dental tourism and cosmetic surgery tourism

20
Journal of Strategic Research in Social Science (JoSReSS) www.josress.com ISSN: 2459-0029 Year: 2016 Volume: 2 Issue: 3 Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism* Merve UYSAL 1 Keywords Dental tourism, cosmetic surgery turism, health and aesthetic tourism Abstract Dental tourism and cosmetic surgery tourism is a field of study that attracts a lot of attention by researchers lately. The cost of this field, factors that pushing people to this tourism and the falses known true elements are need to be examined. This translation made from "Handbook on Medical Tourism and Patient Mobility" author who has book section in it they examined carefully the causes factors that force to the dental and surgery cosmetic tourism, its yields, risks and various examples about tourism. Authors dental and cosmetic surgery tourism’s unseen aspects revealed striking findings. The purpose of this translation is to contribute to Turkish literature, and to guide to researches in terms of academic publications. Article History Received 19 Jul, 2016 Revised 26 Jul, 2016 Accepted 04 Aug, 2016 Dental Turizm ve Estetik Cerrahi Turizmi* Anahtar Kelimeler Dental turizm, kozmetik cerrahi turizmi, sağlık ve estetik turizmi Özet Dental turizm ve kozmetik cerrahi turizmi son zamanlarda araştırmacıların ilgisini çokça çeken bir alandır. Bu alanın maliyeti, insanları bu turizme iten faktörler ve doğru bilinen yanlışlar incelenmesi gereken unsurlardır. Bu çalışma/çeviri, dental ve kozmetik cerrahi turizmine iten nedenleri, bu turizmin getirilerini, risklerini ve çeşitli örneklerini dikkatli şekilde incelemiş olan yazarların "Handbook on Medical Tourism and Patient Mobility" kitabındaki bölümlerinden çevrilmiştir. Yazarlar dental turizm ve kozmetik cerrahi turizminin görünmeyen yönlerini, çarpıcı bulgularla ortaya koymuştur. Bu çevirinin yapılma amacı Türkçe literatüre katkı sağlamak ve akademik yayınlar açısından araştırmacılara bu çevirinin rehberlik etmesidir. Makale Geçmişi Alınan Tarih 19 Temmuz 2016 Düzeltme 26 Temmuz 2016 Kabul 04 Ağustos 2016 1. Giriş Ağız diş sağlığı turizmi bireylerin aktif olarak kendi ülke veya şehirlerinin dışında ağız diş sağlığı bakımı arayanlar ve alanlar sayesinde fenomendir. resel kalkınmayla, hastaların anayolu tedavilerinin maliyetinin fahiş fiyatlı olduğu, * Bu çalışma Lunt, Horsfall & Hanefeld editörlüğünde kaleme alınan "Handbook on Medical Tourism and Patient Mobility" kitabının bir bölümünün çevirisidir. Konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Lunt, N., Horsfall, D., Hanefeld, J. (2015). Handbook on Medical Tourism and Patient Mobility. Edward Elgar Publishing: UK. 1 Corresponding author. Arş. Gör., Süleyman Demirel Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü, [email protected]

Upload: hoangdiep

Post on 02-Feb-2017

225 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science

(JoSReSS) www.josress.com

ISSN: 2459-0029

Year: 2016

Volume: 2

Issue: 3

Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism*

Merve UYSAL1

Keywords Dental tourism,

cosmetic surgery turism,

health and aesthetic tourism

Abstract Dental tourism and cosmetic surgery tourism is a field of study that attracts a lot of

attention by researchers lately. The cost of this field, factors that pushing people to

this tourism and the falses known true elements are need to be examined. This

translation made from "Handbook on Medical Tourism and Patient Mobility" author

who has book section in it they examined carefully the causes factors that force to

the dental and surgery cosmetic tourism, its yields, risks and various examples about

tourism. Authors dental and cosmetic surgery tourism’s unseen aspects revealed

striking findings. The purpose of this translation is to contribute to Turkish

literature, and to guide to researches in terms of academic publications.

Article History Received

19 Jul, 2016 Revised

26 Jul, 2016 Accepted

04 Aug, 2016

Dental Turizm ve Estetik Cerrahi Turizmi*

Anahtar Kelimeler

Dental turizm, kozmetik cerrahi turizmi, sağlık ve

estetik turizmi

Özet

Dental turizm ve kozmetik cerrahi turizmi son zamanlarda araştırmacıların ilgisini çokça çeken bir alandır. Bu alanın maliyeti, insanları bu turizme iten faktörler ve doğru bilinen yanlışlar incelenmesi gereken unsurlardır. Bu çalışma/çeviri, dental ve kozmetik cerrahi turizmine iten nedenleri, bu turizmin getirilerini, risklerini ve çeşitli örneklerini dikkatli şekilde incelemiş olan yazarların "Handbook on Medical Tourism and Patient Mobility" kitabındaki bölümlerinden çevrilmiştir. Yazarlar dental turizm ve kozmetik cerrahi turizminin görünmeyen yönlerini, çarpıcı bulgularla ortaya koymuştur. Bu çevirinin yapılma amacı Türkçe literatüre katkı sağlamak ve akademik yayınlar açısından araştırmacılara bu çevirinin rehberlik etmesidir.

Makale Geçmişi Alınan Tarih

19 Temmuz 2016 Düzeltme

26 Temmuz 2016 Kabul

04 Ağustos 2016

1. Giriş

Ağız diş sağlığı turizmi bireylerin aktif olarak kendi ülke veya şehirlerinin dışında ağız diş sağlığı bakımı arayanlar ve alanlar sayesinde fenomendir. Küresel kalkınmayla, hastaların anayolu tedavilerinin maliyetinin fahiş fiyatlı olduğu,

* Bu çalışma Lunt, Horsfall & Hanefeld editörlüğünde kaleme alınan "Handbook on Medical Tourism and Patient Mobility" kitabının bir bölümünün çevirisidir. Konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Lunt, N., Horsfall, D., Hanefeld, J. (2015). Handbook on Medical Tourism and Patient Mobility. Edward Elgar Publishing: UK.

1 Corresponding author. Arş. Gör., Süleyman Demirel Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü, [email protected]

Page 2: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

40 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

zengin yüksek gelirli ülkelerden, tedavi maliyetinin ciddi oranda azaldığı, bölgesel, düşük ve orta gelirli ülkelere (LMIC) doğru gibi görünüyor. Bu ortamda hastalar çaresizliğin bir unsuru olabilen uygun fiyatlarla tahrik edilir ve bu kararların sonucu olarak savunmasız kabul edilir. (Chen ve Wilson, 2013). Daha küçük ağız diş sağlığı turizmi akımları ters yönde olabilir, düşük ve orta gelirli ülkelerden tedaviyi karşılayacak kadar yeterince zengin olan hastaların Avustralya ve ABD gibi yüksek gelirli ülkelere gitmesi gibi. Bu hastalar takip randevuları için birden fazla ziyaret yapabilir.

Daha yaygın medikal turizmin olduğu gibi, diş hizmetleri için seyahat de dünya çapında artıyor. Bu iddianın öncülü profesyonel anlayış ve anekdot delile dayanmaktadır, ağız ve diş sağlığı turizmi insidansı veya prevalansı ile ilgili çok az literatür vardır. 2003 yılında Almanya'dan gelen ilk rapor (Krummenauer ve ark., 2003 ile 2007'den sonra yayınlanmış bir literatürden sonra ortaya çıkan küçük bir akım oldu. Bununla birlikte, bu tür literatür kapsamda ve metodolojide sınırlıdır. Bir İtalyan çalışmasında 250 000 civarında kişinin Doğu Avrupa'da tatillerinin bir parçası olarak ağız diş sağlığı turizmi yaptıkları bildirildi (Feltracco ve diğ., 2013), fakat bu rakamın nasıl elde edildiğine dair az bilgi verildi. Ağız ve diş sağlığı turizmi akışının nicelik olarak ölçen veya epidemiyolojisinin anlaşılmasını sağlayan literatür eksikliği var.

Ağız ve diş sağlığı turizmi fenomeni küreselleşmenin bir fonksiyonudur: internetteki anahtar bilgilerle mallara ve hizmetlere dünyanın farklı yerlerinde daha ucuz bedelle ulaşılabilir. Aday ağız ve diş sağlığı turistleri tatil ile tam tedavi planlarını birleştirerek 'paket fiyatı' sunan farklı şirket sitelerini değerlendirebilir, çeşitli yerlerin ve diş hizmetleri sağlayıcılarının eleştiri yazılarını inceleyebilir ve kontrol edebilirler. Bazı siteler, diş implantları ve kronları gibi karmaşık restoratif prosedürler dahil olmak üzere çeşitli tedaviler için tırnak işaretli yerler verir. Düşük ve orta gelirli ülkelerde esasında sunulan tedavilerin sunumu değişmez ama kendi ülkesinden daha ucuz olur.

