükeksiklikolmuştur.DevrimcierkeklerinKurultay’dasöz
isteme talebi, feministlerin protestolarıyla karşılanmış; feministlerden 21kadınbugerekçeylekurultaydançekilmiştir.
Devrimcikomünist harekette durumYıllarınbaskıvezulmününaçtığıya
raları sarmak, tasfiyecilik batağındançıkma/kurtulma istekve iradesi;daralan örgüt yapılarının mücadeleninihtiyaçlarınayetememesigerçeği…İşçiveemekçilerin,gençlerineylem
leri,grevvedirenişler…Kürthalkınınözgürlüktalebi…Devrimcimücadeleiçindekikadınla
rınyaşadıklarısüreçleriveogünlerinisorgulayanpratikleri…Devrimcikomünist harekette yaşa
nan kadın sorununun ayırdına varılması…Elbettebütünbufarkınavarışlarve
değişim, devrimcikomünistler bakımındanaynızamandilimindeveaynıbiçimde,hızdagelişmedi.Vebualandaki değişimin tamamlandığını iddiaetmek büyük bir yanlış olmakla kalmaz;aynızamandabugünhalakadınsorunu ve örgütlenmesine dair konularda devrimci hareketin ezici çoğunluğunda egemen olan ertelemeci, gerianlayışlarındaüzerinikapatmayayarayanbirörtüolur.Busüreçte,yurtseverkadınhareketi
çokdahaözelbirgelişimkaydetmeklekalmamış;ilerici,devrimcivekomünistkadınhareketleribakımındançokzenginörnekleryaratmıştır.PartiöncellerindenYeniKadın’ların,
sosyalistkadınaydınlanmasıveörgütlenmesine ilişkin süreçleri, teorininsorunlarındavepratikmücadeledeattıklarıadımlar,devrimcikomünisthareketinkadınsorunuveözgürleşmesinedairgelişimindevedeğişimindeçoközelbirroloynamıştır.EKK’denEKB’yeveEKD’ye15yıllık
EKBtarihi,işçi,emekçi,evemekçisivegenç kadınlar arasında faaliyetin özelolarak örgütlenmesi, bizzat kadın ta
TEORİDE doğrultu46
lepli mücadelenin komünist devrimcikadınlar tarafından yükseltilmesininilkörneğiolmuştur.1980’liyıllarınikinciyarısındanbaş
layarak ‘90’lı yıllarda devrimcikomünist kadınlar tarafından açılan kadındernekleri yine bu coğrafyada kadınlarcephesindendeğişimingöstergeleriolmuştur. Bunlar; Demokratik KadınDerneği (DKD),DemKad,EmekçiKadınlarDerneği(EKD),EmekçiKadınlarDayanışmaDerneği (EKDD), YeniDemokratKadınlarDerneği(YDKD),YurtseverKadınlarDerneği(YKD),CanKadınlarDerneği’dir.Buyazıda,komünistkadınhareke
ti,yurtseverkadınhareketiveEKD’ninbütün bir tarihini, ortaya çıkardıklarıdeneyleri tek tek anlatmamız mümkündeğil. Zira, her biri kendi başınabirbroşüryadakitapçalışmasıkapsamındadır.Buyazıdaancakbuhareketintarihinedairtemelnoktalarıbelirtmekleyetineceğiz.“Yeni Kadın”ların aydınlanmasında
milad:KomünistKadınlarKonferansı1992 yılında TKP/ML Hareketi’nin
kadınmilitanları,1.KomünistKadınlarKonferansı’nıtoplayarak,coğrafyamızdadevrimcikomünisthareketintarihindebirilkeimzaatmışlardır.KadınKonferansı Belgelerinde yer alan Bildirge’dekomünistkadınlarkonferanslarınıkamuoyunaşucümlelerleduyururlar:“Faşistdiktatörlüğünhükümsürdü
ğü,baskının,işkenceninayyukaçıktığı,kayıplarzincirinehergünbiryenisinineklendiği,Kürtulusununyok edilmeyeçalışıldığıağırsiyasalkoşullaraltında,1992Ağustos’unda toplanan ve5günsürenkonferansımız; işçi,emekçivegençkadınlarındevrimekazanılması, sermaye egemenliğinin devrilmesi,sosyalizm ve kadının tam kurtuluşu
mücadelesineseferberedilebilmesibakımındantarihiönemdekararlaraldı.”(Belgelersf.225)Hareketörgütlerinden,(GençKomü
nistlerHareketiveyurtdışıörgütüdahil) bir araya gelen;üye, adayüye veçağrılı örgütlü sempatizan kadınlarınkatılımıyla konferans gerçekleştirilir.Konferans,kadınkomünistlerinsahipolduğubüyükdevrimcipotansiyeliaçığaçıkarmaklakalmayıp; “…kadınkomünistlerindevrimcidönüşümveözeleştiriyi,özgüvenduygusunugeliştirdi;ideolojik ve siyasi eğitimlerine büyükbir katkı sağladı, devrimci kararlılık,görüş açısı ve perspektif kazandırdı;dahaçokgörevvedahaçoksorumluluk üstlenme bilinç, kararlılık ve iradesini dile getirdi. Komünist çalışmanınyarısı;proleterveemekçikadınlararasında yürütülmelidir diyen kadınkomünistler;örgütiçi,dahaçokgörev,daha çok sorumluluk ve mücadeledefırsat eşitliliği tanınması istek ve iradesinidilegetirdiler.”(sf226)denilerekkazanımlar sıralanmaktadır. SonuçBildirgesi’nde, Konferans’ın gündeminedairbilgilerdeyeralmaktadır.Konferansgündeminiçokkısabirşekildeözetleyecek olursak,KomünistKadınlar Konferansı’nın sosyalist kadın aydınlanmasındaki rolünükatkısını daharahatgörebiliriz.Konferansın birinci gündemi, Mer
keziKadınKomisyonu’nun19891992yılları arasındaki faaliyet raporunungörüşülmesiolur.2Kadınsorunuortayaçıkışı,tarih
selevrimiveçözümünedairkomünistkadınhareketininprogramatiksorunlarınıntartışılması…3 Komünist Kadın Hareketi’nin
programveörgütlenmeilkeleri,4Sosyalizmdeneyimleri
TEORİDE doğrultu 47
5Feminizm,ortayaçıkışıvekadınsorunundaki teorik yaklaşımlarınıneleştirelanalizi,6Proleterveemekçikadınkitleleri
arasındakomünist faaliyetin özel olarakörgütlenmesi;biçimvearaçlarüzerinetartışma7Kadınlarayönelikaylıkbirdergi
ninçıkarılması;8Hareketiçindefiilieşitsizliklerve
bunlarakarşımücadele;9TürkiyeveKürdistan’dakadınha
reketinintarihi10Karartasarılarınınonaylanması11 Konferans Sonuç Bildirgesi ve
mesajlarınonaylanması125.GenelKonferan’sagönderile
cekkadıntemsilcilerinseçimiBöylesine yoğun kadın sorunu ör
gütlenmesiveözgürleşmesinedairbirgündemle toplanan konferansın yaratacağı değişimi hiç kuşkusuz hazırlıksüreciyle birlikte düşünmek gerekir.Bukonferans,komünistkadınhareketinin tarihi bakımından yalnızca sosyalist kadın aydınlanmasının miladıolmaklakalmamış,bütünbusorunlardasözedenbilinçlieylemegeçişin,değişimvedönüşümündebaşlangıcıolmuştur. Komünist kadınların değişimistek ve iradesi alınan bazı kararlarladasomutlaşmıştır:“…Kadınmilitanlarınfiilieşitliğiiçin
onların devrimci enerjisinin mücadeleye seferber edilmesinin koşullarınınhazırlanmasının,mücadeleningörevvesorumluluklarını üstlenmede eşitsizliğin kadın yoldaşların lehinde bozulmasının, fırsat eşitliği yaratılmasınınönemvegereğinivurguladı,budoğrultudakararlaraldı.”(age,sf.228)“Konferansımız, kadınlar arasında
komünistçalışmanınörgütlenmesindevarolan duyarsızlığı, bu çalışmayı kadınsorunlarıyla sınırlı propagandave
ajitasyon çalışmasına indirgeyen darvegünündevrimcigörevlerikarşısındaedilgenvesiyasalbakımdansağcıanlayışıeleştirdi.O,cinsiyetçiyaklaşımvefeminist sapma eğilimini güçlendiren,proleterveemekçikadınlarınsahipolduğu muazzam devrimci potansiyelingörülememesinden kaynaklanan busağcıeğilimetavıraldı.” (age.Sf.228)Butartışmalarışığındakonferans,proleter ve emekçi kadınlar arasında komünistçalışmanınörgütlenmesininihmaledilemezgünceldevrimcibirgörevolduğunu vurgulamış; bu doğrultudaHareketörgütlerinebağlıkadınkomisyonlarının, kurullarının oluşturulmasının tüzükselbirhükmekavuşturulmasıkararınıdaalır.Konferans,istertekil,istersedeistis
naolsun,kadınayönelikşiddetimahkumetmişvebununbirsuçolduğunu,dolayısıylabu türdurumlarınağırdisiplinsuçuoluşturduğunubunedenleilkGK’da (5.GK),bukonununbir tüzükhükmühalinegetirilmesinikararlaştırmıştır.
***Marksist Leninist komünistler, ka
dınsorunu,özgürleşmesiveörgütlenmesine dair sorunlarda hem teoridehemdepratikleriyledevrimciharekettenayrışırlar.Bufarkı,AtılımGazetesi’ninbaşyazısışöyleözetlemektedir;“İşçi, emekçi kadınların talepleri
ninformüleedilmesi,aydınlatılmasıvedevrimordusununyarısıolarakörgütlenerek mücadeleye seferber edilmesidevrimcigörevi,buuğurdaözelyolların, yöntemlerin, araçların aranması,sınanması ve geliştirilmesi komünistöncünün çalışmalarını genel ve süreğentemelbiryönüdür.Tarihsel8Marteşiklerinde geliştirilen taktik ise, hersomut durumda bu çizginin devamı
TEORİDE doğrultu48
uzantısıvesonucuolarakşekillenmektedir.”(4Mart2006)AncakMarksistLeninistKomünist
leriledevrimcihareketarasındavarolan bu niteliksel fark, komünistlerinbütünbusorunlardakieksikvezaafarınıortadankaldırmaz.Öncesibiryana1994yılındanbuyanaortayakonulanperspektifeuygunbirpratiktensözedilemez.Örneğin“Hergün8Mart!”şiarı,zaman zaman görülen yoğunlaşmalarbir yana ne ölçüde yaşama geçirildiğieleştirelbirdeğerlendirmeyihakeder.Yine bu alandaki çalışmanın bütünpartiörgütlerinemaledilmesihangiölçüde başarılmıştır? Diğer parti ve örgütlerdenbirkaçadımöndeolmakkendibaşınaelbetteçokönemlidir.Ancakbununyeterliolmadığınınaltınıçizmekgerekiyor. fiayet kadının kurtuluşukendieseriolacaksabuyönde ideolojikpolitikdönüşümsağlanmadanatılacak adımların zayıf kalacağı açıktır.Bubakımdan,1990’larınsonundaAtılımGazetesi’ndebirköşeninkadınlaraayrılması,herhaftasorunkapsamındayazıların yazılmasıyla başlayan süreç,“BizDevrimci Kadınlar” kitabında somutlaşmışmüdahaleçabasıbelirlibirilerlemesağlasada,sorunlarınaşılmasında bir kaldıraç rolü oynamamıştır.Bunakarşıntartışmanınyenibirdüzeyeulaşmasınınyolunuaçmıştır.EKK’danEKB/EKD’ye15yıllıktarihHemenbelirtmeliyizkicoğrafyamız
da“Hergün8Mart!”şiarınınyaşamdaki şekillenişi, bütün süreçlerde EKB/EKD’ninpratiğiniböylebiryazınınsınırlarına sığdırmak mümkün değil.Böyle bir yazıda, biz ancak bu tarihedairtemelbazınoktalarıpaylaşabiliriz.İlk Emekçi Kadınlar Bülteni, 1992
Aralık ayında yayınlandı. Bülten işçi,emekçi, ev emekçisi ve genç kadınları 89 Mart 1993 tarihinde kendi so
runlarını ve çözüm önerilerini tartışmak;hergünü8MartkılmakamacıylaEmekçi Kadınlar Kurultayı’na çağırdı.Yeni Kadın’ların yaptığı bu çağrınınsonrakiadımınıİstanbul,İzmir,Ankara,Adana,Bursa,Malatya,Çanakkale,İskenderun, Adıyaman, Antep illerinde Kurultay Girişim Komisyonlarınınoluşturulmasıoluşturur.Bu pratik; işçi, emekçi, ev emekçi
sivegençkadınlararasındafaaliyetinözel olarak örgütlenmesinin bir aracıolmaklakalmamış;kurultaysonrasında Emekçi Kadınlar Birliği adıyla kadınların örgütlenmesinde; “Her gün 8Mart” şiarının hayata geçirilmesindebaşat bir rol oynamıştır. O güne dekdevrimcikomünistörgütlerinbirkısmıbakımından kadın sorunu, özgürleşmesikonularındakidar,ertelemeci,sorunlarınçözümünüsosyalizmehavaleeden yaklaşımlarının eylemsel/pratiközeleştirisiolarakgörülmelidir.Bucoğrafyada,8MartDünyaEmekçiKadınlar Günü’nün kutlanması geleneğininyerleştirilmesivesüreklikılınmasında;8Mart’lardakadınlarınkitleselola
rak sokağa çıkmasında ve özel olarakmitinglerin örgütlenmesi hiç tartışmasız EKB/ EKD’nin irade, emek veinadıyla sağlanmıştır. ‘90’lı yıllardadevletin kaybetme politikasına karşıAnalarKurultayı ile;yinedevletinkadına yönelik şiddeti, Cinsel Taciz veTecavüze Karşı Kurultay’la suçlularınkamuoyunda teşhirinde EKB/EKD’likadınlarınimzasıvardır.Çıkardığıaylıkbültenle,kitapvebroşürlerlebutarih kadın aydınlanmasında oynadığıözelrolledeanılmalıdır.Henüznoktalanmamış,bitirilmemişbupratiğindününden öğrenerek, kadınların gelecekdüşlerindeözelbiryertutmayadevamedeceğinisöyleyebiliriz.Evet;oradabirşeyleroldu…
TEORİDE doğrultu 49
‘90’lıyıllarınbaşıserhildanlarasahneoldu.SerhildanlasokağaçıkanKürtkadınlarının mücadeleyle ilişkisi hiçkuşkusuz daha eski tarihlere rastlar,ancakCizreserhildanınınenönsafarındakikadınlaryalnızcadostlarındeğildüşmanındadikkatiniçekti.OgünlerdeTürkdevletindenbirzat,gördüğütablokarşısında“Oradabirşeyleroluyor,çünkükadınlarayakta”açıklamasınıyapmıştı.Evet,oradagerçektenbirşeyler olmuştu. Serhildandaki Cizrelikadınların görüntüsü, cinsel, ulusal,sınıfsalbaskıvezulmekarşıKürtkadınlarınınbaşkaldırısınınresmiydi.Kürt kadınların ulusal mücadele
deyeralışıveörgütlenmesi;hareketiniçeriğinin taşıdığı ulusal kimliğin öneçıkması çok tartışıldı. Buradan yolaçıkarak, Yurtsever KadınHareketi’ninkadın talepleri üzerinden oluşmadığı,bunedenledekadınhareketiolamayacağıgibiipesapagelmezfikirlerdeüretildi.Ancak,ulusaltaleplimücadeleninheralanında/boyutundayeralanKürtkadınlarınçokkısasüredeKürtkadınaydınlanmasında,örgütlenmesindekatettiğimesafeninyarattığıkurumlaşmabuucube fikir kırıntılarına verilen engüzelyanıtolmuştur.Kürtulusalhareketinin1984’tebaş
lattığı gerilla mücadelesi; devletin, törelerin baskı ve zulmü altındaki Kürtkadınlarıiçinçekimmerkeziolmuştur.İlkandakadınlarıngerillayakatılmaistek ve talepleri erkek egemen bakışınduvarına çarpar, reddedilir. Kürt kadınları da, tıpkı Filistinli kadınlar gibiöncekendiulusundanerkeklerekarşı,savaşma hakkı için mücadele ederler.Ancak1980’lerinsonlarınadoğrutaleplerinbüyümesi,kadınlarıngerillaolmalarıylasonuçlanır,ilkgerillakadınlarınanlatımları; gerilla kadınların dağ koşullarında yaşadıkları, kadın sorunu
nunokoşullardaaldığıbiçimlerlebaşlayansorgulamasürecinintanığıdırlar.Kadınerkek eşitliğinin kaba güce/
kuvveteindirgenmesi,kadınlarınburadankendilerinikanıtlamayaçalışmasıgibi bir dizi yanlış, geri yaklaşımlarakarşı mücadele etmek zorunda kalmışlardır. Savaşçı kadın militanlarıngiysileri bile feodal değer yargılarınca belirlenir. İlk eylemci kadınlardan,pantolonunüzerineetekelbisegiymeleriistenir.Köylülerinitirazveönerilerisonucunda,kadınsavaşçılardagerillakıyafetinekavuşurlar.Gerillamücadelesinde kadınların gösterdikleri başarılar, bu alanda kadına yönelik erkekegemenbakışaçısınındagerilemesininbaşlangıcıolur.Ulusal özgürlük için hareket safa
rındamücadeleyekatılanKürtkadınları, çok kısa sürede değişmenin vedeğiştirmeninöznesi olurlar.Aynı süreçte kadınlık bilincinin oluşturulması,kurumsallaşmadaçoközelörnekleryaratırlar.Gerillamücadelesinden,kadınkon
feranslarına, ayrı bir kadın ordusundan,ayrıbirkadınpartisine,serhildanlardankentlerdekisiyasalmücadeleninenönsafarına…Başarılarla,çoközelörneklerledolubirtarih.Vebutarihedairtekilbazıörneklerleyetinmemizinyanlışolacağıfikriylekendimizibilinçliolaraksınırlandırdık.Zira,KürtKadınHareketitarihininayrıbirincelemekonusuolduğunudüşündüğümüzüdahaöncedevurgulamıştık.
Dev rim ci ha re ke tin bo zul ma yan ez be ri; 8 Mart’tan 8 Mart’a!Bütündevrimciörgütlerinsafarında
’80 öncesinde olduğu gibi, ’80 sonrasındadakadınmilitanlarhepvaroldular.Onlarcakadınmilitanfaşistdiktatörlüktarafındankatledildi.Yüzlercesi
TEORİDE doğrultu50
tutsakedildi,yineonlarcasıbumücadelede şehitdüştü.Ancak,1980sonrasında devrimci harekette kadın sorunu,örgütlenmesiveözgürleşmesinedairdeğişimoldukçasınırlıkaldı.1980öncesinde egemenolan yaklaşımlardaniteliksel bir değişim/dönüşüm sağlanamadı.Devrimcihareketinbileşeniörgütlerinherbirininbusorunlardakiyaklaşımlarında çeşitli farklılıklardansöz edebilse de; yakın zamana/bugünedekhepsininpratiğine “8Mart’tan8Mart’a”anlayışınınyönverdiğinisöyleyebiliriz.Hemen belirtmeliyiz ki; hiçbirikendipratikleriniböyletanımlamıyor.Ancakpratikleribusonucuortayaçıkardı/çıkarıyor.Bütün devrimci örgütlerin uluslara
rasıkomünistharekettenmiraskalan;“kadınlar olmadan (ya da katılmadan)devrimolmaz,devrimolmadankadınlarkurtulmaz!” şiarı, pratiklerinde ajitasyon sloganı olmanın ötesinde yer tutmadı/tutamadı.Devrimcihareketinbirdiğertemelşiarıdabütünzamanlarda“Kadınerkekeleleözgürgünlere”sloganıoldu.fiayetpolitikbirörgütyadaparti“Kadınlarolmadan(katılmadan)devrimolmaz!”diyorsa;kadınveerkekişçilerin,emekçilerin,evemekçisivegençkadınlarındevrimmücadelesindeeşitbireylerolarakyeralmasınıözüneuygunolarakkadınlarındatıpkıerkeklergibiörgütlerde,mücadelede yer alması için özelçaba sarf etmek zorundadır. Bu çabakaçınılmazolarakyüzyıllarınçiftebaskıve sömürüye hapsettiği kadınları sınıfmücadelesinin safarına kazanmanınzorluklarına karşı özel biçim ve araçlarlabirleştirilmesinigereklikılar.Yani,eşitolmayanlararasınabireşitişareti,pratiktedekonulamaz.Ancak,Türkiyedevrimcihareketinin
pratiğine baktığımızda bırakalım özelörgütler,araçlaryaratılmasını,1980’li
yıllardanbugüne“8Mart’tan8Mart’a”,8Martöncesivesonrasıbirkaçgünlesınırlandırılmışkutlamaveetkinlikleri;dergivegazetesayfalarındakadınsorununadairçeşitliyazılarlasınırlıbirtarihtir karşımıza çıkan. Bunun içindirki;her8Mart’tabütüntartışmalar“mitingler kadınlı erkekli olmalı” gibisığsulardançıkmayıbaşaramamıştır.“Kadın erkek el ele özgür günlere!”
şiarı,birgenelyaklaşımıifadeeder.Buşiar,sosyalistkadınlarcadabenimsenen sloganlardan biridir. İtirazımız, 8Mart’ta mutlaka karma miting konusundakonulansarsılmaz tutuculuğadır. “Kadın erkek el ele özgürlüklere!”şiarının, 8 Mart’ın hemen ardındanunutulması ya da siyasette başka birbiçim/halalmasınadır.Elçabukluğuyla kadın sorunu, örgütlenmesi ve özgürleşmesinin sorunları, pratiğini birsonraki8Mart’akadar“nadasa”bırakılmasınadır itirazımız. Devrimci hareketin bu konulardaki geri, tutucupratiğinincansimidiolur;“Devrimolmadankadınlarkurtulmaz”şiarı.Ziradevrimcihareketinpratiğineyönveren,bu pratiği belirleyen sorunların çözümünü’80öncesindeolduğugibisosyalizmehavaleetmeanlayışınıntemelbirilkeolmayadevametmesinedir.Sosyalizm deneyimlerinin/pratiğinin açığaçıkardığıkadınsorunuvekurtuluşundaişçiveemekçisınıfarınburjuvaziyekarşıyürüttüklerimücadeleylebirlikte,aynızamandaerkekegemenliğinekarşı mücadelenin yürütülmesi gerektiğihenüz devrimci örgütlerin gündeminegirmemiştir/girememiştir.Devrimciörgütler,kadınlarınmüca
delede yer alması fikrini savunurlar.Öyleyadaböylekadınlarherdönemdemücadeledeyeralmış,bedellerödemişlerdir.Ancakbugünedek,devrimciörgütlerinpratikleri,yapıiçindekadınla
TEORİDE doğrultu 51
rınikincicinsolmasınıaşmayönündeolmadığıgibi,çoğunluklakadınlarıyardımcıunsur/elemangörmeninötesinegeçmemiştir/geçememiştir. Devrimciörgütlerinneredeyse tamamınayakınıbakımındanyüzyıllarınkadınıköleliğe,çiftebaskıvesömürüyemahkumetmişolması,kadınlarınerkekegemenliğinekarşıyürütmesigerekenmücadelebugününgüncelpolitik görevleri arasındayeralmaz.Bütünbunlarınyanısıraçoğukezkadındevrimcilerinçeşitlisoruları,itirazları,yaratılan“feminizm”korkuluğuyla ya da alaycı yaklaşımlakarşılanırdevrimcisafarda.Nezamanerkekegemenanlayışvepratiklereleştirilseyanıtıhazırdır;“Erkekdüşmanlığıyapıyorsunuz”.Kadınsorununadairtartışmaların soğukvebayağı esprisidir;“Kadınsorunuyoktur;sorunlukadınlarvardır.”1896yılındaGothaPartiKonferan
sındaMs.Kahler’insözleri,üzerindenyüzyıldanfazlazamangeçmişolmasınarağmendevrimci,hattakomünistpartisafarında şaka vari sarf edilen sözlerkarşılığındakiyerinikorumaktadır.“Pek çok yoldaş kadın sorunu ko
nusundabutürşakalaryapmaktalar.Kendikendimize,‘gerçektenbunlarbizimeşithaklardanyanaolanyoldaşlarımızmı?’diyesoruyoruz.”(KızılFeministler,sf.52)Devrimci hareketin bazı bileşenleri,
kadınlararasındafaaliyetinözelolarakörgütlenmesine dair Clara Zetkin’in,Lenin’in görüşlerini tekrar ediyorlar.Ancakbugörüşlerinözüneuygunbirpratikleriolduğusöylenemez.Ziraonlariçinişçi,emekçi,evemekçisivegençkadınların mücadeleye kazanılması,erkek egemenliğine karşı mücadele,güncel politik bir görev haline gelmemiştir.BukonudadevrimcihareketileMarksistLeninistkomünistlerarasın
da temel niteliksel bir fark olduğunusöylemeliyiz.Kadınlararasındafaaliyetedairdevrimciörgütlerinbazıolumluadımlar atmış olması, dernek girişimlerivarolannitelikselfarkıortadankaldırmamıştır. DKD, DemKad, EKDD,YDKD;hepsidekurulduktançokkısabir süre sonra kapatılmış yerine başkabiraraçkonulmamıştır.2004’tebirkurultaylakendinikamuoyunadeklareedenDemokratikKadınHareketi’ninbuçıkışıolumlubirgirişimolarakdeğerlendirilse de; bütün bu girişimler‘80sonrasıdevrimcihareketin,örgütlerinkadınsorunu,örgütlenmesiveözgürleşmesine dair sorunlarda kendiniaştığınıngöstergesiolamaz.Kadın mücadelesi zemininde ör
gütsel ve siyasal sürekliliğe sahip, 8Mart’larla sınırlı olmayan bir siyasalpratiğe,devrimcihareketiçindeyalnızca Marksist Leninist komünistler sahiptir.20042005 8 Mart kutlamalarında
EKD’li veESP’likadınlarla,diğerdevrimciörgütlerarasındayaşananayrılığıntemelindedevrimciörgütleringünlükpratik faaliyetlerine “8Mart’tan8Mart’a” anlayışının damga vurması;EKDveESP’nin ise “Hergün8Mart”şiarıylahareketetmesiyatmaktadır.Kadın sorunu, örgütlenmesi ve öz
gürleşmesinedairTürkiyedevrimcihareketininsorunlailişkilenişidahadoğrusuilgisizlikveduyarsızlığınınönemligöstergelerindenbiride;busorunlaradair uluslararası komünist kadın hareketiniyarattığıürünlerin,deneylerinTürkçe’yeçevrilmesi,kazandırılmasındakiataletveduyarsızlıktagörülmelidir.MarksistLeninistkomünistleribuolumsuzpratiğindışındatutmadığımızıözelolarakvurgulamalıyız.’80öncesibualandavarolansınırlılıkbugündesürmektedir. İnterYayınları veDönü
TEORİDE doğrultu52
şümYayınlarınınkatkılarıdışındadevrimci komünist örgütlerin sıfır noktasındaseyredişieleştirioklarınıensivriucunuhaketmektedir.Busorunlailgilionlarca,hattabugünneredeyseyüzlerce kitabın feminist grup ve çevrelerceTürkçe’ye çevrilmiş, basılmış olması,coğrafyamızdaözelbirkadınbilincininoluşturulmasında feministlerin katkısınaişaretetmektedir.Devrimci hareketin kadınların kur
tuluşu, özgürleşmesi, örgütlenmesi,kapsamındakipratikleri;Lenin’inyüzyılöncebukonulardageri,dar,tutucuyaklaşımlarla ilgili eleştirisini akıllaragetirmektedir.“Kadın kitlesinin açlık, kitlesel bir
kavrayışı ve sıkı örgütsel temelde gerçekleştirilmişmobilizasyonu,komünistpartilerinveonlarınzaferlerinincanalıcıbir sorunudur.Amakendimizikandırmayalım.Ulusalseksiyonlarımızhalabukonudadoğrubiranlayışasahipdeğiller,komünistönderlikaltındaemekçikadınlarınbirkitlehareketiniyaratmagörevikarşısındabeklegörtavrıiçinde,uyuşukbirtavır içindedirler.Böylebirkitle hareketini geliştirip yönetmenintümpartifaaliyetininönemlibirparçası,evetgenedepartiçalışmasınınyarısıolduğunu kavramıyorlar. Onların güçlü, azimkar bir komünist kadın hareketiningerekliliğivedeğeriniaradabirkabuletmeleri,partininsüreklikaygısıveçalışmayükümlülüğüolmaktançoklaftakalanplatonikbirtavırdır.”(Kadınsorunuüzerinesf323324)
Ken di şar kı mı zı söy le meza ma nın da yızİster sınıf mücadelesi tarihinin çe
şitli ülke deneyimleri, isterse de kendi tarihimiz olsun; devrimcikomünistsiyasette erkek egemenliğinin tahtınıkendiliğindenterketmeyeceğinibiliyoruz. Özel mülkiyet dünyasının erkek
cinsine tanıdığı ayrıcalıkları devrimci,komünist erkeklerin de kullandığını,gördük, yaşadık. Kadının kurtuluşumücadelesi,devrimcikomünistkadınların kadın bilincine sahip olmalarınızorunlukılar.Bunun için, baştadevrimci komünist kadınlar gelmek üzere; işçi, emekçi, ev emekçisi ve gençkadınlar kendi kurtuluşları için toplumun, devrimci komünist erkeklerinkadınlara öngördükleri kadınlık rolünüreddetmeliyiz.Erkekegemenliğininbütüngörüngülerinekarşıhergünhersaat mücadele etmeliyiz. Sınıf mücadelesinin ve kadın devriminin başeğmez militanları olmalıyız. Politikanınsorunlarına ve teoriye daha fazla ilgi,bilgiye hücum, kendimize ve kız kardeşlerimize daha fazla emek, parolamızolmalıdır.Lenin’indediğigibinasılki işçi sınıfının kurtuluşu kendi eseriolacaksa,kadınlarınkurtuluşudakadınlarıneseriolacaktır.Bukonudaçoksöz söylemek, uzun cümleler kurmakmümkün. Ancak biz UKH belgelerinden yapacağımız bir alıntıyla yazımızınoktalayalım:“Komünist partinin safarında bi
le, kadınlara karşı dar kafalı, küçükburjuvaca, küçümseyici bir tutumunkalıntıları daha hala güçlü bir etkiyesahiptir. Erkekler gelişebilirler, örgütlenebilirler, yönetebilirler, savaşabilirler,herşeyiyapabilirler.Kadınlaramaancakistisnaidurumlarda,ancakeğerözellikleatılgan,yetenekli,yetkinlerse.Eğerpartilerdeveişçiörgütlerindezamanzamankadınlardaseferberediliyorsabu,biçimsel,mekanikbirşekildeoluyorveaslakadınlarınortaksınıfdüşmanına karşı mücadeleye gerçekkitlesel katılımlarının zorunluluğu vemümkünlüğünedairderininançsayesinde olmuyor.” (Kadın sorunu üzerine.Sf.226)
TEORİDE doğrultu 53
Fut bol “oyun”uKökenieskiçağlarakadargidenfut
bolesasbiçimine,18.yy.dakapitalizmin ilkbeşiği olan İngiltere’dekavuşmuştur.İşçisınıfınınyaratıpgeliştirdiğibir oyun ve spor türü olarak futbol,bugün insanlığın yaşamında tutmasıgerekenyerdençokdahafazlagüceveetkiyesahiptir.Kapitalizmindünyasında bukolektif oyun, geniş kitleleriekonomikolaraksömürmeninbiraracıolmanın yanında, ezilenlerin yaşadıkları yoksulluk ve sefaletinnedenlerinianlamalarınıengelleyenbirörtühalinegelmiştir.K.Marks’ındininteskinediciözelliğini belirtmek için kullandığı vecizsözünü,“Futbolhalkınafyonudur”olarak değiştirmemizde, futbolun bugünküişlevibakımındanhiçbirsakıncayoktur.Hattasomut,görülebilenbir‘şey’ olduğundan bazı anlarda dindendahaetkiliolduğudasöylenebilir.Buoyuninsanlığınyaşamındanasıl
bu kadar etkili bir hale geldi? Birçok
nedensıralanabiliramaasılnedenoyununkendiiçinde,onungüzelliğindedir.Bubakımdanönceburadanbaşlamak,oyunutanımakveanlamakgerekir.Futbolunoyunolarakenönemliözel
liğikolektif,halkçıbirsporolmasıdır,sokağa aittir. Her yerde oynanabilir:sokak araları, apartmanokul bahçeleri,kumsallar,hapishanehavalandırmalarıveyagerillakarargâhlarıvb.İnsandışındagerekliolanmalzemeleriseikikaledireğivebirtoptur.Birtaş,birkütük,meşrubat şişesi, okul çantası,giysiyadaduvaraatılmışbirçizgikaleolabilir.Topunuzunmeşinden,plastiktenolmasınadagerekyoktur, içidoldurulmuşbirçaput,birkonservekutusubiletopolabilir.Ekonomikolarakçokkolayulaşıla
bilen, ucuz bir oyundur futbol. Golf,tenis, yüzme, binicilik vb. oyunlar gibi özel bir donanıma,mekâna ihtiyaçyoktur.Yalınayakbilefutboloynanabilir.Birdiğerönemliözelliğide,oyu
Futbolunölümüvekurtuluşu
TEORİDE doğrultu54
nun kurallarının herkesçe rahatlıklaanlaşılabilecekveuygulanabilecekkadarbasitolmasıdır.Kurallaresnektir,futbol oynayacağınız yere göre takımlar kendi aralarında kural değişikliğiyapabilirler.Takımoyunuolan futbol, topluoy
nanır ve takım içinde yardımlaşmadayanışma olmazsa, oyun özelliğiniyitirir. ‘Bir insanı tanımak istiyorsanfutboloynayacaksın’denilir.Buoyundakimse rol yapamaz.Herkes gerçekkişiliğiylesahadadır!‘fiahsi’ oynayanlar eleştirilir, dışla
nır. Belirttiğimiz insani özelliklerin,erdemlerin gelişmesine katkı sağlar.Bununyanındaaynıyadakarşıtakımdanhiç tanımadığınızonlarca insanlatanışmaolanağıverdiğindensosyalleştiricibiroyundur.Sokakta,mahallede,okulda,piknikte insanlar ilkkezaynıtopun peşinde koşarken birbirine dokunup,tanışmış;ömürlükveyagünlükdostluklar,sevinçlerpaylaşılmıştır.Buoyunuoynamanıziçindiğerspor
dalları içingeçerliolan tek tipfizikselözelliklereyadayeteneğinizinbelirlibiralanının gelişkin olmasına gerek yoktur. Sokakta, koşabilen ama elikoluolmayanbiritopoynayabilir;koşamayan,ayağısakatolanbirikaleyegeçebilir.60’lıyıllardasahalardafırtınagibiesen Brezilyalı Garrincha; çocuk felcigeçirmiş,buyüzdenomurgasıSşeklindeolanveikibacağıaynıtarafaeğikbirfutbolcuolmasınakarşın,1962DünyaKupası’nıneniyioyuncususeçilmiştir.Okurun dikkatini çekmiştir belki,
yazının başından beri futboldan sıksık“oyun”diyebahsediliyor!Futbolunbukadarpopülerolmasındaenönemliözelliklerindenbiridebudur.Christian Bromberger bu konuda şöyle diyor:“Buspordaklasiküçlemeyeaynenuyulur: Eylem birliği, yer birliği, kırk
beşer dakikalık iki devreye ayrılsa dazaman birliği. Süre, takımların karşılıklı anlaşmasıyla değişebilir. Endergörülenbirdurumdurbu.Nedenibelkibirtiyatrooyunununyadaaksiyonfilmininsüresineeşitolanmaçsüresininmaç dramaturjisini güçlendirmesi veseyircilerle oyuncular arasındaki ‘birlik’olgusunuteşviketmesidir.Maçsüresince,birömürboyuhissedilebilecekbütün heyecanı hissettirir: Neşe, acı,nefret,sıkıntı,hayranlıkduygusu…”Yukarıdasaydığımızfutbolunolum
luözeliklerigenişkitlelerinkatılımıylabirlikte, ona olan sevgisinin de nedenidir. Türkiye’de her yüz kişiden 71’i“Ensevdiğinizsporhangisi?”sorusuna“futbol”diyecevapvermektedir.Bunakarşınenbaşındanberifutbolaynızamandaburjuvazinin ilgisiniçekmiştir.Che’nin tutkunu olduğu, A. Gramsci’nin“Açıkhavadaortayakonaninsansadakatinin krallığıdır” diye tarif ettiği futbolun halkçı, kolektivist kaleleri,burjuvazitarafındantopatutularak150yıldır teslimalınmayaçalışılmaktadır.Futbol kulüpleri önce İngiltere’nin
proleter yoğunluklu şehirleri Manchester,LiverpoolvebaşkentLondra’dakurulmuştur. Bunların çoğu işçi kulüpleridir. Günümüzde dünyanın enzenginkulübüolarakbilinenManchesterUnited’inkurucularındanbirideF.Engels’tir.Marx’ın Londra takımlarındanArsenal’i tuttuğu söylenmektedir.BuikitakımınveLiverpoolkulübününrenklerininkırmızı olması tesadüfdeğildir. 19. yy.ın sonuve20. yy.ınbaşındaAvrupa’dakurulmuşkulüplerinbirçoğununformarengikırmızıdır!Britanya’da doğan futbol, o gü
nünhâkimemperyalistgücü İngilterearacılığıyla önce Avrupa’ya, sonra datüm dünyaya taşınmıştır. Avrupa’nın
TEORİDE doğrultu 55
ilk futbol kulüpleri Fransa’da Hevre,İtalya’da Cenova, İspanya’da Bilbaove Barcelona, Almanya’da ise Hamburg’da kurulmuştur. Bu şehirler, odönem ülkelerinin en önemli ticaretlimanlarına sahiptir. Denizciler, işçiler ve beyaz yakalılar futbolu gittikleri her ülkede hiç zorlama olmaksızınyaygınlaştırmışlardır.DünyafutbolundabirekololanBrezilya’dakiilkmaç,EduardoGaleano’nunbelirttiğinegöre,SaoPaulo’da‘GasCompany’deçalışanİngilizlerarasındayapılmıştır.1900’lüyıllarınbaşından itibaren isekarayollarının gelişmesiyle birlikte futbolunyolculuğuülke içlerinedoğrukaymıştır.Kapitalizmindünyayıfethisırasındafutboldaonaeşliketmiş,yığınlarınkalbinigönüllücekazanmıştır.Bugün,yeryüzünde futbol oynamayan tek birkara parçası yoktur. fiu an itibarıylaBirleşmişMilletler’inüyesayısı191ülkeyken,FIFA (UluslararasıFutbolFederasyonları Birliği) 207 üyeye sahiptir!Türkiye’de ise ilk futbolmaçı 1895
yılındaİzmir’deikiİngiliztakımıarasındaoynanmıştır.II.Abdülhamithemen‘olağankuşkuculuğuyla’busporuyasaklamış, uzun süre özelikleOsmanlıtebaasınınoynamasınaizinvermemiştir.Ülkeyefutbolungirişivegelişiminigecikmesi,hemOsmanlıistibdadındanhem de kapitalizmin gelişim düzeyindenkaynaklıdırdiyebiliriz.
Fut bo lun “güç”üFutbol,doğuşundaezilenlereait,bir
dayanışma ve şenlik aktivitesiyken,daha sonra emekçilerin elinden alınmayaçalışılmıştır. İlkçıkışındaİngilizmonarşisi tarafından yasaklanmasınakarşın ilk futbol federasyonu 1863’teİngiltere’dekurulmuştur.Diğerülkelerdeaynıyoluizlemişve20.yy.ınbaşında Avrupa’da futbol federasyonu ku
rulmamışülkekalmamıştırneredeyse.Federasyonlar aracılığıyla futbol devletindenetiminealınıp,kaideleribelirlenip,kurumsalbiryapıyakavuşturularakbu ‘tehlikeli’oyunçokerkenbirdönemdekontrolaltınaalınmıştır.Türkiye’defutbolfederasyonununkuruluştarihi1923’tür.20. yy.ın ortalarına kadar burjuva
zi için futbolun siyasi yönü ticari yönünden daha öndedir. Özellikle Dünya Kupası organizasyonları emperyalülkelerin güç ve prestij mücadelesinedönüşmüştür.Ülkeleriniçindeisekitleleri sorunsuz yönetmek ve onlarınsempatilerini kazanmak için kullanılmıştır. Bunun için de halk arasındapopülervedolayısıylaemekçikimliğiyle öne çıkan kulüpler hedefenmiştir.1938’deİtalyaveMacaristanarasındaoynanacakDünyaKupasıfinaliöncesiMussolini,İtalyanfutbolcularabirtelgrafgönderir;‘Yagalibiyetyaölüm’der,maçıkazananİtalyanlar,kupatörenine faşist ordunun üniformalarıyla çıkar.Bubaşarıdahasonratümdünyadaveülkeiçindefaşizmingücüolarakpropagandaedilir.Hitler,Almanya’nınGelsenkirchenşehrininbirişçimahallesinde kurulmuş vemadencilerin takımı olarak bilinen SchalkeOL kulübünü popülaritesi ve sol kimliğindendolayı ‘düşürüp’Nazipartisinin resmitakımıhaline getirmeye çalışmışsadabaşaramamıştır.Türkiye’dededurumçokfarklıdeğil
dir. İşgal yıllarında İstanbul’da işgalciülketakımlarınıtektekdizegetirdiğinden halkın sevgilisi olan Fenerbahçekulübü,tekpartidönemindeiktidarınözel ilgialanı içindeolmuş,ekonomikolarak da kollanmıştır. Bugün FB’ninmaçlarını oynadığı kendi stadına adınıverenHitlerhayranıfiükrüSaracoğlu,1934’teAdaletBakanı’yken,hukuki
TEORİDE doğrultu56
birmeseledendolayızordurumdaolankulübünbaşkanlığınıüstlenerekkorumasıaltınaalmıştır.İkitarafınçıkarlarıdakorunmuş,birbirlerinikullanmışlardır. 195657 yıllarında, İstanbul’daoy alamayan CHP, bu yıllar boyuncadönemin en büyük golcüsü ve yıldızıFB’liLefter’imilletvekiliadayıyapacağını propaganda ederek oylarını yükseltmeye çalışmıştır. Rum olan Lefteradaygösterilmemiştir!
