orhan pamuk - nobel konuşması

Upload: cengiz11

Post on 10-Apr-2018

253 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    1/11

    THE NOBEL FOUNDATION 2006General permission is granted for the

    publication in newspapers in any languageafter December 7, 2006, 5:30 p.m. (Swedish time).Publication in periodicals or books otherwise

    than in summary requires the consentof the Foundation.On all publications in full or in major partsthe above underlined copyright noticemust be applied.

    Orhan Pamuk: Babamn bavulu

    Nobel konumas,

    7 Aralk 2006

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    2/11

    1

    lmnden iki yl nce babam kendi yazlar, el yazmalar ve defterleriyle dolu kk

    bir bavul verdi bana. Her zamanki akac, alayc havasn taknarak, kendisinden sonra,

    yani lmnden sonra onlar okumam istediini syleyiverdi.

    Bir bak bakalm, dedi hafife utanarak, ie yarar birey var m ilerinde. Belki

    benden sonra seer, yaymlarsn.

    Benim yazhanemde, kitaplar arasndaydk. Babam ac verici ok zel bir ykten

    kurtulmak isteyen biri gibi, bavulunu nereye koyacan bilemeden yazhanemde

    baknarak doland. Sonra elindeki eyi dikkat ekmeyen bir keye usulca brakt.

    kimizi de utandran bu unutulmaz an biter bitmez ikimiz de her zamanki rollerimize,

    hayat daha hafiften alan, akac, alayc kimliklerimize (personas) geri dnerek

    rahatladk. Her zamanki gibi havadan sudan, hayattan, Trkiyenin bitip tkenmez

    siyasi dertlerinden ve babamn ou baarszlkla sonulanan ilerinden, ok da fazla

    kederlenmeden, sz ettik.

    Babam gittikten sonra bavulun etrafnda birka gn ona hi dokunmadan aa yukar

    yrdm hatrlyorum. Kk, siyah, deri bavulu, kilidini, yuvarlak kenarlarn ta

    ocukluumdan biliyordum. Babam ksa sren yolculuklara karken ve bazen de evden

    i yerine bir yk tarken tard onu. ocukken bu kk bavulu ap yolculuktan

    dnen babamn eyalarn kartrdm, iinden kan kolonya ve yabanc lke

    kokusundan holandm hatrlyordum. Bu bavul benim iin gemiten ve ocukluk

    hatralarmdan okey tayan tandk ve ekici bir eyayd, ama imdi ona

    dokunamyordum bile. Niye? Elbette ki bavulun iindeki gizli ykn esrarengiz arl

    yznden.

    Bu arln anlamndan sz edeceim imdi. Bir odaya kapanp, bir masaya oturup, bir

    keye ekilip katla kalemle kendini ifade eden insann yapteyin, yani edebiyatn

    anlam demek bu.

    Babamn bavuluna dokunup onu bir trl aamyordum, ama iindeki defterlerin

    bazlarn biliyordum. Bazlarna bireyler yazarken babam grmtm. Bavulun

    iindeki yk ilk defa duyduum birey deildi. Babamn byk bir ktphanesi vard,

    genlik yllarnda, 1940larn sonunda, stanbulda air olmak istemi, Valeryyi

    Trkeye evirmi, ama okuru az, yoksul bir lkede iir yazp edebi bir hayatn

    zorluklarn yaamak istememiti. Babamn babas dedem- zengin bir i adamyd,

    babam rahat bir ocukluk ve genlik geirmiti, edebiyat iin, yaz iin zorluk ekmek

    istemiyordu. Hayat btn gzellikleriyle seviyordu, onu anlyordum.

    Beni babamn bavulunun iindekilerden uzak tutan birinci endie tabii ki okuduklarm

    beenmeme korkusuydu. Babam da bunu bildii iin tedbirini alm, bavulun

    iindekileri ciddiye almayan bir hava da taknmt. Yirmi be yllk bir yazarlk

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    3/11

    2

    hayatndan sonra bunu grmek beni zyordu. Ama edebiyat yeterince ciddiye

    almad iin babama kzmak bile istemiyordum Asl korkum, bilmek, renmek bile

    istemediim asl ey ise babamn iyi bir yazar olmas ihtimaliydi. Babamn bavulunu

    asl bundan korktuum iin aamyordum. stelik nedeni kendime akasyleyemiyordum bile. nk babamn bavulundan gerek, byk bir edebiyat karsa

    babamn iinde bir bambaka adam olduunu kabul etmem gerekecekti. Bu korkutucu

    bireydi. nk ben o ilerlemi yamda bile babamn yalnzca babam olmasn

    istiyordum; yazar olmasn deil.