Ağız ve diş sağlığı turizmini teşvik eden birçok farklı yer vardır. Avrupa ülkeleri hastaları, Polonya, Hırvatistan ve Macaristan gibi ülkelerde diş bakımı hizmetleri ararken, Amerikan hastalar için tercih edilen hedef Meksika’dır. (Dahlstrom 2012 Carmagnola ark 2012) Ağız ve diş sağlığı turizmi artık alıcı ülkeler için potansiyel gelir ve servet kaynağıdır ve bundan dolayı bazı ülkelerde Macaristan ve Malezya dahil, aktif olarak dental turizmin gelişimine destek verir. (Balázs, 2012; Uluslararası Medikal Seyahat Dergisi, 2013). Avustralya'da, hastalar Güney-Doğu Asya ülkelerinde, özellikle de Tayland, Filipinler, Endonezya (Bali) ve Hindistan da diş bakımı ararlar. Kamboçya da kendini tatil 'paket anlaşmaları' ile bir dizi şirketi kapsayan dental turizmin bir hedefi olarak pazarlıyor. Diğer Batılı ülkelerde olduğu gibi, Kanada gibi Avustralya da, dental turizm şirketlerinin ortaya çıkmasını gördü. (Turner, 2011) Bu şirketler 'paket anlaşma' ya da 'dental tatil'in bir parçası olarak egzotik yerlerde tatille diş tedavisini birleştirmek için söz verir. Aday Avustralyalı dental tursitler için Güney-Doğu Asya ülkelerinin pazarlanmasının faydaları çoğu ülkeye 10 saat içinde gidilmesi, Avustralya'ya hava yollarının iyi yapılandırılmış olması (özellikle düşük maliyetli taşıyıcı modelleri ile birlikte), Avustralya doları lehine döviz kurlarının olması (Barrowman ark, 2010, bakınız), ve Avustralyalı bölgelerle benzer zaman dilimleri içinde bulunmasından dolayı

Page 3: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58. 41

zaman diliminden kaynaklı sorunlar az olmasıdır. Bali, Avustralya'nın kuzey kıyılarına sadece ‘üç saat’ uçuş süresiyle ve adaya gelen 2.53 milyon turistin neredeyse dörtte birinin Avustralyalı olmasıyla popüler bir yerdir (Dorman, 2011).

Kozmetik cerrahi turizmi (ilerde CST denilecek) görünümü geliştiren prosedürlere erişim için seyahat etmek olarak tanımlanabilir. Kozmetik cerrahi genellikle feminen ve önemsiz , boşuna, gereksiz olarak medya ve ünlü kültürlerin ürünü olarak karakterize edilir (karşıt sav için bkz Davis, 1995; Holliday ve Sanchez Taylor, 2006; Gimlin, 2007; Holliday ve Cairnie, 2007; Jones, 2008). Ancak, gerçekte, hastaların çoğu vücutları hakkında sevmediği bir şeyi değiştirmek istiyorlar. Kozmetik cerrahi bu nedenle genellikle 'seçmeli' olarak değerlendirilir ve CST genellikle cepten ödenir çünkü kamu sağlık ya da özel sağlık sigortasının her ikisi de seçmeli prosedürleri içermezler. Diğer faktörler olmasına rağmen (daha sonra tartışıldı) maliyet önemli bir kaygı oluşturur ve hastalar bu nedenle seyahat ederler. Tipik prosedürler göğüs büyütme ya da küçültmeyi, yüz gerdirmeyi, boyun gerdirmeyi ve diğer anti-aging prosedürleri, blefaroplastiyi (göz kapağı cerrahisi), rinoplastiyi (burun ameliyatı) ve diğer yüz prosedürlerini, hamilelik sonrası kilo kaybını ya da ‘karın sıkıştırma’ gibi hamilelikteki ameliyatları ,diş hekimliği ve saç naklini (özellikle erkeklerde) içerir, bu son ikisi istatistiklerin dışındadır bu da hasta sayılarının eksik olarak değerlendirilmesine neden olmaktadır. Aslında, hasta birimindeki istatistikler yaygın olarak başlıca veri toplama yöntemlerine bağlı olarak, sınıflandırma ve önyargı (gönderen ülkeler yerli sağlık hizmeti eleştirilerini önemsiz göstermek için hasta sayılarını olduğundan daha az gösterirken hedef ülkeler bu rakamları abartabilir) ile ilgili sorunlar gibi çeşitli nedenlerle güvenilmez olarak görülmektedir. 1000 medikal turistle ilgili bir İngiliz endüstrisi anketi bunların yüzde 42 sinin kozmetik işlemler için ve yüzde 32 sinin dişe yönelik işlemler için seyahat ettiğini göstermiştir (Pollard, 2013); İngiltere'nin Uluslararası Yolcu Anketi verilerine göre bu uygulama, toplamda 72 000 medikal turistin 30 000 i kozmetik cerrahi için gittiğini öne sürmüştür (artı 23000 den fazla diş hekimliği için). Ancak, bu tür istatistikler varsayımlardan biraz daha iyidir. Kesin olan, bu ortaya çıkan farklı coğrafi trendlerle, bölgesel ve ulusal olarak dengesiz olsa da tıp ve endüstri yorumları bu alanda küresel büyümeyi göstermektedir (Holliday ve ark., 2015b). Bu büyüme, sadece coğrafi olarak düzensiz değildir; döviz kurundaki değişimler, ekonominin genel durumu, artı diğer turizm biçimlerini etkileyen dışsallıklar (örneğin belirli bir alanda huzursuzluk ve çatışma hareketlerinin çıkması gibi) hasta hacmi ve hedef seçiminde zamanla alçalıp yükselmeler yapar.

2. Dental Turizm

Bu bölümün amacı Avustralya, Güney-Doğu Asya seyahat güzergahını ana örnek olarak kullanarak, dental turizminin bir dizi özelliğini tanımlamaktır. Bu bölüm dental turizm konusuna, politika ve uygulamaları için anahtar sorular yöneltir, bu sorularla klinik ilgi ve yükünden ortaya çıkanlar ve bu gelişmelerin hasta güvenliği ve çıktıları için ne anlama geldiğiyle ilgilenir. Bu bölüm dental turizmin neden geliştiğini; Güney-Doğu Asya’ya seyahat eden dental turizm hastalarının türleri; mevcut diş tedavilerinin türleri; ve potansiyel yararları ve risklerini inceler. Deneyimli ağız ve çene cerrahı tarafından kaleme alınan bu bölümde dental

Page 4: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

42 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

turizmde ağız ve çene cerrahisi ve diş implantlarıyla ilişkili komplikasyonlar üzerinde durulmuştur.

2.1. Emerjans (The Emergence) ve Dental Turizmin Konusu

Dental turizmin artan popülaritesinin temel nedeni uygun fiyatla ve diş bakımına erişimle ilişkilendirilmiştir (Barrowman ve ark., 2010). Avustralya'da, diş hekimliği çoğu uygulayıcılarının kendi küçük iş yerinde çalıştığı ağırlıklı olarak özel sağlık hizmetidir. Ücretler, altyapı maliyetleri, kiralama, bordro vergileri ve düzenleme maliyetleri de dahil olmak üzere böyle bir iş çalışan maliyeti değişmez hasta üzerine geçirilir. Böyle bir işte çalışanın maliyeti maaşı da dahil, altyapı maliyetleri, kiralama, bordro vergileri ve düzenleme maliyetleri devamlı olarak hastadan alınır. Avustralya ‘da tedavinin ödenebilirliğini diş hizmetlerine erişimi öncelikli olarak etkilediği gösterilmiştir (Roberts-Thomson ve diğerleri, 2011; Roberts-Thomson ve Stewart 2003). Dental turizm, 'artan satın alma gücü, tedavi planlarının hızlı tamamlanması, tedavi konforu, bazı eğlence aktiviteleri ve ya aile ziyaretiyle birlikte tedavi kombinasyonu veya kamu bekleme listelerinden uzak durma " gibi avantajlarla birlikte daha da cazip hale getirmektedir (Barrowman ve ark., 2010).

Bazı deniz aşırı ülkelerde diş bakımı arayanların önemli maliyet avantajı, düşük hizmet ve işgücü maliyetlerinin bir sonucudur (Smith ve ark., 2009). Yüksek gelirli ülkelerde artan düzenleme uyum maliyetlerini arttırabilir ayrıca bu sağlık maliyetini artırır (Akhtar, 2011; Berg ve arkadaşları, 2013). Avustralya'da, Tedavi Edici Ürünler İdaresi (TGA) kanalıyla yapılan düzenlenmeyle diğer Güney-Doğu Asya ülkeleri karşılaştırıldığında, örneğin diş implantları gibi bazı diş malzemelerin satın alma maliyetleri artabilir. Böylece Avustralya'daki TGA onay sisteminin bir sonucu olarak, Avustralya'da satılan aynı tür implant olsa bile denizaşırı ülkede daha ucuz olma eğilimindedir. Bununla birlikte yönetmelik, dünya çapındaki sağlık sistemlerinin hasta güvenliğinin önemli bir parçasıdır.

Yurtdışında tedavi görmek isteyen hastalar öncelere göre 1980'ler ve 1990'lar da birçok ülkede meydana gelen havayolu deregülasyonunun (serbestleşme) bir sonucu olarak daha hareketlidir. Serbestleşme havayolu hizmeti maliyetini azaltmış ve düşük maliyetli taşıyıcı havayolu modellerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırmıştır, böylece uluslararası seyahat ödenebilirliğini önemli ölçüde artmıştır. Online reklamcılık hizmetlerinin genişlemesiyle hem uygulayıcıları ve hem de tedarik edenleri (klinik ve yardımcıları) global izleyiciler tanıyor ve hastaların bu hizmetlerin çevrimiçi kaynak olarak kullandığı açıktır. İnternet üzerinde bir anket tamamlayan 500 hastanın , 185 i (% 37) internet kullanarak diş tedavisi hizmetine erişim için yurtdışı gezileri planlamayı düşünmüştür (Ni Riordain ve McCreary, 2009)

Hastaların iki ana tür diş turizmi erişimi vardır. Birincisi, klasik dental turist: yabancı bir ülkeye diş tedavisine erişmek amacıyla giden hasta , hem diş tedavisi için hem de tatil paketlerinin bir parçası olarak diş tedavisi amacıyla gidenler. İkincisi, ziyaret etmek ve ya akrabalarını ziyaret etmek için kendi ülkelerine dönen göçmenler bu ziyaret sırasında diş tedavisi hizmetlerine erişirler. Motivasyonları ve karar verme bağlamında bazı farklılıklar olmasına rağmen, her iki tip hasta dental turizmin komplikasyonlarına yatkındır.