Fut bo lun “kâr”ıFutbolunticarileşmesindeonuevle
rekadarsokantelevizyonunbüyükpayıvardır.TVreklam,parademek.Maçlartelevizyondanyayınlanmadanönceküçükbütçeleriolankulüpleringelirlerianidenbüyükorandaartmış,buralarayöneliksermayeakışıhızlanmıştır.1954 yılında İsviçre’de düzenlenen
DünyaKupası,TV’dennaklenyayınlanan ilk organizasyondur. O yıl içindeF.Almanya’datelevizyonsayısı11binden85bine çıkmış;1958’dekiDünyaKupası’nındüzenlendiğidönemiçindeFransa’datelevizyonsatışlarıyüzde20oranındaartmıştır.1966DünyaKupasıilkkezuyduaracılığıylatümdünyayaulaştırılmış,finalmaçını400milyoninsan evlerinden izlemiştir. Teknolojiningelişimivetelevizyonaygıtınınyaygınlaşmasısonucuenson2006’daAlmanya’da düzenlenen Dünya Kupasıfinalmaçınıise3milyarayakıninsantelevizyonbaşındaizlemiştir.Hiçbirdininbilebukadartaraftarı/
tutkunu yoktur! Kitlelerin bu oyunaolanilgivesevgisikapitalizmiçinmüthişbirpazarkâralanıyaratmıştır.Bugünkü futbolun durumunu tanımlamakiçin;‘futbolendüstrisi’tabirisıkçakullanılmaktadır.Bizbuyazıda, ‘ticari futbol’ kavramını kullanmayı tercihedeceğiz; zira futbolu sanayinindeğil,
ticaretinbiralanıolarakelealmakgerektiğinidüşünüyoruz.Futbol sektörünün bugünkü duru
mu itibarıylaonusadecekitlelerimaniple etmenin, uyutmanın bir aracıolarak görmek sığ bir yaklaşım olur.Dünya futbol âlemi yüz milyarlarcadolarlıkbirekonomikhacmesahiptir.1994yılındapatronlarınbirtoplantısınakatılanFIFA’nınBaşkanıHavalange;“Dünyafutbolununcirosununyılda225milyardolaraulaştığınısöyleyebilirim”diyordu.Türkiye’deburakam5milyardolarayakındır.FIFA’nın 2006 Dünya Kupası’nda
sadece televizyon naklen yayınlarındaneldeettiğigelir,2,8milyarİsviçrefrangıdır.UEFA (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği), düzenlediği AvrupafiampiyonasıvefiampiyonlarLigiorganizasyonlarından ayrı ayrı 1,1’er milyarİsviçreFrangıgelireldeetmektedir.BunlarınyanındaFIFAveUEFAdahaküçükçaplıyirmiyeyakınuluslararasıturnuva düzenler; bu organizasyonların hepsinden FIFAUEFA gibi örgütlerle,katılımcıülkevekulüplerbüyükparalarkazanmaktadır.FIFA, futbolun ticarileşmesinde be
lirleyiciolmuştur.1974’teFIFA’nınbaşınagelenJ.Havalange,görevegeldikten hemen sonra; “Ben buraya futboladıverilenürünüpazarlamayageldim”der. Taşımacılık, silah, sigorta şirketlerine sahip olan bu şahıs o tarihtenitibaren ‘görevini’ fazlasıyla yerine getirerek,birzamanlarezilenlerinbiretkinliğiolanfutbolunbütünüyleticarileşmesisürecininmimarıolmuştur.ButarihtenitibarenbaştaAvrupa’da
olmak üzere büyük kulüpler (taraftarkitleleriyle ekonomik gelir potansiyeli olanlar) ya büyük tekellerin dolaylıhimayesialtınagirmişyadadirekonlarınbir ‘şirketi’ haline gelmiştir. Son
TEORİDE doğrultu 57
yıllarda büyük sermayedarların futbolkulüplerinegösterdiğiilgidahadaartmıştır. İtalyan kulüpleri JuventusFIAT’a, Milan kulübü toplam üç yüzşirkete sahip olan S. Berlusconi’ye,Parma kulübü ise süt mamulleri deviParmalat’aaittir.Fransa’daPSG’ninsahibiCanalPlus,Hollanda’daPSV’ninsahibiPhillipsşirketleridir.Bunlargibi onlarca örnek verilebilir. Son beşyılda ise futbol sermayesi uluslararasılaşmaya başlamıştır. Futbolun beşiği İngiltere’deki büyük kulüpler, taraftarların tüm karşı çıkışına rağmenözellikleABD,Uzakdoğu,RusveOrtadoğukökenlikapitalistleresatılmıştır.ManchesterUnited,Liverpool,ArsenalveChelseagibiköklüİngilizkulüpleri,uluslararasısermayeiçinnedenbukadarönemlidir?Hembugünküekonomikdeğerleriy
le(ManchesterUnited’ıntoplamdeğeri1milyar sterlindir) hemde ülke içindeki ve dışındaki tanınmışlıklarıylapazarda daha da değerlenebilecek birpotansiyele sahiptirler. Ayrıca bu kulüpleraracılığıylaşirketlertanıtımlarınıyapmakta,istediklerizamansermaye ihracı yapacaklarıülkelerin iktidarsahipleriylegörüşüpişbağlamaktadır.Bunlarındışındadokunulmazlıksatınalmaktaolanlardavardır.S.B’nin dağılmasından sonra yapı
lanyolsuzluklarsoncuRuspetrolşirketiSibneft’ekonup20milyardolarlıkservetinsahibiolanRomanAbramoviç,450milyoneuroyaİngilizChelseakulübünüsatınalarakuluslararasıalandadokunulmazlık elde etmiştir. BöylecediğerRusoligarklarıgibiPutin’inhışmına uğramamıştır. Bu alışveriş sonrası Rusya’yla olan ilişkilerini düzeltmek içindeRus futbol kulübüCSKAMoskova’ya açıktan 45 milyon eurovermiştir.Futboldaegemenlikilişkisi
Futbolun siyasi ve ekonomik gücüarttıkça buna sahip olmaya çalışangüçlerdeoorandaartmakta,bunlarınarasındaki güçmücadelesi ve rekabetdeşiddetlenmektedir.Futbolsektöründeüçanagüçodağı
vardır;1. Federasyon ve bunların bağlı ol
duğuuluslararasıfederasyonlarbirliği.2.Futbolkulüpleri.3.Siyasiiktidarlar.Dahaikincilgüçlerise:Medya,spon
sorlarvemafyadır.Bunlarıaçarsak:1.Herülkeninbirfutbolfederasyonu
vardır.Bunlar, içindeyeraldıklarıkıtanınfederasyonlarbirliğineüyeolmanınyanında,tümdünyaülkefutbolfederasyonlarının bağlı olduğuFIFA’nınmensubudurlar. Ülke federasyonları,dahaçokiçerdekifutboldüzenininişleyişinden sorumludurlar. Yerel federasyonlar bağlı oldukları uluslararasıfederasyonlar birlikleri gibi, özerk örgütlenmelerdir; görünüşte, hiçbir kâramacı taşımayan dernek statüsündedirler.FIFA, futbolun Birleşmiş Milletler
örgütü gibidir, kıta federasyonlarıyladanışma içinde futbolun genel oyunkurallarını belirleyip, değişiklik talimatları yayınlar; ülke içi ve dışındakikulüplerde, ülke takımları arasındakisorunları çözer. Düzenleyici kurumdurvekararlarınihaidir.Kendihukukkurulları, mahkemeleri (CAS, Tahkimvb.)vardır.Bunlarınkararlarınıdeğiştirecekbaşkabiryargıkurumuyoktur.Bunlara ‘futbolun bürokrasisi’ denilebilir.Futbolu ‘dış güçler’den korumak
amacıyladahasosyalistülkeleryaşarken,onlarınkatılımıylakurulmuşolanfederasyon birlikleri daha sonra başlıbaşınabirgüçmerkezihalinegelmiş
TEORİDE doğrultu58
tir. Futbolun sermayenin yağma alanınadönüştürülmesindebelirleyicibirrolüstlenmişlerdir.Son30yılda,oyunun kuralları da dâhil olmak üzere,uluslararası turnuvaların örgütlenişbiçimi, kulüpler arası ilişkiler, futbolcularınserbestdolaşımı,siyasinedenlerle ‘dünya sistemi’ dışına düşmüşülkelerinuluslararasıorganizasyonlardandışlanmasıvb.herşey,buamacahizmetetmeyeyöneliktir.Ülke içinde ve dışında yapılan tüm
resmi futbolorganizasyonlarıbuyerelve uluslararası teşkilatlar tarafındanyapılmaktadır. Dolayısıyla elde edilenmilyarlarcadolarlıkgelirbunlarınelinde toplanarak ‘hak sahipleri’ne dağıtılmaktadır.Buparanınvedüzenleyicigücünpaylaşımıbaştabüyükkulüplerolmak üzere kulüpleri federasyon örgütlenmeleriylekarşıkarşıyagetirmektedir. Ayrıca siyasi iktidarlar da ülkeiçindefederasyonlarınbugücüneortakolmaya çalışmakta, tamamen kendidenetimlerialtınaalmakistemektedir.2. Yüz milyonlarca dolarlık ekono
mik değerleriyle, işleyiş biçimleriyleticari şirketlere dönüşmüş olan profesyonel kulüpler, futboldan elde edilengelirlerdendahafazlapayistemektedirler.Bunun için karşılarındaki enbüyükgüçolankendiülkefederasyonlarıveuluslararasıbirliklerlekıyasıyamücadeleetmektedirler.Öncelikle, futbol sermayesinin en
güçlü olduğu Kıta Avrupa’sına bakalım. 2000 yılında Avrupa’nın en büyükkulüpleri(şirketleri)birarayagelerekG14adındafutbolkulüplerininilkuluslararasıörgütünükurmuştur.FIFAveUEFA’yakarşıörgütlenenbukulüpler;RealMadrid,ACMilan,Ajax,Liverpool, BayernMünich, Juventus,İnter Milan, Barcelona, ManchesterUnited, Borussia Dortmund, PSG,
Marsilya,PortovePSVEindhoven’dir.G14’ün tüzüğünde kuruluş amaçları söyle açıklanır; “G14 kulüplerininkonumunu pazarda güçlendirmek vefutbol dünyasında G14’ün öneminiarttırmaktır.”Buörgütdahasonrayenikatılımlarla,özelliklemaddiyönden güçlü kulüplerin üyeliğiyle dahadagüçlenir.G14’ünenüstdüzeydeki yöneticisi Thomas Kurth, FransızLyonkulübününbirliğedahiledilmesisonrası şu açıklamayı yapar; “KapalıbirkulüpolmadığımızıamasadeceiddialıkulüplerinG14’ünüyesiolabileceğini göstermek amacıyla genişlemearzusu içindeyiz. Beri yandan Lyonkulübünüalmayıgereklibulmamızdaticari kaygılar rol oynamıştır. Başkanı,bukulübübasitbirfutbolkulübününötesinetaşımakistiyor.”Niyetlerive ne yapmak istediklerini kendileriaçıkçadilegetiriyor.Sporun,yanifutbolungeliştirilip, insanlık içinyararlıhalegetirilmesiamacıFIFA,UEFAgibiuluslararası örgütlenmelerle birliktekulüpleriçindesadecekağıtüstündekalmıştır.G14, kuruluşunun hemen sonra
sındaUEFAveFIFA’danbağımsızolarak Avrupa çapında 18 takımlı kendiliglerini kuracaklarını açıklar. Bununakabinde bir İspanyol kapitalisti bukez kendi planını açıkladı: 8 ülkeden16 takımın katılacağı European GoldCup.Katılımcıkulüpleribuorganizasyondan başarılarına göre 30 ile 110milyon Euro kazanabilecekti. Bu durumkarşısındaUEFAveG14biraraya gelip anlaşmak zorunda kaldılar.Bu projeye birlikte karşı çıktılar. UEFA’nınorganizeettiğifiampiyonlarLigiyenidendüzenlenip,kulüplerinpaylarıarttırıldı.Buliginortalama750milyonEurolukgelirinin547milyonukulüpleregitmektedir.
TEORİDE doğrultu 59
Avrupa’nın büyük kulüplerinin enönemligelirkaynaklarındanbiri,bahsettiğimizfiampiyonlarLigi organizasyonudur.G14’lerinçoğubuligedirekkatılmaktadır.Kulüpler,dahahiçmaçoynamadan ‘ayakbastı’ parası olarak5 milyon Euro almaktadır. 4 takımlıgruplarda6maçyapılmakta,galibiyetbaşına 600 bin Euro, beraberlik için300binEuro almaktadırlar.Gruplardançıkanveelemelerekalıpkazanmayadevam edenkulüplerin aldığı parakatlanmaktadır.Finalekadaryükselipkupayıkazanankulübünkasasına100milyonEuronunüstündeparagirmektedir.Türkiye’deki büyük kulüpler de
fiampiyonlar Ligi’ne katılmak için çetin mücadele vermektedir, bu mücadeleninsonucukulüplerarasırekabetgittikçeşiddetlenmekte,TürkiyeFutbolFederasyonu’yla kavga etmektedirler.Yabanca futbolcu kontenjanının artırılmasıyladahafazlabaşarıveparakazanacaklarınıdüşünmektedirler.Bunlarındışındanaklen yayın gelirlerininpaylaşımı, transferlerde federasyonaödenenpay,ligdekisıralamayagörealınacak para ve sponsorluk gelirlerininpaylaşımı gibi önemli rantlarınüleşilmesisorunolmaktadır.Ayrıcakulüplerinfederasyonyönetimindedahafazlasözsahibiolmaistemleridebumücadeleyizamanzamankrizboyutunaçıkarmaktadır. Son iki yıldır Türkiye’dedeAvrupafiampiyonlarLigi’ninsistemiuygulanmaktadır. Kulüpler, TurkcellSüperLigveFortisTürkiyeKupasıorganizasyonlarındannaklenyayınlananmaçlarınınsayısınavebaşarılarınagörefederasyondanparaalmaktadır.Ülkedeki futbol kulüpleri daha çok
yerli,yenipalazlanansermayepatronlarının elindedir. Patronajdaki diğerönemlikesimisesiyasipartilerlebağ
lantılı belediye başkanlarıdır. Türkiye’de de futboldan büyük paralar kazanılmaktadıramaAvrupakulüpleriylekarşılaştırıldığındakulüplerinsermayeyapıları, birikimleri oldukça zayıftır.Türkiye’de futbol kulüplerinin toplamgeliri500milyondolarcivarındayken,Avrupa kulüplerinin toplam geliri 13milyardolarınüstündedir.Mesela,İngiliztakımıChelsea’ninsponsorlukgeliri 93,7 milyon dolar, Alman BayernMünih’in 92,1 milyon dolardır. Türkiye’de ise bütün futbol kulüplerininsponsorlukgelirinintoplamı70milyondolardır.ÜlkeninenzengintakımıFenerbahçe,10milyondolarlıksponsorlukgeliriyleilksıradadır.Buna karşın, özellikle büyük ku
lüplerinbaşkanıolabilmekiçinbüyükkapışmalaryaşanmaktadır.Büyükbirkulübünbaşkanlığıyadayönetimüyeliğiprestijdemektir. İstediklerizamancumhurbaşkanı da dâhil herkesle görüşebilmekte, iktidarla, bürokrasiyleolankişiselişleriniçözebilmektedirler.Fenerbahçe’nin başkanı Aziz Yıldırım,NATOmüteahhidi veRus silahlarınınTürkiye pazarlayıcısıdır. BJKBaşkanıYıldırımDemirören,Demirörenşirketler grubunun veliahdı; Galatasaray’ınbaşkanı Özhan Canaydın tekstil fabrikatörüdür. Trabzonspor’un başkanı,Albayraklar grubundan Nuri Albayrak’tır. Bu büyük kulüplerin yönetimkurulları da iriliufaklı sermaye patronlarındanoluşur.Türkiye’deki kulüpler şirketleşme
yolundaönemlimesafelerkat etmişsedeyapısalzayıfıkları,oturmuşbirfutboldüzenininolmaması,devletinmüdahalelerivekulüpleringeçmiştenberimafyayla olan ilişkileri tekelci sermayeyi futbolsektöründenuzaktutmuştur. Son yıllarda futbolda elde edilengelirlerinbüyüklüğüdüşünüldüğünde
TEORİDE doğrultu60
bu sektöre el atacakları kesindir; uygun, istikrarlı bir ortamın oluşmasınıbekledikleri söylenebilir. Örneğin, Fenerbahçe kulübünün yönetimine seçilerek Aziz Yıldırım’ın ‘sağ kolu’ olanKoçHolding’denAliKoç’unkulüppatronluğunahazırlandığısöylenebilir.Ulusalveuluslararasıalandafutbol
kulüplerinin hem birbirleri arasındakirekabethemdebiraradabaşta federasyonlar ve bunların uluslararasıörgütleriyle,diğergüçlerleolanmücadeleleri daha da kızışacaktır. Bununsonucunda küçük kulüplerin yaşamalanlarıiyicedaralacak;enparalıveenzengin kulüpler ayakta kalacak, topuistediklerigibidöndüreceklerdir.3.Burjuvasiyasiiktidarlar,futbolda
‘özel’ bir güçtür! Diğerleri gibi sadeceekonomik çıkarlarlahareket etmezler.Futbollasosyal,siyasal,psikolojikvb.toplumsalyaşamdakietkisindendolayıdailgilidirler.Siyasiiktidarlarbakımından hakimiyet altına alındığındakompleksgetirileri, tersidurumdazararlarıolabilecekbirgerçekliğekayıtsızkalmalarımümkündeğildir.Futbolaracılığıylaenucuzundan,en
kolayındankitlelermanipleedilir,siyasal düzenlerinin ihtiyaçları doğrultusundaeğitilirveuyutulur.Ulusal takımlarını,kulüplerini son
suzbiçimdedesteklerler.Onlarınbaşarısıkendibaşarıları,tanıtımıanlamınagelir.Yenipazarlaraaçılmanınyolunuaçarböylece.Devletlersadeceülkeiçideğilulus
lararasıalandadafutbolukullanırlar.Dışsiyasetlerinigüçlendirmekte,prestijlerini arttırmakta futbol önemli biraraçtır.Bunun için futboldünyasınınuluslararası örgütlenmeleri olan FIFAve UEFA’da etkin olabilmek için tümgüçlerini harekete geçirirler. Bu kurumların başkanını seçmek, yönetim
kurullarınıoluşturmak,BirleşmişMilletler’dekisüreçkadarzorludur!Ülkelerarasırekabettegüçpaylaşı
mımücadelesinde futbolunnasıl kullanıldığı üzerine daha önceMussoliniörneğinivermiştik.Bugünkükullanımıdahaboyutludur,daha incemetotlarla olmaktadır. Buna makro düzeydevereceğimiz iki örnekle açıklık kazandırabiliriz.FutboldageriamaemperyalistgüçlerarasındaenöndeolanABD,futbolla çok ilgilidir! ABD destekli faşist cuntanın iktidarda olduğu 1978yılındaDünyaKupası Arjantin’de düzenlenir.DöneminABDDışişleriBakanıH.Kissinger,organizasyonboyuncaoradadır ve Videla’nın imajını düzelteceğini düşünerek Arjantin’in kupayıkazanması için ABD’nin tüm gücünükullanır.Kissinger’ingözetimindemaçlaralınırsatılırveArjantinkupayıkazanır.30yılsonraIrak’ınAsyaFutbolKupası’nı kazanması için işgalci ABDyineaynırolüoynamıştır!Buradan itibaren siyasi iktidarların
futbolüzerindekigücüverolühakkında konuşurken başka yerlere gitmeyeceğiz.Türkiye gerçekliği tümdünyaiçinbirlaboratuvarortamısunmaktadır.1923’te Türkiye Futbol Federasyo
nu’nunkuruluşundan itibarendevlet,futboluhemsiyasiekonomikamaçlarıdoğrultusundakullanmışhemdeonukapitalist sisteme uygun hale getirmekiçinyasal,pratikhertürlüadımıatmıştır. Bütün dünyada olduğu gibidevletin futbolüzerindekiasıl rolübuikigerçekliknoktasındaşekillenmiştir.Cumhuriyet tarihi boyunca futbol
görevsiz bırakılmazken devletin futbolüzerindekihakimiyetidedaimolmuştur. 12Eylül cuntası,Ankaragücü’nükendi simgesi olarak ‘kararnameyle’1981’debirinci lige çıkarmış veorada
TEORİDE doğrultu 61
tutmuştur. Ankaragücü’yle ordu arasındaki bu işbirliği, sonradan askerisanayi işletmesi MKE’nin Ankaragücü’nesponsorolmasıyladerinleşmiştir.Kürdistan’dadevamedensavaşyıl
larında futbol, psikolojik savaşın biraracıolaraksüreklikullanılmıştır.Batıda statlar şovenizmle zehirlenirken,Kürtler, futbol aracılığıyla rejimebağlanmaya çalışılmıştır. DiyarbakırsporveVanspor’un1.Lig’eçıkışları,kümedüşmektensonmaçlardakurtulmalarıhepdevletmüdahalesiylegerçekleşmiştir.İktidardavarlığınısürdürenlerekar
şı iktidara aday olanlar her yerde olduğu gibi futbol üzerinde de kavgayatutuşur. Bu rekabette kitleler futbolaracılığıylaarkalanmayaçalışılır.Türkiye’deburjuvakliklerarasındadevamedenbumücadeleninencanlıcephelerindenbiridefutboldur.AKPvetekelcisermaye, daha çok sivil bürokratlarınve mafyanın egemenliği altında olanTürkiyefutboldüzenininstatükolarınıyıkıp küresel sermayeyle entegre halegetirmeyeçalışıyor. ‘Dernekstatüsündeolan’kulüpleriçıkarıphukuksal,yapısalvekurumsalolarakdaherhangibirşirketedönüştürmeyihedefiyorlar.Yabancıfutbolcusayısınınarttırılması,hattasınırsızhalegetirilmesi,patronlarınparasıylayasalolarakdakulüpleresahipolabilmesivb.niyetlerivardır.Bunun için mevcut yapının değiş
tirilmesi, federasyonun düşürülmesigerekiyor.SonbeşyıldaAKPkulüpleritektekelegeçirerek,elegeçiremezsekendisine bağımlı hale getirerek federasyonyönetiminiseçendelegelerinçoğunuoluşturankulüpleribaskıaltınaalmayaçalışıyor.Bugünkulüplerinyarısı; Trabzonspor, Kasımpaşaspor, İstanbulB.BelediyeSpor,Konyasporvb.AKP’nindoğrudandenetimialtındadır.
AKP, elindeki tüm güce rağmen federasyonu ele geçirememiştir; son federasyon seçimlerinde AKP’nin karşısına Deniz Baykal’ın liderliğinde tümsiyasipartiler,mafya,‘derin’güçlervebunların denetimindeki basın toplucaçıkmıştı. 2008’de yapılacak federasyon seçimlerinde AKP’nin elini dahagüçlendirerekgireceğişimdidenortayaçıkmıştır.Bununyasalvepratikhazırlıklarıdevametmektedir.Kulüplere hükümetin desteği son
genelseçimlerdeAKP’ninaldığıoyoranındaetkiliolmuştur.22Temmuzseçimi öncesi, KemalUnakıtan’ın seçimbölgesininhakimiEskişehirspor’aSergenYalçın’ıkişiselçabalarıylatransferetmesi, sosyal demokratların gelenekselolduğubuşehirdeCHP’ye farkatmasındabutransferinderolüolduğusöylenmektedir.AKP,eskidendahageridüzeydeilgilendiğifutbolasonyıllardadahafazlailgigöstermektedir.2004yerelseçimleriöncesiTrabzonsporFenerbahçearasındayaşanangerginlikteR.T.Erdoğan’ınFB lehine tarafolması, normalde çok güçlü olduğu Trabzon’dabelediyeyiCHP’yekaptırmasınayolaçannedenlerdenbiridir.Buörnek,AKP’nin bütün gücüyle, değişik yöntemlerle futbol dünyasına daha etkinmüdahil olmasının başlangıcı olmuştur.Futbol üzerinden sadece siyasi ya
tırım yapılmamaktadır. Federasyonundüşürülmesi aynı zamanda bir ‘kalenin’ daha ele geçirilmesi, dolayısıylasiyasiekonomik anlamda Türkiye’deki futbol düzenine egemen olmak anlamına gelir. Ortada, 5 milyar dolarayakınparavardır!Futboldagüçlenmektoplumsalyaşamda,dolayısıylaiktidarmücadelesindegüçlenmekdemektir.Burjuvasiyasiiktidarınfutboluser
mayeninegemenliğialtınasokmak is
TEORİDE doğrultu62
temesikadardoğalbirşeyyoktur.Busektördeneldeedilecekgelirlerinbüyümesikendiçıkarınadır.Ticarifutbolungelişimi, siyasi iktidarlara da büyükgelirlersağlamıştır.Buyüzdenkulüplerinbelirlibazıayrıcalıklarıvardırtümdünyada;teşvikyasaları,endüşükdüzeydevergilendirme,yenigelirolanaklarısunma,budoğrultudagerekliyasaldeğişiklikleriyapma,kısacasıtümdevlet imkânları ticari futbolun emrindedir.Futbolunbubiçimdebüyümesinindevletkasasındanbazıgiderlerenedenolsadakasayagirenparanınyanındalafıbileolmaz.ResmibirkurumolanSporTotoTeşkilatı’nındüzenlediğifutbolla ilgili ‘İddia’ oyununa (kumarına)2004 Nisan2006 sonu arasında halkınakıttığıpara3.2milyarYTL’dir.Burakamlar,İddia’yıdevletdesteklibahisşirketleri arasında dünya üçüncüsüyapmıştır. Devletin kontrolü dışındadaTürkiye’desanalortamdaoynananyasadışıfutbolbahislerininyıllıktutarı600milyondolardır.İddiaveMaliyeBakanlığıyetkilileriinternettekayıtdışıbahisoynayanları ‘vatanhaini’ olaraktanımlamaktadır. Futbolun kapitalistgelişiminin siyasi iktidarlarca desteklenmesinin onlara ekonomik getirilerisadecefutbolüzerindenoynananbahisgelirleriyle sınırlı değildir. Kulüpleriniktisadi faaliyetlerinden, futbolasponsorolan,reklamverenşirketlerdenalınanvergilergibipekçokkazançkalemivardır.Türkiye’de ticari futbolun gelişi
miyönündedevletdesteği sononyıldabelirginbiçimdeartmıştır. 23Aralık1997’defutbollailgilibirseminerdekonuşan,gençlikvespordansorumluDevlet Bakanı Yücel Seçkiner; “Birinciligeçıkanhertakımınsahasınıışıklandıracağız, dedik ve bu sözümüzeuyduk”demişti.Busüreçtebırakalım
doğrudüzgüntopoynayacaksahalarıolmasını;dahasoyunmaodalarıolmayanVan,Karabükgibitakımlarınstatları sırf gece oynanacak naklen maçyayınları için ışıklandırılmıştı. BugünAKP, tekellerin çıkarları doğrultusundafutbolureorganizeetmeyeçalışıyor.Bütünkavgadaburadançıkıyor.Hükümet yeni bir ‘Kulüpler Kanu
nu’taslağıhazırlamışdurumda.Bunagöreyıllardırdernekstatüsündefaaliyetgösterensporkulüpleriartıkresmiolarakdaşirketstatüsünekavuşacak.Aslındaçoktangerçekleşmişbirdurumunadıkonulmuşolacak!Hazırlanantaslaktakulüplereyenigelirolanaklarısunulmakta;kulüplerşirketkurabilecek,şirketlereortakolabilecek.Bukuruluşlarıntümgelirleriilesponsorlarınyapacağıhertürlüharcamaherzamanvergidenmuaftutulacak.Bunlarındışında13kalemdedahamaddikaynakolanağı sağlanmaktadır. Taslağın encan alıcı düzenlemelerinden biri de,spor kulüplerinin Türkiye Futbol Federasyonudışında federasyonlaşmayave konfederasyonlaşmaya girebilecekolması. Böylece Türkiye Futbol Federasyonu üzerindeki hükümet baskısıarttırılacak,elegeçirilemezsealternatifoluşumlaryaratılabilecek.SiyasiiktidarınTürkiyefutboldüze
niniemperyalistküreselleşmenormlarınauygunhalegetirmeçabasıhızkesmedendevamedecektir.Tümkapitalistülkelerdefutbollailgilibirincigündemibugerçekoluşturmaktadır.Futbolüzerindekigüçlerini içerdedışardaancakböylekoruyabilirler.Böylesineetkilibirsiyasiveekonomiksilahtanhiçbirburjuvasiyasiiktidarvazgeçmez,vazgeçemez!FutbolvemedyaFutbol ve medya, görsel medyanın
maçyayınlarınabaşlamasıylabirbirlerinekopmazbiçimdebağlanmışlardır.
TEORİDE doğrultu 63
Futbol alemi TV gelirleriyle sermayelerini güçlendirirken, TV’lere sundukları ‘mal’lamedya şirketlerini de zenginleştirmişlerdir.Futbolkulüplerinin,federasyonlarınenbüyükgelirkaynağınaklen maç yayınlarıdır. Devletler debüyükvergileralmaktadır.Avrupabaştaolmaküzeretümdün
ya1.liglerindekulüplerhaftadaenazüçmaçoynamaktadır,neredeysemaçyayınıolmayangünyoktur.Lig,AvrupaKupasımaçlarıtümhaftayayayılacakbiçimdeyayıncıkuruluşlarınisteğidoğrultusunda federasyonlar tarafındandüzenlenir.AvrupaKupasımaçlarının oynanmadığı haftalarınhafta içigünlerindeülke federasyonlarınındüzenlediğiorganizasyonlarınmaçlarıoynanır. Türkiye’de normal lig karşılaşmaları dışında Fortis Türkiye Kupasıdüzenlenirken, İngiltere’de FACUP veCarlingCUPorganizasyonlarıvardır.Maç yayınları, medyanın futbol
dan elde ettiği gelirin tekkaynağı değildir. Taraftarlarının devamlı ilgisinikışkırtacak biçimde haberler, yorumprogramları yapılır. Avrupa’da 2000TVkanalında futbolun spor programlarıiçindekipayı%50’denfazladır.BuoranınTürkiye’dedahafazlaolduğunubilmekiçinaraştırmayapmayabilegerek yoktur!Hafta sonları diğer içerikteki programlar televizyonlarda futbolarası işlevi görmektedir. Ülkede sporgazeteciliğibitmiş,yerinifutbolgazeteciliğialmıştır.Büyükgazetelerinenazbeşsayfasıfutbollailgilidir.Herbüyükmedya şirketinin ayrı bir futbol gazetesi;hertelevizyonvegazeteninadliye,parlamentovb.muhabirlerigibiFenerbahçe,Galatasaray,BJKveTrabzonspormuhabirleri,yorumcularıvardır.20022006 Dünya Kupası maçları
nıAvrupa’dapazarlamahakkınasahipKirchgrubununyöneticisi;“Futbol,TV
kanallarınınhemsinirsistemihemdekalbidir” diye boşuna söylememektedir.Maçlarınnaklenyayınhakkınasahipkanallarınbuayrıcalıkları, onlararakipleriyleolanmücadelelerindesimgeselgüçgösterisiyapmaolanağıverir.Ayrıcayenipazarlaraaçılabilirler.Bugün İspanya’danaklen yayınhakkınasahip iki kanal arasındaki mücadeledendolayıpekçokmaçnaklenyayınlanamamaktadır.Türkiye’deligmaçlarınınnaklenyayınhakkıDigitürk’tedir.BualanaDSmartşirketiyleyenigirenDoğanGrububuhakkıeldeetmekiçin2007 yılı içinde çok uğraştı. Federasyonavekulüpleredefalarca,herseferindedahabüyükparalarönermesinekarşınbaşarılıolamadı.Futboldamedyagelirlerininpaylaşı
mı, kulüpler, federasyonlar ve medyaşirketleri arasındaki çatışmaların ananedenidir.Türkiye’desadeceSüperLigmaçları naklen yayın hakkı içinDigitürk yıllık 100 milyon dolar ödemektedir. Bu yayın hakkı için İspanya’da350 milyon, Almanya’da 420 milyon,İtalya’da500, İngiltere’de ise tam986milyon Euro ödenmektedir. Büyükkulüpler federasyonlardan daha fazlapay, maçlarını bağımsız biçimde pazarlayabilmeyi talep etmekte, federasyonlar ise buna karşı çıkıp elde edilen gelirin daha fazlasını elde tutmakistemekte ve medya şirketlerinden dedahaçokparaistemektedir.BumücadeleTürkiye’degeçensenehükümetindemüdahalesiylefutbolaleminikaosasürüklemiştir.Kulüpler,sonikiüçyıldırmedyage
lirlerindendahafazlanemalanmakiçinhareketegeçti.FB,BJKveGSkulüpleri kendilerine ait TV kanalları, websiteleri ve dergiler kurdular. Medyadevleribugelişmeyebaşındanitibarenkarşı çıksa da engelleyemedi. Bu işin
TEORİDE doğrultu64
öncülüğünüyapanvepazardaençok‘alıcısı’olanFBkulübü,futbolcularınaFBTVdışındakonuşmayasağıgetirincemedya şirketleri FB’ye ve başkanınasavaşaçıp,uzunsürelibiryıpratmasavaşı yürüttüler. Spor basınının çoğu elemanı Fenerbahçeli olarak bilinmesinekarşınbuyaşananlarmanidarmıdır?!Futboldünyasınındiğergüçlerininbirbirleriyleolanilişkisivemücadelesimedyayladafarklıdeğildir.
Fut bol ve maf ya Rantınalabildiğinefazlaolduğuher
alanda olduğu gibi futbolda da ‘kirli’ilişkilerinolmasıdoğalbirdurumdur.Bununla birlikte erkek egemen futbolaleminin, mafya alemiyle bulaşıklığı,builişkiyidahadagüçlendirmektedir.Gelişmiş kapitalist ülkelerde ‘kayıt
dışıekonomi’ninkontrolaltındaolması, daha oturmuş bir vergi sistemininvarlığı nedeniyle buralardaki mafyözilişkiler bizim gibi ülkelere göre dahamodernbiçimlerdedir!Dahaçokbahisşirketleri aracılığıyla futbolcuyla, kulüpler vehakemler satınalınarakbüyük paralar kazanılmaktadır. YakındönemdeİngiltereveAlmanya’dabutipolaylaraçığaçıkarılmıştır.İtalyaveİspanyagibiülkelerdeisebüyükkulüplerinvergikaçakçılığınaveşikeolaylarınakarıştıklarıbilinmektedir.İkiseneönceİtalya’daMilanveJuventus(G14üyeleri)gibibüyükkulüplerindekarıştığı şike skandalları patlak vermiş vebunedenlebir‘temizeller’operasyonudaha yürütülmüştür! Kulüplerinmafyaylaolanbağlantılarınarastlanmıştır.Yenisömürgeülkelerdeisemafyanın
futbolamüdahalesi, kulüplerin onlarlailişkisidahaalenidir.Arjantin’deherfutbolcunun‘zimmetli’olduğubirmafyagrubuvardır.‘Koruma’karşılığındamaaş öder gibimafyayapara verirler,başka kulüplere transferlerinde ise
‘özel prim’. Brezilya’da ise Avrupa’daoynayanfutbolcularınailelerininkaçırılıpfidyealınmasısıradanbirolayhaline gelmiştir. Yakın dönemde Fenerbahçeli Aurelio’nun ailesi de kaçırılıpfidyealınmıştı.SovyetlerBirliğivesosyalistHalkCumhuriyetleri(1)dağıldıktansonrabuülkelerinfutbolkulüpleri sosyalizm dönemindeki prestijlerinikullanarak başlı başına mafya organizasyonlarına dönüşmüştür. Bu örnekleriçindeenilgiçekiciolanıUkrayna’nınDinamoKievkulübüdür.SimonKuper’in bu kulübün yöneticilerindenbirininanlatımındanaktardığınagöre;yabancışirketlerD.Kievadınıkullanıpsahte ortak yatırımlar yapmakta, buyollakaçırılanvergilerşirketlerlekulüparasındapaylaşılmaktadır.Kulüp,bunundışındanükleerfüzeparçalarıyla,altın veplatin gibi değerlimadenlerinticaretiniyapmaktadır.Türkiye’dekidurumiseherkesinma
lumusayılabilir.‘70’liyıllarınbaşındanitibaren mafyafutbol ilişkisi belirginleşmeye başlamıştır. İstanbul’un büyükkulüplerininhepsibirmafyaşefiyle iş tutmaktadır. Bunlar, bağlantıdaoldukları kulüpadınaalt kümelerdenve Anadolu’da parlayan yetenekli futbolcuları rakipkulüplerinelindenkaçırarak transferlerini sağlayıp komisyonücretialmaktaydılar.TurgutÖzal’lıyıllardaisekulüplerdahaziyadekaraparaaklamanınparavanyerleriolmuştur.NurettinGüvenveTuranÇevikgibiuyuşturucu kaçakçılarının Malatyaspor’a,hayaliihracatçıHasbiMenteşoğlu’nun Samsunspor’a başkanlık yapmalarıenbilinenörneklerdir.1982’deBeşiktaş Kulübü Başkanlığı seçimindeki koalisyon ise Türk futbolunun oyıllarını ve mafyadevletsermaye ilişkisiningeldiğinoktadabirsemboldür.Silahtüccarıveyeraltıdünyasıylasıkı
TEORİDE doğrultu 65
ilişkidekiMehmetÜstünkaya’nınkarşısınaMİT’çiSüleymanSebaçıkar.S.Seba’nınfinansörüMesutPandır,hayali ihracatçılar Ertan Sert ve TuranÇevik’tir. Bunların yanında şimdi T.FutbolFederasyonu’nunbaşkanvekilipolisşefiAffanKeçecivardır.BuişiünlüMİT’çiNuriGündeşorganizeetmiş,seçimler sırasında da A. Çakıcı’nınadamlarıkongresalonunda ‘güvenliği’sağlamıştır.‘Boğazlar Mafyası’ olarak bilinen
Ali fien’in uzun yıllar Fenerbahçe’yebaşkanlık yapması, en kapsamlı futbolmafya ilişkilenişidir.Bu adamsonunda futbol dünyasının ‘SüleymanDemirel’i haline geldi! Türkiye’deki enyüksek futbol kurumunun bugünkübaşkanıHalukUlusoy’un (Ulusoy Taşımacılık’tandır) ilk seçildiği dönemdeAlaattinÇakıcı’ylauzlaşmakiçinEyüpSultan’da 50 kurban kesmesi; OralÇelik’in Malatyaspor’a başkanlığı; SedatPeker’ineniştesivesuçortağıolanMecnunOdyakmaz’ınSivasspor’dadevamedenbaşkanlığı;GS’lıHakanfiükür’ünSedatPeker’ledenizsefalarıvb.vb.onlarcaörnekverilebilir.Türkiye’de mafyafutbol ilişkisi ad
li bir vaka değildir.Mafya devlette, siyasette, toplumsal yaşamda ne kadaretkinse futbolda da o kadar etkindir.Federasyonbaşkanını,kulüpbaşkanlarınıveyönetimlerinibelirleyecekkadargüçlüdür. Futbol Federasyonu seçimlerinde Haluk Ulusoy’un karşısındakirakibinin yanında Alaattin Çakıcı varsa,H.Ulusoy’unyanındada‘SusurlukÇetesi’veSedatPekervardır.Federasyonunyönetimidelegelertarafındanseçilir, bunların üstündeMHPbağlantılımafyaokadargüçlübirotoriteyesahiptir ki, AKP beş yıldır T. F. F’ye istediği yönetimi getirememiştir. Kulüplerdede durum çok farklı değildir. A. Çakı
cı,yurtdışınakaçacağızamanpasaportunuSinanEnginaracılığıylaBJK’dansağlamıştır. Tepkiler ve soruşturmalarsonucuS.Engingörevindenistifaetmişamadahasonra2007yılınınortasındabelligüçlerindevreyegirmesiylegörevine geri dönmüştür. Döner dönmez ilkişi ise; Alaattin Çakıcı’nın yargılandığıAğırCezaMahkemeleribaşkanlarındanbirisiolanİstanbul11.AğırCezaMahkemesi(Eskiİst.3No’luDGM)BaşkanıNurettinAk’ıneşiHaleAk’ıBJK’yahukukmüşaviri olarakalıp açıktanparaödemekoldu!Türkiye futbolalemindemafya ege
menliği,altkademelereinildikçedahaaçıkhale gelir.Amatörkulüplerin çoğununlokalleriküçükmafyagruplarınatahsisedilmiştir.Sonuç olarak; futbolun ekonomik
politikgetirileribukadarbüyükolduğu sürece bu güç odaklarının mücadelesi devam edecektir. Bahsettiğimizgüçbloklarınınneiçbirliğivardırnedebirbirlerinden kopabilecek durumları.Birbirlerine ihtiyaçları vardır, ilişkileri geçişkendir. Hepsi aynı ‘çöplükten’beslenmektedir, aralarındaki sorunçöplüğün ortadan kaldırılması değil,kimindahafazlaeşeleyeceğidir.Emekçiler aleyhine işleyen ticari futbol düzeni kapitalist sistem yaşadığı sürecedevamedecektir.
Fut bol ve de ğer lerKonu futbol olunca akçeli işlerden
birtürlüçıkılamıyor!Burayakadardaha çok futbol dünyasında dönen paranın büyüklüğünden; bunun nasılçevrildiğinden, bölüşüldüğünden, futbol alemindeki güç mücadelesindenvegidişatınnereyedoğruolduğundanbahsettik.Bundansonra,dahaçokticarileşenfutboluntoplumlarınyaşamınınasıletkilediğinden,zehirlediğindensözedeceğiz.
TEORİDE doğrultu66
A)Öncelikleşunubelirtmekgerekirki, kapitalist toplumlarda spor, ezilensınıfarınyaşadıklarıolumsuzkoşullarıunutturmayayönelikyapılır.Futbol,popülerliğinden dolayı şu anda dünya üzerindeki en etkili spor türüdür.France Football dergisi, 2005 yılındagençİngilizleriçindeentanınmışşahsiyetlerleilgilibiranketdüzenler.Verilencevaplarsarasıylaşöyledir;1.Tanrı2. Wayne Rooney (M. United’ın 20
yaşındakifutbolcusu)3.İsa4.DavidBeckham5.II.ElisabethBugünküfutbolunbaştagençlikol
mak üzere tüm toplumsal kesimlerinasılalıklaştırdığı; futbolunafyonhaline gelmesi üzerine sayısız örnek verilebilir,buradabirsorunyoktur.Yalnız, soruna sırf böylesi indirgemelerleyaklaşılması sakıncalıdır. Futboluntoplumlar üzerindeki etkisi Salazar’ınPortekizhalkınıyönetmekiçinkullandığı 3F’sini (Fado, Fiesta, Futbol) çokçok aşan bir role sahiptir. Futbolunekonomikboyutubilebu saptamamızıyeterincedoğrulamaktadır.Futbolungerçekişlevindenuzaklaşması,nefutbolunsuçudurnedegerçek futbolseverler futbolda yaşanan sapmalardanbihaberdir.Kapitalizm, doğası gereği futbolu ve
kitlelerinonunlaolanilişkisindeformeetmiştir. Siyasi iktidarlarda düzenlerinisürdürebilmek içinbusüreci teşvikedip örgütlemişlerdir. Burjuvazi toplumları bin bir türlü yolla alıklaştırıpaptallaştırmafaaliyetindefutboludabuamacakoşmuştur.Kitlelerinbuoyunaolansevgisi,onuherdevirdeenmakbularaçlardanbirihalinegetirmiştir.Yaşamları burjuvazi tarafından her
yönüylekuşatılmışkitlelerstatlaragi
derek,birtakımınparçasıolduklarınınzannederek seslerinin duyulur halegeldiğinidüşünmektedirler.Taraftarlıkgibienbasit,enzararsız,enkolayulaşılabilirbirşeysayesindekimliksahibiolmuş,kendilerinihayattavaretmeninbir yolunu bulmuşlardır böylece! İşineğlencesiheyecanıdacabasıdır.Buradan düşünüldüğünde baskı dönemlerinde kitlelerin futbola yönelimlerininartmasıtesadüfdeğildir.B)Kapitalisttoplumlardasporunbir
diğerişlevi;hakimüretimtarzınındeğerlerinitoplumaaktarma,onlarıkendi burjuva dünya anlayışıyla eğitmearacıolmasıdır.Günümüzdefutbolbuamacahakkıylahizmetetmektedir!Kazanmakiçinheryolmubahtırsa
halarda. Rakibi kasten sakatlayabilirsin, zamandançalmak içinsakatlıknumarasıyapabilirsin,hakemiustacaaldatabilirsinvb.Futbolunbu‘olağan’halleriyle topluma; “kendi çıkarın içinher şeyi yapabilirsin, amaca ulaşmakiçinheryolmubahtır,yaşamdadaherzamanrakiplerinolacaktır”mesajıverilir. Rakip futbolcu, rakip taraftarlarhepsi düşmandır. Sporun asıl işleviolmasıgerekenkardeşleşme,dayanışmagibiolumluözellikleryerineburjuva rekabet anlayışı, düşmanlaşma gibiolumsuzözelliklergeliştirilir, futbolaracılığıyla.Profesyonelliksözüfutboldaçoksık
kullanılmaktadır. Bunun anlamı; birfutbolcuiçintakımı(patronu)adınaherşeyinisınırsızbiçimdeortayakoymasıdemektir.Yıllarcabaşarılıoluptakımına verdiklerin, ikimaç üst üste kötüoynarsanunutulur, ıslıklarlasahalardankovulursun.Başarısızlıkyasaktır,yerin hemen doldurulur. Vefa, emeğesaygı gibi değerlere artık futbolda yeryoktur.Başarısızolanlarayaşamdadayeryoktur!
