dini araştırmalar, mayıs-ağustos -...

15
Dini 2006, Cilt: 9, s. 25, ss. 109-123. • 109 · Cifr Yeri Mehmet AT ALAN* Abstract According to the Shia, al-Jafr isa book whichAlf b. Abi Talib inheritedfrom the Prophet. It contains knowledge of pastand future events. means a "fo ur month-old la mb". When referenced in scientific terminology, the word ':Jafr" relates to a branch of predicting future events beforehand. According to Shia, there are two types of Jafr - the white and red jafr. The white (abyaz) jafr contains the previous scriptures e.g. the psalms, Torah and Injil and even the seralls (suhuj) of Abraham. The red (ahmar) jafr isa leather bag which contains the weapons of the Prophet. Both types of jafr have been successively passed on to the 12th Imam. The Kitab al-Jafr contained remarkable statements canceming the interpretation of the Qur'an and canceming its inner meaning. (The statements in it) were transmitted on the authority of Ja'far as-Sadiq. Key Words: Shia, Jafr, Alf b. Abi Talib, White and Red Jafr, Ja'far as-Sadiq, Qur'an. Arapça c-f-r kökünden gelen cifr, sözlükte "sütten dört kuzu, "içi yuvarlak kuyu", "hizmetçi ço- cuk", küçük deve", "küçük gelmektedir. 1 Terim olarak ise, metotlarla gelecekten haber ver- iddia edilen ilim veya bu ilmi kapsayan eseriere verilen ise, Hz. Peygamber Ali verilmesi için Ali b. Ebi Talib'e emanet edilen, meydana gelecek * Dr., Üniversitesi ilahiyat Fakültesi. Muhammed b. Mukerrem el-Ensari (711/1311), Lisô.nu'l-Arab, I-XV, Beyrut 1375-1376/1955-1956, IV. 15; Muhammed b. Murtaza ez- Zebidi, Beyrut 1306, III. 104. Lisô.nu'l-Arab, IV. 15; ez-Zebidi, III. 104; Haldun, Yezid Abdurrahman b. Muhammed (808/1406), Mukaddime, çev.: Zakir Kadiri Ugan, I-III, 1990, II. 196. bkz. SeyyidulehlAbdulaziz, Ca'fer b. Muhammed, Kahire 1964, s. 2; Metin "Cifr", VII (1993), s. 215; Mustafa Öztürk, Kur'an ve Yorum, KitabiyatYay., Ankara 2003, s. 262, 263.

Upload: vannhan

Post on 06-Mar-2018

231 views

Category:

Documents


7 download

TRANSCRIPT

Dini Araştırmalar, Mayıs-Ağustos 2006, Cilt: 9, s. 25, ss. 109-123. • 109

· Şia'da Cifr İlıninin Yeri

Mehmet AT ALAN*

Abstract

According to the Shia, al-Jafr isa book whichAlf b. Abi Talib inheritedfrom the Prophet. It contains knowledge of pastand future events. '~afr" means a "fo ur month-old la mb". When referenced in scientific terminology, the word ':Jafr" relates to a branch of predicting future events beforehand. According to Shia, there are two types of Jafr - the white and red jafr. The white (abyaz) jafr contains the previous scriptures e.g. the psalms, Torah and Injil and even the seralls (suhuj) of Abraham. The red (ahmar) jafr isa leather bag which contains the weapons of the Prophet. Both types of jafr have been successively passed on to the 12th Imam. The Kitab al-Jafr contained remarkable statements canceming the interpretation of the Qur'an and canceming its inner meaning. (The statements in it) were transmitted on the authority of Ja'far as-Sadiq.

Key Words: Shia, Jafr, Alf b. Abi Talib, White and Red Jafr, Ja'far as-Sadiq, Qur'an.

Arapça c-f-r kökünden gelen cifr, sözlükte "sütten kesilmiş dört aylık kuzu, oğlak", "içi taşla örülmemiş yuvarlak geniş kuyu", "hizmetçi ço­cuk", "altı ayını doldurmuş küçük deve", "küçük buzağı" anlamlarına gelmektedir. 1 Terim olarak ise, değişik metotlarla gelecekten haber ver­diği iddia edilen ilim veya bu ilmi kapsayan eseriere verilen addır.2 Şii

düşüncesinde ise, Hz. Peygamber tarafından Ali oğullarına verilmesi için Ali b. Ebi Talib'e emanet edilen, kıyametekadar meydana gelecek

* Dr., Fırat Üniversitesi ilahiyat Fakültesi. Ebfı'l-Fazl Cemıiluddin Muhammed b. Mukerrem el-Ensari İbn Manzfır (711/1311), Lisô.nu'l-Arab, I-XV, Beyrut 1375-1376/1955-1956, IV. 15; Muhammed b. Murtaza ez­Zebidi, Tô.cu'l-arıis, Beyrut 1306, III. 104. İbn Manzfıı; Lisô.nu'l-Arab, IV. 15; ez-Zebidi, Tô.cu'l-arıls, III. 104; İbn Haldun, Ebfı Yezid Abdurrahman b. Muhammed (808/1406), Mukaddime, çev.: Zakir Kadiri Ugan, I-III, İstanbul 1990, II. 196. Ayrıca bkz. SeyyidulehlAbdulaziz, Ca'fer b. Muhammed, Kahire 1964, s. 2; Metin Yurdagüı; "Cifr", DİA., VII (1993), s. 215; Mustafa Öztürk, Kur'an ve Aşırı Yorum, KitabiyatYay., Ankara 2003, s. 262, 263.

llO • DİNİ ARAŞTIRMALAR

bütün dini ve siyasi olay, bilgi ve sırların harflerle çözüldüğüne inanılan bir ilimdir.3

İbn Haldun, yaygın telallinin aksine, cifrin bir ilmi disiplin adı değil ferdi kabiliyer olduğunu ileri sürmüş, bunun keşf ve ilham ile ilişkisi üze­rinde durmuştur.4 Cifr yöntemini kullananlara cijTf veya ceffar denilmek­tedir.5

Aslında "söz-harf ve sayı bütünlüğü"nden doğan bir sanat olan cifr yöntemiyle, harflerin sayısal değerlerinden yola çıkılarak tarih düşürme­ye çalışılmıştır. Ancak cifrin umumiyerle "geleceğe yönelik bilgi edinme" anlamında değerlendirilmesi, onun bir tarih düşürme metodu ve bir söz sanatı olma özelliğini gölgelemiştir.6 Cifr ile birlikte, ayrı ayrı harflerin rum uz gibi kullanılarak bunlardan bir hüküm çıkarma inancı doğmuştur. Bu suretle ilmu'l-cifr tabiri, ilmu'l-huruf manasında kullanılır olmuştur. Yani harflerin rum uz ve sayılanna dayanarak geleceğe dair hüküm çıkar­mak anlamına gelen Hurufiliğe dönüşmüştür. Hurufilik, harfiere adedi kıymetler atfetmek suretiyle, istikbalden haber verme usulüdür.7

Harflerin ve rakamların mukaddes sayılması ve onların ilahl bir ma­htyete haiz olduklan düşüncesinin, felsefi telakkilerden de öte eski kabile kültürlerinde yer aldığına ilişkin pek çok şey söylenmiştir. Bu merak, İs­lam öncesinde yaşayan eski milletiere kadar uzanır. Keldaniler, Asurlular, Babilliler, Mısırlılar ve daha sonra Yahudiler ile Hıristiyanlar arasında ya­şayan kahin, müneccim ve bazı mistiklerin, kilinatın sonu ve devletlerin akıbeti gibi konularda çeşitli haberler verdikleri bilinmektedir. Bunun yanında, Tevrat'ın batıni yorumlarında ve Aziz Agustinus gibi kilise pa­pazlarının yazılarında da çok sayıda cifr örneklerine rastlamr. On üçüncü yüzyıldan başlayarak Yahudi mistik hareketi Kabbalanın temel eseri olan ve Tevrat'ın batını yorumunu ihtiva eden Zohar'da da harflerin sırlanna dayanan bir ilimden söz edilir.8