Page 5: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58. 43

Dental turistler hem genel hem de uzman bakıma erişebilir. Genel bakım temel dolgular, ölçekleme ve temizleme ve diş beyazlatmayı içerir. Uzman bakım implant cerrahisi dahil restoratif tedaviler ve cerrahiyi içerir. Böyle kron, köprü, kaplama ve cerrahi tedavi gibi yirmilik diş çekimi ve diş implantları da dahil olmak üzere karmaşık restoratif tedavi planları genellikle aranır çünkü yüksek gelirli ülkelerde bu tür tedaviler önemli derecede masraflıdır. Avustralyalılar için, özellikle diş implantları popülerdir, Avustralya'da tek bir dişin restorasyon maliyeti 5000 ve 6000 Avustralya doları arasında olabilir. Karmaşık köprü ve implant tedavileri dental turizmde ameliyat sonrası sorunlara neden olur ve dental turizmde en sık komplikasyonlar uzman ağız ve diş sağlığı ve protez uygulamalarında görülür.

2.2. Dental Turizmin Yararları ve Riskleri

Dental turizminin başlıca yararı ucuz hasta maliyetleri ile diş bakımına, özellikle karmaşık tedavi planlarına erişime izin verilmesidir. Bu sadece makul bir alternatif olsa da bunlar yurtdışı seyahatini karşılayabilen ve orantısız şekilde alt-orta ve orta gelir gruplarından çekilen, kamu diş bakımına erişemeyen gelir bazında uygunluk eksikliği olan ve özel diş sigortası kapsamında olmayan kişilerdir. Victoria Avustralya Devleti, kamu diş sağlığı bakımı 'sağlık bakımı (health care)' ya da emeklilik kartı olan hastalar ile sınırlıdır. Bekleme süreleri, yine de uzun olabilir ve ödeme sorunları baskısına rağmen bu düşük sosyo-ekonomik aralığındaki hastaları dental turizme yönlendirebilir. Özel diş sigortası, sigorta düzeyine bağlı olarak, karmaşık tedavilerin kapsamını kısıtlayabilir, bazı kalemlerde düşük indirimler yapar ve maksimum indirim tutarına üst limit belirler. Yurtdışında diş tedavisi erişimindeki önemli sorunlar mesuliyet (accountability) ve güvenlik merkezlidir. Avustralya gibi bu ülkelerde tedavi edilen hastalar arasında birden fazla seviyeli yönetmelik ve bu yönetmelik gereksinimlerini düzenleyen politikalar kanalıyla güven ve mesuliyet vardır. Yönetmeliğin bu seviyeleri eyalet ve federal yasaları, eyalet ve federal diş kurullarını, hem eyalet ve federal düzeyde Avustralyalı Dişhekimleri Birliği'nin gözetimini, zorunlu klinisyen tazminatı gerekliliğini içerir (Barrowman ve diğ., 2010). Tedavi sonucu komplikasyonlar sürdüren bir yerli hasta ilk etapta komplikasyonu yönetmek için kendi tedavi klinisyeniyle bir yaklaşım içinde olur. Eğer komplikasyon hastanın memnuniyetiyle çözülmediyse ya da hasta tedaviyi uygulayan klinisyenden mutsuzsa, bir çok yolun ‘mesuliyet’le garanti alınması mümkündür. Bunlar Avustralya Diş hekimleri Birliği'nin devlet şubelerine yapılan şikayetleri ile Avustralya Diş Kurulunu ve ceza iddiası için hukuk sistemini içermektedir (Barrowman ark., 2010).

Yurtdışında tedavi edilen bir hasta hala kendi ülkesindeyken kendi hekimine dönebiliyorken, bir kere kendi ülkesine döndüğünde yurdışından hekime bağlanan kişi için kendi işlerini yapmak çok daha zor olur. Dahası, mesuliyet, tazminatı nakletmek ve hastanın Avustralya'da umduğu hasta güvenliği prosedürleri mutlak olarak yurtdışına yansıtılmamış olabilir. Bu özellikle enfeksiyon kontrolü alanları için önemli etkileri olan sterilizasyon protokolleri konusunda önemlidir. Denizaşırı tedaviden kaynaklı enfeksiyonlar ‘hastane kaynaklı ve prosedür ile ilgili enfeksiyonlardan yanı sıra yerel endemik enfeksiyonlar 'ı içerebilir. (Chen ve Wilson, 2013).

Page 6: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

44 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Avustralya'da bazı tıp / diş sigorta şirketleri üyelerine hastaların cepten yaptığı ödemeleri azaltmak için bir yol olarak cerrahi paketleri ile dental turizm teşviğine aktif olarak başlamıştır. Bu yeni stratejilere Avustralya Diş hekimleri Birliği şiddetle karşı çıktı (Australian Dişhekimleri Birliği, 2013a). Bu tür paketlere karşı çıkılması dental turizmi teşvik eden şirketler tarafından eleştirildi çünkü bu profesyonellerin ‘kendi yamasını koruma' (protecting their patch) olarak görüldü (Fraser, 2013). Dental turizmin yükselişi ile ilgili kaygıları Avustralya Diş hekimleri Birliği teşvik etmiştir, kendi web sitesinin bir bölümünü sık sorulan sorular ve dental turizm galerisi için ayırır (Australian Dental Association, 2013b). Bu bilgiler denizaşırı ülkelerdeki tedavi görmede 'araştırma yapmaları' konusunda hastaları teşvik eder. Ayrıca, özellikle intra-operatif (ameliyatla ilgili) acil durumlar, kötü malzeme seçimi, diş hekimi nitelikleri ve enfeksiyon riski konusunda yurtdışındaki tedavi risklerini tanımlar (Australian Dişhekimleri Birliği, 2013c). Avustralya Diş hekimleri Birliği’nin ana kaygıları, mesuliyet, güvenlik ve hizmet kalitesi, tatil programlarına uyması gereken acele edilmiş tedavi planları, sigortanın olmaması ve takip edilmesi gerekli herhangi bir düzeltici çalışmadır.

2.3. Komplikasyonlar

Güney-Doğu Asya ülkelerinde dental turizm sağlayıcıların nitelikleri değişkendir. Bazıları batılı ülkelerde eğitimini tamamlamışken diğerleri sadece yerel nitelikler taşır. Hem iyi hem de kötü diş hekimliği tüm ülkelerde evrensel görülmekle beraber, diş turizminin önündeki mesele komplikasyon hesabından emin olmanın daha zor olmasıdır çünkü hasta ve diş hekimi arasında mesafe vardır.

Dental turizmi yapan komplikasyonları olan biri mutlaka ülkesindeki diş hekimleri ve uzmanlar tarafından düzeltilir. Komplikasyon verileriyle ilgili ulusal bir görüntü yoktur. Bu nedenle tartışmayı sürdürmek için bir yol olarak klinik vaka yükü deneyimi ile aşağıdaki yansımaları vermiştir. Bu komplikasyonların bazıları koruyucu dişçilik ile ilgili olanlar gibi apaçıkken, bazıları karmaşık restoratif iş ve implantlarla ilgili komplikasyonlar gibi genellikle implant/kron/köprünün çıkarılmasını gerektirebilir. İstisnasız, kamu sağlık sisteminde bu komplikasyonların yönetiminde önemli bir kısım sonuçlanır, Avustralya vergi mükellefi tarafından bunlar ödenir.

Ancak, bu tür dental işlemlerde basit diş beyazlatma bile diş siniri hassasiyeti ve invaziv servikal rezorpsiyon kadar önemli komplikasyonlara neden olabilir (Goldberg ve ark., 2010). Invaziv servikal rezorpsiyon yönetimi karmaşıktır ve restoratif, periodontal ve endodontik bakım içerebilir (Swartz ve ark., 2010). Koruyucu diş sorunları az ve ya yüksek dolgu oklüzal uyuşmazlığa ve acıya neden olan problemleri içerir. Bunlar daha fazla oklüzal ayarlamalarını veya dolgunun değiştirilmesini gerektirebilir.

Dental turizmdeki implant ile ilgili komplikasyonlar Avustralya'da uzman ağız ve çene cerrahi pratiğinde nadir olarak görülmez, durumların çoğunda soruna neden olan implantın çıkarılması gerekir. Bu tür komplikasyonların doğasında farklılık olsa da, diş implantlar ile ilgili bir büyük sorun hastanın beklentisidir. Diş implantları uzun süreli klinik bakım gerektirir çünkü sorunlar sık olarak ortaya çıkar. Bir diş implantının başlangıç maliyeti yurtdışında tedavi görmek isteyen biri

Page 7: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58. 45

için azalabilse de, devam eden hasta görüşleri ve komplikasyonların yönetimi ile ilgili genel dolaylı maliyetler önemli ölçüde yurtdışı tedavisinin yararını azaltabilir.

Yurtdışında kullanılan bir implant sistemi Avustralya TGA tarafından onaylanmadığı zaman ve/ve ya yurtdışında kullanılan implant sistemi araçları Avustralya'da mevcut değilse yaygın görülen bir sorun ortaya çıkar. Implant sistemi TGA onaylı değilse, o zaman uzman /tedavi eden klinisyen TGA onaylı ithal etmek durumundadır ve özellikle implant sistemi için gerekli herhangi bir bileşeni veya aletleri kullanır. Bu, zaman alıcı ve hasta için pahalıya mal olabilir. Sorunun acilse ve TGA onay için bekleyecek süre yoksa, implant genellikle çıkarılır. Zayıf pozisyonlara koyulan yenilenme için uygun olmayan,kullanışsız implantlar sıklıkla çıkarılır. Bazen bir implant sistemi açıkça tespit edilemez, bu olsa da Avustralyada kullanılan bir sistem olabilir ve bu durumlarda yurtdışı tedavisinin diş hekimi kullanılan bu sistemle alakalı temasa geçebilir. Böyle bir klinik iletişimi problemsiz olmaz, çeşitli nedenlerle kullanılan sistemi ortaya çıkarmak için isteksizlik ve hasta tarafından ücretlerin ödenmemesi problemleridir (Barrowman ve ark bakınız., 2010).

