u proje avrupa irliği ve türkiye umhuriyeti tarafından …...sosyal güvenliğin koordinasyonu...

156

Upload: others

Post on 26-Dec-2019

18 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir.

This project is co-financed by the European Union and the Republic of Turkey.

Bu projenin yararlanıcısı T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu’dur.

The beneficiary of this project is T.R. Social Security Institution.

Bu projenin sözleşme makamı Merkezi Finans ve İhale Birimi’dir.

The contracting authority of this Project is Central Finance and Contracts Unit.

“Bu yayın Avrupa Birliği’nin yardımıyla basılmıştır. Bu baskının içeriği Bernard Brunhes International

ve Sosyal Güvenlik Kurumunun Kapasitesinin Artırılması Teknik Destek Projesi,

EuropeAid/126747/D/SV/TR’nin sorumluluğundadır ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini

yansıttığı varsayılamaz.”

“This publication has been produced with the assistance of the European Union. The contents of this

publication is the sole responsibility of Bernard Brunhes International and Technical Assistance

Project for Capacity Building of the Social Security Institution, EuropeAid/126747/D/SV/TR and can in

no way be taken to reflect the views of the European Union.”

Sosyal Güvenliğin Koordinasyonu

Terimler Sözlüğü

…1250 terim ve kavram

Türkçe-İngilizce

„Sosyal Güvenlik Kurumu‟nun Kapasitesinin Artırılmasına Teknik Destek‟ projesi kapsamında

üretilmiştir.

Katkıda Bulunanlar (alfabetik sırayla):

Birsen Benli, Demet Özkan, Harald Hauben, Michael Coucheir, Osman Can Ünver,

Ömer Faruk Furat

Çeviri

Damla Ergüven

Koordinasyon

Nurca Tuzcuoğlu

Tasarım

Emrah Çankaya

Mayıs 2011

www.sgk.gov.tr

Giriş

“Göçmen işçilerin sosyal güvenlik haklarının koordinasyonu” konulu Terimler Sözlüğü, amacı

göçmen işçilerin sosyal güvenlik haklarının koordinasyonuna ilişkin AB tüzükleri ile ilişkili AB

sosyal müktesebatının aktarılmasında Sosyal Güvenlik Kurumu‟nun kapasitesinin artırılması

olan ve AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) tarafından finanse edilen

“EuropeAid/126747/D/SER/TR” projesi kapsamında hazırlanmıştır.

Projenin uygulama süresi Ocak 2010 ve Haziran 2011 arasıdır. Hedeflenen ana çıktılar

başlıca paydaşların ilgili AB mevzuatı konusunda eğitilmesi, kamu farkındalığının artırılması

ve sosyal güvenlik (koordinasyon) ile ilgili farklı konularda çeşitli raporların hazırlanmasıdır.

Bu İngilizce-Türkçe sözlük, özel veya mesleki sebeplerle ülkeler arasında yer değiştiren

insanların sosyal güvenlik hakları ele alındığında kullanılan terminolojiyi ve kavramları

açıklamayı amaçlamaktadır. İş nedeniyle gerçekleşen sınır ötesi dolaşım veya yurtdışına göç

etmek ilgili kişilerin olduğu kadar bu kişilerin aile bireylerinin de sosyal güvenlik statülerini

etkilemektedir. Bir kişi başka bir ülkeye taşındığında kişinin çalıştığı menşei ülkede gelişmiş

olan yaşlılık aylığı haklarına ne olur? Bir kişinin maluliyeti durumunda ne olur? Benzer sorular

kişiler tatil veya eğitim gibi farklı sebeplerle yer değiştirdiklerinde de ortaya çıkar. Doktora

ihtiyacım olduğunda hangi ülkenin kapsamına girerim ve hangi sağlık hizmetlerine erişimim

var?

Eğer bu sorular AB genelinde uygulanabilir AB mevzuatı ile yeterli düzeyde cevaplanmazsa,

kişiler kısıtlanabilir ve sosyal güvenlik haklarını kaybedebilecekleri için yer değiştirmekten

vazgeçebilir. Bu durum AB‟nin dayandığı temel prensiplerden birisi olan işçilerin ve kişilerin

serbest dolaşımı ilkesini ciddi şekilde engeller. 50 yıldan uzun bir süre önceki kuruluşundan

beri, Avrupa Birliği sosyal güvenliğin koordinasyonunu yasama faaliyetinin merkezinde

tutmuştur. Zaman içinde sosyal güvenliğin koordinasyonu konulu birçok Tüzük kabul

edilmiştir, bunlardan en yeni olanları 883/2004/EC sayılı Tüzük, onun 987/2009/EC sayılı

Uygulama Tüzüğü ve 1231/2010/EU sayılı Tüzük, mevcut Tüzükleri AB üyesi olmayan

ülkelerin vatandaşları için genişleterek, onların AB 1 içinde yer değiştirirken AB

vatandaşlarıyla eşit haklardan faydalanmalarını sağlar. Ülkeler arasındaki sınır ötesi veya

uluslararası dolaşımın sosyal güvenlik hakları, ülkelerden birisi AB üyesi olmadığında,

uluslararası hukuk tarafından idare edilir. Türkiye Cumhuriyeti, 13‟ü AB iç dolaşımı için AB

koordinasyon tüzüklerini uygulamakta olan 22 ülke ile ikili anlaşma imzalamıştır.

Mevcut sözlük sosyal güvenlik sistemlerinin koordinasyonu konusuyla ilgili en yaygın 1250

kavramı ve terimi listelemektedir. Sözlük konuya en uygun terminolojiye odaklanmak için

bilinçli olarak kısa tutulmuştur. Bazı kavramlar için açıklayıcı tanımlar verilmiştir. Kaynak

sözlüğün dili İngilizce‟dir, kavramlar ve onların tanımları daha sonra Türkçe‟ye çevrilmiştir. Bu

nihai versiyon İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce terimler listesini içermektedir.

1 AB koordinasyon tüzükleri Avrupa Birliği üyesi 27 devlet, İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre arasındaki

dolaşımı kapsar.

Sözlük proje kapsamında üretilen Elkitabı „Göçmen işçilerin sosyal güvenliklerine ilişkin AB

koordinasyon kuralları‟ (İngilizce-Türkçe), Türk sosyal güvenlik sistemi üzerine bir rapor, AB

sosyal müktesebatına uyum üzerine sosyal güvenliğe ilişkin bir stratejik plan ve AB‟de ikamet

eden Türk topluluğu gibi hedef kitlelere yönelik çeşitli broşürler (AB görevlendirme kuralları

ve AB iç dolaşımına ilişkin sosyal güvenlik kurallarının koordinasyonu üzerine broşürler) gibi

çıktılardan oluşan serinin bir parçasıdır. Tüm bunlara Sosyal Güvenlik Kurumu web

sitesinden ulaşılabilir (www.sgk.gov.tr).

Sözlük Türk Sosyal Güvenlik Kurumu ile teknik destek ekibinin yoğun işbirliğinin bir

sonucudur. Birçok kişinin bu çalışmaya katkısı olmuştur: Birsen Benli, Michael Coucheir,

Ömer Faruk Furat, Harald Hauben, Demet Özkan ve Osman Can Ünver içerik üzerinde

çalışmışlardır. Damla Ergüven çalışmanın çevirisinden, Nurca Tuzcuoğlu koordinasyonundan

ve Şükrü Çam nihai tasarımından sorumludur.

Harald Hauben

Takım Lideri

Brüksel/Ankara

Mayıs 2011

AKRONİMLER / KISALTMALAR

AAD Avrupa Birliği Adalet Divanı

AB Avrupa Birliği

ABA Avrupa Birliği Antlaşması

ABİA Avrupa Birliği'nin İşleyişine İlişkin Antlaşma

AK Avrupa Konseyi

AK Avrupa Komisyonu (Avrupa Birliği Komisyonu)

AKF Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu

AKY Açık Koordinasyon Yöntemi

ASSK Avrupa Sağlık Sigortası Kartı

AT Avrupa Topluluğu

BEA Bağımsız (Ulusal) Emekli Aylığı

CEDEFOB Avrupa Mesleki Eğitim Geliştirme Merkezi

ÇSGB Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

EESSI Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi

ERDF Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu

ESF Avrupa Sosyal Fonu

EURES Avrupa İstihdam Hizmetleri

EURESco Avrupa İstihdam Hizmetleri Koordinasyon Ofisi

EVTA Avrupa Mesleki Eğitim Birliği

ILO Uluslararası Çalışma Örgütü

İK İdari Komisyon

İK İnsan Kaynakları

MISSOC Avrupa Birliği‟nin Sosyal Koruma Konusunda Karşılıklı Bilgilendirme Sistemi

NPAA Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Program

OEA Orantısal Aylık

PAYGO Dağıtım Modeli

PILON İhbar Tazminatı

QMV Nitelikli Çoğunluk Oylaması

SED Yapılandırılmış Elektronik Belge

SGK Sosyal Güvenlik Kurumu

SKK Sosyal Koruma Komitesi

STK Sivil Toplum Kuruluşu

TEA Teorik Emekli Aylığı

TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

1

A

AB Adalet Divanı içtihadı Court case law

AB hukukunun yorumlanması Interpretation of EU law

AB Komisyonu İstihdam, Sosyal İşler ve İçerme Genel Müdürlüğü İşçilerin serbest dolaşımı ve sosyal güvenliğin koordinasyonu, Avrupa İstihdam Stratejisi, sosyal korumaya ve sosyal içermeye ilişkin açık koordinasyon yöntemi, çalışma hakları gibi AB istihdam politikaları ve sosyal politikalar hakkındaki Avrupa Komisyonu departmanı.

European Commission Directorate General Employment, Social Affairs and Inclusion Department of the European Commission, dealing with EU employment and social policies, such as the free movement of workers and social security coordination, the European Employment Strategy, the open method of coordination on social protection and social inclusion, rights at work etc.

AB Mevzuatı EU legislation

AB Temel Haklar Şartı (2007) Charter of Fundamental Rights (of the European Union) (2007)

Açık Koordinasyon Yöntemi (AKY)1990’lardan bu yana AB’de kullanılan bir hükümetler arası yönetişim modelidir. Ortak hedeflere ulaşmak için siyasi işbirliği sağlamaya yönelik bir çerçevedir. Yönerge, gösterge ve en iyi uygulamaların karşılaştırılması ve paylaşılması gibi yumuşak hukuk mekanizmalarına dayanır. (kanunlar gibi

Open Method of Coordination (OMC) An intergovernmental model of governance that has been used in the EU since the 1990ies. It is a framework for political cooperation to achieve common goals. It relies on soft law mechanisms such as guidelines and indicators, benchmarking and sharing of best practices (as opposed to hard law, i.e.

2

bağlayıcı hukukun aksine). AKY, özellikle istihdam (Avrupa İstihdam Stratejisi), sosyal koruma ve sosyal içerme alanlarında olmak üzere çeşitli politika alanlarında kullanılmaktadır.

legislation). The OMC is used in different policy areas, notably in the field of employment (European Employment Strategy), in the fielf of social protection and social inclusion.

Aday ülke Candidate country

Ademi merkeziyetçi Decentralised

Ademi merkeziyetçi idare Decentralised administration

Adil rekabet Fair competition

Adli süreç Judicial process

Ağırlaşmak (meslek hastalığı) Aggravation (of an occupational disease)

Aile birleştirmesi Family reunification

Aile ferdi Family member

Aile hekimi Family doctor / physician

Aile ödeneği Özellikle aile fertlerinin sayısı ve gerektiğinde de yaşlarına bakılarak verilen süreli ve nakdi aile yardımlarıdır. Genellikle çocuk yardımı diye bilinir. 1408/71 sayılı Tüzük kapsamında sadece emeklilerin bu tür bir aile yardımını alma hakları bulunmaktaydı.

Family allowance It s a type of family benefit which is periodical and in cash and granted exclusively by reference to the number and, where appropriate, the age of members of the family. Commonly referred to as child benefit. Under Regulation 1408/71, pensioners were only entitled to this type of family benefit.

Aile yardımı Koordinasyon Tüzüğü bağlamında, aile yardımları, 883/2004 sayılı Tüzük’e ait Ek 1’de listelenen avans nafaka ödenekleri ile özel doğum ve evlat edinme ödeneklerinin dışında kalan, aile masraflarını karşılamayı amaçlayan bütün ayni ve nakdi yardımları anlamına gelmektedir. Bu kavram ayrıca bekar ebeveynler ve özürlü çocuklar için verilen özel ödenekler ile çocuk yetiştirme ödenekleri ya da ebeveyn yardımları ve çocuk bakımı ödeneklerini de kapsamaktadır.

Family benefit For the purposes of the coordination Regulation, refers to all benefits in kind or in cash intended to meet family expenses, excluding advance of maintenance payments and special childbirth and adoption allowances which are listed in Annex I of Regulation 883/2004. The concept covers also special allowances for single parents and for disabled children, child-raising allowances or parental benefits and childcare allowances.

Akımsal Streamlined

Akreditasyon Accreditation

Aksatmak Hinder

Aktarma (AB mevzuatının ulusal mevzuata aktarılması)

Transposition

Aktif hale getirme Activation

Aktif nüfus Active population

Alan kişi Recipient

Alt sınır Lower ceiling

Amacına uygun Proportionate

Amacıyla orantılı Proportionate

Analık Maternity

Analık izni Maternity leave

3

Analık izni doğum yapan anneye çocuğunun bakımı için verilen ücretli izindir. İzin süresi ulusal mevzuatlarca belirlenir.

Maternity leave provides paid time off work for a mother who gives birth to a child so as to care for the child. Duration of leave is determined under national legislation.

Analık sigortası Maternity insurance

Analık yardımı Maternity benefit

Aralıksız Uninterrupted

Arızi sağlık hizmeti Sınır ötesi sağlık hizmeti bağlamında kullanılan bir kavramdır. Yetkili devlet dışında (aylık alan kişiler için ikamet ettikleri ülke dışında) kalınan süre içerisinde, sağlık hizmetinin türü ve beklenen kalış süresi dikkate alınmak kaydıyla, hastalık veya kaza nedeniyle tıbbi bakımdan zorunlu hale gelen tedaviyi ifade etmektedir. Sigortalı kişiler, Avrupa Sağlık Sigortası Kartlarını (bakınız “ASSK”) kalınan ülkedeki sağlık hizmet sunucusuna göstermek kaydıyla, arızi sağlık hizmetlerinden faydalanırlar. Söz konusu yardım, kişi, kalınan ülkenin mevzuatı kapsamında sigortalıymış gibi dikkate alınarak sağlanır.

Occasional care Concept used in the context of cross-border care. Refers to treatment which, owing to sickness or accident, becomes necessary on medical grounds during a stay outside the competent State (or, for pensioners, the State of residence), having regard to the nature of the care and the expected length of the stay. Insured persons obtain occasional care by presenting their European Health Insurance Card (see “EHIC”) to the provider in the State of stay. The care is provided as if the person were insured under the scheme applicable in the State of stay.

Armatör Shipowner

Asgari aylığı Minimum pension

Asgari gelir Minimum income

Asgari istirahat süresi Minimum rest period

Asgari ücret Minimum wage

Askeri personel Military personnel

Askerlik / askerlik hizmeti Military service

Askıya alma Suspension

Asli unsur (kamu yararı bakımından) Serbest dolaşım alanında dolaylı ayrımcılık veya diğer kısıtlayıcı önlemlerin gerekçelendirilmesi için zemin. Kamumu yararı bakımından asli unsurların listesi açık bir listedir (ABİA’da geçen üç sapmadan farklı olarak, örn. kamu sağlığı, kamu politikası ve kamu güvenliği). Avrupa Adalet Divanı tarafından tanınan asli unsurlara örnek olarak sosyal güvenlik sisteminin maddi dengesinin ciddi olarak sarsılması riski (-nin önlenmesi) verilebilir.

Overriding reason in the public interest Ground for justification of indirectly discriminatory or other restrictive measures in the field of free movement. The list of overriding reasons in the public interest is open-ended (as opposed to the three derogations expressly mentioned in the TFEU, i.e. public health, public policy and public security). An example of an overriding reason recognised by the European Court of Justice is the (prevention of the) risk of seriously undermining the financial balance of the social security system.

Ast durumda olma Subordination

Atipik Atypical

4

Atipik sınır işçisi 1408/71 sayılı Tüzük’ün 71. Maddesi’ nin uygulanmasına ilişkin Adalet Divanı içtihatından (C-1/85 sayılı Miethe Davası) doğan bir kavramdır. Atipik sınır işçisi, işsiz kaldığı dönemde çalıştığı üye devlette kendisi için daha iyi iş bulma imkânları tanıyan yakın ilişkiler kurması gerekçesiyle, sınır işçisinden farklı değerlendirilen bir işçi tanımıdır. 883/2004 sayılı Tüzük’ün 65. Maddesi açısından bu kavramın süregelen ilgisi tartışılmaktadır.

Atypical frontier worker It is a concept originating in the caselaw of the Court of Justice (Miethe case, C-1/85) relating to the application of Article 71 of Regulation 1408/71. It denotes a frontier worker who is treated as a worker other than a frontier worker on the grounds that s/he has maintained, in the Member State where s/he worked at the time of becoming unemployed, such close links as to give him/her better chances of finding new employment there. The continued relevance of this concept for the purposes of Article 65 of Regulation 883/2004 is debated.

Avans nafaka ödemesi Ebeveynin kendi evladının nafakasını sağlama konusundaki yasal yükümlülüğünü yerine getirememesi halini telafi etmek amacıyla verilen, geri alınabilme özelliği taşıyan avans ödemeleri şeklindeki aile yardımlarıdır. Avans nafaka ödemeleri, Koordinasyon Tüzüğü kapsamına girmemektedir.

Advance on maintenance payment A family benefit consisting of recoverable advances intended to compensate for a parent’s failure to fulfil his/her legal obligation of maintenance to his/her own child. Advances on maintenance payments are not covered by the coordination Regulation.

Avro bölgesi Bu bölge resmi olarak ortak para birimi olarak Avro kullanan 17 ülkeyi içermektedir. (Avusturya, Belçika, GKRY, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya). Bunların dışında Avro kullanmasına izin verilen ; Monako, San Marino ve Vatikanı da içermesi mümkündür..

Eurozone The zone formally includes the 17 EU member states using Euro as the common monetary unit (Austria, Belgium, Cyprus, Estonia, Finland, France, Germany, Greece, Ireland, Italy, Luxemburg, Malta, the Netherlands, Portugal, Slovakia, Slovenia, Spain). It is also possible to include Monaco, San Marino, and Vatican which are also allowed to use Euro.

Avrupa Adalet Divanı (AAD) (resmi: Avrupa Birliği Adalet Divanı)

European Court of Justice (ECJ) (officially: Court of Justice of the European Union)

Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunu Kuran Antlaşma (1958)

Treaty Establishing the Atomic Energy Community (1958)

Avrupa Birliği Antlaşması – Maastricht (1993)

Treaty on European Union – Maastricht (1993)

Avrupa Birliği Antlaşması (ABA) 1992’de Maastricht’te imzalanan ve 1993’ten bu yana yürürlükte olan, Avrupa Birliği’ni kuran Antlaşmadır. Birçok kez değişikliğe uğramış ve en son olarak ABA’yı tamamen yeniden yapılandıran 2007 tarihli Lizbon

Treaty on European Union (TEU) Treaty establishing the European Union, signed in Maastricht in 1992 and effective since 1993. It was amended on several occasions, lastly by the Treaty of Lisbon of 2007, which completely restructured the TEU.

5

Antlaşması’yla üzerinde değişiklikler yapılmıştır.

Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Program (NPAA)

National Programme for the Adoption of the Acquis (NPAA)

Avrupa Birliği Resmi Gazetesi Official Journal of the European Union

Avrupa Birliği’nin İşleyişine ilişkin Antlaşma (ABİA) Avrupa Birliği’nin rolünü, politikalarını ve işleyişini ayrıntılı olarak belirleyen antlaşmadır. 1957 Roma Antlaşması’nın değişikliğe uğramış bir versiyonudur. Son olarak 2007 yılında Lizbon Antlaşması’yla değiştirilmiştir (ve yeniden adlandırılmıştır).

Treaty on the functioning of the EU (TFEU) Treaty setting out in detail the role, the policies and the operation of the European Union. It constitutes an amended version of the 1957 Treaty of Rome. It was last amended (and renamed) by the Treaty of Lisbon of 2007.

Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu European Regional Development Fund

Avrupa Çalışma Konseyi European Works Council

Avrupa Ekonomik Alanı Antlaşması Agreement on the European Economic Area

Avrupa Ekonomik Topluluğunu Kuran Antlaşma (Roma Antlaşması)

Treaty Establishing the European Economic Community (Treaty of Rome)

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi European Economic and Social Committee

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi European Court of Human Rights

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi European Convention on Human Rights

Avrupa Komisyonu (Avrupa Birliği Komisyonu) (AK)

European Commission (EC)

Avrupa Konseyi Avrupa Konseyi AB üye devletlerinin devlet veya hükümet başkanlarından, başbakanlarından ve Komisyon başkanından oluşan bir AB kurumudur. Bu kurumun çalışmasına AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi de katılır. Avrupa Konseyi genel politik yönelimleri ve öncelikleri tanımlar. Bir başka AB kurumu olan AB Konseyi ve uluslararası bir kurum olan Avrupa Konseyi ile karıştırılmamalıdır.

European Council The European Council is an EU institution consisting of the Heads of State or Government of the EU Member States, together with its President and the President of the Commission. The High Representative of the Union for Foreign Affairs and Security Policy takes part in its work. The European Council defines the general political directions and the priorities thereof. It should not be confused with the Council of the EU – which is another EU institution – and with the Council of Europe, which is another international organisation.

Avrupa Konseyi (AK) Merkezi Fransa’nın Strazburg kentinde bulunan 47 üyeye sahip Avrupa Konseyi’ne, Avrupa’da bulunan devletlerin neredeyse tamamı üyedir. 10 kurucu devletiyle 5 Mayıs 1949 tarihinde kurulan Avrupa Konseyi’nin başlıca

Council of Europe (CoE) The Council of Europe, based in Strasbourg (France), covers virtually the entire European continent, with its 47 member countries. Founded on 5 May 1949 by 10 countries, the Council of Europe seeks to develop throughout

6

hedefi, Avrupa’da ortak bir demokratik ortamın ve yasal düzenin oluşturulmasıdır. Hedeflerini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve benzer insan hakları metinleri ile gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu Konsey Avrupa Birliği kurumları olan, Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa (Devlet ve Hükümet Başkanları) Konseyi ile karıştırılmamalıdır.

Europe common and democratic principles based on the European Convention on Human Rights and other reference texts on the protection of individuals. It should not be confused with the Council of the European Union and the European Council (see “European Council”), which are European Union institutions.

Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu Kuran Antlaşma

Treaty Establishing the European Coal and Steel Community

Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu (AKF), değişen ticari düzenin bir sonucu olarak işlerini kaybeden işçileri, mümkün olduğunca çabuk bir şekilde başka bir iş bulabilmelerini için destek sağlamak üzere oluşturulmuştur.

European Globalisation Adjustment Fund The European Globalisation Adjustment Fund (EGF) exists to support workers who lose their jobs as a result of changing global trade patterns so that they can find another job as quickly as possible.

Avrupa Mesleki Eğitim Birliği European Vocational Training Association (EVTA)

Avrupa Mesleki Eğitim Geliştirme Merkezi

European Centre for the Development of Vocational Training (CEDEFOB)

Avrupa Referans Ağları European Reference Networks

Avrupa Sağlık Sigortası Kartı (ASSK) Yetkili kurum tarafından verilen ve başka bir üye ülkede kalma halinde arızi sağlık hizmeti(bakınız arızi sağlık hizmeti) hakkını kanıtlayan taşınabilir belgedir (bakınız “Yapılandırılmış Elektronik Belge, SED”).

European Health Insurance Card (EHIC) A portable document (see “Structured Electronic Document, SED”), issued by the competent institution and certifying entitlement to occasional care (see “occasional care”) during a stay in another Member State.

Avrupa Sosyal Fonu European Social Fund

Avrupa Tek Senedi (1987) The European Single Act (1987)

Avrupa Topluluğu (AT)

European Community (EC)

Avrupa vatandaşı European citizen

Avrupa vatandaşlığı European citizenship

Ayakta tedavi Out-patient treatment

Aylığa hak kazanmak Be eligible for a pension, qualify for a pension

Aylık alma hakkı Pension right

Aylık bağlama oranı Income replacement rate

Aylık talebi Pension claim

Aynı tür sosyal güvenlik yardımı Diğer üye devletlerin ödediği aylık yardımlarının çakışmasını önleme amacını taşıyan ulusal mevzuatın

Benefit of the same kind Concept with relevance in the context of the application of national rules to prevent overlapping (i.e. national anti-

7

uygulanmasına ilişkin bir kavramdır Aynı tür sosyal güvenlik yardımları, aynı kişi tarafından tamamlanan sürelere bağlı olarak verilen malullük, yaşlılık ve dul ve yetim (ölüm) yardımlarıdır.

cumulation rules) to pension benefits payable by other Member States. Benefits of the same kind are invalidity, old-age and survivors’ benefits awarded on the basis of periods completed by one and the same person.

Ayni hastalık yardımı Sickness benefit in kind

Ayni yardım Benefit in kind

Ayrımcı Discriminatory

Ayrımcılık içermeyen engel Non discriminatory obstacle

Ayrımcılık içermeyen sınırlama Non discriminatory restriction

Ayrımcılık temelleri Grounds of discrimination

Ayrımcılık yapmama ilkesi Non-discrimination principle

Azaltma Reduction

Azami çalışma süresi Maximum work period

Azami emekli aylığı Maximum pension

Azınlık Minority

8

B

Babalık Paternity

Babalık izni Babalık izni, doğum yapan annenin eşinin/hayat arkadaşının ya da çocuğun biyolojik babasının, çocuğa bakma konusunda anneye yardımcı olması için sınırlı süreyle verilen ücretli izindir. Süre sınırı ulusal mevzuatlarca belirlenir.

Paternity leave Parental leave provides limited paid time off work for the spouse/partner of the mother or to child’s biological father to assist the mother to care for the child. The time limit is defined by national legislations.

Bağımlılık oranı Dependency ratio

Bağımsız çalışan Self-employed

Bağımsız Emekli Aylığı (BEA) (ya da “Ulusal emekli aylığı”) AB Sosyal Güvenlik Koordinasyonu Tüzüğünün yaşılık ve dulluk aylığı kısmında yer alan bu kavram bir göçmen kişinin, bir başka üye ülkede geçirdiği çalışma veya ikamet süreleri dikkate alınmaksızın sadece kendi ülkesi mevzuatı uyarınca hak kazanacağı aylıktır.

Independent pension (IP) (also “called national pension”) Concept in the coordination Regulation’s chapter on old-age and survivors’ pensions, referring to the pension to which a migrant person would be entitled by virtue of national legislation alone, without taking account of periods of insurance or residence completed in the other States.

Bağlantı Affiliation

Bağlayıcı Binding

Bağlayıcı olmayan Non-binding, null and void

Bakanlar Kurulu Council of Ministers

Bakmakla yükümlü olunan (bağımlı) aile Dependent member of the family

9

bireyi Bkz. Dependant

Bakmakla yükümlü olunan kişi/aile bireyi Dependant

Başlık Chapter

Başvuru sahibi Applicant

Başvuruda bulunmak Lodge an application

Bayrak ülkesi Flag State

Bekleme süresi Riskin ortaya çıkışıyla (örn; işgöremezlik) yardımların başlaması arasında geçen süredir.

Waiting period The period between the occurrence of the risk (e.g. incapacity to work) and the start of benefits.

Belirli süreli iş sözleşmesi Fixed-term employment contract

Benzer faaliyet Kendi nam ve hesabına çalışanların geçici olarak başka bir üye ülkede görevlendirilmesi bağlamında kullanılan bir kavramdır.

Similar activity Concept used in the context of posting of self-employed.

Benzetmek Assimilate

Beyaz Kitap (rapor) White Paper

Bildirim Notification

Bir kerede (toptan) ödeme Single (lump sum) payment

Birim İşgücü Maliyeti Unit Labour Cost

Birincil hukuk Primary law

Birincil mevzuat Primary legislation

Birleştirilmiş şekli Consolidated version

Birleştirmek Consolidate

Birlik vatandaşı

Union citizen

Borçlanma Sosyal güvenlikte ulusal mevzuat uyarınca prim muafiyeti sağlanan hallerde sözkonusu sigortalılık sürelerinin primi ödenmiş süreler gibi hesaba katılması. Örneğin; ulusal mevzuat tarafından belirlenen bir miktarın altında kazanan kişilerin primlerinin devlet tarafından karşılanması.

Crediting Taking into account of the insurance periods with premium exemption in line with the national legislations as the periods where the contributions are paid. For instance; the state pays the contributions for the persons who earn less than a certain amount set by the national legislation.

Boşanmış kişi / eş Divorced person, divorced spouse

Boyun eğme Subordination

Bölgeler Komitesi Committee of the Regions

Bölgesel kapsam Territorial scope

Bölgesel politika Regional policy

Bölgesel uyum Regional cohesion

Bölgesel uyum Territorial cohesion

Bölgesellik ilkesi Territoriality principle

Brüt miktar Gross amount

Bütçe açığı Budget deficit

10

C

Cari harcamalar esasında geri ödeme Reimbursement on the basis of actual expenditure

Cenaze masrafları Funeral expenses

Cenaze ödeneği Funeral allowance

Cenaze yardımı Funeral benefit / grant

Cinsel taciz Sexual harassment

Cinsiyete dayalı yapılan ayrımcılık Discrimination based on/on the grounds of sex

11

Ç

Çağrı üzerine çalışma On-call work

Çakışma Overlap

Çalışanın işvereninin ödediği emeklilik birikimlerini hak edebilme süresi

Vesting period

Çalışma beyanı Statement of employment

Çalışma izni Work permit

Çalışma koşulları Working conditions

Çalışma saatleri Working hours

Çalışma süresi Working time

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB)

Ministry of Labour and Social Security (MoLSS)

Çerçeve Direktif Framework Directive

Çerçeve Mevzuat Regulatory framework

Çeşitli hükümler Miscellaneous provisions

Çıraklık Apprenticeship

Çifte sigorta Double insurance

Çifte vatandaşlık Dual citizenship

Çocuk bakım yardımı Çocuk bakım masraflarını telafi etmek amacıyla çalışan ebeveynlere ödenen bir aile yardımı türüdür.

