orhan pamuk - nobel konuşması
TRANSCRIPT
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
1/11
THE NOBEL FOUNDATION 2006General permission is granted for the
publication in newspapers in any languageafter December 7, 2006, 5:30 p.m. (Swedish time).Publication in periodicals or books otherwise
than in summary requires the consentof the Foundation.On all publications in full or in major partsthe above underlined copyright noticemust be applied.
Orhan Pamuk: Babamn bavulu
Nobel konumas,
7 Aralk 2006
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
2/11
1
lmnden iki yl nce babam kendi yazlar, el yazmalar ve defterleriyle dolu kk
bir bavul verdi bana. Her zamanki akac, alayc havasn taknarak, kendisinden sonra,
yani lmnden sonra onlar okumam istediini syleyiverdi.
Bir bak bakalm, dedi hafife utanarak, ie yarar birey var m ilerinde. Belki
benden sonra seer, yaymlarsn.
Benim yazhanemde, kitaplar arasndaydk. Babam ac verici ok zel bir ykten
kurtulmak isteyen biri gibi, bavulunu nereye koyacan bilemeden yazhanemde
baknarak doland. Sonra elindeki eyi dikkat ekmeyen bir keye usulca brakt.
kimizi de utandran bu unutulmaz an biter bitmez ikimiz de her zamanki rollerimize,
hayat daha hafiften alan, akac, alayc kimliklerimize (personas) geri dnerek
rahatladk. Her zamanki gibi havadan sudan, hayattan, Trkiyenin bitip tkenmez
siyasi dertlerinden ve babamn ou baarszlkla sonulanan ilerinden, ok da fazla
kederlenmeden, sz ettik.
Babam gittikten sonra bavulun etrafnda birka gn ona hi dokunmadan aa yukar
yrdm hatrlyorum. Kk, siyah, deri bavulu, kilidini, yuvarlak kenarlarn ta
ocukluumdan biliyordum. Babam ksa sren yolculuklara karken ve bazen de evden
i yerine bir yk tarken tard onu. ocukken bu kk bavulu ap yolculuktan
dnen babamn eyalarn kartrdm, iinden kan kolonya ve yabanc lke
kokusundan holandm hatrlyordum. Bu bavul benim iin gemiten ve ocukluk
hatralarmdan okey tayan tandk ve ekici bir eyayd, ama imdi ona
dokunamyordum bile. Niye? Elbette ki bavulun iindeki gizli ykn esrarengiz arl
yznden.
Bu arln anlamndan sz edeceim imdi. Bir odaya kapanp, bir masaya oturup, bir
keye ekilip katla kalemle kendini ifade eden insann yapteyin, yani edebiyatn
anlam demek bu.
Babamn bavuluna dokunup onu bir trl aamyordum, ama iindeki defterlerin
bazlarn biliyordum. Bazlarna bireyler yazarken babam grmtm. Bavulun
iindeki yk ilk defa duyduum birey deildi. Babamn byk bir ktphanesi vard,
genlik yllarnda, 1940larn sonunda, stanbulda air olmak istemi, Valeryyi
Trkeye evirmi, ama okuru az, yoksul bir lkede iir yazp edebi bir hayatn
zorluklarn yaamak istememiti. Babamn babas dedem- zengin bir i adamyd,
babam rahat bir ocukluk ve genlik geirmiti, edebiyat iin, yaz iin zorluk ekmek
istemiyordu. Hayat btn gzellikleriyle seviyordu, onu anlyordum.
Beni babamn bavulunun iindekilerden uzak tutan birinci endie tabii ki okuduklarm
beenmeme korkusuydu. Babam da bunu bildii iin tedbirini alm, bavulun
iindekileri ciddiye almayan bir hava da taknmt. Yirmi be yllk bir yazarlk
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
3/11
2
hayatndan sonra bunu grmek beni zyordu. Ama edebiyat yeterince ciddiye
almad iin babama kzmak bile istemiyordum Asl korkum, bilmek, renmek bile
istemediim asl ey ise babamn iyi bir yazar olmas ihtimaliydi. Babamn bavulunu
asl bundan korktuum iin aamyordum. stelik nedeni kendime akasyleyemiyordum bile. nk babamn bavulundan gerek, byk bir edebiyat karsa
babamn iinde bir bambaka adam olduunu kabul etmem gerekecekti. Bu korkutucu
bireydi. nk ben o ilerlemi yamda bile babamn yalnzca babam olmasn
istiyordum; yazar olmasn deil.