Hem tek diş restorasyonlarında hem de sabit köprü klinik uygulamalarında diş implantların kron kısmına bağlı komplikasyonlar çok sık görülür (Pjetursson ve arkadaşları, 2007;.. Jung ve diğerleri, 2012). Krona bağlı komplikasyonlar sık görülür, bu da yurtdışında kullanılan implant sistemlerinin uyumluluğunun önemi vurgular, tutulmuş protezlerde bir vidanın gevşemesi gibi kron ilgili küçük sorunların düzeltilmesi Avustralya’da zor olabilir, yine TGA yönetmeliği veya enstrümantasyon konularının bir sonucu olarak yurtdışında tedavinin etkinliği ve maliyet avantajı bundan dolayı azalır.

Dental turizm ile ilgili başlıca implant komplikasyonları belirgindirde. Meslektaşları ile birlikte yazar, bu ortamda bir dizi önemli komplikasyonlar ortaya çıkarmıştır (Barrowman ve ark., 2010). Kontrolü zayıf tip iki diyabet hastası yurtdışında üç implant yerleştirildikten sonra Ludwig angina’sı olup havayolunda nefes yolu tıkanmıştır. Hasta enfeksiyon alanın kesilmesi ve drenajı ile iki kez fasiyal mekanlardaki bütün yabancı cisimler çıkarılmasıyla özel bir yoğun bakım ünitesi kalmıştır. Hasta hayatta kalmış ve acile kabulunden sekiz hafta sonra taburcu edilmiştir. Bu hasta diş implantı tedavisi aramaya yurtdışına gitmişti.

Bizim daha önceki raporumuzdaki önemli bir ikinci komplikasyon durumu vardı, bir hastaya tatil için kendi ülkesine geldiğinde, sabit üst ve alt mini implant destekli köprüler yerleştirilmişti. Altı ay sonra, hasta yeni sabit protezler ile ilgili şiddetli ağrısı olduğunu bildirdi, her iki köprünün tümüyle kaldırılmasını gerektiren enfeksiyon durumu vardı. On dört vida tipi mini implant çıkarıldı, bunlardan bazılarında implant yüzeyinde bakır korozyonu vardı. Hasta daha sonra geleneksel proteze tutulan implantın takılması için kamu diş hekimliği bekleme listesine alındı.

Yirmilik dişlerin çıkarılması ile ilgili en önemli komplikasyonlar komşu sinirlere zarar verme ve enfeksiyondur. Sinir hasarı ile ilgili en ciddi komplikasyon kalıcı değişim hissi ve nöropatik ağrı fakat bu sekelin (sequellae) oranlarının dünyanın değişik bölgelerinde farklı olduğu görünüyor. Avustralya, Victoria’da yirmilik dişlerin kalıcı sinir yaralanmaları ile ilgili yapılan yeni çalışmada ağrı vakasının

Page 8: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

46 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

olmadığı gözükürken (Nguyen ve ark., 2014), İngiltere'de nörolojik hasarı olan hastalarda vakaların % 70 inin üçüncü moleküler cerrahisi ile ilgili olduğu bulundu (Renton ve ark., 2012). Önemlisi, bu bölgesel değişim yirmilik diş çıkarmada kullanılan farklı ameliyat teknikleri ve bölgesel varyasyonda hastaların ağrı algılamaları ile ilişkili olabilir.

Dental turizm daha yaygın olduğu halde, bu tür sorunların sıklığı veya yaygınlığı konusunda çok az sistematik bulgu vardır. Klinik uygulamalardan ortaya çıkar, ancak açıktır ki sinir yaralanmaları yurtdışında tedavi gören hastalarda çalışmışlardır ediliyor olmasıdır. Klinik pratikte, yazar, ilk başta Avustralya ‘da yirmilik dişini aldırmak için randevu alan ama kendi ülkesinden uzak, uzun bir yolculuğu seçen genç bir bayana danıştı . O işlemden dört hafta sonra Avustralya'ya döndü ve dudağının sol tarafında uyuşma ve çene bölgesinde yanma olduğunu bildirdi.

3. Kozmetik Cerrahi Turizmi

CST’yi çevreleyen bizim bu bölümü anlamamız için çürütmemiz gereken belirgin mitler vardır; bu tartışmada bunların bir kısmını anlayacağız ve hem akademik literatürle ve hem de kendi bulgularımızla onlara karşı çıkacağız: son zamanlarda, 200 ün üzerinde görüşme ile (hastalar, cerrah ve diğer önemli oyuncularla birlikte) Avrupa’dan ve Doğu Asya'ya, İngiltere, Avustralya ve Çinden seyahat eden kişilere odaklanarak CST üzerinde bugüne kadarki en büyük araştırma projesini tamamladık. Biz kliniklerde ve İspanya'dan Polonya'ya, Tayland ve Güney Kore arasında değişen bölgelerin bünyesinde araştırma yaptık. Bu bulgular bize şimdiye kadar bu sektörün ürettiği ve bunun nasıl geliştiğine dair net görüntü verecektir. Bizim verilerimiz 'tipik' bir hasta dahil CST’nin temel özelliklerini vurgulamıştır. Dünyayı dolaşan zengin elit ve ünlülerden oluşan jet sosyetesi mitine karşı, biz hastaların çoğunun mütevazı gelirli, berber, taksi şoförü, ofis çalışanı gibi sıradan işler yapan 'sıradan' insanlardan olduğunu gördük. Onlar birikimleriyle ya da krediyle (bazen ikincisi klinikler tarafından sunulur) bunları öder. Biz ayrıca medikal turizmin diğer formlarına erişen hastalarda olduğu gibi CST ‘yi temin edenlerin iyi bilgilendirildiğini ve prosedüre ve seyahate erişmek için araştırma ve kararların uzun zaman aldığını bulduk. Onlar sık rastlanan gezginler değildir, bu yüzden bu büyük bir karardır ve onları sık sık alışılmadık durumların içine çeker. Onlar çeşitli itme ve çekme faktörleriyle motive edilir, potansiyel hastalar klinikler, cerrahlar, maliyetleri araştırmaya başlamadan önce kendi görünümleriyle ilgili bir şeyleri değiştirmek isteğiyle başlayan bu ilk kararın verilmesi onlar için yıllarca sürebilir.

3.1. Faktörler

Daha önce de belirtildiği gibi, yurt dışında verilen prosedürler yurt içindekilerin maliyetinin çok daha altındadır (göğüs implantları ABD'de 6000 dolara mal olurken, Küba da 1250 dolara mal olur, burun ameliyatı İngiltere de 3500 dolara mal olurken Polonya da 1700 dolara mal olur- bakınız Lunt ve ark 2011). Ancak biz yurtdışında erişim prosedürlerine kendi ülkesinde ödeyeceklerinden daha yüksek fiyatlar ödemiş bazı hastalar bulduk- örneğin Güney Kore’deki Çin’li kozmetik cerrahisi turistleri. Burada faktörler kalitelidir ve kullanılabilirliği vardır. Genel olarak, akreditasyon ve meslek kuruluşu üyeliği, kalite nitelikleri çeşitli şekillerde

Page 9: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58. 47

değerlendirilmesine rağmen biz cerrahın 'kalitesinin' güçlü bir faktör olduğunu öğrendik, ama daha da önemlisi itibar, önceki hastalar tarafından tavsiyeler aracılığıyla değerlendirilir. Daha sonra da ele alacağımız gibi, online bilgi, hastanın karar almasında çok önemlidir. Erişim veya kolaylık başka bir faktördür, bu dolambaçsız mesafeyi içerir ama aynı zamanda erişilebilirlik ve bu nedenle ulaşım bağlantıları ve maliyetleri içerir: düşük maliyetli havayolları, örneğin Avrupa'da CST haritasını belirlemek için önemli olmuştur. Seyahat maliyeti seyahat süresi ile bir araya gelir, ama biri diğerine karşı olabilir. Biz Avustralya'dan Tayland'a giden hastaların düşük maliyetli yolculuk yaptığını bulduk, başka deyişle burada çok sayıda transfer ve genişletilmiş seyahat süreleri daha masraflı doğrudan rotalarla karşılaştırılmıştır.

Seyahat bağlantısı, bazen CST erişim noktalarının sık kullanılan turist yollarının olduğu yerde geliştiği anlamına gelir, turistik haritada yer almayan hedef ülkelerde farklı amaçlar için geliştirilmiş pahalı rotalar geliştirilmişken -İngiltere ve Polonya arasında İngiltere'ye giden Polonyalı göçmenlere hizmet edilmesi gibi - zaten İngiliz turistler ve gurbetçileri tarafından iyi bilinen İspanya'da bazı tatil köyleri CST hedef ülkeleri olarak gelişmiştir, İspanya'da Marbella’ya seyahat eden İngiliz hastalar bu nedenle Polonya'da Poznan’a bazı yönlerden çok farklı bir yolculuk yapıyorlar. İlki popüler bir turistik güzergahı takip ediyorlar ve bu yüzden 'kültürel yakınlık' formlarıyla karşılaşıyorlar ve tanıdık bir yeri ziyaret ediyorlar. İkincisi, daha önce Polonya’yı belki de hiç ziyaret etmiyorlar ve kendilerini daha az tanıdık kültür ve daha az turistik bir yerde buluyorlar. Ve bazı durumlarda biz kendi seçtikleri ülkenin coğrafi ve jeopolitik konumundan habersiz hastalarla karşılaştık: örneğin Tunus’taki İngiliz hastalar Afrika’da olduklarını ve komşu ülke Libya da Arap Baharı ve iç savaş olduğunu, savaş kayıpları ile bir hastane koğuşu paylaşana kadar bilmiyorlardı (Holliday ve diğerleri, 2014).