    Benim iin yazar olmak, insann iinde gizli ikinci kiiyi, o kiiyi yapan alemi sabrla

    yllarca uraarak kefetmesidir: Yaz deyince nce romanlar, iirler, edebiyat gelenei

    deil, bir odaya kapanp, masaya oturup, tek bana kendi iine dnen ve bu sayede

    kelimelerle bir yeni alem kuran insan gelir gzmn nne. Bu adam, ya da bu kadn,daktilo kullanabilir, bilgisayarn kolaylklarndan yararlanabilir, ya da benim gibi otuz

    yl boyunca dolmakalemle kat zerine, elle yazabilir. Yazdka kahve, ay, sigara

    iebilir. Bazen masasndan kalkp pencereden darya, sokakta oynayan ocuklara,

    talihliyse aalara ve bir manzaraya, ya da karanlk bir duvara bakabilir. iir, oyun ya

    da benim gibi roman yazabilir. Btn bu farkllklar asl faaliyetten, masaya oturup

    sabrla kendi iine dnmekten sonra gelir. Yaz yazmak, bu ie dnk bak kelimelere

    geirmek, insann kendisinin iinden geerek yeni bir alemi sabrla, inatla ve mutlulukla

    (joy) arat

    rmas

    d

    r. Ben bo sayfaya yava yava yeni kelimeler ekleyerek masamdaoturduka gnler, aylar, yllar getike, kendime yeni bir alem kurduumu, kendi

    iimdeki bir baka insan, tpk bir kpry ya da bir kubbeyi ta ta kuran biri gibi

    ortaya kardm hissederdim. Biz yazarlarn talar kelimelerdir. Onlar elleyerek,

    birbirleriyle ilikilerini hissederek, bazen uzaktan bakp seyrederek, bazen

    parmaklarmzla ve kalemimizin ucuyla sanki onlar okayarak ve arlklarn tartarak

    kelimeleri yerletire yerletire, yllarca inatla, sabrla ve umutla yeni dnyalar kurarz.

    Benim iin yazarln srr, nereden gelecei hi belli olmayan ilhamda deil, inat ve

    sabrdadr. Trkedeki o gzel deyi, ineyle kuyu kazmak bana sanki yazarlar iinsylenmi gibi gelir. Eski masallardaki, ak iin dalar delen Ferhatn sabrn severim

    ve anlarm.Benim Adm Krmz adl romanmda, tutkuyla ayn at yllarca ize ize

    ezberleyen, hatta gzel bir at gz kapal izebilen ranl eski nakkalardan sz ederken

    yazarlk mesleinden, kendi hayatmdan sz ettiimi de biliyordum. Kendi hayatn

    bakalarnn hikyesi olarak yava yava anlatabilmesi, bu anlatma gcn iinde

    hissedebilmesi iin, bana yle gelir ki, yazarn masa banda yllarn bu sanata ve

    zanaata sabrla verip, bir iyimserlik elde etmesi gerekir. Kimine hi gelmeyen, kimine

    de pek sk urayan ilham melei bu gveni ve iyimserlii sever ve yazarn kendini en

    yalnz hissettii, abalarnn, hayallerinin ve yazdklarnn deerinden en okpheye

    dt anda, yani hikyesinin yalnzca kendi hikyesi olduunu sand zamanda, ona

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    4/11

    3

    iinden kt dnya ile kurmak istedii alemi birletiren hikyeleri, resimleri, hayalleri

    sanki sunuverir. Btn hayatm verdiim yazarlk iinde benim iin en sarsc duygu,

    beni ar mutlu eden kimi cmleleri, hayalleri, sayfalar kendimin deil bir baka gcn

    bulup bana cmerte sunduunu zannetmem olmutur.

    Babamn antasn ap defterlerini okumaktan korkuyordum, nk benim girdiim

    skntlara onun asla girmeyeceini, yalnzl deil arkadalar, kalabalklar, salonlar,

    akalar, cemaate karmay sevdiini biliyordum. Ama sonra baka bir akl

    yrtyordum: Bu dnceler, ilekelik ve sabr hayalleri benim hayat ve yazarlk

    deneyimimden kardm kendi nyarglarm da olabilirdi. Kalabaln, aile hayatnn,

    cemaatin lts iinde ve mutlu cvltlar arasnda yazm pek ok parlak yazar da vard.