TEORİDE doğrultu 67
Profesyonellikaynızamandaparanınher şeyi satınalabileceği, alınırsatılırolduğuanlamınagelir.Eskidenfutbolcuların çoğunluğu, ya futbola başladıkları takımlarda ya da sembolleştikleri kulüplerde futbolubırakırlardı.fiimdi para bastırıldımı, her futbolcuheranbaşkabirkulübegidebilir.MafyaylasıkıilişkisiolanSergenYalçın’ınBeşiktaş, İstanbulspor, Galatasaray,Fenerbahçe, Trabzonspor, fiekersporveensonEskişehirspor’dabüyükparalarlasözleşmeyapmasıprofesyonelliğinin gereğidir. Sadakat, arkadaşlıkgibiözelliklerintamtersiözelliklerevladırfutboldaveyaşamda.Paraenbüyükgüçvedeğerdir!2007 Eylül’ünde Galatasaraylı fut
bolcularHakanfiükürveLincolnkadrodışıbırakıldığındakulübünmenajeriAdnanSezgin,bunungeçicibirdurumolduğunuveyatırımlarınıtehlikeyeatmagibibirniyetlerininolmadığınıçokrahat,doğalbiçimdeanlatıyordu.Ticarileşenfutbolunkapitalistlerleaynıdili,kavramlarıkullanmasıdoğaldır.Asıltehlike,milyonlarcataraftarasahipbukulüplerin söylemleriyle insanı ‘meta’halinegetirendüşüncelerinigenişkitleleriçindeyayıpmeşrulaştırmasıdır!Yukarıda belirttiklerimiz dışında
yüzlerceburjuvadeğeryargısıyüzkelimeyigeçmeyenklişeleşmişfutbolsöylemiyle futbolun aktörleri tarafındantopluma empoze edilir. Geçerken belirtelim,ticarifutbolaynızamandadildüşmanıdır!Futbol,bugünulusalveuluslararası
boyuttaerkekegemenkültürün,cinsiyetçi dilin ‘kolektif’ biçimde üretilmesine de hizmet eder. Futbol kadınerkek ilişkilerini zehirler, birbirlerindenuzaklaştırır. Futbol patronları kadınları statlara çekip, tüketici miktarınıarttırmaçabalarındabellidüzeydeba
şarılıolsalardafutbolhalaerkeklerin,‘erkekliğin’enönemlikalelerindenbiriolmayadevametmektedir.Futbolvasıtasıylaerkekegemenan
layış,dil,statlardavemedyadadevamlıdolaşımhalindedirveçoketkilidir.Biroyuncu faulle yere düştüğünde rakiptakımın taraftarları tribünlerde stattakendi futbolcularıyla birlikte homurdanarak futbolunbirerkekoyunuolduğu, ‘karı oyunu’ olmadığı hatırlatılır.Rakiptakımoyuncularına,hakemevb.’neküfüredileceğizamananaavratdüzgidilir.BugünTürkiye’destatlardaençok;“İ…hakem,o…çocuğufederasyon” sinkafı duyulur. Kadınlar, farklıcinseltercihiolanlarhemenhemenhermaçtaaşağılanır,hakareteuğrar.C)Futbolaynızamandaırkçı,milli
yetçi,militarist zihniyetle birlikte bölgeselvesınıfsalayrımlarınmeşrulaştırılmasınahizmetetmektedir.İngiltere, İspanya ve İtalya’da zen
ci futbolcularrakiptakımınseyircileritarafından aşağılanmakta, top onların ayağına geldiğinde tribünler maymun sesi çıkarmaktadır. Türkiye’dekistatlarda daha önceleri zenci futbolculara dönük olumsuz davranış pekgözlenmemekte idi. Yalnız, son birikiyıldır ırkçımilliyetçiliğin özelikle sahaiçinde Türk futbolcuların zenci rakiplerini aşağıladıkları ve seyircilerin kimiolumsuztezahüratlarakalkıştıklarıgözlenmektedir.Faşistler ve milliyetçiler dünyanın
heryerindetribünleresızmakiçinözelbir çaba sarf etmektedir. Lazio gibiMussolini’nin mirasçısı olan kulüplerhermaçtafaşizangösterileryapmaktadır.ButakımıntaraftarlarıaynışehrintakımıolanvetaraftarlarısolkimliğiylebilinenASRomatakımıylaoynadıklarımaçta,“Auschwitzsizinvatanınız,fırınlar da eviniz” pankartını açmıştı.
TEORİDE doğrultu68
1990’lı yıllarınbaşındaYugoslavya veSovyetlerBirliği’nindağılmasısürecinde geliştirilen milliyetçilikte futbolunözel bir rolü olmuştur. Ayrılık öncesistatlarbirliktenayrılmanındilegetirilip,buhalklarınmilliyetçilikle tanıştırıldığıocaklaradönüştürülmüştür!Ayrılıksonrasıisefutbolyineaynıamacahizmetetmiştir.ErmenistanFutbolFederasyonuGenel Sekreteri’nin dediğinegöre;“Yenikurulanülkeleriçinpuanlar altındeğerindedir.Ulusu temsileder,itibarsatınalır.Büyükbirgururkaynağıdır.”Türkiye’dedahaçokdiğerülkehalk
larına ve ‘kirli’ savaşla birlikte Kürthalkınadönüksaldırılarvehakaretleryaşanmakta, Türk milliyetçiliği futbolaracılığıylageliştirilmektedir.Diyarbakırsporuzunyıllardırdevle
tinkontrolündeolmasınakarşınrakipsahalarda hep ‘PKK dışarı’ tezahüratıylakarşılaşmıştır.HrantDink’inkatli sonrası onunMalatya’lı olmasındandolayı ElazığsporMalatyaspor maçındaElazığ’lılar,‘ErmeniMalatya’sloganıatmıştı.Dink’incenazesindenyükselenonurlu“HepimizErmeniyiz”sloganlarınınardındandüğmeyebasılmışcasınabirçok statta “Hepimiz Mehmetçiğiz”,hatta“HepimizOgün’üz”sloganlarıörgütlenmişti.Türkiye’deherresmifutbolmaçıön
cesidünyanınbaşkabiryerindeolmayanbirseremoniyapılır,takımlar(futbolcularınyarısıyabancıdır)tümstatlabirlikteİstiklalMarşı’nıokur.BuuygulamadaPKKkaynaklıdır!PKK’ninsınırdışınaçekilipuzunateşkesinyaşandığıdönemdebazıgazetecilerbuuygulamanınkaldırılmasını,dünyayarezilolunduğunudilegetirmeleri;Genelkurmaydahiltümdevletlilercehoşkarşılanmamışve“savaşyenidenbaşlayabilir”gerekçesiyledevamettirilmişti.
Türkiyefutbolsahalarımilitaristanlayışın üretim merkezlerindendir. Savaşın boyutlandığı ‘90’lı yıllarda TürkiyeLigi’ningolkralıolanFB’liBülentUygun,hergolsonrasısevinçgösterisiolarak tribünlere, TV aracılığıyla tümTürkiye’ye asker selamı vermekteydi.Bu futbolcu, 2005 yılında bir gazeteye verdiği röportajda, bu selamı başkanGüvenSazak’ın(MHP’lieskibakanGün Sazak’ın kardeşidir) talimatıylaverdiğini itiraf etmiştir. Son dönemdesavaşınyenidenyükselmesiylebirliktemilitaristveşovendalganınilkyükseldiğiyerlerdenbiriyinestatlaroldu.13Ekim MoldovaTürkiye maçında Türkfutbolcuların federasyonun talimatıyla asker selamı vermesi, ardından 17Ekim’de oynanan TürkiyeYunanistanmaçında tribünlerin tek elden çıkmabirşovenmilitarist‘müsamere’sergilemesivepeşisıratümSüperLigtakımlarının bu minvalde yarışa girmelerianımsatılabilir. Kitleleri savaşın doğaluzantısı haline getirecek gerici bir dilve anlayış geliştirilmektedir. 22 EkimtarihindeSivas’ta oynananSivassporManisaspor maçında Sivas takımınınve taraftarının “terör”e karşı tepkisiüzerine Genelkurmay Başkanı YaşarBüyükanıt’ın kulübe gönderdiği yazılıtakdirnameisehiçşaşırtıcıdeğildir.Ticarifutbol,bölgeselvesınıfsalfark
lılıklarınormalleştirmeninaracıolarakkullanılmakta,fakirbölgeinsanlarıveyoksulhalktabakalarıaşağılanmaktadır. İtalya’da daha zengin olan kuzeybölgesininkulüplerigüneylitakımlarınhermaçta ‘parya’olduklarınıhatırlatmaktadır. Arjantin’de zengin takımlarıntaraftarlarıdahaçokyoksul,zencitaraftarlara sahip Boca Juniors’luları her maçta hakarete boğmaktadır.“HerkesbiliyorkiBocamatemli/hepsizenci,hepsi ituğursuz./Bukeratala
TEORİDE doğrultu 69
rı gebertmeli/hepsi ituğursuz, hepsiçulsuz/hepsininehiredökmeli”dizeleri,BocaJuniorstaraftarlarıiçinyazılmıştır!BugibiörneklerzamanzamanTürkiye’dedeyaşanmaktadır.Futbol kapitalist toplumda egemen
üretim tarzının, egemen düşünceninesirivesilahıolmayadevamettiğisürecehertürdenburjuvadeğerintoplumlaraenjekteedilerekdoğallaştırılmasınınaracıolmaktankurtulamaz.FutbolunölümüBugün dünyada profesyonel an
lamda oynanan futbol oyununun güzelliğini de bozmuş, çirkinleştirmiştir.Geçmişin estetik, yaratıcı futbolu,futbolcuları yerine makine düzenindeoynanan takımlar ve futbolcular vardır artık. Sahalarında ne izleyene nedeoynayanakeyifverenbirfutboloynanmaktadır. Futbolun güzellikleri,yaratıcı saha içi kombinasyonları yerine 442, 352, 451 gibi dizilişlerkonuşulmaktadır.Sononyıldaantrenör,hocayerine teknikdirektör isminin kullanılması tamamen futboluntektipleşmesiyleilgilidir.2004AvrupaKupasıve2006DünyaKupası’nda,liglerde oynanan yaratıcılıktan uzak, sıkıcıfutbolseyircilertarafındansıksıkprotesto edilmiştir. Avrupa Kupası’nıYunanistan,DünyaKupası’nıİtalyagibi90dakikaboyuncabirelinparmaklarınıgeçmeyenhücumorganizasyonuyapantakımlarkazanmıştır.SonDünyaKupasımaçlarıylaeşzamanlıolarakdüzenlenenRoboCuporganizasyonlarıtesadüfdeğildir!Futbolun ölümü, kapitalizm nede
niylegerçekleşmektedir.Sportifolarakrakip olup sahada kazanmanın yerini,saha içidışıheryerde ‘kazanç’almıştır.Futbolkapitalistdüzeneçokiyiuyum sağlamış, sağlatılmıştır. Bunubaşaramazsayaşamşansıyoktur!Jac
quesDerence,‘SporunSosyolojisi’adlıeserindebudurumadairşunlarısöylüyor: “Futbol, bugünkü örgütlenmesi içinde sanayi toplumunun belirginözelliklerini simgeler: İşbölümü, ekipçalışması,şanslarıneşitolması, rekabet,performansödül,kovulma,bireylerinstatülerininbelirsizliği(yerlerinindoldurulabilmesi).”Piyasaya göre şekillenen futbolun
asli unsurları olması gereken futbolcuların ve futbolseverlerin durumunaşimdiye kadar genel hatlarıyla değindik. Futbolun olmazsa olmazlarınındurumuna bakarak futbolun geldiğidurumudahaiyianlayabiliriz.Futbol aleminde futbolcular ve ta
raftarlarınneredeysehiçsözhakkıkalmamıştır. Futbolcular kazanmak içinherşeyiyapanprofesyonelsavaşçılaradönüşmüştür.Schalke04kulübününstadının adının ‘AUFARENA’, BayernMünich’in stadının adının ‘ALLIANZARENA’ olması boşuna değildir. Kölntakımının oyuncusu P. Steiner; “Benparaveyıldıziçinoynuyorum.Rakibimiseparamıveyıldızımıelimdenalmakiçinoynuyor.Buyüzdenrakibimlekarşılaştığımda kazanmak için her yoludenemektebiranbiletereddütetmem”diyerek;HollandaMilliTakımınınkaptanıRonaldKoemanisevatandaşıGilhaus’un Fransız Tigana’yı hastanelikedişiyle ilgili; “Bu son derece klas birhareketti.Tiganaentehlikeliolanıydı,ne şekilde olursa olsun onu durdurmakgerekirdi”diyerekprofesyonelfutbolcuların yaklaşımının genel olaraknasılolduğunuyansıtmaktadırlar.Futbolcularyüksekdüzeydeperfor
mans artırıcı ilaçları –yasak olmasınarağmen–kulüplerin,ulusaltakımlarınteşvikiyle kullanmak zorunda bırakılmışlardır.Başkatürlürekabetşanslarıolmadığıiçinfutbolculardabunakarşı
TEORİDE doğrultu70
çıkmamaktadır.UzunyıllarAlmanMilliTakımınınkaleciliğinivekaptanlığınıyapanTonySchumacher,1982DünyaKupası’nda Fransız Battiston’un ayağınıkırdıktansonrabüyükbir ruhsalbunalıma girmiş, vicdan azabı içindefutbolalemininpislikleriniortayakoyduğu‘BaşlatmaDüdüğü’isimlibirkitapyazmıştır.Kitapçıktıktansonraülkesinin milli kahramanı SchumacherAlmanya’da işsiz kalıp, Fenerbahçe’yetransfer olmuştu. Futbolcular, ticari futbol içinherzamanyüksekverimalınmasıgerekenbirmakineparçasıdırsadece.Sporcuda olması gereken yaptığı
spora,rakibinemeğine,yeteneğinesaygı;kazanmanınyanındanasılkazanıldığınındahaönemliolduğugibimoralve etik değerler tamamen kaybolmaküzeredir.Ahlakiduruşgösterenler isesistemindışına itilmekte, işbulmaktazorlanmaktadırlar.1989yılındaFenerbahçeliginsonmaçıöncesişampiyonluktaki rakibi Trabzonspor’un puanolarak gerisindedir. Son müsabakaTrabzon’da oynanır ve son dakikalarda Aykut Kocaman’ın attığı golle FBşampiyonolur.Trabzonsporluoyuncularkaybedilenşampiyonluğaağlarken,FB’li Aykut ve Oğuz, TV’den meslektaşlarının üzüntüsüne ortak olup onlarınemeğinesaygılarınıdilegetirirler.Bundanhemensonra şampiyonluğunmimarıbuikicentilmenfutbolcutaraftarlarıntümkarşıçıkışınarağmenAlifien tarafından takımdan kovulurlar.DünyafutbolununbüyükyıldızıveasiçocuğuMaradona da futbol düzeninekarşı çıktığı için futbol hayatı bitirilmiştir. Bu durum sadece futbolcularlasınırlıdeğildir,üçyılöncetakımıÇ.Rizespor’un‘hatırşikesi’yaptığınıimaettiği içinantrenörYılmazVuraluzunsüreişsizkalmıştır.
Futbolcuların bir kısmı futboldanbüyükparalarkazansalardabunlarınsayısı toplam futbolcu kitlesinin büyüklüğüiçindebirşeyifadeetmez.Çokparakazanmakiçinkalburüstütakımlardakalburüstüfutbolcuolmanızgerekir.Yaşadıkları‘köle’düzeniiçindebuparalarneifadeeder!Askeribirdisipliniçindeyaşarlar,yorucuantrenmanlar,kamplar,birsezoniçindeoynanansayısızmaç,dopingilaçlarıylagördükleri fiziksel zarar, sponsor firmalarıntanıtımlarınakatılma zorunluluğu vb.Avrupa’da orta halli bir takımda oynayanbirfutbolcuaynızamandamillifutbolcuysa senede yaklaşık 100maçoynamaktadır. Son yıllarda futbol sahalarındafutbolcuölümlerininartması,ticarifutbolunkazançhırsındandır.En son futbolcu ölümü, 2007 yılındaİspanya’da Sevilla takımının oyuncusu Puerta’nın ölümüydü. 20062007sezonunun İspanya üçüncüsü, UEFAKupasıveSüperKupafiampiyonuSevilla’nın22yaşındakioyuncusuPuerta,sahaiçindekalpyetmezliğindendolayıfutbolavehayatavedaetti!1995 yılında futbolcuların sendika
laşma mücadelesi karşısında o zamanın FIFA başkan yardımcısı, şimdininbaşkanıolanSeppBlatter;“FIFAfutbolcularlamuhatapolmaz,onlarkulüplerin işçileridir” diyordu. Son yıllarındafutbolcuların çalışma yaşamında bazıolumlugelişmelerolsada,S.Blatter’indilegetirdiğigerçeklikdeğişmemiştir.Sononyıllardatümdünyadakivahşi
kapitalistsaldırılarsonucuhakgasplarındanfutbolculardanasibinialmıştır.Çoğuülkedemaçbaşına,performansadayalı ücretlendirme yapılmakta, futbolcu sözleşmeleri buna göre düzenlenmektedir.Bir kulübe ‘ait’ futbolcu, sözleşme
sisürerkenbaşkabir takımatransfer
TEORİDE doğrultu 71
olamaz ama kulüp, futbolcunun rızasıolmadanonusatabilir.Sondönemdefutbolcularla‘opsiyonlu’diyeifadeedilenbir sözleşmeyapılmaktadır.Örneğin, 3+1 yıllık opsiyonlu sözleşmeninanlamışudur;3.yılınsonundakulüpistersesözleşmeotomatikmanuzar,istemezsefutbolcuyakapıgösterilir.Ayrıca kulüplerin isteği doğrultusundatümticarietkinliklerekatılmakzorundadırlar.Futbolcular,oynadıklarıreklamfilmigibi işlerdenkulübebellibiryüzde verir.Bunlarınhepsi sözleşmelerdeayrıntısıylayazılıdır.***Kapitalist eğlence sektörünün bir
uzantısı haline gelen futbol alanındaçalışanlarıntoplamsayısıtümdünyada1milyarinsanıbuluyor.Patronlarınkimolduğubellidir.Busektörünçalışanları ise futbolcular, teknik kadrolarınelemanları,masörler,sağlıkçılar,tesisişçilerivefutbolmedyasıçalışanlarıdır. Futbolun istihdamı içinde yeralan çalışanların hepsi kapitalistlerinyatırdığı sermayeyi büyütüp, artıdeğer üretmektedir. Bu işi herhangi biremekçi gibi gerçekleştirdiklerini; yanisermayeiçinüretkenemekçilerolduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Maddibirürünüretmemeleribudurumudeğiştirmez.Bu sektörde çalışanları işçisınıfınınbirparçasıolaraksaymakgerekir.Eğlencelikizlencelik ticaret haline
gelmişfutbolun‘üretiminde’çalışanların büyükkısmını futbolcular oluşturur.Bunlarkendi içindearistokratvegerçek proleter futbolcular diye ikiyeayrılmaktadır. Birincilerinin sayısı sınırlıdır, kişisel becerilerinin yarattığıartıdeğere göre yüksek ücret alırlar.Aristokrat futbolcuların oranı dünya genelinde, meslektaşlarının yüzde5’inibileoluşturmaz.BudurumTürki
yegerçeğiylesabittir.FIFA’nın“BüyükSayım 2006” başlıklı raporuna göre;ülkemizde543binilisanslıolmaküzere,2milyon740binkişifutboloynuyor. Profesyonel futbolcu sayısı ise, 4bin491.2002itibariylebunlarınsadece1.175’i1.Lig’deoynuyordu.Yine2006verilerinegöre;Türkiye’de
toplam 4 bin 298 kulüp bulunuyor.207 binden fazla kişi yönetici, teknikdirektörveyasağlıkçalışanıolarakbirkulüptegörevalıyor.Veriler, yüzbinlerce lisanslı futbol
cununamatörkulüplerdeveekbir işyaparakoynadığını,profesyoneloyuncusayısınındevedekulakdenebilecekdenliküçükbirrakamadenkdüştüğünügösteriyor.Amatörkulüpfutbolcularınınyarattığıartıdeğer,profesyonelkulüplerdekinegöresınırlıdüzeydedir.1.Lig (SüperLig) futbolcularınında
çok küçük bir kısmı milyon dolarlıkücretler almaktadır.Gelir kalemleri vemiktarlarınınartışıfutbolcuücretlerinigeçmişegörebüyükorandaarttırmasına karşın, futbolculara verilen paralarınbüyükkısmı‘yıldız’laragitmektedir.Profesyonelkulüplerdeçoğuzamanfutbolcularınparasıgeçödenmekteyadahiç verilmemektedir. Çalışma koşullarınınağırlığı,performansa,maçbaşınagöreücretlendirilme,meslekyaşamınınkısalığı (1015 yıl arası), sık yaşanansakatlıklar,ortadüzeydeücretalanfutbolcuların görünürdeki refah seviyesinin yanıltıcı olduğunu göstermektedir.İşlerini bıraktıktan sonra yoğun çalışma temposunun ve doping ilaçlarınınyarattığı tahribat nedeniyle çalışamazhalegelmektedirler.Buyüzdenaristokrat futbolcular dışındakilerin aldıklarıücret,ortalamayaşamsüresinegöreoranlandığındapekbirşeyifadeetmez.Futbol sektörünün futbolcular dı
şındakiemekçileriniş,yaşamkoşulları
TEORİDE doğrultu72
geneli itibarıyla diğer işçilerden farklıdeğildir.Avrupa’dabunlarıntümüaynısendikaçatısıaltındaörgütlüdürveçalışmaşartlarındakısmendeolsabelirleyici olabilmektedirler. Türkiye’de isezamanzamansendikalaşmagirişimleriolsadahiçbiribaşarılıolmamıştır.Budasömürününnederecevahşibiçimdegerçekleştiğini göstermekte, sendikasızlıkişkoşullarınındahafazlaağırlaşmasınıberaberindegetirmektedir.Sondönemdedevletkontrolündefutbolçalışanlarının devletin yönlendirmesiyleTürkİş’te örgütlendirilmesi planlanmaktadır. Gazetelere göre ‘atanacak’sendika başkanı bile belli olmuştu;mafyacıların ‘kankası’, Fethullah hocanınmüridi,GalatasaraykaptanıHakanfiükür!***Kapitalizmin futbola içkin hale gel
mesi, doğallığında eşitsiz gelişim yasasının burada da işlemesi anlamınagelir.Futboluncançekişirhalegelmesininbirincinedenibudur.Ticarileşenfutbol,buoyununherkoşuldaistenir,kabulgörür,güzel,kolektif,halkçı,hersonuca açıklığının getirdiği heyecanverici,yaratıcıyanlarınıyoketmeküzeredir.Futbola yatırılan büyük paralar,
kulüpler ve ülkeler arasındaki bütçefarklılıklarının gittikçe büyümesi, sahalarda takımların değil, bütçelerinkarşılaşmasını getirmektedir. Büyükbalık küçük balığı yutar! Bu durum,futbolseverler için sonucun öncedenbilinirhalegelmesidemektirki,budafutbolaolanilgivesevgiyiazaltır.Yüksek bilet fiyatları, maçların
TV’den yayını futbol patronlarına büyükgelirlersağlasadabununbirdiğersonucu, başta yoksullar olmak üzereyığınlarınstatlarındançekilmesineneden olmaktadır. Tribünlerdeki şenlik
havasının vebunun sahaya yansımasınınkaybolmasıylafutbolunbirgüzelliğidahadarbealmaktadır.Kapitalizm futbola parasıyla gelir
ken,aynızamandaberaberindebütüngerici, yabancılaştırıcı değerlerini degetirir.Holiganizmvefanatizmson30yılda ortaya çıkmıştır. Bunların eliylesaha için ve dışında şiddet kol gezer.Dünyadaheryılbunlarınnedenolduğuonlarcaöldürme,yaralamaolayıyaşanır.Bununsonucuolarakinsanlar,gerçekfutbolseverlertepkivekorkusonucu futboldan uzaklaşır. Türkiye’dedefanatizmyüzündenpekçokölümdedahilşiddetolaylarıyaşanmaktadır.Futbolsadeceburjuvaziyehizmetet
mez!Geçmiştengünümüze futbolsadece
egemenlerinçıkarınahizmetetmemiştir.“Futbol,fenahaldehayatabenzer”deniliyor;doğrudur.Nasılhayatınheralanındaburjuvadüzenekarşıbirdirenişvarsa,futboliçindedurumfarklıdeğildir. Toplumsalmücadelelerin genelgelişiminebağlıolarakezilenuluslar, sınıfar; kulüpler, futbolcular, taraftarlar ve halk, futbol aracılığıylatoplumsalmücadeleyekatılmışlardır.II. Dünya Savaşı’nda Sovyetler Bir
liğisınırları içindekiKievşehrini işgaleden Nazi ordusu, Dinamo Kiev takımıyla propaganda amaçlı birmaç yapar. Maçtan önce D. Kiev’li futbolculara yenilmedikleri taktirde kurşunadizileceklerisöylenir.BunakarşıD.Kievmaçıkazanırvefutbolcularınhepsikurşunadizilir.Sosyalistidealleriyüksektetutupbuyollaanayurtsavunmasınakatılırlar,halkınmoraliniyükseltirler.‘60’lı ve ‘70’li yıllar boyunca Latin
Amerika statları toplumsal muhalefetin merkezlerinden biri olmuştur.Cunta yönetimlerine statlardakinleri
TEORİDE doğrultu 73
nikusmuşlardır.1978’dekiArjantin’dedüzenlenen Dünya Kupası sırasındaArjantin halkı, Videla diktatörlüğünekarşıstatlarda;“Askeridiktatörlükbitecek” diye haykırmış, cuntayı tümdünyayateşhiretmişlerdir.İspanyaİçSavaşı’nın bitiminden, Franco diktatörlüğününyıkılışınakadarİspanya’daözelikle ezilen ulusların takımı olanAtletico Bilbao (BASK) ve Barcelona(Katalan)kulüplerininstatları faşizmekarşıdirenişin,kimliklerinegüçlüseslesahipçıkmanıntekalanıolmuştur.Buikitakım,bugündeulusalkimlikleriniısrarlasavunmayadevametmektedir!1998DünyaKupasıelemelerindeİran’da oynanan maçlar, muhalefetinetkili protestolarına sahne olmuştur.“Futbol sadece futbol değildir” kitabınınyazarıSimonKuper, IRAönderlerindenBobbySandsaçlıkgrevinisürdürürken, genelde IRA’yı destekleyentaraftarlara sahip İskoçya’nın Celtictakımınınmaçınagider.Tribünlerhepbirlikteşuşarkıyısöylemektedir,“ParlamentoüyesiBobbySands/İr
landabayrağınasadakatyeminiedecekmisin?/ Siyah bereyi giyecekmisin?/IRA’yahizmetedecekmisin?/Bunlarıyapabilirsen/Senbirerkeksin,/BOBBYSANDS!”BobbySandsezilenhalklaraverdiği
sözütutarken,bedeniyleyaktığıözgürlükateşiBritanya statlarını da sarar,sarsar!1968 futbol dünyasını da sarsar.
En etkili eylem, Fransızların unutulmazfutbolcusuKopa’nınönderliğindekifutbolcularınsendikalvetoplumsalhakları için barikatlarda yerlerini almalarıdır.1997’deArjantinli futbolcularligmaçlarına,devamedenöğretmelerin grevini destekleyen pankartlarlaçıkar. ‘90’lı yıllarınsonundaLiverpoollimanlarının tasfiyesi sürecindebaba
sılimanişçisiolanLiverpool’unfutbolcusuRobbieFowler,cezalandırılacağınıbilebilelimanişçilerinisahaiçindedestekler.“1984yılındaFCMETZ,FransaKu
pasıfinalinekatılıyordu.Lorrain’limadenciler bundan yararlanarak, kulüplerini desteklemek üzere geldikleriParis sokaklarında, fabrikaların kapatılmasınakarşıöfkelerinikustular.”(AnristianBrouberger)İtalya’nınlimankenti,komünistpar
tiningeçmiştenberietkiliolduğuLivorno kentinin futbol takımı Livorno’nunhermaçı,özellikleLazio’ylaoynananlarantifaşistgösterileresahneolmaktadır.Son dönemde Livorno örneğini dış
ta tutarsak futbol dünyasındaki siyasimuhalifçıkışlardahadarvetekildir.2006yılındaFransa’nınvaroşlarıpatladığındaezilenlerihedefgösterip,aşağılayan dönemin İçişleri Bakanı Nicholas Sarkozy’e en etkili ve cephedencevaplandıranlardanbiri,Fransamillitakımınınkaptanı siyahiLilliaThuraman’dangelmiş,ezilengöçmenlerinyanındasaftutmuştu.Aktif futbolubırakmasınakarşıhâ
lafutbolseverleringönlündekiyeribakımından futbol dünyasının sembolismi olan Maradona’nın bu konumunuhalklarınantiemperyalistmücadelelerini desteklemek için kullanması,Arjantin’devebaşkacaülkelerdeantiemperyalisthalkçıgösterilerekatılması, F.Castro veChavez’le olan kişiseldostluğuvesosyalizmeaçıkdesteğidebununanlamlıbirörneğidir.Arjantinmilli takımı ve İtalya İnter
takımının kaptanı C. Zanetti’nin önderliğindekiİnter’lifutbolcularınZapatistalarladayanışmaetkinlikleridebukategoridedeğerlendirilebilir.Bugündünyaölçeğindeticarifutbo
lakarşıkitleselmuhalefetesasolarak
TEORİDE doğrultu74
ekonomikmücadelebiçimindedir.Futboluniçindensiyasimuhalefetgeçmişegöreçokzayıftır!Yaygınolandurum,yüksekbiletfi
yatlarıvegecemaçlarındandolayıstatlara gidilmemesi ya da statlarda buuygulamaların protesto edilmesidir.‘Ekonomik mücadele’nin temel talebi,uygun ve ucuz koşullarlamaç izleyebilmektir.Maçlar,yayıncıkuruluşlarınarzusuylasonyıllardageceoynanmaktadır.Saat20.00–21.00’debaşlayanmaçlardan sonra insanlar ancak geceyarısı eve dönebilmekte, deplasmanmaçına gitmek isterlerse iki günleriniyollarda geçirmektedirler. Tarafar budurumatepkiolaraksonyıllardaözelikleAvrupa’daaktifbirtutumgeliştirmiştir.2001 yılında Almanya’da neredeyse
bütün takımların taraftarlarının katıldığı ‘15.30 Hareketi’ örgütlenmişti.Maçlarıntekgünvegündüzoynanması talebiylebütünstatlardaeşzamanlıprotestolaryapıldı.Bueylemlersonucutaraftarlaristediklerinibüyükorandaeldeetmiştir.Bu tipaktif eylemlerzamanzamanyaşansada;protestonunyaygın olan biçimi pasiftir, seyircilermaçlaragitmeyerekstatlarıboşbırakmaktadır.Türkiye’defutbolgeneldesağın,mil
liyetçiliğin etkisinde kalmış olsa damutlak bir hakimiyete sahip değildir.Geçmiştenberistatlardasol’dansiyasiprotestolar,tutumlarzayıfkalmıştır.Galatasaraylı “Taçsız Kral”Metin Oktay’ınDenizGezmişlerin idamınakarşı yapılan imza kampanyasına destekvermesi, 12Eylül öncesi devrimcidemokratfutbolcularınDİSK’teörgütlenmegirişimlerivemücadeleninyükseldiği yıllarda Kürt şehirlerindeki bazımaçlardayapılaneylemleridıştatutarsaksonyıllarakadarsiyasiveekono
mikkarşıçıkışlarpekolmamıştır.Sondönemdegelişentavırlar,diğerülkedeneyimlerinegöredahaedilgenolsadagelişimsürecindeolduğusöylenebilir.Ekonomik mücadele pasif boykot
şeklindedir.DerbilerveAvrupaKupasımaçları dışında son yıllardabüyükkulüplerinstatlarıdadahilolmaküzere tribünler dolmamaktadır. ‘Futboldelisi’birülkedeSüperLigmaçlarınınortalamaseyirci sayısı1015binaralığındaseyretmektedir.Bunundışındadaha çok faşistlerin etkinliğine tanıkolunan tribünlerde son zamanlardaSol’dan da çıkışlar, tavırlar gözlemlenmektedir. Bu konudaki öncülüğüBeşiktaş’ın Çarşı grubu yapmaktadır,esas olarak Irak savaşı dönemindeki“Savaşa Karşı” pankartlarıyla başlamıştırbueğilim.TribünlerdeölümorucuşehidiBerkanAbatay,UğurKaymazveHrantDinkiçinpankartlaraçılmıştır.FenerbahçestadındasonbiryıldırsolcugençlergrupoluşturmayaçalışmaktavehermaçtaKüba’nınsondönemdekullandığı“Vamosbien”(İyiGidiyoruz)şiarınınyazılıolduğupankartıaçmaktalar.Ayrıca dünyadaki diğer örneklere
benzerbiçimdesolcu,demokrattaraftarlar internet siteleri aracılığıyla birarayagelip,ticarifutbolakarşıSol’danbirbakış,tutumgeliştirmeyitartışarakörgütlemeye çalışmakta, yayınlar çıkarmaktadırlar. Son bir yılda peş peşe; www.fenerbahChe.com, www.forzabesiktas.com, www.alkaralar.com,(Gençlerbirliğitaraftarlarınaait)vebütüntakımlardansolcufutbolseverlerinkurduğuwww.forzalivorno.orggibiwebsiteleri kurulmuştur. Bunların dışındaGalatasaraylıtaraftarlardanoluşanAslan PenChesi ve Trabzonsporlu taraftarlarınbirarayageldiğiKemenChegruplarıvardır.
TEORİDE doğrultu 75
SondönemdeGündemgazetesi yazarlarının tartışmaya açtığı; KürtlerinAlteticoBilbao veBarcelona’sını oluşturmaçabalarıvardır. İstikrarlıgelişimisonucu20062007sonucu2.Lig’eyükselenDiyarbakırBüyükşehirBelediyesi’ne bağlı DİSKİ Spor’un bu rolügerçekleştirebileceğidüşünülmektedir.Diyarbakır Belediyesi de bu girişimedestekolacağınıaçıklamıştır.Dünya ve Türkiye’den verdiğimiz
örnekler, sorunun oyunun kendisinden kaynaklanmadığını, burjuvazi tarafından kullanım şeklinde olduğunuvebunakarşıdurulup,örgütlenmesinmümkünolduğunugöstermektedir.Biznasılpozisyonalmalıyız!Genelolarak,Solvedevrimcilerba
kımından futbol, olağan ilgi alanlarıdışında bir yer tutmaktadır. Futbolsever demokrat, solcu aydınlar dışında bu oyunun kendisiyle ve kitlelerinyaşamındatuttuğuyerle ilgilenenpekkimseyoktur.Futbolkarşısındasöylemimiz,düşünüşbiçimimizgenelargümanların,abartılıgenellemelerinötesinegeçmemektedir.İlericikamuoyununfutbolkarşısındakitutumuyabuoyunu küçümsemek ya da nefret etmekşeklindedir.Budurumdayenidüşüncelerin ve politikaların geliştirilmesiniengellemektedir.Herşeybiryana,milyonlarcainsan
böylesine güçlü bir çekimmerkezi vehayat alanı yaratmış olan futbola dönükilgisizlikbilimselvedüşünselbakımdanbilemazur gösterilemez. Sosyal, sanatsal, sportif vb. kapitalisttoplumlarda burjuvazinin egemenliğialtındaolmayannevardır!Hayatındiğer alanlarına olan ilgimizi futboldanda esirgememeliyiz. Eski İtalya devletbaşkanı Silvio Berlusconi, futbol sahalarından ismini aşırdığı ‘Forza İtalya’partisiylekitleleri,Milankulübünü
kurtardığı gibi İtalya’yı da kurtaracağına ikna edip iktidara gelmişti. Devrimci hareketin, Sol’un güçlü olduğu‘70’liyıllardaAnadolu’dançıkıpİstanbul kulüplerine kafa tutan Trabzonsporsadecesolcugençlerindeğil,genişyığınların gönlünü kazanmıştı. ‘90’lıyıllarda Galatasaray’ın Avrupa’dakibaşarısısonrası;genişyığınlar“AvrupaAvrupaduy sesimizi bugelenTürklerinayaksesleri”nidalarıeşliğindeezikTürkkimliğinitamiretmekiçinGalatasaray’agönülvermişti.Böylesineetkilisonuçlaranedenolanbirolguyagözlerimizikapatabilirmiyiz?Oyunun kendisinden getirdiği özel
liklerinyanındaseyircilerinkatılımıylada futbol bir kitle sporudur. Tüm diğerspordallarıiçindekitlelerinenrahatkatılabildiği,aynımekanlariçindeinsanlarıenfazlakonsantreeden,sosyalleştirenbiroyundurfutbol.İşimizin,yerimizin kitleler içinde onları aydınlatmakolduğunusöylemekbilegereksizdir.Ne yapmalıyız, ne yapılabilir? Ön
celikle futbolun bugünkü gerçekliğinitüm boyutlarıyla irdeleyip, anlamaya çalışmalıyız. Kitleler içinde, ticarifutbolun egemenler ve kendileri içinneanlamageldiğihakkındabirbilinçaçıklığıyaratabilmeliyiz.Çıkarçevreleriyle ilişkisi olmayan gerçek futbolseverlere futbolunkapitalizmtarafındandaha fazla öldürülmemesi için ticarifutbol karşısında baraj kurmaları gerektiğinianlatmalıyız.Dahaetik,dahagüzel,dahaestetikbiroyunoynamakve izlemek istiyorlarsa sahaya inmekgerektiğini, kendileri olmadan futboldüzeninin çarklarının dönmeyeceğinifarketmelerinisağlamalıyız.Eduardo Galeano’nun dediği gibi,
“Gözyaşları mendilden dökülmüyor.”Futbolunkapitalizm tarafındankulla
TEORİDE doğrultu76
nılış biçimine karşı pekala alternatif,muhalifbir futbolanlayışı,pratiği geliştirilebilir. Kaybederken de kazanılabileceğini, paylaşımcıdayanışmacı,rakibe saygılı olunabileceğini, şenlikhavasındatopoynamanınmümkünolduğukitleleregösterilebilir.Futbolunkurtuluşusokaktaveka
tılımcılıktadır;mahallede, sokaklarda,okullarda herkesin katılabileceği turnuvalar düzenlenebilir. İstanbul’unGülsuyu mahallesinde, yerel kültürmerkezi“HayatveSanat”ındüzenlediğivegelenekselhalegelenfutbolturnuvasıgibiörneklerolabildiğinceyaygınlaştırılabilir.Amatörlükdesteklenmelidir,semtlerde amatör kulüplerin kuruluşu teşvikedilip,Sol’un futbolanlayışıburalara taşınabilir. Muhalif taraftargruplarıyla ilişkilenip ortaklaşılabileceknoktalarbulmakdamümkündür.Ayrıca,futbolcularınörgütlenipsendi
kalaşmalarıpropagandaedilipdesteklenebilir,bukonudakigirişimlerteşvikedilebilir.Avrupa’nın üst düzey takımlarında
yıllarcafutboloynadıktansonraantrenörlük yapan, futbol tarihinin en büyükyıldızlarındanJohannCruyff,sonişinidebıraktıktanhemensonraşöyledemiş:“Bundansonrateknikdirektörlük yaparsam sokaklara açılan birkulübün takımını seçeceğim. Çünkübuoyunungeleceğisokakfutboludur.”Ezilenlerin kurtuluşu gibi futbolunkurtuluşu da sokaktadır. Futbol, ancakbuyollaölümuykusundanuyanıphayatakendiözüylekatılabilir.Kapitalistlerin ticari futbol aracılı
ğıylakitleleriyaşamda,sahadafigüranhaline getirmesine karşı kitlelerle birlikte Sol’dan pozisyon alış mümkündür!
Dipnot
1. 1960’lı yıl lar da sos ya liz min re viz yo na uğ ra tı la rak ka pi ta list yo la gi ril me si, sos ya list spor an la yı-şın dan da ge ri ye dü şü rül me si ne ne den ol du. Fa kat di ğer ku rum lar da ol du ğu gi bi fut bol da da es ki bi çim ko run muş tu. 1990’lar da vah şi ka pi ta list dü şüş, ha ya tın her ala nın da ol du ğu gi bi spor da da kar şı lı ğı nı bul du. Yararlanılan Kaynaklar:-Göl ge de ve Gü neş te Fut bol, Can Ya yın la rı, Edu ar do Ga lea no-Fut bol ve Kü re sel leş me, NTV Ya yın la rı, Pas cal Bo ni fa ce-Fut bol As la Sa de ce Fut bol De ğil dir, İt ha ki Ya yın la rı, Si mon Ku per-Ke sin Of sayt, İle ti şim Ya yın la rı, Ümit Kı vanç-Kar ha ne de Ro man tizm, İle ti şim Ya yın la rı, Ta nıl Bo ra-Fut bo lun Ölü mü, İle ti şim Ya yın la rı, İs lam Çu pi
TEORİDE doğrultu 77
Hindistan ile Çin arasındaHimalayadağının eteklerine kuruluNepal’de10yıldanfazlasüredirdevamedenmonarşi karşıtı halk savaşı, 20062007yılında ortaya çıkandevrimci kriz koşulları içinde bir demokratik devrimeevrilmişti. Bu yazıda, halk savaşınınbaşlangıcından bugüne monarşi karşıtı mücadelenin ve devrimin gelişimseyri ileyenidurumunaçığaçıkardığıgüçilişkilerielealınacak.
Dün ya nın ça tı sı: Ne palDünyanın en yoksul ülkelerinden
biri olan 27milyonnüfusluNepal’de,nüfusunyalnızca%15’ikentlerdeyaşıyor. Halkın% 76’sı tarımda,% 18’ihizmetsektöründeve%6’sı sanayideçalışıyor.Sanayiüretimideesasolaraksüt, şeker kamışı ve tütün gibi tarımürünlerine dayalı. Nepal nüfusunun2.2milyonubaşkentKatmandu’dayerleşik.Okuryazarlıkoranıise%49civarında.
Ülkede iriliufaklı 101 etnik grubunyanısıra,ovabölgesiTerai’debulunanHintkökenliMadheshisulusalazınlığıbiraradayaşıyor.Nüfusunyüzde25’inibu etnik ve ulusal azınlıklar oluşturuyor. Çok sayıda dil konuşulmasınarağmendevletintekresmidiliNepalce.Günde5’erdakikaolmaküzere12dildeverilenhaberlerdışındatümazınlıkdilleriyasak.Nüfusun%80’ininHinduolduğuülkedeTibetdinleri,Budizm,İslamvebaşkacadiniinanışlardabulunuyor.Nepal’dehalkınyüzyüzeolduğuçelişkilerdenbiride,enüstteBrahmanveÇetrilerin,enalttaise‘dokunulmazlarkastı’olanparyaDalitlerinbulunduğu kast sistemi. Üst kastlaramensupolmakdoğrudanegemensınıftanyadaona yakın olmak anlamına gelmiyor.Feodalsisteminçözülüşüoranındaüstkastlardandaemekçisafarınakatılançoksayıdainsanvar.Kapitalizmin 1950’li yıllardan itiba
ren gelişmeye başladığı ülkede feodal
Dünyanınçatısındadevrimilerliyor
TEORİDE doğrultu78
ekonomik ilişkiler ve kültür halen temelbiryer tutarken,sondönemekadar devlet iktidarı kral’da cisimleşenfeodalmonarşininelindeydi.
Ne pal’de mü ca de le ta ri hi18.yyöncesindeçeşitliHintprens
liklerininhükümsürdüğüNepal’deilkdevlet,Gurkalarönderliğinde1769yılındakuruldu.Gurkaların,19.yüzyılınbaşlarında İngilizlere yenikdüşmesinitakiben1846’daRanahanedanlığıkraliyetielegeçirdive1951’ekadarİngilizemperyalizmine,paralıaskerlikdedahilyakındanbağlıbirhükümranlıkdönemihükümsürdü.Nepal’demonarşiyekarşı ilkbüyük
çaplımücadeleler1940’li yılların sonlarında başladı. İktidardaki Rana hanedanlığınakarşısokaklaraçıkanonbinlerceyoksulNepalli,1951’deRanarejiminidüşürdü.Hindistan’ındesteklediği,şimdikiKralGyanendra’nındamensubuolduğufiahailesiiktidaragelerekmeşrutimonarşiilanetti.Bumücadeleler içindeikiakımöne
çıktı. Biri, 1947 yılında kurulan Nepal Kongre Partisi etrafında toplananHindistan yanlısı demokratik burjuvakesimdi. Diğeri, ana akımını 1949’dakurulanNKP’ninoluşturduğu, esasenyoksulköylüleredayanandevrimci vekomünist hareket idi. NKP, ilerleyenyıllar boyunca merkezinde ÇinSSCBayrışması ile silahlı mücadele tartışmasınındurduğuçeşitlinedenlerlesayısız bölünmeye uğradı. Ancak, nihayetinde tüm fraksiyonları revizyonistparlamenterpartileredönüştüler.1959’dailkparlamentoseçimleriya
pıldı. Nepal Kongre Partisi seçimlerikazandı. Nepal tarihinde ilk kez parlamenter bir hükümet kuruldu. Ancak hükümetin ömrü uzun sürmedi.1960’dakralveordusununhükümete
darbeyapıptümsiyasi faaliyetleriyasaklaması ile mutlakıyetçi monarşiyedönüş yaşandı.Budarbe sonucu yürürlüğe sokulan 1962 Anayasası ile,“Panchayat” sistemi geliştirildi. Bu,tekpartili,kralınkuklabirparlamentovehükümetdedahilbütünyürütmeveyasamaorganlarınınüzerindeyetkisahibiolduğu,biçimselolarakmeşrutimonarşiye, aslenmutlakiyetçimonarşinin basit bir devamına denk düşenbiruygulamaidi.1972’deKralMahendraöldü.YerinioğluBirendraaldı.1979’da halk hareketleri yeniden
patlak verdi. Özellikle öğrenci gençliğin başını çektiği bu monarşi karşıtı hareket karşısında Kral Birendra,PanchayatsisteminiMayıs1980’dereferanduma götürdü. ReferandumdanPanchayatuygulamasınadevamkararıçıktı.Böylecebusistem,halkhareketlerininyenidenboyverdiği1990’akadarsürdü.1990yılı,HalkHareketiIadıverilen;
öğrencilerin,aydınların,yoksulköylülerin,Dalitlerin,ortasınıfarınmonarşikarşıtı büyükmücadelelerine tanıklıketti.15Ocak’taNepalKomünistPartisikökenli çok sayıda sol parti, “BirleşikHalkHareketi”adıylabirblokoluşturdularveNepalKongrePartisiileittifakhalinde hareket ettiler. “DemokrasiyiYeniden İnşa Hareketi” adıyla başlatılan, Nepal’in belli başlı bütün kentlerinde grevler ve devasa gösterilerinyapıldığıhareket süresince50emekçikraliyetgüçlerininkurşunlarıylayaşamınıyitirirken,yüzlerceemekçitutuklandı. Ancak mücadele şiddetlenereksürdü.NisanayındakralBirendrageriadımattı.Panchayatsistemikaldırıldı.Siyasipartileryasağıkalktıvetümpolitiktutsaklarserbestbırakıldı.Mutlakmonarşiye ağır bir yenilgi tattıran bubüyük hareketin daha ileri sonuçlar
TEORİDE doğrultu 79
doğuramamasının temel nedeni, NepalburjuvazisiningelenekseltemsilcisiolanNepalKongrePartisi’ninveNepalKomünistPartisiBirleşikMarksistLeninist’in (NKPBML) izlediği kraliyetleuzlaşmacı çizgi ve harekete önderlikedecek kararlı bir devrimci önderliğinyokluğuidi.BöylelikleNepalhalkı,Mayıs1991’de
yenidenseçimsandıklarınagitti.NepalKongre Partisi’nin çoğunluğu alarakhükümetoluşturduğu,NKPBML,BirleşikHalkCephesivekraliyettemsilcilerindenoluşanbirparlamentooluşturuldu.Bu hükümet, 1994 yılında, Nepal
Kongre Partisi’nde yaşanan bölünmeye bağlı olarak dağıldı. 1994 yılında,Kongre Partisinin yenilgisiyle, NKPBML’ninkralınkuklasıbirazınlıkhükümetikurmasıylasonuçlanan,BirleşikHalk Cephesi’nin ise boykot ettiğiseçimleryaşandı.Buseçimler,Nepalemekçileriveezi
lenleri için çok önemli bir dönemeçti.Zira seçimler sürecinde Birleşik HalkCephesi’ndeyaşananboykottartışmalarıveayrışmalar içindeNepalKomünistPartisi(Maoist)şekillendi.1995yılında kurulan NKP(M), kısa süreli birhazırlığın ardından 13 fiubat 1996’daMaoZedung’un “Uzunsürelihalksavaşı”çizgisindesilahlımücadeleyibaşlattı.