Bu yabancılık karşıtı aşinalık eğilimi elbette daha kapsamlı deneyimlerden tanıdıktır ve turizm ile ilgili tartışmaları ve medikal turizm tartışmalarına getirmiştir. Turistler 'ev konforu' ve aşinalık içeren bir deneyimle mi yoksa tuhaf ve egzotik bir yerle mi karşılaşmak ister? Medikal turizm literatüründe bu bazen insulasyon ve imersiyon (insulation and immersion) arasında bir seçim olarak tarif edilir ve bu eksene bazen ilki bazen de ikincisi ele alınsa da çeşitli şekillerde CST 'yolculuğu' boyunca biri hitap edilir. Bu CSTnin 'turizm-lik' ile de ilgilidir: 'Cerrahi ve safari' veya 'karın germe ve Taj' klişeleri olabileceği gibi, turizmin bir formu olarak CST’nin hayal edildiği ve deneyimlendiği ölçüde CST çok çeşitlidir, ve bazı yorumcular ‘turizm’ terimindeki yükü hafifletmek için ‘seyahat’ ve ‘hareketlilik’ gibi terimlerin daha az kullanılmasını önermiştir. Ancak, CST içindeki 'turizm-lık' beklide en çok tıpla, hem kozmetik cerrahi ve hem de dönüşümün bir çeşidini vaat eden turizm ile karışmıştır (Bell ve ark, 2011;. Casanova ve Sutton, 2013). CST ‘Tv Şovları’ yankıları göstermiştir ki katılımcıları her zaman ki ortamlarından uzaklaştırmıştır ve daha sonra yeniden tanıtmıştır, aşağılayıcı etiketleme ve kozmetik cerrahiye bağlı yüzeysellik nedeniyle pek çok hasta ameliyatlarını gizlemek ve yurtdışında yaptırmak istemektedir. CST pazarlama açısından en azından turizm fikirleri için çok önemli olabilir ve biz şimdi pazarlamayı açacağız.

Page 10: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

48 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

3.2. Piyasalar ve Pazarlama

Özellikli hastanede (Bangkok Bumrungrad bu konuda ikonik olarak alınmıştır) olsa şehrin/ulusun bir yerinde (bazen geçiçi olan yerlerde) yeni ortaya çıkan bir hastanede olsa CST her iki köklü merkezlerin haritasını gösterir, Biz Tunus’u ziyaret eden İngiltere hastaları ile karşılaşmamız, bu düşük hasta hacimleri ile ve henüz markalaşması ve pazardaki yerini sağlamlaştırmasıyla yeni bir gelişmedir (Lautier,2008). Medikal turizmin diğer formları gibi, kozmetik cerrahinin seçim niteliği göz önüne alındığında bile, sınır ötesi anlaşmalar bazen de hasta akışlarının önünü açar (Glinos ve ark., 2010), CST hastaları sınır ötesi hatlara seyahat eden diğer medikal turistler takip edebilir iken onlar bu tür iki ulusal ya da bölgesel anlaşmalardan finansal olarak daha az faydalanmaları olasıdır. Yani CST haritası medikal turizm daha geniş olduğundan bazı ortak noktaları olmasına rağmen düzgünce yer kaplayamaz. Medikal turizm ve CST arasında belirgin bir ortak nokta ise bilgi ve pazar araştırma kaynağı olarak internetin rolüdür. İnternet olmadan, medikal turizmin var olamayacağını herkesçe bilinen bir gerçektir (Horsfall ark 2013); online kaynaklara, hem endüstride hem de hasta tedariğinde ilk kapsam alanı belirlemeden iyileşme sonrasına kadar 'yolculuğun' her aşamasında danışılır. Klinikler ve hedef ülkeler online pazarlama ve iletişimin gücünü ve gelişmiş web varlığının önemli bir iş aracı olduğunu anlamaktadırlar. Aracılar, sitedeki linkleri barındıran portalları sunar, bazen şaşırtıcı derecede hacim ve web bilgi aralığı toplar, filtreler ve aramaya 'rehberlik 'eder. Birçok yer ister turizm acenteleri, tıbbi meslek örgütleri ister özel girişimciler tarafından işletilsin ‘tek noktada hizmet sunan’ portalları vardır. Kliniklerin web siteleri mevcut prosedürler, cerrahlar ve onların kimlik bilgileri, tesis ve hasta bakımı, bazen ilgili turizm faaliyetleri ve siteler (bir paketin parçası olarak sunulmuş olabilir) hakkında bilgi verir ve yukarıda belirtilen çeşitli faktörlere odaklanır. Turizm faaliyetleri vurgulanmasa bile, turistik fikirler üzerine bir görüntü çizer genellikle en yaygın olanı da bikiniyle alakalı olanlardır. Web sitesi görüntü ve metin analizleri, CST pazarlama içinde çeşitli 'yer mitleri' olduğunu, güzel yerler ve güzel insanlar ve Kosta Rika da ki canlandırıcı manzara arasındaki bağlantının ve örneğin bunun iyileşme sürecine yardımcı olduğunu düşünen Thai insanları olduğunu göstermiştir (Ackerman, 2010;. Holliday ve arkadaşları, 2015a). Böyle turistik tesislerin yoksun olduğu yerlerde, web siteleri tesislerin kalitesini, üstün prosedürlerini, başarı oranlarını ve buna benzer şeyleri açığa çıkarır. Fiyatların görünümü ve fiyat ilişkisi piyasa genelinde değişir, bazı siteler maliyeti hakkında çok açıktır ve diğerleri başka sunucuların benzerini gerçekleştiremediği satış noktasını önemsiz gibi göstermek isterler.

Klinikler ve hedef ülkenin web siteleri, hastaların hastane personeli ve cerrahlarla (bazen sanal danışmalarda sunarlar) hatta diğer hastalarla sohbet ettiği tartışma forumlarına dahil olabilir. Klinik sitelerinde yayınlanan yorumların 'dürüstlüğü' konusunda şüpheci olsalar da hastalar, hastadan hastaya iletişimi değerli ve önemli görürler, potansiyel olarak önyargılı olsalar da bunların muhtemelen denetlendiğini bilirler. Yani hastalar birebir konuşmaları sosyal medyada kullanırlar. CST hastaları YouTube'da yayınları yapar ve pek çok Facebook forumu kullanır; bütün ayrıntıların verildiği bu birebir temas türleri yaygın olarak daha dürüst ve güvenilir olarak görülmektedir ama aynı zamanda negatif deneyimlerde

Page 11: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58. 49

aşırı duygusallık göstermezler (hastalar yanlış sonuçlanan cerrahi işlemler hakkında eşit şekilde kötü bakar) (Jones ve ark., 2014). Hatta sosyal medyada bile forumların kullanımı konusunda karşılıklar olsa da – bazı temsilciler Facebook’u bir pazar olarak görür aşağıda tartışıldı- sosyal ağ yaygınlığı CST ve internet arasındaki bağlantıyı sağlamlaştırıyor. Yine, bu hesaplara erişim hastaların karar vermesi için genellikle hayati bir kaynaktır ve akıllı telefonlar ve tabletlerde mobil medya kullanımının artmasıyla, aynı zamanda tüm CST 'seyahat'ini dürüstçe ve açıkça, belgeler ve tartışır. Çevrimiçi sosyal ağ hikayenin sadece bir parçasıdır; hastalar bazen, yüz yüze görüşerek birlikte seyahat ederler ve sektördeki diğer önemli oyuncularla, özellikle acentelerle iletişim ağı kurarlar.

3.3. Yoldaş Gezginler

CST acentelerinin (ayrıca aracı veya kolaylaştırıcılar olarak da bilinir) ortaya çıkışı tamamen sağlık turizminde olduğu gibi sektörün bir başka dikkat çekici özelliğidir (Snyder ve ark., 2011). Daha önce hasta olup kendi deneyimlerini başkaları ile genellikle online olarak paylaşarak başlayan ve daha sonra bu tabandan bir iş kurmaya karar veren acentelerle konuştuk. Onlar 'tedarik zincirinde' hayati bir yeri kaplarlar, cerrahlar ve klinikler ile ilişki kurarlar, tüm 'yolculuk' boyunca muhtemel hastalara rehberlik ederler, tavsiye ve destek verirler ve birçok lojistik konuları ele alırlar, uçuşlara ve operasyon sonrası konaklama yerlerine rezervasyon yaparlar, çevirmen ve sürücü ayarlarlar, hastaları birbirleri ile temas halinde ve 'sıcak tutarak' usule göre seyahat için son karara taşırlar. Onlar, bilgilerinin yanı sıra destek ve güvence için yaşamsal bir kaynak sağlarlar, duygusal emek verenlere bazen 'anaç olarak tanımlanırlar (çoğunlukla kadınlara). Genellikle kendi iş modelleri hakkında biraz bilgi (ve bu işten ne kadar para aldıklarıyla ilgili) vardır, acenteler kendi rollerini tanımlamak için 'cerrahların günlüklerini yönetme ' gibi bir terimle tanımlamıştır. Acenteler, sektöre düşük başlangıç maliyetleri ve yeni girenlerin akreditasyonu veya uzman nitelikleri için hiçbir tedbir olmadığından kendi iş modelini korumak isterler. Acenteler, genellikle cerrahlardan uzak olarak CST açısından daha 'ticari' olduğu gibi cerrahlar tarafından büyük ölçüde değerlendirilirler ve sık sık CST’yi çevreleyen, süregelen lojistik ve duygusal her işe müşteri olurlar. Onlar, hasta beklentileri yöneterek yardımcı olurlar eski hasta olarak geçmiş deneyimleri ve cerrahlara yakınlıkları üzerine tavsiyeler verirler, acımasız ağ örgütlenmesi ve ‘kazan ve ye’ vasıtasıyla bunu kuvvetlendirir. Konuştuğumuz çoğu acenteler, tek bir kişiyle ve bazen oldukça riskli şekilde yürütülen genellikle belirli cerrahlar veya kliniklerle güçlü bağlantıları olan yerlerdi. Bu tür acentelerin uzun dönemli tahmini belirsiz görünür, büyük oyuncular pazara girerler ve daha küçük aracıları dışarı çıkarırlar (örneğin bazı büyük kliniklerin bu işi üstlenmek için kendi hasta koordinatörleri vardır).