    stelik babam, ocukluumuzda, aile hayatnn sradanlndan sklarak bizi brakm,

    Parise gitmi, otel odalarnda baka pek ok yazar gibi- defterler doldurmutu.Bavulun iinde o defterlerin bir ksmnn olduunu da biliyordum, nk bavulu

    getirmeden nceki yllarda babam hayatnn o dneminden bana artk sz etmeye de

    balamt. ocukluumda da sz ederdi o yllardan, ama kendi krlganln, air-yazar

    olma isteini, otel odalarndaki kimlik skntlarn anlatmazd. Paris kaldrmlarnda

    nasl sk sk Sartre grdn anlatr, okuduu kitaplar ve grd filmlerden ok

    nemli haberler veren biri gibi heyecanla ve itenlikle sz ederdi. Yazar olmamda

    paalardan ve din byklerinden ok evde dnya yazarlarndan sz eden bir babamn

    olmas

    n

    n pay

    n

    elbette hi akl

    mdan

    karmazd

    m. Belki de babam

    n defterlerini bunudnerek, byk ktphanesine ne kadar okey borlu olduumu hatrlayarak

    okumalydm. Bizimle birlikte yaarken babamn tpk benim gibi- bir odada yalnz

    kalp kitaplarla, dncelerle har neir olmak istemesine, yazlarnn edebi niteliine

    ok nem vermeden, dikkat etmeliydim.

    Ama yapamayacam eyin de tam bu olduunu, babamn brakt antaya bu

    huzursuzlukla bakarken hissediyordum. Babam bazen ktphanesinin nndeki divana

    uzanr, elindeki kitab ya da dergiyi brakr ve uzun uzun dncelere, hayallere dalard.

    Yznde akalamalar, taklmalar ve kk ekimelerle srp giden aile hayatsrasnda grdmden bambaka bir ifade, ie dnk bir bak belirirdi, bundan

    zellikle ocukluk ve ilk genlik yllarmda babamn huzursuz olduunu anlar,

    endielenirdim. imdi yllar sonra bu huzursuzluun insan yazar yapan temel

    drtlerden biri olduunu biliyorum. Yazar olmak iin, sabr ve ileden nce iimizde

    kalabalktan, cemaatten, gnlk sradan hayattan, herkesin yaadeylerden kap bir

    odaya kapanma drts olmaldr. Sabr ve umudu yazyla kendimize derin bir dnya

    kurmak iin isteriz. Ama bir odaya, kitaplarla dolu bir odaya kapanma istei bizi

    harekete geiren ilkeydir. Bu kitaplar keyfince okuyan, yalnzca kendi vicdannn

    sesini dinleyerek bakalarnn szleriyle tartan ve kitaplarla konua konua kendi

    dncelerini ve alemini oluturan zgr, bamsz yazarn ilk byk rnei, modern

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    5/11

    4

    edebiyatn balangc Montaignedir elbette. Babamn da dnp dnp okuduu, bana

    okumam tledii bir yazard Montaigne. Dnyann neresinde olursa olsun, ister

    Douda ister Batda, cemaatlerinden kopup kendilerini kitaplarla bir odaya kapatan

    yazarlar geleneinin bir paras olarak grmek isterim kendimi. Benim iin hakikiedebiyatn balad yer kitaplarla kendini bir odaya kapatan adamdr.

    Ama kendimizi kapattmz odada sanld kadar da yalnz deilizdir. Bize nce

    bakalarnn sz, bakalarnn hikyeleri, bakalarnn kitaplar, yani gelenek dediimiz

    ey elik eder. Edebiyatn insanolunun kendini anlamak iin yaratt en deerli

    birikim olduuna inanyorum. nsan topluluklar, kabileler, milletler edebiyatlarn

    nemsedikleri, yazarlarna kulak verdikleri lde zekileir, zenginleir ve ykselirler,

    ve hepimizin bildii gibi, kitap yakmalar, yazarlar aalamalar milletler iin karanlk

    ve aklsz zamanlarn habercisidir. Ama edebiyat hibir zaman yalnzca milli bir konudeildir. Kitaplaryla bir odaya kapanan ve nce kendi iinde bir yolculua kan yazar,

    orada yllar iinde iyi edebiyatn vazgeilmez kuraln da kefedecektir: Kendi

    hikyemizden bakalarnn hikyeleri gibi ve bakalarnn hikyelerinden kendi

    hikyemizmi gibi bahsedebilme hneridir edebiyat. Bunu yapabilmek iin yola

    bakalarnn hikyelerinden ve kitaplarndan karz.

    Babamn bir yazara fazlasyla yetecek bin be yz kitaplk iyi bir ktphanesi vard.

    Yirmi iki yamdayken, bu ktphanedeki kitaplarn hepsini okumamtm belki, ama

    btn kitaplar tek tek tanr, hangisinin nemli, hangisinin hafif ama kolay okunur,hangisinin klasik, hangisinin dnyann vazgeilmez bir paras, hangisinin yerel tarihin

    unutulacak ama elenceli bir tan, hangisinin de babamn ok nem verdii bir Fransz

    yazarn kitab olduunu bilirdim. Bazen bu ktphaneye uzaktan bakar, kendimin de bir

    gn ayr bir evde byle bir ktphanemin, hatta daha iyisinin olacan, kitaplardan

    kendime bir dnya kuracam dlerdim. Uzaktan baktmda bazen babamn

    ktphanesi bana btn alemin kk bir resmiymi gibi gelirdi. Ama bizim

    kemizden, stanbuldan baktmz bir dnyayd bu. Ktphane de bunu gsteriyordu.

