kemik İlİgİ transplantasyonlu olguda ...j ssk tepecik hosp turkey 1996; 6 (2-3) : 108-111 108...
TRANSCRIPT
J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1996; 6 (2-3) : 108-111 108
KEMiK İLİGİ TRANSPLANTASYONLU OLGUDA VENOOKLÜZİV HASTALIK
A CASE OF VENOOCCLUSIVE DISEASE FOLLOWING BONE MARROW TRANSPLANTATION
SUMMARY
Funda ÖZGENÇ Sezin Aşık AKMAN
Haldun ÖNİZ NejatAKSU
Savaş KANSOY
Veno- occlusive disease (VOD) of the liver is one of the major complication of bone marrow transplantation (BMT). lntensive chemoradiotherapy was blamed for the cause of liver damage and the elinical picture of VOD resembles that of intrahepatic portal hypertension. Ineidence of VOD is% 1-64 varying among paHents and myeloablative regimens. After the diagnosis of VOD is established prognosis is poor with a mortality of %32- 50. Various agents has been used for prevention and treatment of VOD. Recombinant tissue plasminogen activator (r- tPA) is one of these agents using succesfully. We present here a CML (Chromic Mgetocytic Leukemia) patient complicated with VOD after allogeneic BMT. The patient was lost with hepatic and renal insufficiency although he was treated with heparin and r- tPA.
(Key Words: Tissue Plasminogen Activator, VOD.)
ÖZET Karaciğer venooklüviz hastalığı (VOH) kemik iliği naklinin önemli komplikasyonlarından
birisidir. İntrahepatik portal hipertansiyon klinik tablosuna benzeyen bu hastalığın nedeni miyeloablasyon için kullanılan yüksek doz kemoterapi ve rodyoterapidir. Görülme sıklığı, hastalık grupları ve tedavi protokollerine göre %1-64 arasındadır. Prognozu oldukça kötüdür yüksek mortaHtesi (%32-50) vardır. Günümüzde, VOH geli~imini önleme ve tedavi etme amacı ile
Çocuk Kliniği (Doç.Dr.S Kansoy, Kli.Şefi, Uz.Dr.N Aksu, Kli.Şef Yard., Uz. Dr. H. Öniz, Uz.Dr.S A. Akma n, Dr F Özgenç) SSK Tepecik Eğitim Hastanesi 35210 Yenişehir IZMIR
Yazışma: Doç.Dr.S Kansoy
SSK TEPECiK HAST DERG 1996 Vol. 6 No. 1-2 109
deği!iik ajanlar dene~~ktedir. Özellikle rekombinan doku plazminojen ciktiv~töı;ü~r-,tl?b) H~· başarılı sonuçlar bildirilmektedir. Transplantasyon ünitesinde kronik miyelosit~r löşetri.f(KME)
~ nedeni ile allojeneik kemik iliği nakli uygulanan bir ·olguda gelişen vel'l.ookluzivha.st~hğrn (VOH) tedavisinde 'heparin ve rekombinatı. doku plazminojen akti.vatörü (r.:tPA) kullan#&. Olgu multiorgan yetmezliği ile kaybedidi. .
(Anahtar Sözcükler: Doku Plazminojen Aktivatörü, VOH)
Günümüzde kemik iliği nakli. (KİN) kanser tedavi protokolleri arasına yerleşmiş bulunmaktadır. Malignitelerde .allojeneik ·KiN ile kür !iansı, HLA tam. uyumlu karde!iten ya: pıldığında %50·:70 olarak bildirilmektedir (3): Bu ba!iarı oranına rağnlen transplantasyona bağlı morbidite ve mortalite halen bü-yük bir sorun olu!iturmaktaqır. Veriookluziv hastcılık (VOH), allojeneik ·KİN olgularırida, enfeksiyon ve Graft versus · host hastalığı (GVH) dan sonra mortaliteden sorumlu üçili1cü etmen olarak karşımıza çıkmaktadır (2,3).
VOH, hiperbilirubinemi1 ağrılı hepa.tomegali, %5'in üzerindeki. açıklanamayan kilo artımı ve asit ile karakterize bir hastalık tablosudur. VOH tanısı, 2 mg/ dl'nin ü:ierindeki heperbilirubinemi ve diğer kriterlerden ikisinin varlığında konulabilmektedir. Allojeneik KİN olgularında çeşitli serilere göre %1-64 arasında görülmektedir (8, 9, 10, 12).