Ebu Muhammed Abdullah b. Muslim İbn Kuteybe (276/889), Te'vflu muhtelifi'l-hadfs, Beyrut, trz., s. 152; el-Kuleyni, Usul mine'l-kô.fi, I. 132; Şeyh Sadı1k, el-Hisô.l, II. 257; el-Erbali, Keffu'l-ğumme, I-II, II. 155. İbn Haldun, Mukaddime, II. 196. İbn Haldun, Mukaddime, II. 196. Aynca bkz., Yurdagür, "Cifr", s. 215. Tarih düşürme ile ilgili geniş bilgi için bkz. İsmail Yakıt, Türk-İslam Kültüründe Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme, Ötüken Yay., II. Basım, İstanbul2003, s. 66-120. Mustafa b. AbdiHalı Katib Çelebi (1067 !1657),Keffu'z-zuniin, Daru'l-fikr, Beyrut 1982, I-VI, !.594. Aynca bkz. D.B. Macdonald, "Cifr", MEİA, III (1997), s. 44. Geniş bilgi için bkz. Yurdagüı; "Cifr", VII. 215-216; Öztürk, Kur'an veAşın Yorum, s. 384-385. Aynca bkz. Mehmet Emin Bozhüyük, "Hurlıf', DİA., XVTII (1998), s. 397-401; Annemarie sclıimmel, Tasavvufun Boyut/an, çev.: Ender Gürol, İstanbul1982, s. 348.

MEHMET ATALAN • lll

Yaygın kanaate göre Kabhalisderin en önemli kitaplarından biri olan ve Kabbala geleneğinde, 3. ve 6. yüzyıllar arasında ortaya çıkmış olan ikinci basamak Sefer Yezirah, Hz. Musa'nın Tfır-i Sina'da yakınlarına öğ­rettiği ilm-i esrardan oluşmuştur. Sefer Yezirah, büyü ve evren bilimi ko-

• nusunda bilinen en eski İbranice eser olup, evrenin, İbrani alfabesinin yirmi iki harfi ile Sefirot adı verilen on ilahi rakamdan yaratıldığını anlat­maktadır. Harfler ve rakamlar, hep birlikte Tanrı'nın evreni yaratırken kullandığı "gizli bilgeliğin otuz iki yolu"nu oluştururlar. Diğer taraftan, Musa'nın yakınlarına öğrettiği ilm-i esrar'ın yanında, Hıristiyan din kültü­ründe Augustinius gibi dini' önderlerin yazılarında da cifr ilmine dair bir­çok örneğe rastlanılmaktadır.9

Ayrıca cifr hakkında anlatılanlarla, Hz. Nuh ile Hz. İbrahim arasında bir dönemde yaşamış olan Daniel hakkında anlatılanlar arasındaki ben­zerlik de, bu inancın tarihi kökenieri hakkında bazı ipuçları sunmaktadır. Daniel'e, kehanetlere dair Kitabu'l-cifr diye bir kitap atfedilmektedir. Bu zatın, irfanını, Hz. Adem'in, hikmetinin esrarının saklanmış olduğu hazi­neler mağarasından aldığı söylenilmektedir.1 0 Hermeneutik sistemde sayı spekülasyonlarıyla önemli bir yer tutan Philo'nun, Eski Ahit'ten mülhem fikirlerle Pisagorcu geleneği birleştirdiği, böylece Ortaçağ'ın ağırlıklı ola­rak sayı gizemciliğine dayanan İncil yorumlannın temelini attığı bildiril­miştir.11

Cifr düşüncesinin, İslam coğrafyasındaki Yahudilik, Hıristiyanlık, Sa­biilik, Maniheizm ve Mecusilik gibi dinlerin yanı sıra Hermetisizm ve Yeni­Eflatunculuk gibi Gnostik karakterli düşünce ekallerinden de beslendiği anlaşılmaktadır. Gulat Şii' fırkaların öncüleri ile bunların takipçileri, bu akımların etkisinde kalarak söz konusu düşünceyi Müslümanlar arasında yaymaya çalışmışlardır. 12 Davud'un Zebur'u, Musa'nın Tevrat'ı, İsa'nın İncil'i, İbrahim'in sayfaları, nebilerin, vasilerin ve İsrailoğulları alimleri­nin bilgilerinin saklı olduğu düşünülen bu ilmin, geçmişin ve kıyamete

Yurdagür, "Cifr", VII. 216. 10 Geniş bilgi için bkz. Cara de Vaux, "Daniyal", MEİA., III (1997), s. 479. 11 Geniş bilgi için bkz. Öztürk, Kur'an ve Aşırı Yorum, s. 384-385. Ayrıca bkz. Bozhüyük,

"Hun1f", s. 397-401; Schimmel, Tasawufun Boyutları, s. 348. 12 Öztürk, Kur'an ve Aşırı Yorum, s. 190; Krş. M. Reşid Rıza el-Hüseyni, İslam'da Birlik ve

Fıkıh Mezlıepleri, çev.: Ahmet Harndi Akseki, sad. Hayrettİn Karaman, DİB Yayınlan, Ankara, trz., s. 49. İbn Kuteybe, Uyilnu'l-alıbdr adlı eserinde Talha b. Musarrif'in şöyle söylediğini bildirir. Musarrif der ki "Ben abdestli olınasaydım, Şiilerin cifre ait sözleri­ni size anlatırdım." Ebu Muhanırned Abdullah b. Muslinı ibn Kuteybe (276/889), Uyil­mı'l-alıbdr, Matba'atıı'l-Mısr, I-III, Mısır 1964, II. 245.

112 • DİNİ ARAŞTIRMALAR

kadar gerçekleşecek olan bütün olayları kapsadığı ifade edilmektedir. Rivayerlere göre Hz. İdris olduğu kabul edilen Hermes'ten de tevarüs eden cifrde, kaza ve kaderle ilgili bir ilim olarak, helal ile harama dair bilgiler ve insanların ihtiyaç duyduğu karşılaşılması muhtemel her muamelat bil­gisi mevcuttur.13

Bazı Şii kaynaklar, gaybi bilgiler içeren cifr ilmini kabul etmeyerek onu, helal ve harama ait bilgiler içeren sahifeler olarak izah etmeye çalış­mışlardır.14 Araştırmamızda öncelikle konuyla ilgili üretilen ilk rivayetle­rin hangi zaman diliminde gündeme geldiği tespit edilmeye çalışılacak­tır. Ardından Şia tarafından kabul edilen, harfiere verilen sayı değeriyle geleceğe veya geçmiş hadiselere ait ibarelerdeı:ı tarihe dair işaretler çıkar­ma ilmi olan cifr hakkında kısa bir değerlendirme yapılacaktır.

Şiiler arasında, Ali ve onun soyunun gizli bir anane ve dünyanın so­nuna kadar her şeyi kavrayan batini, dini ve siyasi bir bilgi mecmuasına sahip oldukları inancı, çok erken zamanlarda ortaya atılmıştır. Müslü­manların Peygamber ailesine karşı gösterdikleri saygı, zamanla Şiiler ara­sında, imamların günah ve hatadan korunmuş olduldarı düşüncesini do­ğurmuştur. iddialarına göre imarnlar masumdur ve her türlü kötülükten temizlenmişlerdiL Büyük ve küçük günahlardan hiç birini işlemezler. Kendilerine emrettiği hususlarda Allah'a karşı gelmezler ve emr olunanı işlerler. Onların halleri ile ilgili bir hususta günahsızlıklarını inkar eden kimse, onları tanımamaktadır. Onları tanı.mayan kimse ise, kafirdir.15

Şii kaynakların bazılarında cifr ilmi, Hz. Adem'den başlatılarak tüm peygamberlere nispet edilir.16 Ali ve Peygamber tarafından velayet ve

13 Bkz. All el-Yezdl el-Hiiiri (1333/1915), Ff isbdti'l-hucceti'l-ğô.'ib, Beyrut 1984, I. 232-237.

14 Ebu Ca'ferMuharnrned b. Ya'kub el-KuleyıU (329/940), Usul mine'l-kô.fi, I-II, Kum 1985, I. 132. Aynca bkz. Muhammed Ebu Zehrii, İslam'da Siyasf ve İtikadf ve Fıkhf Mezhepler Tarihi, çev.: H. Karakaya, K. Aytekin, HisarYayınevi, I-II, İstanbul 1983, II. 478.