Halk sa va şı (“Ja na Yo ud ha”)NKP(M), feodallere karşı kırsal böl
gedeki tüm çelişkileri ele alarak, tümezilenkesimlerikendiönderliğialtındabirleştirmeyi başardı. Yoksul köylülerinezilmesi, etnikgruplarınveulusalazınlıklarınyaşadığıbaskılar,kastsistemivesisteminendibindebulunan3Dalitkastınındurumu,kadınlarınyaşadığı çifte sömürü, monarşiye karşı
biriken240yıllıköfke,hızlıcaörgütselgücedönüştürüldüveHalkSavaşı’ndaemildi. Halk savaşı, yoksul köylülerbaşta olmaküzere bukesimlerdebüyük bir siyasal uyanışı tetikledi. Buhızlıilerleyişteroloynayanetkenlerdenbiride,NKP(M)’ninkuruluşundanönceBirleşik Halk Cephesi içindeyken yürüttüğüyaygınkitle çalışmasıylaböylesibirçalışmanıntemelininhazırlanmışoluşuidi.Halk savaşı içinde üs alanlarının,
kurtarılmışbölgelerin,örnekköylerin,yenidevletinunsurlarınınyaratılması,buralarda ulusal, kast sistemine dayalı,cinselvebölgeselayrımlarınortadankaldırılması,kitlelerinmonarşininolmadığı bir dünyayı kendi deneyimleriyle sınayarak inanmasını sağladı.Gerillanınaskerieylemleriyle,KraliyetOrdusu’nungüçlerini darbelemesi sonucu doğan iktidar boşlukları, hızlayerel halk otoritelerince dolduruldu.Kurulaniktidaralanlarıgenişletilmeyeveeldekibölgeler istikrarlılaştırılmayaçalışıldı.Yerelalanlardaaskerivuruşlarlaiktidaralanlarıaçılırken,merkezidüzeyde siyasi vuruşlarla monarşininüstüneyüründü.Yereldüzeydeaskerivuruşlar, başarılı biçimdemerkezi siyasihamleleretabikılındı.Halk savaşının başlangıcından
2001’e dek NKP(M), askeri gücünüyüksekbirhızlabüyüttü,kırsalalanlardaköylüveezilenkitlelerilegenişvegüçlübağlarkurdu.Askerigüçlerinivesiyasiörgütlenmelerinimerkezileştirdi,koordineveplanlıhareketkapasitesiniyükseltti.Halksavaşı,2001yılındaNepalpoli
tikasınıbelirleyenbirboyutaulaştı.Ülkede,kırsalvedağlıkbölgelerdeMaoistdevrimcilerinönderliğindeHalkMeclislerikuruldu.İkiliiktidardurumuaçığaçıktı.Kırsalbölgeler,yaniülkeninüçte
TEORİDE doğrultu80
biri Maoist devrimcilerin önderliğindehalkınelindeyken,başkentKatmandu,şehir merkezleri ve kentleri birbirinebağlayananayollarKraliyetgüçlerininelindeydi.Arabölgelerdeisehegemonyasavaşlarısürüyordu.NKP(M) kraliyet karşısında önemli
birgüçhalinegeldiği2001yılında,“Üsalanlarınıgüçlendirinvegenişletin!Yeni bir demokratik merkezi hükümetkurmahedefiyleileri!”sloganıileörgütlenmelerini merkezileştirme yönündeatılımlargerçekleştirdi.HalkKurtuluşOrdusuaynıyılbirincikongresinigerçekleştirdivemerkeziönderlikdüzeyinidahaileridenörgütlemişoldu.Partinin, Halk Kurtuluş Ordu
su’nun,kitleörgütlerininveyerelalanlarda iktidarorganlarıolarakkurulanHalk Komitelerinin oluşturduğu Birleşik Devrimci Cephe’nin Eylül 2001tarihli ilk toplantısı ile Nepal BirleşikDevrimci Halk Meclisi kuruldu. Bumerkezi örgütlenmeninkuruluşu,Nepal’de ikili iktidarveparalelhükümetdurumununaçıkbirilanıydı.
Ge ri ci li ğin re ak si yo nu: Gya nen dra dar be si2001yılındahalksavaşı,NKP(M)’nin
ateşkesilanederek,üçtemeltalepetrafında hükümetle masaya oturabileceğiboyutaulaştı.Buüçtalepşunlardı:1)Geçicihükümetinkurulması2) Seçilmiş bir Anayasa Komisyo
nu’ncayenianayasataslağınınoluşturulması3)KrallığınkaldırılarakCumhuriye
tinkurulmasıDörtaysürenateşkessürecindegö
rüşmelerdenhiçbir sonuçalınamadı,ancakNKP(M)ateşkestenfaydalanarakyoğun bir kitle seferberliğine girişti.Dahası, ilk kez olarak kentlerdeki ör
gütlenmesinigüçlendirmeyeyöneldivebukonudahenüzzayıfolmaklabirliktekimibaşarılareldeetti.Halk savaşının gösterdiği bu hızlı
ilerleyişe Nepal gericiliğinin reaksiyonu,Gyanendradarbesioldu.Devrimin,karşıdevrimi limitine zorlamasının birörneğidirGyanendra’nınsaraydarbesi.1 Haziran 2001’de Kral Birendra,
kraliçe,kralınküçükerkekkardeşivetüm kızkardeşleri ile çocukları öldürüldü.Katliamsırasındakraliyetailesinden sarayda bulunmayan tek kişi,HindistanyanlılığıylaveABDdevletivetekelleriileeskidenbuyanasıkıilişkileriiletanınanprensGyanendraidi.SaraykatliamıkonusundaGyanen
dravedöneminBaşbakanıKoiralaoldukça çelişkili açıklamalarda bulundular.Önce; katliamın kendi kendineateş alan otomatik bir tabanca nedeniyle,kazaragerçekleştiğiiddiaedildi.Daha sonra, Birendra’nın oğlu prensDipendra’nın,aşıkolduğukadınlaevlenmesine izin verilmemesi üzerine,cinnet geçirerek ailesini katlettiği vesonraintiharettiğiaçıklandı.Halenderesmiaçıklamabu.Ancak saray katliamının, ABD ve
Hindistan’ınyardımıveteşviki,özellikle 2001 yılı içindeNepal’de ardı ardınabürolaraçanCIAveHindistangizliservisinin doğrudan desteği ve NepalKraliyet Ordusu (RNA) içindeki belli bir kliğin eliyle,milliyetçibağımsızlıkçıolarakgörülenBirendra’yıtasfiyeetmekveGyanendra’yıtahtaoturtmaküzeregerçekleştirildiğibiliniyor.KralBirendra,Nepalmilliyetçilerin
denoluşanönemlibir tabanasahipti.Hindistan, Nepal’e ellerini uzatmayabaşladığı50’liyıllardanbuyana,özelliklegelişenNepalburjuvazisinedayanarak, 90’lı yıllarda belli bir ilerlemekaydetmişti. Öte yandan Birendra ve
TEORİDE doğrultu 81
dayandığımilliyetçihareket,Hindistanyayılmacılığı karşıtı, Çin’e ılımlı yaklaşandengecibirpolitikaizliyorvebupolitikayıNepal’inbağımsızbirkrallıkolarakkendisinisürdürmesiningüvencesiolarakgörüyordu.Birendra,halkhareketlerikarşısın
dadaılımlıbirçizgiizliyordu.1990’damonarşi karşıtı hareket karşısındageri adım atmıştı. Dahası, Maocularönderliğindekihalksavaşıkarşısındaorduyu etkin biçimde devreye sokamamış, NKP(M) önemli mevziler eldeederken,orduancakzayıfmüdahalelergerçekleştirebilmişti.1996’dahalksavaşı başladığında kraliyet askerigüçleri Rolpa’da oldukça vahşi operasyonlargerçekleştirdiler.Ancakbu,halk savaşının daha da itilimkazanmasıvekitlelerarasındatakdirtoplamasısonucunudoğurdu.ButarihtenitibarenKralBirendra,NepalKraliyetOrdusu’nuçatışmalardangöreceuzaktuttuveüstelikNKP(M)ilegörüşmelerekapıaraladı.ABDveHindistanarasındakiyakın
laşmaartarken,Birendra’nınbupolitikaları,budevletlerinendişeleriniseslibiçimde dile getireceği kadar rahatsızedici olmaya başlamıştı. Güney Asya’dadeğişengüçdengeleriveNepal’injeopolitikkonumununburadaoynayabileceğirol,ılımlıkralBirendra’nıntasfiyeedilmesiihtiyacınıdoğurmuştu.Buçerçevedesaraykatliamıgerçek
leştiveprensGyanendrayenikralolaraktahtaoturdu.NKP(M) önderliğindeki halk savaşı
nınezilmesiiçinABD,İngiltereveHindistan,Nepal’emilyonlarcadolarmaliyardım ve devasa boyutlarda silah veaskeri teçhizat akıttılar. Burjuva demokratikparlamenterpartiler,budurumkarşısındadirenişgöstermeyerekaktifyadapasifbiçimdesürecinpar
çası oldular.Böylece halk savaşı, Nepal’desınıfmücadelesinikeskinleştirenvesafaştırmayıartıranrolünüoynadı.Maoistlerinilerleyişindenkorkuduyantüm kesimler; toprak ağaları, kraliyetgüçleri, ordu, bürokrasi, burjuvazi,emperyalistveyayılmacıgüçler,NepalgericiliğininenileritemsilcisiGyanendra kliği arkasında saf tuttu. AncakbukezKrallık’ınhalkkitlelerindentümüyletecritolacağıbirdönembaşladı.
Gya nen dra dö ne mi: Devrimci savaş tırmanıyorKral Gyanendra, saray darbesinin
hemenardındanönceliklekraliyet ordu güçleri üzerinde denetimini pekiştirdi.Sonra,başbakanıdeğiştirdi.Kralve onun kuklası Deuba hükümetince26Kasım’dasıkıyönetimilanedilerek,tüm demokratik haklar askıya alındı,gazetelerkapatıldı,toplututuklamalaryenidenbaşladı,köyyakmalar, işkenceler, gözaltında kayıplar, tecavüzleryaygınlaştı.SıkıyönetimilanınınsadeceilkayındaaltıyüzkişiMaoistolduklarısuçlamasıylakatledildi.27 Mayıs 2002’de ise parlamento
feshedildi, sıkıyönetim uzatıldı. Parlamentosuz bir hükümet atandı. Buolay,devletegemenliğinielindebulunduranınkralolduğunadairyanılsamaiçindebulunan tümkesimlere gösterdi. Gyanendra, bütün devlet aygıtınıtamamen eline geçirirken, parlamenterpartiler,Maoistlerinönderliğindekidevrimcisavaşilekraliyetrejimininkoyulaşanterörüarasındakaldı.Kraliyet güçleri ve hükümet, erken
birzaferhesaplıyordu.Gerillayayöneliktopyekunbirsaldırısürüyordu.Ancakkarşılığındagerillagüçleridesaldırılarını artırdı. Kışlalara baskınlardüzenlemeyebaşladı.Kentmerkezlerineveanayollarayönelikeylemlerger
TEORİDE doğrultu82
çekleştirdi.Silahlıgücünüveüsalanlarınıgenişletti.2002’de HKO ülkenin üçte ikisini
kontrolü altında tutuyordu. Ülkenintoplam 75 ilçesinin 73’ünde düzenliolarakikiaskerigüçarasındaçatışmalargerçekleşiyordu.Bütünülkeikiordu,ikidevlet,ikiekonomiveikikültürebölünmüştü.Emperyalistgüçlerdenakanmilyon
larcadolarlıkparavesilahyardımınavetümordugüçlerininseferberolmasınarağmenNKP(M)’ninilerleyişikarşısındamonarşinin çabalarının sonuçsuz kalması, rejimin artık tümüyle çürümüşve takatsiz kalmış olduğunu sergiledi.Budurum,KraliyetHükümeti’ni2003yılındayenibirateşkesçağrısınazorladı.NKP(M)’nin,biröncekiateşkesleaynıtaleplerleyürüttüğümüzakerelerdenbirsonuççıkmadı.19Ağustos2003’teKraliyetOrdusugüçleri,barışçılbirgösteriyekatılan21silahsızişçiyikatledince,ateşkesbozuldu.Savaştümhızıylasürerken,2005yı
lındaHKOartıkülkenin%80’inidenetleyecekgüceulaşmıştı.
Mo nar şi nin du ru muNepal’de 240 yıldır iktidarda olan
krallıkrejimininsınıfsaldayanağı;topraksahipleri,devletbürokrasisivesırtınıkrallıkrejiminedayamışolanburjuva kesimlerdi. Toprak sahipleri vekrallık hanedanı, ülkede son derecebüyükzenginliklerinsahibiydivedevasabirmaddigücesahipti.Kraliyetin önemli bir toplumsal da
yanağıda,kralıbiryarıtanrımertebesineyükseltendinvegeleneklerunsuruydu.Güçlüfeodalvedinigelenekler,Nepal emekçilerinin kraliyet rejimine karşı direnişini törpüleyen önemli bir etmendi. Bu nedenledir ki, kralGyanendra’nın2001saraykatliamıyla
kardeşiBirendraveailesinden11kişiyikatletmesi,halkiçindekrallığadairbugüçlüdinselbağlılığıciddibiçimdesarstı.Gyanendra,kardeşvekralkatiliolarakdamgalandı.Kapitalizmingelişimivefeodalilişki
leringiderekçözülüşüyletoplumsaltabanıdaralan,saraykatliamısonrasında kitle desteği azalan Kral, yönetmegücünü esasen askeri zordan almaktaydı.95binaskerdenve6kolordudanoluşanNepalKraliyetOrdusu,açıkteröre,baskıvezoradayalırejiminbaşlıca dayanağıydı.Ordu, rejimin politikalarını belirlemede de önemli bir roloynuyordu.Örneğin2001saraykatliamının düzenlenişi ve Gyanendra’nıntahtaoturmasındaordunundoğrudanparmağıolduğubilinenbirgerçek.
Ne pal bur ju va zi si ve Ye di Par ti İt ti fa kıNepalburjuvazisibugün,‘YediParti
İttifakı’nca(YPİ)temsilediliyor.İttifak,NepalKongrePartisi,NepalKongrePartisi/Demokratik,NepalKomünistPartisi (BirleşikMarksistLeninist),NepalİşçiKöylü Partisi, Nepal SadbhawanaPartisi(AnandiDevi),BirleşikSolCepheveHalkCephesitarafındanoluşturulmuştu.KısasüreönceNepalKongrePartisi ile, (1994’tebupartidenayrışmışolan)NepalKongrePartisi/Demokratik’inyenidenbirleşmesisonucuaslında6bileşenlihalegelenittifak,aynıisimleanılmayadevamediyor.KongrePartisiittifakiçindeesaset
kingüçiken,revizyonistNKPBMLdeşehirlerde, özellikle monarşi karşıtıküçük burjuva aydınlar ve öğrencilerarasında güçlü bir örgütlülüğe sahip.NKP(M)’nin kentlerdeki örgütlülüğününzayıfığındandoğanboşluk,onuntabanıolankesimlerdeNKPBMLtarafındandolduruluyor.
TEORİDE doğrultu 83
BurjuvademokratKongrePartisi,ittifakınbelkemiğinioluşturuyorveittifakın programı da esasta bu partininprogramına tekabül ediyor. Bu program, “DemokratikCumhuriyet” sloganında ifadesini bulan, Krallığın İngiltere’deolduğu tarzdasembolikolarakkorunmasını da içerebilecek biçimdebirburjuvademokrasisiprogramıdır.Nepalburjuvazisiveonunbaştem
silcisiKongrePartisi,50’liyıllardanbuyana,kralınönderliğialtındafeodallerle ittifak politikası izledi. Bu kesimlere taleplerini dayatmada ve kabul ettirmedeise,halkhareketlerinesarıldı.1940’larda,1979’dave1990’dagelişenhareketlerin tümündeaktif rolalsalardaNepalburjuvazisinintemsilcileri,bumücadeleleriesasenKrallıklauzlaşmailenoktaladı.Maoist devrimcilerin 96’da başlat
tıklarıhalksavaşı,onyıllarcasürenbutahterevallioyununasonverdi.Nepalpolitikasınaezilenlerin iradesini ifadeeden yeni bir faktör girmiş oldu. Buyeni durum, burjuvazinin temsilcilerini Krallıkla ittifaklarına daha fazlasarılmayayöneltti.Çünküdemokratikdevrimyolundaatılanher ileri adım,aynızamandaMaoistdevrimcilerigüçlendirecekti. Bu durumNepal burjuvazisini ürküten ve egemen sınıfarınen gelişkin temsilcisi olan Kraliyetineteklerialtınaitenbirroloynuyordu.Tersinden, kralın monarşiyi katılaştırma, iktidarı iyice tekelinealmayolundakiadımlarıdaYediParti’yi,kitlebasıncının kraliyet üzerindeki denetleyiciliğine sığınmaya itmekteydi. KısacasıYPİ,varolanstatükoyukorumaçabası içinde olageldi. Ancak hükümettekaldıklarısüreboyuncaizledikleriuzlaşmacı tutum,kitle tabanlarınıeritmeyebaşladı.Tabanlarındayeralan emekçi kitleler, NKP(M) önderli
ğindehalksavaşısafarınakayarken,üst tabakadan bileşenleri de gerillasavaşı karşısındamonarşinin safarına doğru kayış gösterdi.Bir yandan,monarşinin sermayenin gelişimi üzerindeyolaçtığısınırlamayladahafazlailerlenemeyeceği gerçeği, öte yandanMaoist devrimciler önderliğinde ilerleyen kitle mücadelesinin tamamendışına düşmenin de mümkün olmaması, onları bu statükocu pozisyonudahafazlasürdürmekteneryadageçalıkoyacaktı.KongrePartisiyadaYPİ,hükümet
te bulunduğu sürece Kraliyet ordusuüzerindehiçbirdenetimgücünesahipolmadı.Ancakdevletbürokrasisiüzerindebelirlibiretkisibulunuyordu.NepalburjuvazisiesastaHindistanyanlısıolarakgelişti.Temelgücüde;sınıfsaltabanı ve sermayesi ile emperyalistlerinveHindistan’ınyoğunmalivesiyasidesteğindenilerigeliyordu.
Em per ya list güç le rin ve Hin dis tan’ın tu tu muHindistan’ın İngiliz emperyalizmine
karşı1948’debağımsızlıkkazanmasındansonra,Hindistandevleti,ÇinHindistansınırında,Himalayalar’akuruludevletlerüzerindeegemenliksağlamayagirişti.1950’deSikkim’debirhimayecirejimkurdu.1964’te,ÇinveHindistanarasındadengecibirdışpolitikaizleyenBhutanBaşbakanını suikastleöldürterek,yerineHindistanyanlısıbirçevreyi getirdi. 1973’te Sikkim’de birdarbe örgütleyerek ülkeyi ilhak etti.Bhutaniseresmiolarakbağımsızlığınıkorumakla birlikte, Çin’e karşı askeriüslerdedahilolmaküzere,fiilenHindistanegemenliğialtınagirdi.Nepal’de ise Rana hanedanlığının
başında olduğu krallık, Hindistan’ınbağımsızlığısonrasındaÇinileHindis
TEORİDE doğrultu84
tanarasındadengecibirpolitikaizledi.Rana hanedanlığının düşüşüyle tahtıele geçiren fiah ailesi kısmen Hindistanyanlısı olmaklabirlikte,kraliyetinesas toplumsal tabanıher zamanNepalmilliyetçiliği oldu. Bu koşullar altında Hindistan, esasen Nepal burjuvazisiningüçlenişinedayalıbirhattanNepal’emüdahaleciliğini geliştirdi.Budurumözellikle1990’li yıllarboyuncatırmanışgösterdi.Hindistan,bujeopolitikçıkarlarının
yanı sıra, Nepal’le ilgili ekonomik çıkarlaradasahip.Bunlarınbaşındaisesu kaynakları geliyor. Nepal, su kaynaklarıbakımındandünyanınenzenginülkelerinden biri. Nepal sularındaelektrik üretme kapasitesi, Meksika,ABDveKanada’nıntoplamınaeşit.Ancaksukaynaklarınınönemlibirbölümü, özellikle 90’lı yıllarda yapılan çeşitlianlaşmalardansonraHindistan’ıntasarrufunageçti.Önemli bir bölgesel güç olarakHin
distan,genelbölgeselçıkarlarıbakımındandaNepal’deyadabaşkabiryerdegüçlü bir muhalefet istemiyor. NepalDevrimi,Hindistan yayılmacılığıyla çatışarak gelişiyor. AyrıcaNepal’deMaoistdevrimcilerinzaferininHindistan’daoldukça geniş bir örgütlenmeye sahipolanMaoistgüçlerüzerindeyaratacağımaddiyadamanevidestek,HindistandevletininiçpolitikasıaçısındandaNepalliMaoistlerinezilmesi ihtiyacınıdayatıyor.ABD;ÇinveHindistangibiikibüyük
güç arasında bulunanNepal’de, denetim gücüne sahip olmayı önemsiyor.İzlediğipolitikanınmerkezinde,Çinsınırı etrafında kendi denetimindeki ülkelerden oluşan bir güvenlik kordonuoluşturmak duruyor. Bu sayede aynızamandaHindistan’ıdadenetlemekistiyor.
Çingenelolarak,Nepal’dakigelişmeleregöreceilgisizkaldı.GelişmeleriNepal’in iç işleri olarakdeğerlendirdiğiniaçıkladı.Özellikle ABD, İngiltere ve Hindis
tan,onlarınyanısıraABemperyalistleri,yıllarcaKral’ısilahlandırdıvebüyükmali destek sağladı. Gerek ABD’nin,gerekHindistan’ınyaklaşımı,“ikiayakteorisi”olarakanılan,biryandananayasal monarşiye, öte yandan burjuvaparlamenter güçlere ve bu iki gücünittifakına dayalı politika oldu. Kral’amuazzamaskerivemalidesteksağladılar. Ancak özellikle 2005’teki fiubatdarbesiyle (aşağıda ele alacağız) artıkciddibirgüçkaybınauğrayankrallığıneskisi gibi güven uyandırmaması, bugüçleri daha çok yedi burjuvapartiyedayananbiryaklaşımgeliştirmeyeitecekti.Krallık,ÇinHindistançelişkileriüzerinde,kezaABD’ninherikidevletle çelişkileri üzerinde jeostratejik konumueksenindeavantajvedestekeldeetmeyeçalışırken,ÇinileHindistanarasındakiilişkilerindeğişimi,bukartıdabirölçüdeetkisizleştirdi.Kraliyetin bu biçimde tecrit oluşu,
Maoistlerönderliğindekidevrimcimücadelenindoğrudanbirsonucuydu.
2005 Şu bat dar be siKralGyanendra, tüm devlet iktida
rınıkrallığınelindetoplamaveMaoistgüçlerekarşıimhasaldırılarınıgüçlendirme yönelimini, fiubat 2005’te yenibir aşamaya taşıdı. Maoist gerillalarakarşıyeterlidüzeydemücadeleetmediğiveyolsuzlukyaptığıgerekçesiylehükümetifeshederekmutlakmonarşirejiminedöndü.Ülkedesıkıyönetimilanedildi. Parlamenter partiler kapatıldı.Basın, ifadevetoplanmayailişkinhertürlühakaskıyaalındı.Katmandusokaklarıtanklarlaişgaledildi.
TEORİDE doğrultu 85
Kralın bu adımı, Nepal’de sınıfarmücadelesiaçısındanyenibirdöneminbaşlangıcıoldu.Başlangıçta,darbekarşısındabirle
şik güçlü bir eylemlik geliştirilemedi.NKP(M),üçgünlükbirgenelgrevve15günlük yol kapatma eylemi örgütledi.Bu sayede farklı güçleri kapsayarakgenişkitlelereyayılacakbirdirenişitetiklemeyihedefiyordu.Askerieylemlerinedehızverdi.Burjuva partiler de kimi mitingler
örgütlediler. Burjuva partilerin geleneksel monarşiyle uzlaşma politikası,fiubatdarbesiyleciddibirkrizegirmişti. Krallık, bizzat bu partilerin politikvarlığınıortadankaldırmayayönelerekbuuzlaşmapolitikasınısürdürülemezhale getirdi. Bu, partiler içinde derinçalkantılaryaratanbirolayoldu.Partileriçindemonarşiyekarşınettutumalınmasınıisteyensesleryükseldi.Artıkburjuvapartilerinkralla ittifakınıneskisi gibi yürümesi imkânsız bir halalmıştı.AttıklarıhergeriadımKraliyetinelinigüçlendiriyorvehareketalanlarını daraltıyordu. Bu koşullar altında,Maoistdevrimcilerle ittifakyolunagirdiler.
Rol pa Kon gre siNKP(M), 2005 yılı itibariyle kırsal
kesimlerde ülkenin % 80’ine tekabüleden bir alanda denetim sağlamasınarağmen, başkent Katmandu ve diğerşehirleriaskerikuşatmayoluylaelegeçirmevebuşekildekrallığıdeviripiktidarı alma yolundan yürümedi. ÇinveHindistanarasındasıkışmışküçükbirülkedebuyoldangerçekleşecekbirdevrimin yenilgiye uğrayacağı görüşündeydi.Öncelikle, Maoistlerin ellerinde bu
lundurduğu%80’likkesim,bütünlüklü bir hakimiyet alanı değildi. Kendi
içinde,Kraliyetgüçlerininetkinolduğuanayollar ve çevresiyle, Kraliyet güçlerinin tam olarak yönetemediği amaMaoistlerin de denetleyemediği arabölgelerle bölünmüş olan çok sayıdaparçaya ayrılmaktaydı. Dolayısıyla, %80’lik bir alanın denetimi, ilk bakıştaoldukçabüyükgörünsede,bualandatam ya da yüksek güvenlikli bölgelerinsayısıgöreceazdı.Parçalararasında koordinasyonun taşıdığı zorluklarvardı. Örneğin gerillalar, sıklıkla anayollarainebiliyor,şehirleribasabiliyor,amadenetimialtınaalamıyor,aldığındaistikrarlıhalegetiremiyordu.İkincisi, Maoistlerin kentlerdeki ör
gütlülükleri son derece zayıftı. Ülkedeyarattıklarıpolitiketkivemonarşiyekarşıverdiklerimücadelekentlerdedeciddibirpolitiketkiuyandırmışolmaklabirlikte,bupolitiketkiörgütselbir güce dönüşmeninhenüz çokuzağındaydı.Kentyoksullarının, işçilerin,aydınların, orta sınıfarın Maoistleredesteğifazladeğildi.BukesimlerinmonarşikarşıtıöfkesiniesasolarakKongre Partisi ve NKPBML başta olmaküzere burjuva parlamenter partileremmişveörgütlemişti.Dolayısıyla,bukentlerinaskerigücedayalıolarakelegeçirilmesi halinde bile, istikrarlılaştırılması, Kraliyet güçlerine öldürücüdarbelerinvurulması,biryandanburjuvapartilerveetkisialtındakikitlelerinkarşıkoyuşununbertarafedilmesivebunlarınyanısıraemperyalistgüçler ileHindistan’ın gerici güçleredoğrudanvedolaylıolarakvereceğiaskeri,mali,siyasidestekkarşısındatutunmaolasılığıhenüzoldukçazayıftı.HindistanveABDmüdahaleciliğinin
desteğiyle Nepal gericiliği, bu yoldankurulacakdevrimcihalkiktidarınıkolayca ezebilirdi.Dolayısıyla sorun, birkenti kuşatıp askeri olarak ele geçir
TEORİDE doğrultu86
mektendahakarmaşık bir politik sorunolarakgörülüyordu.Bu koşullar altında NKP(M), askeri
yoldankentlerikuşatıpzaptetmekyerine, fiubat darbesinin açtığı olanaklaraltında;burjuvavemonarşikgüçlerarasındakiittifakhalinibozarak,aralarındakiçatışkıyıderinleştirerek,YPİileittifak yoluna girmeyi ve kentlerde vekırsaldakitleayaklanmalarıyolundanilerlemeyi tercihetti.Buşekilde,ABDemperyalizmi ve Hindistan yayılmacılığının olası müdahaleleri kendisinemeşrubirzeminbulamayacakveboşaçıkarılmışolacaktı.NKP(M) bu çerçevede Ağustos
2005’te, en güçlü üs alanı olan Rolpa’da yaptığı kongrede sürecin görevlerini saptadı.Burjuvapartilerin içinde bulunduğu durumu çözümleyenNKP(M), kongresinde tüm parlamentopartilerine, monarşiye ve otokrasiyekarşı demokrasi için ortaklaşma yönünde çağrı yaptı. Kongrede yeni demokratik devrimin demokratik cumhuriyetaşamasındangeçmesigerektiğitemel vurgusu, şu sözlerle ifade edildi:“PartiDemokratikCumhuriyeti;neburjuva parlamenter cumhuriyeti, nedeyenidemokratikcumhuriyetşeklindealgılıyor.Devletiktidarınınkapsamlıbiryenidenyapılandırmasıylabucumhuriyet;sınıf,ulus,bölgevecinsleilgilisorunları çözecek, birçok partili geçişcumhuriyetirolünüoynayacaktır.”
Ni san ayak lan ma sı: De mok ra tik dev ri me doğ ruYPİ ile NKP(M) arasında başlayan
görüşmeler,2005yılıKasımayında12maddelik bir anlaşmanın imzalanmasıylaresmenbir ittifakadönüştü.Anlaşmada tüm partilerden oluşan birgeçici hükümet kurulması, bu hükümetin Kurucu Meclis seçimlerini ör
gütlemesi, otokratik monarşiye karşıbütünpartilerinseferberliğegirişmesi,Kurucu Meclis seçimlerine dek gerekHKO,gerekseRNA’nınveherikiordunun silahlarının BM ya da bir başkauluslararası kurumun gözlemi altında tutulması karar altına alındı.Kısadönemde de, Kralın darbesinimeşrulaştırmakiçinfiubat2006’dadüzenleyeceğiseçimlerinboykotedilmesiplanlandı.fiubat seçimleri büyük bir başarıy
laboykotedildi.Seçimlerekatılım%20’ninaltındakaldı.Ardından, Nisan 2006’da YPİ ve
NKP(M)’nin birleşik önderliği altında,monarşi karşıtı büyük halk hareketigelişti.7Nisan’da genel grev ilanıyla baş
layan hareket, kısa sürede bir ayaklanmahalini aldı.Ayaklanmanın songünlerinde sayıları 300 bine kadaryükselenmonarşikarşıtıkitleler,“Artık Kral istemiyoruz”, “Yaşasın demokratik cumhuriyet” sloganlarıylabaşkent Katmandu’yu zaptetti. HalkHareketiII adı verilen bu direnişte,24Nepalli emekçiKraliyet güçlerincekatledildi.Kral,büyüyendirenişkarşısında 24 Nisan günü geri adım attı. 2002’de feshedilen parlamentoyuyeniden toplayacağını ilan etti. Bunagöre YPİ, bir Başbakan ve BakanlarKurulu belirleyecek ve parlamento,Kralın yetkilerinin sınırını da çizecekolanyenianayasayıyapacaktı.Kralınbugeriadımı,Maoistdevrimcilerleanlaşmaimzalayan7parlamenterpartiyiyenidenyanınaçekmeyihedefiyordu.YPİ teklifi “Zafer” olarak niteleyerekkabuletti.YPİ’nin,ABDveHindistan’ındades
teğiyle Nisan ayaklanmasını, kralıntekliferini kabul ederek bitirişi ve biradım ileriye, Kraliyeti devirme nokta
TEORİDE doğrultu 87
sına vardırmayışı, NKP(M) tarafındantepkiylekarşılandı.NKP(M),kararın12maddelik anlaşmaya aykırı olduğunuilanetti.12maddelikanlaşmanınesasınıoluşturan,“KoşulsuzKurucuMeclisseçimleri”talebiniyineledivegösterileredevamçağrısındabulundu.Birkaç gün içinde YPİ’den oluşan
parlamentotoplandıve27Nisan’dadaNKP(M)yenidenateşkesilanetti.Parlamentonun yeniden açılışını
sağlayan halk hareketi henüz durulmamıştı. Nisan süreci sona erse de,eylemler Maocuların önderliğinde sürüyordu. YPİ, kendisini oraya taşıyantabanın taleplerini de karşılamak zorundaydı.12maddelikanlaşmanıngereği olan Kurucu Meclis seçimleriningerçekleşeceğiniveMaoistlerleolanittifakınsüreceğiniaçıkladı.Böylece, demokratik devrimin yolu
nunaçıldığı,Nepalhalkkitlelerininsokağınvesilahıngücüyleayaklanmanınkazanımlarını savunup ileri taşımayızorladığı, burjuva partilerden oluşanYPİ’ninse, Maoistlerle ittifak yönündeattıkları adımlara rağmen, Kralla uzlaşmanındayollarınısürekliaradıklarıbirsüreçbaşladı.Katmandusokaklarınıaylarboyun
ca boş bırakmayan kitle hareketiningücü ve itmesiyle parlamento, Kralınyasalarıvetoetmeveonaylamahakkını elinden aldı.Orduüzerindeki kontrolünü kısıtladı. Komutanları atamayetkisi hükümete geçti. Kraliyet ailesininmalvarlığıdenetimaltınaalındı.TerörleMücadeleYasası iptaledilerekhapishanelerdeki devrimci tutsaklarserbest bırakıldı. NKP(M) yönetici vekadrolarıaçıkçalışmayürütmekoşullarınasahipoldu.NKP(M)GenelSekreteriPrachanda,dağdaninerek,politikçalışmalarınaKatmandu’dadevametmeyebaşladı.
Bu süreçte emperyalist güçler veHindistan’ın ilgisi tamamenYediPartiİttifakınayöneldi.ABD ve Hindistan’a, gelinen süreç
teikiçözümyolukalmıştı:Kraliyetvemonarşi güçleri ve onun ordu içindekiyöneticiklikleriüzerindenbirdarbedahaörgütlemekyadaNepalhalkınındevrimci enerjisini YPİ aracılığıyla yatıştırmak.Birinciyol,KralGyanendraönderliğindekimonarşininartık yönetemez hale gelmesi ve fiubat 2005’tekisondarbesininbüyükbirgürültüyleelinde patlamasından dolayı güvenilmezdi.Kaldıkiartık,Nepal’intoplumsal gerçekliği monarşinin daha fazla yaşamasına izin vermiyordu. İkinciyol ise, YPİ’nin emmesi ve söndürmesiplanlananhalkhareketinin,Maoistdevrimcileri iktidara taşıması riskiniiçeriyordu.Yinede,monarşiyitümdengözdençıkarmaksızınbuikinciyoldanilerlemeyiesasaldılar.Maoistler,busüreçteşehirlereakın
ederek kitle güçlerini ve örgütlülüklerinibüyüttüler.Öylekikentlerde,özellikleişçileriçindeönemlibirörgütlülükdüzeyineulaştılarvetutarlıpolitikalarıilemonarşiyekarşıolanortasınıfarınbilegüveninikazandılar.Diğer yandan barış görüşmeleri de
sürdü.
Kap sam lı Ba rış An laş ma sıNihayet22Kasım2006’da,YPİhü
kümeti ile NKP(M) arasında KapsamlıBarış Anlaşması imzalandı. Anlaşmanınmerkezinde, kralın tasfiyesi sorunuduruyordu.KapsamlıBarışAnlaşmasıbukonudaşuhükmüiçeriyordu:“Kralda,devlet idaresinedairherhangi bir yetki kalmayacaktır. Son KralBirendra ile sonKraliçeAishwarya veaileüyelerineaitmalvarlığı,Nepalhükümetinin kontrolüne alınacak ve bir
TEORİDE doğrultu88
fonaracılığıylarefahamacıylakullanılacaktır.KralGyanendra’nınKralyetkisiylesahipolduğumallar(çeşitliyerlerdeki saraylar, ormanlar ve korumaalanları,tarihivearkeolojikdeğeriolanmirasgibi)ulusallaştırılacaktır.KurucuMeclis’inilktoplantısında,basitoyçoğunluğu sistemiyle monarşi kurumununkaderitayinedilecektir”Anlaşma,toprakreformuvetoplum
salyaşama ilişkinbirdizi reformudakonuedinirken,silahlarınveordularınidaresigibikritikbirkonudadailkeselçerçeveyiçiziyordu.AnlaşmayagöreHalkKurtuluşOrdu
su, kendi denetimindebulunan7 anakamptatoplanacak,artık‘NepalOrdusu’ adını alan Nepal Kraliyet Ordusu(RNA)güçleriisekışlalardatoplanacaktı.DahasonraHKO,kamplarıngüvenliğiiçingerekliolanındışındakisilahlarıvecephanelerikamplardadepolayacak,NepalOrdusununbenzerbirmiktardaki silahı da kışlalarda depoda tutulacaktı.BMdenetimindesayılansilahlar,anlaşmauyarınca“teklikilitsistemialtında tutulacaklar ve bu kilidin anahtarıdailgilitarafta(HKO’nunkiHKO’dave RNA’nınki RNA’da –bn.) kalacaktır.BM’ninizlemefaaliyetiniyürütmesiiçin,sirenlibircihazvekayıt tesisikurulacaktır.Depolanmışolansilahlarınincelenmesigerektiğizaman,BMbunuilgilitarafınhazırbulunduğubirortamdayapacaktır. Nepal hükümeti,MaoistlerveBirleşmişMilletlerarasındakianlaşmayauygunolarak,izlemefaaliyetiiçinkameradadahilolmaküzereteknolojikayrıntılarhazırlanacaktır.”Bunun yanı sıra geçici hükümet,
NepalOrdusununkontrolünü,mobilizasyonunuveyönetiminiyürütecekveNepal Ordusunun demokratikleşmesihakkındadetaylıbireylemplanıhazırlayarakuygulamayakoyacaktı.
Anlaşmanın sonucu olarak 15Ocak’ta,TemsilcilerMeclisiadıverilenparlamento,18Ocak’taiseHalkHükümetidağıtılarakyerine,göreviKurucuMeclisseçimlerininörgütlenmesiveyenianayasanınhazırlanmasıolanGeçiciMecliskuruldu.Yani,ikiliiktidaryeriniGeçiciMeclisveHükümetebıraktı.NKP(M), 330 üyeli parlamento
da dörtte bir oranında temsil edildi.NKP(M)’nin gerek hükümette, gerekse parlamentodaki temsiliyeti, gerçekoranınçokaltındaidi.Ancak,uzlaşmasürecinin bir gereği olarak Maoistler,bu durumu kabul ettiler. Zira, KurucuMeclisseçimlerininhedefenentarzdagerçekleşmesibaşarılırsa,butablozaten kökünden değişecekti. NKP(M),parlamento üyelerine üçte bir kadınkotası,Dalitleriçinnüfustakioranlarınaparalelbeştebirlikkota,azınlıklaraüçte bir kotası ve Terai bölgesindeyaşayanulusalazınlıkiçindeüçtebirkotasıuyguladı.Bundansonraderhal silahların sa
yılması ve orduların kayıt altına alınmasısürecinegeçildi.35binHKOgerillası kamplarda toplanırken, RNAkışlalara çekildi. Kamplardaki gerillalar, NKP(M)’nin komutası altında olmayı sürdürdü. NKP(M), karşı tarafanlaşmaya uyduğu sürece gerillanınkamplardakalacağınısöylediveböyledeoldu.Sancılı geçen silahlarındenetimal
tınaalınışsürecininsonunda,1Nisan2007’de NKP(M), Geçiş Hükümeti’negirdi.