Benim iin yazar olmak, insann iinde gizli ikinci kiiyi, o kiiyi yapan alemi sabrla
yllarca uraarak kefetmesidir: Yaz deyince nce romanlar, iirler, edebiyat gelenei
deil, bir odaya kapanp, masaya oturup, tek bana kendi iine dnen ve bu sayede
kelimelerle bir yeni alem kuran insan gelir gzmn nne. Bu adam, ya da bu kadn,daktilo kullanabilir, bilgisayarn kolaylklarndan yararlanabilir, ya da benim gibi otuz
yl boyunca dolmakalemle kat zerine, elle yazabilir. Yazdka kahve, ay, sigara
iebilir. Bazen masasndan kalkp pencereden darya, sokakta oynayan ocuklara,
talihliyse aalara ve bir manzaraya, ya da karanlk bir duvara bakabilir. iir, oyun ya
da benim gibi roman yazabilir. Btn bu farkllklar asl faaliyetten, masaya oturup
sabrla kendi iine dnmekten sonra gelir. Yaz yazmak, bu ie dnk bak kelimelere
geirmek, insann kendisinin iinden geerek yeni bir alemi sabrla, inatla ve mutlulukla
(joy) arat
rmas
d
r. Ben bo sayfaya yava yava yeni kelimeler ekleyerek masamdaoturduka gnler, aylar, yllar getike, kendime yeni bir alem kurduumu, kendi
iimdeki bir baka insan, tpk bir kpry ya da bir kubbeyi ta ta kuran biri gibi
ortaya kardm hissederdim. Biz yazarlarn talar kelimelerdir. Onlar elleyerek,
birbirleriyle ilikilerini hissederek, bazen uzaktan bakp seyrederek, bazen
parmaklarmzla ve kalemimizin ucuyla sanki onlar okayarak ve arlklarn tartarak
kelimeleri yerletire yerletire, yllarca inatla, sabrla ve umutla yeni dnyalar kurarz.
Benim iin yazarln srr, nereden gelecei hi belli olmayan ilhamda deil, inat ve
sabrdadr. Trkedeki o gzel deyi, ineyle kuyu kazmak bana sanki yazarlar iinsylenmi gibi gelir. Eski masallardaki, ak iin dalar delen Ferhatn sabrn severim
ve anlarm.Benim Adm Krmz adl romanmda, tutkuyla ayn at yllarca ize ize
ezberleyen, hatta gzel bir at gz kapal izebilen ranl eski nakkalardan sz ederken
yazarlk mesleinden, kendi hayatmdan sz ettiimi de biliyordum. Kendi hayatn
bakalarnn hikyesi olarak yava yava anlatabilmesi, bu anlatma gcn iinde
hissedebilmesi iin, bana yle gelir ki, yazarn masa banda yllarn bu sanata ve
zanaata sabrla verip, bir iyimserlik elde etmesi gerekir. Kimine hi gelmeyen, kimine
de pek sk urayan ilham melei bu gveni ve iyimserlii sever ve yazarn kendini en
yalnz hissettii, abalarnn, hayallerinin ve yazdklarnn deerinden en okpheye
dt anda, yani hikyesinin yalnzca kendi hikyesi olduunu sand zamanda, ona
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
4/11
3
iinden kt dnya ile kurmak istedii alemi birletiren hikyeleri, resimleri, hayalleri
sanki sunuverir. Btn hayatm verdiim yazarlk iinde benim iin en sarsc duygu,
beni ar mutlu eden kimi cmleleri, hayalleri, sayfalar kendimin deil bir baka gcn
bulup bana cmerte sunduunu zannetmem olmutur.
Babamn antasn ap defterlerini okumaktan korkuyordum, nk benim girdiim
skntlara onun asla girmeyeceini, yalnzl deil arkadalar, kalabalklar, salonlar,
akalar, cemaate karmay sevdiini biliyordum. Ama sonra baka bir akl
yrtyordum: Bu dnceler, ilekelik ve sabr hayalleri benim hayat ve yazarlk
deneyimimden kardm kendi nyarglarm da olabilirdi. Kalabaln, aile hayatnn,
cemaatin lts iinde ve mutlu cvltlar arasnda yazm pek ok parlak yazar da vard.