Childcare benefit It is a kind of family benefit paid to working parents to compensate for the costs of childcare.

Çocuk ödemesi Child supplement

Çocuk yardımı Özellikle aile fertlerinin sayısı ve gerektiğinde de yaşlarına bakılarak

Child benefit It is a type of family benefit which is periodical and in cash and granted

12

verilen süreli ve nakdi aile yardımı türüdür.. Aile ödeneği de denmektedir. 1408/71 sayılı Tüzük kapsamında sadece emeklilerin bu tür bir aile yardımını alma hakları bulunmaktaydı.

exclusively by reference to the number and, where appropriate, the age of members of the family. Also referred to as family allowance. Under Regulation 1408/71, pensioners were only entitled to this type of family benefit.

Çocuk yetiştirme ödeneği Ebeveynlerden birinin kendisini çocuğunu yetiştirmeye adamasını sağlamak için planlanan ve çocuk yetiştirme hizmetinin karşılığını ödemek, çocuk yetiştirme ve bakmaya ilişkin diğer masrafları karşılamak ve gerektiğinde mesleki bir faaliyeti bırakmanın getirdiği mali dezavantajları azaltmak için tasarlanan aile yardımlarıdır. Ebeveyn yardımı olarak da bilinmektedirler.

Child-raising allowance It is a kind of family benefit intended to enable one of the parents to devote him- or herself to the raising of a young child, and designed to remunerate the service of bringing up a child, to meet the other costs of caring for and raising a child and, as the case may be, to mitigate the financial disadvantages entailed in giving up income from an occupational activity. Also referred to as parental benefit.

Çocuk yetiştirme süreleri Child-raising periods

Çok düzeyli yönetişim Multi-level governance

13

D

Dağıtım Modeli Sosyal güvenlikte dağıtım, hali hazırda prim ödeyenlerin hali hazırdaki alıcıların masraflarını karşıladığı aylıkların cari gelirden ödenmesini içeren modeldir.

PAYGO (pay as you go) In social security, PAYGO refers to an unfunded system in which current contributors to the system pay the expenses for the current recipients.

Daimi ikamet Permanent residence

Daimi ikamet hakkı Right of permanent residence

Danışma Komitesi Consultative Committee

Danışma Komitesi (Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu için) Danışma Komitesi, 883/2004 sayılı Tüzük’ün öngörmesiyle kurulan bir birimdir. Komite , her üye devletten bir hükümet, bir sendika ve bir de işveren örgütü temsilcisinden oluşur. Yılda en az iki kez toplanır. Komite’ye, bir Komisyon temsilcisi başkanlık eder. Görevleri arasında;

- Koordinasyon Tüzüklerinin uygulanmasından kaynaklanan sorunlar ile genel sorunları veya ilke sorunlarını incelemek;

- bu gibi konularda İdari Komisyon’a görüş ve

Advisory Committee (for the Coordination of Social Security Systems) The Advisory Committee is a body established by Regulation 883/2004. It is composed, for each Member State, of a government representative, a representative of the trade unions and a representative of the employers’ organisations. It meets at least twice a year. The Advisory Committee is chaired by a Commission representative. Its tasks are: - to examine general questions or questions of principle and problems arising from the implementation of the coordination Regulations;

14

Koordinasyon Tüzüklerinin revizyonu konusunda öneriler sunmak

- to formulate opinions on such matters for the Administrative Commission and proposals for any revisions of the coordination Regulations.

Dava Case

Dayanışma Solidarity

Değişiklik Amendment, modification

Demografik değişim Demographic change

Denetim Kurulu Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonuna ilişkin İdari Komisyon’a bağlı bir yapıdır. Kurul, her üye devletin iki temsilcisinden oluşmaktadır. Esas sorumluluğu; üye devletlerin kurumlarınca geri ödemesi yapılacak sağlık hizmeti masraflarına ilişkin hesapların düzenlenmesi konusunda dikkate alınması gereken unsurların belirlenmesi görevinde İK’ye yardımcı olmaktır.

Audit Board A body attached to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems (AC). It is composed of two government representatives for each Member State. Its main responsibility is to assist the AC in fulfilling its tasks to establish the factors to be taken into account for drawing up accounts relating to the healthcare costs to be reimbursed by the institutions of the Member States.

Denizci Mariner

Deregülasyon Deregulation

Derogasyon Derogation

Destekleyici yetki Antlaşmaların AB’ye destekleyici yetki verdiği hallerde Birlik üye devletlerin eylemlerini desteklemeye, koordine etmeye ve tamamlamaya yönelik eylemlerde bulunma hakkına sahiptir. Destekleyici yetkiye örnek olarak kültür, eğitim, insan sağlığının korunması ve iyileştirilmesi alanları verilebilir.

Supporting competence When the Treaties confer on the EU supporting competences, the Union shall have competence to carry out actions to support, coordinate or supplement the actions of the Member States. Examples of supporting competences are culture, education and the protection and improvement of human health.

Devam eden isteğe bağlı sigorta (Zorunlu) ön sigortanın ardından yapılan özel bir isteğe bağlı sigorta türü. Örneğin gelecekte hak kazanacağı artırmak amacıyla başka bir üye devlette çalışan kişi eskiden sigortalı olduğu devlette gönüllü bir şekilde prim ödemeyi sürdürmek isteyebilir. 883/2004 sayılı Tüzük gönüllü ve isteğe bağlı olarak sürdürülen sigortaya ilişkin özel bir hüküm içerir (Madde 14).

Optional continued insurance Specific kind of voluntary insurance, i.e. voluntary insurance subsequent to prior (compulsory) insurance. For example, with a view to increasing his/her future pension entitlement, a person who goes to work in another Member State may want to continue paying pension contributions on a voluntary basis in the State where s/he used to be insured. Regulation 883/2004 contains a specific provision (Article 14) dealing with voluntary and optional continued insurance.

Devamlı Uniterrupted

Devir alan Transferee

15

Devlet katkısı State contribution

Devlet memurlarına özel program Koordinasyon Tüzüğüne göre, devlet memurlarına özel programlar, sözkonusu üye devlette işçilere yönelik genel sosyal güvenlik programından farklı ilgili üye devlette istihdam edilmiş kişilere uygulanan olan ve bazı memur sınıflarının doğrudan tabi olduğu sosyal güvenlik programını ifade etmektedir.

Special scheme for civil servants For the purposes of the coordination Regulation, refers to any social security scheme which is different from the general social security scheme applicable to employed persons in the Member State concerned and to which all, or certain categories of civil servants are directly subject.

Devlet yardımı State aid, subsidy

Dikkate alınan kazanç Reference earning

Dikkate alınan süre Reference period

Dinlenme süresi Rest period

Diplomaların karşılıklı olarak tanınması Mutual recognition of diplomas

Diplomaların ve sertifikaların tanınması Recognition of diplomas and certificates

Direktif 2000/43/EC sayılı Irk Direktifi 2000/78/EC sayılı İstihdam Direktifi 2004/38/EC sayılı İkamet Direktifi 2006/123/EC sayılı Hizmetler Direktifi 79/7 sayılı Sosyal Güvenlikte Eşit Muamele Direktifi

Directive Race Directive 2000/43/EC Employment Directive 2000/78/EC Residence Directive 2004/38/EC Services Directive 2006/123/EC Equal Treatment in Social Security Directive 79/7

Divan Kararı Court ruling

Diyalog ve uzlaşma prosedürü/süreci Özellikle bir kişi için uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi konusunda farklı üye devletlerin kurumları arasında anlaşmazlıklar yaşanması durumunda izlenecek İdari Komisyon tarafından belirlenen prosedürüdür (Karar No.A1). Bu prosedürün amacı, kurumlara makul bir zaman dilimi içerisinde anlaşmaya varma konusunda yardımcı olmaktır. Diyalog sürecinin, sadece ilki zorunlu olmak koşuluyla iki aşamdan oluşmaktadır. Diyalog süreci tanınan zaman dilimi içerisinde bir anlaşmaya varılarak sonuçlanmazsa, mesele Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonuna ilişkin İdari Komisyon’a taşınabilmekte ve komisyon altı ay içerisinde farklı görüşler arasında uzlaşmayı sağlamaktadır (uzlaşma prosedürü).

Dialogue and conciliation procedure A procedure established by the Administrative Commission (Decision No A1) to be followed in case of disagreements between the institutions of different Member States, notably as regards the legislation applicable to a person. The procedure is aimed at helping the institutions to reach an agreement in a reasonable period of time. The dialogue procedure consists of two stages, only the first of which is compulsory. If the dialogue procedure does not result in an agreement within given time limits, the matter may be referred to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems, which shall try to reconcile the points of view within six months (conciliation procedure).

Doğrudan ayrımcılık Bakınız “doğrudan ayrımcılık”.

Overt (or direct) discrimination See “direct discrimination”.

Doğrudan ayrımcılık

Direct discrimination

16

Bir kişinin benzer durumdaki birbaşka kişiye nazaran ayırt edici ölçütlere (örn; cinsiyet, uyruk, inanç, özürlülük) dayanarak açıkça daha az iyi davranılması halinde ortaya çıkar.

Arises when a person is treated less favourably explicitly on the grounds of a distinguishing criterion (e.g. gender, nationality, belief, disability) than another is, has been or would be treated in a comparable situation.

Doğrudan etki Avrupa Birliği hukukunun, ulusal mahkemelerin ve Avrupa mahkemelerinin tanımak ve uygulamak zorunda olacakları şekilde, belirli kriterlerin karşılanması halinde bireylere haklar tanıma ve yükümlülükler getirebilme ilkesidir. Diğer bir deyişle bazı AB hukuku türlerinin mahkemelerde kullanılabilir nitelikte oluşlarını ifade eder. Doğrudan etki hakkın kimin üzerinde uygulandığına bağlı olarak (örn. yetkili merciler veya diğer bireyler) dikey veya yatay olabilir.

Direct effect Direct effect is a principle of European Union law according to which provisions of Union law may, if they meet certain criteria, confer rights and impose obligations on individuals which the national and European are bound to recognise and enforce. In other words, it refers to the characteristic of some types of EU law to be capable of being relied on in court. Direct effect may be vertical or horizontal, the distinction drawn being based on against whom the right is to be enforced, i.e. authorities or other individuals respectively.

Doğrudan uygulanabilir AB hukukunun, ulusal uygulama mevzuatlarının devreye girmesini gerektirmeme özelliğini, yani ulusal mevzuata geçirilme zorunluluğu olmadan ulusal yasak düzenin bir parçası haline gelmeyi ifade etmektedir. Tüzükler, Direktiflerden farklı olarak, doğrudan uygulanabilirdirler. Aynı şey Antlaşma hükümleri için de geçerlidir.

Directly applicable Refers to the characteristic of some types of EU law to require no national implementing legislation to take effect, i.e. to become part of the national legal order without having to be transposed into national legislation. Regulations, unlike Directives, are directly applicable. The same goes for Treaty provisions.

Doğum ödeneği Doğum halinde bir defaya mahsus olarak verilen bir yardımdır. Doğum ödenekleri (bazen özel doğum ödeneği olarak da adlandırılmaktadır.) 883/2004 sayılı Tüzük’ün kapsamının dışında tutulmuştur. Bu tüzüğe ait Ek 1’de listelenmişlerdir.

Birth grant A one-off benefit paid upon the birth of a child. Birth grants (sometimes also called special childbirth allowances) are excluded from the scope of Regulation 883/2004. They are listed in its Annex I.

Doğum yardımı Bakınız “analık yardımı”.

Birth benefit See “maternity benefit”.

Doğuştan özürlü Disabled from birth

Dolandırıcılık Fraud

Dolaşım Mobility

Dolaşım halindeki işçi Mobile worker

Dolaşım serbestîsi Freedom of movement

Dolaylı ayrımcılık Bu kavram, görünürde ayrımcılık olarak nitelendirilemeyecek bir ölçüt, hüküm

Indirect discrimination It is the situation when an apparently neutral criterion, provision or practice

17

veya uygulamanın, ırk, cinsiyet etnik köken, din ya da inanç, engellilik, yaş ya da cinsel eğilim temelinde kişileri dezavantajlı duruma düşürmesi halidir. Örneğin; Divan, kısmi zamanlı işçilerin bir sosyal güvenlik yardımlarından yoksun olmasından dolayı dolaylı ayrımcılığa uğradıklarına kanaat getirmiş olmakla birlikte kısmi çalışanların ağırlıklı olarak kadınlardan oluşması durumlarını ayrıca dolaylı ayrımcılık olarak nitelendirilmiştir.

would disadvantage people on the grounds of nationality, sex, racial or ethnic origin, religion or belief, disability, age or sexual orientation. For instance; the ECJ ruled that part-time workers were subjected to indirect discrimination due to being deprived of social security allowances and that it was also the case where the majority of part-time workers were women.

Dostane girişim Good offices

Dönüştürme Conversion

Döviz kuru Exchange rate

Dul (erkek) Widower

Dul (kadın) Widow

Dul aylığı Widow(er)’s pension

Dul ve yetim (hayatta kalan) Survivor

Dul ve yetim aylığı, ölüm aylığı Survivor’s pension

Düzmece Bogus

18

E

Edinilmiş haklar sistemi Yardım miktarının sigorta süresine göre değişiklik gösterdiği aylık sistemidir. Avrupa’daki yaşlılık ve dul ve yetim (ölüm) aylıklarının hemen hemen hepsi ve malullük aylığı programlarının çoğu bu tür sistemlerin kapsamına girmektedir. Kazanılmış haklar sistemi kapsamında verilen aylıklar pro-rata-temporis (sürelerle orantılılık) ilkesine göre koordine edilir.

Acquired rights system Pension system in which the amount of the benefit varies according to the length of insurance. Almost all old-age and survivor’s pensions, and most of invalidity pension systems in Europe are of this type. Pensions from acquired rights systems are coordinated according to the pro-rata-temporis principle.

EESSI (Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi) Farklı üye devletlerin sosyal güvenlik kurumları arasında sosyal güvenlik bilgisi değişimi için ortak bir güven çerçevesi sağlayan entegre sistemdir. Bilgiler, kâğıt E-formların yerini alan yapılandırılmış elektronik belgeler (bakınız “yapılandırılmış elektronik belgeler”) yoluyla değiştirilir. Bu sistemin merkezi unsurlarından birisi de, belge yönlendirmesi için kullanılan görevli arayüzünün yanı sıra halkın erişimine açık bir kurum veritabanı olan

EESSI (Electronic Exchange of Social Security Information) An integrated system providing a common secure framework for the exchange of social security information between social security institutions from different Member States. Information is exchanged via structured electronic documents (see “structured electronic document”), replacing the paper E-forms. One of its central elements is the EESSI Directory, an institution database with a public access as well as a clerk interface to be used for document

19

ve online dizin olarak işlev gören EESSI Dizini’dir. EESSI tam olarak Mayıs 2012’de işler hale gelecektir.

routing and as an on-line directory. EESSI wil be fully operational by May 2012.

Egemenlik Sovereignty

Eğitim bursu Study grant

Ehemmiyetsiz Immaterial

Ekonomik faaliyet Economic activity

Ekonomik faaliyeti olmayan Economically inactive

Ekonomik olarak faal Economically active

Ekonomik olarak faal kişi Active person

Ekonomik olarak faal olmayan kişi Non-active person

Ekonomik ve sosyal uyum Economic and social cohesion

Elektronik veri alışverişi, değişimi Electronic exchange of data

Emekli kişi Pensioner, retired person

Emekli maaşı (maaş, aylık) Pension

Emeklilik aylığı Retirement pension

Emeklilik fonu varlığı Pension fund asset

Emeklilik rejimi (programı) Pension scheme

Emeklilik yaşı Pensionable age, retirement age

Emzirme ödeneği Nursing benefit

Engel olma Impediment

Engel olmak Hinder

Engel teşkil etmek Constitute an obstacle

Engellerin (tüm) ortadan kaldırılması Elimination of all obstacles

Engelli Disabled

Engelli kişiler Disabled people

Engellilik Disability

Erişim noktası Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarının Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi sistemine ulaşımını sağlayan ulusal geçiş kapısıdır. Bu yapıların ulusal ve uluslararası özelliği bulunmaktadır. Her üye devletin en az bir, en fazla beş erişim noktası belirlemesi gerekir.

Access point The national gateway for multiple social security institutions to the Electronic Exchange of Social Security Information. It consists of a national and an international part. Each Member State must identify at least one and maximum five access points.

Erken emeklilik Early retirement

Erken emeklilik aylığı Yasal emeklilik yaşından önce sağlanan emeklilik aylığı.

Early pension Pension provided before the legal retirement age.

Erteleme Deferment

E-Sağlık E-Health

Esnaf ve sanatkârlar Tradesmen and craftsmen

Esnek güvence Flexicurity

Esneklik Flexibility

Eş Spouse

Eş değer iş Work of equal value

Eş zamanlı olarak iki farklı ülkede (hizmet akdiyle-kendi nam ve hesabına) çalışmak

Simultaneous (self-)employment in two countries

20

Eşdeğer durum Equivalent situation

Eşdeğer kabul etmek Assimilate

Eşgüdüm Coordination

Eşit işe eşit ücret Equal pay for equal work

Eşit muamele Equal treatment

Eşit ücret Equal pay

Etkinleştirme Activation

Etnik köken Ethnic origin

EURES – Avrupa İstihdam Hizmetleri EURES; Avrupa Komisyonu ile AB/AEA üye devletleri, İsviçre ve diğer ortak örgütlerinin (özellikle sosyal ortaklar) Kamu İstihdam Hizmetleri arasındaki işbirliği ağıdır. EURES’in amacı, kişilerin serbest dolaşımı ilkesinden yararlanmak isteyen bütün vatandaşların yanı sıra, işçi ve işverenlerin yararına bilgi, tavsiye ve işe alma/yerleştirme (iş bulma) hizmetleri sağlamaktır.

EURES – European Employment Services EURES is a co-operation network between the European Commission and the Public Employment Services of the EU/EEA Member States and Switzerland, and other partner organisations (notably social partners). The purpose of EURES is to provide information, advice and recruitment/placement (job-matching) services for the benefit of workers and employers as well as any citizen wishing to benefit from the principle of the free movement of persons.

EURES Koordinasyon Ofisi (EURESco)(veya Avrupa Koordinasyon Ofisi)

EURES Coordination Office (EURESco) (or European Coordination Office)

Europroofing (Politikaların Birlik Hukuku temel alınarak test edilmesi)

Europroofing (Testing the policy against Community Law)

Ev sahibi Üye Devlet AB vatandaşlarının kişilerin serbest dolaşımı ilkesi çerçevesinde geçici olarak çalışmak veya hizmet vermek üzere gittiğiüye devlettir.

Host Member State It’s the member state to which EU citizens go on temporary work or service within the framework of the free movement of persons principle.

Evde bakım Home care

Evlat edinme ödeneği Çocuk evlat edinme halinde bir defaya mahsus olmak üzere verilen bir yardımdır. Evlat edinme yardımları (bazen evlat edinme ödenekleri olarak da adlandırılır.) 883/2004 sayılı Tüzük’ün kapsamının dışında tutulmuştur.

Adoption grant A one-off benefit paid upon the adoption of a child. Adoption grants (sometimes also called adoption allowances) are excluded from the scope of Regulation 883/2004.

Evlilik bağı bulunmayan hayat arkadaşı Non-married partner

Eylem Planı Action Plan

21

F

Faal nüfus Active population

Faaliyet Activity

Faaliyetin önemli bir bölümü 2 veya daha fazla üye ülkede eş zamanlı çalışma bağlamında kullanılan bir kavramdır.

Substantial part of activity Concept used in the context of simulatenous work in 2 or more MS.

Faaliyetlerin çıkar merkezi İki ya da daha fazla üye devlette aynı anda kendi nam ve hesabına (bağımsız) çalışanlar için uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi bağlamında kullanılan bir kavramdır. Kişi faaliyetlerinin önemli bir bölümünü yürüttüğü üye devletlerden birinde ikamet etmediği takdirde, faaliyetlerinin çıkar merkezin bulunduğu üye devletin mevzuatına tabi olur. Faaliyetlerin çıkar merkezi, kişinin sabit ve daimi iş yeri, faaliyetlerin devam özelliği ve süresi, verilen hizmet miktarı ve tüm koşulların gösterdiği şekilde kişinin niyeti gibi kişinin mesleki faaliyetleri her açıdan dikkate alınarak belirlenmelidir.

Centre of interest of activities Concept used in the context of the determination of the legislation applicable to a person pursuing activities as a self-employed person in two or more Member States at the same time. If that person does not reside in one of the Member States in which s/he pursues a substantial part of his/her activity, s/he shall be subject to the legislation of the Member State in which the centre of interest of his/her activities is located. The centre of interest of activities should be determined by taking account of all the aspects of that person’s occupational activities, notably the place where the fixed and permanent place of business is located, the habitual nature or the duration of the activities,

22

the number of services rendered and the person’s intention as revealed by all the circumstances.

Fark ödemesi Aile yardımı haklarının çakışması halinde mevzuatı (i) uygulanabilir olan ama öncelikli olmayan ve (ii) daha yüksek tutarda bir aile yardımı sağlayan üye devletin kurumu tarafıdan ödenebilir. Öncelik hakkına göre yetkili olan devletin mevzuatı kapsamında hak kazanılan miktar ile başka bir üye devlet tarafıdan verilen daha yüksek miktarlı hak arasındaki farka denk düşer.

Differential supplement Payable in case of overlapping entitlements to family benefits by the institution of the Member State whose legislation (i) is applicable but not by priority right and (ii) which provides for a higher amount of family benefit. It corresponds to the amount of the entitlement under the legislation of that State which exceeds the amount of entitlement under the legislation of the State whose legislation is competent by priority right.

Farklı türde sosyal güvenlik yardımı Başka üye devletlerin ödediği aylık yardımlarına uygulanan, çakışmayı önleme amacını taşıyan ulusal yasalara (yardımların çakışmasını önlemeye ilişkin ulusal kurallar) ilişkin bir kavramdır. Farklı türden yardımlar, aynı tür sosyal güvenlik yardımı olarak değerlendirilemeyecek yardımlardır.

Benefit of a different kind Concept with relevance in the context of the application of national rules to prevent overlapping (i.e. national anti-cumulation rules) to pension benefits payable by other Member States. Benefits of a different kind are benefits which cannot be considered as benefits of the same kind.

Fasıl Chapter

Faydalanıcı Beneficiary

Feshetmek Repeal

Fırsat eşitliği Equal opportunity

Fiili hizmet süresi Actual service period

Fizibilite çalışması Feasibility study

Fon Fund

Fon biriktirim sistemi Gelecekte kısmi veya tam emeklilik ödemelerini yapabilmeyi teminen çalışmakta olan işçilerden alınan primlerle mal varlıklarının, kıymetlerin biriktirildiği aylık sistemi. Fon biriktirim sistemleri tanımlanmış yardım veya tanımlanmış prim programları olabilirler. Aradaki ayrım büyük ölçüde yatırılan varlıklarla bağlantılı mali riski taşıyan kişiler, programı yöneten birim veya bireye bağlıdır. Yasalarla belirlenmiş olan fon birikim sistemleri koordinasyon tüzüklerinin kapsamına girer.

Funded pension system Pension system where there is an accumulation of assets, mainly financial assets, from contributions, with the explicit objective of ensuring all or a major part of payment of the future pension benefits from these assets. Funded pension systems can be defined-benefit or defined-contribution schemes, the distinction drawn being largely based on who bears the financial risk connected with the invested assets, the unit managing the scheme or the individual respectively. Statutory funded pension systems are covered by the coordination Regulations.

Füru Descendant

23

G

Gayri meşru çalışma Yetkili mali kurumlara, sosyal güvenlik kurumlarına ve diğer kamu otoritelerine bildirilmemiş olan çalışma (hizmet akdi ile veya kendi nam ve hesabına olması fark etmez).

Undeclared work Refers to work (irrespective of whether it is in employment or self-employed capacity) which is not declared to the competent fiscal, social security and other public authorities.

Geciktirme Impediment

Geçerlilik süresi Validity

Geçersiz saymak Waive

Geçici Provisional

Geçici hüküm Transitional provision

Geçici istihdam Temporary employment

Geçici istihdam bürosu Temporary work agency

Geçici işgörmezlik Temporary incapacity

Geçici işgörmezlik ödeneği Temporary incapacity payment

Geçici işsizlik Intermittent unemployment

Geçici olarak kalınan devlet State of stay

Geçici ödenek İlk defa iş arayan gençlere verilen ve bu gençlerin özel istihdam programlarına girişini sağlayan yardımdır.

Tide-over allowance A benefit granted to young people seeking their first employment and giving them access to special employment programmes.

Geçiş dönemi Transitory period

Geçiş önlemi / tedbiri Transitional measure

Gelir desteği Income support

24

Gelir ikamesi yardımı Sosyal riskin (örn. hastalık, analık, işsizlik, yaşlılık…) ortaya çıkışı nedeniyle oluşan gelir kaybının (genelde çalışma durumu ile bağlantılı) telafi edilmesine yönelik yardım. Bazen bir sosyal riskin ortaya çıkışıyla bağlantılı olan ek giderlerin karşılanmasına yönelik yardımlara karşıt olarak kullanılır (örn. çocuk yardımı).

Income replacement benefit Benefit intended to provide compensation for lost income (typically from work) due to the occurrence of a social risk (e.g. sickness, maternity, unemployment, old age,..). Sometimes used as opposed to cost-covering benefit, aimed at compensating for additional expenditure connected with the manifestation of a social risk (e.g. child benefit).

Gelir testi Gelir testi, bir bireyin ya da ailenin devletten yardım alıp alamayacağının belirlenmesi için uygulanan para ve mal varlığı soruşturmasıdır.

Means test A means test is an investigation of means in order to determine whether an individual or family is eligible for help from the government.

Gelir vergisi Income tax

Gelir-gider farkı, açık Deficit

Gemi sahibi Shipowner

Gemici Shipowner

Genel asgari gelir yardımı Makul bir yaşam standardı sürdürebilecek gelire sahip olmayanlara ödenen asgari yardımdır.

General minimum income benefit It is a minimum benefit granted to those not having an income necessary for a reasonable living standard.

Genel çıkar General interest

Genel erişim Universal access

Genel hüküm General provision

Genel kamu harcaması General public expenditure

Genel kapsam Bütün nüfusu içine alacak şekilde genel kapsamlı olan ve hak kazanma halini prim ödemek yerine ikamet esasıa ile ilişkilendiren yardım programlarını ifade eder.

Universal coverage Benefit schemes with universal coverage extend to the entire population and link entitlement to residence rather than to the payment of contributions.

Genişleme Enlargement

Gerçek/hakiki bağ Genuine link

Gerçeklerin benzeşmesi Tüzük’te “yardımlar, gelir, gerçekler ve olaylar konusunda eşit muamele” olarak yer almaktadır. AB Sosyal Güvenlik Koordinasyonu’nun genel ilkelerinden biri olan gerçeklerin benzeşmesi, eşit muamele ilkesi ile yakından alakalıdır. Bu ilkeye göre; mevzuatı bazı gerçek ve olayların oluşumuna belirli yasal etkiler atfeden yetkili üye devlet, başka bir üye devlette vuku bulan gerçekleri ve olayları kendi sınırları dâhilinde gerçekleşmişler

Assimilation of facts It is referred to in Regulation as “equal treatment of benefits, income, facts and events”. It is a general principle of EU coordination, closely linked to the principle of equal treatment. According to this principle, the competent Member State, whose legislation attributes certain legal effects to the occurrence of certain facts or events, is obliged to take into account like facts or events occurring in any

25

gibi dikkate almakla yükümlüdür. Ayrıca, yetkili üye devlet mevzuatı kapsamında sosyal güvenlik yardımlarının ve diğer gelirlerin alınması bazı yasal etkilere sahip olduğunda, bu mevzuatın ilgili hükümleri başka bir üye devletin mevzuatı kapsamında elde edilen eşdeğer yardımların alnması ya da başka bir üye devlette edinilen gelir konusunda da aynı şekilde uygulanır.

other Member State as though they had taken place within its territory. Likewise, where, under the legislation of the competent State, the receipt of social security benefits and other income has certain legal effects, the relevant provisions of that legislation shall apply in the same way to the receipt of equivalent benefits acquired under the legislation of any other Member State or to income acquired in another Member State.

Gerekçe Justification, rationale

Gerekçelendirme (Ayrımcılık içeren tedbirlerin, sınırlamaların)

Justification (of discriminatory measures, of restrictions)

Gerekçelendirmek Justify

Gerekçeli görüş İhlal kovuşturması (bakınız “ihlal kovuşturması”)kapsamında dava öncesi süreç aşamalarından biridir. Gerekçeli açıklamanın amacı, Komisyon’un ihlale ilişkin pozisyonunu belirlemek ve üye devletin verilen zaman dilimi içerisinde uyması gereken eylem konusunu belirlemektir.

Reasoned opinion One of steps in the pre-litigation procedure in the context of infringement proceedings (see “infringement proceedings”). The purpose of the reasoned opinion is to set out the Commission’s position on the infringement and to determine the subject matter of any action, requesting the Member State to comply within a given time limit.

Gerekli değişikliklerin yapılması koşuluyla

Mutatis mutandis

Geri ödeme Reimbursement

Geri ödeme (kurumlar arasında) Reimbursement between institutions

Geri ödenebilir Reimbursable

Gizli ayrımcılık Bakınız “dolaylı ayrımcılık”.

Covert discrimination See also “indirect discrimination”.