Ge çi ci hü kü met için de he ge mon ya sa va şıYPİ ileNKP(M)’ninoluşturduğuGe
çiciHükümet, çok geçmeden yine çatışma yaşamaya başladı. Çatışmanınodağında, YPİ’nin, krallığın sembolikolarak korunmasını içeren burjuva
TEORİDE doğrultu 89
demokrasisi programı ile, NKP(M)’ninkrallılığın vemonarşinin tam tavsiyesinivedemokratikcumhuriyetinşasınıiçeren,buasgariprogramıda,devrimcidemokratikhalk iktidarına götürenkaldıraçolarakgörenprogramıarasındaki hegemonyamücadelesi duruyordu.NKP(M)’nin, Ağustos 2005 tarihli
Rolpa Kongresi’nde benimsediği yaklaşımlarauygunolarakizlediğitaktik,KurucuMeclisseçimlerine,askerivarlığınıkoruyarakveYPİ’detemsilbulan,kendi dışındaki tüm monarşi karşıtıgüçlerlebirleşikbirbiçimdegitmek,seçimlerden zaferle çıkıp, kurulacakmecliste hegemonya kurarak, demokratikdevrimidahaileribirdüzeyetaşımakoldu.Butaktikkendiiçindeciddibirrisk
faktörü de taşıyor. Maoist devrimciler, kurucu meclis seçimlerinin meşruluğunu ve olası sonuçlarını bir kezkabul edip sürecin parçası olduktansonra,seçimyenilgisihalindetekrarsilahabaşvurmalarınınkitlelernezdindemeşrubirzeminidekalmayacak.Böyleceseçimlerdenbaşarıylaçıkamamalarıkoşulundasilahlı güçleridedağıtılmışolacak.YPİyadamonarşigüçlerininseçim
sürecini tıkama hamleleri ya da hilegirişimleri karşısında, NKP(M) halensokaklara, kitle desteğine ve kamplarda kendi denetimi altında tuttuğuordusuna ve silahlarına güvenebilir.Böyle olduğu sürece, karşı tarafın butiptenhamleleregirişmesidekolaydeğil. NKP(M), silahların bırakılması sorununu,ordusunuve silahlarınıkendidenetimialtında tutma,BM’ninbutabloda,ordularadoğrudanmüdahalegücününolmamasıvegerçektendesadeceateşkesintarafardanbiritarafındanbozulmasıhalindehakemrolüoy
nayabilecekdurumdakalmasıyoluylaçözmeyibaşarmışvebunuseçimsürecineadilkoşullardayürünmesiningüvencesiyapabilmiştir.NKP(M), adil koşullarda yapılacak
seçimlerden zaferle çıkacağına da kesin gözüyle bakıyor. Ki, kırsal kesimdesahipolduğugenişkitledesteği ileateşkesvebarışgörüşmelerisürecindekentlereseferberliklesağladığı,özellikledeişçilerarasındakiörgütlenmedüzeyigözönündetutulduğunda,bukonudahakkıolduğusöylenebilir.YPİ bunların tamamen bilincinde
olarak,tümsüreçboyuncaMaoistlerinavantajlarınıgeriletmeyeçalıştı.YPİ’ninilkhamlesi,silahlarınteslimi
vedenetimikonusundaydı.NKP(M)’ninparlamentoyagireceği,başkanPraçanda’nın da Katmandu’ya geldiği gün,NepalİçişleriBakanı,“Maoistlersilahlarınıbırakmadıkları sürecegeçişhükümetine giremezler” demişti.Maoistler bunu, “Gerilla ateşkese hazırdır,ama silahlarını seçimlere kadar bırakmayacaktır”sözleriyleyanıtlamıştı.Sonrasında ilk hegemonya mücadeleleri, daha Maoistler geçici hükümetegirmeden, silahların depolanması sürecinde yöntemlere ilişkin olarak gelişmişti.Bunedenlefiubatayındakurulması planlanan Geçici Hükümeti’nkuruluşuNisanayınasarkmıştı.Silahlar sorunu, Maoistlerin plan
larınaveKapsamlıBarışAnlaşmasınauygun biçimde çözüldükten ve geçicihükümet kurulduktan sonra ise, YPİile Maoistlerin hegemonya savaşı ikinoktadatırmandı.Birincisi, monarşinin dağıtılması
sorunu idi. YPİ, monarşi ile uzlaşmaarayışlarını sürdürüyor, kararlı adımlardanuzakduruyordu.Krallığınsembolik olarak korunabileceği, İngilteretarzı olarak sunduğu bir çözümden
TEORİDE doğrultu90
yana oldu.Monarşinin tasfiyesi sorununu, Kurucu Meclis seçimleri sonrasına ertelemeye çalışarak oyalamataktiğiizledi.NKP(M)ise,KralGyanendra’nın unvanını da bırakmasını, Nepal’de acilen Demokratik Cumhuriyetilanedilmesini,kralınvetoprakağalarının olasımanevralarına karşı alınacak tedbirin çerçevesinin çizilmesiniistiyordu. Her şeyden önce, monarşininbütünbürokratikkurumları,askerigüçleri,vedevasamaligücüiletamtavsiyesi gerçekleşmeden, demokrasinin Nepal’de kurumsallaşamayacağınıvegüvencelenemeyeceğini,1949’da“anayasalmonarşinin”ilkilanındanbuyanadefalarcakezolduğugibi,kraliyetinyenidenelinigüçlendirip,demokratikgüçleredarbevurmasınınmümkünolduğunusavundu. İngiltere ileNepalgibi,feodalekonomikilişkilerinöneminibudenlikoruduğubirülkeninkarşılaştırılmasıdaimkansızdı.NKP(M),kraliyetintamtasfiyesinok
tasındangeri adımatmadı vekararlılıkladirendi.İkincinokta,seçimsistemisorunuy
du. Nepal’ın yoksullarını, ezilenlerini,emekçilerini temsil eden Maoist devrimcilerin,sahipolduklarıdevasakitledesteğiileKurucuMeclis’teçoğunluğuele geçirmesinden korkan burjuvazi,durumu kendi lehine çevirmenin yollarını aradı ve NKP(M)’nin tam oranlıseçim sistemi talebine uzun süre direndi. Monarşinin kaldırılması konusundakararlıadımlardanuzakduruşuda, esas olarakbununla ilgiliydi.Monarşiyekarşıatılacakher ileriadımınMaoistlerin zaferine atılacak adımlaradönüşmesi burjuvazinin başlıca kaygısıydı. Maoist güçlerin olası zaferinekarşı, Nepal gericiliğinin bu en deneyimli güçlerini tümden gözden çıkarmakistemiyordu.
Mao ist ler hü kü met ten çe ki li yorGeçici hükümet içindeki bu he
gemonya savaşı nedeniyle, Haziran2007’de yapılması planlanan KurucuMeclisseçimleri,önceKasımayına,dahasonradasüresizolarakertelendi.48 ağustos tarihlerinde NKP(M),
Merkez Komite’den, Sekreterlikten,HalkKurtuluşOrdusuGenelSekreterliğinden,bölgekomitelerinden,kitlevecepheörgütlerinden,destekleyicilerdenvediğerdavetlilerdenikibiniaşkıntemsilcinin katılımıyla “Yeni bir ideolojikilerlemeveyenibirdevrimhareketiiçinbirleş!”başlıklıbirgenişletilmiştoplantıgerçekleştirdi.Resmiadı“GenişletilmişMK toplantısı” olsa da, Parti tarihininenkalabalıktoplantısıolanvebirkonferansniteliğitaşıyanbutoplantıda,gelinensürecindeğerlendirmesiyapıldıvebir sonuçbelgesi çıkarıldı.RolpaKongresikararlarıyinelendiveyenisüreçteatılmasıgerekenadımlartartışıldı.YPİ’ninizlediğitutumailişkinolarak,
“Hükümetöncülüğündekiparlamenterpartiler 12maddeli anlaşma ruhunaaykırıdavranarakNKP (Maoist)’lebirliğin temelleriniyıkmışlardır.Özellikle‘Ordununkışlalarda,HKO’nuniseüslerinde kalması yolundan geçiş devletinin olabildiğince nötr tutulması vedevletin yönetilmesine dair kararlarınkonsensüs (uzlaşma) yolundan alınması’ şeklindeki; NKP (Maoist)’in hükümetteyeralmasını sağlayan teorik,politik ve ahlaki temel sona ermektedir.Çünkübugünkügeçişaşamasındadevlet, feodal,bürokrat vekompradorburjuvazinin devleti olarak işletilmekistenmektedir.”denildi.Belgede,NKP(Maoist)’inYPİileittifa
kı,“Eskiparlamenteranaakımadahilolmaksızın, kitlelerin on yıllık savaşının kazanımlarını koruyarak, KurucuMeclisyoluylayenitiptebirdemokra
TEORİDE doğrultu 91
tikcumhuriyetkuruluşundayeralmakiçin geçici bir uzlaşma süreci” olaraközetlendi.Yinekonferansınönemlibirsonucu
olarak,NKP(M),GeçiciHükümeti, anlaşma hükümlerini uygulamaması veenbaştadacumhuriyetiilanetmemesihalinde, “NKP(M)’nin hükümetten çekilmek ve harekete geçmekten başkabir seçeneği kalmayacağı” biçimindeuyardı.Nihayet, “Kurucu Meclis seçiminin
feodalkralcıgüçler,statükocuburjuvaparlamentergüçlervedevrimcidemokratikgüçlerarasındakigöreceliüstünlüğebağlıolduğu”vurgulanarak“KitlehareketininKurucuMeclis seçimikonusundauygunbirçevreveönkoşullaryaratmak için ileri itilmesi” gereğininaltınıçizdi.Maoistler,ikitemelanlaşmazlıkko
nusubaştaolmaküzere,çeşitlikonulardatıkanmayaşanmasıüzerineEylülayında hükümetten çekilip, sokaklardaki kitle gücünü harekete geçirerek,YPİ’yibiradımdahaileriatmayazorladılar.Onbinlerbirkezdaha,demokratik devrimin kazanımlarını savunmakve“Devrimiileriitmek”üzereKatmandu sokaklarına döküldü. NKP(M)’ninlideriPraçandavepartininönderlerindenBhattarai, direnişedevamsinyalleri veren açıklamalarda bulundular.Restleşmenindozuyükseldi.Sonuçta Maoistlerin demokratik
devrimisonuçlarınavardırmayolundayürüttükleri mücadele, YPİ’nin uzlaşmaveoyalamataktiğinekarşıbaşarılıoldu.Aralıkayındamüzakerelerdeuzlaşmasağlandı.2007yılısonaererken,geçiciparlamento,ülkenin‘FederalDemokratikbirCumhuriyet’olmasınıiçeren bir önergeyi büyük oy çoğunluğuilekabuletti,Kralınsıfatınasonverdi.Seçimlereilişkinuzlaşmasağlandı.
Ku ru cu Mec lis yo lun daUzlaşmanın ardından Nepal, Kuru
cu Meclis seçimlerine doğru ilerliyor.Kurucu Meclis seçimleri yine YPİ’ninçeşitlihamlelerinedeniyletıkanmaihtimaligöstersede,artıkgirilenyoldantamamengeridönülmesimümküngörünmüyor.Yine de gerek burjuvazinin, gerek
sedemonarşinin,Maoistlerin ilerleyişini seyre duracağını söylemekmümkündeğil.Hegemonyasavaşıdoğrudanvedolaylı yollarla, gizli veaçıkpolitikoyunlarlasürecektir.Statükosunukorumayaniyetlibur
juva güçler ile varolan durumu dahaileri bir düzeye taşımak, demokratikdevrimi,kraliyetintamanlamıylakalktığı–toprakreformubaştaolmaküzere–demokratikgörevleringerçekleştiğinoktaya dek vardırmak isteyen Maoistlerarasındaçatışmadevamedecektir.Atılanherileriadım,ağırsancılar,uzunmüzakerelerdensonravesokaklaraçıkankitlebasıncınınzoruylaatılıyor.AncakKurucuMeclisseçimleri,tam
birdönümnoktasıolacak.BuanakadarMaoistlerin seçim zaferinin engellenmesibaşarılamazsa,ozamanNepalburjuvazisinin,monarşidenartakalangüçlerin ve emperyalist ve yayılmacıdış güçlerindesteğiyledahasaldırganpolitikalarıbenimsemesidemümkün.Nepalhalkına,buzorlusürecinher
adımında çetin mücadelelerle kazanımlarınıkorumakveilerletmekdüşüyor. Elbette dünya halkları da, Nepalhalkının büyük mücadelesine destekvermekleyükümlü.Nepal “Devrimler çağı bitti” gerici
önermesininpratik,eylemliyadsınmasıdır.Devrimlerin,tarihinilerlemesininmotoruolduğununkanlıcanlı, reddedilemez bir örneğidir. Nepal Devrimi,
TEORİDE doğrultu92
dünyanın her yanında devrimcilere,komünistlere ilham vermekte, GüneyAsyabölgesindeise,silahlıisyanfikrini
veeyleminibüyütenbir roloynamaktadır.
TEORİDE doğrultu 93
Gi rişİslam dininin doğuşu ve yayılma
sı, Arap yarımadasındaki aşiretkabile topluluklarının devletleşmesini dehızlandırdı. Aşiretkabile topluluklarıiçindeki aşiret reisliği ve onunla kanbağına sahip soyluaristokratik çeperile yine kan bağı ile tarif edilen, amagiderekçemberingenişlemesiylesoyluaristokratikkesimdışındakalanlarbiçiminde.ikibölüntüayrışmadöneminsiyasalsınıfsal görünümünü yansıtır.İslamdini.aşiretkabilekökenlireislikvedararistokratiktabakanınkabilelerarasıvekabilelerüstübaşkanlıkhanedanlıkmakamınayükselmesineimkansağlar. Halifelik makamı böylece aşiretlerüstübirtemsiliyetveegemensınıfarındevletdüzeyindeörgütlenmesibiçiminialır.Dönemingüçlüdevletlerikabileka
vimler konfederasyonu biçimindedir.Örneğin SasanilerDevleti; Sasani kabilesininhükümranlığıaltındakimileri
ile ittifak ilişkileri kurarak, kimilerinezorlaboyuneğdirerekbirarayagelmişaşiretsel konfederasyondur. Kabilelerin soyluluk derecelerine göre devletiçindekiitibarları,güçleriveayrıcalıklarıpaylaştırılır,yerelyöneticiler,yerelsoylular arasındanbelirlenir vemirasyoluyla ünvanı devam eder. BunlaraDihgandenir,esasgörevleritopraktaksimatıyapmakvevergitoplamaktır.Kendileriisevergidenmuaftırlar.Ayrıcasipahiler (savaşçılar), rahipler,sivilmemurlardavergidenmuaftutulmuşlardır.Köylüler hem verginin ağır yükünü karşılamak, hem piyade olarakorduya katılmak zorundadırlar. Kentlerdeyaşayanesnafve tüccarlarvergivermekzorunda,amaaskerlikyapmakzorundadeğildirler.SasaniDevleti,satraplar (eyaletva
lileri),merzuban(prensler),mobad(yerel prensler) ve dihgan (yerel toprakağaları)eliyleyönetiliyordu.DevletyönetmedeişinbaşındasayılanArapİs
AlternatifTarihOkumaları-IV
Babekİsyanı
TEORİDE doğrultu94
lamdevletinin.bürokrasi,ekonomivebenzeri konularda öğrenmesi gerekençokşeyvardı.Buyüzdenengindeneyim vebirikime sahipSasani yöneticive toprak ağalarının hepsini ortadankaldırmadı.Fetihçilik. feodalortaçağ sömürü
sisteminin başat yöntemlerindendi.Toprak işgali, istila ve yayılma da fetihçi siyasetin temel sömürü biçimlerindendi. Üretime dayanmıyor, başkahalklarıntoplulukların ürettiğibiriktirdiği değer ve zenginliklere zorla elkoymaya, talanetmeye, yağmalamayadayanıyordu.Fetihçi ordudevlet öncebirikmişzenginliklereelkoyar,halkınbirbölümünüköleolarakalıkoyar,geridekalanlarıharaçcizye*adıaltındavergiyebağlar.Kölelerinbirkısmıköle pazarlarında satılır, bir kısmı büyüktopraksahiplerininarazilerindevekentlerin inşa edilmesinde çalıştırılır.Yinebirkısmıfetihordusuiçinsavaşçıyapılır,birkısmıdaözelliklegençvegüzelkadınlar,yakışıklıvesağlıklıerkekler. egemenlerin ve köle sahiplerininhertürlüözelhizmetiiçinayrılırlar.Fetihsiyasetininenzayıfyanı,üre
tim ekonomisine dayanmıyor oluşudur. Dolayısıyla sömürünün sürekliliği, fetih ve istilalarında sürekliliğinigerektirir.Fetihçiliktesınıryoktur,daima yayılmak, yeni yerler fethetmek,talan ve soygun için sürekli ilerlemekzorundadır.Dahafazlailerleyemezdurumageldiğindeisehızlagerilemesürecine girer, fethettiği topraklarla birlikte kendi toprakları da bukez. yenifetihçidevletlertarafındanfethedilmeküzere istila savaşlarının hedefi durumunagelir.İslamiyetfeodaltoprakmülkiyetine,
daha genel olarak da özel mülkiyetecevaz veriyordu. Buna paralel olarakfeodalfetihçisömürüyüveistilasavaş
larını“hakdininiyayma”ve“cihatsavaşı”adıveamacıilemeşrulaştırmışvefütursuzcauygulamıştır.İslamdevletininveegemensömürücüsınıfınınsiyasetini belirlemiş, toplumsalmeşruiyetsağlamış,ideolojikkaynağıolmuştur.Demekki İslamdini, esasveönce
likli olarak tüccar ve esnafarın, sürüsahibiaşiretöndegelenlerinin,büyüktoprak sahiplerinin, güçlü ve zenginaşiret reisleri, aşiretler üstüaşiretlerarası konfederasyonlar, sömürücü sınıf ve tabakaların çıkarlarını gözeten,sınıfarüstüniyetveözelliktaşımayanbirolgudur.
Fe tih coğ raf ya sı nın üre tim dü ze yi nin ge nel gö rü nü müArapİslam devletinin fetih akınla
rına maruz kalan Asya ve Orta Asyabölgesi,uygarlıkdüzeyigelişkin,üretkenbirekonomiyesahip,bollukiçinde,zenginbirbölgeydi.Uçsuz bucaksız bozkırlarda büyük
sürülere sahip göçebeotlatıcı kavimler, verimli topraklarda tarımla uğraşançiftçiler;yünveipekdokumacılığı;altınvegümüşişlemeciliği;değerlitaşvemücevherat;gelişmişelzanaatlarıveürünleri; değerli kumaşlar vebaharatçeşitleri,büyükkervanları,hareketlivezengin çarşı ve pazarları, üretim ekonomisinin gelişme düzeyini yansıtır.Buüretimigerçekleştirentoplumsalsınıfar göçebeotlatıcı çobanlar, büyüktoprakağalarınabağlı toprakköleleri,azatlıköleler,serferveyoksulköylüler,şehirimarındaçalıştırılansavaşesirlerivekölelerle,duvarcılar,dokumacılar,demirciler, bakırcılar, sarrafar baştagelmeküzereelzanaatçılarıydı.Ortayaçıkanzenginliğeyerelyöneti
cilervesoyluaristokrattabaka,toprakağaları, aşiretkabile reisleri ve önde
TEORİDE doğrultu 95
gelenleriiletüccarlartarafındanelkonulmaktaydı.İlk insanlık tarihine beşiklik eden
bölgehalklarının tapınaklardabirikenbağışveadaklarıiseZerdüşti*,Budist*,Şamanist*rahiplersınıfınızenginleştiriyordu. Bölgenin İslamiyet öncesi bukadimdinleri,halkı soymavesömürmeninbirdiğeryoluydu.Ziraegemensınıftarafındanresmidinhalinegetirildikten itibaren rahiplerdin adamları,egemen sınıfarın parçası olan sömürücü bir tabaka haline gelmiş, ibadetkarşılığıbağış,adakvegünahkarşılığıelkoymayoluyla tapınaklar,herçeşitheykel ve ikonalarla* altın, gümüş vemücevheratstokuyaparhalegelmişti.Ayrıcaetrafındakigenişaraziler,yerleşim bölgeleriyle birlikte tapınak mülkiyetinegeçmişti.(Horasan’ınyalnızcabir bölgesindeki tapınaktanBudist veZerdüştinancınınsembolleriheykeller,ikonlar,putlareritilmiş50binmiskal*altınvemücevhereldeedilmiş;250binmiskal ağırlığında gözleri inciden birheykeldeArapAbbasi istilacılar tarafından yağmalanmıştır. Tapınaklardabirikenzenginliğianlamak içinbuörnekyeterlidir.)Zenginlikleriüretenlerleelkoyanlar
arasındaki, sömürenlerlesömürülenler arasındaki ilişkilerin çıkar çatışmalarınayolaçması,sınıfçelişkilerinikeskinleştirmesi doğal ve kaçınılmazdır.İlkelkomünaltoplumunortaküretimvebölüşümkültürüneözlem,yereldinler, gelenekler ve efsaneler yoluylakuşaktan kuşağa taşınan bu kültürün izlerikalıntıları, yoksullar, mülksüzler,köleler,ezilenler,sömürülenlerarasındaeşitlikçiortakçıdüzenarayışveözleminicanlıtutar.Böylesibirdüzen vaadiyle ortaya çıkan siyasaltoplumsal hareketlerin hızla kitleselleşmesi de, bir ütopyanın gerçekleşme
umuduna sarılmakbağlanmakla izahedilebilir.
Ab ba si le rin As ya-Or ta As ya fe tih sa vaş la rı78.yy’lardaAbbasiArapİslamDev
leti doğuya yayılma siyasetiyle İran,Fars,Horasan,Azerbeycan,HindistanveÇin’ekadaruzanan istila saldırılarıgerçekleştirdi.Kuzeytoprakları,bugünküAnadolu, yorgunRoma’nın yerini alan Bizans Devletine aitti. Yenikurulan genç ve dinamik ArapİslamDevleti topraklarını genişletme arzusu duyuyordu, ancak bunu yaparkenbüyükzenginliklereldeetme,döneminticaret yollarını denetimi altına alma,uzaktopraklaraaçılmayayılmaolanağıtanıyacak,kendisiiçinstratejikönemesahipcoğrafyalarayöneliyordu.BuharaveSemerkandgözkamaştı
rıcıticarizenginliğiyleİslamDevletininöncelikledikkatiniçekiyordu.Maveraünnehirdöneminticaretyoluüzerindebulunuyordu. Tarihi İpek Yolu olarakbilinen bu ticaret yolu Çin’den Avrupa’yakadaruzanankesintisizbirhattı.Araplarınİslamıyaymavecihatadı
nı koydukları bu saldırıların gerçektediniyaymailesınırlıolmadığı,bundanziyade toprak ele geçirme, yağma vetalansavaşlarıolduğutartışmagötürmez.Abbasi egemenlerinin talan ve yağ
ma akınları başladığında bölgedekikatliam ve zulüm sınır tanımaz. İstila hareketi genişledikçe boyundurukaltına alınan kavimlerin sayısı artar,hükümranlığınsürmesivedenetimaltındatutmasorunubaşgösterir.HalkArap egemenliğinden hoşnut değildir.Amayerelegemenlersoylulardahalkıezmekteolduğundanonlarasığınmayı,yardımdilemeyidüşünmez.Yerelsoylularlahalkarasındakibugüvensizlik
TEORİDE doğrultu96
Arapegemenlerininişinegelir.Ayrıcalıklarına dokunmama, kendi adlarınavergi toplama hakkı verme vb. yoluyla kendi tarafına çeker, işbirlikçileştirir.SoyluvearistokratiktabakaMüslümanlığıgönüllübiçimdekabuletmişgibibölgehalklarıvekavimlerinfarklıdinselinanışlarınakarşıİslamcihadınakatılırvedestekverirler.Kavimler/halklar bu baskılar karşısında ya kılıçzoruyladindeğiştirirler,yabiçimselolarakİslam’ıkabuledipkadimdinlerinigizliyaşatırlar.Yadaisyanederler!Arap egemenliğine, İslam’a ve bun
larla işbirliği halindeki yerel soylu veyöneticilere başkaldırılar, isyanlarındinikarakterlesınırlıolmadığını,sınıfsalsiyasal karakterli olduğunu gösterir.İsyan hareketlerindeki Arapİslam
karşıtlığının dinsel içerikle sınırlı olmadığınınbirkanıtıda,Sasaniyönetimialtındayaşayanezilenyoksulköylüyığınlarının tavrıdır: ZerdüştilikMazdaizm Sasaniler tarafından resmi dinhalinegetirildiğindehalk,egemenlerindiniolarakgörüptepkigöstermiş,üstelik yerel egemenlerin zorbalıklarınakarşı başlangıçta İslam fetihlerini ehvenişerkarşılamıştır.
İlk is yan lar ve di re niş ha re ket le riArap istilalarını takiben İslamlaş
tırmabiçimindeki ideolojiksaldırıgeritepti. Arap yayılmacılığı ve İslamlaştırma ileFarsİslamsentezinin ortayaçıkması,bölgedinleriileetkileşimiçindedahaalttürevleriiçerenoluşumlar,daha organize isyanların ideolojik temelini oluşturdu. Bu isyanların sınıfsalbileşimiheterojendi,Arapegemenliği ve Ortodoks İslam karşıtlığı anaunsurdu. Geniş bileşim zanaatkarlar,esnafveçiftçilerideiçinealıyordu.İrankökenliyerelsömürücüsınıfar(toprak
ağasıdihganlar),soylular,emirvevalilerinbirkesimidebunadahildi.Zerdüşti,Budist,Maniheist*dinadamlarıve zenginlerdeayaklanmalarıdesteklediler. Hatta merkezi devletle sorunyaşayan, ezilen ya da özerklik vb. isteyenkimiArapkabilelerindedesteğinialıyordu.Butürayaklanmalarınenkapsamlı ve güçlü olanı Ebu MüslimHorasani Hareketi idi. Bunlara, kentağırlıklı devrim hareketleri dememizmümkündür.Sınıfsal bileşimindeki farklılıklar ve
destekçilerinin heterojen yapısı, buayaklanmalarınaynızamandakararsızvezayıfyanınıoluşturuyordu.Nitekimİranikökenlizenginsınıfarveyerelsömürücüler isyanlardan çekildiler, esnaf ve zanaatkarlar, çiftçiler uzlaşmaarayışlarınagirdilervb.sonuçtadevrimisonunakadargötürmeyibaşaramadılarvehareketyenildi.Ayaklanmalar,ezilendinvemezhep
ler,yoksulhalkveköylülerinanagövdesini oluşturduğu, giderek homojenleşen ve toplumsal/sınıfsal bir içerikkazanandevrimcidirenişhareketlerinedönüştüler.Çeşitli fikir akımları ayaklanmala
rıentelektüelaçıdanbesliyordu.İslamçerçevesindeolupyinedeİslam’ıeleştirenakımlar;Mazdekçilik,*Budistlik,Manicilikgibieski inançlarınetkisiylesentezlenenyeniakımlar;Ortodoksİslam’a karşı çıkmayla sınırlı olmayan,İslam’ınhertürünekarşıbayrakaçanfikirakımlarıgelişti.Kullandıklarıterminolojiİslam’danalınmışdinselkavramlardı ama öz olarak İslam’ın dışındaydılar. En önemlilerinden EbuMüslimilik, Babekilik/Hürremdinilik,Karmatilik, İsmaililikbu türdenhareketlerdi.Egemen ideolojiyi temsiledenOrto
doksulematarafındanİslamdüşmanı,
TEORİDE doğrultu 97
sapık/kafir/zındıkolaraknitelenenbuakımlar/hareketler, yalnızca merkezi devlet Abbasilere karşı ayaklanmıyorlardı.Aynısoyveboydankavimlerarasında,örneğinTürkkökenliSünniaristokratlara karşı; çoban halk KarluklararasındakendiegemenleriKarahanlılarakarşı;OğuzveTürkmenboyları arasında Selçuklu devletine karşısınıfsal çelişkilere dayanan isyanlaryaşanıyordu.İran, Horasan, Azerbaycan, Afga
nistan,Taberistan,BuharaveSemerkand’ın 789. yy’larda devrim coğrafyası haline gelmiş olmasını birkaçbaşlıkaltındaaçıklamakmümkündür;*Yeniyaşamvekültür,eskigelenek
lerin bastırılması, uzlaşmacılığın çökmesiileçatışmanınkaçınılmazlığı;*Arap istilalarınıntoplumsalyapıda
yolaçtığıyenisınıfilişkilerivebunlarınsonucundaortayaçıkanhimaye,velayet ilişkileri içinegirenlerle,bunarazıolmayıpfarklıarayışiçinegirenlerarasındaçatışma;*Mevcut iktidarlara karşı devam
eden hoşnutsuzluğun, din vemezhepfarklılıklarına dayalı sınıfsal ideolojik safaşmalar biçiminde yaşanan veesastahalkiktidarbiçimindekisiyasalçatışmalar…
Di re niş ha re ket le ri nin ide olo jik mo tif e ri ve ta rih sel kay nak la rıArapİslam yayılmacılığı, Orta Asya
genelinde yerleşik ve yaygın olan,üstelikkökleriM.Ö.6.yy’akadaruzananinanç sistemleri ile çatışarak ilerledi:İstilahareketlerininyıkıcısonuçlarına,talan, kıyım ve katliamlara karşın buinanç sistemleri yok edilemedi. Arapistilasınaboyuneğmekzorundakalanhalk,kadiminançlarıylaİslamarasında kendince sentezler yarattı. İslamcıcihadkatliamlarınıdurdurmakiçinbir
yandan İslam’ı kabul etmiş görünürken,busayede eskidin ve gelenekleriniyaşatmasürdürmeimkanıbuldu.Bölgenineneskidinveinançsistem
leriZerdüştilik,ManicilikveMazdekçilik’ti. Arapİslam karşıtı hareketlerinhemen hepsi görünüşte İslam’ı kabuletmişolanbuinançsistemlerietrafındamayalanıyordu.İnançlarınıİslam’labağdaştırmaçabasısöylemvedoktrinlerinideetkiliyordu.İslam yayılmacılığı döneminde or
takçıeşitlikçi hareketlerin kökeni debueskidinveinançlardır.Egemensınıfayrıcalıklarına,zulmünevesoygunlarına karşı yoksul köylü, çoban kavimler,esnafvetüccarlar,İslamöncesiveİslamsonrasıtarihboyuncabugelenekselinançsistemlerineyenimotiferkatarak, yeni anlamlarişlevler yükleyerek onun etrafında toplanmışlardır.Ayaklanmalar ezilmiş, eşitlikçiortakçıhareketler dağıtılmış, dervişan halkçıyönetimleryıkılmış,amaherdefasındayenibirönderlikveyenibirhareketetrafındatekrarortayaçıkmıştır.
Ba be ki lik/Hür rem di ni lik ve Ba bek El Hür re miHürremdinilik bunlar arasında en
önemlilerindendir. Temel felsefesini Mazdekçilikten almış, heterodoksİslam ile kaynaşmış, Yeni Mazdekçiöğretileri İslamheterodoksisi içindesürdürentoplumsalbirharekettir.İnsanlarıneşitolduğunu,toprağınvegelirin ortaklaşa kullanılmasını, varlığınbölüşülmesinisavunanMazdeköğretisinibenimseyenHürremdinilik,eşitlikçiortakçısiyasiekonomikbirhareket;mezhepkimliğiiledinisiyasibirakım;sınıf çelişkilerinin ve sınıf mücadelesinin farklı örtüler altında, farklı biçimleralarakdevametmesigibisilah
TEORİDE doğrultu98
lıhalkayaklanmasıbiçiminedönüşenbirbaşkaldırıhareketidir.KökenolarakFarsçabirsözcükolan
“Hürremi”, “Hürremdin”, “Hürremilik”,“güzel din, iyi din, hoş din” anlamınageliyor.HürremdinilikilkolarakAbbasidavetçisiHidaşlakaplıAmmarbinYezidtarafındanİslamimotiferledilegetirildi.AncakHidaşHürremdiniliğinkurucusudeğildi.BaşkakimlikleraltındakökeniMazdekçiliğekadaruzananbuakımındevrimcidinamiklerinikeşfederekyenidencanlandırdı.Hidaş’ı, İslam’aaykırıveiktidarlarıiçintehlikeligörenAbbasileronuortadankaldırdılar,Hürremdiniliğideİslamkarşıtısapkınbirmezhepolarakilanettiler.Hürremdinilik,Hidaş’tansonraEbu
Müslim Horasani, Babek ve Mazyarhareketlerinedamgasınıvurmuşvesürekliliğinisağlamıştır.HürremilikHürremdiniliktepenok
tasına Babek önderliğinde yükselmiş,bağımsız,eşitlikçibiryönetimbiçiminde20yılyaşamış,Babek’inöldürülmesiylehareketinbirkolusönümlenirkenyeni başka isim ve akımlar biçimindedevametmiştir.Babek aslen Mecusi (Zerdüşti) bir
İranlı’dır. İran’ınKuzeybatısında, İranAzerbaycanıbölgesindeyaşamışolmasınedeniyleAzerive/veyaTürkolmasımuhtemeldir. Babası Sasani devletininbaşkentiKtesifon’lu (Medain),köyköy dolaşıp kandil yağı satan gezginbirsatıcıdır.Mijnedbölgesindebirgözü görmeyen bir kadına aşık olur veevlenirler.BabaSavalandağındakibiryolculuğunda soyguncular tarafındanöldürülünceBabek’iannesi,başkalarınasütanneliği yaparakbüyütür.Babekgençliğindeçobanlıkyapar,paralıaskerlerarasındatanburçalar.Bu dönemde Hürremiler geri çekil
miş ve iç sorunlar yaşamaktadırlar.
Hareket ikiyebölünmüşvekavgalıdır.Bezz (ya daBezzeyn) dağlarında (Muğan dağlığı) yaşayan Şehrek oğlu Cavidan(CavidanbinSehl),HürremilerinliderlerindenbirisiveBabek’inhocasıdır.Hayvancılıkla geçinen Cavidan, kar
ve karanlık nedeniyle Mimed bölgesindeBilalabadköyünesığınır.KöyünöndegelenihürmetgöstermeyinceCavidan, Babek’in annesinin evine konukolur.TümyoksulluklarınakarşınBabek’in annesi konuklarına hürmetieksiketmez.Babekdeyakındanilgilenirkonuklarla.Cavidan,Babek’in zorkoşullarda yaşamasına ve eğitimsizliğinekarşınçokakıllıbirgençolduğunugözler.Zeki,becerikli,İrandiliniiyibilenBabek’iyanınaalırveBezzdağınagötürür.Babek,Cavidan’ınyanındayetişir.Hürremilerin ikinci lideri Abu Üm
ranilekavgadaikiliderdeölür.Cavidan’ınsaygınkarısıHürremileritoplayıpkocasınınvasiyetiniaçıklar:“GençBabek,ölenCavidan’ınkutsalruhunutaşıyor. Babek bundan böyle topluluğun önderi olacak…Mazdek’in dininiyenidenihyaedecek.Babeksayesindeen düşkünümüz bile azizler gibi olacak,çaresizliğinizsonbulacak.”HürremilerBabek’iyeniliderleriola
rakkabulederler,gelenekleregöredeCavidan’ındulkarısıBabekileevlenir.Babek’inönderliğindeHürremdinilik
tekrar canlanır. Daha önceleri Deylemistan, Gilan, Cürcan ve Azerbaycanbölgelerinde sönümlenmiş halde olanbu radikal hareket ivme, kazanaraksosyal/siyasalbirhareketedönüşür.808809 yıllarında Azerbaycan’da
ayaklanan Hürremiliğin Cavidaniyekolunabağlıhareket,816’daBabekilesıçrama yapar. Özellikle Masabadan,MihricanQadaqveKürtlerinyoğunol
TEORİDE doğrultu 99
duğuelCibalbölgesindekiçiftçilerdenharekete yoğun katılım gerçekleşir.Azerbaycan’daki kurtarılmış bölgedeözellikle 30 bin metrekarelik Berzendkarargahında, eşitlikçi ve adil bir düzenkurarlar.20yılsürenbubağımsızhalkçıyönetimbölgehalkı,yoksullarveezilenler tarafından desteklendiği içinüzerinegelenAbbasiordularınıvetümkomutanlarınıbozgunauğratır.AbbasihalifeleriMemunveMutesim,dönemlerindeBabek’in çürümüşdüzenleriniyıkmasıenbüyükkorkularıolur.Sünniulemave tarihçiler ileAbba
siyandaşları,BabekveHürremdinilikhakkındaiftiravekaralamakampanyalarıyürüttüler: “BabekelHürremi’ninİslamşeriatınaaykırıişleryaptığını;İslam’ınharamsaydıklarınıhelalleştirdiğini;kadınlarıortakkullanmayımubahkıldığınıvehattaMazdekiBabek’inHıristiyanlarlaişbirliğiiçindeMüslümanlığıyıkıpAbbasihilafetiniönceBabekiye/Hürremiye mezhebine sokacağını,ardındanbütün İslamaleminiHıristiyanlaştıracağını”yazıpçizdiler.Alevileriçinuydurulanvesonyılla
rakadardaözellikleSünniegemenlertarafından başvurulan “Bunlar mumsöndürme ayinleri yapıyorlar” iftiralarınınkaynaklarındanbirisidebuarada ortaya çıkıyor. Abbasi hizmetindeki Sünni din adamlarından, SelçukluBaşveziri Nizamül Mülk’ün Siyasetname’sine varıncaya kadar Babekilerhakkında bu tür karalamalara yaygıncayerverilir:Hürremiler “yıldabirkez erkekli kadınlı bir yere toplanıyorveışığısöndürüyorlar.Hererkekelinegeçirdiğikadını tutup, o geceyi onunlageçiriyor.”.“Onlarındini,isteklerivearzularından ibarettir. Bu adı bununiçinvermişlerdirki,onlarharamınneolduğunu bilmezler. Şarabı, namahrem kadınla yaşamayı, haz aldıkla
rı ve çıkarlarına uygunher şeyi helalbiliyorlarvebuişteKubaddönemindeortayaçıkmışMecusiMazdekilergibidirler. Mazdekiler bütün kadınları vebunabenzerbaşkaharamşeylerikendileriiçinhelalsayıyorlardı.BunedenledeKubat’ın oğluEnuşirevanonlarıkatletti.BuanlamdaonlaraMazdekiyedenildiğigibi,bunlarada‘Hürremdiniye’denilmiştir.”
Ba be ki ha re ke ti nin he de fi, yay gın lı ğı, ni te li ği ve bi le şi miBabek’inbir tek amacı vardı:Halkı
sömürenveezenhalifeliğiyıkıp,yerinedaha adil ve eşitlikçi, bir çeşit halkçıdüzen kurmaktı. Bunun tek yolu olduğunainanıyor,kitleselbaşkaldırıveayaklanmadan başka yoldan gerçekleşmesini mümkün görmüyordu. EtkinliğinisürdürdüğübölgelerdeortaklaşmacıbirsistemuygulayanBabekilerideallerine ve davalarına sıkı sıkıyabağlıvekararlıhareketetmekteydiler.Buuğurda savaşmaktan ve kan dökmektençekinmezlerdi.Babekiler/Hürremiler sadece Azer
baycan’da bulunmuyorlardı. İran’ınbaşkabölgelerinde,Azerbaycan,Taberistan,Horasan,Bağdat,Fars,Kirmanve Huzistan’ın dağlık kesimlerinde veNihavend,Hemedan,Rey,İsfahan,Kaşan, Kum, Semyan, Damğan ve Gazvin’euzanandağlıkbölgelereyayılarakyerleşmişlerdi.Yukarıdakikentveyöreisimlerinden de anlaşılacağı gibiHürremdinilikneredeyseAsyaveOrtaAsya’nınbüyükbölümünde taraftar bulan bir harekettir. Özellikle köylerdevedağlıkyerlerdeyaşıyorlar,yerelegemenlere karşı sık sık isyan ediyorlardı.Yaşadıklarıbölgelerincoğrafiavantajlarından ustalıkla yararlanıyorlar,düşmanordularıüzerlerinegeldiğindedağlardoğalkorunakişlevigörüyordu.
TEORİDE doğrultu100
Hürremdiniliktamanlamıylabirezilenlerhareketiydi.YalnızcaArapİslamyayılmacılığınakarşıbirisyanhareketi değil, İranSasani yönetiminin adaletsizliklerinedekarşıdır.Yalnızİslamdininin Abbasiler şahsında yozlaşmışhaline değil, Sasanilerin resmi dininedönüşen Zerdüştiliğe de karşıdır. Buyüzden düşmanları çoktu, tabanı dabuna göre genişti: Arap istilacılığınakarşıAzerbaycanveHorasan’ınkurtuluşhareketiydi;İslamdiniveresmidinZerdüştiliğekarşıinançözgürlüğühareketi, sömürücütalancı devletler veyöneticisınıfarakarşıeşitlikçiortakçıyoksulköylühareketiydi.Hareketin içinde Pers, Türk, Kürt,
Bizans Rumları, ErmenilerPaulikenler,Araplar,Aramilervb.değişikinançve kavimlerden halk toplulukları bulunmaktaydı.BuözelliğiileHürremdinilikköylüayaklanmalarının ötesindeAbbasiHalifelikdevletine,Ortodoksİslamideolojisineveonunlaişbirliğiiçindehareketedentopraksahipleri,yerelyöneticilerveruhbansınıfınakarşıradikalköktencibirhalkhareketiniteliğindeydi.Babek’in komutanlarından aynı za
manda sağ kolu kabul edilen TarkanbirTürktür.Halifeordusundanayrılıpkendisine bağlı 20 bin askeriyle Babek’ekatılanbirdiğerkomutanNoktaydaTürktür.YardımcılarındanMarandşefiİsmaKürtveyineönemlikomutanlarından Muaviya Araptır. Taberistanprensi Mazyar, kendisine ve davasına bağlı bir taraftardır. Yine taraftarlarından, Ermeni prenslerinden SehlİbnSunbat (SunbatoğluSehl)dasayılabilir.AyrıcaAbbasilerleBizanslılararasındakisavaştaBabek,Bizans İmparatoruTeophilos’la yaptığı karşılıklıyardımanlaşmasınauyarak2binHürremi savaşçısının başında gönderdiği
Nasr Theophobos da Babek’in Bizansasıllıkomutanlarındandır.
Hür re mi Ayak lan ma la rıHürremdinilik adıyla ilk isyan778
779’daMuhammira(Kızıllar,KızılBayraklılar)olarakCürcan’dabaşladı.YeniMazdekçilik biçimini alan Hürremiye yandaşları aynı yıllarda EbuMüslimHorasani’nin torunuEbulGaza’yıbaşkanseçerek,Reyşehriüzerineyürüdülerveisyanhareketifarklıisimleraltında tarihsel süreklilik arz ediyor.Ezilenler,yoksulköylüler, istilavetalanmağduruhalklar başkaldırı esnasındabir tarihselönderveonuntemsil ettiği hareketle aralarında dolaysızbağ kuruyor, kendilerini o hareketindevamcısı, geleneğin mirasçısı olarakgörüyorlar. Mazdekçilik bu anlamdakendisindensonrakihemen tümköktencihareketlerinideolojikkaynağıolmuştur. YeniMazdekçiHürremdinilikbu adla ortaya çıkıncaya kadar, EbuMüslimHareketiveHidaşiyeHareketi(Bu,Hürremdiniliği dile getirenHidaşlakaplıAmmarbinYezid’inAbbasilerceöldürülmesinden sonra taraftarlarınınhareketi sürdürürken kullandıklarıisimdir.)ileözdeşleştirilmiştir.807808 yılında Azerbaycan Hür
remileri isyanetmiş,816yılınakadarhareketeŞehrekoğluCavidanönderliketmiştir.HürremilerinengüçlendiklerivetoplumsalbirdüzenkurmadüzeyineulaştıklarıengörkemliyıllarıBabekönderliğindegeçendönemdir.BabekelHürremi başkanlığında 20 yıl hükümsürmüşlerdir.Babek’in yaşadığı yer Savalan Da
ğınınKuzeybölgesindedir.Bölge,coğrafi özellikleri ve sert iklimi ileBabekveyandaşlarınadoğalkorunaklıkyapmıştır.Azerbaycan’ınMuğanOvası’nıngüneyindekiBezzeyn(yadaBezz)dağ
TEORİDE doğrultu 101
lığınayerleşenBabek,üzerinegelenordularıbubölgedebozgunauğratmıştır.Babek’in kontrol altında tuttuğu
bölgeGüney’denErdebil ileMerend’e,Doğu’danHazarDenizi’ne, Şamahı veŞirvan’a, Kuzeyden Muğan Ovası ileMuğan’aveArasÇayısahiline,Batı’daniseCulfa,NahcıvanveMerendbölgelerineulaşıyordu.Birbaşkaifadeylebugünkü İran’ın kuzeyi, Azerbaycan’ıngüneyi, Ermenistan’ın bir bölümü veHazarDenizi’ninbatısıileçerçevelenenveiçindeErdebil,MuğanveArasovası,Ordubad, Culfa, Nahcıvan ve Merendyerleşimyerleri,kentveyörelerininbulunduğugenişbölgeyikapsıyordu.Babekbu topraklardakurduğueşitlikçiortakçıdüzenile20yılıaşkınhükümsürmüştür.
Ba bek ön der li ğin de Hür re mi-Ab ba si sa vaş la rıBağdat merkezli Abbasi İslam dev
letininHürremilerlesavaşıArapİslamyayılmacılığıilebağlantılı;İran,Hindistan,Horasan, Taberistan,Azerbaycantopraklarını fethetme, zenginliklerinitalan ederken halkları İslamlaştırma,direnmeyekalkanlarıkılıçtangeçirme,esir aldıklarını köle pazarlarında satma vb. tipik ortaçağ feodal yayılmacıtalan, fetih ve istila savaşının devamıniteliğindeydi. Arapİslam yayılmacılığına direnen muhalif akımlar içindeengüçlüdirengen,yaygınveuzunsüreayaktakalmayıbaşaranHürremilerolmuştur.Dolayısıyla Abbasileri en çokuğraştıran,ürküten,kayıplarverdirtendirenişdeHürremilerinözellikleBabekönderliğindesavaştıklarıdönemdir.Babek’in hüküm sürdüğü 816837
yılları arasındaAbbasiler ikihalife ileyönetildiler.HalifeMemun,833yılınakadarBabek’ielegeçirmekiçinuğraştı. Onun yerine geçen halifeMutesim
zamanındaiseBabek’lesavaştadevlethazinesiadetatamtakıroldu.Babek’inHürremilerin başına geçip
Cavidan İbnSehlyolundaeşitlikçiortakçı bir düzen için tebliğlerine başlamasıyla birlikte 816 yılındaMemunonunla savaşmaya başladı. Babek’inordusu bu ilk savaşta geri çekilirkenhalifeninordusuHürremilerinErdebilve Zencan arasında inşa ettikleri kaleleri yerle bir etti,Hürremdiniliği benimsemişolanlarıdakılıçtangeçirdi.Memunerkenzafereldeetmişolma
nın memnuniyetiyle Bağdat’a döndü.Geride Ermeniye ve Azerbaycan valisiYahhaİbnMaaz’ıBabek’lesavaşmayamemuretti.BabekbusavaştaİbnMaaz’ıyendi.(Hicri204Miladi819820).MemunbuseferErmeniyeveAzerbaycanı İsa İbnMuhammed’e verip Babek’lesavaşmayagönderdi.(H.205M.820821)Biryılsonraikincidefasavaşagirdi
İsaİbnMuhammed.Birsonuçalamadı.208(823824)yılındaAliİbnSadaka,ErmeniyeveAzerbaycanyönetimine atandı veBabek’le savaşma görevionaverildi.209 (824825)yılındaAhmet İbnCüneyt aldı onun yerini. Babek İbnCüneyt’i yendi ve esir aldı.Azerbaycan’aİbrahimİbnLeysİbnFazılatandı.Memun, Babek karşısında yenilen
vali ve komutanların yerine yenileriniatadığında onları ancak özel ödüllerle savaşa gönderebiliyordu. 211 (826827) yılında Muhammed İbnTusi’yeBabek’le savaşmasına karşılık,Musulyönetiminideverdi.