stelik babam, ocukluumuzda, aile hayatnn sradanlndan sklarak bizi brakm,
Parise gitmi, otel odalarnda baka pek ok yazar gibi- defterler doldurmutu.Bavulun iinde o defterlerin bir ksmnn olduunu da biliyordum, nk bavulu
getirmeden nceki yllarda babam hayatnn o dneminden bana artk sz etmeye de
balamt. ocukluumda da sz ederdi o yllardan, ama kendi krlganln, air-yazar
olma isteini, otel odalarndaki kimlik skntlarn anlatmazd. Paris kaldrmlarnda
nasl sk sk Sartre grdn anlatr, okuduu kitaplar ve grd filmlerden ok
nemli haberler veren biri gibi heyecanla ve itenlikle sz ederdi. Yazar olmamda
paalardan ve din byklerinden ok evde dnya yazarlarndan sz eden bir babamn
olmas
n
n pay
n
elbette hi akl
mdan
karmazd
m. Belki de babam
n defterlerini bunudnerek, byk ktphanesine ne kadar okey borlu olduumu hatrlayarak
okumalydm. Bizimle birlikte yaarken babamn tpk benim gibi- bir odada yalnz
kalp kitaplarla, dncelerle har neir olmak istemesine, yazlarnn edebi niteliine
ok nem vermeden, dikkat etmeliydim.
Ama yapamayacam eyin de tam bu olduunu, babamn brakt antaya bu
huzursuzlukla bakarken hissediyordum. Babam bazen ktphanesinin nndeki divana
uzanr, elindeki kitab ya da dergiyi brakr ve uzun uzun dncelere, hayallere dalard.
Yznde akalamalar, taklmalar ve kk ekimelerle srp giden aile hayatsrasnda grdmden bambaka bir ifade, ie dnk bir bak belirirdi, bundan
zellikle ocukluk ve ilk genlik yllarmda babamn huzursuz olduunu anlar,
endielenirdim. imdi yllar sonra bu huzursuzluun insan yazar yapan temel
drtlerden biri olduunu biliyorum. Yazar olmak iin, sabr ve ileden nce iimizde
kalabalktan, cemaatten, gnlk sradan hayattan, herkesin yaadeylerden kap bir
odaya kapanma drts olmaldr. Sabr ve umudu yazyla kendimize derin bir dnya
kurmak iin isteriz. Ama bir odaya, kitaplarla dolu bir odaya kapanma istei bizi
harekete geiren ilkeydir. Bu kitaplar keyfince okuyan, yalnzca kendi vicdannn
sesini dinleyerek bakalarnn szleriyle tartan ve kitaplarla konua konua kendi
dncelerini ve alemini oluturan zgr, bamsz yazarn ilk byk rnei, modern
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
5/11
4
edebiyatn balangc Montaignedir elbette. Babamn da dnp dnp okuduu, bana
okumam tledii bir yazard Montaigne. Dnyann neresinde olursa olsun, ister
Douda ister Batda, cemaatlerinden kopup kendilerini kitaplarla bir odaya kapatan
yazarlar geleneinin bir paras olarak grmek isterim kendimi. Benim iin hakikiedebiyatn balad yer kitaplarla kendini bir odaya kapatan adamdr.
Ama kendimizi kapattmz odada sanld kadar da yalnz deilizdir. Bize nce
bakalarnn sz, bakalarnn hikyeleri, bakalarnn kitaplar, yani gelenek dediimiz
ey elik eder. Edebiyatn insanolunun kendini anlamak iin yaratt en deerli
birikim olduuna inanyorum. nsan topluluklar, kabileler, milletler edebiyatlarn
nemsedikleri, yazarlarna kulak verdikleri lde zekileir, zenginleir ve ykselirler,
ve hepimizin bildii gibi, kitap yakmalar, yazarlar aalamalar milletler iin karanlk
ve aklsz zamanlarn habercisidir. Ama edebiyat hibir zaman yalnzca milli bir konudeildir. Kitaplaryla bir odaya kapanan ve nce kendi iinde bir yolculua kan yazar,
orada yllar iinde iyi edebiyatn vazgeilmez kuraln da kefedecektir: Kendi
hikyemizden bakalarnn hikyeleri gibi ve bakalarnn hikyelerinden kendi
hikyemizmi gibi bahsedebilme hneridir edebiyat. Bunu yapabilmek iin yola
bakalarnn hikyelerinden ve kitaplarndan karz.
Babamn bir yazara fazlasyla yetecek bin be yz kitaplk iyi bir ktphanesi vard.
Yirmi iki yamdayken, bu ktphanedeki kitaplarn hepsini okumamtm belki, ama
btn kitaplar tek tek tanr, hangisinin nemli, hangisinin hafif ama kolay okunur,hangisinin klasik, hangisinin dnyann vazgeilmez bir paras, hangisinin yerel tarihin
unutulacak ama elenceli bir tan, hangisinin de babamn ok nem verdii bir Fransz
yazarn kitab olduunu bilirdim. Bazen bu ktphaneye uzaktan bakar, kendimin de bir
gn ayr bir evde byle bir ktphanemin, hatta daha iyisinin olacan, kitaplardan
kendime bir dnya kuracam dlerdim. Uzaktan baktmda bazen babamn
ktphanesi bana btn alemin kk bir resmiymi gibi gelirdi. Ama bizim
kemizden, stanbuldan baktmz bir dnyayd bu. Ktphane de bunu gsteriyordu.