    Babam bu ktphaneyi yurtd yolculuklarndan, zellikle Paristen ve Amerikadanald kitaplarla, genliinde stanbulda 1940larda ve 50lerdeki yabanc dilde kitap

    satan dkkanlardan aldklaryla ve her birini benim de tandm stanbulun eski ve

    yeni kitaplarndan edindikleriyle yapmt. Yerel, milli bir dnya ile Bat dnyasnn

    karmdr benim dnyam. 1970lerden balayarak ben de iddial birekilde kendime

    bir ktphane kurmaya baladm. Daha yazar olmaya tam karar vermemitim,stanbul

    adl kitabmda anlattm gibi, artk ressam olmayacam sezmitim ama hayatmn ne

    yola gireceini tam bilemiyordum. imde bir yandan hereye kar durdurulmaz bir

    merak ve ar iyimser bir okuyup renme al vard; bir yandan da hayatmn bir

    ekilde eksik bir hayat olacan, bakalar gibi yaayamayacam hissediyordum. Bu

    duygumun bir ksm, tpk babamn ktphanesine bakarken hissettiim gibi, merkezden

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    6/11

    5

    uzak olma fikriyle, stanbulun o yllarda hepimize hissettirdii gibi, tarada

    yaadmz duygusuyla ilgiliydi. Bir baka eksik yaam endiesi de tabii ister resim

    yapmak olsun, ister edebiyat olsun, sanatsna fazla ilgi gstermeyen ve umut da

    vermeyen bir lkede yaadm fazlasyla bilmemdi. 1970lerde, sanki hayatmdaki bueksiklikleri gidermek ister gibi ar bir hrsla stanbulun eski kitaplarndan babamn

    verdii parayla solmu, okunmu, tozlu kitaplar satn alrken bu sahaf dkkanlarnn, yol

    kenarlarnda, cami avlularnda, ykk duvarlarn eiklerinde yerlemi kitaplarn

    yoksul, dank ve ou zaman da insana umutsuzluk verecek kadar perian halleri beni

    okuyacam kitaplar kadar etkilerdi.

    Alemdeki yerim konusunda, hayatta olduu gibi edebiyatta da o zamanlar tadm

    temel duygu bu merkezde olmama duygusuydu. Dnyann merkezinde, bizim

    yaadmzdan daha zengin ve ekici bir hayat vard ve ben btn stanbullular vebtn Trkiye ile birlikte bunun dndaydm. Bu duyguyu dnyann byk ounluu

    ile paylatm bugn dnyorum. Aynekilde, bir dnya edebiyat vard ve onun

    benden ok uzak bir merkezi vard. Aslnda dndm Bat edebiyatyd, dnya

    edebiyat deil, ve biz Trkler bunun da dndaydk. Babamn ktphanesi de bunu

    doruluyordu. Bir yanda bizim, pek ok ayrntsn sevdiim, sevmekten

    vazgeemediim yerel dnyamz, stanbulun kitaplar ve edebiyat vard, bir de ona hi

    benzemeyen, benzememesi bize hem ac hem de umut veren Bat dnyasnn kitaplar.

    Yazmak, okumak sanki bir dnyadan

    k

    p tekinin bakal

    , tuhafl

    ve harikahalleriyle teselli bulmakt. Babamn da bazen, tpk benim sonralar yaptm gibi, kendi

    yaad hayattan Batya kamak iin roman okuduunu hissederdim. Ya da bana o

    zamanlar kitaplar bu eit bir kltrel eksiklik duygusunu gidermek iin

    bavurduumuz eylermi gibi gelirdi. Yalnz okumak deil, yazmak da stanbuldaki

    hayatmzdan Batya gidip gelmek gibi bireydi. Babam bavulundaki defterlerinden

    ounu doldurabilmek iin Parise gitmi, kendini otel odalarna kapatm, sonra

    yazdklarn Trkiyeye geri getirmiti. Bunun da beni huzursuz ettiini, babamn

    bavuluna bakarken hissederdim. Yirmi be yl Trkiyede yazar olarak ayakta

    kalabilmek iin kendimi bir odaya kapattktan sonra, yazarln iimizden geldii gibi

    yazmann, toplumdan, devletten, milletten gizlice yaplmas gereken bir i olmasna,

    babamn bavuluna bakarken artk isyan ediyordum. Belki de en ok bu yzden babama

    yazarl benim kadar ciddiye almad iin kzyordum.