Göçmen işçi Migrant worker

Gönülsüz Involuntary

Görevlendirme Tüzük’e göre; bir üye devlette normal olarak istihdam edilen çalışanların, işveren adına işverenleri tarafından geçici olarak çalışmak üzere başka bir üye devlete gönderilmesi durumunu ifade etmektedir. Normalde, üye devletlerden birinde faaliyet gösteren kendine hesabına kişiler de benzer faaliyetler yürütmek üzere kendilerini geçici olarak başka bir üye devlette görevlendirebilirler. Özellikle görevlendirme süresinin 24 ayı aşmaması gibi belli koşulların yerine

Posting For the purposes of the Regulation, refers to the situation where employees normally employed in a Member State are sent by their employer to another Member State to temporarily perform work on that employer’s behalf. Self-employed persons normally pursuing activities in a Member State can also post themselves to another Member State to temporarily perform similar activities there. Provided certain conditions are met, notably that the duration of the posting does not exceed

26

getirilmesi kaydıyla, hizmet akdiyle ya da kendi hesabına çalışanlar çalıştıkmakta oldukları üye devletin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaya devam ederler. Bu husus, Lex loci laboris ilkesinin uygulanması konusunda bu durum önemli bir istisnayı teşkil eder. (bakınız “lex loci laboris”). Görevlendirme konusundaki bu istisnanın amacı; genel kuralın uygulanmasında istihdam süresinin yetersiz olması nedeniyle işverenlerın karışısına çıkacak idari karışıklıkların önüne geçmek suretiyle, işverenler ve bağımsız çalışanlar için hizmet sunma serbestliği ile işçiler için sebest dolaşımın teşvik edilmesidir.

24 months, the employees and self-employed remain subject to the social security legislation of the State where they normally work. This is an important exception to the principle of the application of the lex loci laboris (see “lex loci laboris”). The aim of the posting exception is to promote the freedom to provide services for employers and self-employed, and the free movement of workers for employees by avoiding the administrative complications which would result from the application of the general rule where the period of employment is of short duration.

Görevlendirmenin askıya alınması Suspension of the posting period

Görevlendirmenin durdurulması Interruption of the posting period

Görevlendirmenin sona erdirilmesi Cessation of posting

Görevlendirmeyi yapan işletme Posting undertaking

Görevlendirmeyi yapan şirketin bulunduğu devlet

Posting State

Görüş Opinion

Görüş alma (kamudan) Open consultation

Gösterge Indicator

Gümrük Birliği Customs Union

27

H

Hak etme Eligibility

Hak etme ölçütleri (koşulları) Eligibility criteria (conditions)

Hak iddia eden Claimant

Hak kazanma Entitlement

Hak kazanma süresi Ulusal sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında yardıma hak kazanma koşullarını ifade eder. Yardıma hak kazanma, söz konusu mevzuat kapsamında asgari ikamet süresi, kendi nam ve hesabına ya da hizmet akdiyle çalışma süresi ya da sigortalılık sürelerine bağlı olarak yardımlara hak kazanma koşullarından oluşur. Bakınız “sürelerin birleştirilmesi”. Bekleme süresiyle karıştırılmamalıdır.

Qualifying period Refers to a common benefit entitlement condition in national social security legislation, consisting of making entitlement to benefits contingent upon having completed a minimum number of periods of residence, (self-)employment or insurance under the said legislation. See also “aggregation of periods”. Not to be confused with waiting period.

Hak sahibi Claimant

Hak tanınması Grant somebody a right

Hakkın elde edilmesi Acquisition of a right

Haklı rekabet Fair competition

Haklı sebep Objective justification

Haksız yere işten çıkarma Unfair dismissal

Halk müzakeresi Public consultation

Halk sağlığı Public health

Hasta hareketliliği

Patient mobility

28

Hasta kişilerin herhangi bir AB üyesi ülkelede tedavi görmesine imkân tanıyan hareketliliktir.

It’s the mobility enabling patients to receive health treatment in any member state of the EU.

Hastalık sigortası Sickness insurance

Hastalık yardımı/ödeneği Sickness benefit

Hastane dışında yapılan bakım Non-hospital care

Hastanede bakım Hospital care

Hastanın ödediği ücret Patient charge

Hazırlık belgesi /dokümanı Preparatory document

Hizmet akdiyle (kendi nam ve hesabına) çalışılan süre

Period of (self-)employment

Hizmet akdiyle çalışan kişi Employed person

Hizmet akdiyle çalışma Koordinasyon Tüzüğü bağlamında, “hizmet akdiyle gerçekleştirilen bir faaliyet”, gerçekleştirildiği üye devletin mevzuatında belirlendiği haliyle herhangi bir faaliyet ya da eşdeğer durumdur.

Employed activity For the purposes of the coordination Regulation, “activity as an employed person” means any activity or equivalent situation so defined in the legislation of the State where it is carried out.

Hizmet alan Service recipient

Hizmet içi eğitim Vocational retraining

Hizmet kullanıcısı Service user

Hizmet sağlayıcı Service provider

Hizmet sunma serbestîsi Freedom to provide services

Hizmet sunucu Service provider

Hizmetlerin serbest dolaşımı Free movement of services

Hizmetlerin sunumu Delivery of services

Hukuki kaynak Source of law

Hukukun üstünlüğü Rule of law

Huzurevinde bakım Residential care

Hüküm Provision

29

I

ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) ILO (International Labour Organisation)

ILO Sözleşmesi ILO Convention

Irka dayalı ayrımcılık Discrimination based on/on the grounds of race

30

İ

İç pazar Internal market

İçtihat hukuku Case law

İdari düzenleme Administrative arrangement

İdari işbirliği Administrative cooperation

İdari Komisyon (Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu’na ilişkin) İK, Avrupa Komisyonu’nun, 883/2004 sayılı Tüzük ile oluşturulan özel bir birimidir. İK’ya her üye devletten iki hükümet temsilcisi katılır (bir üye, bir yedek üye). Komisyon danışman sıfatıyla katılır ve İK sekreteryasını temin eder. İK yılda en az dört kez toplanır. IK’ya AB Konseyi başkanlığını yürüten üye devletin bir temsilcisi tarafından başkanlık edilir. İK’nın çeşitli görevleri arasında;

- idari sorunlara ve Koordinasyon Tüzüğü’nden kaynaklanan yorum sorunlarına çözüm getirmek;

- özellikle deneyimin ve en iyi idari uygulamaların değiş tokuşunun teşvik edilmesi ile AB mevzuatının yeknesak olarak uygulanmasını kolaylaştırmak

- üye devletler arasında yaşanan

Administrative Commission (for the Coordination of Social Security Systems) The AC is a specialised body of the European Commission, created by Regulation 883/2004. It is composed of two government representatives for each Member State (one member and one alternate). The Commission attends in an advisory capacity and ensures the Secretariat of the AC. The AC meets at least four times a year. It is chaired by a representative of the State holding the presidency of the Council of the EU. The AC has different tasks, which include: - dealing with administrative questions and questions of interpretation arising from the coordination Regulation; - facilitating the uniform application of the European legislation, in particular by promoting exchange of experience and

31

ilke sorunları hususunda anlaşmaya varılması konusunda yardımcı olmak;

- üye devlet kurumları arasında bilgi değişimi konusunda teknik ve usule ilişkin ayrıntıları belirlemek

gibi çalışmalar bulunmaktadır.

best administrative practices; - helping to reach agreements on questions of principle which have arisen between the Member States; - deciding on the technical and procedural details for exchanging information between Member States’ institutions.

İflas Insolvency

İflas sigortası Insolvency insurance

İhbar tazminatı Pay in lieu of notice (pilon)

İhlal Violation

İhlal kovuşturması Bir üye devletin Birlik hukukunun zorunlu kıldığı yükümlülükleri yerine getirip getirmediğinin tespit edilmesine yönelik bir süreçtir. “Antlaşmaların koruyucusu” olan Komisyon tarafından başlatılan sürecin birden fazla aşaması vardır. Dava öncesi aşamanın amacı, üye devletlerin AB hukukunun gerekliliklerini gönüllü olarak yerine getirmelerini sağlamaktır. Komisyon’un durumu Adalet Divanı’na sevketmesi dava sürecini başlatır. Adalet Divanı alınan şikayeti soruşturur ve AB hukukunun ihlal edilip edilmediğini tespit eder. İhlal söz konusuysa ihlali gerçekleştiren üye devletin Divan kararına uymak için gerekli önlemleri alması istenir. Üye devlet bu konuda başarısız olursa Komisyon Divandan, ilgili devletin toplu ödeme yapmasını veya ceza ödemesini gerektiren ikinci bir karar almasını talep edebilir.

Infringement proceedings This is a procedure for establishing whether a Member State has failed to fulfil an obligation imposed on it by Union law. It is launched by the Commission, which is the “guardian of the Treaties”, and consists of several stages. The pre-litigation phase is intended to enable the Member State to conform voluntarily with the requirements of EU law. Referral by the Commission to the Court of Justice opens the litigation procedure. The Court of Justice will investigate the complaint and decide whether EU law has been infringed. If so, the offending Member State is required to take the necessary measures to comply with the judgement of the Court. If it fails to do so, the Commission has the possibility of a second Court ruling ordering that State to pay a lump-sum or a penalty.

İhraç edilebilir Exportable

İhraç edilemeyen sosyal yardım/ödenek Non-exportable benefit

İhraç edilemezlik Non-exportability

İkamet Koordinasyon tüzüğü kapsamında, kişinin daimi çıkar merkezinin bulunduğu yeri ifade etmektedir. Kişiyi taşınmaya iten sebepler ve amaçlardan farklı olarak, ilgili üye devlette kalınan sürenin uzunluğu belirleyici olmazken, durumun akıbetine karar vermek için bir dizi öçüt dikkate alınmalıdır.

Residence For the purposes of the coordination Regulation, refers to the place where the habitual centre of a person’s interests are situated. A number of criteria must be taken into account in order to establish whether this is the case, whereby the length of the presence in the territory of the State concerned is not decisive, unlike the intention and the reasons which have led the person to move.

İkamet eden Resident

İkamet edilen devlet State of residence

32

İkamet edilen ülke Country of residence

İkamet etmek Reside

İkamet hakkı Right of residence

İkamet izni Residence permit

İkamet kartı Residence card

İkamet koşulu Residence clause

İkamet kurallarının dikkate alınmaması Waiving of residence rules

İkamet süresi Period of residence

İkamet tezkeresi Residence permit

İkamet yeri Place of residence

İkamete dayalı sistem Residence-based system

İkametgâh Place of residence

İkili anlaşma Bilateral agreement

İkili koordinasyon sistemi Dual coordination system

İkinci okuma Second reading

İkinci sütun emeklilik fonundan bağlanan emekli aylığı

Second-pillar pension

İkincil hukuk Secondary law

İkincil mevzuat Secondary legislation

İkramiye Bonus

İlerleme Raporu Progress Report

İlgili taraf Stakeholder

İlgili tarafların katılımı Stakeholder involvement

İlişki Affiliation

İlk okuma First reading

İmtiyazlı istihdam İmtiyazlı istihdam, istihdam alanında bazı kimselere ya da gruplara ırk ve cinsiyet gibi temellere dayanarak diğerlerine kıyasla ayrımcı nitelikte özel muamelede bulunulması anlamına gelmektedir.

Preferential employment Preferential employment means giving of special treatment in the field of employment to certain persons or classes of persons over others on the grounds such as race and gender.

İmzalama Ratification

İnsan hakları Human rights

İnsan kaynakları (İK) Human resources (HR)

İntibak Yardım miktarının geçim giderindeki değişiklikleri (artışları), gelir düzeyini veya bazı diğer temel değişiklikleri yansıtacak şekilde uyarlanması. İntibak otomatik ve düzenli olabilir veya olmayabilir. Bazen ayarlama, yeniden değerlendirme, yeniden belirleme olarak da ifade edilir.

Revaluation The adaptation of the amount of benefit to reflect changes (increases) in the cost-of-living, the level of income or some other basis for adjustment. Revaluation may or may not be automatic or regular. Sometimes also referred to as adjustment, revalorisation or uprating.

İrade dışında gelişen Involuntary

İrtibat bürosu Sosyal güvenliğin uluslararası koordinasyonu çerçevesinde bilgi vermek üzere kurulan bürolar

Liaison body Information units established within the framework of the international coordination of social security.

İspat Attestation

33

İspat külfeti Burden of proof

İsteğe bağlı Optional

İsteğe bağlı sigortalı Voluntarily insured

İstihdam Employment

İstihdam edilebilirlik Employability

İstihdam hizmetleri (kurumu) Employment services (institution)

İstihdam ilişkisi Employment relationship

İstihdam piyasası Labour market

İstihdamın teşvik edilmesi önlemi Employment promotion measure

İş arayan Jobseeker

İş göremezlik derecesi Degree of incapacity for work

İş günü Working day (work day)

İş güvenliği Occupational safety

İş hukukuiş kanunu Labour law

İş kanunu Labour law

İş kazası Accident at work, occupational accident

İş kazası Occupational accident

İş kazası sigortası Work accident insurance

İş sağlığı ve güvenliği Health and safety at work

İş sözleşmesi Contract of employment

İşbirliği Cooperation

İşçi Worker

İşçi sendikası Trade union

İşçi statüsü Status of worker

İşçilerin serbest dolaşımı Free movement of workers

İşçilerin Temel Sosyal Haklarına İlişkin Topluluk Şartı

Community Charter of the Fundamental Social Rights of Workers (1989)

İşe alma Recruitment

İşgücü Labour force, manpower

İşgücü kaybı Loss of working capacity

İşine son verme Dismissal

İşletme Undertaking

İşletmenin devri İşletmenin ya da işin (ya da bunların bir kısmının) devredilmesi halinde çalışanların haklarını korumayı amaçlayan 2001/23/EC sayılı Direktif’te kullanılan bir kavramdır. Direktife göre, bir işletmenin devri, işverenin değişmesiyle birlikte ekonomik kimliğin de devredilmesi anlamına gelmektedir. Direktife göre, devir işlemi, devir işlemine dahil olan işverenin işten çıkarma işlemi gerçekleştirmesi için geçerli bir sebep olarak gösteremez. Ancak, ekonomik, teknik ya da kurumsal sebeplerle ya da işten çıkarmaya karşı koruma sağlayan mevzuatların kapsamına girmeyen bazı işçi sınıfları

Transfer of undertaking Concept used in Directive 2001/23/EC, aimed at safeguarding employee’s rights in the event of transfer of undertakings or businesses (or parts of them). A transfer of undertaking for the purposes of the Directive is the transfer of an economic identity retaining its identity, involving a change of employer. According to the Directive, the transfer does not in itself constitute valid grounds for dismissal by the employer involved in the transfer. Dismissals may occur, however, for economic, technical or organisational reasons, or for certain categories of workers not covered by legislation protecting against dismissal.

34

için işten çıkarma durumu söz konusu olabilmektedir.

İşsiz Unemployed

İşsizlik Bürosu Unemployment Office

İşsizlik ödeneği Jobseekers’ allowance, unemployment allowance

İşsizlik sigortası Unemployment insurance

İşsizlik sigortası fonu Unemployment insurance fund

İşsizlik yardımı Unemployment benefit

İşten çıkarılmaya karşı koruma Protection against dismissal

İşten çıkarma Dismissal

İşten çıkarma tazminatı Dismissal pay

İştirakçilik Partnership

İşveren Employer

İşveren adına çalışan Employee

İşveren örgütleri Employers’ organisations

İşveren vekili Representative of the employer

İşverenin iflası Insolvency of the employer

İşverenin işyerini özürlü çalışanlarının ihtiyaçlarına uygun hale getirmesi

Reasonable accomodation

İşverenin ödemeyi sürdürmesi Continuation of payment by the employer

İşyeri Workplace

İtaat Subordination

İyi niyet Good offices

İyi yönetim Good administration

İyi yönetişim Good governance

İzleme Monitoring

İzleme ve değerlendirme Monitoring and evaluation

35

K

Kabul tarihi (mevzuat) Date of enactment

Kalma Stay

Kamu alımları Public procurement

Kamu çalışanı Civil servant

Kamu düzeni Public order

Kamu güvenliği Public security

Kamu idaresi Public administration

Kamu ihalesi Public procurement

Kamu iktisadi teşebbüsü State Economic Enterprise

Kamu politikası Public policy

Kamuya açık danışma Open consultation

Kanıtlama Attestation

Kapsamak Cover

Kapsamın genişletilmesi Extension of scope

Karar Decision

Kararı iptal etmek Annul a decision

Karşılamak Cover

Karşılıklı kısıtlama Reciprocal restriction

Karşılıklı tanıma Mutual recognition

Karşılıklılık ilkesi Reciprocity principle

Katılım Accession

Katılım Antlaşması Treaty of Accession

Kayıt Registration

Kayıt dışı istihdam Unregistered employment

Kayıtdışı çalışma Yetkili mali kurumlara, sosyal güvenlik

Undeclared work Refers to work (irrespective of whether it

36

kurumlarına ve diğer kamu otoritelerine bildirilmemiş olan çalışma (hizmet akdi ile veya kendi nam ve hesabına olması fark etmez).

is in employment or self-employed capacity) which is not declared to the competent fiscal, social security and other public authorities.

Kazanç kaybı Loss of earnings

Kazanılmış hak Acquired right, vested right

Kefaret Redemption

Kendi nam ve hesabına çalışan Self-employed

Kendi nam ve hesabına çalışma Koordinasyon tüzüğü bağlamında, işin gerçekleştiği devletin mevzuatında tanımlandığı şekliyle “kendi nam ve hesabına çalışma”, söz konusu ülkede gerçekleşen faaliyet ya da eşdeğer durumdur.

Self-employed activity For the purposes of the coordination Regulation, “activity as a self-employed person” means any activity or equivalent situation so defined in the legislation of the State where it is carried out.

Kesenek Deduction

Kesinti Deduction

Kesintisiz Uninterrupted

Keşif bedeli Estimated cost

Kıdem tazminatı Severance pay

Kıdeme dayalı ücret sistemi Seniority-based wage system

Kısa vadeli sigorta kolu Short-term insurance branch

Kısıtlayıcı önlem/tedbir Restrictive measure

Kısmi aylık Kısmi aylık, kısmi emeklilik halinde verilir: kişilerin çalışma saatlerini yarı zamanlı çalışma saatlerine indirme ve aynı zamanda orantısal olarak azaltılmış “kısmi aylık” alma hakkı bulunmaktadır.

Partial pension A partial pension is granted in a situation of partial retirement: a person is entitled to reduce the working time to a part-time employment and to receive at the same time a proportionally reduced "partial pension".

Kısmi işsiz 883/2004 sayılı Tüzük’ün yetkili üye devlet dışında ikamet eden işsiz kişilere ilişkin 65. Maddesi bağlamında kullanılan bir kavramdır. Bu hükme göre; istihdam ilişkisi bitirilen ya da sona erdirilen kişiler tamamen işsiz olarak kabul edilirler. Öte yandan, istihdam ilişkisi devam eden ancak askıya alınmış olan hizmet akdiyle çalışan bir kişi kısmi işsiz olarak değerlendirilebilir.

Partially unemployed A concept relevant in the context of Article 65 of Regulation 883/2004, on unemployed persons residing outside the competent State. A person is wholly unemployed for the purposes of that provision if his/her employment relationship has been broken or has expired. Conversely, an employed person whose employment relationship still exists but is suspended can be regarded as partially unemployed.

Kısmi işsizlik İşletmenin geçici olarak kapanması ya da çalışma saatlerinin geçici olarak azaltılması halinde, tam zamanlı çalışanların maaşlarının bir kısmını

Partial unemployment Situation of full-time employees who, in the event of the temporary closure of an enterprise or a temporary reduction of working hours, are in receipt of partial

37

almaya devam etmesi ve geçici olarak kısmen işsiz kalmaları durumudur.

maintenance of their pay and who are in a situation of temporary unemployment.

Kısmi olarak düşkünler evinde bakım Ayakta tedavi hizmeti veren kurumlarda veya günlük bakım merkezlerinde sağlanan bakımı ifade eden, uzun süreli bakım bağlamında kullanılan bir kavram. Yarı durağan bakım olarak da kullanılır.

Semi-residential care Concept used in the context of long-term care, to denote care provided in institutions on an out-patient basis or in day-care centres. Also referred to as semi-stationary care.

Kısmi süreli çalışma Part-time work

Kısmi süreli hizmet akdi Part-time service contract

Kişilerin serbest dolaşımı Free movement of persons

Kişisel kapsam Personal scope

Kontrol muayenesi Review of degree of incapacity

Konut yardımı Housing benefit

Koordinasyon Coordination

Koordinasyon aracı Coordination instrument

Koordinasyon Devresi Elektronik mesajların (yapılandırılmış elektronik belge) üye devletler arasında iletilmesini sağlayan ve Avrupa Komisyonu’nun ev sahipliğini yaptığı merkezi bir uygulamadır. Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişiminin bir parçasıdır.

Coordination Node A central application, hosted at the European Commission, which will ensure the distribution of the electronic messages (structured electronic documents) between Member States. It is a part of the Electronic Exchange of Social Security Information.

Koordinasyon sistemi Coordination system

Koordinasyon Tüzüğü Coordination Regulation

Kopenhag kriterleri Copenhagen criteria

Kötüleşmek (meslek hastalığı) Aggravation (of an occupational disease)

Kurucu üye Founding member

Kuruluş hakkı Right of establishment

Külfet Burden

Küreselleşme Globalisation

38

L

Lağvetmek Repeal

Liberalize etme Deregulation

Lizbon Antlaşması Lisbon Treaty

Lizbon Stratejisi Lisbon Strategy

39

M

Maastricht Antlaşması (1993) Treaty of Maastricht (1993)

Maaş Salary

Madde Article

Maddi kapsam Material scope

Makbuz Receipt

Mali hizmetler Financial services

Malların serbest dolaşımı Free movement of goods

Maluliyet Invalidity

Maluliyet derecesinin gözden geçirilmesi Review of degree of incapacity

Malullük Invalidity

Malullük / maluliyet aylığı Invalidity pension

Malullük / maluliyet yardımı Invalidity benefit

Mani olmak Hinder

Mantık Rationale

Marjinal faaliyet İşçilerin serbest dolaşımına ilişkin Antlaşma hükümlerindeki (ABİA Madde 45) anlamıyla “işçi” tanımı bağlamında kullanılan bir kavramdır. Avrupa Adalet Divanı daima, işçi olarak tanımlanmak için, bir kimsenin ekonomik değeri olan, fiili ve gerçek bir faaliyet sürdürmesinin gerekli olduğu görüşünde bulunmuş ve sadece marjinal ve yardımcı olarak nitelendirilebilecek yürütülen küçük ölçülü faaliyetleri bu tanıma dahil etmemiştir.

Marginal activity Concept used in the context of the definition of a “worker” within the meaning of the Treaty provisions on freedom of movement of workers (Article 45 TFEU). The European Court of Justice has consistently held that, in order to be qualified as a worker, a person must pursue an activity of economic value which is effective and genuine, excluding activities pursued on such a small scale that they are to be regarded as purely marginal and ancillary.

Memur Civil servant

40

Menşe ülkesi State of origin

Menşei ülke ilkesi AB iç pazar hukuku kavramıdır. Hizmetlerin sınır ötesi olarak sağlanması bağlamında hizmet sağlayıcılarının yasal olarak kurulu bulundukları devletin yetkili mercileri tarafından düzenlenmesi ve o devletin mevzuatına uymaları ilkesini ifade eder.

Country-of-origin principle Concept in EU internal market law. In the context of the cross-border provision of services, it refers to the principle – subject to conditions and derogations – according to which service providers can only be regulated by the authorities – and asked to comply with the legislation – of the State where they are legally established.

Merhum eş Deceased spouse

Merkezi Centralised

Merkezi idare Central administration

Meslek hastalığı sigortası Occupational disease insurance

Mesleki eğitim Vocational training

Mesleki emeklilik Çalışanların bir şirkette istihdam edilmeleri veya bir meslek ya da ticaret grubuna üye olmaları sebebiyle katılma hakkına sahip olabilecekleri sosyal güvenlik programlarıdır.

Occupational pension Pension schemes to which an employee may be eligible to join by reason of his or her employment in a firm or membership of a profession or trade.

Mesleki hastalık Occupational disease

Mesleki hastalık meslek hastalığı Occupational disease

Mesleki nitelik Professional qualification

Mesleki rehabilitasyon Vocational rehabilitation

Mesleki sigorta Occupational insurance

Mesleki sosyal güvenlik programları Occupational social security scheme

Mesleki yeterlik sınavı 2005/36 sayılı AB Direktifi bağlamında nesleki niteliklerin tanınmasına ilişkin olarak kullanılan bir kavram. Ev sahibi üye ülkenin yetkili makamları tarafından o üye ülkede düzenlenen bir mesleğin başvuru sahibinin ifa etme yeterliliğini değerlendirmek amacıyla yürütülen ve başvuru sahibinin mesleki bilgisi ile sınırlı olan bir testtir.

Aptitude test Concept used in the context of EU Directive 2005/36 on the recognition of professional qualifications. Refers to a test limited to the Professional knowledge of the applicant, carried out by the competent authorities of the host Member State with the aim of assessing the ability of the applicant to pursue a regulated profession in that MS.

Meslekte kazanma gücü Earning capacity in profession

Meşru amaç Legitimate aim

Meşruiyet Legitimacy

Mevsimlik iş Seasonal work

Mevsimlik işçi Seasonal worker

Mevzuat Legislation

Mevzuatın geçici olarak uygulanması Provisional application of legislation

Mevzuatına tabi olunan üye devlet Sınır ötesi sağlık hizmeti, bilhassa planlı sağlık hizmeti (bakınız “planlanmış bakım”) bağlamında, hastanın sigortalı olduğu ve planlı sağlık hizmeti masraflarının geri ödemesini yapmak zorunda olan kurumun bulunduğu üye devleti ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Çoğu durumda yetkili üye

Member State of affiliation Concept used in the context of cross-border healthcare, in particular planned care (see “planned care”), referring to the Member State where the patient is insured and whose institution has to reimburse the costs of the planned care. Corresponds in the overall majority of cases to the competent Member State

41

devletle benzerlik gösterir (bazı emekliler hariç).

(except for certain pensioners).

MISSOC (AB’nin Sosyal Koruma Konusunda Karşılıklı Bilgilendirme Sistemi)

MISSOC (EU’s Mutual Information System on Social Protection)

MISSOC Sekreterliği (Üye Devletlerin Sosyal Güvenlik Sistemlerine ilişkin Ortak Bilgi Sistemi)

MISSOC Secretariat (the Mutual Information System on Social Security Schemes of the Member States)

Milliyete/Uyruğa dayalı ayrımcılık Discrimination based on/on the grounds of nationality

Muhafaza (hakkın ) Retention (of a right)

Muhtaç Needy

Muhtelif hükümler Miscellaneous provisions

Mukim Resident

Mutat mesken Bakınız “ikamet”.

Habitual residence See “residence”.

Mutat mesken testi Üye devlete yeni giriş yapan ve o ülkeden belli sosyal güvenlik yardımları alma talebinde bulunan kişilere, bu devlet ile aralarındaki ikamet ilişkisini tespit etmek üzere uygulanan testtir. Örneğin, bir üye ülke vatandaşı olduğu halde ulusal mevzuatla belirlenen belli bir süreyi yurtdışında geçirmiş olan kişiler gerekli ikamet kriterini karşılamadıkları için bazı sosyal güvenlik ödenekleri kapsamı dışında bırakılabilirler.

Habitual residence test The test is applied to people who have recently arrived in the member state and who make a claim for certain social security benefits, in order to see their residence relation with that stateFor instance; as citizens of a member state having spent a certain period of time determined by this state’s national legislation abroad do not fulfill the required residence condition, they may fall outside the scope of the social security allowances.

Mülteci Mültecilerin Statüsüne Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesine (1951) göre mülteci, “ırk, inanç, milliyet, belli bir sosyal gruba ya da politik görüşe bağlı olma gibi nedenlerle ciddi ve temelleri olan bir zulmedilme korkusu sebebiyle, vatandaşı olduğu ülkenin dışında olan ve bu korku nedeniyle kendini o ülke korumasına emanet edemeyen ya da etmek istemeyen” kişidir.

Refugee Under the United Nations Convention Relating to the Status of Refugees of 1951, a refugee is defined as a person who "owing to a well-founded fear of being persecuted for reasons of race, religion, nationality, membership of a particular social group, or political opinion, is outside the country of his nationality, and is unable to or, owing to such fear, is unwilling to avail himself of the protection of that country".

Münhasır yetki Antlaşmalar özel bir alanda AB’ münhasır yetki verdiğinde, sadece AB yasayabilir ve yasal olarak bağlayıcı kanunları kabul edebilir. . Üye devletler kendileri sadece AB’den yetki aldıkları takdirde ya da AB yasalarının uygulanmasını sağlamak amacıyla bunu yapabilirler. Ortak ticaret ve para politikası (Avro bölgesi için) AB’nin münhasır

yetkilerine örnek olarak gösterilebilir.

Exclusive competence When the Treaties confer on the EU exclusive competence in a specific area, only the EU may legislate and adopt legally binding acts, the Member States being able to do so themselves only if so empowered by the EU or for the implementation of EU acts. The common commercial policy and the monetary policy (for Eurozone countries) are examples of exclusive EU competences.

Mütekabiliyet ilkesi Reciprocity principle

Müteveffa Deceased spouse

Müzakere Negotiation

42

N

Nafaka Alimony

Nafaka ödemesi Maintenance payment

Nakdi hastalık yardımı Sickness cash benefit

Nakdi ödeme Cash payment

Nakdi tazminat Cash compensation

Nakdi yardım Benefit in cash, cash benefit

Nesnel gerekçelendirme Objective justification

Net miktar Net amount

Nice Antlaşması (2003) Treaty of Nice (2003)

Nitelikli çoğunluk oylaması Bazı kararların oybirliği olmaksızın yürürlüğe girmesine imkân veren Avrupa Birliği Konseyi tarafından kullanılan standart oylama sistemidir. Bazı kararların oybirliği olmaksızın yürürlüğe girmesine imkân veren AB Bakanlar Kurulu’nca kullanılan bir oylama sistemidir.

Qualified majority voting (QMV) The standard voting system used by the Council of the European Union, enabling certain decisions to be passed without unanimity. A voting system, used by the EU Council of Ministers, enabling certain resolutions to be passed without unanimity.

Noter Notary

Nüfusun yaşlanması Ageing of society

43

O

Olağan yasama prosedürü Daha önceden ortak karar usulü olarak bilinen, Konsey ve Avrupa Parlamentosuna eşit yasama yetkisi sağlamak kaydıyla, tüzüklerin ve direktiflerin kabul edilmesine yönelik standard AB yasama sürecidir.

Ordinary legislative procedure Formerly known as co-decision procedure, is the standard legislative procedure of the EU by which Regulations and Directives are adopted, providing for equal legislative competencies for Council and European Parliament.