Babam bu ktphaneyi yurtd yolculuklarndan, zellikle Paristen ve Amerikadanald kitaplarla, genliinde stanbulda 1940larda ve 50lerdeki yabanc dilde kitap
satan dkkanlardan aldklaryla ve her birini benim de tandm stanbulun eski ve
yeni kitaplarndan edindikleriyle yapmt. Yerel, milli bir dnya ile Bat dnyasnn
karmdr benim dnyam. 1970lerden balayarak ben de iddial birekilde kendime
bir ktphane kurmaya baladm. Daha yazar olmaya tam karar vermemitim,stanbul
adl kitabmda anlattm gibi, artk ressam olmayacam sezmitim ama hayatmn ne
yola gireceini tam bilemiyordum. imde bir yandan hereye kar durdurulmaz bir
merak ve ar iyimser bir okuyup renme al vard; bir yandan da hayatmn bir
ekilde eksik bir hayat olacan, bakalar gibi yaayamayacam hissediyordum. Bu
duygumun bir ksm, tpk babamn ktphanesine bakarken hissettiim gibi, merkezden
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
6/11
5
uzak olma fikriyle, stanbulun o yllarda hepimize hissettirdii gibi, tarada
yaadmz duygusuyla ilgiliydi. Bir baka eksik yaam endiesi de tabii ister resim
yapmak olsun, ister edebiyat olsun, sanatsna fazla ilgi gstermeyen ve umut da
vermeyen bir lkede yaadm fazlasyla bilmemdi. 1970lerde, sanki hayatmdaki bueksiklikleri gidermek ister gibi ar bir hrsla stanbulun eski kitaplarndan babamn
verdii parayla solmu, okunmu, tozlu kitaplar satn alrken bu sahaf dkkanlarnn, yol
kenarlarnda, cami avlularnda, ykk duvarlarn eiklerinde yerlemi kitaplarn
yoksul, dank ve ou zaman da insana umutsuzluk verecek kadar perian halleri beni
okuyacam kitaplar kadar etkilerdi.
Alemdeki yerim konusunda, hayatta olduu gibi edebiyatta da o zamanlar tadm
temel duygu bu merkezde olmama duygusuydu. Dnyann merkezinde, bizim
yaadmzdan daha zengin ve ekici bir hayat vard ve ben btn stanbullular vebtn Trkiye ile birlikte bunun dndaydm. Bu duyguyu dnyann byk ounluu
ile paylatm bugn dnyorum. Aynekilde, bir dnya edebiyat vard ve onun
benden ok uzak bir merkezi vard. Aslnda dndm Bat edebiyatyd, dnya
edebiyat deil, ve biz Trkler bunun da dndaydk. Babamn ktphanesi de bunu
doruluyordu. Bir yanda bizim, pek ok ayrntsn sevdiim, sevmekten
vazgeemediim yerel dnyamz, stanbulun kitaplar ve edebiyat vard, bir de ona hi
benzemeyen, benzememesi bize hem ac hem de umut veren Bat dnyasnn kitaplar.
Yazmak, okumak sanki bir dnyadan
k
p tekinin bakal
, tuhafl
ve harikahalleriyle teselli bulmakt. Babamn da bazen, tpk benim sonralar yaptm gibi, kendi
yaad hayattan Batya kamak iin roman okuduunu hissederdim. Ya da bana o
zamanlar kitaplar bu eit bir kltrel eksiklik duygusunu gidermek iin
bavurduumuz eylermi gibi gelirdi. Yalnz okumak deil, yazmak da stanbuldaki
hayatmzdan Batya gidip gelmek gibi bireydi. Babam bavulundaki defterlerinden
ounu doldurabilmek iin Parise gitmi, kendini otel odalarna kapatm, sonra
yazdklarn Trkiyeye geri getirmiti. Bunun da beni huzursuz ettiini, babamn
bavuluna bakarken hissederdim. Yirmi be yl Trkiyede yazar olarak ayakta
kalabilmek iin kendimi bir odaya kapattktan sonra, yazarln iimizden geldii gibi
yazmann, toplumdan, devletten, milletten gizlice yaplmas gereken bir i olmasna,
babamn bavuluna bakarken artk isyan ediyordum. Belki de en ok bu yzden babama
yazarl benim kadar ciddiye almad iin kzyordum.