15 Şeyh Saduk, Şii İmô.miyye'nin İnanç Esasları, çev.: Ethem Ruhi Fığlalı, Ankara 1978, s. 113.

16 el-Kuleynl, UsCıl mine'l-kô.fi, I. 341; Ebu Abdilliih İbnu'l-Mu'allim Muhammed b. Mu­hammed b. en-Nu'miin el-Ukberi el-Bağdadi Şeyh Müfid ( 413/1022),İrşô.d, Kum 1993, s. 249; Ebu Ca'fer Muhammed b. Ali b. Babeveyh el-Kummi Şeyh Saduk (381/991), el-Hisô.l, I-II, Kum 1983, I. 32-33; eş-Şeyh Ebu Ca'fer Muhammed b. Hasan et-Tusi (460!1067),el-Gaybe, Ma'iirifEnstitüsü, Kum 1991, s. 36, 167; er-Riivendi (573/1177), el-Harô.'ic ve'l-cerô.'ih, I-III, Kum 1989, II. 894; Ebu Ali el-Fazl b. el-Hasan et-Tabersl' (548/1153), İ'lô.mu'l-verô. bi a'lô.mi'l-Hüdô., nşr. Ali Ekber el-Gaffiiri, Beyrut 1979, s. 284; Seyyid Şerefuddin el-Esteriibadl (940/1339), Te'vflu ô.yô.ti'z-zô.hire, Islamic Publi­cations Institute, L Baskı, Kum 1989; s. 108; Ali el-Yezdi el-Hiiiri, İlzô.mu'n-nô.sıb fi isbô.ti'l-lıucceti'l-ğô.'ib, Beyrut 1984, I. 232.

MEHMET ATAlAN • 113

imarnet makamına tayin edilen Alioğulları dışında hiç kimsenin bilmedi­ği bu kitapta, Ali b. Ebi Talib'e özgü ilim anahtarları ve gaybi sırlar mev­cuttur. Bu kitapta, harf ilmi yoluyla kıyametekadar gerçekleşecek olaylar yer almıştır. Ali'niİı evlatları da onunla hükmetmektedirler. 17 Hz. Pey­gamber, daha sonra bu kitabı Ali b. Ebi Ta.lib'e verdi. Bu kitap, veraset, velayet ve imarnet parçalarından biri sayıldı. Her imam, dünyadan göçtü­ğünde onu kendinden sonraki irnama bırakmıştır. Bu kitapta, ölürnler, belalar, hükümler yazılıdır. Rivayerlere göre Hz. Peygamber, kitaptaki sır­ları ve olayları öğrenebilmek için bilinmesi zorunlu olan şifreleri Ali b. Ebi Talib'e vermiştir. O da Hz. Peygamber'in emri üzerine bunu kendin­den sonraki imarnlara emanet etmiştir. Dolayısıyla Ali ve oğullarından başka hiç kimse o kitaplardan istifade edemez.18 Şii alimierin bu konuda­ki bir diğer önemli görüşü de, Ali b. Ebi Talib'in Kur'an'ın batini manala­rını Peygamber'den öğrendiği şeklindedir. 19

Şii düşüncede cifr kavramının kullanıldığı başka alanlar da vardır. Mesela bazılarına göre cifr, içerisinde kitap ve silah olan bir torba veya kap olarak kabul edilmektedir. 2° Cifrin kitap olduğunu söyleyenlerden bazıları, bunun Ali b. Ebi Talib'den miras kaldığını iddia etmişlerdir. 21

Ancal< bu dönemde Hariciler, Ali taraftarlarının inandıldarı cifr ilmi ile alay etmişlerdi.22 Bazıları ise bu kitabın asıl sahibinin Ca'fer es-Sadık ol­duğunu, ilk olarak böyle bir kitabın onun tarafından yazıldığını söylemiş­lerdir. Bunu iddia edenler, bu kitapta Ca'fer es-Sadık'ın Ehl-i Beyt'in geç­miş ve gelecek ile ilgili olarak veya kıyamete kadar ihtiyaç duyacağı ilim-

17 Muhammed b. Hasan b. FemTh es-Saffar (290/902), Besd'iru'd-derecô.t el-kiibrô. fifedô.'ili alu Muhammed, Publication of Ayatollah, Kum 1984, s. 139; Ebı1'n-Nasr Muhammed b. Mes'ı1d b. Ayyaş es-Sulemi es-Semerkandi el-Ayyaşi (320/932), Tejsfru'l-ayyô.şf, İl­miyah Printing House, I-II, Tahran 1960, II. 38; el-Kuleyni, UsUl mine'l-kô.fi, I. 238; eş­Şeyh et-Tı1si, el-Gaybe, s. 127; Ali b. isa el-Erbıili (693/1294), Keşfu'l-ğumme, Tebriz 1962, I-II, II. 255.

18 Mirza Huseyn Nuri, Mustedreku'l-vesô.'il, Ahlu'l-Bayt Institute, Kum 1983, I-XVIII, XVI­II. 387.

19 el-Kuleyni, Usul mine'l-kdfi, ı. 240. Aynca bkz. Mirza Huseyn Nuri, Mustedreku'l-vesô.­'il, XVIII. 387.

20 Muhammed Biikır b. Muhammed el-Meclisi (1110/1698), Bihdru'l-envdr, II. Baskı, I­CX, Beynıt 1983, XLVIII. 262.

21 Kemaluddin Muhanımed b. Musa ed-Demiri, Hayô.tu'l-hayavô.n, I-II, Kaltire 1978, Il. 103; Fettal en-NisabCıri (508/1114), Ravdatu'l-va'izfn, Kum, tr2., ı. 260; Abdulhanıid Hibetullilhb. Muhanımed b. el-Huseyn b. Ebi'l-Hadid (655/1257), Şerhu nehci'l-bela­ğa, I-XX, Publication of Ayatollah, Kum 1982, XIX. 420.

22 Ali b. Huseyn b. Muhanımed Ebu'l-Ferec el-Isfehani (356/967), Kitdbu'l-ağanf, nşr. A. Ali Muhenna-S. Yusuf Cabir, I-XXVII, Beynıt 1995, XX. 107.

·~ !

114 • DİNİ ARAŞTIRMALAR

leri kuzu veya oğlak derisi üzerine yazdığım iddia etmişlerdir.23 Muhte­melen bundan dolayı bu çeşit bilgi ve eser türüne cifr denilmiştir. Bu sebepten; Al! b. Eb! TiUib'in ya da Ca'fer es-Sadık'ın yazmış olduğu ve içerisinde vukuundan evvel olacak olaylimn anlatıldığı deri parçası ola­rak da tanımlanmıştır.24

Şiiler, Ca'fer es-Sadık'ın vehbi ilimiere de vakıf olduğu iddiasında ol­malarına rağmen,2 5 Mutezile'nin Bağdat Ekolü'nün kurucusu /Bişr b. Mu'temir (210/825)'in,26 cifr ilmini, Şia gruplarını oyalayan anlamsız bir iddia olarak düşündüğü nakledilir _ı?