Ha re ke tin bü yü me si ve ayak lan ma nın ya yıl ma sıBabek el Hürremi tebliğ faaliyeti
ne başlarken bir yandan ayaklanmahazırlıklarını da yürütüyordu. Kendi
TEORİDE doğrultu102
sine bağlı, eğitimli, inançlı ve kararlısavaşçılardangüçlüordukurarken,hakimiyet alanında sağlam kaleler deinşa ediyor, savunmasını pekiştiriyordu.Dağlıkbölgelerdeyaşıyorolmalarınedeniyle Memun ordularının Babekordularına ulaşması, saklandığı dağlardaonubulmasıvesavaşazorlamasıoldukçagüçtü.Babekdoğalcoğrafiyapıdan akıllıca yararlanıyordu. Darvesarpgeçitlerdepusukuruyor,halifeordusunundağlıkmıntıkadaküçükbirliklerhalindeilerlemekzorundakalması nedeniyle bir anda saklandıkları mevzilerden bu birliklere saldırıyorordunun ana gövdesiyle irtibatını kesiyorvekolaylıklayokediyordu.Halifeordularıiçindağlar,geçitler,orman,uçurum,herağaç,herkayadibiölümanlamına geliyordu. Bu gerilla savaşıyöntemlerine zorlu iklim koşulları daeklenince Arapİslam ordularının savaşgücüveiradesidahaBabekordusuilekarşılaşmadankırılıyordu.Coğrafya ve iklim koşullarının Ba
bek’inbaşarılarındaoynadığırolünaltıçizilmelidir.AncakyinedeArapİslamordularınınbaşarısızlığını veBabek’inbaşarısını savaşın niteliğinde aramakgerekir. Köktenciradikal hareketinhaklı ve meşru bir zeminde hareketediyorolması,halkaveyoksullaravaatettiğieşitlikçidüzen idealiniküçüktopluluklar biçiminde de olsa hayatageçirmiş olmaları, geniş ve yaygın bircoğrafyada toplumsaldestekbulması,AzerbaycanhalkınınArapistilacılarınakarşıbirleşikbirmücadeleyürütmesi,Araplara karşı bağımsızlıkçı bir savaşbiçiminialması…BabekveHürremilerinbaşarılarınınasılkaynaklarıdır.MuhammedTusi,212(827828)yı
lındaBabek’inüzerineyürüdü.Biryıldan fazla savaştı, bir sonuç elde edemedi, kendisi de savaş meydanında
canındanoldu.HalifeordularıileyaptığısavaşlardanzaferleçıkanBabekveHürremilergüçlerinibüyütüyorlar,etkialanlarınıgenişletiyorlardı.Babekanakarargahı Bezz kalesinden savaşlarıyönetiyordu.KomutanlarıHürremdiniliğebağlıveyeteneklisavaşçılarolmasınakarşınBabekçoğuzamanordusununbaşındasavaşlarabizzatkatılıyorveyönetiyordu.Yoksulhalk,köylüler,farklı din ve kavimlerden ezilenler deHürremilere katılıyor, halife ordularınakarşısavaşıyorlardı.Babek’insavaşgücününyeryer300binsavaşçıyaçıktığıkabuledilir.Babek’le savaşmaya gönderilen ko
mutanlar savaş giderlerini kendilerikarşılamak zorunda kalıyorlardı. Kendilerine bağlı bölgelerin tüm vergi veharaçlarıkomutanlarabırakılıyor,ayrıca yerel yöneticiler ve beylikler deharaçvermeyezorlanıyor,hersavaştaveheryenivaliatandığındahalkdahafazlasoyuluyor,budaArapİslamkarşıtlığını ve öfkeyi derinleştiriyordu. Halkkendiyöneticilerinekarşıdahoşnutsuzvetepkiliydi,çünkühalifeninvalilerineödediklerivergiveharaçları,sonuçolarakyinehalktantopluyorlardı.MuhammedTusivebirçokkomuta
nın da öldüğü savaş sonrasıMemun,Ali İbnİdişam’ı Babek’le savaşmayatayineti.AynızamandaAliIbnHişamCibal, Umm, İsfahan ve AzerbaycanValisioldu.Ancak217(832833)yılında Memun, Ali İbnHişam’ı öldürttü.Hişamhalkınmalınamülküneelkoyuyor,soyuyor, insanlarıöldürüyoramaBabek’le savaşmayı göze alamıyordu.Babek’ekatılmayaniyetlendiğinidüşünerek üzerine ordu gönderdi, Ali İbnHişam’ınkellesinikesip,Irak,Horasan,MısırveŞamülkelerindeteşhiretti.218 (833834)’te Hürremiler başka
bir koldan, İsfahan, Fars ve Azerbay
TEORİDE doğrultu 103
can’daayaklanmabaşlattılar,halifeninyerelkuvvetlerinidağıtarakhızlailerlediler. Önderleri AliMazdek’ti. İsfahanveFars’tahakimiyetisağlayıncaBabekilebirleşmeküzereAzerbaycan’ayöneldi.Babekdebuayaklanmadanhaberdardı,tümbölgeyikasıpkavurandevrim rüzgarı Hürremilerin her taraftanBabek’inetrafındatoplanmasınısağladı.Memun’un valilerinden İshak İbnİbrahimİbnMusebkomutasındahalife ordusuylaHürremiler arasında çokşiddetli çarpışmalar yaşandı. İki tarafdaağırkayıplarverdi,yenişemedilerveikiordudakayıplarınıgidermektoparlanmaküzere geri çekildi.AliMazdekonbinkişilikkuvvetiyleİsfahan’adöndü, İsfahan emiri kaçtı, kentin kadısıveilerigelenleriilesavaştı,çoğunuöldürdü,esiraldı.Bu savaşMemun’un son savaşı ol
du. Hürremilerin isyanını bastıramadan,Babek’iyenemeden218(833)yılındaöldü.YerineMutesimgeçti.Ayaklanmanın Hemedan kolunda
Hürremiler zor duruma düşünce Rumeli’ye (Anadolu’ya) geçip Bizans İmparatoru Teofil’e sığındılar. Kuzey’e,Rumeli’ne istila saldırıları düzenleyenBağdat yönetimi Bizans ile de savaşhalindeydi.BunedenleBizansİmparatoruTeofilileBabekkarşılıklıyardımlaşmaanlaşmasıyapmışlardı.
Sa va şın bir per de si ka pa nı yor220(835)’teMutesim,BabekveHür
remilerlesavaşmagöreviniAfşin’everdi. Kavusoğlu AfşinHıdır, Bağdat sarayının enönemli devşirmelerindendi.Babası Kavus, Arapİslam yayılmacılığına karşı çıkmış Orta Asya ülkelerinden İsrevşene emiriydi. (BugünküÖzbekistan sınırları içinde bir bölge)Memun’un Horasan seferlerinden birinde komutanlarından Ahmet İbn
HalidilesavaştaKavus,ikioğlu(FazılveHıdır) ilebirlikteesirdüştü.KavusBağdatesaretindeöldü.HıdırsaraydaArapİslam kültürü ve Abbasi devletgeleneklerine göre yetiştirildi. Mutesim, zamanında sarayın en saygın vegüçlüemirioldu.Afşinsözüisebabasınınmemleketiİsrevşene’deemirleriçinkullanılanprenslikyadaşahlıkünvanıidi.BunedenleHıdırdahaçokAfşinolarakbilinir.Afşin’inbusavaştagörevlendirilmesi
bölgedekiArapolmayanhalklarıvebabasıdaArapistilasınakarşısavaşmışolduğuiçinmuhalifhareketlerietkileyebilirdi.Ayrıcasarayınenbüyükemirinin Babek üzerine gönderilmesi, budevrimcihareketinAbbasiyönetimincenekadarhayatiönemdegörüldüğününişaretidir.Önceki valiler ve komutanlardan
farklıolarakMutesim,Afşin’intümsavaşgiderlerinikarşılamaktaydı.ÜçyılBabek’le savaşan Afşin kaybettiği askerler için ve savaşınfinansmanı içindefalarcasaraydanyardımistedi.Mutesimodönemdedahiçokbüyükmiktarlarda para ve altınla Arap savaşçılardankuruluordularlaAfşin’isüreklitakviyeetti.EnkıdemlikomutanlarınıdaAfşin’inemrineverdi.BüyükBoğa,Muhammed İbnHamid, Ahmet İbnHalilİbnHişam,HasanİbnSehlveFazıl(Afşin’inkardeşi),CaferHayatkendilerinebağlıordularlabirlikteAfşin’inbaşkomutanlığıaltındabirkaçbölgedebirdenHürremilerlesavaşıyorlardı.Afşin, Babek’in ülkesini savaşarak
elegeçiriyor,Hürremilerigeriletiyordu.Büyükçarpışmalaroluyor,Afşin’inordusu yeniliyor, diğer ordularla takviye edilerek tekrar saldırıya geçiyordu.Geçtikleriyerlerdetaşüstündetaşbırakmıyor,kentlerikasabalarıyağmalıyoryakıyor,Hürremileriveonlarades
TEORİDE doğrultu104
tekolanköylülerikılıçtangeçiriyordu.KışbastırdığındaAfşin ordusunugeriçekmiyor,hemenbulunduğuyerdekarargahkuruyordu.Hürremilergidereksıkışıyordu.Babek’in önemli komutanlarından
AzizveTarhan,Afşin’inkuvvetleritarafındanpusuyadüşürülüpöldürüldüler.DağyollarındavegeçitlerindeBabek’inordusudefalarcaAfşin’inkomutanlarınıyendi,dağıttı.Karargahlarınıbastı,erzaklarına, silah ve cephanelerine elkoydu. Geriden dolaşıp takviye kuvvetlerininönünükesti, erzakyollarınıtutupbaskınlarverdi,Afşin’inanakarargahınıbastı,ordupaniğekapılıpdağıldı,Afşincanınızorkurtardı.Dağlar,geçitlerBabek’inpusularıiledoluydu.Çağının ilkveenustagerillasavaşları,silahlıhalkınuzunsürelisavaşlardadüzenliordubiçimindesavaşmasıgibiçokönemliilkleryaşanıyordu.Savaş aralıksız üç yıl sürdü. Sava
şın uzaması Hürremileri bıktırmayabaşladı.Yorgunlukvebezginlikyayılıyordu.Afşinkuşatmayıiyicedaraltmış,savaşBezzkentiönlerindeveriliyorduartık. Bezz kalesi kuşatılmış, Babekana karargahında kendisine en sadıktaraftarlarıyla kalmıştı. Arada bir kaleden çıkıyor Afşin’e baskın yapıyor,kuşatmayı o noktadan yarıyordu, geri çekildiğinde Afşin takviye ediyor vekuşatmayıpekiştiriyordu.Babek,Bezzkentihalkınadokunmaması,kenthalkınınsavaşbölgesidışınaçıkmasıiçinAfşin’eanlaşmateklifetti.Afşinkabuletmedi.Mutesim’denbirafbelgesi teminedipteslimolursaşayetaffedileceğinibildirenAfşin’eBabek’inde yanıtı,“Benimaffaihtiyacımyoktur”oldu.Bir yarma harekatı ile kaleden çıktı,kuşatmayıyarıpkurtuldu.Afşinkentegirdi,Müslümanlığıkabulediphalifeyebiat edenleri esir aldı, Hürremdinilik
tenvazgeçmeyenlerinhepsiniöldürdü.Kentiyağmaladıyaktı.Babek’inköşklerini yıktırdı. Savaşın buperdesi kapanmıştı.
Ezi len le rin di re niş ta ri hi ne dü şü len ka yıt: Ba bekBabekdağılanordusunuveadamla
rınıtoplamayaçalıştı,birbirlerineulaşmayı başaramadılar. Dağınık kalanbirliklervesavaşçılarönderleriBabekolmaksızın Afşin’le savaşı sürdürdüler, teslimolmaçağrılarınıreddettiler,Afşinelegeçirdikleriniöldürdü.BabekErmeniyebölgesinedoğruilerledi.Hürremilerindostuolarakbilinen,Babek’ebağlılığını bildirmiş Ermeniye emirlerinden Sehl İbnSunbat’ın yanına sığındı.Sunbatihanetetti,yanındakilerlebirlikteBabek’iAfşin’eteslimetti.Babek el Hürremi pişmanlık getir
mesi karşılığında yapılan tekliferi geri çevirdi. O bir köylü hareketi, halkhareketi,devrimhareketiönderiydiveyaşamının son anlarına kadar bunauygundavrandı.Mutesimgörmek,tanımak istiyorduBabek’i.Aynı zamanda ona çektirecekleri ızdıraplara dayanmasınırınıdatestetmekistiyordu.Rivayetolunurki;yanınagetirildiğindeMutesimonaşöyleder:“EyBabeksenöyle bir şey yaptınki; hiç kimseböylebiryapamamıştır.Buyüzdenşimdidehiçkimsenintahammüledemeyeceği kadar tahammül etmelisin.” Babekde“Yakındabenimtahammülümügörürsün” der. Mutesim, önce ellerinin,sonraayaklarınınkesilmesiniemreder.Sağelikesilirönce,Babekkanınıyüzünesürer.Mutesimniyeböyleyaptığınısorar.Babek“Kanımaktıkçahalkyüzümünsararmasındanbenimölümdenkorktuğumusanır.”diyeyanıtlar.Elleri ve ayakları kesilen Babek, başıdakesilerekkatledilir.Aynıişkence
TEORİDE doğrultu 105
kardeşiAbdullah’adauygulanır, ikisideneafdilemişnedeinleyipsızlamışlardır.Babek’in başını kesip Horasan’ın
bütünkentvekasabalarındadolaştırdılar. Hilafeti devirip devrim yapmasına az kalmış, halkın yüreğinde köksalmış,onlarınumuduolmuş,üzerlerindebüyüketkisiolanbirayaklanmaönderiydiBabekvebuyollabölgehalkınagözdağıveriliyordu.Babek’incesedi iseSamara’dayük
sekçebiryerdeyıllarcaasılıkaldı.Bugünhalenduruyoroyervehalkarasında“KeniseyiBabek”olarakbiliniyor.Babek’inöldürülmesindensonrada
Hürremihareketidevametti.İriliufaklıisyanlarlaegemenlerekarşıayaklandılar, temel felsefelerinden vazgeçmediler. Babek ve Hürremilerden geriyeyazılıeserbelgekalmadı.Buköktencihareketintarihiniyazanlarsonuçtagalip gelen egemenlerdi; günümüze kadarulaşmayıbaşaranbilgivebelgelerdönemindevletadamları, resmivakanüvisler ve devlet yanlısı ulemalarınyalan, çarpıtma ve karalamaya dayalıyazılarıdır.İzlerisürülebildiğikadarıylaHürremdinilik1200’lüyıllarakadarköktenciradikal geleneğini sürdürmüştür.Babek’in eşitlikçiortakçı ülküsü
farklıbölgelerde,farklıisimlerbiçimindeezilenyoksulhalklaraesinkaynağıoldu.Babekadıyenidoğançocuklarınadı ileyaşadı.Bezzkalesibugünhalabölgehalkı içinönemliziyaretyeridir.Azerilerinuluslaşmasürecindetarihselköken ve aidiyet bağları bakımındanBabeközelbirönemtaşır.Babek’tengeriye yazılı bir eserkal
madı,amayazarlarveşairlerBabek’inardından yazdıkları edebi ürünlerleonuve idealleriniyenikuşaklarlabuluşturdu,tanıştırdı.
İlkel komünal toplumdan geleceğinkomünisttoplumunauzuntarihiserüvendeBabek’ineşitlikçiortakçıtoplumülküsü önemli komünistik uğraklardanbirisiolarakanılmayıhakeder.n
(*) Söz lük ve Açık la ma larZerdüştilik:TahminenM.Ö.637560
yıllarıarasındayaşamışZerdüşt tarafındanyayılandinolarakkabuledilir.42yaşındayken“peygamberlikvahyinialan” Zerdüşt, 77 yaşında öldürülür.(Sobalandağındainzivayaçekilmesive42yaşındavahiyyoluylapeygamberliğinin iletilmesi daha sonraki peygamberlereesinkaynağıolmuşolmalı!)Zerdüştilik tek tanrılıdır ve kutsal
kitabı olan bir dindir. Tanrı; AhuraMazda, kutsal kitap; Avestadır. Antikİran’da, Horasan, Azerbaycan, Mezopatamya’dayaygınlıkkazanmıştır.Ateşin kutsallığına inandıkları için taraftarlarına ateşe tapanlarateşperestlerdenilir.Muhalifbirdinvetoplumsalbirha
reketözellikleridetaşıyanZerdüştilik,Sasanilerdöneminderesmidinhalinegetirilincehalkıngözündendüşer.Mazdekçilik (496 Mazdek Ayaklan
ması):Her türlübireysel servet,mülkvesahiplenmeyekarşıolantambirortaklaşmacılık hareketi. İran’ın (o dönemde Sasani devleti) 484 yenilgisiniizleyenyıllardakitoplumsalhuzursuzluklabirlikteortayaçıkanveMazdek’inönderliğinde büyüyen hareket İran(Sasani) İmparatoru Kubda/ Kavad/Kavaz’ın 469’da tahttan indirilmesiyledoruğunavarır. İmparatorkaçmayıbaşaracak veEftalit (Akhunlar)hakanınasığınacaktır.AkhunlarhakanınınbüyükbirgücüSasanilerinemrinevermesisonucunda,Mazdekayaklanmasıbastırılacak(498499)veMazdekidamedilecektir.
TEORİDE doğrultu106
Manicilik:MardindoğumluManitarafındanyayılandiniinançveöğretidir.ÖğretisinikendiadıylayayanMani,Sasani hükümdarı Şahpur’un korumasıaltındabaşkentKtesiphon(Medain)’deyaşamıştır. Manicilik; Zerdüştilik ileHıristiyanlık sentezine dayanan, Budizm’dendekimiöğeleralmış,barışvehoşgörüye dayanan, İslam’daki tasavvufiveBatınihareketleriveAleviinancınıetkilemişbirinançtır.Budizm: Puta tapan bir inançtır.
Sasani satraplarından (Büyük Prens)Bermekileredayanır.Belhkentininensoylu sülalesidir.KentNubaharadındaeneskiBudisttapınağıileünlüdür.Nubahar Tapınağının Kureyş devrindeki puta tapanların kutsadığı Mekke’dekiKabeninçizimiörnekalınarak,Kabe ile rekabet için yapılmış olduğuönesürülür.TapınağıntümgörevlileriBermekilertarafındanatanır,BaşrahipdeBarmakolarakadlandırılırdı.Kabeile rekabethemBermekilerehemNubaharTapınağınayaramadı.Horasan,HalifeOsmantarafındanfethedildiğindeNubaharyıkıldı,Bermekilerinimtiyazlarıellerindenalındı.Budizm Asya’da yaygın bir inanç
olarakvarlığınıdevamettiriyor.Şamanizm:İlkizlerineM.ÖIV.ilaI.
yy’lardarastlanır.Henüzyerleşikyaşamageçmemişgöçebekabilelerarasındayaygınbirdinsel/inançsalolgudur.Ortakkanaatbirdinolmadığıamadinsel/mistikritüellertoplamıolduğubiçimindedir.Yasalarkurallarbütünlüğü yoktur, her göçebe kabile kendinegöreritüelleroluşturmuştur.Türklerin
eneskidini,“TürkŞamanizm’i”tezlerigerçeği ifadeetmez.ŞamanizmyalnızcaTürklere özgüdeğil, göçebeotlatıcıkavimlerin hepsinin kendine göre birŞamanizmlerivardır.Doğa ilebarışık,bağnazolmayanritüelleriyletotemdinleriarasındasayılabilir.Başkadinlerekarşı düşmanlık beslememesi ve bağnazvetutucuolmamasınedeniyletürlüdinlerin etkisini altındakalmış, giderekyokolurkenkimi ritüellerinidediğerdinlerekatmıştır.Mazyar(MazyarbinKarin):Babek’in
öldürülmesinden iki yıl sonra Taberistan prensiMazyar bin Karin ayaklandı. Kariniler sülalesi Taberistan’ınyönetici sülalesiydi. Babek’in izindekiMazyar’ınamacıdaeşitlikçibirdüzen/toplum kurmaktı. Mazyar’ın hareketikısazamandabastırıldı.Mazyaröldürüldü,cesediSamara’yagetirildiveikiyıldanberiasılıduranBabek’inkemiklerininyanınaasıldı.225(839340)Cizye: İslamülkelerindeMüslüman
olmayanlardan alınan bir çeşit vergi.Halkarasındakellevergisiolarakanılır.Miskal: 4.5 gr değerinde eski bir
ağırlıkölçüsübirimi.İkon: Tahta üzerine mumlu ve yu
murtalı boyalarla yapılan dini içerikliresimler.Kutsalkabuledilenresim,desenveçizimler.KaynakçaHorasanKiminYurdu,FaikBulutBabek,S.NefisiBilim ve Gelecek dergisi, Haziran
2007,Syf:40
TEORİDE doğrultu 107
Kürt sorununun çözümü iddiasındansözedildiğiyerdedevrimcibirsiyasi çizginin teorik bakımdan aydınlığa kavuşturması gereken önceliklişey; bu sorunun somut özelliklerininortaya konmasıdır. Teori bu sorunuaydınlatmadığı oranda Ulusların kendi Kaderini Tayin Hakkı (UKKTH) ileilgili genel geçer propagandayı yineleyipdurmak(politikbakımdandeğersizolmasa bile), kimseyi fazla ilerletmez.UKKTH ilkesinin eğer, ulusal sorunkökenlitemeltaleplerinoluşturulmasınayönvermesiisteniyorsa,builkeniniçeriğinintarihselgelişimvetoplumsalgerçekliğe uygun biçimde tarif edilebilmiş olması gerekir. Sorunun böylekonuluşu iki olgudanhareket etmeyi;programatik formülasyonlarda ve politikpratikle şu iki olguyu yanıtlamayıgerektirir:BirincisiKuzeyKürdistanpolitikveekonomikilhakaltında,diğerbirifadeyleTürkburjuvazisininvedevletinin sömürgesidir, üstelik de Kürt
halkınınulusalvarlığıinkaredilmektedir;ikincisi ise,Kürdistandörtparçayabölünmüşbiçimdefarklıdevletlerceboyundurukaltındatutulmaktadır.Bu gerçekleri atlayan, bir başka
ifadeyle verili ulusal sorunun somutözelliklerini incelemeye yanaşmayanYürüyüş Dergisi’nin konuyla ilgili değerlendirmelerinde bolca rastladığımız“Bizimgibiçokulusluülkeler” türünden kategorik genellemelerle bir yerevarılamaz. Çünkü “Kürt sorunu”nuntarihsel ve somut biçimde aydınlatılmasıbakımındanişlevsizdirböylesigenellemeler.Her şeyden önce “Çok uluslu yeni
sömürge ülkeler” genellemesi Türkiyeresmi siyasi coğrafyasına atfen vurgulandığı biçimiyle, örtükbir ‘MisakıMilli’ ufkuyla düşünüldüğüne işaretetmektedir. Çünkü “Kürt sorunu” denildiğinde bunun tarihsel anlamıyla “Kürdistan” sorunu demek olduğuaçıktırveKürdistan’ınzoryoluyladört
UlusalsorunveYürüyüşDergisi’ninekonomizmi
TEORİDE doğrultu108
parçaya bölünmüş olduğunubilmiyordeğildir Yürüyüş. Ne var ki bu temelgerçekhareketnoktasıolarakalınırsa,ozamanKürtsorunununçözümufku‘Misakı Milli’yi aşan bir sömürgeselstatünün tartışılması haline dönüşmüşolacaktır.Haliyle“Çokulusluyenisömürgeülkeler”genellemesi,somutuaydınlatanbirtezolmaişleviniyitirmişolacaktır. Evet ama böyle bir politikstatü vardır ve somuttur. Kürdistan,devletlerarasıbirsömürgedir.Özgünlüğününpolitikkarakteribudur.Yürüyüş’ün teorik olarak yüzleş
mekten ‘imtina’ etmeyi sürdürdüğüve ‘ilgi’lenmediği bir gerçekliktir bu.Bu ‘ilgisiz’liği Yürüyüş’ün görüşleriniyansıttığınıbildiğimiz“HalkAnayasasıTaslağı”nınkonuylailgilibölümlerindede açıkça görüyoruz.Orada, sorununUKKTH çerçevesinde Türkiye’deki ‘çözümü’nün Türk veKürt emekçi sınıflarının birlikte mücadelesiyle olacağısöylenmekte, ancak, Kürt ulusununfertlerinin kendi kaderlerini parçalanmışülkelerininbirliğiyönündekullanmahaklarınındabulunduğuperspektifinehiçdeğinilmemektedir.Busonuç,UKKTH savunusuyla ilgili genel geçerhangisözlersöylenirsesöylensin,‘Kürtsorunu’nu yaratan sömürgesel statüyü,Türkburjuvazisininsiyasiegemenlikalanıylasınırlayanyaklaşımasahipolunduğunugösterir.Sonrasındazincirlemebirreaksiyon
biçiminde devam edip gitmektedir bukolaycıyaklaşımlar.TürkegemensınıflarınınKürdistan’ınKuzeyiüzerindekiegemenlikstatüsününtarifedilmesinde de sürer gerçeklerden uzaklaşma.EmperyalizmKürdistan’ı“bölüpparçalamıştır”veişbirlikçiiktidarlarherbirparçayı “ilhak” etmişlerdir. Tarifi burada başlatıp burada bitirir Yürüyüş.Gerisi teorik olarak yasak bölgedir!
Örneğin, bu işbirlikçi iktidarların hiçbirisi Yürüyüş’ün ‘ilhak’ dediği ‘siyasiilhak’ın ötesine geçip, ekonomik ilhakıdagerçekleştirmişlermidiracababuparçalarüzerinde?Örneğin Türk egemensınıfarısömürgeleştirmişlermidirilhakettikleriKürdistantopraklarını?Yürüyüş, sorunu tarihi ve somut
karakteriyle incelemeye yanaşmaz.O,“Emperyalizm döneminde emperyalistsömürgeciliğin dışında bir sömürgecilik aramak yanlıştır” diyerek, dahabaştanolgulardansonuçlaragidenbilimselyoluyadsırveolgularıkenditeorisine uydurma keyfiliğine saplanır.Oyüzdendehemteorisidikiştutmaz,hem de daha önemlisi, ulusal sorundakipolitikpratikveprogramatikyaklaşımları,iddiaettiğigibiMarksistLeninist UKKTH ilkesine cevap olmaz.Eklektisizmzemindenkurtulamaz,değişikdurumlardayalpalamanınönünüalamaz.Yürüyüş’e, bir çağda “tipik” olanın
yanı sıra “istisnalar” da olabileceğiniveolduğunu,örneğin“bağımsız,ulusalbir devlet” olan ve 1916’da hala elindesömürgelerbulunanPortekiz’inaynızamanda,öncekiikiyüzyıldanberiİngiltere’nin “Mali ve diplomatik bağımlılığı”altındaolduğu,keza,Lenin’inPortekizörneğindenyolaçıkarak,“Kapitalist emperyalizm döneminde genelsistem”in bir parçası olmak gerçekliğinekarşın,“Tektekbüyükveküçükdevletlerarasındabutürilişkilereherzamanrastlandığı”nıvurguladığıhatırlatılırsa,Yürüyüş’ün;yenisömürgeninsömürgesi olsa da bu “biçimseldir”inötesindebircevabıyoktur!Sorunusomut“biçimde”tartışmayayanaşmaz!Oyüzdende,Kürthalkınınmevcutdevlet sınırları içerisinde zorla tutulmasının 191418 emperyalist dünya savaşının ana emperyalist aktörlerinin
TEORİDE doğrultu 109
değil,TürkveKürthalklarınınbirleşikantisömürgecimücadelesininzaferindensonra,buzaferinüzerinetekbaşınaoturanTürkburjuvazisivedevletininişiolduğu(dahasonrakionyıllardaekonomikilhakındantamamlanmasıylasömürgestatüsünevaran)budurumun,işgalcilerekarşısavaşdönemindeulusal haklarıyla ilgili kendisine verilen sözlerin tutulmasını isteyen Kürthalkının fieyh Sait’le başlayan ulusalisyanlarınınbastırılması yoluyla dahageçtiğimizyüzyılın20’liyıllarındasağlandığı,kezaKürtulusalinkarınınaynıdönemde,aynıegemenezilenuluskoşullarında meydana geldiğini atlamaya, yok saymaya dayanır Yürüyüş’ünteorisi…BununsonucudurkiYürüyüş,Ku
zeyKürdistan’ın1920’lerdengünümüzehangidevletinaskervepolisbirliklerinceişgalaltındatutulduğu,vergilerinkiminadınatoplandığı,mahkemelerin,hapishanelerin kime ait olduğu, valilerin,kaymakamlarınkiminmührünütaşıdıkları,yeraltıveyerüstüzenginliklerin hangi ulusun devleti ve egemen sınıfarınca yağmalandığı, inkarveasimilasyonpolitikasının,toplumsalve iktisadi yaşamın tüm alanlarındagörülen korkunç ulusal eşitsizliklerinhangi devletin politikalarının sonucuoluşturulduğu ve sürdürüldüğü gerçekleriyle ilgilenmiyor! Dolayısıyla dakonuyla ilgili teorik görüşleri, programatik formülasyonları ve en önemlisideulusalhareketin “dünkü”devrimciveyagünümüzdekidemokratiktalepleriveeylemikarşısındakisiyasalduruşuda,herikiulusunhalkın“Aynısosyoekonomikyapı”ve “Aynı toplumsalformasyon” içinde olduğugerçekdışılığıylasakatlanıyor.DönemdönemYürüyüş’ün devrimci duruşunda sosyalşovenist aşınmalar, tahribatlar yara
tanvederinleştiğiölçüdeulusalsorundaekonomizmemahkumolmasınayolaçankaynakbudur.Yürüyüş Dergisi, soruna emperya
lizmle ilgili genellemelerden baktığısürece de, ekonomizme mahkum olmaktankurtulmayıbaşaramayacaktır.ÇünküKuzeyKürdistan’ınemperyalizmebağımlılığının,sistemeeklemlenmesininnasıl gerçekleştiğininanlaşılmasının tek olanaklı yolu, “ara halkayı”,Türkegemensınıfarınınbubağımlılıktakiişleviniortayaçıkarmaktır,bununadını koymaktır. Yürüyüş kendincebiradkoymuyordadeğil,bolbolTürkegemen sınıfarını emperyalizm “işbirlikçiliği”yle adlandırıp duruyor.Doğrubu, ama K. Kürdistan’ın emperyalistsistemenasıleklemlendiğinedeğil,kimtarafından yapıldığına işaret eder enfazlasından. Yukarıda vurguladığımızgibi,Yürüyüş’ün teorikşablonölçülerinindışındakalıyorişinbuyanı.Öyleoluncadasorunuyoksayıyor.Oysabu “ara halka” capcanlı ortadadır: K.Kürdistan’ın emperyalizme bağımlılığı,sistemeeklemlenmesi,yenisömürgeTürkiyeüzerindenolmaktadır.Yenisömürge Türkiye’ninK. Kürdistan’daki sömürgeci boyunduruğuüzerindengerçekleşmektedirbueklemlenme.İlişkiteorikolarakböyletarifedilin
ceYürüyüş’ün, “Kürt sorunu”nunçözümü çerçevesinde geliştirdiği politikstratejininaçmazlarınınkökenidebelirginleşmiş oluyor. Bunların başındaişbirlikçi Türk egemen burjuvazisininK.Kürdistan’ınsömürgeleştirilmesindesomutlaşan, özgün, iktisadi ve politikçıkarlarının katı gerçeğini küçümsemekgelmektedir.Öyleki,bu“önemsizleştirici”sübjektivizmYürüyüş’ü,“OligarşininKürtsorunundahiçbiriradesiyoktur”derinyanılgısınakadargötürmüştür.HalböyleoluncaYürüyüş’ün
TEORİDE doğrultu110
KürtyurtseverhareketinivePKK’yisürekli olarak “Emperyalizme karşımücadeleetmemekle”suçlamayagötürenbakışaçısıdayerli yerineoturmaktadır. PKK’yi kastederek “Bu hareketin‘bağımsızlık’hedefiesasolarakemperyalizmekarşıbirhedef içindeğil, ‘Sömürgeci Türkiye Cumhuriyeti’ndenkurtulmak anlamındaydı” derken deaynıpolitikkörlüklehareketetmekteydi,Yürüyüş.Ulusal mücadele sömürgeciye kar
şı yürür, net olan budur. Fakat aynı zamanda Yürüyüş’ün unuttuğu dabudur. Ulusal mücadele yürütenleri“Emperyalizme karşı mücadeleye” çağırmak, eğer politik olarak emperyalizme karşı olmak, onun çıkarlarınınsavunucusu, destekçisi olmamak dışında,birdeemperyalizmefiilen‘savaşaçmak’gerekliliğinikapsıyorsa,busorunukavramaktanuzakbirsözdür.Genelvesoyutolarak“emperyalizm”yoktur.Somutbirsömürgecigüçveonunemperyalist sistemdeki yeri vardır.Ulusalmücadeleonakarşıyürütülür.Osömürgecigüçyadagüçler,doğrudanemperyalistbirdevletinyadabloğunişgalciordusudaolabilir,işbirlikçiiktidarlarınkendikuvvetleride.Birinci durumda emperyalizmle mücadeledolaysızbirbiçimalır,ikincidurumdaisedolaylıbirbiçimi ifadeeder.Bizimsomutumuzda Kürt ulusal mücadelesinin antiemperyalist karakterinin,yenisömürgeciyapıüzerindensürdürülensömürgecibağımlılığınhedefenmesiyledolaylıhalegelmişolduğuaçıkdeğilmidir:K.Kürdistan’ıemperyalistsistemebağımlıkılan,eklemleyen“arahalka”dediğimizTürksömürgeciliğinintasfiyeedilmesi,buanlamdafaşistiktidarınyıkılmasıantiemperyalistmücadelebakımından“anahalka”halinegelmiş olmuyor mu? Üstelik PKK’nin
zamaniçindeulusal“bağımsızlık”stratejisinibuaçıkhedeftenuzaklaştırmışolmasıyadahadidiyelimkiteorikbirolasılıkolarakbirzamansonradasilahlımücadeledentümdenvazgeçmeyekarar vermesi bile, tartıştığımız konubakımından esas bir önem teşkil etmez. Buradan sadece PKK’nin politikçizgisininikiayrıdönemdekiniteliğiyleilgilibirsonuççıkar.Ulusalbağımsızlıkuğrunayürütülmesigerekenmücadelenin antiemperyalist karakterineilişkin söylediğimiz nesnel ölçütleringeçersizliğiçıkmaz.Yürüyüş zaten bu nesnel ölçütle
ri kavrayamamaktadır ama PKK’ninhali hazırda yürütmüş olduğu politikstratejinin antiemperyalist mücadeledüzlemindeki nesnel rolünü de doğrudeğerlendirememektedir. PKK’nin emperyalizmin nitelikleriyle ilgili görüşlerinin tutarsızlığı, ulusal pragmatikyaklaşımlarınınverdiği zararlareleştirilmelidir,eleştiriliyordazaten.Ancakyürüttüğümücadeleninnesnel olarakemperyalizmin çıkarlarına hizmet etmediğigibi,onunlaçatıştığıreddedilebilirmi?Yürüyüş’ün PKK’nin mücadelesini
antiemperyalist karakterli görmediğibir gerçek. Ancak O, bu perspektifiniesas itibariylePKK’ninulusaldevrimcipolitikçizgisindemeydanagelenreformistkırılmanınsonuçlarınınpratikanalizine dayandırmıyor. Bu türdensonuçları,zatenPKKgibi“Küçükburjuva milliyetçi” hareketlerin “Ulusalsorunların çözümüne öncülük edemeyeceği” temelgörüşünündoğrulanmasınınörnekleriolarakgörüyor.PKKdevrimcibirçizgide“BağımsızKürdistan”talebiylemücadeleettiğidurumdada,şimdiulusaldemokratikreformcubir çizgide inkar ve imhanın sonbulmasına daraltılmış mücadelesiyle de,
TEORİDE doğrultu 111
antiemperyalist bir rol oynayamazdı,demeye getiriyor. “Ulusal bağımsızlıkmücadelesineöncülükedebilmek,emperyalizmecephedentutumalabilmeyigerektirirki,PKK’ninpolitikpozisyonuhiçbir zaman böyle olmamıştır” diyorYürüyüş,pekçokdeğerlendirmesinde.Dahadailerigiderek,PKK’ninmilliyetçiliğinin “Kürt sorunu”nun çözümüneengel teşkil ettiğini, hatta politik çizgisinin “Tüm halkların bağımsızlığınıtehlikeyeatanbirmuhtevaya”sahipolduğunu‘tespit’ettiğinederastlıyoruz.MarksizmLeninizmadınaettiğibü
tünbusözlerindönüpkendisinivurabileceği tehlikesikarşısında, yineMLadınateorikbirzırhıdahazırtutmaktadırYürüyüş:“Günümüzdeulusalsorunlarınçözümüsadeceproletaryanıngündemindedir.” Yürüyüş’e üzülerekhatırlatmakisterizkiozırhMLteoriden imal edilmemiştir, dayanıksızdır.“Ulusal kurtuluşun sınıfsal kurtuluşabağlıolduğu”biçimindekiteoriksakatlamada olduğu, “ulusal özgürlük”le,bunun “güvencelenmesi”ni birbirine“karıştıran”;siyasibirsorunyerineiktisadi, ezilmesömürülme sorununugeçiren,böyleliklesomutulusalbirhareketin demokratik içeriğini karartmave pratikte sosyal şoven tavırlara sürüklenmeyolunuaçan,hiçmihiçMLolmayanbirzırhtır!“Ulusalkurtuluş”ve“Sınıfsalkurtu
luş”dünyaişçileriveezilenlerininkapitalizmden,emperyalizmdenvesömürgeciliktenkurtuluşmücadelelerininikiayrısiyasalvetoplumsaldüzeyinitemsileder.Adıüstünde“Ulusalkurtuluş”yada“bağımsızlık”devletkurmahakkından yoksun bırakılmış sömürgeciboyunduruk altındaki ve ezilen uluslarınbuhakkıeldeetmesidir.“Sınıfsalkurtuluş”daadıüstündeişçisınıfıvebağlaşıklarının, kapitalist sömürüyü
ortadan kaldırmak için sosyalizm uğruna yürüttükleri mücadeledir. Emperyalizmdöneminingenel iktisadi vesiyasikoşullarıezilenlerinbuikifarklıdüzeydekiözgürleşmemücadelelerininortaklaşmazeminininesnelolarakgüçlendirmiş, proletaryaya da bu ortaklaşmanın kapitalizme ve emperyalizmekarşıtoplumsalveulusalkurtuluşungüvencelenmesianlamınagelenstratejisini üstlenerek öncülük etmeolanağı kazandırmıştır. Ulusal kurtuluşun sınıfsal kurtuluşa bağlanmasınınözübudur.Yürüyüş’ünsandığıgibibuiki‘kur
tuluş’düzeyiarasındakinitelikselfarkneortadankalkmıştır,nedebunlariçinyürütülenmücadelelerözdeşhalegelmiştir.Onedenle“Ezilenulusunkendikaderinitayinetmesinin,ezilenulusunemekçilerinin kendi kaderlerini tayinetmesimuhtevası kazanmış olması…”türündenyaklaşımlarıniçmantığısonuna kadar götürülecek olursa, varılacak yerin ulusal sorunların ya damücadelelerinreddigibivahimnoktalara kadar uzanma riski yok değildir.Tabii ki Yürüyüş böyle söylemiyor yadasavunmuyoramateorikmantığınınaçmazlarını yansıtan politik dilindenyarınneçıkacağınıdakestirmekgüçleşiyorbudurumda.Amabiz,“ML’lerolarakbizKürtsorununaçözümdenilince bundanKürt halkının ulusal vesınıfsalkurtuluşunuanlıyoruz”diyebilenbiranlayışınkafasınınepeykarışıkolduğununetbiçimdeanlıyoruz.Yürüyüş’ün“Kürtsorunu”nunçözü
müpenceresindenTürkiye’yebaktığında neleri gördüğü üzerine tartışmayısürdürelim.Yürüyüş’ünTürkiye’de “emperyaliz
min”hertürlüdesteğiniarkasınaalan“oligarşi”ninKürthalkınıinkara,asimilasyonavekatliamlaratabituttuğunu
TEORİDE doğrultu112
görmektevebunahaklıbirdevrimciöfkeduymaktadır.BunakarşınYürüyüş:Türkiyehalkıdaaynıgüçlertarafındansömürülmekte, ezilmekte ve baskı altında tutulmaktadır; evet Kürt halkının“Ulusalbağımsızlık”sorunuvardıramaTürkhalkınında“bağımsızlık”sorunu vardır, diye de yazmaktadır.Bunedenle de sorunu: “Bağımsızlık düşüncesi ve talebiülkemizdeki devrimci mücadelenin temelidir. Tersindensöylersek, emperyalizmin yeni sömürgesi olan ülkemizde, tüm sorunlarıntemelindebağımsızlığımızınolmaması,sömürge bir ülke olunması gerçekliğivardır.”biçimindeortayakoymaktadır.ÇünküdemektedirYürüyüş;“İkiulusluyenisömürgebirülkedeikihalkdaemperyalizmin sömürgesi altındadır.Aralarındakifarkezilenulusunayrıcaulusalbaskıyatabitutulmasıdır.”Ne kadar “önemsiz” bir politik fark
değil mi! O yüzden Yürüyüş elmalarlaarmutlarıtoplayanve“MarksistLeninistlerulusal sorunubirincil sırayakoymazlar” gibi meselenin özündenkaçan, ulusal mücadelenin demokratikvedevrimcimücadeleninaslidinamiklerindenbiriolduğunuezilenulusuveonunişçisınıfını,köylülerinipolitikyaşama uyandırdığını, örgütlediğini,seferberettiğinikavramayetisigöstermiyor. O yüzden de ulusal kurtuluşuğrunamücadeleyekayıtsızkalacaklarını ortayakoyuyor, bir başkadeyişleLenin’in o ünlü “Demokrasi okulundaokumamışproletaryanınsosyalizmmücadelesi yürütemeyeceği” içeriğindeki formülasyonla ifadeettiğigerçeğikavramaktan fersah fersahuzakkalıyor.Örneğin, somut olarak “Kürt ulu
sal sorunu”nudüşünelim:NedemektirKuzeyKürdistan’daulusalsorunun“Birincilsırayakonmaması”?Bu,kla
sikbiçimleridışında,ulusalmücadelenindesınıfmücadelesininbirparçasıolduğunu kavrayamamak, bu sorunuvetalepetrafındakidevrimcivedemokratikenerjiyidevrimingücühalinegetirememekgibibirsonucayolaçarki,bugerçek,pratiktarafındançürütülemez biçimde ortaya konmuştur. Nitekim, ulusun ana gövdesini oluşturanKürt köylüsünün devrimci ve demokratik enerjisinin örneğin toprak sorunundadeğilde,ulusalözgürlükmücadelesindecisimleştiğigözlerönündedir.O nedenle bu “ikincil”lik tezi, “en iyi”ihtimalleulusalinkârdanvesömürgeciboyunduruktankurtulmatalepvemücadelesindebayrağınezilenulusburjuvazisineteslimedilmesinehizmeteder.BugünKürdistan’dakibirML,ulusalözgürlükmücadelesinin veulusal demokratik taleplerin başta gelen yürütücüsü,savunusuolduğuölçüdeancakbuölçüde,ulusalkurtuluşsosyalkurtuluşa doğru ilerletilebilir. Dolayısıyla“birincilsıraikincilsıra”teziteorikolarakyanlış,pratikolarakisezararlıbirtezdir.Onusavunmayavebutemeldebirpolitikduruşayöneldiklerioranda,ezenulusML’lerisosyalşovenzemindenkurtulamazlar.Gerçeğe devrimci gözlerle bakan
herkesin görebileceği gibi; bugün rejimkrizinigüncelhalegetirenentemeldinamik olarak ortaya çıkmaktadır,Kürt sorunu. Faşist rejim, Kürt ulusaldirenişinihesabakatmadanhiçbirtemelsiyasikararalamıyor.Kürtulusal dinamiği, ezilenler cephesi içindegenel özgürlükmücadelesinin objektifolarak politik yaşamda başat sorunuvebaşatantifaşist,antisömürgecidinamiğidurumundadeğilmidir?Bubirrealitedirveağlayıpsızlanacakbirşeydeğildir. Mesele, proletaryanın güçlerininveonunçevresindeodaklaşacak
TEORİDE doğrultu 113
diğer ezilenlerin mücadele dinamiklerini; toplumsal kurtuluş talepli ilericidevrimci hareketini, ulusal kurtuluşdinamiğininmücadeledüzeyinedoğruyükseltebilmektir.Yürüyüş’ünulusalsorunlarıelealış
yöntemini sakatlayan temel sorunlardan biri de, apaçık “emperyalist ekonomizm” literatüründen devşirilmişteorik akıl yürütmelerle düşünüyoroluşudur.BunlarKürtulusalhareketiylearalarındamesafekoymaisteğiveçabasının ürünü olarak ortaya çıkanteorikzorlamalardırkuşkusuz.İştebunlarabirörnek;“Özelliklede
günümüziçinartıkdiyebilirizki,burjuva ve küçük burjuva milliyetçiliğininhalklaraverebileceğitekşey‘kendibayrağıaltında’sömürülmektir.”.Yürüyüş“Özelliklegünümüziçin”diyebirvurguyaparkenbununlanekadaröncesinden başlayan bir zaman kesitinikastediyor bilemiyoruz. Ancak dünyatarihininyakındönemineaitolarakkabuledilebilecekson4050yılboyunca,dünyahakları arasında “Kendiulusalbayrağı altında” yaşamak için epeyceçok ulusal mücadeleler yürütüldüğünü bilmekteyiz. Halkların sömürgeciboyunduruktan ve ezilen ulus konumundan kurtulmak için yürüttükleribu mücadelelerin çoğunun, antikapitalist bir programa bağlı olmadığınıda biliyoruz. Çünkü ağırlıklı bölümünün öncülüğünü yürüten komünistgüçlerdeğil,esasolarakküçükburjuvadevrimcigüçleryadaburjuvazininbelli kesimleriydi.Doğal olarakdabumücadeleler sonucunda gerçekleşenzaferlerden sonra ortaya çıkan devletrejimlerigenellikleantiemperyalistdemokratik niteliklere sahip oluyorlardı ama iktisadi emek sömürüsü vekapitalist üretim ilişkilerinin kaynağıolduğu toplumsal eşitsizlikler ve ada
letsizliklerdevarlığınıkoruyordu.Amayinedeulusalkurtuluşmücadelesininürünüolanbuulusaldevletler,ulusalezilmişliği ve baskıyı ortadan kaldırmaya hizmet etmesi nedeniyle politikilerlemeyitemsiletmekteydi.Odönemiçinde güçlü bir dalga olarak yaşandıbutürdenmücadeleler.VarşovaPaktınındağılışıveSSCB’nin
çöküşü ardından uluslararası düzendengelerindeki radikal değişiminönünüaçtığıve‘70’liyıllardaherkesingörebileceğibirolguhalinegelenemperyalistküreselleşmesürecindede;ulusalbaskı ve ezilmişlik koşullarına karşıözgürleşmemücadeleleri sürmektedir.Bunların pek çoğu kapitalizmi ortadankaldırmaaçıkhedefine sahip değillerdir.Amaböyleolması,onlarındamücadelelerininmeşruluğunuortadankaldırmıyor,kaldırmaz.Yürüyüş “ekonomizm” görüşlerini
Kürtsorunusomutundadaüretiyorvebunu bakın nasıl ifadelendiriyor: “BiraniçinKürtmilliyetçiliğininbugünilerisürdüğütümtaleplerinkarşılandığınıvarsayalım:Dilserbestliği,anadildeeğitim,gerillayaafvePKK’ninsiyasallaşmasınınkarşılandığınoktada,Kürthalkı yine kapitalizmin sömürüsü altındaveyineemperyalizminsömürgesi olarak yaşamayadevamedecektir.”SonuçtaYürüyüş’ünlafıdönüpdolaştırıpgetirdiği yer,ulusalmücadelenin‘Emekçilerinekonomiksorunlarınıçözemeyeceği’görüşüdür.MLadına‘kanıtlamaya’ uğraştığı şeyin özü budur.Lakinboşvesonuçsuzbirçabadırbu.ÇünküMarksistler,ulusalsorununçözümünübağlıkıldıklarıUKKTHilkesiningerçekleşmekoşullarıiçindeortayaçıkan/çıkacakdevletinekonomikdüzenine ilişkinbir önkoşul getirmezler.Ön koşul olarak kabul edilen iki şey,politikbağımsızlıkiradesininemperya
TEORİDE doğrultu114
lizminmevcutçıkarlarınadarbevurupvurmadığıveişçisınıfınınörgütlenmesinekarşıdüşmancabirtutumalıpalmamasıdır. Ki bunlar da UKKTH’nıntanınıptanınmamasınındeğil,birulusal hareketin desteklenip desteklenmeyeceğininkoşullarıdır.Ötesi,ulusalbağımsızlık iradesininüzerinde etkidebulunan güçler arasında yürütülen/yürütülecekolansınıfsavaşımınınkaderitarafındanbelirlenecektir.ML’ler içinkendigeleceğinibelirle
me,ayrıdevletkurmahakkınınsonucuolarakbirişçiemekçiCumhuriyetideğilde,birburjuvaulusaldevletortayaçıkarsa, bunun ekonomik sömürüyüsürdüreceği, emperyalist dünya sistemi içinde ulusal baskının tümbiçimlerinden azade olamayacağı ve halkınulusalözgürlüğünügüvencelemeyeceğiaçıkbirkonudur.Heledeemperyalistküreselleşme koşullarında! Ne var ki,bu,onlarınezilenvebağımlıuluslarınzorlabirdevletsınırlarıiçindetutulmasınakarşıuzlaşmazbirmücadeleyürütmesini engellemez. ML’ler bilirlerki,ulusalkurtuluş,ulusunburjuvaveemekçisınıfarıarasındakiçelişkilerin,mücadelelerinüzeriniörtenulusalörtüyükaldırır,toplumsaldevriminyolunudüzler.Kürt ulusunun Güney Kürdistan
parçasında somutlaşan devletleşmesürecine politik yaklaşım tarzı, Yürüyüş’ünezilenvebağımlıuluslarınkendidevletinikurmahakkımeselesindekiteorikzaafarınıyansıtangüncelbirayna olmuştur. BarzaniTalabani önderliğininfeodalburjuvasınıfkökenleri,ezilenulusunegemensınıfarıolmaözellikleri,milliyetçiliğitemsiletmeleri,vb.birdiziniteliklerinisıralayıpduranYürüyüş, bu çizginin Kürt ulusununayrıdevletkurmairadesinitemsiledemeyeceğini ileri sürmektedir. Ancak
öne çıkardıkları asıl dayanak, BarzaniTalabani çizgisinin emperyalizmleişbirliğinisavunmalarıvemevcutdevletleşme sürecini emperyalizmin işgalgüçlerinesarılarakyürütüyoroluşlarıdır.BarzaniTalabanimilliyetçiliğininsı
nıfkarakteriveemperyalizmişbirlikçiliğiyle ilgili bu söylemlere itirazımızınolmayacağı gibi üzerine ekleyeceklerimizdeçıkar.LakinYürüyüş’ünbütünbunlarıgetiripbağladığıyer,Güney’dekidevletleşmesürecinin“UKKTHanlamına gelmeyeceği” olunca, oradaaynıdilikonuşamayız.Güney Kürdistan’dakilerin de sö
mürgeci boyunduruk altında tutulanyadaezilen,bağımlıuluskonumundaki herhalk gibiulusal kaderini belirleme,nasılyaşamakistiyorsa(ayrıbirdevletbiçiminde,Irakfederasyonununparçası olarak, vb.) ona karar vermehakkıvardır.Buhakkıyatanırsızınız,ya tanımazsınız. Ortası, arası yokturbunun.Tanımazsanız zatenbir sorunyoktur(!), her şey açıktır, o durumdaGüneyKürdistan halkının Irak devletsınırları içindezorla tutulmasınadestekvermiş,birsosyalemperyalistdurumuna düşmüş olursunuz. Tanırsanız,tutarlıdemokratbirsiyasalgörüşesahipsinizdemektir.Amahem tanıdığınızı söyleyip, hemde zorla tutulduğusiyasisınırlarındışınaçıkma,kendi devletini kurma hakkına ön koşulgetiremezsiniz. Aksi halde sözlerinizinbirdeğerikalmaz.Somutbirulusalsorunda egemen ulusun ayrıcalıklarınısavunmayadevametmişolursunuz.Yürüyüş’ün içine düştüğü durum
budur. O, bir yandan UKKTH’nı genelolaraksavunansiyasigörüşlerdilegetirmekte, ama diğer yandan GüneyKürdistanörneğindeolduğugibihalkınulusalkaderinibelirlemedoğrultusun
TEORİDE doğrultu 115
daortayakoyduğu iradeyi tanımadıklarını söylemekte, devrimcileri ve ilericileri de tanımamaya çağırmaktadır.Yürüyüş, sömürgeci boyunduruk altındakiyadaezilen,bağımlıdurumdabulunanuluslarınkendisiyasikaderlerini kendilerininbelirlemesihaklarınınkoşulsuzsavunulmasıtutarlılığıyla, eğer bu devletsel gerçekleşmeninsomutbiçimiemperyalizmişbirlikçiliğigibi gerici bir niteliğe de dayanıyorsabunu desteklememe tavrı arasındakikıstas farkını/ayrımını ortadan kaldıran bir teorik anlayışa sahiptir. İşteYürüyüş’ünbukafakarışıklığınıençıplakhaliyleyansıtanbirdeğerlendirmesi: “UKKTH, devletleşme, emperyalizmlebütünleşmekiseböylebirUKKTHvedevletleşmesavunulamaz.”Oysa örneğin İsveç’ten ayrılanNor
veçhalkı,ulusaldevletininbaşınabirkral geçirdiğinde ya da Finlandiya işçisınıfıveemekçileriEkimDevrimi’ninyanı başında ulusal devletlerini burjuvazilerine teslim ettiklerinde böylebirUKKTH”yireddetmek,halklarınbuulusal tercihlerinin veya bu yeni devletlerin meşruluğunu tanımamak Lenin’inaklındanbilegeçmemiştir.Kendisine ML diyen Yürüyüş ise,
Kürdistan’ın dört parçaya ayrılmasındanbuyana,önceİngilizemperyalizmine,ardındansömürgeciArapburjuvazisinekarşıulusalmücadeleyürütülenGüneyKürdistan’daulusalkaderinitayin çerçevesindeki, federal bir devletteözerklik tercihini, bunun cisimleşmişhali olarak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni tanımıyor, meşru görmüyor! Neden? Çünkü kendi iradelerini ulusuniradesihalinegetirenikipartininliderliği, özerklik elde etmek içinABD emperyalistleriyle işbirliği yapmışlardır.Bunu sürdüreceklerdir. İyi ama örneğin ‘80’liyıllarboyuncaİran’lasavaşta
vebölgepolitikalarındaABD’yleişbirliğiyapan,KürthalkınınulusalmücadelesinisoykırımavarankatliamyöntemleriyleezerkendeABDdesteğisürenSaddamHüseyinliderliğindekiIrakdevletikarşısındatutumunasıldıYürüyüş’ün?AcabaIrakdevletinitanımıyor,meşruiyetini kabul etmiyor muydu? Meselabugün, Tunus’ta, Sırbistan’da, Polonya’da,Gürcistan’da,Kolombiya’da,Pakistan’daABDişbirlikçiliğibakımındannedirdurum?Budevletlerinmeşruiyeti, tanınıp tanınmaması hakkında nedüşünüyorYürüyüş?O,Güney’ebaktığındaaynızamanda,
haklı olarak, BarzaniTalabani liderliğindekiburjuvafeodalsınıfkarakterinigörüyorvebunudasorunlaştırıyor.Pekibusorunlaştırma,GüneyKürdistanişçiveemekçileriyle,onlarınsınıfsalvetoplumsal kurtuluşlarıyla BarzaniTalabaniegemenliğiarasındakimücadele çerçevesinde midir? Hayır. Esasenulusal kaderini tayin hakkı sürecininliderliğinin sınıfsalideolojik niteliklerizeminindedir. Sorun buysa Yürüyüş,emperyalizmkarşısındakiduruşdışında,ulusalhareketlerinönderliklerininsınıfsalideolojik niteliklerini de temelbir ölçü sayıyorsa, örneğin günümüzdeki Irak, Afganistan, Moro, MahmutAbbasyönetimiveyaHamasşahsındaFilistinvb.ulusalhareketlerkarşısındaki tutumunu değiştirmek zorundadeğilmidir?YoksaYürüyüş,bırakalımdestek vermeyi bu ulusal hareketleritanımıyor,meşrugörmüyormu?Bugün Irak, Türkiye, Suriye, İran
egemen uluslarına mensup enternasyonalistlerinveulusalsorundatutarlıdevrimcilerin yanıtlaması gereken ikisorumevcuttur:1Güney’inzorlaIrakdevletsınırları
içindetutulması,şuveyabugerekçeylekabuledilebilirmi?