Aslnda babama benim gibi bir hayat yaamad, hibirey iin kk bir atmay
bile gze almadan toplumun iinde, arkadalar ve sevdikleriyle glerek mutlulukla
yaad iin kzyordum. Ama kzyordum yerine kskanyordum diyebileceimi,
belki de bunun daha doru bir kelime olacan da aklmn bir yanyla biliyor, huzursuz
oluyordum. O zaman her zamanki takntl, fkeli sesimle kendi kendime mutluluk
nedir? diye soruyordum. Tek bana bir odada derin bir hayat yaadn sanmak mdr
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
7/11
6
mutluluk? Yoksa cemaatle, herkesle ayneylere inanarak, inanyormu gibi yaparak
rahat bir hayat yaamak m? Herkesle uyum iinde yaar gibi gzkrken, bir yandan da
kimsenin grmedii bir yerde, gizlice yaz yazmak mutluluk mudur aslnda, mutsuzluk
mu? Ama bunlar fazla hrn, fkeli sorulard. stelik iyi bir hayatn lsnnmutluluk olduunu nereden karmtm ki? nsanlar, gazeteler, herkes hep en nemli
hayat ls mutlulukmu gibi davranyordu. Yalnzca bu bile, tam tersinin doru
olduunu aratrmaya deer bir konu haline getirmiyor muydu? Zaten bizlerden, aileden
hep kam olan babam ne kadar tanyor, onun huzursuzluklarn ne kadar
grebiliyordum ki?
Babamn bavulunu ite bu drtlerle atm ilk. Babamn hayatnda bilmediim bir
mutsuzluk, ancak yazya dkerek dayanabilecei bir sr olabilir miydi? Bavulu aar
amaz seyahat antas kokusunu hatrladm, baz defterleri tandm, babamn stndeyle fazla durmadan onlar bana yllarca nce gstermi olduunu fark ettim. Tek tek
elleyip kartrdm defterlerin ou babamn bizi brakp Parise gittii genlik
yllarnda tutulmutu. Oysa ben, tpk biyografilerini okuduum, sevdiim yazarlar gibi,
babamn benim yamdayken ne yazdn, ne dndn renmek istiyordum. Ksa
zaman iinde byle bireyle karlamayacam da anladm. stelik bu arada babamn
defterlerinin orasnda burasnda karlatm yazar sesinden huzursuz olmutum. Bu
ses babamn sesi deil diye dnyordum; hakiki (authentic) deildi, ya da benim
hakiki babam diye bildiim kiiye ait deildi bu ses. Babam
n yazarken babamolamamas gibi huzursuz edici bireyden daha ar bir korku vard burada: imdeki
hakiki olamama korkusu, babamn yazlarn iyi bulamama, hatta babamn baka
yazarlardan fazla etkilendiini grme endiemi am, zellikle genliimde olduu
gibi, btn varlm, hayatm, yazma isteimi ve kendi yazdklarm bana sorgulatan
bir hakikilik buhranna dnyordu. Roman yazmaya baladm ilk on ylda bu
korkuyu daha derinden hisseder, ona kar koymakta zorlanr, tpk resim yapmaktan
vazgetiim gibi, bir gn yenilgiye urayp roman yazmay da bu endieyle
brakmaktan bazen korkardm.
Kapayp kaldrdm bavulun bende ksa srede uyandrd iki temel duygudan hemen
sz ettim: Tarada olma duygusu ve hakiki olabilme (authenticity) endiesi. Benim bu
huzursuz edici duygular derinlemesine ilk yaaym deildi elbette bu. Bu duygular,
btn genilikleri, yan sonular, sinir balar (nerve endings), i dmleri ve eit
eit renkleriyle ben yllar boyunca okuyup yazarak, kendim masa banda aratrm,
kefetmi, derinletirmitim. Elbette onlar belli belirsiz aclar, keyif karc
hassasiyetler ve ikide bir hayattan ve kitaplardan bana bulaan akl karklklar olarak
zellikle genliimde pek ok kereler yaamtm. Ama tarada olma duygusunu ve
hakikilik endiesini ancak onlar hakknda romanlar, kitaplar yazarak (mesela tarallk
iinKar,stanbul; hakikilik endiesi iinBenim Adm Krmz ya daKara Kitap)
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
8/11
7
btnyle tanyabilmitim. Benim iin yazar olmak demek, iimizde tadmz, en
fazla tadmz biraz bildiimiz gizli yaralarmzn zerinde durmak, onlar sabrla
kefetmek, tanmak, iyice ortaya karmak ve bu yaralar ve aclar yazmzn ve
kimliimizin bilinle sahiplendiimiz bir paras haline getirmektir.