VOH fizyopatolojisi iyi bilinmemektedir. Hazırlama rejiıii.lerinde kullanılan radyoterapi, yüksek doz kemoterapi ve transplantasyondan önce uzun süreli Busulfan kullanımı sorumlu tutulıiı.aktadır. Ayrıca Vankomisin ile Asiklovir de suçlanan etkenlerdendir (3, 11, 12). KİN öncesi ALT yüksekliğinin olması ise VOH yönünden belirleyici bir bulgu olarakkabul edilmektedir. Yukarıda bahsedilen etkenlerle olu!ian endotelial hasarın aktive ettiği pıhtılaşma kaskadı, doğal antikoagülanlarda azalma ve hipofibrinolizin hep birlikte fizyopatolojiden sorumlu olduğu düşünülmektedir (2, 3, 4, 5).
VOH gelİ!itikten sonra prognoz kötüdür. Hastalık multiorgan yetmezliğine, özellikle renal hasara doğru ilerler, hastalar genellikle . karaciğer ve böbrek yetmezliği ile kaybedi-
lirler. Ölüm %32- 50 arasındadır. {8). Bu yazımızda kronik miyeioid · lösemi
(KML) nedeniyle KİN uygulanan bir olguda VOH ge~imi · ve tedavisinde. rekombinant doku plazminojen aktivatörü (r-dPA) kul-" larunu ile· ilgili deneyiriıimiz aktarılmaktadır.
Tedavisinde r-dPA kullanılan bu plgu, dürez ve böbrek fonksiyonairili'ın dü:zeimi~ olmasına rağmen, karaciğet yetmez'Jiği ile kaybedilmiştir. Bu olguda, r- d~A.'nın tedavidelfi etkinliği gösterilememişti:r: 1\.ncak, VOH tedavisme mümkün olduğunca erken ba!ilamanın başarı :!iansuü arttırabiieceği düşünülmektedir. · ·
OLGU
G.T.; Prot. No: 4170/6 Kronik miyelositer lösemi (KML) tanısı alan, 0.06 mg/kg dozda busulfan ile 2. ayın sonunda kronik· faza giren ll ya!iffidaki erkek olguya, HLA uyumlu ve mikst ~afosit kültürü (MLC) non-'reaktif erkek karde!imden kemik iliği transplantasyonu (KİN) uygulandı. (20.4 .95) Hazırlıkta btısulfan 4 mg/kg/ gün ve siklofosfamid 50 mg/kg/ güıl 4 gün üst liste uygulandı, siklosporin (CsA) ile graft versus host hastalığı (GVH) profilaksisi yapıldı. Transplantasyondan hemen sonraki evrede, hazttiama rejimine sekonder ge~ kusma ve hafif mukozit d!!iında sorurila: ·karşılaşıln:i.adı. öncesinde karaciğer fonksiyon testleri normal olan olguda, 7. günde % 5'i geçen kilo artımı, karında hassasiyet, perküsyonda matite ve hepatomegali, hiperbilirubinemi, karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma ve oligün ile karakterize VOH g~ti. Olguda VOH ge~imini hazırlayıcı risk faktörleri, yoğun hazırlama rejimi ve KİN öncesi tedavide 2 ay boyunca Busulfan kullanılması idi.