    Aslnda babama benim gibi bir hayat yaamad, hibirey iin kk bir atmay

    bile gze almadan toplumun iinde, arkadalar ve sevdikleriyle glerek mutlulukla

    yaad iin kzyordum. Ama kzyordum yerine kskanyordum diyebileceimi,

    belki de bunun daha doru bir kelime olacan da aklmn bir yanyla biliyor, huzursuz

    oluyordum. O zaman her zamanki takntl, fkeli sesimle kendi kendime mutluluk

    nedir? diye soruyordum. Tek bana bir odada derin bir hayat yaadn sanmak mdr

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    7/11

    6

    mutluluk? Yoksa cemaatle, herkesle ayneylere inanarak, inanyormu gibi yaparak

    rahat bir hayat yaamak m? Herkesle uyum iinde yaar gibi gzkrken, bir yandan da

    kimsenin grmedii bir yerde, gizlice yaz yazmak mutluluk mudur aslnda, mutsuzluk

    mu? Ama bunlar fazla hrn, fkeli sorulard. stelik iyi bir hayatn lsnnmutluluk olduunu nereden karmtm ki? nsanlar, gazeteler, herkes hep en nemli

    hayat ls mutlulukmu gibi davranyordu. Yalnzca bu bile, tam tersinin doru

    olduunu aratrmaya deer bir konu haline getirmiyor muydu? Zaten bizlerden, aileden

    hep kam olan babam ne kadar tanyor, onun huzursuzluklarn ne kadar

    grebiliyordum ki?

    Babamn bavulunu ite bu drtlerle atm ilk. Babamn hayatnda bilmediim bir

    mutsuzluk, ancak yazya dkerek dayanabilecei bir sr olabilir miydi? Bavulu aar

    amaz seyahat antas kokusunu hatrladm, baz defterleri tandm, babamn stndeyle fazla durmadan onlar bana yllarca nce gstermi olduunu fark ettim. Tek tek

    elleyip kartrdm defterlerin ou babamn bizi brakp Parise gittii genlik

    yllarnda tutulmutu. Oysa ben, tpk biyografilerini okuduum, sevdiim yazarlar gibi,

    babamn benim yamdayken ne yazdn, ne dndn renmek istiyordum. Ksa

    zaman iinde byle bireyle karlamayacam da anladm. stelik bu arada babamn

    defterlerinin orasnda burasnda karlatm yazar sesinden huzursuz olmutum. Bu

    ses babamn sesi deil diye dnyordum; hakiki (authentic) deildi, ya da benim

    hakiki babam diye bildiim kiiye ait deildi bu ses. Babam

    n yazarken babamolamamas gibi huzursuz edici bireyden daha ar bir korku vard burada: imdeki

    hakiki olamama korkusu, babamn yazlarn iyi bulamama, hatta babamn baka

    yazarlardan fazla etkilendiini grme endiemi am, zellikle genliimde olduu

    gibi, btn varlm, hayatm, yazma isteimi ve kendi yazdklarm bana sorgulatan

    bir hakikilik buhranna dnyordu. Roman yazmaya baladm ilk on ylda bu

    korkuyu daha derinden hisseder, ona kar koymakta zorlanr, tpk resim yapmaktan

    vazgetiim gibi, bir gn yenilgiye urayp roman yazmay da bu endieyle

    brakmaktan bazen korkardm.

    Kapayp kaldrdm bavulun bende ksa srede uyandrd iki temel duygudan hemen

    sz ettim: Tarada olma duygusu ve hakiki olabilme (authenticity) endiesi. Benim bu

    huzursuz edici duygular derinlemesine ilk yaaym deildi elbette bu. Bu duygular,

    btn genilikleri, yan sonular, sinir balar (nerve endings), i dmleri ve eit

    eit renkleriyle ben yllar boyunca okuyup yazarak, kendim masa banda aratrm,

    kefetmi, derinletirmitim. Elbette onlar belli belirsiz aclar, keyif karc

    hassasiyetler ve ikide bir hayattan ve kitaplardan bana bulaan akl karklklar olarak

    zellikle genliimde pek ok kereler yaamtm. Ama tarada olma duygusunu ve

    hakikilik endiesini ancak onlar hakknda romanlar, kitaplar yazarak (mesela tarallk

    iinKar,stanbul; hakikilik endiesi iinBenim Adm Krmz ya daKara Kitap)

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    8/11

    7

    btnyle tanyabilmitim. Benim iin yazar olmak demek, iimizde tadmz, en

    fazla tadmz biraz bildiimiz gizli yaralarmzn zerinde durmak, onlar sabrla

    kefetmek, tanmak, iyice ortaya karmak ve bu yaralar ve aclar yazmzn ve

    kimliimizin bilinle sahiplendiimiz bir paras haline getirmektir.