Herkesin bildii ama bildiini bilmedii eylerden sz etmektir yazarlk. Bu bilginin
kefi ve onun gelitirilip paylalmas okura ok tand bir dnyada hayret ederek
gezinmenin zevklerini verir. Bu zevkleri, bildiimiz eylerin btn gerekliiyle yazya
dklmesindeki hnerden de alrz elbette. Bir odaya kapanp yllarca hnerini
gelitiren, bir alem kurmaya alan yazar ie kendi gizli yaralarndan balarken bilerek
ya da bilmeden insanoluna derin bir gven de gstermi olur. Bakalarnn da bu
yaralarn bir benzerini tadna, bu yzden anlalacana, insanlarn birbirlerine
benzediine duyulan bu gveni hep tadm. Btn gerek edebiyat, insanlarn birbirinebenzediine ilikin ocuksu ve iyimser bir gvene dayanr. Kapanp yllarca yazan biri
ite byle bir insanla ve merkezi olmayan bir dnyaya seslenmek ister.
Ama babamn bavulundan ve tabii stanbulda yaadmz hayatn solgun renklerinden
anlalabilecei gibi, dnyann bizden uzakta bir merkezi vard. Bu temel gerei
yaamann verdii ehovcu tara duygusundan, bir dier yan sonu olan hakikilik
endiesinden (anxiety of authenticity) kitaplarmda ok sz ettim. Dnya nfusunun
byk ounluunun bu duygularla yaadn, hatta daha arlar olan eziklik, kendine
gvensizlik ve aalanma korkularyla bouarak yaadn kendimden biliyorum.Evet, insanolunun birinci derdi hl, mlkszlk, yiyeceksizlik, evsizlik Ama artk
televizyonlar, gazeteler bu temel dertleri edebiyattan ok daha abuk ve kolay bir
ekilde anlatyor bize. Bugn edebiyatn asl anlatmas ve aratrmas gereken ey,
insanolunun temel derdi ise, darda kalmak ve kendini nemsiz hissetme korkular,
bunlara bal deersizlik duygular, bir cemaat olarak yaanan gurur krklklar,
krlganlklar, kmsenme endieleri, eit eit fkeler, alnganlklar, bitip
tkenmeyen aalanma hayalleri ve bunlarn kardei milli vnmeler, iinmeler
ou zaman akld ve ar duygusal bir dille da vurulan (express) bu hayalleri kendiiimdeki karanla her bakmda anlayabiliyorum. Kendimi kolaylkla
zdeletirebildiim (identify) Bat-d dnyada byk kalabalklarn, topluluklarn ve
milletlerin aalanma endieleri ve alnganlklar yznden zaman zaman aptalla
varan korkulara kapldklarna tank oluyoruz. Kendimi ayn kolaylkla
zdeletirebildiim Bat dnyasnda da Rnesans, Aydnlanmay, Modernlii
kefetmi olmann ve zenginliin ar gururuyla milletlerin, devletlerin zaman zaman
benzer bir aptalla yaklaan bir kendini beenmilie kapldklarn da biliyorum.
Demek ki, yalnzca babam deil, hepimiz dnyann bir merkezi olduu dncesini okfazla nemsiyoruz. Oysa, yaz yazmak iin bizi yllarca bir odaya kapatan ey tam tersi
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
9/11
8
bir gvendir; bir gn yazdklarmzn okunup anlalacana, nk insanlarn dnyann
her yerinde birbirlerine benzediklerine ilikin bir inantr bu. Ama bu, kendimden ve
babamn yazdklarndan biliyorum, kenarda olmann, darda kalmann fkesiyle yaral,
dertli (troubled) bir iyimserliktir. Dostoyevskinin btn hayat boyunca Batya karhissettii ak ve nefret duygularn pek ok kereler kendi iimde de hissettim. Ama
ondan asl rendiim ey, asl iyimserlik kayna, bu byk yazarn Bat ile ak ve
nefret ilikisinden yola kp, onlarn tesinde kurduu bambaka bir alem oldu.