İlk dönem Şii kaynaklarda konuyla ilgili aktarılan diğer bir rivayette şunlar dile getirilmektedir: "Allah Teala, Peygamberine bir kitap indirdi. Bu kitabı getiren Cebrail 'ey Muhammed! bu senin asiilere vasiyetindir' dedi. Muhammed de ey Cebrail! asiller kimlerdir? diye sordu. O da Ali ve evlatlarıdır' dedi. Bu kitap üzerinde altın mühürler vardır. Hz. Muham­med, aldığı bu kitabı Ali'ye verdi. O mühürlerden birini açıp onunla am el etti. Sonra Hasan'a verdi. Hasan da bunun mührünü açıp onunla amel etti. Sonra Hasan onu kardeşi Hüseyin'e verdi. Hüseyin de onun bir müh­rünü açınca "Ailenle birlikte şehit olmaya çık, onlara şehitlik ancak senin­le nasip olacaktır" ifadesini gördü. Daha sonra oğlu Ali Zeynulab!din'e verdi. O da mührü açınca kendisine, "Başını eğerek sus! Evine çekil! Ölün­ceye kadar Rabbine ibadet et!" diye emredildiğini gördü. Sonra o, bunu oğlu Muhammed Bakır'a verdi. Bakır da mührü açınca "İnsanlara anlat, fetva ver. Ehl-i Beyt ilimlerini yay, atalarını doğrula, kimselerden kork­ma, sana kimse dokunamaz" sözleriyle karşılaştı. Sonra onu Ca'fer es­Sadık'a verdi. O da "insanlara fetva ver, yalnız Allah'tan kork, Ehl-i Beyt'in

23 Şeyh Sadfık,Kemô.lu'd-dfn ve temô.mu'n-ni'me, Kum ı975, II. 353; ed-Demiri,Hayatu'l­hayavan, I. 279; Ebfı'l-Hasan Ali b. İsma'H el-Eş'ari (330/94ı), Makô.lô.tu'l-İs/ô.miyyin ve'htilô.fu'l-musallfn, tah. Muhammed MuhyiddinAbdulhamid, I-II, Beyrut ı990, I. 76-77; Abdulkahir b. Tahir b. Muhammed el-Bağdadi ( 429/ı037), Mezhepler Arasındaki Farklar, çev.: Ethem Ruhi Fığlalı, TDVYay., II. Baskı, Ankara 200ı, s. ı96; er-Ravendi, el-Harô.'ic ve'l-cerô.'ih, II. 894; Abdulkerim en-Nili en-Necefi (Vlli/XV. yüzyıl), Münte­hab el-envô.rü'l-mudf'ah, Kum ı98ı, s. ı79.

24 es-Saffar, Besô.'iru'd-derecii.t, s. ısı, ıs3, ıss. Ayrıca bkz. Muhammed Cevad Muğru, eş-Şf'a ve't-teşe_Y.Yu', Beyrut, trz., s. 57; Yurdagür, "Cifr", VII. 2ıs.

25 el-Kuleyni, Usul mine'l-kô.fi, I. ı32. 26 Bişr b. el-Mu'temir hakkında geniş bilgi için bkz. Cemi! Hakyem ez, Bişr b. el-Mu'tenıir

ve Mutezile'nin Bağdat Ekolünün Doğuşu, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara ı998. 27 Ebu Osman Amr b. Bahr el-Cahız (255/869), Kitô.bu'l-hayavô.n, II. Baskı, I-VII, Kahire

ı965, VI. 289.

MEHMET AThLAN • 115

ilimlerini yay, atalarını doğrula, çünkü sen emin ve muhafaza altındasın" sözlerini gördü."2B

Rivayetten de anlaşıldığı gibi Şia, imamların, kazanılmış ilimler ya­nında tevarüs yoluyla vehbi ilimiere de vakıf olduğu kanaatindedir. Onla-

~ ra göre "Hz. Peygamber, bu ilmi Ali b. Ebi Talib'e verdi; Ali b. Ebi Ti:Uib'­den Ali Zeynulabidin'e, ondan Muhammed Bakır'a, ondan Ca'fer es-Sa­dık'a geçti. iddialarında Ca'fer es-Sadık'ın cifr bildiği ve onu şöyle tarif ettiği rivayet edilir: "0, bir kaptır. Onda peygamber ve İsrailoğulları bil­ginlerinin bilgisi vardır." İmamlardan cifre dair çok şey nakledilmiştir: "Biz cifri bilmiyor ve onu kullanamıyorsak da Ca'fer es-Sadık'tan gelen sözlerden anlıyoruz ki cifr, imamların bilgi kaynaklarındandır ve Allah'ın, onlara lütfettiği bir ilimdir."29

Konuyla ilgili aktardıklarımızın dışında, Şii killiiyat içerisinde cifr ile ilgili diğer pek çok rivayet bulmak mümkündür. Mesela bunların tekinde şöyle denmektedir. Ca'fer es-Sadık'a göre, cifrde Musa'nın Tevrat'ı, İsa'nın İncil'i, bütün peygamber ve vasilerin, geçmiş İsrailoğullan bilginlerinin ilimleri, helal, haram, meydana gelmiş ve gelecek "şeyler"in ilmi mevcut­tur. 30 Bir başka rivayette, Ca'fer es-Sadık, yanındakilere şunları anlatı­yor: "Bugün sabahleyin, Allah'ın Peygamber'e ve ondan sonra gelecek imarnlara özel olarak vermiş olduğu cifr kitabına baktım. Orada bizim Gaib İmam Muhammed b. Hasan el-Mehd1'nin doğuşunu, kayboluşunu, geri dönüşündeki gecikınesini, ömrünün uzunluğunu, o dönemdeki mü­minlerin karşılaşacağı zorlukları, belaları, kalplerinde şüphelerin doğu­şunu, çoğunun dinlerinden dönüşünü ve Kur'an'da Allah'ın 'her insan'ın arnelini kendi boynuna doladık'31 ayetiyle işaret buyurduğu İslam bağı­nı, yani velayeti omuzlarından atışını düşündüm."32 Bir başka rivayette ise, cifrin Ca'fer'e verilmiş bir kitap olduğu ve onun zaman zaman bu kitaba başvurarak olmuş ve olacak şeylere ait, gayb ilmini gerek harfler gerek rumuzlar gerekse haberler vasıtasıyla bildiği anlatılmaktadır.33

28 el-Kuleyni, Usul mine'l-kô.fi, I. 132. Ebu Arnr Muhammed b. Ömer el-Keşşi (III./IX. asır), er-Ricô.lu'l-keşşf, Publication of Mashhad, Mashhad 1969, s. 450. Ayrıca bkz. et­Tabersi,İ'lô.mu'l-verô. bi a'lô.mi'l-Hüdô., s. 284; er-Ravendi, el-Harô.'ic ve'l-cerii'ih, II. 897.

29 el-Kuleyni, Usill mine7-kiifi, I. 132. Ayrıca bkz. Muhammed Huseyn Muzaffer, Imam al­Sô.dıq, çev.: Jasim al-Rasheed, Ensanyan Foundation, Kum 1998, s. 148-149.

30 es-Saffar, Besô.'iru'd-derecô.t, s. 150; Ebu Mansur Ahmed b. Ali (VI /XII. asır), el-İhticô.c, Murtaza Yay., İran 1983, II. 373.

31 17. İsra, 13. 32 el-Kuleyni, Usul inine'l-kô.fi, I. 132. 33 el-Kuleyni, UsUl mine'l-kô.fi, I. 240.