J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1996 VoL 6 No" 1-2
4 saatlik infüzyon ile 10 rekombinan doku aktivatörü 5
~.-.n<uu.ıw"'" ve tedavisi günümüzde çalı~an önemli konulan
10
naklinin en önemli kornpbiridiL
ilk kez pirazolidL.'1 alkaloid'li yerlilerde
Daha sonraları yüksek dozda özellikle Busulfan kemoterapinin
neden sonrası VOH
rakterise
ve
SSK TEPECiK H.AST DERG i 996 Vol. 6 No. i -2
rüksiyona açtığı Ancak VOH'un fizyopatolojisi henüz tam aydınlatılaınarmştır. VOH gelişimtnde venüler ve sinüzoida1 endotelin hasarlarm:ı.ası tetiği çe~ ken rnekanizına olmakta, hasara uğrayan dokudan açığa çıkan
faktörü ise tadır. Pıhtıla~ma
de deği~ildikier gösterilmi~tir. Protein C, S, FVIl ve antitrombin lll azalırken, VWF, FX ve fibrinojen artar Hiper~
koagülabl ula~mı~ bu ortamda ba~~ lahlan pıhtılaşma döndüsü hepatik venlerde trombüs oluşumuna neden olur. Dola-~ımdaki sitokinlerin de vazarnotor değişikJikler sonucu neden Dolaşırn~
daki sitokinlerin de etkisiyle vazomotor değişildikler sonucu postsirriizoidal bölgede hepatik venüllerde obliterasyon Esas anlamda VOH bir intrahepatik postsinüzoidal portal hipertansiyon tablosudur.
VOH geliştikten sonra Son zamanlarda VOH geli~in:ıini ve sağal~ ncı denenmektedir. Olası hipotezlerden
1. Gluckmann E. CuıTent status
2. Treleazıer }, Barrett J. Bone Marrow in practice. 1992; 2: 11-8.
3. Fornan S], Blume KG, Thomas ED. Bone Marnrw Blackwell Public. 1994; 458-62.
4. Lucarelli G, plrmtation in 322:417-21.
Galir;ıberli M. Bone marroıu
·with. thalassernia. l>J
5. Mc Donald Gb, Slıulman HM. Liver disease
trans~
1990;
human marrow transplmıtatio;ı. Semin Liver Dis. ;2 :210.
6.Selzer G, Parker RG. Senecia poisoning exlıibiting as Clıiari's syndrome: areport on 12 cases. Am J Pathol. 1951 ; 27 : 885-907.
7. Sinılman J-IM, Donald GB. An analysis VDD and centrlbular Jıepatic degeneration fallawing bone marrow transplatation. Gas-tmenterologıJ. 1980; 79: 1178-91.
8. Locasculli A, Bacigalugo A PredicNbiiity trans-p/ant of hepatic complication followüıg allogeneic ıııar-row transplantation. Transplaııi'ation. 1989 ; 48 : 68-72.
9. Lucarelli G, Galimberti M. Marrow transplantaiion for thalassemiıı fallawing busulphan and cycloplıosplıamide. Lancet. 1985; 1355-7.
i i 1
yola konını:na ve tedavi amaçlı malar yapılmcJ(tad.rr. ve arkada~lan kow.nmada pentoksifilin, prostoglandin E, he-·
ve ursodeoks:L'i(ol:ik asit denemi~ler, VOH geli~me riskiııLrı bu hafif azaldığını belirleıni~lerdiı, en iyi sonuçlar ise hepari.n ile alıı:nnıi'itır (2). ve prostoglandin El infüzyonu yapılan VOH geli~iminin engellendiği bildL-ıilmektedlı· (15, 16). T:romboli.tik. ve özellikle rekon1bhı.an doku plaz
trombüsü ortadart ım1açlayarc:k k.ullarulır ve bu
uc;tqmCLU sonuçlar bildirilnıektedir 7, Bu ümit verici sonuçlarm aksi:ne bizim olgu~ muzcia r~dPA ile bu kaskad Ol-
Iebilmeldedir. Güı1ümüzde tmian tLim tedavi ınetodkı.r:ına mort2Jitesi '1o32~50 çöğul org<:ıtl uc.ı-n·ı.o•<·h
nelHkle böbrek ve
bone marrcw
12. Mc Donald GB, Hiııds NL Uver toxicity followiııg mıtwıJLuı'ınınun: risc fac
; 14 :162a.
14. Carreras E, Graneııa A. Trrmsvenous liPer as a approaclı to veno- occulusive disease after
nıarrow transplantatioıı. Bone Mm':·ow 1988; 3(suppl V: 255
marrow Bone Ivfarrow nn1s;:nuru.1989; 4:2:11-2
16. Bearnıan S, hinds lVL Piıase il ll of Pg El (alp-rostadil) for prevention of /ıepatic veno- occltısive disease after bone marrow tran.>plantation. J Cl in Pat/ml. 1991 ; 10 :220.