TEORİDE doğrultu116
2Bu devlet yönetimlerine Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni tanımalarıiçinhalkbaskısıörgütlemek,bukonuda ajitasyon yürütmek, sömürgeciliğeveşovenizmekarşımücadelegörevlerikapsamındadeğilmidir?MarksistLeninistKomünistlerbirin
cisoruya“hayır”,ikincisoruya“kapsamındadır”yanıtınıveriyorlar.Verili durumun kendi koşulları ve
gelişimi içinde somut tahlilinden yola çıkarak da, Güney Kürdistan’dakiulusal hareketi ABD emperyalizmiyleişbirliği nedeniyle desteklemediklerini,fakatortayaçıkanözerkulusalyapıyı tanıdıklarını, meşru saydıklarını,bölgenin yerli sömürgecilerinin hükümetlerini, Güney ulusal gerçeğiyle butemeldedevletselilişkikurmayavebudevletlerdeki egemen ulustan işçi veemekçileri ise bu talebi yükseltmeyeçağırıyorlar.
Aksi halde nesnel olarak ilhakçılıkdesteklenmiş,işçiveezilenlerinenternasyonalist ruhla eğitimleri bir yanabırakılmış olur. Çünkü Lenin’in vurguladığı gibi “Bir ilhak, ulusun kendikaderini tayinininçiğnenmesidir,devletsınırlarınınhalkıniradesinekarşınsaptanmasıdır.”(aç.Lenin)Kürtulusalsorununaveulusalmü
cadeleye yaklaşımda, değişik durumlarda enternasyonalizm görüş açısınıkaybetmesi, Yürüyüş’ün yeni sayılamayacak bir zayıfığıdır. Biz buna yolaçanteoriksiyasalzihniyetebelirliaçılardan dikkat çektik. Yürüyüş’ün busorunüzerineciddiyetledüşünmesivebirzihniyetkopuşmasıyaşamasıgerekiyor.Aksihaldesosyalşovenizmevaranyalpalamalardankurtulamayacaktır.
TEORİDE doğrultu 117
“Müdahale” 2007’nin Kasım ayındayayınyaşamınagiren,kenditanımıyla,“Aylık TeorikPolitik, Analiz ve YorumDergisi”. Yine kendi anlatımlarıyla,“Devrimci antiemperyalist ve sosyalistbir odağa olan ihtiyaç”, “Müdahale”yiçıkartan “Ekibi birleştirdi ve kenetledi.” (s.1) “Genç devrimcilerin yanı sıra farklı akımlardan gelen deneyimlisosyalistlerin” oluşturduğu bir “ekip”,devrimcibirörgütkurmayımuratederekyolaçıktığınıduyuruyor.İsmiyledeanıştırmakistediğigibi,“Mevcutsosyalistharekete”müdahaleetmeiddiasındadır. “Mademyenibirdünyaveyenibirülkevar,ozamanyenibirdevrimciharekete,yenibirpolitiksenteze,yenibirtarzaveyenibirodağaihtiyaçvar.”Sosyalizmmücadelesininyenitarih
sel döneminin girişi koşulları altında“antiemperyalizm”, “devrim” ve “sosyalizm” mücadelesi adına “arayışların”, “yeni arayışların” ortaya çıkmasısürecindoğasınauygundur.Kuşkusuz
önemli olan bu arayışların mahiyeti,yönü ve niteliği, nasıl bir rol oynayabileceğidir.Ohaldeyapılmasıgereken“sosyalist harekete” bu müdahaleninmahiyetini çözümlemek,aydınlatmaktır. Arayışa çıkan Müdahale’ye böyleanlamlı bir devrimci destek sunmaktankaçınamayız,devrimcibirgörevdir.Burada “Müdahale”nin “çerçevesini”çizen “Temel Yönelim” metnini eksenalarak,aranandevrimciliğinmahiyetinianlamaya,tanımlamayaçalışacağız:“Müdahale”ninteorikduruşunedir?Sosyalizm adına yola çıktığını ve
ekipte“deneyimlisosyalistlerin”deyeraldığınınaltıçizildiğiiçin,doğrusubiziöncelikle, teorik duruşunun Marksistolup olmadığı ve bu ekibin “deneyimli”lerinin Marksizm’le ilişkilenişlerinin“ensonhali” ilgilendiriyor.Bubakımdan Müdahale’nin “Avrupamerkezcianlayışlara ve modellere karşı” olduğunu açıklaması, teorik pozisyonunaişaretedenanlamlıbirveridir.Buyak
İnceltilmişsosyalşovenizminyeniadresi:“Müdahale”
TEORİDE doğrultu118
laşım yalnızca “biraz”Doğumerkezcilik eğilimini, yönelimini yansıtmıyor,çok daha önemlisi de, aynı zamandabuekibedahilolan“Farklıakımlardangelen deneyimli sosyalistlerin” Marksizm’le helalleşmekte olduklarını vehelalleştiklerini gösteriyor. Ne de olsaonlaragöreMarksizmde“Batımerkezcianlayışvemodeller”tanımı/kavramıiçerisindeyeralıyor.Bununbirteorikveideolojik“kopuş”eğerbirsıçramaylabirliktegerçekleşmiyorsa,yabirgeriyedüşüştüryadageçiciolarakboşlukta,“hava”dakalmadurumudur.Fakatbizim “deneyimli sosyalistler”imizin kiminin özgül ağırlığı boşlukta kalmayauygunolmadığındanonlarıngeriyedüştüklerinitespitetmekdurumundayız.BuMarksizm döneklerinin hakları
nıyememekiçin“öncüsınıfproletarya”diyebildikleriniözelliklekaydetmeliyiz.FakatyinedeMüdahale’nin“proletaryasına” (“burjuvazisine” de!) biraz daha yakından bakmakta yarar var. Zira,Müdahale’ninburjuvazisi,“Tarihingördüğü en yıkıcı sınıf”ı; proletaryasıda“Tapıcıvekurucubirsınıf”.“Burjuvazi,insanlığıntemelçelişme
leriniçözmeveihtiyaçlarınayanıtverme potansiyelini tamamen yitirmiştir.Uluslararasıburjuvazitarihingördüğüen yıkıcı sınıftır; sadece toplumu değil,doğayıveinsandoğasınıdayıkımauğratıyor.Günümüzdetabanıiyicegenişlemiş,çeşitlenmişvedünyaçapındabirgüceerişmişolanproletaryaiseyapıcıvekurucubirsınıfolarakyükseliyor.”(T.Y.s.4)Burjuvazi kuşkusuz ki, insanlığın
temelçelişkileriniçözmeveihtiyaçlarına yanıt verme yeteneğinden yoksundur. Keza doğayı ve “insan doğasını”yıkıcıolduğudabirgerçektir.Fakatsorunburjuvazinin,ennihayetindeonun
varoluşkoşuluveaynızamandaeserideolankapitalistekonomiktoplumsaldüzende tuttuğu yerin venesnel ekonomik toplumsal konumunun koşullandırdığı rolünün analiz edilmesidir.Dünya düzeninin üzerine yükseldiğiproletaryaburjuvazitemelçelişkisininbir kutbu olarak burjuvazinin kendivaroluşunucisimleştirenbuçelişkideoynadığırolün,konumunaslınauygunbiçimdeaçıklanmasıdır.GerçiMüdahale,Marksizmadınaor
tayaçıkmadı.Marksistolmakzorundadadeğil.Amabizyinedeonunburjuvazi ve proletarya analizlerininMarksist öğretiye taban tabana zıt/karşıtolduğunu sergileyerek, Müdahale’nin“sosyalizmi”ninMarksist bilimsel sosyalizmolmadığınıgöstermekistiyoruz.Kuşkusuz burjuvazi günümüz toplumunun; burjuvakapitalist toplumsaldüzenin (veüzerine yükseldiği ekonomik düzenin) yıkıcı değil, tutucu, koruyucu gücüdür; proletarya ise tersineyıkıcı,devrimcigücüdür.Proletaryaancak kapitalizmin yıkıntıları üzerineyükselecekyenitoplumunkurucu,yapıcı gücü olabilir, ancak kapitalizmiyıkmaklaproletaryaaynızamandaproletarya olarak kendini de yıkmışolur.Tamyeridir,parıltılarıhalainsanıngözünükamaştıracakdenliparlakvegüçlüolan,Marks’ınproletaryaburjuvazitemelçelişkisininteorikanalizineburadabaşvurmalıyız:“Proletaryavezenginlik,karşıtlardır.
Bukarşıtoluşdurumlarıiçindebirbütünlükmeydanagetirirler.Herikisideözel mülkiyet dünyasının oluşumlarıdır.Herbirininbuçelişki içindehangibelirliyerikapladığınıbilmektirasılsorun.Bunlarınbirbütününikiyüzüolduklarınısöylemekyetmez.Özelmülkiyetolarak, zenginlikola
rak özelmülkiyet, kendi öz varoluşu
TEORİDE doğrultu 119
nusürdürmekzorundadır;vebundandolayı,kendikarşıtının,proletaryanınvaroluşunudasürdürmekzorundadır.Hoşnutluğunukendikendindebulmuşolan özel mülkiyet, çelişkinin olumluyanıdır.Bununtersine,proletarya,proletar
ya olarak kendi kendini yıkıp yok etmek;vedolayısıyla,yanibirkendikendiniyıkıpyokedişle,bağlıbulunduğuve onu proletarya yapan karşıtını da,yaniözelmülkiyetideyıkıpyoketmekzorundadır. Çelişkinin olumsuz yanıdır proletarya; çelişkinin yüreğindekikuşkudur,eriyenvekendikendiniyokedenözelmülkiyettir.…Öyleyse,buçelişkininbağrında;özel
mülkiyet sahibi, koruyup sürdürücü,tutucutaraftır;proletaryaise,yokedici, yıkıcı taraf.Çelişkiyi koruyupsürdüren etki birincisinden; çelişkiyi yokedenetkiiseikincisindengelmektedir.“ (AktaranLenin,FelsefeDefterleri, s.1617)DiğerşeylerinyanısıraMarksveEn
gels teorikçözümlemeleriniderinleştirirken şunları da eklerler: “Proletaryazaferi kazanacakolursa,bu,proletaryanıntoplumunmutlakyanıhalinialmış olduğu anlamına gelmez katiyen;çünküproletaryabuzaferiancakkendikendinivekendisiylebirliktekendikarşıtını da yok ederek kazanmaktadır.Zaferikazandığıandadaproletarya,kendiniiçerenkarşıtıyla,özelmülkiyetlebirlikteortadankalkmışolur.”Ekibin “deneyimli sosyalistleri” bü
tünbunlarıelbettekibilirler.(Heygidikoca Abdo hey!) Kuşkusuz proletaryaburjuva kapitalist toplumun kurucu,yapıcıgücüdeğil,bilakisyıkıcısı,Manifesto’nunoeşsiztanımıylamezarkazıcısıdır.Yenibir“devrimciodak”yaratmayımuratedenbuekibedevriminherşeyden önce “yıkıcı bir iş”, “yıkıcı bir
eylem” olduğunu hatırlatmak zorundayız.Devrimyıkıcıbireylemdir,hemdeköktenyıkıcı!Siyasalve toplumsalbiraltüstoluşturdevrim.Proletaryayı“öncü” ilanedip,aynızamandaproletaryanın burjuvakapitalist toplumunyıkıcısı,mezar kazıcısı olduğunu reddetmekdeneoluyor,neanlamageliyor!Bunasılbirarayış?Böylesi olsaolsayıkıcı olmayanbir
“devrimcilik” olabilir! Kuşkusuz eğergerçekleşirse, bu, tarihin bütün zamanlardahiç görmediği “yeni tarz birdevrimcilik”olur!Olursa,hayırlıolsun!Müdahale’nin bir önceki dönemin,
belkidedönemlerindevrimciliğinifazlacayıkıcıbulduğuşusatırlaradayansıyor:“Yepyeni bir dünya uygarlığı, yani
sosyalizm,insanlığınbugünekadaryarattığıbirikiminyoğunlaştığıdünyanınkadimuygarlıkalanlarınınayağakalkmasıyla,kapsayıcı,olgun,bilgeveyapıcı bir devrimcilikle gerçekleşecektir.Bu nedenle Avrupamerkezci anlayışlaravemodellerekarşıyız.”Öyle anlaşılıyor ki, Müdahale eki
bi,20.yydeneyimlerinin,budönemindevrimciliğinin çok fazla yıkıcı olduğu“dersini”/sonucunuçıkartmış,hedefediğidevrimciliğitarifetmeyeçalışırkeniştebusonuçtanhareketettiğianlaşılıyor.Buaynızamanda“Batımerkezcianlayışvemodellerin”reddedilmesininde nedenleri arasında. “Batımerkezci” devrimcilikBatı’nın tarihsel birikiminedeniyle,yaniBatıkadimuygarlıkalanı olmadığı, sonradan görme olduğu için o toprakta kapsayıcı, olgun,bilge ve yapıcı bir devrimcilik gelişemedi! Bütün bunlar Müdahale ekibinin,Marksizm’e,bilimselsosyalizmveproletaryaya,20.yy.sosyalizminesırtını döndüğünü, yönünü de Doğu’ya,tarihe, proletaryadışındaki toplumsal
TEORİDE doğrultu120
kesimlere –”emekçiler” – ve bilimselsosyalizmden farklıbirsosyalizmarayışınadöndüğünügösteriyor.Bu tartışmada biz ortodokssuz.
Marksizm dışında bir başka devrimciteori tanımıyoruz.Fakat tabiiki,Türkiye’dedevrimciliğinayağınıkenditoprağınabasma,ülkedevebölgedetarihselkaynaklarıvekökleriylebuluşmadahemen hemen daima sorunlu olduğu bir gerçektir. Bunu bilinçli biçimde aşmaya dönük çaba ve yönelimlerMüdahaleilebaşlamadığıgibi,yenidedeğildir. Ayağını kendi toprağına basmayan, tarihi kökleriyle buluşmayanveyakopukdevrimciliğiaşalımderken,bu iddia adına Marksizm ve bilimselsosyalizme sırtını dönmek, insanlığın,gezegenimizin diğer ana karalarındavebütünzamanlardayarattığıbirikimiönemsememek anlamına gelmektedir.Bir uçtan diğer uca yani! Bu, esasenöncekidöneminyapısaltemelbirzaafının, zihniyetinin tersi biçimde devametmesidemektir.Sosyalistvekomünistdünya uygarlığı hiç kuşku yoktur ki,bugün“emperyalistküreselleşme”biçimialtındaki,burjuvakapitalistdünyadüzeninin yıkıntıları üzerine yükselebilir.Bütünülkelerinproleterlerininveezilenlerinin, dünyamızın ezilen halklarının muazzam şiddetteki yıkıcı eylemi,ancakböylebirdevrimcialtüstoluş,buyeniuygarlığınyolunuaçabilir,buyeniuygarlığınüzerineyükseleceği alanıkurucudevrimci eylem içintemizleyebilir.İnsanlık tarihinin gelişimi bölgeler
veanakaralarbakımındandaeşitsizdir. Tarihin farklı dönemlerinde değişik halklar ve bölgeler öne çıkmıştır.Butarihselgerçeklikdünyasalbirdüzen olarak gelişmiş kapitalizmde yapısal olarak içkin olduğu içindir ki,eşitsiz gelişme yasasından bahsedil
mektedir. Kapitalizmin eşitsiz gelişmeyasası emperyalizm döneminde dahada belirginleşmiş, günümüzde emperyalist küreselleşmenin adeta dünyayıyeniden fethetmekte olduğu koşullaraltında sarsıcı ve yıkıcı birhal almıştır.Emperyalistküreselleşmekoşullarıeşitsiz gelişme yasasının işleyişini görülmedik derecede şiddetlendirmekledekalmamış;hemsisteminbütünhalkalarını devrim için olgunlaştırmıştır.Hiyerarşikbirdüşünüşeimkanbırakmayanbugerçeklikler,hangisebeplerden patlayarak, hangi özgün biçimleraltındagelişecekolursaolsunsosyalistdevrimlerin,yaniyenidünyauygarlığının gezegenimizin herhangi bir bölgesindensökünedebileceğianlamınagelir.Diğeryandanbukoşullar,bölgeseldevrim imkanlarının ve olanaklarınındaartmasına,devrimimizinbölgeselveuluslararasıperspektiferininkapsamlılaşmasınayolaçmıştır.“Proleterdünyadevrimi”sloganı,bugünherzamankinden daha anlamlı ve yaşamsaldır.Ancak, bütün ülkelerin devrimcilerinin,sosyalistlerinindevrimcihazırlığı,devrim kendi ülkelerinden ve bölgelerindensökünedecekmişgibiyürütmelerielzemdir.Devamedelim.Müdahale “Öncüsı
nıf: Proletarya” dese de sonra bunuyadsıyanbirduruşsergiliyor.“EzilenDünya,kendi ortaçağından,
emekçilerinönderliğindebiraydınlanmaatağıylakurtulabilir.Emekçiaydınlanmasının, salt düşünsel düzlemdekalanveemekçihalkırencideedebilecek‘dindüşmanlığı’yladeğil,köklübirtoplumsal dönüşümle gerçekleşebileceğinindebilincindeyiz.”(s.5)“Yükselen”, “yapıcı”, “kurucu” sınıf
proletarya,gelgörkiyinedeaydınlanmanınönderliğiniüstlenebilecekyeterlilik ve yetenekte görülmüyor. Müda
TEORİDE doğrultu 121
hale,“EzilenDünya”nınproletaryasınıbu görev için gelişmiş bulmuyor, pekde güvenmiyor!... Müdahale, Batı’daburjuvazinin tarihsel olarak gerçekleştirdiğiortaçağıntasfiyesinin“EzilenDünya”dayerliyerindedurduğubelirlemesinden hareket ediyor. Bölgeninkendi ortaçağından kurtulmasındansöz ederken, bölgenin –“Ezilen Dünya”nın–burjuvadevrimiyaşamadığındanveyaburjuvadevrimintamamlanmamış olmasından hareket ediyorlar.Ama Batımerkezcilik reddedildiği vehem de bölgede kapitalizm ve proletaryanın “gelişmemiş olduğu” düşüncesindenhareketlebölgeninkendi ortaçağından kurtulmasını proletaryadevriminebağlanmışbir sorunolarakgörmüyor, göremiyorlar. Böyle oluncaortaçağıntasfiyesi,burjuvadevrim,“antiemperyalizm”ledebirleşerekkendineyetenamaçhalinegeliyor;haliyleönderliğideproletaryadeğilde“emekçiler”–sizbunuküçükburjuvaaydınlar olarak anlayın– üstleniyor! “Öncüsınıf: Proletarya” ise bir ideolojik kamufaj,birkorunakolarakkalıyor.Öylegörünüyorki,Müdahale,bölge
yi kendi ortaçağından kurtaracak aydınlanmadandakadimuygarlıkalanıolanbölgemizdeinsanlığıntarihselbirikimine yapılan katkının ve bunlarınfarkındalık bilincinin yükseltilmesinianlıyor.Yanievrenselliktenuzaklaşmavebölgeselyerelleşmeeğilimiyle–bunabirçeşitbölgemilliyetçiliğidediyebiliriz–karşıkarşıyayız.Bölgede –“Ezilen Dünya”da– kendi
ortaçağındankurtulmasorunununoldukçaeşitsizolduğunadikkatçekmekzorundayız. İstanbulTürkiye’de geliştirilenbutezobjektifolarak,Türkiye’deortaçağınetkilerisorununuabartarak,Türkburjuvazisiilearasınapatikabiryoldöşüyor.Kapitalistgelişmegerçek
liğininönemsizgösterilmesideaynıpatikayaçıkıyor.Emperyalizmekarşımücadelenin birinci sorun ilan edilmesi,birbakımahepsiniözetliyor.Ziraegemenişbirlikçikapitalizmekarşımücadelenin emperyalizme karşı mücadeleningerçektemeliolarakkavranmasışuradakalsın,gündemebilegetirilmiyor.Dahasıemperyalizmekarşımücadeledentecrithaldedüşünülüyor.UlusalSorunMüdahale ekibinin “sosyalist hare
kete” müdahalesinin mahiyetinin aslına uygun biçimde anlaşılması bakımından onun kimliğini tanımlamaçabasıdaanlamlıbirveri,göstergedir:“Kimliğimizinesasınışuveyabumil
liyetten, kavimden, mezhepten olmakdeğil, emekçi olmak veya emekçidenyanaolmakbelirler.”Eğer,nekadargüzel,herçeşitmil
liyetçiliğin vb. aşıldığı, evrenselliğin,enternasyonalizmin bir güneş gibi ışılışılparladığıbir “emekçilik”kimliğiylekarşı karşıyayızdiyedüşünüyorsanız,kusurabakmayın,amabununpolitiksafıkvekörlükolacağınıbelirtmekdurumundayız.Unutmayınızki,bukimliktarifigezegenimizinherhangibiryerindedeğilde;birisininvarlığınıninkaredildiği,ulusaldemokratiktaleplerininensertşekildebastırılarakezildiği,sömürgeleştirildiği iki uluslu bir devlette, Türkiye siyasal coğrafyasında vekezakendi içindeezenveezilenulusları barındıran bölgemizde yapılıyor.Yani Müdahale’nin “Ezilen Dünya”sıkarnındauluslarvedinsel,mezhepselinançlar arasında keskin eşitsizlikleri, ezen ezilen bölünmesi gerçekliğinide taşıyor.Demekki,kavmiyet,milliyetvb.ayrımınıreddetmekbirmeziyet,birerdem,birderinlikyadayükseklikolmuyor!Bilakisbukavmiyetimilliyeti belirsizlik kimliği, uluslar/milletler
TEORİDE doğrultu122
arasındaki ezenezilen temelgerçeğiniönemsizleştiriyor,kabuledilebilirhalegetirerek statükoyu benimseyip onaylamak anlamına geliyor. Bu, egemenden,hakimolandan,üstünvekuvvetliolandan;özcesi“EzilenDünya”nınezeninden yana kimlik beyanıdır. Zatenyıkıcı olmayan “yepyeni” devrimciliğinkerametideburadangelmektedir.Müdahale’ningözkamaştıranenternasyonalizminden, milleti belirsiz kimliğindenbirazüzerikazındığındainceltilmişezenulusmilliyetçiliği,evetTürkmilliyetçiliğiçıkıyor.İnceltilmişezenulusmilliyetçiliğine devrimci literatürdesosyal şovenizmdeniyor.Sosyal şovenizm sözde devrimcinin, sözde sosyalistin kendi ulusunun egemen burjuvazisininkuyruğunayapışmasıoluyor.Kuşkusuz “emekçi olmak” veya
“emekçidenyanaolmak”önemlibirşeyanlatıyor, ama önemli bir çok şeyi deanlatmıyor,belirsizkalmasınısağlıyor.Bir belirsizlik sığınağı, bir sır perdesioluyor.Örneğinbukimliktarifininençarpıcıtemelbirözelliğideekibinöncüilanettiğisınıfa,osınıfınkonumunun,çıkarlarının, toplumsal ve tarihsel rolününgerektirdiğiaidiyetvetemsiliyetgörüşaçısıylailişkilenmemesi,kendinibağlısaymamasıdır.Kimliktanımındada haliyle Marksist devrimcilikle, işçisınıfıdevrimciliğiylehelalleşmegerçekliğiortayaçıkıyor.“Emekçiolmak”,“Emekçiden yana olmak” böylece Doğumerkezciliğinvebölgeselyerelciliğinmerkezinde küçük burjuva aydınlarınantiemperyalist ve aydınlanmacı kesimlerinindurduğunuanlatıyor.Böylece özetle bir ana sonuç belir
ginleşiyor:Teorikvepolitikolarakproletaryanınyıkıcıkarakteri,devrimcirolü,ezilenleri,emekçileriaydınlatmavebirleştirme, emekçilerin ve ezilenlerinönderliğiniüstlenmerolüreddediliyor.
“Batımerkezci anlayış ve modellerin”reddininMarksizm ve proletarya devrimciliğinin reddini “de” içerdiği dahaçarpıcıbiçimdeaçığaçıkıyor.Devam edelim. Müdahale ekibinin
“Şu veya bu milliyetten, kavimden,mezhepten” olmanın kimliklerini belirlemediğini kuvvetle vurguladığınıgördük.Hemendevamındaise“Ezilenulusların ve halkların, emperyalizmeveişbirlikçilerinekarşıbirliğiveortakmücadelesi temel politikamızdır” düşüncesi,yönelimiekleniyor.Bu,kulağada,gözede,gönüledehoşgeliyor.Hattapolitiksağduyuyapekuygungörünüyor!Yerinde duramayan politik şeytan,
yinedeaklaşusoruyugetiriyor:İyidebölgemizdeezenuluslarkimler,ezilenuluslarkimler?Türkiyegibibirisiegemenezen,öte
kisömürgeleştirilmişezilen,ikiuluslubir devlette “enternasyonalizm”, “devrimcilik”,“sosyalizm”ve“sosyalisthareketemüdahale”adınavede“yenibirdevrimcihareket,yenibirpolitiksentez”,“yenibirtarz”,“yenibirodak”ihtiyacınıkarşılamakiddiasıylayolaçıktığınızı ilanediyorsanız;bütünbunlaradına konuşuyorsanız, “şu veya bumilliyetten, kavimden olmak” kimliğimizi belirlemiyor demeniz, kimliğiniziaçıklamaz,gizler!Birkulübedesaraydaki gibi düşünülemediği gibi, ezenulustan devrimciler ile ezilen ulustandevrimcilerin görevlerinin yapısı, öncelikleri,dili,tarzıvb.dedeğişir.Ezenulusemekçisiileezilenulusunemekçisideaynıkonumdadeğildir.Bununlabağlı olarakezenulustandevrimci ileezilenulustandevrimcininnesnelkonumudafarklıdır.Gerçekleriçarpıtmaktanmedetuma
mazsınız.Sorunhangimilletten,hangi kavimden vs. “olduğunuz” değildir;
TEORİDE doğrultu 123
“yenipolitiksentez”ezenveezilenulusgerçekliğini; coğrafyamızda her şeyinönüne çıkan siyasal gündemin tammerkezinde duran bu gerçekliği yokmufarzedecektir?Emekçilerindevrimcibirliğiiçin“yenipolitiksentez”,ezenulusun “emekçisi” pozisyonundanmı;ezilen ulusun “emekçisi” pozisyonundan mı yola çıkmaktadır, gerçeklerebakmaktadır?Herikisideolabilir;amabuhiçdesorundeğil,bizmatematikselortalamayıbulacağızdiyemezsiniz.Kezahiçbir kavimden,milletten “olmak”durumunda değiliz diyerek de bu zorve ağır sorundan sıyrılamazsınız. Neetrafındandolanabilir,nedeüzerindenatlayabilirsiniz!Yukarıda işaret ettiğimiz gibi, Mü
dahale’nin “Ezilen Dünya” kavramısorunlu. Mustafa Kemal’in “sınıfsız,zümresiz kaynaşmış” birmilletiz yaklaşımını çağrıştırıyor. Hatta İPPerinçekmilliyetçiliğininsolcularınıntiksindirici kokusunu yansıtıyor. Sanki “üçdünya”cılıkruhuhortluyor.Müdahale,“Coğrafyamızınortasınabirkamagibiyerleştirilen İsrail Devleti de, emperyalistpolitikalarınetkinaktörlerindenbiridir”diyor.Keza,“Kürtmilliyetçiliğitemelinde politika yapan örgütler ise,bölgeye ilişkin emperyalist stratejininaraçları durumuna gelmişlerdir” tespitini de önemle ekliyor. Oysa İstanbul’danveTürkçekonuşanMüdahaleekibi, “Temel Yönelim” belgesinde ‘bizim’ burjuva devletimizin emperyaliststratejilerdeki yerine değinme gereğiduymuyor bile! En azından durumunun“Kürtmilliyetçiliğitemelindepolitikayapanörgütler”kadarkötüolmadığınıanlayabiliyoruzböylece.Amabizbudiliçokiyitanıyoruz.Bu,başkaldıranezilenuluslarımahkumetmekiçingeliştirilmiş,ezenulusunayrıcalıklarınıkoruyan,savunan,ezilenulusavu
rulanboyunduruğudestekleyen,aklayanbirdil!Müdahaleekibi,“Heruluseşittirve
aynıhaklarasahiptir”diyor. İyi,güzeldehakimTürkulusuylaKürtulusuneeşitnedeaynıhaklarasahip!Öyledeğilmi?Vedahasıvar,Türkegemensınıfarı,Türkburjuvazisi,burjuvaTürkiyeCumhuriyetiDevleti, Türkulusuadına, Türk ulusunun çıkarları, ayrıcalıklarıadınaKürtulusununvarlığınıveulusaldemokratikhaklarınıreddettiğigibi,sömürgecibirboyundurukaltındaeziyor.Müdahale’ci ekibin hoşuna gitmese
degerçeklerşundanibaret:Türk ulusu yalnızca kendi ulus
laşma sürecini tamamlamış, “kendikaderini” belirlemiş egemen bir ulusdeğildir, aynı zamanda ezen ulus konumundadır, ezenulustur.Müdahaleekibi, Türk ulusuna aitlik nesnel (veöznel)konumundan“Gününkoşullarınınihtiyacıolanbirdevrimciodakyarat”mayıve“Giderekbunudevrimcibirörgütedönüştürmeyi”hedefemektedir.Zatenbaşkabirşeydeolamaz.Kimliğimizi, “Şu veya bu milletten olmak”belirlemiyordemekbugerçeğideğiştirmiyor.Türkulusundan–ezenulustan–olmak gerçeğinden ve konumundan“devrimcilik”, “sosyalistlik”, “yenipolitiksentez”yaratmavb.adınahareketedeceksinizvedetemelyönelimbelgeniz,kendiulusunuzunegemensınıfınıve onun ulusal baskı ve boyundurukaracıdaolanburjuvadevletinideğilde,ezilenulusnesnelveöznelkonumundanpolitikayapanulusalörgütlenmeleriyargılamayıentemelsorunlarınilksıralarına yerleştirecek! Bununneresiyeni?Burada,bırakındevrimciliği,sosyalistliği, az çok tutarlı bir demokratlıkbileyoktur!ŞimdibusosyalşovenkepazelikleTürkburjuvazisiyle işbirli
TEORİDE doğrultu124
ğinin taşlarının döşendiğini yüzlerineçarpmayalımdaneyapalım!Şunueklemezsekeksikolur.Demek
ki, “EzilenDünya”nındabirBatısıvebir de Doğusu var. Türkiye, Kürdistan’ın Batısında kalıyor. İstanbul’dakonumlananMüdahaleekibikendiDoğusunaBatımerkezcibakıyor!Sınıfmücaelesidebölmezmi?Müdahale, “Halkları birbirine düş
man yapan, emperyalist girişimlerehizmetedenhertürmilliyetçiliğekarşıyız.Milliyetçilikbölerveemperyalizmkarşısında zayıf düşürür; antiemperyalizm,bölgehalklarınınkardeşliği veemek eksenlimücadele ise birleştirir”diyor.Bunlarda,göze,kulağahoşgeliyor.Amaaslındaçoksıradanvealabildiğinedemagojiksatırlar!“Milliyetçilik böler ve emperyalizm
karşısında zayıf düşürür”. O haldesömürgeler, ezilen uluslar başkaldırmasınlar, ulusal boyunduruğu sineyeçekip boyun eğsinler, köleleşmeyi kabullensinler!İyidebuezen,sömürgeciuluslar emperyalistler ile ittifak içindedeğillermi?Buittifakadayanarak,ayrıcalıklarını, egemen, sömürgeci vb.konumlarını korumuyorlar mı? Örneğin ABD, AB emperyalistleri Türkiyeile ittifak içindedeğillermi?Bölgemizde, İsrail’den de önce en büyük emperyalistişbirlikçisi,emperyalizminensağlamdayanağı,üssüburjuvaTürkiyeDevleti değilmi? Türk ordusuNATO’nunüyesivehattaikincibüyükordusudeğilmi?BeylerveBayanlar,milliyetçilikbö
lerdemagojisiyletemelbirgerçeğibilerek,isteyerek,kasıtlıolarakgizlemeyeçalışıyorsunuz. Hayır milliyetçiliktenmilliyetçiliğe fark vardır; ezilen ulusmilliyetçiliğinin daima demokratik biriçeriği vardır; ulusal baskıya, ulusaleşitsizliklere yönelmiştir; ulusal eşit
likçi, ulusal özgürlükçü bir yönelimiiçeriğivardır.Ezilenuluslarıuyandırır,hareketegeçirir,tarihsahnesineçeker.Ezenulusmilliyetçiliğiisekendiulusunun ulusal ayrıcalıklarının korunmasından, kendi ulusu için ayrıcalıklar,üstünlüklervb.eldeedilmesindenveyatarihselolarakeldeettiğiulusalayrıcalıkların meşruiyetinden, haklılığındankorunmasından hareket eden şoven,ırkçıveantidemokratikkarakterdedir.Halklarıbirbirinedüşmaneder!İkiyadaçokuluslubirulusaldev
lette“milliyetçilikbölerveemperyalizmkarşısındazayıfdüşürür”üamentübelleyerek “sosyalistharekete”müdahaleetmek,ezilenulusaulusaltopluluklara,sömürgeciliğeveulusalbaskıyaboyun eğme çağrısıdır. Antiemperyalizmkılığı altında, ezen ulus şoven burjuvamilliyetçiliğine ideolojik uşaklıktanbaşkabiranlamıdayoktur.Sosyalizmvedevrimcilikadınaüretilmiş,kuvvetliantiemperyalizmcilasıylainceltilmiş,küstahçakendinibeğenmişbirsosyalşovenizmdirbu... İyidesınıfmücadelesidebölmezmi?Zatensosyalşovenizmin en derin katmanlarında, dahadoğrusuçekirdeğindeiştebugerçeklikdurur:Sosyalşovenizmsınıfmücadelesininyerinesınıfişbirliğinigeçirmek,proletaryanın burjuvaziye kölece boyuneğmesine,bağlanıpyedeklenmesineçalışmakdemektir.Eğer birileri “yeni bir politik sen
tez” yaratmayı ve devrimci bir örgütkurmayı amaçlayarak yola çıktıklarınıaçıklıyorlarsa,önceliklebuiddianınciddiyetini iddiasahiplerinindevrimingörevleri ve iktidar sorununa yaklaşımlarıylatutarlılıksınavınasokmamızelzemdir. Bu yalnızca bir ilk sağlamaolur. İlk bir yönelim ve niyet beyanıolarakanlamlıolabilir;amadahasonrasıasılönemliolanpratiğinsınavıdır.