Olurluk çalışması Feasibility

Onaylama Ratification

Orantılı olarak dağıtma/hesaplama Proratisation

Orantılılık ilkesi / ölçülülük ilkesi AB’nin temel ilkelerinden biridir. Bu ilkeye göre; AB hedeflerini gerçekleştirmek için gerektiği ölçüde hareket edebilir, daha fazlasını yapamaz.

Proportionality principle It is a fundamental principle of European Union law. According to this principle, the EU may only act to exactly the extent that is needed to achieve its objectives, and no further.

OrantısalAylık (OEA) Koordinasyon tüzüğünün yaşlılık ve dul ve yetim aylıkları bölümünde kişinin ilgili üye devlette tamamladığı sürenin, çalıştığı bütün üye devletlerde tamamladığı sürelerin toplamına oranı alınarak bu oranın teorik aylığa (TA) uygulanmasıyla hesaplanan aylıkları

Pro-rata Pension (PRP) Concept in the coordination regulation’s chapter on old-age and survivors’ pensions, referring to the pension calculated by applying to the thereotical pension (TP) the ratio between the duration of periods completed in the MS concerned and the duration of periods

44

ifade etmektedir. completed in all MS where a person has worked.

Orantısız Disproportionate

Ortak pazar Common market

Ortak Rapor Joint Report

Ortak ticaret politikası Common commercial policy

Ortaklık Partnership

Ortaklık Antlaşması Association Agreement

Ortalama aylık kazanç Average monthly earning

Ortalama emekli aylığı Average pension

Ortalama günlük kazanç Average daily earning

Ortalama yıllık kazanç Average annual earning

Ortalama yıllık maliyet Annual average cost

Oybirliği kuralı Unanimity rule

Oybirliğiyle alınmış karar Unanimous decision

45

Ö

Ödeneklerin dönüştürülmesi Conversion of benefits

Ödeneklerin iptali Withdrawal of benefits

Ölüm sigortası Survivor’s insurance

Ölüm yardımı Funeral grant

Ölüm yardımı Aylıkların yerine geçen toplu yardımların haricinde, ölüm halinde bir defaya mahsus olarak yapılan ödemelerdir.

Death grant Means any one-off payment in the event of death excluding lump-sum benefits substituting for pensions.

Ön emeklilik programı Pre-retirement scheme

Ön emeklilik yardımı Belirli bir yaştan itibaren paralı faaliyetleri azalmış, sona ermiş veya askıya alınmış işçilere yaşlılık aylığına veya erken emeklilik aylığına hak kazanacakları tarihe kadar verilen, verilişi ilgili kişinin yetkili devletteki istihdam hizmetlerine kayıtlı olup olmamasına bağlı olmayan, işsizlik yardımı veya erken yaşlılık yardımlarından ayrı olan nakdi yardım.

Pre-retirement benefit Cash benefit, other than an unemployment benefit or an early old-age benefit, provided from a specified age to workers who have reduced, ceased or suspended their remunerative activities until the age at which they qualify for an old-age pension or an early retirement pension, the receipt of which is not conditional upon the person concerned being available to the employment services of the competent State.

Ön izin, ön yetki İdari bir prosedür olan ön izin, bir kişinin sağlık hizmeti almak üzere başka bir üye

Prior authorisation A prior authorisation is an administrative procedure, which means that before a

46

devlete gitmeden önce başvuruda bulunmasını takiben, bu hizmet için kendi ülkesindeki yetkili kurumun vermesi gereken resmi onaydır.

person may go to a Member State to receive healthcare, the competent authority of his country must give formal approval for this care following an application.

Ön karar Preliminary ruling

Ön karar başvurusu Avrupa Adalet Divanı huzurunda uygulanan, ulusal yargı organları ile AB yargı organları arasında işbirliğinden oluşanbir süreçtir. Ulusal mahkemeler, hâlihazırda görülmekte olan davaları, Avrupa hukukunun yorumlanması ya da geçerliliği hususunda değerlendirmesi için AAD’ye sevkedebilirler. Ön karar başvurusunun amacı, Avrupa hukukunun AB’nin her yerinde aynı şekilde uygulanmasını sağlamaktır. Nihai merci görevi gören ulusal mahkemeler, taraflardan biri talep ettiği takdirde, ön karar başvurusunda bulunmak zorundadır. Diğerler durumlarda, karar yetkisi mahkemelerin kendisine kalmıştır. AAD’nin verdiği karar, sadece ön karar başvurusunda bulunan ulusal mahkeme için değil, aynı zamanda üye devletlerdeki bütün ulusal mahkemeler için bağlayıcıdır. Sosyal güvenlik kapsamında toplamda 500’ün üzerinde ön karar başvurusu bulunmaktadır.

Reference for a preliminary ruling A procedure exercised before the European Court of Justice, which consists of a cooperation between the national and the EU judiciary. National courts may refer cases already underway to the ECJ in order to question it on the interpretation or validity of European law. The reference for a preliminary ruling seeks to ensure the uniform application of European law throughout the EU. National courts which act as a final resort, are obliged to exercise the reference for a preliminary ruling if one of the parties requests it. For others, the decision lies with the courts themselves. The ensuing ruling of the ECJ is binding not only on the national court on whose initiative the reference for a preliminary ruling was made but also on all of the national courts of the Member States. In total, there have been over 500 references for a preliminary ruling in the context of social security coordination.

Ön koşul /şart Precondition, prerequisite

Öncelik kuralı Priority rule

Öncelikli olarak uygulanacak mevzuat Legislation applicable by priority

Öngörülen maliyet Estimated cost

Önlem almak Take measures

Özel asgari gelir desteği ödeneği Ulusal sosyal güvenlik programlarının bir bölümünü oluşturan, ancak bazı koşullar yerine getirildiğinde özel primsiz nakdi yardımlar (bakınız “özel primsiz nakdi yardımlar”) olarak değerlendirilebilen yardım sınıfıdır.

Specific minimum income benefit Categorical benefits which typically form part of national social assistance schemes but which may – if certain conditions are met – be qualified as special non-contributory cash benefits (see “special non-contributory cash benefits”).

Özel doğum ödeneği Bakınız “doğum ödeneği”. Doğum halinde bir defaya mahsus

Special childbirth allowance See “birth grant”. A one-off benefit paid upon the birth of a

47

ödemesi yapılan yardımlardır. Özel doğum ödenekleri (“doğum ödeneği” de denmektedir) 883/2004 sayılı Tüzük’ün kapsamının dışında tutulmakta, Ek 1’de yer almaktadırlar.

child. Special childbirth allowances (sometimes also called birth grants) are excluded from the scope of Regulation 883/2004. They are listed in its Annex I.

Özel primsiz nakdi yardım Geleneksel sosyal güvenlik yardımları ile sosyal yardım arasında bir yere sahip olan nakdi yardımlardır. Her iki grubun özelliklerinine de taşırlar ancak ikisine de dâhil değildirler. Özel primsiz nakdi yardımlar, sosyal güvenlik yardımları ile bağlantılı ve koordinasyonu Tüzüğünde kapsanmış olan risklerden biri ile ilgili kanunen belirlenmiş haklar doğurması bakımından sosyal güvenlik ile ilişkilendirilir. Aynı zamanda primsiz olmaları ve maddi veya kişisel ihtiyaçları karşılamaları açısından da sosyal destek ile de bağlantılıdırlar. Özel primsiz yardımlar, yardımların ihraç edilebilirliği ilkesi için bir istisna teşkil etmekte olup sadece yardımı sağlayan üye devlette ikamet eden kişilere verilirler.

Special non-contributory cash benefit Cash benefits which are halfway between traditional social security benefits and social assistance. They present characteristics of both categories, but belong to neither. Special non-contributory cash benefits are linked to social security in that they create legally-defined rights connected to a social security benefit and relate to one of the risks covered by the coordination Regulation. At the same time, they have links with social assistance, in the sense that they are non-contributory and intended to relieve a financial or personal need. As a derogation to the principle of exportability of benefits, special non-contributory benefits are only granted to persons residing on the territory of the State providing them.

Özel sağlık sigortası Private health insurance

Özel yasama süreci AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu için eşit yasama yetkisi sunan olağan yasama usulü (bkz. ilgili kilit sözcük) Lizbon Antlaşması’ndan sonra standart haline gelirken geriye kalan bazı alanlarda ise özel yasama usulleri kullanılmaktadır. Çeşitli özel yasama usulleri vardır fakat bunlardan en önemlileri muvafakat usulü ve uzlaşma usulüdür. İlkinde önerileri kabul veya red etme yetkisi Parlamento’dayken (fakat değişiklik önerisinde bulunma hakkı yoktur) ikincisinde yalnızca Konsey başvurabilir (konumu bağlayıcı değildir).

Special legislative procedure While the ordinary legislative procedure (see the relevant keyword) – providing for equal legislative competencies for the Council of the EU and the European Parliament – has become the standard after the Treaty of Lisbon, in a few remaining areas, special legislative procedures are used. There are various special legislative procedures, but the most important are the consent procedure and the consultation procedure. In the former, Parliament has the power to accept or reject proposals (but not to propose amendments), while in the latter, it should only be consulted by the Council (who is not bound by its position).

Özerklik Autonomy

Özürlü Disabled

Özürlülük Disability

48

P

Para politikası Monetary policy

Pasif hak Dormant right

Paydaş Stakeholder

Paydaşların katılımı Stakeholder involvement

Paylaşılmış yetki Antlaşmalar, AB’ye belirlibir alanda üye devletlerle paylaşmak üzere bir yetki verdiğinde, hem AB hem de üye devletler o alanda yasal olarak bağlayıcı kanunlar yapabilirler. Üye devletler, Birlik’in kullanmadığı ölçüde bu yetkiyi kullanabilirler. İç Pazar ve bazı sosyal politika alanları paylaşılmış yetkiye örnek gösterilebilir.

Shared competence When the Treaties confer on the EU a competence shared with the Member States in a specific area, both the EU and the Member States may legislate and adopt legally binding acts in that area. The Member States can exercise their competence to the extent that the Union has not done so. The internal market and certain aspects of social policy are examples of shared competences.

Pekiştirmek Consolidate

Piyasa güçleri Market forces

Planlı sağlık hizmeti Sınır ötesi sağlık hizmeti, aynı zamanda “planlı tedavi” olarak da bilinen kavramdır (bakınız “planlı tedavi”). Bir kişi, mevzuatına tabi olduğu ülke dışında bir ülkeye tedavi amaçlı gitmesi halinde alacağı sağlık hizmetini ifade

Planned care Concept used in the context of cross-border healthcare, also known as scheduled treatment (see “scheduled treatment”). Refers to healthcare obtained in a Member State other than the Member

49

etmektedir.(Bkz: mevzuatına tabi olunan ülke) Bazı hallerde, planlı sağlık hizmeti masraflarının geri ödemesi, mevzuatına tabi olunan üye devletin hastalık sigortası kurumundan alınacak ön izine bağlı kılınabilir.

State of affiliation (see “Member State of affiliation”) to which the person travelled with the intention to receive treatment. In some cases, reimbursement of the costs of planned care may be made contingent upon prior authorisation by the sickness insurance institution of the Member State of affiliation.

Planlı tedavi Bakınız “Planlalı bakım”.

Scheduled treatment See also “planned care”.

Politika önceliği Policy priority

Politikaların şeffaflığı Transparency of policies

Pozitif ayrımcılık Positive discrimination

Prim Contribution

Prim katkısı esaslı sigorta sistemi Contributory insurance scheme

Prim oranı Contribution rate

Prim ödemesi yapılmaksızın geçen süre Non-contributory period

Prime esas aylık kazançlar Monthly earnings subject to contributions

Prime esas kazanç Earnings subject to contribution

Primlerin tahsilâtı Collection of contributions

Primsiz yardım Non-contributory benefit

Pro-rata temporis clause (süre bakımından orantılılık hükmü)

Pro-rata temporis clause

50

R

Reentegrasyon Reintegration

Refah Well-being

Refah devleti Welfare State

Rehabilitasyon Rehabilitation

Rekabet Competition

Rekabet kuralları Competition rules

Resmi dil Official language

Risk (sosyal güvenlik) Contingency

Risk sistemi Yardım miktarının sigorta süresinden bağımsız olduğu malullük aylığı sistemidir (hastalık sigortasına benzer). Risk sistemleri 883/2004 sayılı Tüzük’ün ekinde listelendiklerinde, bu sistemlere A tipi sistemler denir. Özellikle sadece A tipi sisteminin geçerli olduğu üye devletlerde sigortalanmış kişiler, işgöremezlik halinin vuku bulduğu sırada sigortalı oldukları devletten tek bir aylık alırlar farklı bir orantısal aylık almazlar.

Risk system Invalidity pension system – akin to sickness insurance– in which the amount of the benefit is independent of the length of insurance. When risk systems are listed in an annex to Regulation 883/2004, they are called type-A systems. Persons having been insured exclusively in Member States with a type-A system do not receive different pro-rata pensions but a single pension from the State in which they were insured at the time the incapacity to work began.

Roma Antlaşması (1958) Treaty of Rome (1958)

Rücu Recourse

51

S

Sabit harcamalar esasında geri ödeme Reimbursement on the basis of fixed amounts

Sağlamlaştırmak Consolidate

Sağlık giderleri Health expenditure, medical costs, health costs

Sağlık hizmeti Medical care

Sağlık hizmeti giderlerinin geri ödenmesi Reimbursement of medical costs

Sağlık hizmeti sunucusu Healthcare service provider

Sağlık hizmetleri Healthcare services

Sağlık maliyeti Helath costs

Sağlık ve güvenlik standartları Health and safety standards

Sağlık verilerinin korunması Health data protection

Sağlık yardımı Healthcare benefit

Sahte Bogus

Sahte iş Koruma, maaşlı ve bağlımlı çalışma ile bağlantılı harcamalardan (gelir ve sosyal güvenlik ile ilişkili) kaçınmak için bu çalışmanın (örn. hizmet akdi ile çalışma) hileli bir biçimde kendi hesabına çalışma olarak gösterilmesi.

Bogus self-employment Salaried, dependent work (i.e. employment) which is fraudulently disguised as self-employment in order to avoid the protection and (wage- and social security-related) costs connected with the former type of work.

Sahtekârlık Sahtekârlık sonucu alınmış sosyal güvenlik numarası Sahtekârlık yapılarak alınmış ödeneklere

Fraud Bogus social security number Recovery of benefits

52

el konması Hata, yanlış beyan veya sahtekârlığın bir sonucu olarak yardımların fazla veya zamanından önce ödendiği durumlarda görülür. Bu yardımlar genelde zamanından önce ödenmiş olan yardımların değerinin geri alınabileceği veya yardımlarının değerinin hak kazanılmış olan gelecek ödemelerinden düşülebileceği faydalanıcılardan (bazı durumlarda eş, varis gibi diğer kişilerden) alınır. Bu el koyma isteğe bağlı veya zorunlu olabilir.

Occurs when benefits were overpaid or were paid but not due, either as a result of error, misrepresentation or fraud. Benefits are usually recovered from the beneficiaries (in some cases also from other persons, e.g. spouse, heirs) who can be required to refund the value of benefits not due or who can have that value deducted from any future payments to which they would be entitled. Recovery can be optional or compulsory.

Sandık Fund

Sapma Derogation

Satın alma (kamuda) Public procurement

Savaş kurbanı Victim of war

Serbest dolaşım Free movement

Serbest piyasa kuralıpiyasa güçleri Market forces

Serbestleştirme Deregulation

Sermayenin serbest dolaşımı Free movement of capital

Sığınmacı Asylum seeker

Sınır işçisi Sınır işçisi, bir üye devlette çalışan ve kural olarak her gün ya da haftada en az bir defa döndüğü bir başka üye devlette ikamet eden kişileri ifade etmektedir.

Frontier worker Frontier worker means any person working in a Member State and residing in another Member State to which he/she returns as a rule daily or at least once a week.

Sınır ötesi mobilite (yer değiştirme, hareket etme)

Cross-border mobility

Sınır ötesi sağlık hizmeti Cross-border health care

Sınırlayıcı süre Period of limitation

Sınırlı ihraç edilebilirlik Bakınız “İşsizlik yardımı”.

Limited exportability See “unemployment benefit”

Sigortalı Insurance holder

Sigortalılık durumu Insurance status

Sigortalılık süresi Period of insurance

Sigortaya esas kazanç Insurable earning

Sivil Toplum Kuruluşu (STK) Non-governmental Organisation (NGO)

Sosyal avantaj 1612/68 sayılı Tüzük, göçmen işçilere sosyal avantajlar konusunda eşit muamele teminatı vermektedir. Kavram çok geniş olmakla birlikte, koordinasyon tüzüğü kapsamının dışında kalan yardımlar da dâhil olmak üzere sosyal yardımları kapsamaktadır.

Social advantage Regulation 1612/68 guarantees migrant workers equal treatment as regards social advantages in the State of employment. The concept is very broad, and also covers social benefits, including benefits outside the scope of the coordination Regulation.

Sosyal boyut Social dimension

53

Sosyal bütünleşme Social cohesion

Sosyal destek Sosyal yardım koordinasyon tüzüğü kapsamının dışında kalmaktadır. Sosyal yardım, genel olarak özel bir sosyal güvenlik riskiyle ilişkilendirilemeyen ve yoksulluk riski halinde gerekli ihtiyacı amaçlayan primsiz, gelir testine tabi yardımları ifade etmektedir.

Social assistance Social assistance is outside the scope of the coordination Regulation. It generally refers to a subsidiairy set of non-contributory, means-tested benefits which cannot be linked to a specific social security risk and which are intended to cater 53ort he risk of poverty.

Sosyal dışlanma Social exclusion

Sosyal diyalog Social dialogue

Sosyal eylem programı Social action programme

Sosyal güvenlik Social security

Sosyal güvenlik anlaşması Social security agreement

Sosyal güvenlik hakkı Social security right

Sosyal güvenlik hukuku Social security law

Sosyal güvenlik kapsamı Social security coverage

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Social Security Institution (SSI)

Sosyal güvenlik riski Bakınız “doğum”, “ölüm”, “yaşlılık”, “işsizlik” vb.

Social security risk See “childbirth”, “death”, “old-age”, “unemployment” etc.

Sosyal hak Social right

Sosyal içerme Social inclusion

Sosyal konut Social housing

Sosyal Koruma Komitesi (SKK) Social Protection Committee (SPC)

Sosyal müktesebat Social acquis

Sosyal politika Social policy

Sosyal refah Social welfare

Sosyal standartlar Social standards

Sosyal taraf Social partner

Sosyal yardım Sosyal güvenlik yardımları, sosyal destek yardımları, konut ve ısınma yardımlarını kapsayan tüm sosyal koruma yardımları.

Social benefit Any benefit of social protection, including social security benefits, social assistance benefits and benefits in respect of housing and heating.

Sosyal yardım merkezi Social welfare centre

Sözleşmeli (örneğin; hastalık fonu tarafından sözleşmeye bağlanan doktor)

Contracted (e.g. a doctor contracted by the sickness fund)

Sözleşmesiz Non-contracted

Sözleşmeyi yapan makam Contracting authority

Stajyer Trainee

Stajyerlik sözleşmesi Traineeship contract

Sübvansiyon Subsidy

Sürekli bakım Permanent care

Sürekli işgöremezlik Permanent incapacity

Sürekli işgöremezlik geliri Permanent incapacity income

54

Sürelerin birleştirilmesi AB Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonunun temel prensiplerinden birisi olan bu ilke, ulusal sosyal güvenlik mevzuatlarındaki hak etme sürelerinin kısıtlayıcı etkilerini nötralize etmeye hizmet eder. Bu ilkeye göre, yardım hakkı elde etmek için, sosyal güvenlik yardımı talebinde bulunduğunuz üye devlet kurumu, başka üye devletlerde tamamlanan sigorta, hizmet akdiyle çalışma, kendi hesabına çalışma ya da ikamet sürelerini kendi mevzuatına tabi olunarak tamamlanmış gibi kabul etmek ve dikkate almak zorundadır. Sürelerin birleştirilmesi ilkesi, emekli aylıkları ve işsizlik yardımları konusunda özel kuralların varlığıyla birlikte, Koordinasyon Tüzüğü kapsamına giren bütün yardımlar için uygulanmaktadır (ön-emeklilik yardımları hariç). Bu ilke, yalnızca yardım hakkı elde etme (elde tutma, geri kazanma) konusunda değil, aynı zamanda bir programa bağlı olmak için de kullanılabilmektedir. Ancak kişinin hak kazandığı yardımların hesaplanması konusunda uygulanamamaktadır.

Aggregation of periods A general principle of EU social security coordination, which serves to neutralise the restrictive effects of qualifying periods in national social security legislation. In accordance with this principle, the institution of the Member State from which you claim a social security benefit has to take into account, for the purposes of establishing entitlement to this benefit, periods of insurance, employment, self-employment or residence completed in other Member States, as though they were completed under its own legislation. The principle of aggregation applies to all benefits covered by the coordination Regulation (except pre-retirement benefits), with special rules for pensions and unemployment benefits. It can be used not only to acquire (or retain, recover) entitlement to benefits, but also to establish affiliation to a scheme. It cannot be used, however, for the purposes of calculating benefits to which one is entitled.

Sürelerin dönüştürülmesi Conversion of periods

55

Ş

Şeffaf Transparent

Şeffaflık Transparency

Şube açmak, kurmak Set up a branch

56

T

Taban emekli aylığı Base pension

Tabiyet Nationality

Tabiyet hükmü (ulusallık koşulu) Bir yardıma, avantaja veya ekonomik faaliyete erişimi belirli bir ülkenin/belirli ülkelerin vatandaşlarıyla kısıtlayan hüküm (mevzuatta, uluslararası anlaşmalarda veya sözleşmelerde).

Nationality clause A provision (in legislation, international agreements or contracts) reserving access to a benefit, advantage or economic activity to citizens of (a) particular countr(y)(ies).

Taciz Bir kişinin insan onuruna zarar verme amacına veya etkisine sahip olan ve düşmanca, caydırıcı, kırıcı, küçük düşürücü veya onur kırıcı bir ortamın oluşmasına neden olan istenmeyen sözlü, sözsüz veya fiziksel davranış. Taciz; toplumsal cinsiyet, ırk, yaş, özürlülük ve cinsel yönelim zeminlerine dayalı ayrımcılıkla mücadece eden AB Direktifleri kapsamında ayrımcılık teşkil eder.

Harassment Unwanted conduct of verbal, non-verbal or physical nature with the purpose or the effect of violating the human dignity of a person, and creating a hostile, intimidating, offensive, humilitating or degrading environment. Harassment constitutes discrimination under the EU Directives combating discrimination on grounds of gender, race, age, disability and sexual orientation.

Tahakkuk eden miktarın tamamının ödenmesi

Full payment

Tahakkuk etmek / ettirmek Accrue

Tahakkuk etmiş olan yardım (sosyal güvenlik bağlamında)

Accrued benefit

Tahakkuk etmiş ücret (maaş) Accrued wage (salary)

Tahkim Komisyonu Conciliation Board

57

Tam işsizlik Full (or total, whole) unemployment

Tam zamanlı çalışma Full-time work

Tam zamanlı hizmet akdi Full-time service contract

Tamamen işsiz 883/2004 sayılı Tüzük’ün yetkili üye devlet dışında ikamet eden işsiz kişilere ilişkin 65. Maddesi kapsamında kullanılan bir kavramdır. Bu hükme göre; istihdam ilişkisi bitirilen ya da sona eren kişiler tamamen işsiz olarak kabul edilirler. Öte yandan, istihdam ilişkisi devam eden ancak askıya alınmış olan hizmet akdiyle çalışan bir kişi kısmi işsiz olarak değerlendirilebilirler.

Wholly unemployed A concept relevant in the context of Article 65 of Regulation 883/2004, on unemployed persons residing outside the competent State. A person is wholly unemployed for the purposes of that provision if his/her employment relationship has been broken or has expired. Conversely, an employed person whose employment relationship still exists but is suspended can be regarded as partially unemployed.

Tamamlayıcı aylık Pension supplement

Tamamlayıcı emekli aylığı Supplementary pension

Tamamlayıcı sigorta Supplementary insurance

Tanı Diagnosis

Tarama Raporu Screening Report

Tarama süreci Screening process

Tarım işçisi Agricultural worker

Tarımsal faaliyet Agricultural activity

Tasfiye Liquidation

Taşeron, alt yüklenici Subcontractor

Taşınabilir belge Bakınız “Yapılandırılmış Elektronik Belge, SED”.

Portable document See “Structured Electronic Document, SED”

Tavan Ceiling

Tavsiye Recommendation

Tazminat Indemnity

Tazminat Compensation, redress

Tebliğ mektubu Letter of formal notice

Tecil Deferment

Tedavi Remedy

Tedavi masrafı Cost of treatment

Tedavinin verildiği üye devlet Member State of treatment

Tedbir Measure

Tedbir almak Take measures

Tek Avrupa Senedi 1986 Single European Act 1986

Tek oranlı aylık Single rate pension

Tek Pazar Single market

Tek uygulanabilir mevzuat Single applicable legislation

Teknik Komite Technical Committee

Tekrar dağıtılan, yeniden dağıtılan nitelikte

Redistributive

Telafi edici ödeme Compensatory payment

Telafi etmek Redeem

Teletıp Telemedicine

58

Temel ayni yardım Ayni yardımlar Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu hakkında İdari Komisyon’un bir kararında listelenmiştir ve bu yardımlar için 883/2004 sayılı Tüzüğün 33. Maddesinde özel bir koordinasyon prosedürü belirlenmiştir.

Substantial benefit in kind Benefit in kind, listed in a decision of the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems, for which a special coordination procedure is provided in Article 33 of Regulation 883/2004.

Temel çıkar Fundamental interest

Temel emekli aylığı Basic pension

Temel ilke Fundamental principle

Temel özgürlük Fundamental freedom

Temel sağlık hizmetleri Primary healthcare services

Temel tüzük Sırasıyla uygulama tüzükleri olan 987/2009 ve 574/72 sayılı Tüzüklerin aksine, 883/2004 veya önceki 1408/71 sayılı Tüzükler kastedilmektedir.

Basic Regulation Refers to Regulation 883/2004 or the former Regulation 1408/71, as opposed to their implementing Regulations 987/2009 and 574/72 respectively.

Temlik olunan Transferee

Temsilci Representative

Temyiz Appeal

Teorik Emekli Aylığı (TEA) Kişinin tüm çalışma hayatını tek bir üye ülke mevzuatına tabi olarak geçirdiği varsayıldığında bu ülkeden bağlanılması öngörülen aylığı ifade etmektedir.

Theoretical Pension (TP) Refers to the pension that would be due from a MS if the person had been subject to that legislation his/her entire career.

Tersine ayrımcılık İç Pazar bağlamında tersine ayrımcılık, vatandaşlarının ya da (kişiler dahil)“statik” üretim unsurlarının yabancı ya da “hareket halinde” olanlara nazaran dezavantajlı bir muameleye maruz kaldıklarında ortaya çıkan durumu ifade etmektedir. Tersine ayrımcılık, AB hukunun sınır ötesi durumlarda uygulanabilir olması, tamamen ülke içi olan durumlarda uygulanmamasından kaynaklanır. Buradan çıkan sonuca göre, bir üye devletin vatandaşları, başka üye devletlerin vatandaşlarının aksine, o üye devletin getirdiği kısıtlayıcı bir önleme (örn; bir sosyal güvenlik programına bağlı olmak için ikamet koşulu) itiraz etmek için koordinasyon tüzüğünden ve kişilerin serbest dolaşımından yararlanamazlar. AAD devamlı olarak tersine ayrımcılığın AB hukukuna ters düşmediği görüşünde olmuştur.

Reverse discrimination Reverse discrimination in the context of the internal market arises where national or “static” factors of production (incl. persons) are treated less favourably than their foreign or “mobile” counterparts. Reverse discrimination stems from the fact that EU law only applies to cross-border situations, and not to purely internal situations. It follows, for example, that the nationals of a Member State, unlike the nationals of other Member States, cannot rely on the coordination Regulation and on the free movement of persons to challenge a restrictive measure (e.g. a residence requirement for affiliation to a social security scheme) enacted by the first Member State. The ECJ has consistently held that reverse discrimination is not contrary to EU law.

Tescil Registration

59

Teşhis Diagnosis

Teşvik Incentive

Tıbbi olarak gerekçelendirilebilen Medically justifiable

Ticaret odası Chamber of commerce

Toplu Collective bargaining

Toplu iş sözleşmesi Collective labour agreement

Toplu işten çıkarma Collective redundancies

Toplu ödeme Collective payment

Topluluk hukuku Community law

Topluluk Müktesebatı AB hukukunun bütününü oluşturan AAD içtihatı ve mevzuatlar bütünü

Acquis Communautaire The accumulated legislation and ECJ caselaw constituting the body of EU law.

Topluluk sigortası Group insurance

Toplumsal cinsiyet Gender

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikalarının Ana Plan ve Programlara Yerleştirilmesi

Gender mainstreaming

Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık Discrimination based on/ on the grounds of gender

Toptan ödeme Single (lump sum) payment

Toptan yapılan (bir defada verilen) sosyal yardım

Lump-sum benefit

Transfer edilebilirlik Transferability

Tüketici hakları Consumer rights

Türev hak (bir kişinin doğrudan değil bir hak sahibinin aile bireyi sıfatıyla elde ettiği hak)

Derived right

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)

Turkish Union of Chambers and Stocks

Tüzel kişi Artificial / legal person

Tüzel kişilik Legal entity

Tüzük Regulation

Tüzük kapsamına girmek Fall within the scope of the Regulation

Tüzük kapsamının dışında kalmak Fall outside the scope of the Regulation

60

U

Ulusal düzenleme National regulation

Ulusal hukuk National law

Ulusal mahkeme National court

Ulusal mevzuat National legislation

Ulusal mevzuatın uyumlaştırması Transposition of national legislation

Ulusal sosyal güvenlik sistemlerinin koordinasyonu

Coordination of national social security systems

Ulusal Strateji Raporu National Strategy Report

Ulusal yardım paketi National benefit package

Uluslararası hukuk International law

Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri

International social security conventions

Uluslararası taşımacılık International transport

Uygulama Implementation

Uygulama Tüzüğü Uygulama Tüzüğü, 883/2004 ve 1408/71 sayılı tüzüklerin uygulanma prosedürünü belirleyen sırasıyla 987/2009 ya da önceki 574/72 sayılı tüzükleri ifade etmektedir. Temel ve uygulama tüzükleri eşit hukuki değere sahiptirler.