116 • DİNİ ARAŞTIRMALAR

Yukanda da görüldüğü gibi, Şilliteratürde benzer farklı birçok riva­yet vardır. Fakat cifr ilminin Hz. Peygamber'den Ali oğullarına nebevi bir miras olarak intikal ettiği konusunda aslında hiçbir somut delil bulunma­maktadır. İbn Nedim'in Fihrist'inde Ca'fer es-Sadık'tan birçok defa bahse­dilrniş34 ve hatta onun kimyacı Cabir b. Hayyam ile münasebeti bulundu­

ğu bile ifade edilmiş, ancak buna rağmen onun Cifr adında bir eseri bu­lunduğu asla bahis konusu edilrnemiştir.35 Bununla beraber, ortada bu­lunmamalda birlikte bütün hatalardan münezzeh sayılan söz l<onusu ki­tabın mevcudiyeti, çoğu Şii tarafından tasdik edilrnektedir.36

Cifr ilmiyle ilgi bu anlayış, aslında ilmin zahir-batın şeklinde iki kay­nağa dayandınlması düşüncesinden kaynaldanrnaktadır. Bu ayrım her şeyin zahiri ve batınİ olduğu gibi Kur'an'ın, hatta Kur'an'dan her ayetin ve her kelimenin bir zahiri bir de batınİ manası olduğunu söyleyen Şia ile başlarnıştır.37 Zahir ilmin bir alternatifi gibi gösterilen batın ilminin, gizli hakikatleri konu aldığına ve bu yolla insanı manevi kurtuluşa ulaştırdığı­na inanılır. Bu bağlarnda Ca'fer es-Sadık'ın bildiği iddia edilen cifr ilminin de batını bir ilim olduğu kabul edilir.38

Bazı Şii kaynaklarda, cifrin sahih haberlerle sabit olduğu iddialan yer alırken,39 öte yandan muhalif kaynaklarda, "cifr"in Hattabiye gibi Şil-Gu­lat harekerlerden kaynaklanan bir fikir olduğu da ileri sürülrnektedir.40

Hattabiye'nin kurucusu kabul edilen Ebfı'l-Hattab, Ca'fer es-Sa dık'ın kendi­lerine, içinde gaybla ilgili olarak ihtiyaç duyacaklan her türlü bilgiyi muh­teva eden bir kitap verdiğini ve bu kitaba cifr adını verdilderini ve onun içinde bulunanlan ancak kendilerinin okuyabildiklerini ileri sürmüştür.41

Ebfı'l-Hattab, kuzu derisine yazılı bazı işarederden, harflerle yazılı gizli ilim, keşf ve istihracdan oluşan cifrin, kendisine Ca'fer es-Sadık ta-

34 Muhammed b. İshak ibnu'n-Nedim (385/955), el-Fihrist, Beyrut 1994, s. 279. Ayrıca Biruni, Ca'fer es-Sadık'tan büyük hürmetle bahsetmesine rağmen takvim e taalluk edip de kendisine, yanlış olarak atfedilen kararlar hakkında hiçbir müsamaha göstermez ve cifr bahsini açmaz. Macdonald, , "Cifr", s. 44.

35 Bkz. Macdonald, , "Cifr", s. 44. 36 el-Kuleyrı!, UsUl mine'l-kdfi, I. 132; Keşşi (lll/IX. yüzyıl), er-Rictilu'l-keşşf, s. 450; et-

Tabersi, l'lfımu'l-verfı bi a'lfımi'l-Hüdti, s. 284. 37 İbrahim Sarmış, Teorik ve PratikAçıdan Tasawujve İslam, Ekin Yay., Bursa 2004, s. 135. 38 Süleyman Uludağ, "Batın İlmi", DİA., V (1992), s. 189-190. 39 el-Kuleyni, Usul mine'l-ktifi, I. 132; el-Keşşi, er-Ricalu'l-Keşşf, s. 450; et-Tabersi,İ'ldmu'l­

verd bi a'lami'l-Hüdfı, s. 284. 40 İbn Kııteybe, Te'vflu muhtelefi'l-hadfs, s. 49; İbn Kuteybe, Uy(ı.nu'l-ahbdr, II. 160-161. 41 el-Bağdadi, Mezhepler Arasındaki Farklar, s. 196; Takiyyuddin Ahmed b. Ali b. Abdil­

kadir el-Makrizi (845/1444), el-Mevfı'iz ve'l-i'tibdr bi zikri'l-hıtat ve'l-a'sfır, I-II, Beyrut, trz, II. 352.

MEHMET ATAIAN • 117

rafından talim ettitildiğini bildirmiştir.42 Taraftarları olan Hattabiye fır­kası da, Ca'fer es-Sadık'ın, kendilerine cifr adında bir kitap verdiğini, onda gayb ilmine ve Kur'an'ın tefsirine dair ihtiyaç duyulan her şeyin bulundu­ğunu söylemiştir. Ca'fer es-Sadık ise, kendisine yönelik bu tür itharnları

• reddederek insanıngaybı bilmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir.43

Yine Ca'fer es-Sadık, Ebu'l-Hattab'ın bu sözüne karşılık, onun kendisi ile hiçbir alakasının bulunmadığını, ithamlarının yalan ve iftira olduğunu, bu işle alal<asının bulunmadığını ilan etmiştir.44 Ona şu bedduada bu­lunmuştur; "Allah'ım! Ebu'l-Hattab'a lanet olsun! Ben, ayakta iken, otu­rurken ve yatarken sürekli onun korkusuyla yaşamaktayım. Ona demirin sıcaklığını tattır."45 Anbese b. Mus'ab, Ca'fer es-Sadık'a gelerek: "Sen eli­ni Ebu'l-Hattab'ın göğsüne koymuşsun ve 'bundan sonra unutmayacak, gaybı bilecek, bizim ilmimizin ve sırrımızın inceliklerine vakıf olacaktır'46

demişsin," der. Bunun üzerine Ca'fer es-Sadık, ayağa kalkıp: "Hayır, and olsun, eli hariç hiçbir yerine dokunmadım. Allah'a and olsun ki gaybı, ölümümü ve hayatımda ne ile karşılaşacağıını bilmiyorum,"47 diyerek onu yalanlamıştır. Yine, Ebu Basir'in Ca'fer es-Sadık'a, bir gün Hattable­rin: "Sen yağmur damlalarını, yıldızların sayısını, ağaç yapraklarını, de­nizdel<ilerin ağırlığını ve topraktakilerin sayılarını biliyormuşsun" dedik­lerinde, Ca'fer es-Sadık elini havaya kaldırarak: "Subhanallah, bunları Allah'tan başka kimse bilmez" dediği belirtilmektedir.48 Aynı şekilde, Ca'fer es-Sadık, kendisini Allah tarafından gönderilen bir tebliğci olarak tanım­layan Ebu'I-Hattab ve taraftarlarını lanetlemiştir.49

42 Geniş bilgi için bkz. İbn Haldfın,Mukaddime, Dergah Yay., I. Baskı, I-II, İstanbul 1982, ı. 791.

43 Ca'fer es-Sadık, İbn Muhammed (148/765), Kitô.bU't-tevhfd, Dersaadet, İstanbul 1329, s. 24.

44 eş-Şeyh Ebfı Ca'fer Muhammed b. Hasan et-Tfısi (460/1067), er-Ricô.l, thk. Muham­med Sadık, Matbaatu'l-Haydariyye, Necef 1961, s. 291-292; el-Eş'ari, Makô.lô.tu'l-İsl­ô.mi.}Yfn, I. 75; el-Bağdadi, Mezhepler Arasındaki Farklar, s. 247. Ayrıca bkz. Mustafa Gatib, Tô.rih ed-da'vet el-İsmô.'fli.)Ye, Beyrut 1975, s. 16; Moojen Momen, An Introduc­tion to Slıi'i Islam, Yale University, London 1985, s. 52.

45 el-Keşşi, er-Ricô.lu'l-Keşş~ s. 575 vd. 46 el-Keşşl, er-Ricô.lu'l-Keşşf, s. 246-247. Ayrıca bkz. Haydar Esed, el-İmô.mu's-Sô.dık ve

mezô.lıibu'l-erba'a, Daru'l-Kitabi'l~Arabl, I-III, Beyrut 1390!1969, II. 384-385; Cabiri, Arap-İslam Aklının Oluşumu, s. 236.