Farklı talepleri kolayca yönetme zorluğu olarak - özellikle bakım veren ve 'çıkarcı' işler arasında potansiyel çatışma- hem hasta taleplerine cevap verme hem de online tartışmaları ele almak bizim araştırmamızda belirgindi. İkinci olarak, Facebook forumlarında acenteler, hastalar eleştirilebilir ve eğer görüşleri çizginin dışında olarak görülürse tanıtımlarını yapmak isteyen acentelerle, bu tür sitelerde, olumlu ve olumsuz, kendilerini ifade etmeleri özgür olduğu iddia edilen hastalar sansürlenebilirler. Acenteler bazen 'zorlu sevgiyi' yönetirler veya onlara vermeye

Page 12: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

50 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

hazır olduğu destek sınırlarını açıkça tanımlamak için çalışırlar. Bazen bu hasta beklentilerinden farklı olmuştur, özellikle de hastanın acenteyle ‘arkadaşlık’ ilişkisini hissettiğinde. Hastaların acenteler tarafından her türlü talebi reddedildiğinde hayal kırıklığına uğradıklarını hissederler. Hastalar genellikle, yabancı olduğu ortamda ve acı hissettiği durumlarda özellikle kendilerini hazırlıksız hissettiklerinde normalden daha fazla talep ederler. Uyuşmazlık durumunda acenteler çok önemli bir role sahiptir ve hatta hastalarla beraber seyahat etmekten daha da önemlidir. Bu durumlarda, onlar lojistik düzenlemeler ile yardımcı olmak için hazırdır, ama aynı zamanda hastalara doğrudan bakım ve destek sunarlar. Acentelere olan muazzam talepler göz ününe alındığında, farklı diğer aracılar tarafından sunulan pratik destek, faktörler, klinikler tarafından sunulan, tıbbi ve bakım çalışması gibi ya da iki grup tarafından sağlanan genellikle hayati olan enformal (resmi olmayan) bakım: yoldaş hasta ve seyahat arkadaşları (ortaklar, aile üyeleri, arkadaşlar) bu bakım çalışmasının bazısı diğerlerinin üzerinde yer değiştirir. Acenteler bu bakım işini dolaylı olarak kolaylaştırır; önceki durumda sosyal medya aracılığıyla muhtemel hastayla temasta kalır, düşüncelerini ve endişelerini paylaşmaları için onları teşvik eder ve birbirleriyle kararlar almalarını destekler. Bazı acenteler özellikle grup rezervasyonlarını tavsiye eder tıpkı göğüslerini büyütmek için Avustralya'dan birlikte seyahat eden 'Boobie Sisters' grubu gibi (acente onların 'Boobie Mamma'sı olur). Diğerleri, çevrimiçi dostluklar geliştirmeyi teşvik eder ve arkadaşlara birlikte seyahat etmeyi önerir, bazı durumlarda uçuşlarda ya da otellerde blok rezervasyon indirimleri alabilirler. Seyahat arkadaşlığı durumunda, acenteler rezervasyonlarında yardımcı (ve tekrar indirimler sunabilir) olurlar ayrıca hasta olmayanlar için (turistik olanlar dahil diğer hizmetleri temin ederler. Tıbbi ortamlarda enformel bakım veren, medikal turizm de dahil olmak üzere, pratik ve duygusal emek sağlamaya dayanan önemli bir kaynaktır ancak medikal turizm araştırmalarında bu daha fazla dikkat edilmesi gereken bir alt araştırmadır (ancak bkz Ackerman, 2010; Casey ve ark., 2013). Ayrıca, belirtmek gerekir ki CST’de, belki medikal turizmin diğer formlarından ayırımında, cerrahlar hastanın adına önemli duygusal emekle meşgul görünüyorlar. Kozmetik cerrahlar genellikle son derece benlik saygısına bağlı olarak 'bütün hastaları' ve bedenleri tedavi olarak görürler.(Edmonds, 2010 bakınız). Zengin, popüler, erkeksi ve peşin hükümlü kozmetik cerrahlar imajı aksine, bizim çalışmamızda cerrahlar hem hasta hem de onun yol arkadaşının bir dizi bakım faaliyetlerini üstlenmiştir.

3.4. Çıktılar ve Deneyimler

Hasta-gezginlerin onların deneyimleri, yanı sıra CST prosedürlerin klinik sonuçları üzerinde bir açıkça etkiye sahip bakımın birçok farklı biçimi vardır. Bizim daha öncede belirttiğimiz gibi korkutucu hikayeler CST ‘nin popüler kültüründe (Reality TV) ve haberlerde dolaşmaktadır. Hastalar ülkelerine ilk döndüğünde (ve onların rutin veya acilde olsa tamamlayıcı tedavisi gerekir), CST’nin yerli sağlık sistemine bir yük getirdiği endişesi, 'berbat' ameliyatlardan kaynaklanan enfeksiyonlar, artan riskler ve kötü sonuçlara yol açabilecek yurtdışındaki bakım standartları hakkında endişelerden kaynaklı kötü hikayeler tıp literatüründe de dolaşmaktadır (Birch ve ark, 2007;. Furuya ve arkadaşları, 2008;. Jeevan ve Armstrong, 2008; Miyagi ve diğ., 2012). Bu hikayeler, hasta deneyimleri gölgeleyebilir ve seyahat

Page 13: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58. 51

edecek muhtemel hastalar üzerinde caydırıcı etki yapabilir, CST’ye güçlü bir engel olabilir (ve hatta tedavi erişimini tam olarak durdurur). Biz komplikasyonlarla ilgili verileri bulsak ta araştırmamız çok daha geniş bir dizi hasta deneyimleri bulmayı amaçladı. Bu veriler 105 katılımcı hastanın 6 sından birinin ameliyattan hemen sonra ya da ülkesine döndüğünde bazı komplikasyonlar yaşadığını göstermiştir ama çoğu nispeten küçüktür (dikişlerin yenilenmesi, seromaların boşaltılması gibi). Sadece yüzde 3 ü ciddi sorunlar yaşamıştır. Görüştüğümüz cerrahlar CST prosedürlerinin 'düzeltilmiş' olduğunu söyledi, ancak yerli kliniklerde bu prosedürleri üstlenmiş pek çok hasta için aynısını yaptıklarını söyledi. Buna ek olarak, bazı komplikasyonlar altta yatan tıbbi durumlarını açığa vurmayan hastaların sonucu olmuştur. Hedef ülkelerdeki ameliyatlar için bir hastanın tıbbi kayıtlarına erişilememesi, bu sorunu şiddetlendirir, bu yurtdışına seyahat eden hastaların en iyi sağlık hizmeti almasını güvence altına almasında yerel pratisyen hekimlerin desteğinin hayati olduğu anlamına gelir. İronik bir şekilde, birçok pratisyen gereksiz, önemsiz ve hastaların yasal sorumluluklar konusunda endişeler ile birlikte yanlış giden kozmetik ameliyatları görmüştür, ama genellikle hastaların kayıtlarını hastaları desteklemek için tutmakta isteksizdir.

Korku hikayeleri çok ilgi çekse de komplikasyon oranlarını yurtiçinde ve yurtdışında karşılaştıran çok az gerçekten güvenilir veri bulunmaktadır. Ana ülkelerdeki cerrahların örgütleri, gelen hastalar için riskleri önemsiz gibi gösterirken, kendi pazar payını korumak için yurt dışına seyahat eden hastalar hakkında korkutucu hikayelerin dolaşımında suç ortağı olabilirler. Ve tabii ki, kozmetik cerrahiye erişilebilen yerlerde CST’nin doğasında bazı riskler vardır, hava yolculuğundan dolayı olan akciğer embolisi olarak bilinen seyahatle ilgili riskler dışında, seyahatin spesifik risklerini ayırmak zor olabilir (Handschin ve ark., 2007). CST’ye atfedilen diğer riskler, tamamlayıcı tedavi tavsiyelerini takip etmeme gibi kendi ülkesinde aynı prosedürler uygulayabilir (ameliyat sonrası verilen ilaçları almama, hastaneden ayrılmak ya da kısa sürede işe geri dönmek vb).

Kozmetik cerrahi yapılan yerlerde, bazı sorunlar tamamlayıcı tedavi gerektirir ve hasta ve cerrah artık aynı yerde değil ise bu daha zordur. Tamamlayıcı bakım için dönüş yolculuğu çok maliyetli olabilir, bazı sigortalar uçuş masraflarını ve dönüş ziyaretlerinde konaklamayı karşılar ancak bu genellikle 12 ay sonra sona erer. Birçok cerrah eğer hasta beklentilerini 'makul' olarak düşünürlerse yetersiz cerrahi sonuçlara dahil olacaklardır ,dolayısıyla hayati rol oynayan acenteler ve tesislerdeki aracılar özel bir prosedür ile akıllıca kurulur. Ancak, bu hastalar hala hoşnutsuz ya da uzun vadeli komplikasyonlardan çektiği acının telafisi zor olabilir, özellikle sektörün hareketliliği ve akışkanlığı göz önünde tutulursa: bir ülkeden başka bir ülkeye bir cerrahın gelmesi halinde, boş bir klinik kiralar ve belirli bir süre için personel işe alır, yasaları uygulamayı istemek ve suç olan bir yerde bu çok zor olabilir; tıp ve CST giderek ülke sınırlarını aşarken, yasal altyapı ulusal olarak spesifik olma eğilimindedir ve yargı alanında sınırlıdır. Endüstri içinde ve bu konuda tıp mesleğinin içinde sürmekte olan tartışmalar vardır ve bazı emsal davalar takip edilmiştir, ancak CST’nin en karmaşık ve potansiyel olarak riskli

Page 14: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

52 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

yönlerinden biri kalır: terslik olursa nasıl yardım alacak ve burada sorumluluk nereye ait olacaktır (Vick, 2012).