Implementing Regulation Refers to Regulation 987/2009 or the former Regulation 574/72, laying down the procedure for implementing Regulations 883/2004 and 1408/71, respectively. Basic and implementing Regulations have equal legal value.

Uygulamak Apply, implement

Uygulanabilir mevzuat Koordinasyon Tüzüğü kapsamına giren bir kişi için uygulanabilir olan üye devlet

Applicable legislation Concept used in the coordination Regulation to refer to the social security

61

sosyal güvenlik mevzuatını belirlemek için kullanılan bir kavramdır. Tüzük’te uygulanabilir mevzuatın belirlenmesine ilişkin bir takım bağlayıcı kurallar yer almaktadır. Uygulanabilir mevzuat, genellikle kişinin çalıştığı üye devletin mevzuatıdır (bakınız “lex loci laboris”). Ekonomik açıdan aktif olmayan kişiler için ise, uygulanabilir mevzuat ikamet ettikleri üye devletin mevzuatıdır (bakınız “lex loci domicilii”). Uygulanabilir mevzuat, kişinin sosyal güvenlik primlerini nereye ödeyeceğini ve (nakdi) yardımları nereden alacağını belirler (ayni yardımlar konusunda özel kurallar uygulanmaktadır).

legislation of a Member State which is applicable to a person covered by that Regulation. The Regulation contains a set of binding rules determining the applicable legislation. In general, this is the legislation of the State where a person works (see “lex loci laboris”). For economically inactive persons, this is the legislation of the State of residence (see “lex loci domicilii”). The legislation applicable to a person determines where s/he has to pay social security contributions and from which State s/he receives (cash) benefits (specific rules apply to benefits in kind).

Uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi Bakınız “uygulanabilir mevzuat”

Determination of the applicable legislation See “applicable legislation”

Uygunluk Eligibility

Uygunluk kriterleri (koşulları) Eligibility criteria (conditions)

Uyruk Nationality

Uyruk ölçütü/kriteri Criterion of nationality

Uyum Cohesion, convergence

Uyumlaştırma Harmonisation

Uyumlaştırmak Harmonise

Uzatma Prolongation

Uzlaşma Conciliation

Uzlaşma Komitesi Conciliation Board

Uzun süreli bakım sigortası Long-term care insurance

Uzun süreli bakım yardımı Uzun süreli bakım yardımları, özellikle mali açıdan, bakıma muhtaç kişilerin bağımsızlığını artırmak için tasarlanmıştır. Bağımlılık riski halinde kişilerin ihtiyaçlarının yerine getirilmesi için geliştirilmiştir. Genel anlamda, uzun süreli bakım yardımı kapsamında hastane bakımından ziyade evde bakım teşvik edilir. Bunun yanı sıra özürlü kişilerin bakımını üstlenmek için evde kalan kişilerin masraflarının paylaşılması ya da bu kişilere yardım verilmesi söz konusu yardımlar kapsamında yer almaktadır. Tüzük bağlamında uzun süreli bakım yardımları hastalık yardımı olarak değerlendirilir ve buna göre koordine edilirler.

Long-term care benefit Are designed to develop the independence of persons reliant on care, in particular from the financial point of view. They cater for the risk of dependency. Typically, these benefits promote home care in preference to care provided in hospital but could also consist in granting aids or cost sharing for people staying in homes for people with disabilities. For the purposes of the Regulation, long-term care benefits are considered as sickness benefits, and coordinated accordingly.

Uzun vadeli (sosyal) yardımlar Long-term benefits

Uzun vadeli sigorta kolları Long-term insurance branches

62

Ü

Ücret Wage

Ücret Garanti Fonu Wage Gurantee Fund

Ücretlendirme Remuneration

Ücretli izin Paid leave

Üçüncü taraf Third party

Üçüncü ülke Third country

Üçüncü ülke vatandaşı Third-country national

Ülkede ikamet etmeyen kişi Non-resident person

Ülkesel uyum Territorial cohesion

Üst sınır Upper ceiling

Üye Devlet Member State

Üyelik başvurusu Membership application

63

V

Vatandaş Citizen

Vatansız kişi Stateless person

Vergi avantajı Tax advantage

Vergi indirimi Tax relief

Vergilendirme Taxation

Vergilendirme kuralı Taxation rule

Vergilerden finanse edilen yardım Tax-financed benefit

Veri alışverişi Data exchange

Veri işleme Data processing

Veri İşleme Teknik Komisyonu Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu’na ilişkin İdari Komisyon (İK)’a bağlı bir birimdir. Her üye devletten iki temsilci katılır. Asıl görevi, bilginin elektronik yolla karşılıklı değişiminin sağlanabilmesi için bilgi değişim sürecinin ve bilgi akışının modernize edilmesinde İK’ya, yardım etmektir.

Technical Commission for Data Processing A body attached to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems (AC). It is composed of two government representatives for each Member State. Its main responsibility is to assist the AC in its task of modernising procedures for exchanging information and adapting the information flow between institution for the purposes of exchange by electronic means.

Veri koruma Data protection

64

Y

Yabancılık Extraneity

Yakınlaşma Convergence

Yapılandırılmış elektronik belgeler Sosyal Güvenlik Bilgilerinin Elektronik Ortamda Değişimi (EESSI) sistemi çerçevesinde sosyal güvenlik bilgilerinin ülkelerin sosyal güvenlik kurumları arasında elektronik olarak değişimini sağlayan araçlardır. Mayıs 2012 itibariyle eski tüzükler kapsamında kurumlar arası iletişimi sağlamak için kullanılan kâğıt E-formların yerini alacaktır. SEDlerin oluşturulması ve eski kâğıt E-formların yerine geçmeleri bundan böyle kağıt formların olmayacağı anlamına gelmemektedir. AB çapında taşınabilir belgeler (bakınız “taşınabilir belgeler”) olarak adlandırılan standart formlar geliştirilmiştir. Yetkili kurumlarca verilen bu formlar belli bir hak kazanma ya da bir yere bağlı olma durumlarını kanıtlamakta ve bir üye devletteki yetkililere fiziksel olarak ibraz edilebilmektedir.

Structured electronic documents (SEDs) Instruments through which social security information will be exchanged electronically between national social security institutions in the framework of the EESSI (Electronic Exchange of Social Security Information) system. As of May 2012, they will fully replace the paper E-forms that were used for the communication between the institutions under the former regulations. The introduction of the SEDs and the replacement of the paper E-forms do not mean that there will no longer be material forms. A series of EU-wide standard forms, called portable documents (see “portable document”) has been developed. Such forms, issued by a competent institution, attest to a certain entitlement or affiliation and may be physically shown to the authorities of a Member State.

Yaptırım Sanction

Yararlanıcı / hak sahibi Beneficiary

65

Yardım / hak Bakınız “analık yardımı”, “sağlık yardımı”, “mallüllük yardımı” ve “hastalık yardımı”.

Benefit See “maternity benefit”, "healthcare benefit”, “invalidity benefit” and “sickness benefit”.

Yardım miktarı ya da primler için geçici olarak yapılan hesaplama

Provisional calculation of benefits or contributions

Yardım vermek Grant a benefit

Yardımcı faaliyet Yardımcı faaliyet kavramı, Antlaşma’nın(ABİA, madde 45) işçilerin serbest dolaşımına ilişkin hükümlerindeki anlamıyla (ABİA, Madde 45) “işçi” tanımı bağlamında kullanılmaktadır. Avrupa Adalet Divanı sürekli, işçi olarak tanımlanmak için, bir kimsenin ekonomik değeri olan, fiili ve gerçek bir faaliyet sürdürmesinin gerekli olduğu görüşünde bulunmuş ve sadece marjinal ve yardımcı olarak nitelendirilebilecek küçük ölçülü faaliyetleri bu tanıma dahil etmemiştir.

Ancillary activity Concept used in the context of the definition of a “worker” within the meaning of the Treaty provisions on freedom of movement of workers (Article 45 TFEU). The European Court of Justice has consistently held that, in order to be qualified as a worker, a person must pursue an activity of economic value which is effective and genuine, excluding activities on such a small scale as to be regarded as purely marginal and ancillary.

Yardımdan faydalanan kişi Recipient

Yardımı alan kimse Recipient of a benefit

Yardımların çakışması Overlapping of benefits

Yardımların çakışmasının engellenmesi kuralı

Anti-cumulation rule

Yardımların geçici olarak verilmesi Provisional granting of benefits

Yardımların ihraç edilebilirliği Nakdi yardımlara hak kazanma ya da elinde bulundurmaya ilişkin ulusal ikamet ibarelerinin geçersiz sayılmasına yarayan genel bir AB sosyal güvenlik koordinasyonunun ilkesidir. Özellikle, haksahibi ya da haksahibinin aile fertlerinin yardımları ödemekle yükümlü olan kurumun bulunduğu üye devletten başka bir üye devlette ikamet etmesi gerekçesiyle, nakdi yardımlar azaltılamaz, askıya alınamaz, geri çekilemez ve ya yardımlara el konulamaz. Bütün nakdi yardımlar ihraç edilebilir değildir. Yardımların ihraç edilebilirliği ilkesinin kapsamına özel primsiz ödemeler girmemektedir (bakınız “özel primsiz ödemeler”).

Exportability of benefits A general principle of EU social security coordination, which serves to waive national residence clauses for gaining or retaining entitlement to cash benefits. In particular, cash benefits should not be reduced, suspended, withdrawn or confiscated on account of the fact that the beneficiary or the members of his/her family reside in a Member State other than that in which the institution responsible for providing benefitsis situated. Not all cash benefits are exportable. The principle of exportability of benefits does not extended to special non-contributory benefits (see “special non-contributory benefit”).

Yardımların/ödeneklerin süresi Duration of benefits

Yargı süreci Judicial process

66

Yasaklama Prohibition

Yasal araç Legal instrument

Yasal dayanak Legal basis

Yasal zemin Legal basis

Yasama organı Legislature

Yasama usulü Legislative procedure

Yasayla kurulmuş sosyal güvenlik programı (zorunlu program)

Statutory scheme

Yaşlılık Old age

Yaşlılık aylığı Old-age pension

Yaşlılık sigortası Old-age insurance

Yaşlılık yardımı Old-age benefit

Yatarak tedavi In-patient treatment

Yatay sosyal şartı Politika ve faaliyetlerinin belirlenmesi ve uygulanmasında Birlik, yüksek istihdam düzeyinin teşvik edilmesi, yeterli sosyal korumanın garanti edilmesi, sosyal dışlanma ile mücadele edilmesi, yüksek düzeyde eğitim ve öğretimin sağlanması ve insan sağlığının korunmasına ilişkin gereklilikleri dikkate almak zorundadır. ABİA, Madde 9 kapsamına giren bu yatay sosyal ibare sosyal politikalara yerleştirilmeyi ve AB kurumlarının tüm eylemlerin uygulanmasında sosyal endişelere yer vermelerini gerektirir.

Horizontal clause In defining and implementing its policies and activities, the Union shall take into account requirements linked to the promotion of a high level of employment, the guarantee of adequate social protection, the fight against social exclusion, and a high level of education, training and protection of human health. This horizontal social clause, contained in Article 9 TFEU, calls for social mainstreaming and requires the EU institutions to integrate social concerns in the implementation of all their actions.

Yayım tarihi Date of issue

Yeniden yapılandırma Restructuring

Yerel şube (ofis) Local branch

Yeşil Kitap Green Paper

Yetersiz Inadequate

Yetim aylığı Orphan’s pension

Yetki devri / verilmesi (AB bağlamında bkz. ABA, Madde 4, Madde 5)

Conferral of powers, attribution of powers (Art. 4, Art. 5 of TEU in the EU context)

Yetki ikamesi ilkesi AB’nin Antlaşmalar tarafından kendisine verilen yetkileri kullanırken dikkate alması gereken genel bir AB hukuku ilkesidir (özel yetkisinin olduğu alanlar hariç). Bu ilkeye göre AB, sadece teklif faaliyetin hedeflerinin üye devletler tarafından gerek merkezi gerekse bölgesel ve yerel düzeyde yeterince yerine getirilemediğinde ancak önerilen faaliyetin etkileri ve çapı dolayısıyla Birlik düzeyinde daha uygun bir şekilde yerine getirilebileceği durumlarda harekete geçer.

Subsidiarity principle A general principle of EU law which the EU must respect in the exercise of the powers conferred to it by the Treaties (except in areas where it has exclusive competence). According to this principle, the EU shall act only if and insofar as the objectives of the proposed action cannot be sufficiently achieved by the Member States, either at central level or at regional and local level, but can rather, by reason of the scale or effects of the proposed action, be better achieved at Union level.

67

Yetki onayı Accreditation

Yetkili Competent

Yetkili kurum Genel bir ifadeyle, çeşitli yardımlar konusunda Koordinasyon Tüzüğü’nü uygulaması için her üye devletin yetkili bakanlıklarınca belirlenen kurum anlamına gelmektedir. Farklı yetkili kurumlara ilişkin ayrıntılara EESSI Dizini’nden ulaşılabilmektedir. Daha özel bir ifadeyle, yetkili kurum, uygulanabilir mevzuatın belirlemesine ilişkin kurallarca uygulanabilir kabul edilen mevzuatın ait olduğu üye devletteki yetkili kurum (yukarıda tanımı yer almaktadır) anlamına gelmektedir (bakınız “uygulanabilir mevzuat”).

Competent institution Generally speaking, means the institution designated by the competent ministries of each of the Member States to implement the coordination Regulation in respect of the various benefits. The details of the different competent institutions can be consulted in the EESSI Directory. In a more specific way, the term refers to the competent institution (as defined above) of the Member State whose legislation is designated as applicable by the rules on the determination of the legislation applicable (see “applicable legislation”).

Yetkili makam Competent authority

Yetkili üye devlet Koordinasyon Tüzükleri bağlamında, yetkili kurumun (bakınız “yetkili kurum”) bulunduğu üye devlet anlamına gelmektedir.

Competent member state For the purposes of the coordination Regulation, refers to the Member State in which the competent institution (see “competent institution”) is situated.

Yıldırma Mobbing

Yıllık rapor Annual report

Yoksulluk Poverty

Yorumlamak Interpret

Yönetim Kurulu Board of Directors

Yönetişim Governance

Yumuşak hukuk mekanizması Bakınız “Açık Koordinasyon Yöntemi” Avrupa Birliği’nde, üye devletlerin gönüllü işbirliğine dayanan, yeni hükümetlerarası yönetişim aracıdır.

Soft law mechanism See “Open Method of Coordination” A new and intergovernmental means of governance in the European Union, based on the voluntary cooperation of its member states.

Yurt dışında tedavi Treatment abroad

Yük Burden

Yüksek mimari High level architecture

Yükümlülük Liability

Yürürlüğe giriş tarihi Date of entry into force

Yürürlüğe girme Entry into force

Yürürlük süresi Validity

Yürürlükten kaldırmak Repeal

68

Z

Zaman kısıtlaması Time-limit

Zorunlu sigortadan muafiyet Exemption from compulsory insurance

Zorunlu sigortalı kişi Compulsorily insured person

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir.

This project is co-financed by the European Union and the Republic of Turkey.

Bu projenin yararlanıcısı T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu’dur.

The beneficiary of this project is T.R. Social Security Institution.

Bu projenin sözleşme makamı Merkezi Finans ve İhale Birimi’dir.

The contracting authority of this Project is Central Finance and Contracts Unit.

“Bu yayın Avrupa Birliği’nin yardımıyla basılmıştır. Bu baskının içeriği Bernard Brunhes International

ve Sosyal Güvenlik Kurumunun Kapasitesinin Artırılması Teknik Destek Projesi,

EuropeAid/126747/D/SV/TR’nin sorumluluğundadır ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini

yansıttığı varsayılamaz.”

“This publication has been produced with the assistance of the European Union. The contents of this

publication is the sole responsibility of Bernard Brunhes International and Technical Assistance

Project for Capacity Building of the Social Security Institution, EuropeAid/126747/D/SV/TR and can in

no way be taken to reflect the views of the European Union.”

Glossary

for co-ordination of social security

…in 1250 terms and concepts

English-Turkish

Produced under the project ‘Technical Assistance for Capacity Building of the Social Security

Institution’

Contributors (alphabetical order):

Birsen Benli, Demet Özkan, Harald Hauben, Michael Coucheir, Osman Can Ünver,

Ömer Faruk Furat

Translation

Damla Ergüven

Co-ordination

Nurca Tuzcuoğlu

Lay-out

Emrah Çankaya

May 2011

www.sgk.gov.tr

Introduction

Present Glossary on the ‘Co-ordination of social security for migrant persons’ is produced

under the EU IPA financed project ‘EuropeAid/126747/D/SER/TR’ which aims at building the

capacity of the Social Security Institution in view of the transposition of the relevant EU social

acquis concerned with the EU co-ordination regulations on social security for migrant

workers.

The project is implemented between January 2010 and June 2011. Training of the principle

stakeholders in the relevant EU legislation, public awareness raising and the production of a

series of reports on different topics relevant for social security (co-ordination) are the main

outputs envisaged.

This English-Turkish glossary aims at explaining the terminology and concepts that are used

when dealing with social security rights for people moving between countries for private or

professional reasons. Cross-border movements for work reasons or migration abroad affect

the social security status of the persons concerned as well as that of the family members.

What happens with the old age pension rights built up in the original country of work if one

moves to another country? What if one becomes invalid? Similar questions rise when people

move for other purposes such as for holiday or for study reasons. Where am I covered when

I need a doctor and what medical services do I have access to?

If these questions would not be adequately attended to by EU legislation applicable

throughout the entire EU, people would be restraint and decide not to move because they

may lose out on their social security protection. This would seriously hamper the free

movement of workers and of citizens, fundamental principles on which the EU is built. Since

its take-off more than 50 years ago, the European Union took the social security co-

ordination at the core of its legislative action. Several Regulations on the subject of social

security co-ordination were adopted in the course of time, the most recent ones Regulation

No 883/2004/EC, its Implementing Regulation No 987/2009/EC and Regulation No

1231/2010/EU extending the former Regulations to citizens from other countries than the EU

member states, who enjoy equal rights with EU citizens when moving within the EU1. The

social security implications of cross-border or international mobility between states when one

of them is not a member of the EU are governed by international law. The Republic of Turkey

has concluded bilateral agreements with 22 countries, 13 of which apply the EU co-

ordination regulations for internal EU mobility.

Present glossary is listing 1250 of the most common concepts and terms related to the

subject of the co-ordination of social security systems. The glossary is deliberately kept

short, focusing on the most relevant terminology. For some of the concepts, explanatory

descriptions are given. The source language of the Glossary was English and the concepts

and their descriptions were subsequently translated into Turkish. This final version contains

an English-Turkish and a Turkish-English list of terms.

The Glossary is part of a series of deliverables that were produced under the project such as

the Handbook ‘EU co-ordination rules on social security for migrant workers’ (English-

1 The EU co-ordination regulations cover mobility between the 27 member states of the European Union, Iceland,

Liechtenstein, Norway and Switzerland

Turkish), a Report on the Turkish social security system, a strategic paper on the

transposition of the EU social acquis concerned with social security and several brochures

aimed at targeted audiences such as the Turkish community residing in the EU (Brochures

on EU posting rules and co-ordination of social security rules for internal EU mobility). They

can be consulted on the website of the Social Security Institute (www.sgk.gov.tr).

The Glossary is the result of an intensive collaboration between the Turkish Social Security

Institute and the technical assistance team. Several people have contributed to its result:

Birsen Benli, Michael Coucheir, Ömer Faruk Furat, Harald Hauben, Demet Özkan and

Osman Can Ünver worked on the content. Damla Ergüven was responsible for the

translation, Nurca Tuzcuoğlu and Şükrü Çam for respectively the co-ordination and final lay-

out of the document.

Harald Hauben

Team Leader

Brussels/Ankara

May 2011

ACRONYMS / ABBREVIATIONS

AC Administrative Commission

CEDEFOB European Centre for the Development of Vocational Training

CoE Council of Europe

EC European Commission

EC European Community

ECJ Court of Justice of the European Union

EESSI Electronic Exchange of Social Security Information

EGF The European Globalisation Adjustment Fund

EHIC European Health Insurance Card

ERDF European Regional Development Fund

ESF European Social Fund

EU European Union

EURES European Employment Services

EURESco European Employment Services Coordination Office

EVTA European Vocational Training Association

HR Human Resources

ILO International Labour Organisation

IP Independent (National) Pension

MISSOC European Union’s Mutual Information System on Social Protection

MoLSS Ministry of Labour and Social Security

MS Member State

NGO Non-governmental Organisation

NPAA National Programme for the Adoption of the Acquis

OMC Open Method of Coordination

PAYGO Pay as you go

PILON Pay in lieu of notice

PRP Pro-rata Pension

QMV Qualified Majority Voting

SED Structured Electronic Document

SPC Social Protection Committee

SSI Social Security Institution

TEU Treaty on European Union

TFEU Treaty on the Functioning of the European Union

TOBB Turkish Union of Chambers and Stocks

TP Thereotical Pension

1

A

Access point The national gateway for multiple social security institutions to the Electronic Exchange of Social Security Information. It consists of a national and an international part. Each Member State must identify at least one and maximum five access points.

Erişim noktası Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarının Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi sistemine ulaşımını sağlayan ulusal geçiş kapısıdır. Bu yapıların ulusal ve uluslararası özelliği bulunmaktadır. Her üye devletin en az bir, en fazla beş erişim noktası belirlemesi gerekir.

Accession Katılım

Accident at work İş kazası

Accreditation Akreditasyon, yetki onayı

Accrue Tahakkuk etmek, tahakkuk ettirmek

Accrued benefit Tahakkuk etmiş olan yardım (sosyal güvenlik bağlamında)

Accrued wage (salary) Tahakkuk etmiş ücret (maaş)

Acquired right Kazanılmış hak

Acquired rights system Pension system in which the amount of the benefit varies according to the length of insurance. Almost all old-age and survivor‟s pensions, and most of invalidity pension systems in Europe are of this type. Pensions from acquired rights systems are coordinated

Kazanılmış haklar sistemi Yardım miktarının sigorta süresine göre değişiklik gösterdiği aylık sistemidir. Avrupa‟daki yaşlılık ve dul ve yetim (ölüm) aylıklarının hemen hemen hepsi ve malullük aylığı programlarının çoğu bu tür sistemlerin kapsamına girmektedir. Kazanılmış haklar sistemi

2

according to the pro-rata-temporis principle.

kapsamında verilen aylıklar pro-rata-temporis (sürelerle orantılılık) ilkesine göre koordine edilir.

Acquis Communautaire The accumulated legislation and ECJ caselaw constituting the body of EU law.

Topluluk Müktesebatı AB hukukunun bütününü oluşturan AAD içtihatı ve mevzuatlar bütünü

Acquisition of a right Bir hakkın elde edilmesi

Action Plan Eylem Planı

Activation Aktif hale getirme, etkinleştirme

Active person Ekonomik olarak faal kişi

Active population Aktif nüfus

Activity Faaliyet

Actual service period Fiili hizmet süresi

Adjustment (see also “revaluation”) İntibak

Administrative arrangement İdari düzenleme

Administrative Commission (for the Coordination of Social Security Systems) The AC is a specialised body of the European Commission, created by Regulation 883/2004. It is composed of two government representatives for each Member State (one member and one alternate). The Commission attends in an advisory capacity and ensures the Secretariat of the AC. The AC meets at least four times a year. It is chaired by a representative of the State holding the presidency of the Council of the EU. The AC has different tasks, which include: - dealing with administrative questions and questions of interpretation arising from the coordination Regulation; - facilitating the uniform application of the European legislation, in particular by promoting exchange of experience and best administrative practices; - helping to reach agreements on questions of principle which have arisen between the Member States; - deciding on the technical and procedural details for exchanging information between Member States‟ institutions.

İdari Komisyon (Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu‟na ilişkin) İK, Avrupa Komisyonu‟nun, 883/2004 sayılı Tüzük ile oluşturulan özel bir birimidir. İK‟ya her üye devletten iki hükümet temsilcisi katılır (bir üye, bir yedek üye). Komisyon danışman sıfatıyla katılır ve İK sekreteryasını temin eder. İK yılda en az dört kez toplanır. IK‟ya AB Konseyi başkanlığını yürüten üye devletin bir temsilcisi tarafından başkanlık edilir. İK‟nın çeşitli görevleri arasında;

- idari sorunlara ve Koordinasyon Tüzüğü‟nden kaynaklanan yorum sorunlarına çözüm getirmek;

- özellikle deneyimin ve en iyi idari uygulamaların değiş tokuşunun teşvik edilmesi ile AB mevzuatının yeknesak olarak uygulanmasını kolaylaştırmak

- üye devletler arasında yaşanan ilke sorunları hususunda anlaşmaya varılması konusunda yardımcı olmak;

- üye devlet kurumları arasında bilgi değişimi konusunda teknik ve usule ilişkin ayrıntıları belirlemek

gibi çalışmalar bulunmaktadır.

Administrative cooperation İdari işbirliği

Adoption grant A one-off benefit paid upon the adoption of a child. Adoption grants (sometimes also called adoption allowances) are

Evlat edinme ödeneği Çocuk evlat edinme halinde bir defaya mahsus olmak üzere verilen bir yardımdır. Evlat edinme yardımları

3

excluded from the scope of Regulation 883/2004.

(bazen evlat edinme ödenekleri olarak da adlandırılır.) 883/2004 sayılı Tüzük‟ün kapsamının dışında tutulmuştur.

Advance on maintenance payment A family benefit consisting of recoverable advances intended to compensate for a parent‟s failure to fulfil his/her legal obligation of maintenance to his/her own child. Advances on maintenance payments are not covered by the coordination Regulation.

Avans nafaka ödemesi Ebeveynin kendi evladının nafakasını sağlama konusundaki yasal yükümlülüğünü yerine getirememesi halini telafi etmek amacıyla verilen, geri alınabilme özelliği taşıyan avans ödemeleri şeklindeki aile yardımlarıdır. Avans nafaka ödemeleri, Koordinasyon Tüzüğü kapsamına girmemektedir.

Advisory Committee (for the Coordination of Social Security Systems) The Advisory Committee is a body established by Regulation 883/2004. It is composed, for each Member State, of a government representative, a representative of the trade unions and a representative of the employers‟ organisations. It meets at least twice a year. The Advisory Committee is chaired by a Commission representative. Its tasks are: - to examine general questions or questions of principle and problems arising from the implementation of the coordination Regulations; - to formulate opinions on such matters for the Administrative Commission and proposals for any revisions of the coordination Regulations.

Danışma Komitesi (Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu için) Danışma Komitesi, 883/2004 sayılı Tüzük‟ün öngörmesiyle kurulan bir birimdir. Komite , her üye devletten bir hükümet, bir sendika ve bir de işveren örgütü temsilcisinden oluşur. Yılda en az iki kez toplanır. Komite‟ye, bir Komisyon temsilcisi başkanlık eder. Görevleri arasında;

- Koordinasyon Tüzüklerinin uygulanmasından kaynaklanan sorunlar ile genel sorunları veya ilke sorunlarını incelemek;

- bu gibi konularda İdari Komisyon‟a görüş ve Koordinasyon Tüzüklerinin revizyonu konusunda öneriler sunmak

Affiliation Bağlantı, ilişki

Ageing of society Nüfusun yaşlanması

Aggravation (of an occupational disease) Ağırlaşmak, kötüleşmek (meslek hastalığının)

Aggregation of periods A general principle of EU social security coordination, which serves to neutralise the restrictive effects of qualifying periods in national social security legislation. In accordance with this principle, the institution of the Member State from which you claim a social security benefit has to take into account, for the purposes of establishing entitlement to this benefit, periods of insurance,

Sürelerin birleştirilmesi AB Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonunun temel prensiplerinden birisi olan bu ilke, ulusal sosyal güvenlik mevzuatlarındaki hak etme sürelerinin kısıtlayıcı etkilerini nötralize etmeye hizmet eder. Bu ilkeye göre, yardım hakkı elde etmek için, sosyal güvenlik yardımı talebinde bulunduğunuz üye devlet kurumu, başka üye devletlerde tamamlanan sigorta, hizmet akdiyle çalışma, kendi hesabına

4

employment, self-employment or residence completed in other Member States, as though they were completed under its own legislation. The principle of aggregation applies to all benefits covered by the coordination Regulation (except pre-retirement benefits), with special rules for pensions and unemployment benefits. It can be used not only to acquire (or retain, recover) entitlement to benefits, but also to establish affiliation to a scheme. It cannot be used, however, for the purposes of calculating benefits to which one is entitled.

çalışma ya da ikamet sürelerini kendi mevzuatına tabi olunarak tamamlanmış gibi kabul etmek ve dikkate almak zorundadır. Sürelerin birleştirilmesi ilkesi, emekli aylıkları ve işsizlik yardımları konusunda özel kuralların varlığıyla birlikte, Koordinasyon Tüzüğü kapsamına giren bütün yardımlar için uygulanmaktadır (ön-emeklilik yardımları hariç). Bu ilke, yalnızca yardım hakkı elde etme (elde tutma, geri kazanma) konusunda değil, aynı zamanda bir programa bağlı olmak için de kullanılabilmektedir. Ancak kişinin hak kazandığı yardımların hesaplanması konusunda uygulanamamaktadır.

Agreement on the European Economic Area

Avrupa Ekonomik Alanı Antlaşması

Agricultural activity Tarımsal faaliyet

Agricultural worker Tarım işçisi

Alimony Nafaka

Amendment Değişiklik

Ancillary activity Concept used in the context of the definition of a “worker” within the meaning of the Treaty provisions on freedom of movement of workers (Article 45 TFEU). The European Court of Justice has consistently held that, in order to be qualified as a worker, a person must pursue an activity of economic value which is effective and genuine, excluding activities pursued on such a small scale that they are to be regarded as purely marginal and ancillary.