47 et-Tfısi (460/1067), er-Ricô.l, s. 291-292; el-Eş'an, Makô.lô.tu'l-İslô.miyyin ve'lıtilô.fıı'l­musallfn, I. 75. Ayrıca bkz., Ma'rfıf el-Haşim! el-Hasan!, Sfretu'l-e'immetu'l-isnô. 'aşara, Beyrut 1977, s. 251.

48 el-Keşşi, er-Ricô.lu'l-Keşş~ s. 588. Ayrıca bkz. Fethi Muhammed Zuğbl, Gulô.tu'ş-Şf'a, I. Baskı, yy., 1988, s. 313.

49 Ahmed b. Teymiyye (728/1327), Minlıô.cu's-sünneti'n-nebevi.}Ye fi nakdi kelô.mi'ş-Ş('ati

118 • DİNİ ARAŞTIRMALAR

Ca'fer es-Sadık'ın Ebu'l-Hattab'a verdiği iddia edilen eserin de, astro­log, zecr ve falda meşhur aynı zamanda yıldız bilgisi öğretmeni olan Ebi Ma' şer el-Feleki diye bilinen Ca'fer b. Muhammed el-Belhi ismi ile karıştı­rılmış olduğu anlaşılmaktadır.50 Recez ilmi, söz sanatı ve azaların ilitilacı ile ilgili yazılmış eserler, Ca'fer b. Eb! Ma' şer aittir. Bir astroloji üstadı olan el-Belhi'nin bu alanla ilgili Medhal, Zeyc ve Uluf gibi meşhur eserlerinin yanı sıra tefsir ve alıkarn ile ilgili açıklamaları da mevcuttur.51 Bu bağ­lamda bahsi geçen eserler Ca'fer es-Sadık'a yalan yere isnat edilmiştir.52

Daha önce bahsi geçtiği üzere Ca'fer es-Sadık'a el-Cifru'l-ahmer ve el­Cifru'l-ebyô.d şeklinde iki cifr nispet edilmektedir.53 el-Cifru'l-ahmer'de, Pey­gamber'in silahı vardır. Bu cifr, sadece kan dökmek için açılır. Kılıç sahibi Muhammed b. Hasan el-Mehdi,54 onu savaş için açar. Abdullah b. Ya'fur "Allah seni salih kılsın. Hasan'ın soyundan gelerıler bunu bilirler mi?" diye sorduğunda, "Evet, Allah'a yemin ederim ki, gecenin gece, gündüzün gün­düz olduğunu bildikleri gibi onu bilirler. Fakat kıskançlık ve dünya nimetle­rini elde etme hırsı, arıları redde ve inkara yöneltmiştir. Eğer hakkı, hak yöntemlerle talep etselerdi, bu arılar için daha hayırlı olurdu" şeklinde ce­vap almıştır. ss el-Cifru'l-Ebyô.d'da ise Zebur, Tevrat, İncil ve İbrahim'e veri­len suhuf ile helal ve harama dair bütün bilgiler vardır.56

Başka bir rivayete göre, Ca'fer es-Sadik'ın öğrencileri, cifr ilmini din­lemek için onun yanına gitmişler ve bu konuda sohbet etmişlerdir. Ebı1'1-

ve'l-Kaderiyye, I-IV; Mısır ı904, I. 239; el-Makrizl, el-Mevi'ı'iz ve'l-i'tibô.r bi zikri'l-lııtat ve'l-iisô.ı; II. 3S2.

so İbnu'l-Kesir, İmadudcün Ebu'l-Fida İsma'il b. Ömer (774/ı372), el-Biddye ve'n-Nihdye, haz. Mehdi Ali Seçkin, Çağn Yay., İstanbul ı996, I-XIV; XI. sı; Esed, Haydar, İmdmu's­Sddık ve mezdhibu'l-erba'a, III.Baskı, Daru'l-Kitabfi'l-Arabi, I-III, Beyrut ı390/1969, I. 64.

51 İbn Kesir, el-Biddye ve'n-Nihôye, XI. ıo2. 52 İbn Kesir, el-Biddye ve'n-Nihi'ıye, X. ı 77. sJ es-Saffar, Besi'ı'iru'd-dereci'ıt,' ıso, 2S3, 2SS; el-Kuleynl, Usul mine'l-kdfi, I. 240; et-Ta­

bersl İ'li'ımu'l-veri'ı bi a'li'ımi'l-Hüdi'ı, s. 284, 3ıS; Ebu Mansur Alımed b. Ali (VI/XII. Yüzyıl), el-İhtici'ıc, M urtaza Publications, İran ı983, II. 436; el-Meclisi, Bihdru'l-envi'ır, XXV. ı 1 1; XXVI. 18, 27, 39. Şeyh Müfid,İrşi'ıd, s. 249; Şeyh Saduk, el-Hisi'ıl, II. 2S7; es­Saffiir, Besd'iru'd-dereci'ıt, s. 1SS; er-Riivendi, el-Hard'ic ve'l-ceri'ı'ih, II. 894; el-Keşşl, er­Rici'ılu'l-KeşşC s. 4SO.

s4 Muhammed b. el-Hasan'ın Mehdiliği için bkz. Cemi! Hakyem ez, "Mehdi Düşüncesinin İtikadileşmesi Üzerine", Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesi Dergisi, III (2004), sayı S, s. ı39-138.

ss es-Saffiir, Besi'ı'iru'd-dereci'ıt, s. 150; Fettal en-Nisaburi,Ravdi'ıtCı'l-vd'izfn, I. 260; el-Meclisi, Bihi'ıru'l-envi'ır, XXVI. ı8, 37, 38.

sG el-Keşşi, erRicdlu'l-KeşşC s. 4SO; et-Tabersl, İ'ldmu'l-veri'ı bi a'li'ımi'l-Hüdi'ı, s. 284; e!-Mec!isi,Bilıdru'l-envdr, XXVI. ı8, 37, 38. ·

MEHMET AThLAN • 119

Hattab'ın ve ondan sonra Mufaddal b. Ömer, Sedir es-Sayrafı ve Eban b. Tağleb gibi Şiilerin, Kur'an'daki bazı ayetlerin batini manalanna dayanan ve geleceğe ilişkin olayların bilgisini keşfettiği öne sürülen bir ilmi Ca'fer es-Sadık'a atfetmeleri neticesinde cifr, İslami literatürde bir ilim dalı ola-

~ ral< telakki edilmeye başlanmıştır. 5 7 Ancak cifr, halk arasında bazı hil<aye ve masallar haricinde bilinmemektedir. Şu halde bu ilmin, bir nevi hava­sa münhasır olduğu iddia edilebilir. Cifr hakkında halk arasında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Hall< arasında bu konuda herhangi bir tartış­ma da olmamıştır. 58

Şia'ya göre Ca'fer es-Sadık, bütün gizli, felsefi, tasavvufi, fıkhi, kiro­yevi ve tabii ilirnlere, ayrıca Zebur, Tevrat; İncil ve İbrahim'in suhufuna, Fatıma'nın mushafına, her türlü helal ve harama, geçmiş ve gelecekteki bilgi ve haberleri ihtiva eden cifr ilmine vakıftır. Ayrıca o, Kur'an-ı Kerim'­de yer alan Musa ve Hızır kıssasındaki ihtilafta her ikisinin de haberdar olmadığı hususları bilen, başlangıçtan kıyamete kadar olmuş ve olacak her şeyi Peygamber'den verasetyoluyla öğrenmiş olan kimsedir. 59 Ayrıca

Şiilerin iddialarına göre Ca'fer es-Sadık, "cifr bizdedir. Cifr, .Adem'den iti­baren, bütün nebilerin ve vasilerin ilminin, aynı şekilde İsrailoğulların­dan gelmiş geçmiş bütün ulemanın ilminin bulunduğu bir kaptır" demiş­tir.60 Bu iddialara göre Ca'fer es-Sadık, yakınlarının başına gelecek olan hadiseler için yakınlarını uyarıyor; uyardığı şeyler de doğru çıkıyordu. 61

Bu sebeple Şii dünyada, Ca'fer es-Sadık'a bazı vaaz ve nasihatler izafe edildiği gibi Şii doktrini müdafaa eden çok sayıda kitap da izafe edilir. Bu kitaplar keşf, sihir, fal ve kimya ile ilgilidir. En önemlileri ise Ca'fer es­Sadık'ın geleceğe ait verdiği haberlerle ilgili cifridir. 62

57 Ahmed b. Abdillilll b. Ahmed b. İshak b. Mfısa Ebu Nu'aym el-Isfahiinl (430!1038), Hılyetu'l-evliyii ve tabakiitu~-asfiyii, I-X, Mısır 1932, III. 199; AlıdUlkerim b. Muhammed b. Mansur b. et-Temiml es-Sem'anl (562/1166), el-Ensiib, I-VIII, Leiden 1913, VIII. 8; Abdulvahhab b. Ahmed eş-Şa'riini (973/1565), Tabakô.tu'l-kubrii, I-II, Beyrut 1988, I. 26.