    Herkesin bildii ama bildiini bilmedii eylerden sz etmektir yazarlk. Bu bilginin

    kefi ve onun gelitirilip paylalmas okura ok tand bir dnyada hayret ederek

    gezinmenin zevklerini verir. Bu zevkleri, bildiimiz eylerin btn gerekliiyle yazya

    dklmesindeki hnerden de alrz elbette. Bir odaya kapanp yllarca hnerini

    gelitiren, bir alem kurmaya alan yazar ie kendi gizli yaralarndan balarken bilerek

    ya da bilmeden insanoluna derin bir gven de gstermi olur. Bakalarnn da bu

    yaralarn bir benzerini tadna, bu yzden anlalacana, insanlarn birbirlerine

    benzediine duyulan bu gveni hep tadm. Btn gerek edebiyat, insanlarn birbirinebenzediine ilikin ocuksu ve iyimser bir gvene dayanr. Kapanp yllarca yazan biri

    ite byle bir insanla ve merkezi olmayan bir dnyaya seslenmek ister.

    Ama babamn bavulundan ve tabii stanbulda yaadmz hayatn solgun renklerinden

    anlalabilecei gibi, dnyann bizden uzakta bir merkezi vard. Bu temel gerei

    yaamann verdii ehovcu tara duygusundan, bir dier yan sonu olan hakikilik

    endiesinden (anxiety of authenticity) kitaplarmda ok sz ettim. Dnya nfusunun

    byk ounluunun bu duygularla yaadn, hatta daha arlar olan eziklik, kendine

    gvensizlik ve aalanma korkularyla bouarak yaadn kendimden biliyorum.Evet, insanolunun birinci derdi hl, mlkszlk, yiyeceksizlik, evsizlik Ama artk

    televizyonlar, gazeteler bu temel dertleri edebiyattan ok daha abuk ve kolay bir

    ekilde anlatyor bize. Bugn edebiyatn asl anlatmas ve aratrmas gereken ey,

    insanolunun temel derdi ise, darda kalmak ve kendini nemsiz hissetme korkular,

    bunlara bal deersizlik duygular, bir cemaat olarak yaanan gurur krklklar,

    krlganlklar, kmsenme endieleri, eit eit fkeler, alnganlklar, bitip

    tkenmeyen aalanma hayalleri ve bunlarn kardei milli vnmeler, iinmeler

    ou zaman akld ve ar duygusal bir dille da vurulan (express) bu hayalleri kendiiimdeki karanla her bakmda anlayabiliyorum. Kendimi kolaylkla

    zdeletirebildiim (identify) Bat-d dnyada byk kalabalklarn, topluluklarn ve

    milletlerin aalanma endieleri ve alnganlklar yznden zaman zaman aptalla

    varan korkulara kapldklarna tank oluyoruz. Kendimi ayn kolaylkla

    zdeletirebildiim Bat dnyasnda da Rnesans, Aydnlanmay, Modernlii

    kefetmi olmann ve zenginliin ar gururuyla milletlerin, devletlerin zaman zaman

    benzer bir aptalla yaklaan bir kendini beenmilie kapldklarn da biliyorum.

    Demek ki, yalnzca babam deil, hepimiz dnyann bir merkezi olduu dncesini okfazla nemsiyoruz. Oysa, yaz yazmak iin bizi yllarca bir odaya kapatan ey tam tersi

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    9/11

    8

    bir gvendir; bir gn yazdklarmzn okunup anlalacana, nk insanlarn dnyann

    her yerinde birbirlerine benzediklerine ilikin bir inantr bu. Ama bu, kendimden ve

    babamn yazdklarndan biliyorum, kenarda olmann, darda kalmann fkesiyle yaral,

    dertli (troubled) bir iyimserliktir. Dostoyevskinin btn hayat boyunca Batya karhissettii ak ve nefret duygularn pek ok kereler kendi iimde de hissettim. Ama

    ondan asl rendiim ey, asl iyimserlik kayna, bu byk yazarn Bat ile ak ve

    nefret ilikisinden yola kp, onlarn tesinde kurduu bambaka bir alem oldu.