Yardımcı faaliyet Yardımcı faaliyet kavramı, Antlaşma‟nın(ABİA, madde 45) işçilerin serbest dolaşımına ilişkin hükümlerindeki anlamıyla (ABİA, Madde 45) “işçi” tanımı bağlamında kullanılmaktadır. Avrupa Adalet Divanı sürekli, işçi olarak tanımlanmak için, bir kimsenin ekonomik değeri olan, fiili ve gerçek bir faaliyet sürdürmesinin gerekli olduğu görüşünde bulunmuş ve sadece marjinal ve yardımcı olarak nitelendirilebilecek küçük ölçülü faaliyetleri bu tanıma dahil etmemiştir.

Annual average cost Ortalama yıllık maliyet

Annual report Yıllık rapor

Annul a decision Bir kararı iptal etmek

Anti-cumulation rule Yardımların çakışmasının engellenmesi kuralı

Appeal Temyiz, başvuru

Applicable legislation Concept used in the coordination Regulation to refer to the social security legislation of a Member State which is applicable to a person covered by that Regulation.

Uygulanabilir mevzuat Koordinasyon Tüzüğü kapsamına giren bir kişi için uygulanabilir olan üye devlet sosyal güvenlik mevzuatını belirlemek için kullanılan bir kavramdır. Tüzük‟te uygulanabilir mevzuatın

5

The Regulation contains a set of binding rules determining the applicable legislation. In general, this is the legislation of the State where a person works (see “lex loci laboris”). For economically inactive persons, this is the legislation of the State of residence (see “lex loci domicilii”). The legislation applicable to a person determines where s/he has to pay social security contributions and from which State s/he receives (cash) benefits (specific rules apply to benefits in kind).

belirlenmesine ilişkin bir takım bağlayıcı kurallar yer almaktadır. Uygulanabilir mevzuat, genellikle kişinin çalıştığı üye devletin mevzuatıdır (bakınız “lex loci laboris”). Ekonomik açıdan aktif olmayan kişiler için ise, uygulanabilir mevzuat ikamet ettikleri üye devletin mevzuatıdır (bakınız “lex loci domicilii”). Uygulanabilir mevzuat, kişinin sosyal güvenlik primlerini nereye ödeyeceğini ve (nakdi) yardımları nereden alacağını belirler (ayni yardımlar konusunda özel kurallar uygulanmaktadır).

Applicant Başvuru sahibi

Apply Uygulamak

Apprenticeship Çıraklık

Aptitude test Concept used in the context of EU Directive 2005/36 on the recognition of professional qualifications. Refers to a test limited to the Professional knowledge of the applicant, carried out by the competent authorities of the host Member State with the aim of assessing the ability of the applicant to pursue a regulated profession in that MS.

Mesleki yeterlik sınavı 2005/36 sayılı AB Direktifi bağlamında nesleki niteliklerin tanınmasına ilişkin olarak kullanılan bir kavram. Ev sahibi üye ülkenin yetkili makamları tarafından o üye ülkede düzenlenen bir mesleğin başvuru sahibinin ifa etme yeterliliğini değerlendirmek amacıyla yürütülen ve başvuru sahibinin mesleki bilgisi ile sınırlı olan bir testtir.

Article Madde

Artificial (legal) person Tüzel kişi

Assimilate Benzetmek, eşdeğer kabul etmek

Assimilation of facts It is referred to in Regulation as “equal treatment of benefits, income, facts and events”. It is a general principle of EU coordination, closely linked to the principle of equal treatment. According to this principle, the competent Member State, whose legislation attributes certain legal effects to the occurrence of certain facts or events, is obliged to take into account like facts or events occurring in any other Member State as though they had taken place within its territory. Likewise, where, under the legislation of the competent State, the receipt of social security benefits and other income has certain legal effects, the relevant provisions of that legislation shall apply in the same way to the receipt of equivalent benefits acquired under the legislation of any other Member State or

Gerçeklerin benzeşmesi Tüzük‟te “yardımlar, gelir, gerçekler ve olaylar konusunda eşit muamele” olarak yer almaktadır. AB Sosyal Güvenlik Koordinasyonu‟nun genel ilkelerinden biri olan gerçeklerin benzeşmesi, eşit muamele ilkesi ile yakından alakalıdır. Bu ilkeye göre; mevzuatı bazı gerçek ve olayların oluşumuna belirli yasal etkiler atfeden yetkili üye devlet, başka bir üye devlette vuku bulan gerçekleri ve olayları kendi sınırları dâhilinde gerçekleşmişler gibi dikkate almakla yükümlüdür. Ayrıca, yetkili üye devlet mevzuatı kapsamında sosyal güvenlik yardımlarının ve diğer gelirlerin alınması bazı yasal etkilere sahip olduğunda, bu mevzuatın ilgili hükümleri başka bir üye devletin mevzuatı kapsamında elde edilen eşdeğer yardımların alnması ya da başka bir üye devlette edinilen gelir konusunda da aynı şekilde uygulanır.

6

to income acquired in another Member State.

Association Agreement Ortaklık Antlaşması

Asylum seeker Sığınma isteyen kimse, sığınmacı

Attestation Onaylama, kanıtlama, ispat

Attribution of powers See “conferral of powers”.

Yetki verilmesi, yetki devri

Atypical Atipik

Atypical frontier worker It is a concept originating in the caselaw of the Court of Justice (Miethe case, C-1/85) relating to the application of Article 71 of Regulation 1408/71. It denotes a frontier worker who is treated as a worker other than a frontier worker on the grounds that s/he has maintained, in the Member State where s/he worked at the time of becoming unemployed, such close links as to give him/her better chances of finding new employment there. The continued relevance of this concept for the purposes of Article 65 of Regulation 883/2004 is debated.

Atipik sınır işçisi 1408/71 sayılı Tüzük‟ün 71. Maddesi‟ nin uygulanmasına ilişkin Adalet Divanı içtihatından (C-1/85 sayılı Miethe Davası) doğan bir kavramdır. Atipik sınır işçisi, işsiz kaldığı dönemde çalıştığı üye devlette kendisi için daha iyi iş bulma imkânları tanıyan yakın ilişkiler kurması gerekçesiyle, sınır işçisinden farklı değerlendirilen bir işçi tanımıdır. 883/2004 sayılı Tüzük‟ün 65. Maddesi açısından bu kavramın süregelen ilgisi tartışılmaktadır.

Audit Board A body attached to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems (AC). It is composed of two government representatives for each Member State. Its main responsibility is to assist the AC in fulfilling its tasks to establish the factors to be taken into account for drawing up accounts relating to the healthcare costs to be reimbursed by the institutions of the Member States.

Denetim Kurulu Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonuna ilişkin İdari Komisyon‟a bağlı bir yapıdır. Kurul, her üye devletin iki temsilcisinden oluşmaktadır. Esas sorumluluğu; üye devletlerin kurumlarınca geri ödemesi yapılacak sağlık hizmeti masraflarına ilişkin hesapların düzenlenmesi konusunda dikkate alınması gereken unsurların belirlenmesi görevinde İK‟ye yardımcı olmaktır.

Autonomy Özerklik

Average annual earning Ortalama yıllık kazanç

Average daily earning Ortalama günlük kazanç

Average monthly earning Ortalama aylık kazanç

Average pension Ortalama emekli aylığı

7

B

Base pension Taban emekli aylığı

Basic pension Temel emekli aylığı

Basic Regulation Refers to Regulation 883/2004 or the former Regulation 1408/71, as opposed to their implementing Regulations 987/2009 and 574/72 respectively.

Temel tüzük Sırasıyla uygulama tüzükleri olan 987/2009 ve 574/72 sayılı Tüzüklerin aksine, 883/2004 veya önceki 1408/71 sayılı Tüzükler kastedilmektedir.

Be eligible for a pension Aylığa hak kazanmak

Beneficiary Faydalanıcı, yararlanıcı/hak sahibi

Benefit See “maternity benefit”, "healthcare benefit”, “invalidity benefit” and “sickness benefit”.

Yardım, hak Bakınız “analık yardımı”, “sağlık yardımı”, “mallüllük yardımı” ve “hastalık yardımı”.

Benefit in cash Nakdi yardım

Benefit in kind Ayni yardım

Benefit of a different kind Concept with relevance in the context of the application of national rules to prevent overlapping (i.e. national anti-cumulation rules) to pension benefits payable by other Member States. Benefits of a different kind are benefits which cannot be considered as benefits of the same kind.

Farklı türde sosyal güvenlik yardımı Başka üye devletlerin ödediği aylık yardımlarına uygulanan, çakışmayı önleme amacını taşıyan ulusal yasalara (yardımların çakışmasını önlemeye ilişkin ulusal kurallar) ilişkin bir kavramdır. Farklı türden yardımlar, aynı tür sosyal güvenlik yardımı olarak değerlendirilemeyecek yardımlardır.

8

Benefit of the same kind Concept with relevance in the context of the application of national rules to prevent overlapping (i.e. national anti-cumulation rules) to pension benefits payable by other Member States. Benefits of the same kind are invalidity, old-age and survivors‟ benefits awarded on the basis of periods completed by one and the same person.

Aynı tür sosyal güvenlik yardımı Diğer üye devletlerin ödediği aylık yardımlarının çakışmasını önleme amacını taşıyan ulusal mevzuatın uygulanmasına ilişkin bir kavramdır Aynı tür sosyal güvenlik yardımları, aynı kişi tarafından tamamlanan sürelere bağlı olarak verilen malullük, yaşlılık ve dul ve yetim (ölüm) yardımlarıdır.

Bilateral agreement İkili anlaşma

Binding Bağlayıcı

Birth benefit See “maternity benefit”.

Doğum yardımı Bakınız “analık yardımı”.

Birth grant A one-off benefit paid upon the birth of a child. Birth grants (sometimes also called special childbirth allowances) are excluded from the scope of Regulation 883/2004. They are listed in its Annex I.

Doğum ödeneği Doğum halinde bir defaya mahsus olarak verilen bir yardımdır. Doğum ödenekleri (bazen özel doğum ödeneği olarak da adlandırılmaktadır.) 883/2004 sayılı Tüzük‟ün kapsamının dışında tutulmuştur. Bu tüzüğe ait Ek 1‟de listelenmişlerdir.

Board of Directors Yönetim Kurulu

Bogus Düzmece, sahte

Bogus self-employment Salaried, dependent work (i.e. employment) which is fraudulently disguised as self-employment in order to avoid the protection and (wage- and social security-related) costs connected with the former type of work.

Sahte iş Koruma, maaşlı ve bağlımlı çalışma ile bağlantılı harcamalardan (gelir ve sosyal güvenlik ile ilişkili) kaçınmak için bu çalışmanın (örn. hizmet akdi ile çalışma) hileli bir biçimde kendi hesabına çalışma olarak gösterilmesi.

Bogus social security number Sahtekârlık sonucu alınmış sosyal güvenlik numarası

Bonus İkramiye

Budget deficit Bütçe açığı

Burden Yük, külfet

Burden of proof İspat külfeti

9

C

Candidate country Aday ülke

Case Dava

Case law İçtiat hukuku

Cash benefit Nakdi yardım

Cash compensation Nakdi tazminat

Cash payment Nakdi ödeme

Ceiling Tavan

Central administration Merkezi idare

Centralised Merkezi

Centre of interest of activities Concept used in the context of the determination of the legislation applicable to a person pursuing activities as a self-employed person in two or more Member States at the same time. If that person does not reside in one of the Member States in which s/he pursues a substantial part of his/her activity, s/he shall be subject to the legislation of the Member State in which the centre of interest of his/her activities is located. The centre of interest of activities should be determined by taking into account all the aspects of that person‟s occupational activities, notably the place

Faaliyetlerin çıkar merkezi İki ya da daha fazla üye devlette aynı anda kendi nam ve hesabına (bağımsız) çalışanlar için uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi bağlamında kullanılan bir kavramdır. Kişi faaliyetlerinin önemli bir bölümünü yürüttüğü üye devletlerden birinde ikamet etmediği takdirde, faaliyetlerinin çıkar merkezin bulunduğu üye devletin mevzuatına tabi olur. Faaliyetlerin çıkar merkezi, kişinin sabit ve daimi iş yeri, faaliyetlerin devam özelliği ve süresi, verilen hizmet miktarı ve tüm koşulların gösterdiği şekilde kişinin niyeti gibi kişinin mesleki faaliyetleri her açıdan dikkate alınarak belirlenmelidir.

10

where the fixed and permanent place of business is located, the habitual nature or the duration of the activities, the number of services rendered and the person‟s intention as revealed by all the circumstances.

Cessation of posting Görevlendirmenin sona erdirilmesi

Chamber of commerce Ticaret odası

Chapter Fasıl, başlık

Charter of Fundamental Rights (of the European Union) (2007)

AB Temel Haklar Şartı (2007)

Child benefit It is a type of family benefit which is periodical and in cash and granted exclusively by reference to the number and, where appropriate, the age of members of the family. Also referred to as family allowance. Under Regulation 1408/71, pensioners were only entitled to this type of family benefit.

Çocuk yardımı Özellikle aile fertlerinin sayısı ve gerektiğinde de yaşlarına bakılarak verilen süreli ve nakdi aile yardımı türüdür.. Aile ödeneği de denmektedir. 1408/71 sayılı Tüzük kapsamında sadece emeklilerin bu tür bir aile yardımını alma hakları bulunmaktaydı.

Child supplement Çocuk ödemesi

Childcare benefit It is a kind of family benefit paid to working parents to compensate for the costs of childcare.

Çocuk bakım yardımı Çocuk bakım masraflarını telafi etmek amacıyla çalışan ebeveynlere ödenen bir aile yardımı türüdür.

Child-raising allowance It is a kind of family benefit intended to enable one of the parents to devote him- or herself to the raising of a young child, and designed to remunerate the service of bringing up a child, to meet the other costs of caring for and raising a child and, as the case may be, to mitigate the financial disadvantages entailed in giving up income from an occupational activity. Also referred to as parental benefit.

Çocuk yetiştirme ödeneği Ebeveynlerden birinin kendisini çocuğunu yetiştirmeye adamasını sağlamak için planlanan ve çocuk yetiştirme hizmetinin karşılığını ödemek, çocuk yetiştirme ve bakmaya ilişkin diğer masrafları karşılamak ve gerektiğinde mesleki bir faaliyeti bırakmanın getirdiği mali dezavantajları azaltmak için tasarlanan aile yardımlarıdır. Ebeveyn yardımı olarak da bilinmektedirler.

Child-raising periods Çocuk yetiştirme süreleri

Citizen Vatandaş

Civil servant Kamu çalışanı, memur

Claimant Hak iddia eden, hak sahibi

Cohesion Uyum, bütünleşme

Collection of contributions Primlerin tahsilâtı

Collective bargaining Toplu

Collective labour agreement Toplu iş sözleşmesi

Collective payment Toplu ödeme

Collective redundancies Toplu işten çıkarma

Committee of the Regions Bölgeler Komitesi

Common commercial policy Ortak ticaret politikası

Common market Ortak pazar

11

Community Charter of the Fundamental Social Rights of Workers (1989)

İşçilerin Temel Sosyal Haklarına İlişkin Topluluk Şartı

Community law Topluluk hukuku

Compensation Tazminat, karşılık

Compensatory payment Telafi edici ödeme

Competent Yetkili

Competent authority Yetkili makam

Competent institution Generally speaking, means the institution designated by the competent ministries of each of the Member States to implement the coordination Regulation in respect of the various benefits. The details of the different competent institutions can be consulted in the EESSI Directory.

In a more specific way, the term refers to the competent institution (as defined above) of the Member State whose legislation is designated as applicable by the rules on the determination of the legislation applicable (see “applicable legislation”).

Yetkili kurum Genel bir ifadeyle, çeşitli yardımlar konusunda Koordinasyon Tüzüğü‟nü uygulaması için her üye devletin yetkili bakanlıklarınca belirlenen kurum anlamına gelmektedir. Farklı yetkili kurumlara ilişkin ayrıntılara EESSI Dizini‟nden ulaşılabilmektedir. Daha özel bir ifadeyle, yetkili kurum, uygulanabilir mevzuatın belirlemesine ilişkin kurallarca uygulanabilir kabul edilen mevzuatın ait olduğu üye devletteki yetkili kurum (yukarıda tanımı yer almaktadır) anlamına gelmektedir (bakınız “uygulanabilir mevzuat”).

Competent member state For the purposes of the coordination Regulation, refers to the Member State in which the competent institution (see “competent institution”) is situated.

Yetkili üye devlet Koordinasyon Tüzükleri bağlamında, yetkili kurumun (bakınız “yetkili kurum”) bulunduğu üye devlet anlamına gelmektedir.

Competition Rekabet

Competition rules Rekabet kuralları

Compulsorily insured person Zorunlu sigortalı kişi

Conciliation Uzlaşma

Conciliation Board Uzlaşma Komitesi, Tahkim Komisyonu

Conferral of powers (Art. 4, Art. 5 of TEU in the EU context)

Yetki verilmesi, yetki devri (AB bağlamında bkz. ABA, Madde 4, Madde 5)

Consolidate

Birleştirmek, pekiştirmek, sağlamlaştırmak, konsolide etmek

Consolidated version Birleştirilmiş şekli

Constitute an obstacle Engel teşkil etmek

Consultative Committee Danışma Komitesi

Consumer rights Tüketici hakları

Contingency Risk (sosyal güvenlik)

Continuation of payment by the employer

İşvrenin ödemeyi sürdürmesi

Contract of employment İş sözleşmesi

Contracted

Sözleşmeli

12

(e.g. a doctor contracted by the sickness fund)

(örneğin; hastalık fonu tarafından sözleşmeye bağlanan doktor)

Contracting authority Sözleşmeyi yapan makam

Contribution Prim

Contribution rate Prim oranı

Contributory insurance scheme Prim katkısı esaslı sigorta sistemi

Convergence Uyum, yakınlaşma

Conversion Dönüştürme

Conversion of benefits Ödeneklerin dönüştürülmesi

Conversion of periods Sürelerin dönüştürülmesi

Cooperation İşbirliği

Coordination Koordinasyon, eşgüdüm

Coordination instrument Koordinasyon aracı

Coordination Node A central application, hosted at the European Commission, which will ensure the distribution of the electronic messages (structured electronic documents) between Member States. It is a part of the Electronic Exchange of Social Security Information.

Koordinasyon Devresi Elektronik mesajların (yapılandırılmış elektronik belge) üye devletler arasında iletilmesini sağlayan ve Avrupa Komisyonu‟nun ev sahipliğini yaptığı merkezi bir uygulamadır. Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişiminin bir parçasıdır.

Coordination of national social security systems

Ulusal sosyal güvenlik sistemlerinin koordinasyonu

Coordination Regulation Koordinasyon Tüzüğü

Coordination system Koordinasyon sistemi

Copenhagen criteria Kopenhag kriterleri

Cost of treatment Tedavi masrafı

Council of Europe (CoE) The Council of Europe, based in Strasbourg (France), covers virtually the entire European continent, with its 47 member countries. Founded on 5 May 1949 by 10 countries, the Council of Europe seeks to develop throughout Europe common and democratic principles based on the European Convention on Human Rights and other reference texts on the protection of individuals. It should not be confused with the Council of the European Union and the European Council (see “European Council”), which are European Union institutions.

Avrupa Konseyi (AK) Merkezi Fransa‟nın Strazburg kentinde bulunan 47 üyeye sahip Avrupa Konseyi‟ne, Avrupa‟da bulunan devletlerin neredeyse tamamı üyedir. 10 kurucu devletiyle 5 Mayıs 1949 tarihinde kurulan Avrupa Konseyi‟nin başlıca hedefi, Avrupa‟da ortak bir demokratik ortamın ve yasal düzenin oluşturulmasıdır. Hedeflerini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve benzer insan hakları metinleri ile gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu Konsey Avrupa Birliği kurumları olan, Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa (Devlet ve Hükümet Başkanları) Konseyi ile karıştırılmamalıdır.

Council of Ministers Bakanlar Kurulu

Country of residence İkamet edilen ülke

Country-of-origin principle Concept in EU internal market law. In the context of the cross-border provision of

Menşei ülke ilkesi AB iç pazar hukuku kavramıdır. Hizmetlerin sınır ötesi olarak sağlanması

13

services, it refers to the principle – subject to conditions and derogations – according to which service providers can only be regulated by the authorities – and asked to comply with the legislation – of the State where they are legally established.

bağlamında hizmet sağlayıcılarının yasal olarak kurulu bulundukları devletin yetkili mercileri tarafından düzenlenmesi ve o devletin mevzuatına uymaları ilkesini ifade eder.

Court case law AB Adalet Divanı içtihadı

Court ruling Divan Kararı

Cover Kapsamak, karşılamak

Covert discrimination See also “indirect discrimination”.

Gizli ayrımcılık Bakınız “dolaylı ayrımcılık”.

Crediting Taking into account of the insurance periods with premium exemption in line with the national legislations as the periods where the contributions are paid. For instance; the state pays the contributions for the persons who earn less than a certain amount set by the national legislation.

Borçlanma Sosyal güvenlikte ulusal mevzuat uyarınca prim muafiyeti sağlanan hallerde sözkonusu sigortalılık sürelerinin primi ödenmiş süreler gibi hesaba katılması. Örneğin; ulusal mevzuat tarafından belirlenen bir miktarın altında kazanan kişilerin primlerinin devlet tarafından karşılanması.

Criterion of nationality Uyruk ölçütü/kriteri

Cross-border health care Sınır ötesi sağlık hizmeti

Cross-border mobility Sınır ötesi mobilite (yer değiştirme, hareket etme)

Customs Union Gümrük Birliği

14

D

Data exchange Veri alışverişi

Data processing Veri işleme

Data protection Veri koruma

Date of enactment Kabul tarihi (mevzuat)

Date of entry into force Yürürlüğe giriş tarihi

Date of issue Yayım tarihi

Death grant Means any one-off payment in the event of death excluding lump-sum benefits substituting for pensions.

Ölüm yardımı Aylıkların yerine geçen toplu yardımların haricinde, ölüm halinde bir defaya mahsus olarak yapılan ödemelerdir.

Deceased spouse Müteveffa/merhum eş

Decentralised Ademi merkeziyetçi

Decentralised administration Ademi merkeziyetçi idare

Decision Karar

Deduction Kesinti, kesenek

Deferment Tecil, erteleme

Deficit Gelir-gider farkı, açık

Degree of incapacity for work İş göremezlik derecesi

Delivery of services Hizmetlerin sunumu

Demographic change Demografik değişim

Dependant Bakmakla yükümlü olunan kişi/aile bireyi

Dependency Bağımlılık

Dependency ratio Bağımlılık oranı

Dependent member of the family

Bağımlı, bakmakla yükümlü olunan aile bireyi

15

Bkz. Dependant

Deregulation Deregülasyon, serbestleştirme, liberalize etme, kısıtlayıcı düzenlemelerin kaldırılması

Derived right Türev hak, bir kişinin doğrudan değil bir hak sahibinin aile bireyi sıfatıyla elde ettiği hak

Derogation Sapma, derogasyon

Descendant Füru

Determination of the applicable legislation See “applicable legislation”

Uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi Bakınız “uygulanabilir mevzuat”

Diagnosis Teşhis, tanı

Dialogue and conciliation procedure A procedure established by the Administrative Commission (Decision No A1) to be followed in case of disagreements between the institutions of different Member States, notably as regards the legislation applicable to a person. The procedure is aimed at helping the institutions to reach an agreement in a reasonable period of time. The dialogue procedure consists of two stages, only the first of which is compulsory. If the dialogue procedure does not result in an agreement within given time limits, the matter may be referred to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems, which shall try to reconcile the points of view within six months (conciliation procedure).

Diyalog ve uzlaşma prosedürü/süreci Özellikle bir kişi için uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi konusunda farklı üye devletlerin kurumları arasında anlaşmazlıklar yaşanması durumunda izlenecek İdari Komisyon tarafından belirlenen prosedürüdür (Karar No.A1). Bu prosedürün amacı, kurumlara makul bir zaman dilimi içerisinde anlaşmaya varma konusunda yardımcı olmaktır. Diyalog sürecinin, sadece ilki zorunlu olmak koşuluyla iki aşamdan oluşmaktadır. Diyalog süreci tanınan zaman dilimi içerisinde bir anlaşmaya varılarak sonuçlanmazsa, mesele Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonuna ilişkin İdari Komisyon‟a taşınabilmekte ve komisyon altı ay içerisinde farklı görüşler arasında uzlaşmayı sağlamaktadır (uzlaşma prosedürü).

Differential supplement Payable in case of overlapping entitlements to family benefits by the institution of the Member State whose legislation (i) is applicable but not by priority right and (ii) which provides for a higher amount of family benefit. It corresponds to the amount of the entitlement under the legislation of that State which exceeds the amount of entitlement under the legislation of the State whose legislation is competent by priority right.

Fark ödemesi Aile yardımı haklarının çakışması halinde mevzuatı (i) uygulanabilir olan ama öncelikli olmayan ve (ii) daha yüksek tutarda bir aile yardımı sağlayan üye devletin kurumu tarafıdan ödenebilir. Öncelik hakkına göre yetkili olan devletin mevzuatı kapsamında hak kazanılan miktar ile başka bir üye devlet tarafıdan verilen daha yüksek miktarlı hak arasındaki farka denk düşer.

Direct discrimination Arises when a person is treated less

Doğrudan ayrımcılık Bir kişinin benzer durumdaki birbaşka

16

favourably explicitly on the grounds of a distinguishing criterion (e.g. gender, nationality, belief, disability) than another is, has been or would be treated in a comparable situation.

kişiye nazaran ayırt edici ölçütlere (örn; cinsiyet, uyruk, inanç, özürlülük) dayanarak açıkça daha az iyi davranılması halinde ortaya çıkar.

Direct effect Direct effect is a principle of European Union law according to which provisions of Union law may, if they meet certain criteria, confer rights and impose obligations on individuals which the national and European are bound to recognise and enforce. In other words, it refers to the characteristic of some types of EU law to be capable of being relied on in court. Direct effect may be vertical or horizontal, the distinction drawn being based on against whom the right is to be enforced, i.e. authorities or other individuals respectively.

Doğrudan etki Avrupa Birliği hukukunun, ulusal mahkemelerin ve Avrupa mahkemelerinin tanımak ve uygulamak zorunda olacakları şekilde, belirli kriterlerin karşılanması halinde bireylere haklar tanıma ve yükümlülükler getirebilme ilkesidir. Diğer bir deyişle bazı AB hukuku türlerinin mahkemelerde kullanılabilir nitelikte oluşlarını ifade eder. Doğrudan etki hakkın kimin üzerinde uygulandığına bağlı olarak (örn. yetkili merciler veya diğer bireyler) dikey veya yatay olabilir.

Directive Direktif

Directly applicable Refers to the characteristic of some types of EU law to require no national implementing legislation to take effect, i.e. to become part of the national legal order without having to be transposed into national legislation. Regulations, unlike Directives, are directly applicable. The same goes for Treaty provisions.

Doğrudan uygulanabilir AB hukukunun, ulusal uygulama mevzuatlarının devreye girmesini gerektirmeme özelliğini, yani ulusal mevzuata geçirilme zorunluluğu olmadan ulusal yasak düzenin bir parçası haline gelmeyi ifade etmektedir. Tüzükler, Direktiflerden farklı olarak, doğrudan uygulanabilirdirler. Aynı şey Antlaşma hükümleri için de geçerlidir.

Disability Özürlülük, engellilik

Disabled Özürlü, engelli

Disabled from birth Doğuştan özürlü

Disabled people Engelli kişiler

Discrimination based on/ on the grounds of gender

Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık

Discrimination based on/on the grounds of nationality

Milliyete/Uyruğa dayalı ayrımcılık

Discrimination based on/on the grounds of race

Irka dayalı ayrımcılık

Discrimination based on/on the grounds of sex

Cinsiyete dayalı yapılan ayrımcılık

Discriminatory Ayrımcı

Dismissal İşten çıkarma, işine son verme

Dismissal pay İşten çıkarma tazminatı

Disproportionate Orantısız

Divorced person, divorced spouse Boşanmış kişi, boşanmış eş

Dormant right Pasif hak

Double insurance Çifte sigorta

Dual citizenship Çifte vatandaşlık

17

Dual coordination system İkili koordinasyon sistemi

Duration of benefits Yardımların/ödeneklerin süresi

18

E

Early pension Pension provided before the legal retirement age.

Erken emeklilik aylığı Yasal emeklilik yaşından önce sağlanan emeklilik aylığı.

Early retirement Erken emeklilik

Earning capacity in profession Meslekte kazanma gücü

Earnings subject to contribution Prime esas kazanç

Economic activity Ekonomik faaliyet

Economic and social cohesion Ekonomik ve sosyal uyum

Economically active Ekonomik olarak faal

Economically inactive Ekonomik faaliyeti olmayan

EESSI (Electronic Exchange of Social Security Information) An integrated system providing a common secure framework for the exchange of social security information between social security institutions from different Member States. Information is exchanged via structured electronic documents (see “structured electronic document”), replacing the paper E-forms. One of its central elements is the EESSI Directory, an institution database with a public access as well as a clerk interface to be used for document routing and as an on-line directory.

EESSI (Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi) Farklı üye devletlerin sosyal güvenlik kurumları arasında sosyal güvenlik bilgisi değişimi için ortak bir güven çerçevesi sağlayan entegre sistemdir. Bilgiler, kağıt E-formların yerini alan yapılandırılmış elektronik belgeler (bakınız “yapılandırılmış elektronik belgeler”) yoluyla değiştirilir. Bu sistemin merkezi unsurlarından birisi de, belge yönlendirmesi için kullanılan görevli arayüzünün yanı sıra halkın erişimine açık bir kurum veritabanı olan ve online dizin olarak işlev gören EESSI

19

EESSI wil be fully operational by May 2012.

Dizini‟dir. EESSI tam olarak Mayıs 2012‟de işler hale gelecektir.

E-Health E-Sağlık

Electronic exchange of data Elektronik veri alışverişi, değişimi

Eligibility Uygunluk, hak etme

Eligibility criteria (conditions) Hak etme ölçütleri/uygunluk kriterleri (koşulları)

Elimination of all obstacles Tüm engellerin ortadan kaldırılması

Employability İstihdam edilebilirlik

Employed activity For the purposes of the coordination Regulation, “activity as an employed person” means any activity or equivalent situation so defined in the legislation of the State where it is carried out.

Hizmet akdiyle çalışma Koordinasyon Tüzüğü bağlamında, “hizmet akdiyle gerçekleştirilen bir faaliyet”, gerçekleştirildiği üye devletin mevzuatında belirlendiği haliyle herhangi bir faaliyet ya da eşdeğer durumdur.