Yukarda vurgulanan riskler dışında, CST hasta deneyimleri değişiktir ve sektörün kendisi kadar değişkendir: bazı hasta yolcular, 'Bir ömür boyu yolculuk' yapıp ameliyat sonrası safariye giderken diğerleri uçuştan sonra sağlık tesisi ve otel dışına çıkmamış, ameliyat öncesi ve sonrası kısa bir süre kalmıştır. Bazıları kararlarını hayatlarını değiştiren bir ameliyat olarak, bazıları daha çok vaka ve ya bir çeşit yatırım olarak gördü. Bazıları sonuçtan mutluyken, diğerleri daha az mutluydu; bazıları maliyete ve ağrıya değer olup olmadığından ve sonucundan kararsız iken bazıları yine yapacağını ya da tekrar yapmayı planladıklarını söyledi. Değişken deneyimlere rağmen, bizim çalışmamızda büyük çoğunluğu (yüzde 95'ten fazlası) gerekirse bu deneyimi tekrarlayacaklarını veya bir arkadaşına cerrahlarını önereceklerini söyledi. Hem seyahat açısından, orada edindikleri turistik deneyimlerle hem de özellikle CST hasta yoldaşlığıyla yapılan dostluklar açısından CST’nin cerrahi olmayan pozitif yanları vardı.

Bazı deneyimler gerçekten olağanüstüdür: biz zaten Tunus’a seyahat eden İngiliz hastaların kendilerini Libya iç savaşındaki kayıplarla aynı hastaneyi paylaşırken bulduklarını söylemiştik. Onlar,hesaplarında beklenmedikleri bir şeyin ortasında kalmış ve kolaylıkla bir korku hikayesine dönüşebilecek korkutucu bir deneyim yaşamışlardır. Bize kesinlikle medikal turizm ve CST nin bazen diğer bağlantısız olaylarla kesişmesi hakkında önemli şeyler anlatıyor, uzun dönemde önemli olmasına rağmen,Tunus sağlık sisteminin yeniden yönlendirilmesi ve bölgesel ticaret ağının bir parçası olarak Libya ile sınır ötesi anlaşmanın yapılmasının daha sıradan bir hikayesidir (Lautier, 2008). Hem olağanüstü ve hem olağan olarak Tunus'ta yaşananın ne olduğunu görmek bu nedenle önemlidir (Holliday ve ark., 2014).

Aynı derecede CST’yi anlamak ilginç ve yararlıdır, bizim Tunus verilerimiz bize ne kadar çok farklı insan ve şeylerin birlikte yol aldığını ve belirli bir hedefte birleştiğini gösterdi. Sadece seyahat eden hastalar değil, bu durumda cerrahlar – biri Fransa'dan, diğerleri ABD'den - ve diğer sağlık personelleri de göçmenlerdi. Ve tabii ki para da hareket etti: cerrahlar hastaların nakit olarak ödediklerini götürdü. Yani cerrahlar ve hemşirelerde somutlaşan medikal beceri vardı, hastaların yolculuğunu kolaylaştıran acenteler ve diğer girişimciler, yerel olanlar ve dışarıdan gelenlerinde iş yetenekleri vardı ama bunları farklı yerlerde edinmişlerdi. Ve bunlar,medikal turizm sektörünü büyütmek amacıyla Tunus’un komşuları ile yaptığı anlaşmalar ile birlikte, dışsallıklar ülkeyi yüksek kaliteli sağlık hizmetleri taleplerine yanıt olarak ihraç pazarlarını keşfetmede teşvik etmiştir (CST’nin varlığı durumunda, dilin 'kültürel yakınlığını' paylaşan Fransa ve Belçika'da medyada abartılı reklamlar yer aldı, Lautier, 2008).

4. Sonuç ve Gelecek Perspektifi

Bu çeviride dental turizmin doğası ve karşılaşılan bazı sorunlar sıralandı. Dental turizm ihtiyacını uyaran temel sorun diş bakımına kötü erişimdir, özellikle yüksek gelirli ülkelerin bir dizi yüksek maliyetleri sonucu karmaşık restoratif ve cerrahi tedavilere erişimde. Düşük ve orta gelirli ülkelere gitmeyi karşılayabilen hastalar bu deniz aşırı ülkelerde daha uygun fiyatlı diş bakımına erişebilirler ve bu konuda

Page 15: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58. 53

dental turizm hizmeti hasta yararına görülebilir. Ancak, karmaşık diş tedavileri arayışı için seyahat eden kişiler de karmaşık komplikasyon potansiyeli olduğunu söylemek gerekir. Burada dental turizm modeli debelenir çünkü önemli komplikasyonlar oluşabilir ve bu model içinde risk kolayca barındırılamaz. Dental turizmdeki sorun, mesuliyet ve hastaları takip edebilme yeteneğidir. Çoğu dental prosedürler bir çeşit takibin devamlılığını gerektirir ve sıklıkla bu süreç tek bir olaydan oluşmaz. Diş hekimliği maliyeti Avustralya gibi ülkelerde yüksek iken, Birleşik Devletler ve İngiltere’de düzenlemenin bir sonucu olarak, güvenli ve etkili diş hekimliğini garanti altına alamak hayati önem taşımaktadır. Bu göz önüne alındığında dental turizmi garanti altına almalıdır, onlar ödeyeceği için tercih edilebilir gerçek fiyatı anlarlar.

Kozmetik işlemler için seyahatin hastalar için faydaları önemli olabilir ve kozmetik cerrahi veya CST’nin olası riski de daha ağır olabilir. Hedef ülkeler için de, ekonomik faydalar ve aynı zamanda itibar faydaları açısından önemli pozitiflikler vardır (sağlık sektörü, turizm sektörü için, daha geniş bir ekonomi için), hatta JCI (Joint Commission International) gibi resmi kalite rozetleri olmadan sağlık hizmetlerinin ihracatı kendisinin kalitesinin bir göstergesi olabilir (JCI Ormond, 2013 bakınız). Kozmetik cerrahi, büyük ölçüde seçmelidir ve bu nedenle cepten ödeme olarak kalması muhtemeldir bu yüzden onun gelecekteki gelişimine piyasa ilkeleri kuvvetle rehberlik edecektir ve artan sağlık piyasalaştırmasına bir emsal durum olarak hizmet verecektir. Oysa yönetmelik ve tazminat sorunları sektörün düzgün gelişimi üzerinde süregelecektir. Piyasalaşmış sağlık herkesin bildiği gibi ihtilaflı bir iştir ve tazminat arama karmaşıklığı bazen bir engel hizmet olabilir. Küreselleşmenin şu anda hakim görüşlerle mücadelesinin daha çok önem kazanmasına,kozmetik cerrahi hakkında kötü düşünceleri (Brezilya’nın ‘estetik cerrahisine plastica demesi gibi) azaltmasına rağmen, CST nin sadece görüntü ve görünüm için (bu yüzden gerçek medikal turizmden daha az önemlidir) var olması gibi yanlış şekilde CST önemsiz olarak damgalanmaya devam edecektir. Saha çalışmamızdan yola çıkarak, biz daha büyük bölgesel ve ulusal uzmanlaşmayı görmeyi ummalıyız çünkü yeni merkezler geliştirmeye ve pazar olgunlaşmaya devam ediyor. Biz, büyük şirketlerin daha baskın hale geldiğini görmeyi bekliyoruz belki de sadece küçük sağlayıcılar değil ama aynı zamanda şu anda sektörde hayati önem taşıyan aracılar zorluklara göğüs gererek başarı elde ediyorlar. Ve, böyle son derece piyasalaşabilecek bir sektörde, biz artan kullanılabilirlik ve CST‘nin rekabetinin, giden hasta ile seyahat edenler akışını durdurmak için tepki olarak anavatandaki fiyatları aşağı çektiğini görebiliriz -ve bazen kaliteyi yukarı çeker- (Dubainin daha genel medikal turizmine yanıt olarak Healthcare City’i yapması gibi). Ancak, her zaman CST’de yüksek riskli kayıt dışı ekonomi olacağı muhtemeldir, kültürleri birleştirmesi ve finansal küçük bir azınlığın başarısını dışlaması ilham verici bir konudur. Belki de bu CST korku hikayelerinin medyada egemen olması hasta topluluklar için giderek artan çevrim içi ve çevrimdışı rolünü kolaylaştıracaktır ve CST ‘nin güvenilir verilerinin temel kaynağı olarak bunları göreceğiz; tahmin ediyoruz ki daha fazla araştırma ile birlikte, bu veriler, tartışma, politika ve uygulama ları bilgilendirmek için hayati bir kaynak olacaktır.

Page 16: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

54 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Kaynakça

Akhtar, A. (2011). Health Care Regulation in Low-and Middle-Income Countries: A Review of the Literature, Health Policy and Health Finance Knowledge Hub Working Paper Series. Melboune: The Nossal Institute for Global Health, Melbourne University of Melbourne.

Australian Dental Association (2013a). Dental Tourism: Do Your Research. New South Wales: ADA.

Australian Dental Association (2013b). It’s Your Money, Your Teeth, Your Health. New South Wales: ADA.

Australian Dental Association (2013c). Impossible to Guarantee Quality of Work Done Outside Australia (Fact Sheet). New South Wales: ADA.

Balázs, P. (2012). ‘Dentists’ workforce in Hungary and international migration’. Fogorv Sz, 105, 77–85.

Barrowman, R.A., D. Grubor, A. Chandu (2010). ‘Dental implant tourism’. Australian Dental Journal, 55, 441–445.

Berg, C., J. Novak, T. Wilson (2013). The Impact and Cost of Health Sector Regulation. Melbourne: Institute of Public Affairs.

Carmagnola, D., L. Filippucci, S. Celestino, A. Carrassi, S. Delia, G. Lodi (2012). ‘A survey on the experience with dental tourism in a sample of Italian patients’. Minerva Stomatologica, 61 (1–2), 11–20.