58 el-Keşşl, er-Riciilu'l-Keşşf, s. 450; Reşldudd!n Ebfı Ca'fer Muhammed b. Ali el-Mazen­deran! İbn Şehr Aşub (588/1192), Menô.kıbuAli b. Ebf Tô..lib, I-N, Kum 1960, I. 253, IV. 2~. .

59 el-Kuleyn!, Usul mine'l-kô.fi, I. 241; el-Ayyaş!, Tefsfru'l-Ayyô.şf, II. 27; el-Meclisi, Bilıô.­ru'l-envô.r, XIII. 225; XVIII. 137, 213; XXVI. 37, 38, 187; XLIX. 20, 24.

60 el-Kuleynl, UsUl mineUô..fi, I. 341; Şeyh Mufid, İrşô..d, s. 249; Şeyh Saduk, el-Hisô.l, I. 32-33; Şeyh Tusi, el-Gaybe, s. 36, 167; er-Ravendi, el-Harii'ic ve'l-cerô.'ilı, II. 894; Ta­bersi,İ'liimu'l-verô. bi a'liimi'l-Hüdô., s. 284; Seyyid Şerefuddin el-Esterabadi (940/1339), Te'vilı1 iiyô.ti'z-zô.lıire, Islamic Publications Institute, I. Baskı, Kum 1989; s. 108.

61 İbn Haldfın, Mukaddfme, II. 196-198. 62 Ca'fer es-Sadık'ın eserleri ile ilgili geniş bilgi için bkz. Mehmet Atalan, "Ca'fer-i Sildık'ın

Eserleri", DinfAraştırmalar, XI (2001), sayı: 4, s. 113-132.

120 • DİNİ ARAŞTIRMALAR

Yine Şii kaynaklann Ca'fer es-Sadık'tan naklettiğine göre, bütün imam­lar cifr ilmine vakıftır. Cifr, deriden bir kap olup içinde peygamberlerin ilmi ile daha önce yaşayan İsrailoğulları a.Iimler~nin ilmi vardır.63 Yani Cifr'de Kur'an'ın tefsiri ve Kur'an'ın manası hakkında, Ca'fer es-Sadık'tan rivayetler vardır. Ancak bu rivayetlerin muttasıl olmadığı, aslının bilin­mediği, bazı rivayetlerin buna delil olamayacağı iddia edilmektedir.64

Kendisinin yüzlerce kitap ve risale yazdığı ileri sürülen Ca'fer es-Sa­dık'ın, bir de cifr ilmine sahip olduğu iddiaları, önceden de ifade ettiğimiz gibi, tarihi gerçeklikle pek örtüşmez. Onun yaşadığı dönem ve kendi ilmi dikkate alınırsa, kendisine izafe edilen bilhassa kimya, fal ve cifr gibi ko­nulara dair kitapların onun telifleri olması imkansızdır.65 Bir Şii yazar olan Seyyidulehl, "astroloji, fal ve cifr gibi ilimierin Ca'fer es-Sadık'a nis­peti, ilmen uygun değildir ve bilimsel gerçeklikten uzaktır"66 ifadesini kullanmaktadır. Ayrıca cifr ilmi, dünyada olacak olayların delaleti yö­nünden harflerle uğraşan ilim, keşif, kehanet, gaipten haber vermek, fal­cılık şeklinde tarif edilmiştir. Cifr ilminin Hz. Peygamber'den Ehl-i Beyt'e nebevi bir miras olarak intikal ettiği konusunda hiçbir delil yoktur.

Ayrıca imamların gaybı bildiği iddiasını, onların gelişen olaylar kar­şısında takındıklan tavırlar da boşa çıkarmaktadır. Şayet imamlar gaybı bilse idi, başta Ali b. Ebi Ta.Iib olmak üzere, ondan sonra gelen imamların başlarına gelen felaketlerden zarar görmeden kurtulmaları ve karşılaştık­ları her engeli aşmalan gerekirdi. Zira gaybı bilmek, vuku bulacak olan olayların nasıl gelişeceğini, bu olaylarda kimlerin ne gibi roller oyuayaca­ğını önceden keşfetmeyi gerektirir.

Aslında Ca'fer es-Sadık'a göre, Allah'ın insana verdiği ve vermediği ilimler vardır. Verdiği şeyler, dinine ve dünyasına yararlı alandır. Mesela, dinine ait verdiği hususlar Allah'ın varlığını ve birliğini kainattaki delil­lerden öğrenmek ve bilmektir. Allah'ın insana, dünya hayatının devam ve · düzeni için verdiği bilgil_er olduğu gibi, vermediği bilgiler de vardır ki bunlar insan için hayırlı değildir. Örneğin, gaybı bilmek, uzay ve ötesi sırları, denizin diplerindeki uçsuz sırları, insanların kalplerinden geçenle-

63 el-Esterabadi, Te'vilü ayati'z-zilhire, s. 108; İmamu Seyyid Muhsin Emin Huseyıll el­Amili, Ayilnu'ş-Şf'a, thk., Hasan Emin, Daru't-Ta'arruf, I-XJ, Beyrut 1988, I. 93; Mu­hammed Huseyn Muzaffer, Imam al-Sildıq, s. 109. Ayrıca bkz. Süleyman Ateş, İşarf Tefsir Okulu, Ankara 1974, s. 47.

64 İbn Haldun, Mukaddime, II. 196-198. 65 Fuat Sezgin, Gesclıichte des Arabischen Schrifttums, I-IX, Leiden 1967-84, N /129-130. 66 Seyyidulehl, Ca'fer b. Muhammed, s. 51.

MEHMET ATI\LAN • 121

ri, anne rahminde olan çocuğun keyfiyeti ve buna benzer şeyler ha.kk).nda insanoğluna apaçık bilgiler verilmemiştir. Allah, insanlara bunların dışın­da ulaşabileceği her bilgiyi vermiştir. 67

Cifrin Ca'fer es-Sadık'tan rivayet edilmesi hususundaki görüşlerin diğer • bazı çelişkiier de arz ettiği anlaşılmaktadır. Cifr ilmini Ca'fer es-Sadık'tan

rivayet edenin Harun b. Sa'd el-'İcli (145/763) olduğu nakledilmesine rağmen, Harun b. Sa'd el-İcli, Ca'fer es-Sadık'a nispet edilen cifri tenkit edip bunun asılsız olduğunu iddia etmiştir. 68