    Bu ie hayatn vermi btn yazarlaru gerei bilir: masaya oturup yazma

    nedenlerimizle, yllarca umutla yaza yaza kurduumuz dnya, sonunda apayr yerlere

    yerleir. Kederle ya da fkeyle oturduumuz masadan o kederin ve fkenin tesinde

    bambaka bir aleme ularz. Babam da byle bir aleme ulam olamaz myd? Uzun

    yolculuktan sonra o varlan alem, tpk uzun bir deniz yolculuundan sonra sisaralanrken btn renkleriyle karmzda yava yava beliren bir ada gibi bize bir

    mucize duygusu verir. Ya da Batl gezginlerin gneyden gemiyle yaklatklar

    stanbulu sabah sisi aralanrken grdklerinde hissettikleri eylere benzer bu. Umutla,

    merakla klan uzun yolculuun sonunda, orada camileri, minareleri, tek tek evleri,

    sokaklar, tepeleri, kprleri, yokular ile birlikte btn birehir, btn bir alem vardr.

    nsan, tpk iyi bir okurun bir kitabn sayfalar iinde kaybolmas gibi, karsna

    kveren bu yeni alemin iine hemen girip kaybolmak ister. Kenarda, tarada, darda,

    fkeli ya da dpedz hznl olduumuz iin masaya oturmu ve bu duygular

    unutturan yepyeni bir alem kefetmiizdir.

    ocukluumda, genliimde hissettiimin tam tersine benim iin artk dnyann

    merkezi stanbuldur. Neredeyse btn hayatm orada geirdiim iin deil yalnzca,

    otuz yldr tek tek sokaklarn, kprlerini, insanlarn, kpeklerini, evlerini,

    camilerini, emelerini, tuhaf kahramanlarn, dkkanlarn, tandk kiilerini, karanlk

    noktalarn, gecelerini ve gndzlerini kendimi onlarn hepsiyle zdeletirerek

    anlattm iin. Bir noktadan sonra, hayal ettiim bu dnya da benim elimden kar ve

    kafamn iinde yaadm ehirden daha da gerek olur. O zaman, btn o insanlar vesokaklar, eyalar ve binalar sanki hep birlikte aralarnda konumaya, sanki kendi

    aralarnda benim nceden hissedemediim ilikiler kurmaya, sanki benim hayalimde ve

    kitaplarmda deil, kendi kendilerine yaamaya balarlar. neyle kuyu kazar gibi

    sabrla hayal ederek kurduum bu alem bana o zaman hereyden daha gerekmi gibi

    gelir.

    Babam da, belki, yllarn bu ie vermi yazarlarn bu cins mutluluklarn kefetmitir,

    ona nyargl olmayaym diyordum bavuluna bakarken. Ayrca, emreden, yasaklayan,

    ezen, cezalandran sradan bir baba olmad, beni her zaman zgr brakp, bana herzaman ar sayg gsterdii iin de ona mteekkirdim. Pek ok ocukluk ve genlik

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    10/11

    9

    arkadamn aksine, baba korkusu bilmediim iin hayal gcmn zaman zaman

    zgrce ya da ocuka alabildiine bazen inanm, bazen da babam genliinde yazar

    olmak istedii iin yazar olabildiimi itenlikle dnmtm. Onu hogryle

    okumal, otel odalarnda yazdklarn anlamalydm.

    Babamn brakt yerde gnlerdir hl duran bavulu bu iyimser dncelerle atm ve

    baz defterleri, baz sayfalar btn irademi kullanarak okudum. Babam ne mi yazmt?

    Paris otellerinden grntler hatrlyorum, baziirler, baz paradokslar, akl

    yrtmeler Bir trafik kazasndan sonra bandan geenleri zar zor hatrlayan, zorlansa

    da fazlasn hatrlamak istemeyen biri gibi hissediyorum kendimi imdi. ocukluumda

    annem ile babam bir kavgann eiine geldiklerinde, yani o lmcl sessizliklerden biri

    baladnda babam havay deitirmek iin hemen radyoyu aar, mzik bize olup biteni

    daha abuk unuttururdu.

    Ben de benzeri bir mzik ilevi grecek ve sevilecek bir-iki sz ile konuyu

    deitireyim! Bildiiniz gibi, biz yazarlara en ok sorulan, en ok sevilen soru udur:

    neden yazyorsunuz? imden geldii iin yazyorum! Bakalar gibi normal bir i

    yapamadm iin yazyorum. Benim yazdm gibi kitaplar yazlsn da okuyaym diye

    yazyorum. Hepinize, herkese ok ok kzdm iin yazyorum. Bir odada btn gn

    oturup yazmak ok houma gittii iin yazyorum. Onu ancak deitirerek gereklie

    katlanabildiim iin yazyorum. Ben, tekiler, hepimiz, bizlerstanbulda, Trkiyede

    nasl bir hayat yaadk, yayoruz, btn dnya bilsin diye yazyorum. Kadn,kalemin, mrekkebin kokusunu sevdiim iin yazyorum. Edebiyata, roman sanatna her

    eyden ok inandm iin yazyorum. Bir alkanlk ve tutku olduu iin yazyorum.