Chen, L.H., M.E. Wilson (2013). ‘The globalization of healthcare: implications of medical tourism for the infectious disease clinician’. Clinical Infectious Diseases, 57 (12), 1752–1759.

Dahlstrom, M.D. (2012). ‘Winter Texans and the re-creation of the American medical experience in Mexico’. Medical Anthropology, 31 (2), 162–177.

Dorman, C. (2011). ‘Crunch the Island numbers’. The Sydney Morning Herald, 16 April 2011.

Feltracco, P., R.M. Gaudio, S. Barbieri, L. Tiano, M. Iacobone, G. Viel, T. Tonetti, H. Galligioni, A. Bortolato, C. Ori, F.M. Avato (2013). ‘The perils of dental vacation: possible anaesthetic and medicolegal consequences’. Medicine, Science and the Law, 53 (1), 19–23.

Fraser, A. (2013). ‘Dentists slam medical tourism’. The Australian, 28 October 2013.

Goldberg, M., M. Grootveld, E. Lynch (2010). ‘Undesirable and adverse effects of tooth-whitening products: a review’. Clinical Oral Investigations, 14 (1), 1–10.

International Medical Travel Journal (2013). Report from MIHTE 2013. Malaysia: International Healthcare Travel Expo.

Jung, R.E., A. Zembic, B.E. Pjetursson, M. Zwahlen, D.S. Thoma (2012). ‘Systematic review of the survival rate and the incidence of biological, technical, and

Page 17: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58. 55

aesthetic complications of single crowns on implants reported in longitudinal studies with a mean follow-up of 5 years’. Clinical Oral Implants Research, 23 (6), 2–21.

Krummenauer, F., I. Körner, C. Baulig, U. Weibler-Villalobos (2003). ‘Clinical and economical outcome evaluation of dental care services received by German patients in countries outside the EU’. Gesundheitswesen, 65 (8–9), 495–501.

Nguyen, E., D. Grubor, A. Chandu (2014). ‘Risk factors for permanent injury of inferior alveolar and lingual nerves during third molar surgery’. Journal of Oral Maxillofacial Surgery, 72 (12), 2394–2401.

Ni Riordain, R., C. McCreary (2009). ‘Dental patients’ use of the Internet’. British Dental Journal, 207, 583–586.

Pjetursson, B.E., U. Brägger, N.P. Lang, M. Zwahlen (2007). ‘Comparison of survival and complication rates of tooth-supported fixed dental prostheses (FDPs) and implant-supported FDPs and single crowns (SCs)’. Clinical Oral Implants Research, 18 (3), 97–113.

Renton, T., Z. Yilmaz, K. Gaballah (2012). ‘Evaluation of trigeminal nerve injuries in relation to third molar surgery in a prospective patient cohort. Recommendations for prevention’. International Journal of Oral Maxillofacial Surgery, 41 (12), 1509–1518.

Roberts-Thomson, K.F., J.F. Stewart (2003). ‘Access to dental care by young South Australian adults’. Australian Dental Journal, 48 (3), 169–174.

Roberts-Thomson, K.F., J. Stewart, L. Giang Do (2011). ‘A longitudinal study of the relative importance of factors related to use of dental services among young adults’. Community Dentistry & Oral Epidemiology, 39 (3), 268–275.

Schwartz, R.S., J.W. Robbins, E. Rindler (2010). ‘Management of invasive cervical resorption: observations from three private practices and a report of three cases’. Journal of Endodontics, 36 (10), 1721–1730.

Smith, R.D., R. Chanda, V. Tangcharoensathien (2009). ‘Trade in health-related services’. Lancet, 373, 593–601.

Turner, L. (2011). ‘Canadian medical tourism companies that have exited the marketplace: content analysis of websites used to market transnational medical travel’. Globalization and Health, 14 (7), 40.

Ackerman, S.L. (2010). ‘Plastic paradise: transforming bodies and selves in Costa Rica’s cosmetic surgery tourism industry’. Medical Anthropology, 29 (4), 403–423.

Bell, D., R. Holliday, M. Jones, E. Probyn, J. Sanchez Taylor (2011). ‘Bikinis and bandages: an itinerary for cosmetic surgery tourism’. Tourist Studies, 11 (2), 137–153.

Birch, J., R. Caulfield, V. Ramakrishnan (2007). ‘The complications of “cosmetic tourism”–an avoidable burden on the NHS’. Journal of Plastic, Reconstructive & Aesthetic Surgery, 60 (9), 1075–1077.

Page 18: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

56 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Casanova, E., B. Sutton (2013). ‘Transnational body projects: media representations of cosmetic surgery tourism in Argentina and the United States’. Journal of World-Systems Research, 19, 57–81.

Casey, V., V.A. Crooks, J. Snyder, L. Turner (2013). ‘Knowledge brokers, companions, and navigators: a qualitative examination of informal caregivers’ roles in medical tourism’. International Journal for Equity in Health, 12, 94.

Davis, K. (1995). Reshaping the Female Body: The Dilemma of Cosmetic Surgery. London: Routledge.

Edmonds, A. (2010). Pretty Modern: Beauty, Sex and Plastic Surgery in Brazil. Durham: Duke University Press.

Furuya, E.Y., A. Paez, A. Srinivasan, R. Cooksey, M. Augenbraun, M. Baron, E. Granowitz (2008). ‘Outbreak of mycobacterium abscessus wound infections among “lipotourists” from the United States who underwent abdominoplasty in the Dominican Republic’. Clinical Infectious Diseases, 46 (8), 1181–1188.

Gimlin, D. (2007). ‘Accounting for cosmetic surgery in the USA and Great Britain: a cross-cultural analysis of women’s narratives’. Body & Society, 13 (1), 46–60.

Glinos, I.A., R. Baeten, M. Helble, H. Maarse (2010). ‘A typology of cross-border patient mobility’. Health & Place, 16 (6), 1145–1155.

Handschin, A.E., A. Banic, M.A. Constantinescu (2007). ‘Pulmonary embolism after plastic surgery tourism’. Clinical and Applied Thrombosis/Hemostasis, 13 (3), 340.

Holliday, R., A. Cairnie (2007). ‘Man made plastic: an alternative account of aesthetic surgery’. Journal of Consumer Culture, 7 (1), 57–78.

Holliday, R., J. Sanchez Taylor (2006). ‘Aesthetic surgery as false beauty’. Feminist Theory, 7 (2), 179–195.

Holliday, R., D. Bell, O. Cheung, M. Jones, E. Probyn (2014). ‘Cosmetic surgery tourism: trends and issues in an emerging global health practices’. Lancet Global Health. In Press.

Holliday, R., D. Bell, M. Jones, K. Hardy, E. Hunter, E. Probyn, J. Sanchez Taylor (2015a). ‘Beautiful face, beautiful place: relational geographies and gender in cosmetic surgery tourism websites’. Gender, Place & Culture, 22 (1), 90–106.

Holliday, R., D. Bell, O. Cheung, M. Jones, E. Probyn (2015b). ‘Brief encounters: assembling cosmetic surgery tourism’. Social Science & Medicine, 124, 313–320.

Horsfall, D., N. Lunt, H. King, J. Hanefeld, R.D. Smith (2013). ‘The impact of the internet on medical tourism’. in T. Mainil, D. Botterill, G. Pennings (eds), Medical Tourism and Transnational Health Care, London: Palgrave Macmillan (pp. 223–239).

Jeevan, R., A. Armstrong (2008). ‘Cosmetic tourism and the burden on the NHS’. Journal of Plastic, Reconstructive & Aesthetic Surgery, 61 (12), 1423–1424.

Page 19: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58. 57

Jones, M. (2008). Skintight: An Anatomy of Cosmetic Surgery. Oxford: Berg.

Jones, M., R. Holliday, D. Bell, O. Cheung, E. Hunter, E. Probyn, J. Sanchez Taylor (2014). ‘Facebook and facelifts: cosmetic surgery patient communities’. in G. Lean, R. Staiff, E. Waterton (eds), Travel and transformation, Aldershot: Ashgate (pp. 189–204).

Lautier, M. (2008). ‘Export of health services from developing countries: the case of Tunisia’. Social Science & Medicine, 67 (1), 101–110.

Lunt, N., R. Smith, M. Exworthy, S. Green, D. Horsfall, R. Mannion (2011). Medical Tourism: Treatments, Markets and Health System Implications. A Scoping Review, Paris: OECD.

Miyagi, K., D. Auberson, A.J. Patel, C.M. Malata (2012). ‘The unwritten price of cosmetic tourism: an observational study and cost analysis’. Journal of Plastic, Reconstructive & Aesthetic Surgery, 65 (1), 22–28.

Ormond, M. (2013). Neoliberal Governance and International Medical Travel in Malaysia. London: Routledge.

Pollard, K. (2013). ‘Cosmetic surgery abroad’. Paper presented at Sun, Sea, Sand and Silicone: Stakeholder Event, 24 June 2013, Leeds, UK.

Pordié, L. (2013). ‘Spaces of connectivity, shifting temporality: enquiries in transnational health’. European Journal of Transnational Studies, 5, 6–26.

Snyder, J., V.A. Crooks, K. Adams, P. Kingsbury, R. Johnston (2011). ‘The “patient’s physician one-step removed”: the evolving roles of medical tourism facilitators’. Journal of Medical Ethics, 37 (9), 530 534.

Turner, L. (2012). ‘News media reports of patient deaths following “medical tourism” for cosmetic surgery and bariatric surgery’. Developing World Bioethics, 12 (1), 21–34.

Vick, L. (2012). ‘The perils of cosmetic surgery/medical tourism’. Clinical Risk, 18 (3), 106–109.

Page 20: Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

58 Uysal (2016), Dental Tourism and Cosmetic Surgery Tourism

Journal of Strategic Research in Social Science

(JoSReSS)

ISSN: 2459-0029

www.josress.com

Journal of Strategic Research in Social Science, 2016, 2 (3), 39-58.

2016 All Rights Reserved