TEORİDE doğrultu 125
Sözveeyleminbirliğidepratiktarafından test edilecektir.Hiçkimsekendinidevrimciilanetmekle,tanımlamakladevrimciolamıyor.Devrimciolabilmekiçin hedeferin, görevlerin ve eylemindevrimciolmasıgerekiyor.AntiemperyalistmücadeledereformistçizgiMüdahalebize, “Hedefimiz,burjuva
iktidarın devrimci tarzda alaşağı edilmesinin yolunu döşemektir” diyerek,devriminhiçdeacil,çözümügündemdebirsorunolmadığınısöylüyor.Çokkatmanlı,buitibarlaböyleolduğuiçinde teorik ruhu menşevik “yolu döşeme” politikasının ana halkalarını birbir açıklıyor. Doğal olarak merkezdeiktidarsorununundurmasıgerekiyor.Müdahale’nin yıkıcı olmayan “devrimciliği” –postmoderndevrimcilikmidesek acaba!– kendisini burada da gösteriyor:“Emekçilerin iktidarı, ancak dün
ya kapitalistemperyalist sistemindenkopmaklamümkündür.”Böylece Müdahale, düşmanın “dı
şarıda” olduğunu söylemektedir. Butanıma göre “Kapitalistemperyalistsistemden kopmak” için, Türkiye’debaşlıca sınıfar arasındaki temel ilişkilerdeköklübirdeğişiklik,biraltüstoluşgerekiyormu?İşteemperyalizme,“küresel sermayeye” karşı mücadeleburada çatallanıyor, antiemperyalistmücadelede devrimci çizgi ile reformcuçizgi–bunamilliyetçilikleoynaşmaçizgisidediyebiliriz–buradanitibarenayrışıyor. Emperyalizme karşı mücadeleninşampiyonluğunasoyunanMüdahale, “Dünya kapitalistemperyalistsisteminden kopma” sorununun birdevrim sorunu, bir siyasal ve sınıfsaliktidar sorunu olmadığını anlatıyor.Müdahale’ninantiemperyalizmiTürkiye’deyürürlüktekisınıfsal iktidarı,sı
nıfegemenliğinidevirmeyifilanhedeflemiyor.EnfazlasıylaBüyükOrtadoğuProjesi’yle (BOP) “Uzlaşan ve işbirliğiyapan güçleri”, “düşman” ilan ediyor,kezabirdeemperyalizmin“yerliişbirlikçileri”aynıkategoriyekonuyor.Peki Türkiye’de hangi sınıf veya sı
nıfariktidarda?Müdahale’dentısyok!Peki bugün “dünya kapitalistemperyalistsistemine”eklemlenmiş,bağlanmışTürkiye’ninekonomikvetoplumsaldüzeninin egemen, hakim sınıfı kim,kimler?Müdahale’denyinetısyok!Peki mevcut burjuva devlet aracılığıylavemevcut burjuva devlete dayanarakTürkiye’yi “Dünya kapitalistemperyalist sistemine”/düzenine ekonomik vetoplumsal bakımdan egemen, siyasaliktidarıdevletyönetiminideelindetutansınıfsınıfarbağlamadımı?Müdahale’deyinetısyok!Pekinasılolacakdageride kalan yarım yüzyıllık dönemdeTürkiye’yi “Dünya kapitalistemperyalistsistemine”bağlayanişbirlikçitekelciburjuvazivebüyüktopraksahiplerinin(veonlarınhizmetkarı,herşeyiilebuişbirlikçikapitalistdüzenebağlanmış askersivil bürokrasinin) siyasaliktidarı yerli yerinde duruyorken, buiktidar yıkılmadan Türkiye kapitalistemperyalist sistemden kopacaktır?!Antiemperyalistmücadeleninreformistcengaverleri, devrimsiz bir kopuş peşindeler.Boşuna,bumümkündeğil!Müdahale ekibinin iktidar sorunu
vestratejiyeilişkinteorikyaklaşımlarıtamamenyanlış,politikyönelimleriisebütünüyle oportünist, sınıf işbirlikçidir.TürkiyeveKuzeyKürdistan’daişbirlikçitekelciburjuvazivebüyüktopraksahiplerininegemenliğiniyıkan,işçisınıfının, kırkent küçük burjuvazisinin,kırvekentyoksullarınındevrimciiktidarınıkuranbirpolitikdevrim;(birsiyasalsınıfsalaltüstoluş)Türkiye’yi
TEORİDE doğrultu126
kapitalistemperyalist dünyadüzeninden koparacak güç ve yetenektedir.Türkiye’debutemelgerçeğianlamayanbir antiemperyalist yönelimin devrimciolmasınınimkanveihtimaliyoktur.Dahasıda,bugerçeğigörmezdengelenveyahakikatengöremeyenbirantiemperyalistyönelim,Türkmilliyetçiliğinebulanır, hatta Türk milliyetçiliği veyasosyal şovenizm biçiminde dejenereolur.Çünkübugerçeğingörülememesiveyareddiegemensınıfa,Türkburjuvazisiyleuzlaşmaveişbirliğinin“yolunudöşer”!Müdahale’nindöşemeyeçalıştığıyol
şutemeltespitedayanıyor:“Buanlamdaülkemizdetemelçeliş
ki, küresel sermaye (emperyalizm veyerliişbirlikçileri)ileülkemizinemekçigüçleriarasında;öndegelençelişkiise,ABD emperyalizmi ve işbirlikçileriyleemekçi halk arasındadır.” (Müdahaleçıkarken,s.3)Şu tespitte “Önde gelen çelişki”nin,
“Öne çıkan sorunu”, Müdahale’ningüncelyönelimininyönünüveiçeriğinisomutlaştırıyor:“Öne çıkan sorun bu emperyalist
projeyi (Büyük Ortadoğu Projesi bn)boşaçıkarmaktır.Buemperyalistsaldırıyakarşımücadeleedenbütüngüçleryandaşımızdır,buprojeyleuzlaşanveişbirliğiyapangüçlerdüşmanımız”.Müdahale’denİPveKızılelmakalite
sindedayanılmaz“üçdünya”cıkokulargeliyor.Butemelbelirlemelerinayırıcıözelliği, asla politik özgürlük sorununu,siyasaldemokrasisorununu,yanidemekkipolitikiktidarsorununugündeme getirmiyor olmasıdır. Türkiye’deyalnızca BOP’la “Uzlaşan ve işbirliğiyapan güçleri”, emperyalizmin “Yerliişbirlikçilerini”hedefve “düşman”kategorisinekoyanbir stratejininTürkiye’desiyasiiktidarmücadelesidiyebir
derdiyoktur.Bustratejidüpedüzstatükocuve reformisttir.Yıkıcıolmayanbirdevrimcilikarayışındançıkanstratejinin yıkacağı bir şey olmaması isekesinkestutarlıdır.n
TEORİDE doğrultu 127
2425 Kasım tarihinde Kapital’in140. Yılı vesilesiyle Petrolİş GenelMerkezitoplantısalonunda“Kapital’inGüncelliği Sempozyumu” gerçekleştirildi.Sempozyum,sosyalistaydınlarladevrimci,sosyalistpolitikhareketlervemilitansendikacılarıbirarayagetirdi.Birtartışma,fikiralışverişiveetkileşimpotasıoldu.Kapital Sempozyumunda yaşanan
tartışmalardan birisi konuşmacılardan Troçkist iktisatçı Nail Satlıgan’ın20.yüzyılsosyalizminiinkâredentezihakkındaydı.Satlıgan, konuşmasında 20. yüzyıl
da sosyalizm yaşanmamıştır derken,Marks’ın “Gotha Programının Eleştirisi”ndeki bir pasajına dayanıyordu.“Burada Marks, emeğin değerlenmesininpiyasadolayımındankurtarıldığıbirdüzeni tarif eder,öyleyseSSCB’deyaşanan Marks’ın anladığı anlamdasosyalist bir toplum değildi” diyordu.Ona göre,Marks, sosyalizmimetasız
parasız bir toplum olarak tarif ettiğiiçin, bu gelişkinlik düzeyine ulaşmayantoplumlara,buarada20.yüzyıldakisosyalizmdeneyimlerininhiçbirisine“sosyalizm”denilemez.Sempozyumunbirdiğerkonuşmacı
sı, Atılım yazarı Alp Altınörs ise onu,“20. yüzyıl sosyalizm deneyimleri yaşanmıştır, bizimdir, onlardan eleştireltarzda öğrenmek gerekir” diye yanıtlıyordu.Marks’ın birmetni üzerindenkocabiryüzyılınsosyalizmdeneyimlerini inkâr etmenin en baştaMarks’ınyöntemine aykırı olduğunu vurguluyordu.Marks’ınParisKomünüdeneyimininardındanKomünistManifesto’yugözdengeçirmesinive“Devletinelegeçirilmesi” kavramının yerine “Devletinberhava edilmesi” kavramını geçirmesiniMarks’ın yöntemine örnek olaraksunuyordu.Bir sempozyumun zaman sınırları
içindeyaşananbutartışmayadairda
NailSatlıgan’ıninkârcılığıve20.yüzyılsosyalizmi
-Haydar Özkan-
TEORİDE doğrultu128
hagenişdeğerlendirmeleryapmayı,bizdegündemimizealdık.Marks,GothaProgramı’nınEleştiri
si’ninilgilibölümüneşöylegiriyor:“Buradaelealmamızgereken,kendi
temelleri üzerinde gelişmiş olandeğil,tersine,kapitalisttoplumdandoğduğuşekliyle bir komünist toplumdur; dolayısıyla,iktisadi,manevi,entelektüel,bütünbakımlardan, bağrından çıktığıeskitoplumundamgasınıhâlâtaşıyanbirtoplumdur.”(Altınıçizen:Marks)Görüldüğü üzere Marks, afakî bir
ütopyadan, kurgusal bir gerçekliktendeğil, tam da ‘Bağrından çıktığı eskitoplumun damgasını taşıyan’ bir komünizmdensözediyor.Hangiülkeninbağrındançıktığı,butasarımıniçeriğini etkilemeyecek midir? Kapitalizminençokgeliştiğiİngiltereyerinegerikapitalist Rusya’da gerçekleşen sosyalistdevrim,‘Komünizminüstevresine’doğrugidenkendiözgünkurucuyolunukeşfetmeyecekmidir?Rusya’da sosyalist üretim ilişkileri
ninhâkimolduğubirekonomikurulduğuhalde,buMarks’ınöngörülerineuymuyorsa, “Sosyalizm yoktur” mu;“Sosyalizmbeklenenindışındabiryoldangerçekleşti”midenecektir?Aklınıönyargılara esir etmemiş olanlar içinyanıtaçıktır.“Bu bakımdan birey olarak üretici
(gerekli indirimler yapıldıktan sonra),topluma vermiş olduğunun tam karşılığınıalır.Onuntoplumaverdiğişey,birey olarak, kendi emek miktarıdır.Örneğin, toplumsal işgünü, bireyselçalışma saatleri toplamından oluşur;herüreticininbireyolarakemekzamanı, toplumsal işgünü olarak sunmuşolduğu kısımdır, onun bu bakımdankatkısıdır. O, toplumdan, şu kadaremekverdiğinisaptayanbirbelgealır(Bunda kolektif fonlar için sarf etmiş
olduğuemeğinindirimiyapılmıştır)vebubelgeile,toplumuntüketimaraçlarıstoklarından, emeğinin eşit bir tutarıkadarbirmiktaralır.Topluma,birbiçimdesunmuşolduğuaynıemekmiktarını, ondan, başka bir biçimde gerialır.”Bu,N.Satlıgan’ınteziniüzerineda
yandırdığı pasajdır.Marks’ın “Emeğindeğerlenmesinin piyasa dolayımındankurtarıldığıbirdüzeni tarifettiğini”söyler.SSCB’de isebuhiçgerçekleşmemiştir.ÖyleysesosyalizmyokturSSCB’de!
SSCB’de iş çi üc re tiEvet, SSCB’de işçi emeği, sosyaliz
minengelişkindüzeyindedahi ‘emekbelgesi’yada‘emekbonosu’gibikarşılığıdoğrudangeçimaraçlarıylaödenenbir formda değerlenmedi. ‘Ücret’ formunualıyordu.Metaveparailişkileridevarlığınıkorumuştur.Marks’ınaynıyerdebelirttiği“İçerik
ve biçim değişmiştir, çünkü değişmişkoşullar altındahiç kimse emeğindenbaşka bir şey veremez ve öte yandanda bireylerin mülkiyetine bireysel tüketim araçlarından başka hiçbir şeygeçemez.” ilkesi iseSovyetler’dehayatbulmuştur.Diğeryandan,SSCB’deişücretinin,
biçimselbakımdanbenzerolmaklabirlikte kapitalizmdeki ücretli emektenköklüolarak farklı,başkabirolguolduğunudasaptamakgerekir.Kapitalizmde işçi, işgücününyenidenüretilmesi içingerekli olansınırlımiktardaürünvehizmetinkarşılığınıalır.Kapitalistinbütüngayretibugereklibölümüdurmaksızındahaaltdüzeyeçekmektir.Çünküo,gerekliemeğiazalttığıölçüdeartıdeğeriartırmışolacaktır.“Sosyalizmde işin ücreti … işgücü
nün yeniden üretilmesi için gerekliolan sınırlımiktardaürün ve hizmet
TEORİDE doğrultu 129
lerin değerine bağlı değildir.” (BüyükSovyetAnsiklopedisi,‘Sosyalizmdeişinkarakterininbazıözellikleri’maddesi)Kapitalizmin tam tersi olarak, üre
timgeliştikçeişçininpayıhembireyseltüketim için, hem de toplumsal hizmetler alanında artar. Çünkü üretimmaddeleri,üretimaraçlarının toplumsalniteliğinedeniyletümtoplumaaittir.İşçiyeücretolarakverilenindışındakalanartıürüntümtoplumunçıkarınakullanılmaktadır.Bunedenlerledirki,SovyetlerBirli
ği’nde;birincisi,üretimsürecigeliştikçeişçiücretlerideartmıştır.İkincisi sosyal hizmetlerin sürekli
genişlemesi yolundan işçinin ‘toplumsal ücreti’ sürekli büyümüştür. Eğitim,sağlık,konutvb.dünyatarihindeilkkezolarakmetaolmaktançıkarıldı,kitlesel bedelsiz kamu hizmetine dönüştürüldü. Dünya tarihinde ilk kez,ekonomininbellisektörlerinikapsayacak düzeye varabilen bir “metasızlaştırma”süreciyaşandı.Üçüncüsü,sosyalistdevletetkinbir
fiyatpolitikasıizledi,temelgeçimmaddelerini değerlerinden daha aşağıya,sosyalbir ihtiyacıyanıtlamayan tüketimmallarını (örneğiniçki)değerlerindenyukarıyafiyatlarla satmakyolundan yürüdü. Bu da ücretlerin temelgeçimmaddeleribakımındanalımdeğeriniartırdı.Dördüncüsü,SSCB’deüretimgeliş
tikçe işsizlik azaldı. 1930’lara gelindiğindeişsizliktümüyletasfiyeedilmişti.Bu da işçi ücretlerinin kapitalizmdenfarklıolmasınınbirdiğergöstergesidir.İşsizliğinolmadığı, işçiücretlerininişçi bireyleri arasındaki rekabete dayanarak sürekli aşağı çekilmediği, herkapitalistyatırımınkendisine işsizordusundan hızla işçi devşiremediği birkapitalizmdüşünülebilirmi?
İşçinin sadece işgücünün değerini(yenidenüretilmesi için gerekli olanınen alt düzeyi) alabildiği kapitalizminücret ilkesi Sovyetler Birliği’nde tasfiye edilmiştir. Yerine işçinin, “Kolektiffonlariçinsarfedilmişemeğinindirimiyapılmış” haliyle emeğinin karşılığınıalmasıilkesigeçirilmiştir.
Sos ya lizm ve me ta-pa ra iliş ki le riMarks, tıpkı kapitalizmi incelerken
yaptığı gibi, sosyalizmi de en gelişkindüzeyiylekurgular.O,üretimaraçlarınıntamtoplumsallaştırıldığıbirdüzenolarak ele alır sosyalizmi. Bu durum,20. yüzyıl sosyalizm deneyimleri boyuncaçokönemli teorik tartışmalarınkaynağıolmuştur.Ancak Marks ve Engels’in yaşadığı
dönemdekiAvrupada,tamtoplumsallaşmanın bir hamlede gerçekleşebileceğikoşullardadeğildi.Nüfusunyüzde50’sinden fazlası hala tarımla uğraşmaktaydı. Böyle bir toplumsal yapıdadatamtoplumsallaştırmaboşbirsözdenbaşkabiranlamtaşımazdı.OyüzdenMarksveEngelsdeküçükköylülüğün zorlamülksüzleştirilmesine karşıuyarılar yaptılar. Küçük köylülüğün“İktisadiaraçlarlaikna”edilmesinden,“Özeltopraksahipliğindenkolektiftoprak sahipliğine geçişi kolaylaştıracak”önlemlerden, “Miras hakkı ve mülkiyeti kaldıracağını ilan ederek onuürkütmemeye”özengösterilmesindensözettiler.(MarksEngels,AnarşizmÜzerine,Bakunin’inDevletveAnarşiKitabıÜzerineDüşünceler’denParça)Rusya’dakiderecedeolmasada,Al
manya,Fransagibiülkelerdekibirproleterdevrimdeküçükköylülüğüntedricikolektifeştirilmesisorunuylakarşıkarşıyaolacaktı.Dolayısıylaküçükmeta üretimi, meta piyasası, proletaryadiktatörlüğüaltındadabellioranlarda
TEORİDE doğrultu130
sürecekti.Değeryasasıvarlığınıkoruyacaktı.19. ve 20. yüzyılların aksine, bu
gün,dünyanınpekçokbölgesindetamtoplumsallaşmanın koşulları olgunlaşmıştır.Buher yerde eşitlik olduğuanlamınagelmez.Amaemperyalistküreselleşme, küçük köylümülkiyetininaltındakisontaşlarıdaçekipalmaktadır.Metaparailişkilerininaşılması20.yüzyılagöredahasancısızgerçekleşebilir.Sosyalizminvarlığıyadayokluğuyla
ilgilitartışma,metaveparailişkilerininvarlığına indirgenemez. Sorun ekonomiye sosyalist üretim ilişkilerinin hâkimolupolmamasıylailgilidir.Tıpkıkapitalizminhâkimolduğubir
ekonomide feodal, yarıfeodal üretimilişkilerinin kapitalist ekonomiye tabibiçimdevarlığınısürdürmesigibi,sosyalistbirekonomidedemetailişkileri,tabibirbiçimdevarlığını sürdürebilir.Ancak nihayetinde bütün bir kapitalizmdenkomünizmegeçişsüreci,metailişkilerininvarlığınakarşıbirsınıfsavaşımıdönemidir.Değer yasası sosyalizmde vardır,
bir olgudur. Kapitalizmden komünizme geçiş süreci boyunca varlığını korur. Bu hem, üretim araçlarının tamtoplumsallaşmasınıniçeridehenüzsonuçlanmamasından,hemdekapitalistdünyapazarıilekurulanzorunluilişkilernedeniyleböyledir.Bugeçişsüreciboyunca komünist partisi, metaparailişkilerinevebutemeldeyükselendeğer yasasınakarşımücadeleyi sürdürür,bunaönderlikeder.Sorun,içerde,değer yasasının etki alanının giderekdaralmasına,sosyalistüretimilişkilerininhâkimiyetiningelişmesinegötürenbirekonomipolitikasıizlenmesindedüğümlenir.Dışarıdaisesosyalistdünyadevrimini geliştirerek kapitalizmi dar
boğazasürükleyecekpolitikalardakarşılıkbulur.Buikisiarasındagüçlübirbağıntıvardır.Sosyalistyadasosyalizmeyönelmiş
ülkelerde sınıf mücadelesinin temelkonularındanbirisi,metaparailişkilerinevedeğeryasasınayaklaşımsorunundaortayaçıkmıştır.BubakımdanLenin ve Stalin dönemlerinde gelişimçizgisimetapara ilişkilerininetkialanının geriletilmesi yönündedir. NEPsüreci gibi bazı zorunlu geri adımlartaktik kapsamda ele alınıp uygulanmıştır,stratejininyönünüifadeetmezler.Eğitim, sağlık,konut,ulaşımmetaolmaktançıkarılmıştır.Değeryasasıüretimin düzenleyicisi olmaktan çıkarılmıştır; emeğin üretimin çeşitli dallarıarasındakidağılımınıdeğeryasasıdeğil, merkeziplanlı ekonomi dolayımıyla toplumsal ihtiyaçlarbelirlemektedir.Tarımüretimiçokbüyükorandakolhozlaştırılmış,sovhozlardabellibirağırlığaulaşmıştır,vb.Kruşçev, Brejnev ve Gorbaçov dö
nemlerindeisegelişimçizgisitamtersyöndedir.Yanimetaekonomisininhâkimiyet alanının gelişmesi, değer yasasının yönlendirici bir güç olaraktanınması ve kapitalist dünyayla bütünleşmeçabası. IsaacDeutschergibi–Satlıgan’ındareferansaldığı–öndegelenbirTroçkistfigürün,Kruşçev’esalt“totalitarizm geriletilecek” görüş açısıyla (hemdeoldukçaateşlibiçimde!)destekçıktığını*,metaparailişkilerivedeğer yasası konusundaki tutumunuesgeçtiğinihatırlatmanınyeridir.Troçkizminsosyalizmdeneyimlerineyaklaşımınıntarihdışılığınaveapolitikliğinegüzelbirörnektir.Tabiikisosyalistmülkiyetbiçiminin,
doğrudandoğruyasosyalistüretimbiçimidemekolmadığını,mülkiyetilişkilerininüretimilişkileriniotomatikman
TEORİDE doğrultu 131
yaratamayacağını biliyoruz. Sosyalistdevrimin gerçekleştirdiği kamulaştırmaeylemi,üretimaraçlarınıproletaryadiktatörlüğü devletine ait kamu mülkiyetineçevirmekle,sosyalistmülkiyethaline getirir. Ancak nihayetinde bu,sosyalistüretimilişkilerinintoplumsalyapıda,sınıfmücadelesiyoluylayaratılmasıgerekliliğiniortadankaldırmaz.Üretimilişkilerindeileriyedoğruher
dönüşüm, üretici güçlerin zincirleriniçözerekatılımyapmalarınınkoşullarınıhazırlar.Üretici güçlerdekiher atılım da daha ileri üretim ilişkilerininzeminini oluşturur. Nihayetinde metaparailişkilerinekarşısavaşımınsaltbirkararlılıkveiradesorunuolmadığı,busavaşımınancaküreticigüçlerdekigelişme zemininde başarılabileceği devurgulanmalıdır.Meta üretimine ve onun yarattı
ğı toplumsal ilişkilere karşımücadelesosyalizmdönemiboyunca sürer.Değeryasasınınhâkimiyetveişlerlikalanını daraltmak, planlı sosyalist ekonominin hâkimiyet ve işlerlik alanınıbüyütmekiçinmücadelesürer.Küçükköylümülkiyetininkolektifeştirilmesi,giderekbukolektiferinsosyalistkamuişletmelerinedönüştürülmesiiçinmücadelesürer.Ancak bunlar, tam da sosyalist bir
toplumun bağrında süren mücadelelerdir.Sosyalistekonomiyleyanyana,içiçebiçimdevarlığınısürdürenveonatabiolanmetaekonomisinekarşımücadeledir. Kapitalist bir toplumda iseegemenolanmetaüretimivedolaşımıdır.Metaekonomisininegemenolmadığı bir kapitalist ekonomi düşünülemez.Stalindönemindeiseegemenolanmeta ekonomisi değil, planlı sosyalistekonomidir.Budönemdemetaekonomisininalanınındaraltılmasıyönündekibüyüksavaşım,busavaşımınmeta
ekonomisinin ikincilleşmesi düzeyinevarması, sosyalizmin varlığını yadsıyanlarca –bırakın açıklanmasını– anlamlandırılamazdahi.Lenin, “Sosyalizm sınıfarın ortadan
kaldırılmasıdır” der. (Proletarya DiktatörlüğüDönemindeEkonomi vePolitika).Busosyalizmin“geçişhalindeki”birtoplumolarak tarifidir; sosyalizminsınıfarıkaldırmayönündekigerçektoplumsaltarihsel hareket olduğunu anlatır. Kapitalizmden komünizme geçişsüreci,kesintisizbirsınıfsavaşımıdönemidir. Kapitalist üretim ilişkileriyle,kapitalizmdendevralınanvekendibağrındasüreklikapitalizmiüretenküçükmetaekonomisiyle,kapitalizmdendevralınantoplumsaleşitsizliklerle(Kadınerkek, ezilen ulusezen ulus, kırkent,kol emeğikafa emeği, yönetenyönetilen)mücadelesosyalizmdedesürer.Gerikapitalistbirülkedeortayaçı
kansosyalistbirekonomidemetaparailişkilerininhızlaortadankaldırılmasınıbeklemek,yaiyiniyetlibirsafık,yadaNailSatlıganörneğindeolduğuüzeresosyalizmdeneyimleriniinkâretmeyiamaçlayanbirdemagojidir.Rusya’da sosyalizm, prekapitalist
ekonomikbiçimlerle içiçebirgerikapitalist ekonomi üzerinde gelişmiştir.Bununkendineözgüsorunlarınınyanıtını salt Gotha Programının Eleştirisi’nde aramak, Marksist bir yöntemolamaz. Tersine Marks’ta, kendindensonrakitümtarihselgelişmeleritartacakbirütopyakurgusuaramakanlamına gelir.Dolayısıyla, aynı zamandaidealistbirsapmayıdaifadeeder.Buvesileylemuhatabımıza,aynıpa
sajdageçenşusaptamanınişaretettiğiyöntemedahafazladikkatgöstermesiniöneririz:“Amabugibikusurlar(Herkeseeme
ğinegöre ilkesininburjuvahukukuna
TEORİDE doğrultu132
tekabületmesikastediliyor,bn.)uzunve sancılı bir doğumdan sonra kapitalist toplumdançıkıp geldiği şekli ilekomünist toplumun birinci evresindekaçınılmazşeylerdir.Hukuk,hiçbirzaman,toplumuniktisadiyapısındanveonunkoşullandırdığıkültürelgelişmedendahayüksekolamaz.”
Mark siz min ge li şi mi sı nıf sa va şı mı ze mi nin de olurSovyetSosyalistCumhuriyetlerBir
liği,iktidarınişçisınıfınınellerindeolduğu, eski burjuva devletin ‘berhava’edilerek İşçiKöylü Sovyetleri devletinin egemen olduğu, ekonomide sosyalist üretim ilişkilerininhâkim olduğubirdeneyimolaraktarihearmağanolmuştur. Onu sosyalist bir deneyimolarak tarihten silmek, inkâr etmek,görmezden gelmek mümkün değildir.Marksizm,kendisini sınıfmücadelesinin enternasyonal deneyimlerinin dışında bir yerde kuramaz. ‘Sosyalizmböyle olamaz’ diye feryatfigan etmek;Marksizmi kendisiyle kavgalı hale getirmeyeçabalamakdemektir.Kapitalizmlesosyalizmarasındamu
azzam bir savaşın yaşandığı tüm bir20.yüzyılınsınıfmücadelesideneyimlerini“sosyalizmdışı”sayarakinkâretmek,MarksizmiLeninöncesidöneme,19.yüzyılagerigötürmekdemektir;kibu müthiş bir tasfiyecilik girişimidir.Avrupa merkezci aydınlarda (özellikle1991 sonrası) görülenbir tür akıl tutulmasıhalidir.20.yüzyıldakisosyalizmsavaşımları
vedeneyimleri,halkdevrimleriveulusalkurtuluşçudevrimler, ezilenhalkların savaşımları tümüyle bize aittir.Bizimdir. Marksizm Leninizm’in 21.yüzyılın şafağında önünde duran temel görevlerdenbirisi, 20. yüzyıl sosyalizmdeneyimleriniMarksistdiyalektikyöntemleelealmakveeleştirelbir
süzgeçtengeçirerekyeni yüzyılınsınıfsavaşlarına ışık tutmaktır. KuşkusuzTroçki’nin 1920’lerde saplanıp kaldığı“Tek ülkede sosyalizm olamaz” tezinehala saplananlar bu göreve girişemezdahi. Onlar bakımından, SSCB’dekisosyalizmin inkârı, bugün bütün bir20.yüzyılsosyalizmdeneyimlerinininkârıderecesinevarmıştır.Birtürultratasfiyecilikdedenebilirbuna.19. yüzyıl sosyalizminin önderleri
şöyledüşünüyorlardı:Tekülkedesosyalizmolmaz, sosyalizmancakdünyaçapında(ogünküdünyadaAvrupakıtası)gerçekleşebilir…Başkabirtartışmanınkonusuolmaklabirlikte,belirtmekgerekirki,MarksveEngelsParisKomünü’nübirşehirdesosyalizmiinşaetmeyeyöneldikleriiçindeğil,yeterincesosyalistönlemalmadıklarıvedevrimiFransa’nındiğerşehirlerineyaymadıklarıiçineleştirmişlerdivehakeza,Rusya’da sosyalizm üzerine tartışmalaryapmışlardı. Yine de onlara göre sosyalistdevrim,önceliklekapitalizminençok geliştiği ülkelerde gerçekleşecektir…Ekim Devriminin önderleri de dev
rimdenönceböyledüşünüyorlardı.Lenin1905Devrimisürecinde, ‘İkiTaktik’te, Rusya’nın çakacağı demokratikdevrim kıvılcımının Avrupa’yı tutuşturacağını, Avrupa’daki sosyalist devrimin ise Rusya’yı sosyalist devrimetaşıyacağınıyazdı.Sonra,EkimDevrimi’ninarifesinde(1915)tekbirülkededesosyalistdevriminmümkünolduğunuyazanLenindiğeryandanhalaRusya’dakisosyalistdevriminAvrupa’dakisosyalist devrimi tutuşturacağını söylüyor, bunu umuyordu. Daha sonra,Rusya Sovyet Cumhuriyeti’nin DevletBaşkanı olarak, Rusya’daki “Azgelişmiş sosyalizm”in Avrupa’daki devrimlerlebirlikteaşılacağınıveAvrupa’daki
TEORİDE doğrultu 133
sosyalizmingelişkinüreticigüçlerüzerinekurulacağınısöyledi.Rusya’dadevrimiyapmakdahako
lay, sürdürmek daha zordu. Batı Avrupa’da ise tersine, devrimi yapmakzor,sürdürmekdahakolaydı.Tüm20.yüzyılboyuncahükmünüsürdürenbuçelişki,BolşevikönderinzihnindetamolarakEkimDevrimi’ninardındanşekillendi,teorikformülünübuldu.Ancak Marks’ın ve Engels’in devri
minAvrupaçapındaveöncelikliolarakengelişkinkapitalistülkelerdegerçekleşeceği öngörüleri, kapitalizmin ortaya çıkan en üst aşamasında, tekelcikapitalizm/emperyalizm çağında geçerliliğiniyitirmişti.Lenindebuolguyusavaşımınpratiğiiçinde,adımadımgördü.Diğeryandan,Lenin’inveEkimDev
rimiönderlerininöngördükleriBatıAvrupa’dasosyalistdevrimdegerçekleşmedi. Sosyalizm, kapitalizmin en çokgeliştiği İngiltere’de değil, kapitalistdünyasistemindencanıençokyananülkelerdenRusya’dagerçekleşti.Sınıf mücadelesi böyledir. Soyut
olan somutlaşırken daima yeni içerikler vebiçimlerkazanır, zenginleşir.“Teori gridir dostum, hayat ağacı iseyeşil”(Lenin).Sınıfmücadelesininpratikateşiiçindepişmeyenlerinkavrayamayacağıbirzenginliktirbu.
20. yüz yıl sos ya liz mi nin ba zı ger çek le riEmperyalizminkeskinleştiripsonsı
nırınavardırdığıeşitsizgelişmeyasası,Rusyaçapındadevbirülkedekisosyalist iktidarınayaktakalmasına imkânsağladı. Alman devrimi yenilir, kısaömürlüMacaristan,Slovakya,Finlandiya, Bavyera Sovyet Cumhuriyetleriyıkılırken, Rusya Sovyet Cumhuriyetiayaktakaldı.HattaeskiÇarlıksömürgesiülkelerdekurulansovyetcumhu
riyetleriyle birleşerek Sovyet SosyalistCumhuriyetlerBirliği’nedönüştü.Avrupadevrimininkısasüredeyar
dımlarına yetişeceği umuduyla devrimibaşlatanBolşevikler,dünyadevrimidalgasınıngeriçekilmesiylekendilerinitecrit ortamda buldular. Ekim Devrimi’nin hemen öngününde tek ülkedesosyalistdevriminbaşarılabileceğiamasosyalist devletin Avrupa devrimininyardıma gelmesiyle ayakta kalabileceğini düşünen Bolşevikler, sosyalistdevrimdensonrayenikoşullarlakarşıkarşıyakaldı.Rusya’daki Sovyet iktidarını dün
yadevrimininbirüssü,mevzisi,kalesiolarakmüdafaaetmekfikri,teorikformülünekavuşmadanönce,Lenin’ineylemindepratikbiçiminekavuştu.Dahadevrimin ilk dönemlerinde o, Almanya’yla savaşa son vererek genç proletaryadevletinebirsoluklanmazamanıkazandırmak istiyordu. BrestLitovskAnlaşması’yla bunu başardı. 1921’deo Rusya’yı, dışta İngilizSovyet ticaretanlaşması, içte NEP taktik geri çekilişiyle “Tek ülkede sosyalizm” yönüneyöneltti.Tekbirülkededahiolsasosyalizmi
ayaktatutmak,dünyadevrimininuzayansavaşımlarıesnasındabirsavunmastratejisidir. Troçki, “Sürekli devrim”teziyleneiçeridekisınıfmücadelesini–işçiköylüittifakı–nedegeriyeçekilmişdünyadevrimikoşullarındasosyalizmiinşaetmeyihesabakatıyordu.Bununhem iç, hemde dış siyasette SSCB’yisonsuzsavaşlar içindeyıkımagötürerekyokoluşasürüklemekdışındabiranlamıyoktu.Troçki’ninbuçizgiside,BrestLitovskbarışınakarşıçıkışında,savaş komünizmini sistemlileştirmeyiönermesinde,vb.cisimleşiyordu.192425 dönemecinde Sovyet ülke
si nasıl bir yön alacağına dair büyük
TEORİDE doğrultu134
birtartışmavebunalımsürecindengeçerken,Troçki’nintekönerisi,“Süreklidevrim”di.Tekbirülkedezatensosyalizmolamayacağı için,ne işçiköylüittifakınaihtiyaçvardı,nedesosyalistdevletidünyadevrimininbirüssüolarak yaşatmaya. Böyle olacağına, sosyalizmhiçolmasındemektibu.Stalinise,dünyadevriminingerileyişinidoğruanalizederek,tekbirülkedesosyalizmin inşasınagirişmeyihedefolarakülkeninönünekoydu.Uygulanışı,ortayaçıkardığıyeniso
runlarayrıcatartışılmaküzerebirkenardadursun;Stalin’in1920’lerinbaşlarındakiiçveuluslararasıkoşullardatekbirülkededahiolsasosyalizmiinşaetmeyegirişmenintarihselzorunluluğunukavramışolması,onunüstün,ileri yanıdır. Dünya proletaryasınınmevzisiSSCB’de,sosyalistüretimilişkilerinin hâkim olduğu bir ekonomiinşa edildi. Kapitalizmin bağlarındankurtarılan üretici güçler şaha kalktı.Devasabirekonomikbüyümeatağıbaşarıldı.GeritarımülkesiSSCB’nintümçehresi değişti, ileri bir sanayi ülkesihalinegeldi.Üstelikkapitalizmetabantabanazıtbiçimde,neaçlık,neyoksulluk,neişsizlikyarattıbubüyümedalgası.Tersineişsizlikortadankaldırıldı.Açlıkortadankaldırıldı.Yoksullukanlamlıdüzeydegeriletildi.Yine kapitalizme zıt biçimde, plan
sızanarşikdeğil,planlıveuyumlubirkarakter taşıyordu ekonomikbüyümedalgası. Meta ekonomisinin alanı daraltılıyor, bir metasızlaştırma süreciyaşanıyor, kitlelerin yararlandığı bedelsiz sosyal hizmetlerin alanı sürekligenişletiliyordu. Ekonominin bütününedamgasınıvuran,hakimolanplanlısosyalist kamusal ekonomi iken,meta ekonomisi ikincil, tabi, sosyalist
ekonomiye bağımlı bir olgu düzeyinegeriletiliyordu.SSCB’nin sosyalist olmadığını öne
süren Troçkist iktisatçılar, bu olguyuaçıklayamıyorlar. Böyle bir ekonomikatılım hangi üretim ilişkileri temelinde yaşandı? Kapitalist mi, sosyalistmi?TonyCliffgibibazıları,içindençıkamadıkları ‘devletkapitalizmi’ teziyleboğuşuyor, sosyalist esaslara göre işleyen,metaekonomisininhakimolmadığıbirkapitalistekonomiolabileceğinisavlıyor;Troçki’nin tezleriniolduğugibi sürdüren bazıları ‘Yozlaşmış işçidevleti’ gibi, sosyoekonomikbiryapıyıifadeetmeyenbirtespitledurumukurtarmaya çalışıyor, Antonio Carlo gibiişin içindençıkamayanbazıbaşkalarıda,kapitalizmvesosyalizmdışındayeni sosyoekonomik yapılar icat etmeyesoyunuyorlar.Tekülkede sosyalizmin inşası stra
tejisiylekurulanSSCB’dekisosyalizm,İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler faşizminiKızılOrdu’nunçelikyumruğuylaezdi.DünyayıNazi faşizmibelasındansosyalist SSCB kurtardı. Çağının, askeribakımdanengelişkinemperyalistdevletiniyendi.Çin ve Doğu Avrupa devrimleriyle
ilgili olarak da tartışılacak şeyler tabii ki var.Amaherhaldeaklı başındahiç kimse, Doğu Avrupa’da ve Çin’dedemokratik halk devrimlerinin gerçekleşmesinde ve sosyalizme yönelenhalk cumhuriyetlerinin kurulmasındaSSCB’nin varlığının ve Antifaşist Savaştakazandığıdevasazaferinbelirleyicibirroloynadığınıinkâredemez.Dolayısıyla,1921’denitibarenLenin
veStalin’inSSCB’yidünyadevrimininbirmevzisiolarakkoruma,sosyalizmitekbirülkededahiolsainşayagirişmeyönelimi,dünyadevriminekatkısağlamıştır.Tekülkedesosyalizm,pekçok
TEORİDE doğrultu 135
ülkededevrimlerlebirülkelersisteminedönüşmüştür.Kuşkusuzsosyalistdevrimintekbir
ülkeyesıkışmasıaslabir tercihyadaarzu edilir bir durum olamaz. Aksinekomünistler bunu ancak bir zorunluluğun yanıtlanması bağlamında elealabilirler.Sosyalizmlekapitalizmarasındauzunvadedebirölümkalımsavaşı vardır, nihayetinde bu savaştanancakbirisağçıkabilir.Diğeryandansosyalizm, kapitalizmin dünya çapındageliştirdiğiüreticigüçleridünyasalbir sosyalizmle kucaklayarak ileriyetaşıyabilir. Türkiye ve Kuzey KürdistantopraklarındadevrimiçinsavaşanMLkomünistler,devriminzaferininardındanateşitümbölgeyeyaymaperspektifine sahiptir. Ortadoğu’da, Balkanlar’da,Kafkaslar’dademokratikvesosyalist federasyonlar, bu perspektifinprogramatikifadesidir.***20. yüzyıl sosyalizmi, kendisini bu
gerçekliklerleortayakoyar.Sosyalizmin öncelikle kapitalizmin
enfazlageliştiğiülkelerdemuzafferolmasıbeklenirken,buülkelersosyalistdevrimeendirençliülkelerolarakboygösterdiler.Sosyalizmin zaferi, ekonomikbakımdangeri,ancakdevrimcikoşulların gelişkin olduğu, emperyalistkapitalistdünyasistemininçelişkilerininyoğunlaştığı,busistemdenenfazlaacıçekenbirülkede,Rusya’dagerçekleşti.Ekim Devriminin açtığı yolda, 20.
yüzyıldayürümeonurunu taşıyanülkelerin de –Çekoslovakya veMacaristan hariç– ileri sanayi ülkeleri olmadıkları,gerikapitalistveyayarı feodalülkeler oldukları görülür. Bu, Ekim
Devrimini‘Talihsizbirrastlantı’olarakalgılayanlaratarihinyanıtıdır.BugündeLatinAmerika’danGüney
Asya’ya ve Ortadoğu’ya değin kapitalistemperyalizmekarşımücadeleşiddetleniyor.Aynızamandakapitalizminmerkezindedeçelişkilerkeskinleşiyor.Amasonuçtaçelişkilernedenlikeskinleşirsekeskinleşsin,çözümüonamüdahaleedeceköznelgüçlerigerektirir.Gününasılçözülmesigerekenproblemidebudur.Kapitalizmin emperyalist aşamaya
ulaşmasıyla birlikte, kapitalizmin çürümeveolgunlukdüzeyiyleilgilianalizdeevrenselölçeğetaşınmıştır.Emperyalizm tek tek ulusal ekonomileri tekbir dünya ekonomisi içinde bir arayagetirdi.Emperyalizmkoşullarındaüretim ilişkilerinin üretici güçlerin gelişimini engellemesi, boğması ve hattaçürütmesi, tek tekülkelerdeğil;dünyaçapındabirolgudur.Dünyaçapındaelealınmalı,incelenmelidir.Emperyalist kapitalizmin krizi, öncelikle budünya sisteminden en çok acı çekenülkelerdebelirecektir.“Zincirzayıfhalkalarından” kırılacak, bu ülkeler/bölgeler sosyalist devrimin öncülüğünüüstlenmedetarihselrolüoynayacaktır.Farkşudurki,artıkbuülkelerdebüyük çoğunlukla kapitalizmin derinlemesinegeliştiğiülkelerdurumundadır.20.yüzyılsosyalizmininortayakoy
duğugerçeksorularınyanıtlarınıaramaktankaçınan, onun varlığını inkâreden,onubirrastlantı,talihsizbirolayderekesine indirgeyenler, 21. yüzyılınsosyalizm deneyimlerinin yaratılmasındadaözelhiçbirrolesahipolamayacaktır.