Employed person Hizmet akdiyle çalışan kişi

Employee Bir işveren adına çalışan

Employer İşveren

Employers‟ organisations İşveren örgütleri

Employment İstihdam

Employment Directive 2000/78/EC 2000/78/EC sayılı İstihdam Direktifi

Employment promotion measure İstihdamın teşvik edilmesi önlemi

Employment relationship İstihdam ilişkisi

Employment services ( institution) İstihdam hizmetleri (kurumu)

Enlargement Genişleme

Entitlement Hak kazanma

Entry into force Yürürlüğe girme

Equal opportunity Fırsat eşitliği

Equal pay Eşit ücret

Equal pay for equal work Eşit işe eşit ücret

Equal treatment Eşit muamele

Equal Treatment in Social Security Directive 79/7

79/7 sayılı Sosyal Güvenlikte Eşit Muamele Direktifi

Equivalent situation Eşdeğer durum

Estimated cost Keşif bedeli/öngörülen maliyet

Ethnic origin Etnik köken

EU legislation AB Mevzuatı

EURES – European Employment Services EURES is a co-operation network between the European Commission and the Public Employment Services of the EU/EEA Member States and Switzerland, and other partner organisations (notably social partners). The purpose of EURES is to provide information, advice and recruitment/placement (job-matching) services for the benefit of workers and employers as well as any citizen wishing to benefit from the principle of the free

EURES – Avrupa İstihdam Hizmetleri EURES; Avrupa Komisyonu ile AB/AEA üye devletleri, İsviçre ve diğer ortak örgütlerinin (özellikle sosyal ortaklar) Kamu İstihdam Hizmetleri arasındaki işbirliği ağıdır. EURES‟in amacı, kişilerin serbest dolaşımı ilkesinden yararlanmak isteyen bütün vatandaşların yanı sıra, işçi ve işverenlerin yararına bilgi, tavsiye ve işe alma/yerleştirme (iş bulma) hizmetleri sağlamaktır.

20

movement of persons.

EURES Coordination Office (EURESco) (or European Coordination Office)

EURES Koordinasyon Ofisi (EURESco)(veya Avrupa Koordinasyon Ofisi)

European Centre for the Development of Vocational Training (CEDEFOB)

Avrupa Mesleki Eğitim Geliştirme Merkezi

European citizen Avrupa vatandaşı

European citizenship Avrupa vatandaşlığı

European Commission (EC)

Avrupa Komisyonu (Avrupa Birliği Komisyonu) (AK)

European Commission Directorate General Employment, Social Affairs and Inclusion Department of the European Commission, dealing with EU employment and social policies, such as the free movement of workers and social security coordination, the European Employment Strategy, the open method of coordination on social protection and social inclusion, rights at work etc.

AB Komisyonu İstihdam, Sosyal İşler ve İçerme Genel Müdürlüğü İşçilerin serbest dolaşımı ve sosyal güvenliğin koordinasyonu, Avrupa İstihdam Stratejisi, sosyal korumaya ve sosyal içermeye ilişkin açık koordinasyon yöntemi, çalışma hakları gibi AB istihdam politikaları ve sosyal politikalar hakkındaki Avrupa Komisyonu departmanı.

European Community (EC) Avrupa Topluluğu (AT)

European Convention on Human Rights Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

European Council The European Council is an EU institution consisting of the Heads of State or Government of the EU Member States, together with its President and the President of the Commission. The High Representative of the Union for Foreign Affairs and Security Policy takes part in its work. The European Council defines the general political directions and the priorities thereof. It should not be confused with the Council of the EU – which is another EU institution – and with the Council of Europe, which is another international organisation.

Avrupa Konseyi Avrupa Konseyi AB üye devletlerinin devlet veya hükümet başkanlarından, başbakanlarından ve Komisyon başkanından oluşan bir AB kurumudur. Bu kurumun çalışmasına AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi de katılır. Avrupa Konseyi genel politik yönelimleri ve öncelikleri tanımlar. Bir başka AB kurumu olan AB Konseyi ve uluslararası bir kurum olan Avrupa Konseyi ile karıştırılmamalıdır.

European Court of Human Rights Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi

European Court of Justice (ECJ) (officially: Court of Justice of the European Union)

Avrupa Adalet Divanı (AAD) (resmi: Avrupa Birliği Adalet Divanı)

European Economic and Social Committee

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

European Globalisation Adjustment Fund The European Globalisation Adjustment

Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu (AKF), değişen ticari düzenin bir sonucu

21

Fund (EGF) exists to support workers who lose their jobs as a result of changing global trade patterns so that they can find another job as quickly as possible.

olarak işlerini kaybeden işçileri, mümkün olduğunca çabuk bir şekilde başka bir iş bulabilmelerini için destek sağlamak üzere oluşturulmuştur.

European Health Insurance Card (EHIC) A portable document (see “Structured Electronic Document, SED”), issued by the competent institution and certifying entitlement to occasional care (see “occasional care”) during a stay in another Member State.

Avrupa Sağlık Sigortası Kartı (ASSK) Yetkili kurum tarafından verilen ve başka bir üye ülkede kalma halinde arızi sağlık hizmeti (bakınız arızi sağlık hizmeti) hakkını kanıtlayan taşınabilir belgedir (bakınız “Yapılandırılmış Elektronik Belge, SED”).

European Reference Networks Avrupa Referans Ağları

European Regional Development Fund (ERDF)

Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu

European Social Fund (ESF) Avrupa Sosyal Fonu

European Vocational Training Association (EVTA)

Avrupa Mesleki Eğitim Birliği

European Works Council Avrupa Çalışma Konseyi

Europroofing (Testing the policy against Community Law)

Europroofing (Politikaların Birlik Hukuku temel alınarak test edilmesi)

Eurozone The zone formally includes the 17 EU member states using Euro as the common monetary unit (Austria, Belgium, Cyprus, Estonia, Finland, France, Germany, Greece, Ireland, Italy, Luxemburg, Malta, the Netherlands, Portugal, Slovakia, Slovenia, Spain). It is also possible to include Monaco, San Marino, and Vatican which are also allowed to use Euro.

Avro bölgesi Bu bölge resmi olarak ortak para birimi olarak Avro kullanan 17 ülkeyi içermektedir. (Avusturya, Belçika, GKRY, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya). Bunların dışında Avro kullanmasına izin verilen ; Monako, San Marino ve Vatikanı da içermesi mümkündür..

Exchange rate Döviz kuru

Exclusive competence When the Treaties confer on the EU exclusive competence in a specific area, only the EU may legislate and adopt legally binding acts, the Member States being able to do so themselves only if so empowered by the EU or for the implementation of EU acts. The common commercial policy and the monetary policy (for Eurozone countries) are examples of exclusive EU competences.

Münhasır yetki Antlaşmalar özel bir alanda AB‟ münhasır yetki verdiğinde, sadece AB yasayabilir ve yasal olarak bağlayıcı kanunları kabul edebilir. . Üye devletler kendileri sadece AB‟den yetki aldıkları takdirde ya da AB yasalarının uygulanmasını sağlamak amacıyla bunu yapabilirler. Ortak ticaret ve para politikası (Avro bölgesi için) AB‟nin münhasır yetkilerine örnek olarak gösterilebilir.

Exemption from compulsory insurance Zorunlu sigortadan muafiyet

Exportability of benefits A general principle of EU social security coordination, which serves to waive

Yardımların ihraç edilebilirliği Nakdi yardımlara hak kazanma ya da elinde bulundurmaya ilişkin ulusal

22

national residence clauses for gaining or retaining entitlement to cash benefits. In particular, cash benefits should not be reduced, suspended, withdrawn or confiscated on account of the fact that the beneficiary or the members of his/her family reside in a Member State other than that in which the institution responsible for providing benefits is situated. Not all cash benefits are exportable. The principle of exportability of benefits does not extend to special non-contributory benefits (see “special non-contributory benefit”).

ikamet ibarelerinin geçersiz sayılmasına yarayan genel bir AB sosyal güvenlik koordinasyonunun ilkesidir. Özellikle, haksahibi ya da haksahibinin aile fertlerinin yardımları ödemekle yükümlü olan kurumun bulunduğu üye devletten başka bir üye devlette ikamet etmesi gerekçesiyle, nakdi yardımlar azaltılamaz, askıya alınamaz, geri çekilemez ve ya yardımlara el konulamaz. Bütün nakdi yardımlar ihraç edilebilir değildir. Yardımların ihraç edilebilirliği ilkesinin kapsamına özel primsiz ödemeler girmemektedir (bakınız “özel primsiz ödemeler”).

Exportable İhraç edilebilir

Extension of scope Kapsamın genişletilmesi

Extraneity Yabancılık

23

F

Fair competition Adil/haklı rekabet

Fall outside the scope of the Regulation Tüzük kapsamının dışında kalmak

Fall within the scope of the Regulation Tüzük kapsamına girmek

Family allowance It s a type of family benefit which is periodical and in cash and granted exclusively by reference to the number and, where appropriate, the age of members of the family. Commonly referred to as child benefit. Under Regulation 1408/71, pensioners were only entitled to this type of family benefit.

Aile ödeneği Özellikle aile fertlerinin sayısı ve gerektiğinde de yaşlarına bakılarak verilen süreli ve nakdi aile yardımlarıdır. Genellikle çocuk yardımı diye bilinir. 1408/71 sayılı Tüzük kapsamında sadece emeklilerin bu tür bir aile yardımını alma hakları bulunmaktaydı.

Family benefit For the purposes of the coordination Regulation, refers to all benefits in kind or in cash intended to meet family expenses, excluding advance of maintenance payments and special childbirth and adoption allowances which are listed in Annex I of Regulation 883/2004. The concept covers also special allowances for single parents and for disabled children, child-raising allowances or parental benefits and

Aile yardımı Koordinasyon Tüzüğü bağlamında, aile yardımları, 883/2004 sayılı Tüzük‟e ait Ek 1‟de listelenen avans nafaka ödenekleri ile özel doğum ve evlat edinme ödeneklerinin dışında kalan, aile masraflarını karşılamayı amaçlayan bütün ayni ve nakdi yardımları anlamına gelmektedir. Bu kavram ayrıca bekar ebeveynler ve özürlü çocuklar için verilen özel ödenekler ile çocuk yetiştirme ödenekleri ya da ebeveyn

24

childcare allowances. yardımları ve çocuk bakımı ödeneklerini de kapsamaktadır.

Family doctor Aile hekimi

Family member Aile ferdi

Family physician Aile hekimi

Family reunification Aile birleştirmesi

Feasibility study Fizibilite/olurluk çalışması

Financial services Mali hizmetler

First reading İlk okuma

Fixed-term employment contract Belirli süreli iş sözleşmesi

Flag State Geminin bayrağını taşıdığı ülke, bayrak ülkesi

Flexibility Esneklik

Flexicurity Esnek güvence

Founding member Kurucu üye

Framework Directive Çerçeve Direktif

Fraud Dolandırıcılık, sahtekârlık

Free movement Serbest dolaşım

Free movement of capital Sermayenin serbest dolaşımı

Free movement of goods Malların serbest dolaşımı

Free movement of persons Kişilerin serbest dolaşımı

Free movement of services Hizmetlerin serbest dolaşımı

Free movement of workers İşçilerin serbest dolaşımı

Freedom of movement Dolaşım serbestîsi

Freedom to provide services Hizmet sunma serbestîsi

Frontier worker Frontier worker means any person working in a Member State and residing in another Member State to which he/she returns as a rule daily or at least once a week.

Sınır işçisi Sınır işçisi, bir üye devlette çalışan ve kural olarak her gün ya da haftada en az bir defa döndüğü bir başka üye devlette ikamet eden kişileri ifade etmektedir.

Full (or total, whole) unemployment Tam işsizlik

Full payment Tahakkuk eden miktarın tamamının ödenmesi

Full-time service contract Tam zamanlı hizmet akdi

Full-time work Tam zamanlı çalışma

Fund Sandık, fon

Fundamental freedom Temel özgürlük

Fundamental interest Temel çıkar

Fundamental principle Temel ilke

Funded pension system Pension system where there is an accumulation of assets, mainly financial assets, from contributions, with the explicit objective of ensuring all or a major part of payment of the future pension benefits from these assets. Funded pension systems can be defined-benefit or defined-contribution schemes, the distinction drawn being largely based on who bears the financial risk

Fon biriktirim sistemi Gelecekte kısmi veya tam emeklilik ödemelerini yapabilmeyi teminen çalışmakta olan işçilerden alınan primlerle mal varlıklarının, kıymetlerin biriktirildiği aylık sistemi. Fon biriktirim sistemleri tanımlanmış yardım veya tanımlanmış prim programları olabilirler. Aradaki ayrım büyük ölçüde yatırılan varlıklarla bağlantılı mali riski taşıyan kişiler, programı yöneten birim veya

25

connected with the invested assets, the unit managing the scheme or the individual respectively. Statutory funded pension systems are covered by the coordination Regulations.

bireye bağlıdır. Yasalarla belirlenmiş olan fon birikim sistemleri koordinasyon tüzüklerinin kapsamına girer.

Funeral allowance Cenaze ödeneği

Funeral benefit Cenaze yardımı

Funeral expenses Cenaze masrafları

Funeral grant Cenaze yardımı, ölüm yardımı

26

G

Gender Toplumsal cinsiyet

Gender mainstreaming Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikalarının Ana Plan ve Programlara Yerleştirilmesi

General interest Genel çıkar

General minimum income benefit It is a minimum benefit granted to those not having an income necessary for a reasonable living standard.

Genel asgari gelir yardımı Makul bir yaşam standardı sürdürebilecek gelire sahip olmayanlara ödenen asgari yardımdır.

General provision Genel hüküm

General public expenditure Genel kamu harcaması

Genuine link Gerçek/hakiki bağ

Globalisation Küreselleşme

Good administration İyi yönetim

Good governance İyi yönetişim

Good offices İyi niyet, dostane girişim

Governance Yönetişim

Grant a benefit Yardım vermek

Grant somebody a right Kişiye hak tanınması

Green Paper Yeşil Kitap

Gross amount Brüt miktar

Grounds of discrimination Ayrımcılık temelleri

Group insurance Topluluk sigortası

27

H

Habitual residence See “residence”.

Mutat mesken Bakınız “ikamet”.

Habitual residence test The test is applied to people who have recently arrived in the member state and who make a claim for certain social security benefits, in order to see their residence relation with that state. For instance; as citizens of a member state having spent a certain period of time determined by this state‟s national legislation abroad do not fulfill the required residence condition, they may fall outside the scope of the social security allowances.

Mutat mesken testi Üye devlete yeni giriş yapan ve o ülkeden belli sosyal güvenlik yardımları alma talebinde bulunan kişilere, bu devlet ile aralarındaki ikamet ilişkisini tespit etmek üzere uygulanan testtir. Örneğin, bir üye ülke vatandaşı olduğu halde ulusal mevzuatla belirlenen belli bir süreyi yurtdışında geçirmiş olan kişiler gerekli ikamet kriterini karşılamadıkları için bazı sosyal güvenlik ödenekleri kapsamı dışında bırakılabilirler.

Harassment Unwanted conduct of verbal, non-verbal or physical nature with the purpose or the effect of violating the human dignity of a person, and creating a hostile, intimidating, offensive, humilitating or degrading environment. Harassment constitutes discrimination under the EU Directives combating discrimination on

Taciz Bir kişinin insan onuruna zarar verme amacına veya etkisine sahip olan ve düşmanca, caydırıcı, kırıcı, küçük düşürücü veya onur kırıcı bir ortamın oluşmasına neden olan istenmeyen sözlü, sözsüz veya fiziksel davranış. Taciz; toplumsal cinsiyet, ırk, yaş, özürlülük ve cinsel yönelim zeminlerine

28

grounds of gender, race, age, disability and sexual orientation.

dayalı ayrımcılıkla mücadece eden AB Direktifleri kapsamında ayrımcılık teşkil eder.

Harmonisation Uyumlaştırma

Harmonise Uyumlaştırmak

Health and safety at work İş sağlığı ve güvenliği

Health and safety standards Sağlık ve güvenlik standartları

Health costs Sağlık giderleri, sağlık maliyeti

Health data protection Sağlık verilerinin korunması

Health expenditure Sağlık giderleri

Healthcare benefit Sağlık yardımı

Healthcare service provider Sağlık hizmeti sunucusu

Healthcare services Sağlık hizmetleri

Hinder Engel olmak, mani olmak, aksatmak

Home care Evde bakım

Horizontal social clause In defining and implementing its policies and activities, the Union shall take into account requirements linked to the promotion of a high level of employment, the guarantee of adequate social protection, the fight against social exclusion, and a high level of education, training and protection of human health. This horizontal social clause, contained in Article 9 TFEU, calls for social mainstreaming and requires the EU institutions to integrate social concerns in the implementation of all their actions.

Yatay sosyal şartı Politika ve faaliyetlerinin belirlenmesi ve uygulanmasında Birlik, yüksek istihdam düzeyinin teşvik edilmesi, yeterli sosyal korumanın garanti edilmesi, sosyal dışlanma ile mücadele edilmesi, yüksek düzeyde eğitim ve öğretimin sağlanması ve insan sağlığının korunmasına ilişkin gereklilikleri dikkate almak zorundadır. ABİA, Madde 9 kapsamına giren bu yatay sosyal ibare sosyal politikalara yerleştirilmeyi ve AB kurumlarının tüm eylemlerin uygulanmasında sosyal endişelere yer vermelerini gerektirir.

Hospital care Hastanede bakım

Host Member State It‟s the member state to which EU citizens go on temporary work or service within the framework of the free movement of persons principle.

Ev sahibi Üye Devlet AB vatandaşlarının kişilerin serbest dolaşımı ilkesi çerçevesinde geçici olarak çalışmak veya hizmet vermek üzere gittiğiüye devlettir.

Housing benefit Konut yardımı

Human resources (HR) İnsan kaynakları (İK)

Human rights İnsan hakları

29

I

ILO (International Labour Organisation) ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü)

ILO Convention ILO Sözleşmesi

Immaterial Ehemmiyetsiz

Impediment Geciktirme, engel olma

Implement Uygulamak

Implementation Uygulama

Implementing Regulation Refers to Regulation 987/2009 or the former Regulation 574/72, laying down the procedure for implementing Regulations 883/2004 and 1408/71, respectively. Basic and implementing Regulations have equal legal value.

Uygulama Tüzüğü Uygulama Tüzüğü, 883/2004 ve 1408/71 sayılı tüzüklerin uygulanma prosedürünü belirleyen sırasıyla 987/2009 ya da önceki 574/72 sayılı tüzükleri ifade etmektedir. Temel ve uygulama tüzükleri eşit hukuki değere sahiptirler.

Inadequate Yetersiz

Incentive Teşvik

Income replacement benefit Benefit intended to provide compensation for lost income (typically from work) due to the occurrence of a social risk (e.g. sickness, maternity, unemployment, old age,..). Sometimes used as opposed to cost-covering benefit, aimed at compensating for additional expenditure connected with the manifestation of a social risk (e.g.

Gelir ikamesi yardımı Sosyal riskin (örn. hastalık, analık, işsizlik, yaşlılık…) ortaya çıkışı nedeniyle oluşan gelir kaybının (genelde çalışma durumu ile bağlantılı) telafi edilmesine yönelik yardım. Bazen bir sosyal riskin ortaya çıkışıyla bağlantılı olan ek giderlerin karşılanmasına yönelik yardımlara karşıt olarak kullanılır (örn. çocuk yardımı).

30

child benefit).

Income replacement rate Aylık bağlama oranı

Income support Gelir desteği

Income tax Gelir vergisi

Indemnity Tazminat

Independent pension (IP) (also “called national pension”) Concept in the coordination Regulation‟s chapter on old-age and survivors‟ pensions, referring to the pension to which a migrant person would be entitled by virtue of national legislation alone, without taking account of periods of insurance or residence completed in the other States.

Bağımsız Emekli Aylığı (BEA) (ya da “Ulusal emekli aylığı”) AB Sosyal Güvenlik Koordinasyonu Tüzüğünün yaşılık ve dulluk aylığı kısmında yer alan bu kavram bir göçmen kişinin, bir başka üye ülkede geçirdiği çalışma veya ikamet süreleri dikkate alınmaksızın sadece kendi ülkesi mevzuatı uyarınca hak kazanacağı aylıktır.

Indicator Gösterge

Indirect discrimination It is the situation when an apparently neutral criterion, provision or practice would disadvantage people on the grounds of nationality, sex, racial or ethnic origin, religion or belief, disability, age or sexual orientation. For instance; the ECJ ruled that part-time workers were subjected to indirect discrimination due to being deprived of social security allowances and that it was also the case where the majority of part-time workers were women.

Dolaylı ayrımcılık Bu kavram, görünürde ayrımcılık olarak nitelendirilemeyecek bir ölçüt, hüküm veya uygulamanın, ırk, cinsiyet etnik köken, din ya da inanç, engellilik, yaş ya da cinsel eğilim temelinde kişileri dezavantajlı duruma düşürmesi halidir. Örneğin; Divan, kısmi zamanlı işçilerin bir sosyal güvenlik yardımlarından yoksun olmasından dolayı dolaylı ayrımcılığa uğradıklarına kanaat getirmiş olmakla birlikte kısmi çalışanların ağırlıklı olarak kadınlardan oluşması durumlarını ayrıca dolaylı ayrımcılık olarak nitelendirilmiştir.

Infringement proceedings This is a procedure for establishing whether a Member State has failed to fulfil an obligation imposed on it by Union law. It is launched by the Commission, which is the “guardian of the Treaties”, and consists of several stages. The pre-litigation phase is intended to enable the Member State to conform voluntarily with the requirements of EU law. Referral by the Commission to the Court of Justice opens the litigation procedure. The Court of Justice will investigate the complaint and decide whether EU law has been infringed. If so, the offending Member State is required to take the necessary measures to comply with the judgement of the Court. If it fails to do

İhlal kovuşturması Bir üye devletin Birlik hukukunun zorunlu kıldığı yükümlülükleri yerine getirip getirmediğinin tespit edilmesine yönelik bir süreçtir. “Antlaşmaların koruyucusu” olan Komisyon tarafından başlatılan sürecin birden fazla aşaması vardır.Dava öncesi aşamanın amacı, üye devletlerin AB hukukunun gerekliliklerini gönüllü olarak yerine getirmelerini sağlamaktır. Komisyon‟un durumu Adalet Divanı‟na sevketmesi dava sürecini başlatır. Adalet Divanı alınan şikayeti soruşturur ve AB hukukunun ihlal edilip edilmediğini tespit eder. İhlal söz konusuysa ihlali gerçekleştiren üye devletin Divan kararına uymak için gerekli önlemleri alması istenir. Üye devlet bu konuda

31

so, the Commission has the possibility of a second Court ruling ordering that State to pay a lump-sum or a penalty.

başarısız olursa Komisyon Divandan, ilgili devletin toplu ödeme yapmasını veya ceza ödemesini gerektiren ikinci bir karar almasını talep edebilir.

In-patient treatment Yatarak tedavi

Insolvency İflas

Insolvency of the employer İşverenin iflası

Insurable earning Prime esas kazanç, sigortaya esas kazanç

Insurance holder Sigortalı

Insurance status Sigortalılık durumu

Intermittent unemployment Geçici işsizlik

Internal market İç pazar

International law Uluslararası hukuk

International social security conventions Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri

International transport Uluslararası taşımacılık

Interpret Yorumlamak

Interpretation of EU law AB hukukunun yorumlanması

Interruption of the posting period Görevlendirmenin durdurulması

Invalidity Malullük, maluliyet

Invalidity benefit Malullük, maluliyet yardımı

Invalidity pension Malullük, maluliyet aylığı

Involuntary Gönülsüz, irade dışında gerçekleşen

32

J

Jobseeker İş arayan

Jobseekers‟ allowance İşsizlik ödeneği

Joint Report Ortak Rapor

Judicial process Yargı süreci, adli süreç

Justification Gerekçe

Justification (of discriminatory measures, of restrictions)

Gerekçelendirme (Ayrımcılık içeren tedbirlerin, sınırlamaların)

Justify Gerekçelendirmek

33

L

Labour force İşgücü

Labour law İş hukuku, iş kanunu

Labour market İstihdam piyasası

Legal basis Yasal dayanak, yasal zemin

Legal entity Tüzel kişilik

Legal instrument Yasal araç

Legal person Tüzel kişi

Legislation Mevzuat

Legislation applicable by priority Öncelikli olarak uygulanacak mevzuat

Legislative procedure Yasama usulü

Legislature Yasama organı

Legitimacy Meşruiyet

Legitimate aim Meşru amaç

Letter of formal notice Tebliğ mektubu

Lex loci domicilii Refers to the (social security) legislation of the State where a person resides. As a rule, it is the legislation of this State which is designated as applicable by the coordination Regulations, insofar as economically non-active persons are concerned (see “applicable legislation”).

Lex loci domicilii (ikamet edilen ülke mevzuatı) Kişinin ikamet ettiği üye devletin sosyal güvenlik mevzuatını ifade etmektedir. Kural gereği, ekonomik olarak aktif olmayan kişiler söz konusu olduğunda Koordinasyon Tüzüklerine göre, uygulanabilir mevzuat söz konusu kişilerin ikamet ettikleri ülkenin mevzuatıdır (bakınız “uygulanabilir mevzuat”).

Lex loci laboris Lex loci laboris (istihdam edilen ülke

34

Refers to the (social security) legislation of the State where a person works. As a rule, it is the legislation of this State which is designated as applicable by the coordination Regulations, insofar as economically active persons are concerned (see “applicable legislation”, “posting”).

mevzuatı) Kişinin çalıştığı üye devletin sosyal güvenlik mevzuatını ifade etmektedir. Kural gereği, ekonomik olarak aktif olan kişiler söz konusu olduğunda Koordinasyon Tüzüklerine göre uygulanabilir mevzuat söz konusu kişinin çalıştığı ülkenin mevzuatıdır (bakınız “uygulanabilir mevzuat”, “görevlendirme”).

Liability Yükümlülük

Liaison body Information unit established within the framework of the international coordination of social security.

İrtibat bürosu Sosyal güvenliğin uluslararası koordinasyonu çerçevesinde bilgi vermek üzere kurulan bürolar

Limited exportability See “unemployment benefit”

Sınırlı ihraç edilebilirlik Bakınız “İşsizlik yardımı”.

Liquidation Tasfiye

Lisbon Strategy Lizbon Stratejisi

Lisbon Treaty Lizbon Antlaşması

Local branch Yerel şube (ofis)

Lodge an application Başvuruda bulunmak

Long-term benefits Uzun vadeli (sosyal) yardımlar

Long-term care benefit Are designed to develop the independence of persons reliant on care, in particular from the financial point of view. They cater for the risk of dependency. Typically, these benefits promote home care in preference to care provided in hospital but could also consist in granting aids or cost sharing for people staying in homes for people with disabilities. For the purposes of the Regulation, long-term care benefits are considered as sickness benefits, and coordinated accordingly.

Uzun süreli bakım yardımı Uzun süreli bakım yardımları, özellikle mali açıdan, bakıma muhtaç kişilerin bağımsızlığını artırmak için tasarlanmıştır. Bağımlılık riski halinde kişilerin ihtiyaçlarının yerine getirilmesi için geliştirilmiştir. Genel anlamda, uzun süreli bakım yardımı kapsamında hastane bakımından ziyade evde bakım teşvik edilir. Bunun yanı sıra özürlü kişilerin bakımını üstlenmek için evde kalan kişilerin masraflarının paylaşılması ya da bu kişilere yardım verilmesi söz konusu yardımlar kapsamında yer almaktadır. . Tüzük bağlamında uzun süreli bakım yardımları hastalık yardımı olarak değerlendirilir ve buna göre koordine edilirler.

Long-term care insurance Uzun süreli bakım sigortası

Long-term insurance branches Uzun vadeli sigorta kolları

Loss of earnings Kazanç kaybı

Loss of working capacity İşgücü kaybı

Lower ceiling Alt sınır

Lump-sum benefit Toptan yapılan (bir defada verilen) sosyal yardım

35

M

Maintenance payment Nafaka ödemesi

Manpower İşgücü

Marginal activity Concept used in the context of the definition of a “worker” within the meaning of the Treaty provisions on freedom of movement of workers (Article 45 TFEU). The European Court of Justice has consistently held that, in order to be qualified as a worker, a person must pursue an activity of economic value which is effective and genuine, excluding activities pursued on such a small scale that they are to be regarded as purely marginal and ancillary.

Marjinal faaliyet İşçilerin serbest dolaşımına ilişkin Antlaşma hükümlerindeki (ABİA Madde 45) anlamıyla “işçi” tanımı bağlamında kullanılan bir kavramdır. Avrupa Adalet Divanı daima, işçi olarak tanımlanmak için, bir kimsenin ekonomik değeri olan, fiili ve gerçek bir faaliyet sürdürmesinin gerekli olduğu görüşünde bulunmuş ve sadece marjinal ve yardımcı olarak nitelendirilebilecek yürütülen küçük ölçülü faaliyetleri bu tanıma dahil etmemiştir.

Mariner Denizci

Market forces Serbest piyasa kuralı, piyasa güçleri

Material scope Maddi kapsam

Maternity Analık

Maternity benefit Analık yardımı

Maternity insurance Analık sigortası

Maternity leave Maternity leave provides paid time off work for a mother who gives birth to a child so as to care for the child. Duration

Analık izni Analık izni doğum yapan anneye çocuğunun bakımı için verilen ücretli izindir. İzin süresi ulusal mevzuatlarca

36

of leave is determined under national legislation.

belirlenir.

Maximum pension Azami emekli aylığı

Maximum work period Azami çalışma süresi

Means test A means test is an investigation of means in order to determine whether an individual or family is eligible for help from the government.

Gelir testi Gelir testi, bir bireyin ya da ailenin devletten yardım alıp alamayacağının belirlenmesi için uygulanan para ve mal varlığı soruşturmasıdır.

Measure Tedbir

Medical care Sağlık hizmeti

Medical costs Sağlık giderleri

Medically justifiable Tıbbi olarak gerekçelendirilebilen,

Member State Üye Devlet

Member State of affiliation Concept used in the context of cross-border healthcare, in particular planned care (see “planned care”), referring to the Member State where the patient is insured and whose institution has to reimburse the costs of the planned care. Corresponds in the overall majority of cases to the competent Member State (except for certain pensioners).