Bu ie hayatn vermi btn yazarlaru gerei bilir: masaya oturup yazma
nedenlerimizle, yllarca umutla yaza yaza kurduumuz dnya, sonunda apayr yerlere
yerleir. Kederle ya da fkeyle oturduumuz masadan o kederin ve fkenin tesinde
bambaka bir aleme ularz. Babam da byle bir aleme ulam olamaz myd? Uzun
yolculuktan sonra o varlan alem, tpk uzun bir deniz yolculuundan sonra sisaralanrken btn renkleriyle karmzda yava yava beliren bir ada gibi bize bir
mucize duygusu verir. Ya da Batl gezginlerin gneyden gemiyle yaklatklar
stanbulu sabah sisi aralanrken grdklerinde hissettikleri eylere benzer bu. Umutla,
merakla klan uzun yolculuun sonunda, orada camileri, minareleri, tek tek evleri,
sokaklar, tepeleri, kprleri, yokular ile birlikte btn birehir, btn bir alem vardr.
nsan, tpk iyi bir okurun bir kitabn sayfalar iinde kaybolmas gibi, karsna
kveren bu yeni alemin iine hemen girip kaybolmak ister. Kenarda, tarada, darda,
fkeli ya da dpedz hznl olduumuz iin masaya oturmu ve bu duygular
unutturan yepyeni bir alem kefetmiizdir.
ocukluumda, genliimde hissettiimin tam tersine benim iin artk dnyann
merkezi stanbuldur. Neredeyse btn hayatm orada geirdiim iin deil yalnzca,
otuz yldr tek tek sokaklarn, kprlerini, insanlarn, kpeklerini, evlerini,
camilerini, emelerini, tuhaf kahramanlarn, dkkanlarn, tandk kiilerini, karanlk
noktalarn, gecelerini ve gndzlerini kendimi onlarn hepsiyle zdeletirerek
anlattm iin. Bir noktadan sonra, hayal ettiim bu dnya da benim elimden kar ve
kafamn iinde yaadm ehirden daha da gerek olur. O zaman, btn o insanlar vesokaklar, eyalar ve binalar sanki hep birlikte aralarnda konumaya, sanki kendi
aralarnda benim nceden hissedemediim ilikiler kurmaya, sanki benim hayalimde ve
kitaplarmda deil, kendi kendilerine yaamaya balarlar. neyle kuyu kazar gibi
sabrla hayal ederek kurduum bu alem bana o zaman hereyden daha gerekmi gibi
gelir.
Babam da, belki, yllarn bu ie vermi yazarlarn bu cins mutluluklarn kefetmitir,
ona nyargl olmayaym diyordum bavuluna bakarken. Ayrca, emreden, yasaklayan,
ezen, cezalandran sradan bir baba olmad, beni her zaman zgr brakp, bana herzaman ar sayg gsterdii iin de ona mteekkirdim. Pek ok ocukluk ve genlik
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
10/11
9
arkadamn aksine, baba korkusu bilmediim iin hayal gcmn zaman zaman
zgrce ya da ocuka alabildiine bazen inanm, bazen da babam genliinde yazar
olmak istedii iin yazar olabildiimi itenlikle dnmtm. Onu hogryle
okumal, otel odalarnda yazdklarn anlamalydm.
Babamn brakt yerde gnlerdir hl duran bavulu bu iyimser dncelerle atm ve
baz defterleri, baz sayfalar btn irademi kullanarak okudum. Babam ne mi yazmt?
Paris otellerinden grntler hatrlyorum, baziirler, baz paradokslar, akl
yrtmeler Bir trafik kazasndan sonra bandan geenleri zar zor hatrlayan, zorlansa
da fazlasn hatrlamak istemeyen biri gibi hissediyorum kendimi imdi. ocukluumda
annem ile babam bir kavgann eiine geldiklerinde, yani o lmcl sessizliklerden biri
baladnda babam havay deitirmek iin hemen radyoyu aar, mzik bize olup biteni
daha abuk unuttururdu.
Ben de benzeri bir mzik ilevi grecek ve sevilecek bir-iki sz ile konuyu
deitireyim! Bildiiniz gibi, biz yazarlara en ok sorulan, en ok sevilen soru udur:
neden yazyorsunuz? imden geldii iin yazyorum! Bakalar gibi normal bir i
yapamadm iin yazyorum. Benim yazdm gibi kitaplar yazlsn da okuyaym diye
yazyorum. Hepinize, herkese ok ok kzdm iin yazyorum. Bir odada btn gn
oturup yazmak ok houma gittii iin yazyorum. Onu ancak deitirerek gereklie
katlanabildiim iin yazyorum. Ben, tekiler, hepimiz, bizlerstanbulda, Trkiyede
nasl bir hayat yaadk, yayoruz, btn dnya bilsin diye yazyorum. Kadn,kalemin, mrekkebin kokusunu sevdiim iin yazyorum. Edebiyata, roman sanatna her
eyden ok inandm iin yazyorum. Bir alkanlk ve tutku olduu iin yazyorum.