    Unutulmaktan korktuum iin yazyorum. Getirdii n ve ilgiden holandm iin

    yazyorum. Yalnz kalmak iin yazyorum. Hepinize, herkese neden o kadar ok ok

    kzdm belki anlarm diye yazyorum. Okunmaktan holandm iin yazyorum. Bir

    kere baladm u roman, bu yazy, u sayfay artk bitireyim diye yazyorum. Herkes

    benden bunu bekliyor diye yazyorum. Ktphanelerin lmszlne ve kitaplarmn

    raflarda duruuna ocuka inandm iin yazyorum. Hayat, dnya, hereyinanlmayacak kadar gzel ve artc olduu iin yazyorum. Hayatn btn bu

    gzelliini ve zenginliini kelimelere geirmek zevkli olduu iin yazyorum. Hikye

    anlatmak iin deil, hikye kurmak iin yazyorum. Hep gidilecek bir yer varm ve

    oraya tpk bir ryadaki gibi bir trl gidemiyormuum duygusundan kurtulmak

    iin yazyorum. Bir trl mutlu olamadm iin yazyorum. Mutlu olmak iin

    yazyorum.

    Yazhaneme gelip bavulu brakndan bir hafta sonra, babam, her zamanki gibi elinde

    bir paket ikolata (krk sekiz yanda olduumu unutuyordu) beni gene ziyaret etti. Herzamanki gibi gene hayattan, siyasetten ve aile dedikodularndan sz edip gltk. Bir

  • 8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas

    11/11

    10

    ara babamn gz bavulu brakt keye takld ve onu oradan alp kaldrdm anlad.

    Gz gze geldik. Skc, utandrc bir sessizlik oldu. Ona bavulu ap iindekileri

    okumaya altm sylemedim, gzlerimi kardm. Ama o anlad. Ben de onun

    anladn anladm. O da benim onun anladn anladm anlad. Bu anlaylar dabirka saniye iinde ne kadar uzarsa ancak o kadar uzad. nk babam kendine

    gvenen, rahat ve mutlu bir insand: her zamanki gibi glverdi. Ve evden kp

    giderken bana her zaman syledii tatl ve yreklendirici szleri bir baba gibi yine

    tekrarlad.

    Her zamanki gibi babamn mutluluunu, dertsiz, tasasz halini kskanarak arkasndan

    baktm. Ama o gn iimde utan verici bir mutluluk kprts da dolamt,

    hatrlyorum. Belki onun kadar rahat deilim, onun gibi tasasz ve mutlu bir hayat

    srmedim, ama yaznn hakkn verdim duygusu, anladnz Bunu babama karduyduum iin utanyordum. stelik babam, benim hayatmn ezici merkezi de

    olmam, beni zgr brakmt. Btn bunlar bize yazmann ve edebiyatn, hayatmzn

    merkezindeki bir eksiklik ile, mutluluk ve sululuk duygularyla derinden bal

    olduunu hatrlatmal.

    Ama hikyemin bana daha da derin bir sululuk duydurtan bir simetrisi, o gn hemen

    hatrladm bir dier yars var. Babamn bavulunu bana brakmasndan yirmi yl

    nce, yirmi iki yamdayken hereyi brakp romanc olmaya karar vermi, kendimi bir

    odaya kapatm, drt yl sonra ilk romanm Cevdet Bey ve Oullarn bitirmi ve henzyaymlanmam kitabn daktilo edilmi bir kopyasn okusun ve bana dncesini

    sylesin diye titreyen ellerle babama vermitim. Yalnz zevkine ve zekasna gvendiim

    iin deil, annemin aksine, babam yazar olmama kar kmad iin de onun onayn

    almak benim iin nemliydi. O srada babam bizimle deildi, uzaktayd. Dnn

    sabrszlkla bekledim. ki hafta sonra gelince kapy ona koarak atm. Babam hibir

    ey sylemedi, ama bana hemen yle bir sarld ki kitabm ok sevdiini anladm. Bir

    sre, ar duygusallk anlarnda ortaya kan bir eit beceriksizlik (clumsiness) ve

    sessizlik buhranna kapldk. Sonra biraz rahatlayp konumaya balaynca, babam, banaya da ilk kitabma olan gvenini ar heyecanl ve abartl bir dille ifade etti ve bugn

    byk bir mutlulukla kabul ettiim bu dl bir gn alacam ylesine syleyiverdi.

    Bu sz ona inanmaktan ya da bu dl bir hedef olarak gstermekten ok, olunu

    desteklemek, yreklendirmek iin ona bir gn paa olacaksn! diyen bir Trk babas

    gibi sylemiti. Yllarca da beni her grnde cesaretlendirmek iin bu sz tekrarlad

    durdu.

    Babam 2002 yl Aralk aynda ld.

    sve Akademisinin bana bu byk dl, bu erefi veren deerli yeleri, deerli

    konuklar, bugn babam aramzda olsun ok isterdim.