J. R Rus ka, P. Kraus gibi bazı şarkiyatçılar da, kimya, cifr ve ha vas gibi konularda Ca'fer'e isnad edilen rivayetlerin asılsız olduğunu ileri sürmüş­lerdir. Ruska'ya göre o dönemde Medine'de kimya ile ilgilenmeyi müm­kün kılacak şartlar bulunmadığı için bu takva ehli insanların teorik ve pratik kimya bilgilerine ulaşmalan imkansızdı. Ancak bazı araştırmacılar, genellikle Medine'de yaşayan Ca'fer es-Sadık'ın bir süreliğine Irak'ta bu­lunduğu sırada, halasının oğlu ve Muaviye'nin de tarunu olan Halid b. Yezid - kimya, tıp ve astrolojiye meraklı ve bu alanda birkaç kitabın Arap­ça'ya çevrilmesini sağlayan- vasıtasıyla kimya ile ilgilenmiş olabileceğini belirtmişlerdir. 69

Bir rivayete göre de Harun Reşid ile Me'mun döneminde7° Ya'kub b. İshak el-Kindi, İslam ilmmetinde vukua gelecek olan kanunlara dair bir kitap ortaya koymuş, Şia ona cifr adını vermiştir. Bu isim Ca'fer es-Sadık­'a nispet edilen Şiilere ait kitabın isminin aynısıdır. Rivayete göre Kindi, bu eserinde, Abbasi hanedanlığında cereyan edecek hal ve hadiseleri tes­pit etmiş ve hanedanlığın ömrü ile ilgili yaptığı tahminlerde bu hanedan­lığın onların sonu olacağından bahsetmiş, hicri yedinci asır ortalarında Bağdat'ta meydana gelecek hadiseyle hanedanlığının inkırazının, İslam ümmetinin de yıkımına sebep olacağına işaret etmiştir. O, Harun Reşid ile Me'mun'un müneccimliğini yapan Ya'kub b. İshak el-Kindi (252/ 866)'nin ilmu'n-nucum hesaplarına dayanarakAbbasi hilafetinin mukad­deratını anlattığı Kitabu'l-cifr adlı bir eser telif ettiğirıi, bu eserin Moğol

67 Ca'fer es-Sadık, Kitô.bu't-tevhfd, s. 24. 68 İbn Kuteybe, Te'vflu muhtelifi'l-hadfs, s.70-71. 69 Geniş bilgi için bkz., Mustafa Öz, "Ca'fer es-Sadık", DİA., VII (1993), 1-3, 2-3. 70 İbn Tiktaka, Me'mun'un Alioğullarından Ali b. Musa er-R.ıza'yı kendisine halef tayin

ettiğini aniatırken şunu ifade eder: Ali b. Ebi Talib, halifenin bu tayinini her ne kadar cifr, aksini gösterse de 'kaydı ile' kabul etıniştir. İbn Tiktaka, Muhammed b. All b. Tabataba (709/1309), el-Fahrifi ô.dô.bi's-sultô.niyye ve'd-duveli'l-İslô.miyye, Kahire 1317, s. 198.

122 • DİNİ ARAŞTIRMALAR

istilası sırasında kaybolduğunu, bazı kısımlarına el-Cifru's-sağl.r adıyla

Mağrib'de rastlandığını kaydeder. Bu kitap, ilm-i nucfıma nazaran, hila­fetin mukadderatını konu ediyordu. Ancak bu kitap kaybolmuştur.71 Ca­hız, ahkamu'n-nucfıma dayalı olarak kaleme alınan, yılın'yağış olayları hakkında birtakım tahminler ilıtiva eden bazı Hint kaynaklı cifr kitapları­nın bulunduğunu belirtir.72 Ancak İbn Haldun'a göre böyle bir kitaba rastlanılmamıştır. Tatarlar Bağdat'ı istila ettiğinde Hulagfı, kütüphane­lerdeki kitapları Dicle'ye attırmış ve Mu'tasım'ı öldürmüştü. Bu kitabın bir parçasının Mağrib'de olduğu ve buna da el-Cifru's-sağl.r dendiği kay­dedilmektedir.73

Cifr ilmi, her ne kadar Şii çoğunluk tarafından kabul görse de konuya en fazla ağırlık verenler İsmailHer olınuştur. İsmailiyye ve İlıvan-ı Safa mensupları, cifri, batın yorumlarının temel kaynağı haline getirmişler­dir.74 Çünkü İsmaililere göre varlıklarla harfler arasında gizli bir ilişki vardır. Kainatın düzeni yedi rakamı ile altı peygambere ve bir kaime dela­let eden yedi harfe dayanılarak açıklanmalıdır. İsmaililer vasıtasıyla Ku­zey Afrika'da yayılan cifr ilmi ile ilgili esaslar, Mesleme b. Ahmed el-Mec­riti (398/1007), Ahmed b. Ali el-Bfıni, Abdurrahman el-Mağribi, Abdur­rahman el-Bistami gibi müelliflerin eserierindeİlmu esrô.ri'l-hun1J, İlmu't­ta'arruf bi'l-hun1f başlıkları altında incelenmiştir. Kuzey Afrika'daki en önemli temsilcisi, Muvahhitlerin lideri İbn Tumert'in etkisiyle cifr ilmi Kuzey Afrika'daki sofilerce de benimsenmiş ve yayılmıştır. 75

Söz konusu zümrelerce benimsenen bu kültürün yayılmasından son­ra cifr, geleceğe ilişkin olayları haber veren bir ilim dalı olarak görülıneye başlanmiş ve çeşitli şekillerde tarif edilmiştir. Bu farklı tarifler, cifrin gele­ceğin bilgisini içeren bir ilim olması açısından değil, gaybın keşfedilme­sinde kullanılacak metodun ne olması gerektiğiyle ilgili görüş ayrılıkla­rından kaynaklanmaktadır. Geleceğe dair bilgilerin Ehl-i Beyt'e vasıtasız olarak bağışlandığını savunan Şlllere göre cifr Rabhani ilim ve nebevi hikmet ürünüdür.76

71 İbn Haldun, Mukaddime, II. 196-198. 72 el-Cahız, Kitabu'l-hayavan, VI. 289. 73 İbn Haldun, Mukaddime, II. 209-210. 74 Rescr'ilu ihvan es-saja, thk., Hayruddin Zirikli, Beyrut 1968, I. 49, 53-57. Aynca bkz.,

Muhammed Gazali (505/1111), Bcrtın'iliğin içyüzü,.Türkiye Diyanet Vakfı Yay., çev.: Avni İlhan, Ankara 1993, s. 41.

75 Yurdagür, "Cifr", VII. 216. Krş, Macdonald, "Cifr", s. 44. 76 Bkz. Yurdagür, "Cifr'', VII. 216.

MEHMET ATI\LAN • 123

Sonuç

Gelecekte vuku bulacak olayları değişik metotlarla öğrettiğine inanı­lan ilmin adı olan cifrin, Ca'fer es-Sadık tarafından, ehl-i beyt'ten olan kimselerin talimi ile sütten kesilmiş bir oğlak veya kuzu derisi üzerine yazılmış bir kitap olduğu söylenir. iddiaya göre bu kitap, kıyamete kadar olacak bütün olaylar hakkında, ehl-i beyt tarafından bilinmesi lazım ge­len bütün bilgileri ihtiva etmektedir. Ali b. Ebi Tlliib'e ve Ca'fer es-Sadık'a isnat edilen görüş, bilgi ve eserlerin çoğu, aslında Gulat fırkalarına ait olup Ali ve oğullarının bütün Müslümanlar nezdinde saygı gören kişilik­leri istismar edilerek onlara izafe edilmiştir. Ca'fer es-Sadık, Allah'ın dini ve dünyevi ilimleri insana verdiğini ve hiçbir şekilde insanın gaybı bile­meyeceğini ifade etmektedir. Cifr çalışılıp tahsil yapmakla elde edileme­yen, fakat Peygamber'in vasiyeti yoluyla Allah katında verilen bir ilim çeşidine isim olmuştur. Ca'fer es-Sadık'ın yaşadığı dönem ve kendi ilmi dild<ate alınırsa, bilhassa kimya, fal ve cifr gibi konulara dair kitapların onun telifleri olması imkansızdır.