Unutulmaktan korktuum iin yazyorum. Getirdii n ve ilgiden holandm iin
yazyorum. Yalnz kalmak iin yazyorum. Hepinize, herkese neden o kadar ok ok
kzdm belki anlarm diye yazyorum. Okunmaktan holandm iin yazyorum. Bir
kere baladm u roman, bu yazy, u sayfay artk bitireyim diye yazyorum. Herkes
benden bunu bekliyor diye yazyorum. Ktphanelerin lmszlne ve kitaplarmn
raflarda duruuna ocuka inandm iin yazyorum. Hayat, dnya, hereyinanlmayacak kadar gzel ve artc olduu iin yazyorum. Hayatn btn bu
gzelliini ve zenginliini kelimelere geirmek zevkli olduu iin yazyorum. Hikye
anlatmak iin deil, hikye kurmak iin yazyorum. Hep gidilecek bir yer varm ve
oraya tpk bir ryadaki gibi bir trl gidemiyormuum duygusundan kurtulmak
iin yazyorum. Bir trl mutlu olamadm iin yazyorum. Mutlu olmak iin
yazyorum.
Yazhaneme gelip bavulu brakndan bir hafta sonra, babam, her zamanki gibi elinde
bir paket ikolata (krk sekiz yanda olduumu unutuyordu) beni gene ziyaret etti. Herzamanki gibi gene hayattan, siyasetten ve aile dedikodularndan sz edip gltk. Bir
-
8/8/2019 Orhan Pamuk - Nobel Konumas
11/11
10
ara babamn gz bavulu brakt keye takld ve onu oradan alp kaldrdm anlad.
Gz gze geldik. Skc, utandrc bir sessizlik oldu. Ona bavulu ap iindekileri
okumaya altm sylemedim, gzlerimi kardm. Ama o anlad. Ben de onun
anladn anladm. O da benim onun anladn anladm anlad. Bu anlaylar dabirka saniye iinde ne kadar uzarsa ancak o kadar uzad. nk babam kendine
gvenen, rahat ve mutlu bir insand: her zamanki gibi glverdi. Ve evden kp
giderken bana her zaman syledii tatl ve yreklendirici szleri bir baba gibi yine
tekrarlad.
Her zamanki gibi babamn mutluluunu, dertsiz, tasasz halini kskanarak arkasndan
baktm. Ama o gn iimde utan verici bir mutluluk kprts da dolamt,
hatrlyorum. Belki onun kadar rahat deilim, onun gibi tasasz ve mutlu bir hayat
srmedim, ama yaznn hakkn verdim duygusu, anladnz Bunu babama karduyduum iin utanyordum. stelik babam, benim hayatmn ezici merkezi de
olmam, beni zgr brakmt. Btn bunlar bize yazmann ve edebiyatn, hayatmzn
merkezindeki bir eksiklik ile, mutluluk ve sululuk duygularyla derinden bal
olduunu hatrlatmal.
Ama hikyemin bana daha da derin bir sululuk duydurtan bir simetrisi, o gn hemen
hatrladm bir dier yars var. Babamn bavulunu bana brakmasndan yirmi yl
nce, yirmi iki yamdayken hereyi brakp romanc olmaya karar vermi, kendimi bir
odaya kapatm, drt yl sonra ilk romanm Cevdet Bey ve Oullarn bitirmi ve henzyaymlanmam kitabn daktilo edilmi bir kopyasn okusun ve bana dncesini
sylesin diye titreyen ellerle babama vermitim. Yalnz zevkine ve zekasna gvendiim
iin deil, annemin aksine, babam yazar olmama kar kmad iin de onun onayn
almak benim iin nemliydi. O srada babam bizimle deildi, uzaktayd. Dnn
sabrszlkla bekledim. ki hafta sonra gelince kapy ona koarak atm. Babam hibir
ey sylemedi, ama bana hemen yle bir sarld ki kitabm ok sevdiini anladm. Bir
sre, ar duygusallk anlarnda ortaya kan bir eit beceriksizlik (clumsiness) ve
sessizlik buhranna kapldk. Sonra biraz rahatlayp konumaya balaynca, babam, banaya da ilk kitabma olan gvenini ar heyecanl ve abartl bir dille ifade etti ve bugn
byk bir mutlulukla kabul ettiim bu dl bir gn alacam ylesine syleyiverdi.
Bu sz ona inanmaktan ya da bu dl bir hedef olarak gstermekten ok, olunu
desteklemek, yreklendirmek iin ona bir gn paa olacaksn! diyen bir Trk babas
gibi sylemiti. Yllarca da beni her grnde cesaretlendirmek iin bu sz tekrarlad
durdu.
Babam 2002 yl Aralk aynda ld.
sve Akademisinin bana bu byk dl, bu erefi veren deerli yeleri, deerli
konuklar, bugn babam aramzda olsun ok isterdim.