Mevzuatına tabi olunan üye devlet Sınır ötesi sağlık hizmeti, bilhassa planlı sağlık hizmeti (bakınız “planlanmış bakım”) bağlamında, hastanın sigortalı olduğu ve planlı sağlık hizmeti masraflarının geri ödemesini yapmak zorunda olan kurumun bulunduğu üye devleti ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Çoğu durumda yetkili üye devletle benzerlik gösterir (bazı emekliler hariç).

Member State of treatment Tedavinin verildiği üye devlet

Members of family Aile ferdi

Membership application Üyelik başvurusu

MISSOC (EU‟s Mutual Information System on Social Protection)

MISSOC (AB‟nin Sosyal Koruma Konusunda Karşılıklı Bilgilendirme Sistemi)

MISSOC Secretariat (the Mutual Information System on Social Security Schemes of the Member States)

MISSOC Sekreterliği (Üye Devletlerin Sosyal Güvenlik Sistemlerine ilişkin Ortak Bilgi Sistemi)

Migrant worker Göçmen işçi

Military personnel Askeri personel

Military service Askerlik, askerlik hizmeti

Minimum income Asgari gelir

Minimum pension Asgari aylığı

Minimum rest period Asgari istirahat süresi

Minimum wage Asgari ücret

Ministry of Labour and Social Security (MoLSS)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB)

Minority Azınlık

Miscellaneous provisions Çeşitli, muhtelif hükümler

Mobbing Yıldırma

Mobile worker Dolaşım halindeki işçi

Mobility Dolaşım

Modification Değiştirme

Monetary policy Para politikası

Monitoring İzleme

37

Monitoring and evaluation İzleme ve değerlendirme

Monthly earnings subject to contributions

Prime esas aylık kazançlar

Multi-level governance Çok düzeyli yönetişim

Mutatis mutandis Gerekli değişikliklerin yapılması koşuluyla

Mutual recognition Karşılıklı tanıma

Mutual recognition of diplomas Diplomaların karşılıklı olarak tanınması

38

N

National benefit package Ulusal yardım paketi

National court Ulusal mahkeme

National law Ulusal hukuk

National legislation Ulusal mevzuat

National Programme for the Adoption of the Acquis (NPAA)

Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Program (NPAA)

National regulation Ulusal düzenleme

National Strategy Report Ulusal Strateji Raporu

Nationality Uyruk, tabiyet

Nationality clause A provision (in legislation, international agreements or contracts) reserving access to a benefit, advantage or economic activity to citizens of (a) particular countr(y)(ies).

Tabiyet hükmü, ulusallık koşulu Bir yardıma, avantaja veya ekonomik faaliyete erişimi belirli bir ülkenin/belirli ülkelerin vatandaşlarıyla kısıtlayan hüküm (mevzuatta, uluslararası anlaşmalarda veya sözleşmelerde).

Needy Muhtaç

Negotiation Müzakere

Net amount Net miktar

Non discriminatory obstacle Ayrımcılık içermeyen engel

Non discriminatory restriction Ayrımcılık içermeyen sınırlama

Non-active person Ekonomik olarak faal olmayan kişi

Non-binding Bağlayıcı olmayan

Non-contracted Sözleşmesiz

Non-contributory benefit Primsiz yardım

Non-contributory period Prim ödemesi yapılmaksızın geçen süre

39

Non-discrimination principle Ayrımcılık yapmama ilkesi

Non-exportability İhraç edilemezlik

Non-exportable benefit İhraç edilemeyen sosyal yardım/ödenek

Non-governmental Organisation (NGO) Sivil Toplum Kuruluşu (STK)

Non-hospital care Hastane dışında yapılan bakım

Non-married partner Evlilik bağı bulunmayan hayat arkadaşı

Non-resident person Bir ülkede ikamet etmeyen kişi

Notary Noter

Notification Bildirim

Null and void Bağlayıcı olmayan

Nursing benefit Emzirme ödeneği

40

O

Objective justification Nesnel gerekçelendirme, haklı sebep

Occasional care Concept used in the context of cross-border care. Refers to treatment which, owing to sickness or accident, becomes necessary on medical grounds during a stay outside the competent State (or, for pensioners, the State of residence), having regard to the nature of the care and the expected length of the stay. Insured persons obtain occasional care by presenting their European Health Insurance Card (see “EHIC”) to the provider in the State of stay. The care is provided as if the person were insured under the scheme applicable in the State of stay.

Arızi sağlık hizmeti Sınır ötesi sağlık hizmeti bağlamında kullanılan bir kavramdır. Yetkili devlet dışında (aylık alan kişiler için ikamet ettikleri ülke dışında) kalınan süre içerisinde, sağlık hizmetinin türü ve beklenen kalış süresi dikkate alınmak kaydıyla, hastalık veya kaza nedeniyle tıbbi bakımdan zorunlu hale gelen tedaviyi ifade etmektedir. Sigortalı kişiler, Avrupa Sağlık Sigortası Kartlarını (bakınız “ASSK”) kalınan ülkedeki sağlık hizmet sunucusuna göstermek kaydıyla, arızi sağlık hizmetlerinden faydalanırlar. Söz konusu yardım, kişi, kalınan ülkenin mevzuatı kapsamında sigortalıymış gibi dikkate alınarak sağlanır.

Occupational accident See also “accident at work”

İş kazası Bakınız “accident at work”

Occupational disease Mesleki hastalık, meslek hastalığı

Occupational disease insurance Meslek hastalığı sigortası

Occupational insurance Mesleki sigorta

Occupational pension Mesleki emeklilik

41

Pension schemes to which an employee may be eligible to join by reason of his or her employment in a firm or membership of a profession or trade.

Çalışanların bir şirkette istihdam edilmeleri veya bir meslek ya da ticaret grubuna üye olmaları sebebiyle katılma hakkına sahip olabilecekleri sosyal güvenlik programlarıdır.

Occupational safety İş güvenliği

Occupational social security scheme Mesleki sosyal güvenlik programları

Official Journal of the European Union Avrupa Birliği Resmi Gazetesi

Official language Resmi dil

Old age Yaşlılık

Old-age benefit Yaşlılık yardımı

Old-age insurance Yaşlılık sigortası

Old-age pension Yaşlılık aylığı

On-call work Çağrı üzerine çalışma

Open consultation Kamuya açık danışma, görüş alma

Open Method of Coordination (OMC) An intergovernmental model of governance that has been used in the EU since the 1990ies. It is a framework for political cooperation to achieve common goals. It relies on soft law mechanisms such as guidelines and indicators, benchmarking and sharing of best practices (as opposed to hard law, i.e. legislation). The OMC is used in different policy areas, notably in the field of employment (European Employment Strategy) and in the field of social protection and social inclusion.

Açık Koordinasyon Yöntemi (AKY) 1990‟lardan bu yana AB‟de kullanılan bir hükümetlerarası yönetişim modelidir. Ortak hedeflere ulaşmak için siyasi işbirliği sağlamaya yönelik bir çerçevedir. Yönerge, gösterge ve en iyi uygulamaların karşılaştırılması ve paylaşılması gibi yumuşak hukuk mekanizmalarına dayanır. (kanunlar gibi bağlayıcı hukukun aksine). AKY, özellikle istihdam (Avrupa İstihdam Stratejisi), sosyal koruma ve sosyal içerme alanlarında olmak üzere çeşitli politika alanlarında kullanılmaktadır.

Opinion Görüş

Optional İsteğe bağlı

Optional continued insurance Specific kind of voluntary insurance, i.e. voluntary insurance subsequent to prior (compulsory) insurance. For example, with a view to increasing his/her future pension entitlement, a person who goes to work in another Member State may want to continue paying pension contributions on a voluntary basis in the State where s/he used to be insured. Regulation 883/2004 contains a specific provision (Article 14) dealing with voluntary and optional continued insurance.

Devam eden isteğe bağlı sigorta (Zorunlu) ön sigortanın ardından yapılan özel bir isteğe bağlı sigorta türü. Örneğin gelecekte hak kazanacağı artırmak amacıyla başka bir üye devlette çalışan kişi eskiden sigortalı olduğu devlette gönüllü bir şekilde prim ödemeyi sürdürmek isteyebilir. 883/2004 sayılı Tüzük gönüllü ve isteğe bağlı olarak sürdürülen sigortaya ilişkin özel bir hüküm içerir (Madde 14).

Ordinary legislative procedure Formerly known as co-decision

Olağan yasama prosedürü Daha önceden ortak karar usulü olarak

42

procedure, is the standard legislative procedure of the EU by which Regulations and Directives are adopted, providing for equal legislative competencies for Council and European Parliament.

bilinen, Konsey ve Avrupa Parlamentosuna eşit yasama yetkisi sağlamak kaydıyla, tüzüklerin ve direktiflerin kabul edilmesine yönelik standard AB yasama sürecidir.

Orphan‟s pension Yetim aylığı

Out-patient treatment Ayakta tedavi

Overlap Çakışma

Overlapping of benefits Yardımların çakışması

Overlapping entitlement Concept used in the field of the coordination of family benefits. Occurs when there is an entitlement for the same period and in respect of the same family member under the legislation of two or more Member States. Article 68 of Regulation 883/2004 provides for priority rules in the event of overlapping family benefit entitlements. See also “differential supplement”.

Aynı anda birden fazla sigorta sisteminde aynı mahiyette yardıma hak sahibi olma Aile yardımlarının koordinasyonu alanında kullanılan bir kavramdır. İki veya daha fazla üye devletin mevzuatları kapsamında aynı aile ferdinin aynı süre için hak kazanması halinde ortaya çıkar. 883/2004 sayılı Tüzüğün 68. Maddesi aile yardımı haklarının çakıştığı durumlar için öncelik kuralları içerir. Ayrıca bkz. “fark ödemesi”.

Overriding reason in the public interest Ground for justification of indirectly discriminatory or other restrictive measures in the field of free movement. The list of overriding reasons in the public interest is open-ended (as opposed to the three derogations expressly mentioned in the TFEU, i.e. public health, public policy and public security). An example of an overriding reason recognised by the European Court of Justice is the (prevention of the) risk of seriously undermining the financial balance of the social security system.

Kamu yararı bakımından asli unsur Serbest dolaşım alanında dolaylı ayrımcılık veya diğer kısıtlayıcı önlemlerin gerekçelendirilmesi için zemin. Kamumu yararı bakımından asli unsurların listesi açık bir listedir (ABİA‟da geçen üç sapmadan farklı olarak, örn. kamu sağlığı, kamu politikası ve kamu güvenliği). Avrupa Adalet Divanı tarafından tanınan asli unsurlara örnek olarak sosyal güvenlik sisteminin maddi dengesinin ciddi olarak sarsılması riski (-nin önlenmesi) verilebilir.

Overt (or direct) discrimination See “direct discrimination”.

Doğrudan ayrımcılık Bakınız “doğrudan ayrımcılık”.

43

P

Paid leave Ücretli izin

Partial pension A partial pension is granted in a situation of partial retirement: a person is entitled to reduce the working time to a part-time employment and to receive at the same time a proportionally reduced "partial pension".

Kısmi aylık Kısmi aylık, kısmi emeklilik halinde verilir: kişilerin çalışma saatlerini yarı zamanlı çalışma saatlerine indirme ve aynı zamanda orantısal olarak azaltılmış “kısmi aylık” alma hakkı bulunmaktadır.

Partial unemployment Situation of full-time employees who, in the event of the temporary closure of an enterprise or a temporary reduction of working hours, are in receipt of partial maintenance of their pay and who are in a situation of temporary unemployment.

Kısmi işsizlik İşletmenin geçici olarak kapanması ya da çalışma saatlerinin geçici olarak azaltılması halinde, tam zamanlı çalışanların maaşlarının bir kısmını almaya devam etmesi ve geçici olarak kısmen işsiz kalmaları durumudur.

Partially unemployed A concept relevant in the context of Article 65 of Regulation 883/2004, on unemployed persons residing outside the competent State. A person is wholly unemployed for the purposes of that provision if his/her employment relationship has been broken or has

Kısmi işsiz 883/2004 sayılı Tüzük‟ün yetkili üye devlet dışında ikamet eden işsiz kişilere ilişkin 65. Maddesi bağlamında kullanılan bir kavramdır. Bu hükme göre; istihdam ilişkisi bitirilen ya da sona erdirilen kişiler tamamen işsiz olarak kabul edilirler. Öte yandan, istihdam ilişkisi devam eden

44

expired. Conversely, an employed person whose employment relationship still exists but is suspended can be regarded as partially unemployed.

ancak askıya alınmış olan hizmet akdiyle çalışan bir kişi kısmi işsiz olarak değerlendirilebilir.

Partnership Ortaklık, iştirakçilik

Part-time service contract Kısmi süreli hizmet akdi

Part-time work Kısmi süreli çalışma

Paternity Babalık

Paternity benefit Babalık yardımı

Paternity leave Parental leave provides limited paid time off work for the spouse/partner of the mother or to child‟s biological father to assist the mother to care for the child. The time limit is defined by national legislations.

Babalık izni Babalık izni, doğum yapan annenin eşinin/hayat arkadaşının ya da çocuğun biyolojik babasının, çocuğa bakma konusunda anneye yardımcı olması için sınırlı süreyle verilen ücretli izindir. Süre sınırı ulusal mevzuatlarca belirlenir.

Patient charge Hastanın ödediği ücret

Patient mobility It‟s the mobility enabling patients to receive health treatment in any member state of the EU.

Hasta hareketliliği Hasta kişilerin herhangi bir AB üyesi ülkelede tedavi görmesine imkân tanıyan hareketliliktir.

Pay in lieu of notice (pilon) İhbar tazminatı

PAYGO (pay as you go) In social security, PAYGO refers to an unfunded system in which current contributors to the system pay the expenses for the current recipients.

Dağıtım Modeli Sosyal güvenlikte dağıtım, hali hazırda prim ödeyenlerin hali hazırdaki alıcıların masraflarını karşıladığı aylıkların cari gelirden ödenmesini içeren modeldir.

Pension Emekli maaşı, maaş, aylık

Pension claim Aylık talebi

Pension fund asset Emeklilik fonu varlığı

Pension right Aylık alma hakkı

Pension scheme Emeklilik programı, emeklilik rejimi

Pension supplement Tamamlayıcı aylık

Pensionable age Emeklilik yaşı

Pensioner Emekli kişi

Period of (self-)employment Hizmet akdiyle (-kendi nam ve hesabına) çalışılan süre

Period of insurance Sigortalılık süresi

Period of limitation Sınırlayıcı süre

Period of residence İkamet süresi

Permanent care Sürekli bakım

Permanent incapacity Sürekli işgöremezlik

Permanent incapacity income Sürekli işgöremezlik geliri

Permanent residence Daimi ikamet

Personal scope Kişisel kapsam

Place of residence İkamet yeri, ikametgâh

Planned care Concept used in the context of cross-border healthcare, also known as

Planlı sağlık hizmeti Sınır ötesi sağlık hizmeti, aynı zamanda “planlı tedavi” olarak da bilinen

45

scheduled treatment (see “scheduled treatment”). Refers to healthcare obtained in a Member State other than the Member State of affiliation (see “Member State of affiliation”) to which the person travelled with the intention to receive treatment. In some cases, reimbursement of the costs of planned care may be made contingent upon prior authorisation by the sickness insurance institution of the Member State of affiliation.

kavramdır (bakınız “planlı tedavi”). Bir kişi, mevzuatına tabi olduğu ülke dışında bir ülkeye tedavi amaçlı gitmesi halinde alacağı sağlık hizmetini ifade etmektedir. (Bkz: mevzuatına tabi olunan ülke) Bazı hallerde, planlı sağlık hizmeti masraflarının geri ödemesi, mevzuatına tabi olunan üye devletin hastalık sigortası kurumundan alınacak ön izine bağlı kılınabilir.

Policy priority Politika önceliği

Portable document See “Structured Electronic Document, SED”

Taşınabilir belge Bakınız “Yapılandırılmış Elektronik Belge, SED”.

Positive discrimination Pozitif ayrımcılık

Posting For the purposes of the Regulation, refers to the situation where employees normally employed in a Member State are sent by their employer to another Member State to temporarily perform work on that employer‟s behalf. Self-employed persons normally pursuing activities in a Member State can also post themselves to another Member State to temporarily perform similar activities there. Provided certain conditions are met, notably that the duration of the posting does not exceed 24 months, the employees and self-employed remain subject to the social security legislation of the State where they normally work. This is an important exception to the principle of the application of the lex loci laboris (see “lex loci laboris”). The aim of the posting exception is to promote the freedom to provide services for employers and self-employed, and the free movement of workers for employees by avoiding the administrative complications which would result from the application of the general rule where the period of employment is of short duration.

Görevlendirme Tüzük‟e göre; bir üye devlette normal olarak istihdam edilen çalışanların, işveren adına işverenleri tarafından geçici olarak çalışmak üzere başka bir üye devlete gönderilmesi durumunu ifade etmektedir. Normalde, üye devletlerden birinde faaliyet gösteren kendine hesabına kişiler de benzer faaliyetler yürütmek üzere kendilerini geçici olarak başka bir üye devlette görevlendirebilirler. Özellikle görevlendirme süresinin 24 ayı aşmaması gibi belli koşulların yerine getirilmesi kaydıyla, hizmet akdiyle ya da kendi hesabına çalışanlar çalıştıkmakta oldukları üye devletin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaya devam ederler. Bu husus, Lex loci laboris ilkesinin uygulanması konusunda bu durum önemli bir istisnayı teşkil eder. (bakınız “lex loci laboris”). Görevlendirme konusundaki bu istisnanın amacı; genel kuralın uygulanmasında istihdam süresinin yetersiz olması nedeniyle işverenlerın karışısına çıkacak idari karışıklıkların önüne geçmek suretiyle, işverenler ve bağımsız çalışanlar için hizmet sunma serbestliği ile işçiler için serbest dolaşımın teşvik edilmesidir.

Posting State Görevlendirmeyi yapan şirketin bulunduğu devlet

Posting undertaking Görevlendirmeyi yapan işletme

46

Poverty Yoksulluk

Precondition Ön koşul, ön şart

Preferential employment Preferential employment means giving of special treatment in the field of employment to certain persons or classes of persons over others on the grounds such as race and gender.

İmtiyazlı istihdam İmtiyazlı istihdam, istihdam alanında bazı kimselere ya da gruplara ırk ve cinsiyet gibi temellere dayanarak diğerlerine kıyasla ayrımcı nitelikte özel muamelede bulunulması anlamına gelmektedir.

Preliminary ruling Ön karar

Preparatory document Hazırlık belgesi, dokümanı

Prerequisite Ön koşul, ön şart

Pre-retirement benefit Cash benefit, other than an unemployment benefit or an early old-age benefit, provided from a specified age to workers who have reduced, ceased or suspended their remunerative activities until the age at which they qualify for an old-age pension or an early retirement pension, the receipt of which is not conditional upon the person concerned being available to the employment services of the competent State.

Ön emeklilik yardımı Belirli bir yaştan itibaren paralı faaliyetleri azalmış, sona ermiş veya askıya alınmış işçilere yaşlılık aylığına veya erken emeklilik aylığına hak kazanacakları tarihe kadar verilen, verilişi ilgili kişinin yetkili devletteki istihdam hizmetlerine kayıtlı olup olmamasına bağlı olmayan, işsizlik yardımı veya erken yaşlılık yardımlarından ayrı olan nakdi yardım.

Pre-retirement scheme ön emeklilik programı

Primary healthcare services Temel sağlık hizmetleri

Primary law Birincil hukuk

Primary legislation Birincil mevzuat

Prior authorisation A prior authorisation is an administrative procedure, which means that before a person may go to a Member State to receive healthcare, the competent authority of his country must give formal approval for this care following an application.

Ön izin, ön yetki İdari bir prosedür olan ön izin, bir kişinin sağlık hizmeti almak üzere başka bir üye devlete gitmeden önce başvuruda bulunmasını takiben, bu hizmet için kendi ülkesindeki yetkili kurumun vermesi gereken resmi onaydır.

Priority rule Öncelik kuralı

Private health insurance Özel sağlık sigortası

Professional qualification Mesleki nitelik

Progress Report İlerleme Raporu

Prohibition Yasaklama

Prolongation Uzatma

Proportionality principle It is a fundamental principle of European Union law. According to this principle, the EU may only act to exactly the extent that is needed to achieve its objectives, and no further.

Orantılılık ilkesi, ölçülülük ilkesi AB‟nin temel ilkelerinden biridir. Bu ilkeye göre; AB hedeflerini gerçekleştirmek için gerektiği ölçüde hareket edebilir, daha fazlasını yapamaz.

Pro-rata Pension (PRP) Orantısal Aylık (OEA)

47

Concept in the coordination regulation‟s chapter on old-age and survivors‟ pensions, referring to the pension calculated by applying to the thereotical pension (TP) the ratio between the duration of periods completed in the MS concerned and the duration of periods completed in all MS where a person has worked.

Koordinasyon tüzüğünün yaşlılık ve dul ve yetim aylıkları bölümünde kişinin ilgili üye devlette tamamladığı sürenin, çalıştığı bütün üye devletlerde tamamladığı sürelerin toplamına oranı alınarak bu oranın teorik aylığa (TA) uygulanmasıyla hesaplanan aylıkları ifade etmektedir.

Pro-rata temporis clause Pro-rata temporis clause (süre bakımından orantılılık hükmü)

Proratisation Orantılı olarak dağıtma/hesaplama

Protection against dismissal İşten çıkarılmaya karşı koruma

Provision Hüküm

Provisional Geçici

Provisional application of legislation Mevzuatın geçici olarak uygulanması

Provisional calculation of benefits or contributions

Yardım miktarı ya da primler için geçici olarak yapılan hesaplama

Provisional granting of benefits Yardımların geçici olarak verilmesi

Public administration Kamu idaresi

Public consultation Halk müzakeresi

Public health Halk sağlığı

Public order Kamu düzeni

Public policy Kamu politikası

Public procurement Kamu ihalesi, kamu alımları, kamuda satın alma

Public security Kamu güvenliği

48

Q

Qualified majority voting (QMV) The standard voting system used by the Council of the European Union, enabling certain decisions to be passed without unanimity.

Nitelikli çoğunluk oylaması Bazı kararların oybirliği olmaksızın yürürlüğe girmesine imkan veren Avrupa Birliği Konseyi tarafından kullanılan standart oylama sistemidir.

Qualify for a pension Aylığa hak kazanmak

Qualifying period Refers to a common benefit entitlement condition in national social security legislation, consisting of making entitlement to benefits contingent upon having completed a minimum number of periods of residence, (self-)employment or insurance under the said legislation. See also “aggregation of periods”. Not to be confused with waiting period.

Hak kazanma süresi Ulusal sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında yardıma hak kazanma koşullarını ifade eder. Yardıma hak kazanma, söz konusu mevzuat kapsamında asgari ikamet süresi, kendi nam ve hesabına ya da hizmet akdiyle çalışma süresi ya da sigortalılık sürelerine bağlı olarak yardımlara hak kazanma koşullarından oluşur. . Bakınız “sürelerin birleştirilmesi”. Bekleme süresiyle karıştırılmamalıdır.

49

R

Race Directive 2000/43/EC 2000/43/EC sayılı Irk Direktifi

Ratification Onaylama, imzalama

Ratify Onaylamak, imzalamak

Rationale Mantık, gerekçe

Reasoned opinion One of steps in the pre-litigation procedure in the context of infringement proceedings (see “infringement proceedings”). The purpose of the reasoned opinion is to set out the Commission‟s position on the infringement and to determine the subject matter of any action, requesting the Member State to comply within a given time limit.

Gerekçeli görüş İhlal kovuşturması (bakınız “ihlal kovuşturması”)kapsamında dava öncesi süreç aşamalarından biridir. Gerekçeli açıklamanın amacı, Komisyon‟un ihlale ilişkin pozisyonunu belirlemek ve üye devletin verilen zaman dilimi içerisinde uyması gereken eylem konusunu belirlemektir.

Recast Directive on Equal Opportunities and Equal Treatment of men and women in matters of employment and occupation (including „pay‟) 2006/54

İstihdam ve Meslekle ilgili Konularda („ödeme‟ de dâhil) Kadınlara ve Erkeklere Eşit Muamele Gösterilmesi ve Fırsat Eşitliği Tanınması ile ilgili direktifleri yeniden düzenleyen 2006 / 54 sayılı Direktif

Receipt Makbuz

Recipient Alan kişi, yardımdan faydalanan kişi

Recipient of a benefit Yardımı alan kimse

Reciprocal restriction Karşılıklı kısıtlama

Reciprocity principle Mütekabiliyet ilkesi, karşılıklılık ilkesi

50

Recognition of diplomas and certificates Diplomaların ve sertifikaların tanınması

Recommendation Tavsiye

Recourse Rücu

Recovery of benefits Occurs when benefits were overpaid or were paid but not due, either as a result of error, misrepresentation or fraud. Benefits are usually recovered from the beneficiaries (in some cases also from other persons, e.g. spouse, heirs) who can be required to refund the value of benefits not due or who can have that value deducted from any future payments to which they would be entitled. Recovery can be optional or compulsory.

Sahtekârlık yapılarak alınmış ödeneklere el konması Hata, yanlış beyan veya sahtekarlığın bir sonucu olarak yardımların fazla veya zamanından önce ödendiği durumlarda görülür. Bu yardımlar genelde zamanından önce ödenmiş olan yardımların değerinin geri alınabileceği veya yardımlarının değerinin hak kazanılmış olan gelecek ödemelerinden düşülebileceği faydalanıcılardan (bazı durumlarda eş, varis gibi diğer kişilerden) alınır. Bu el koyma isteğe bağlı veya zorunlu olabilir.

Recruitment İşe alma

Redeem Telafi etmek

Redemption Kefaret

Redistributive Tekrar dağıtılan, yeniden dağıtılan nitelikte

Redress Tazminat, ödeme

Reduction Azaltma

Reference earning Dikkate alınan kazanç

Reference for a preliminary ruling A procedure exercised before the European Court of Justice, which consists of a cooperation between the national and the EU judiciary. National courts may refer cases already underway to the ECJ in order to question it on the interpretation or validity of European law. The reference for a preliminary ruling seeks to ensure the uniform application of European law throughout the EU. National courts which act as a final resort, are obliged to exercise the reference for a preliminary ruling if one of the parties requests it. For others, the decision lies with the courts themselves. The ensuing ruling of the ECJ is binding not only on the national court on whose initiative the reference for a preliminary ruling was made but also on all of the national courts of the Member States.

Ön karar başvurusu Avrupa Adalet Divanı huzurunda uygulanan, ulusal yargı organları ile AB yargı organları arasında işbirliğinden oluşanbir süreçtir. Ulusal mahkemeler, halihazırda görülmekte olan davaları, Avrupa hukukunun yorumlanması ya da geçerliliği hususunda değerlendirmesi için AAD‟ye sevkedebilirler. Ön karar başvurusunun amacı, Avrupa hukukunun AB‟nin her yerinde aynı şekilde uygulanmasını sağlamaktır. Nihai merci görevi gören ulusal mahkemeler, taraflardan biri talep ettiği takdirde, ön karar başvurusunda bulunmak zorundadır. Diğerler durumlarda, karar yetkisi mahkemelerin kendisine kalmıştır. AAD‟nin verdiği karar, sadece ön karar başvurusunda bulunan ulusal mahkeme için değil, aynı zamanda üye devletlerdeki bütün ulusal mahkemeler

51

In total, there have been over 500 references for a preliminary ruling in the context of social security coordination.

için bağlayıcıdır. Sosyal güvenlik kapsamında toplamda 500‟ün üzerinde ön karar başvurusu bulunmaktadır.

Reference period Dikkate alınan süre

Refugee Under the United Nations Convention Relating to the Status of Refugees of 1951, a refugee is defined as a person who "owing to a well-founded fear of being persecuted for reasons of race, religion, nationality, membership of a particular social group, or political opinion, is outside the country of his nationality, and is unable to or, owing to such fear, is unwilling to avail himself of the protection of that country".

Mülteci Mültecilerin Statüsüne Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesine (1951) göre mülteci, “ırk, inanç, milliyet, belli bir sosyal gruba ya da politik görüşe bağlı olma gibi nedenlerle ciddi ve temelleri olan bir zulmedilme korkusu sebebiyle, vatandaşı olduğu ülkenin dışında olan ve bu korku nedeniyle kendini o ülke korumasına emanet edemeyen ya da etmek istemeyen” kişidir.

Regional cohesion Bölgesel uyum

Regional policy Bölgesel politika

Registration Kayıt, tescil

Regulation Tüzük

Regulatory framework Çerçeve Mevzuat

Rehabilitation Rehabilitasyon

Reimbursable Geri ödenebilir

Reimbursement Geri ödeme

Reimbursement between institutions Kurumlar arasında geri ödeme

Reimbursement of medical costs Sağlık hizmeti giderlerinin geri ödenmesi

Reimbursement on the basis of actual expenditure

Cari harcamalar esasında geri ödeme

Reimbursement on the basis of fixed amounts

Sabit harcamalar esasında geri ödeme

Reintegration Reentegrasyon

Remedy Tedavi

Remuneration Ücretlendirme

Repeal Feshetmek, lağvetmek, yürürlükten kaldırmak

Representative Temsilci

Representative of the employer İşveren vekili

Reside İkamet etmek

Residence For the purposes of the coordination Regulation, refers to the place where the habitual centre of a person‟s interests are situated. A number of criteria must be taken into account in order to establish whether this is the case, whereby the length of the presence in the territory of the State concerned is not

İkamet Koordinasyon tüzüğü kapsamında, kişinin daimi çıkar merkezinin bulunduğu yeri ifade etmektedir. Kişiyi taşınmaya iten sebepler ve amaçlardan farklı olarak, ilgili üye devlette kalınan sürenin uzunluğu belirleyici olmazken, durumun akıbetine karar vermek için bir dizi öçüt dikkate alınmalıdır.

52

decisive, unlike the intention and the reasons which have led the person to move.

Residence card İkamet kartı

Residence clause İkamet koşulu

Residence Directive 2004/38/EC 2004/38/EC sayılı İkamet Direktifi

Residence permit İkamet tezkeresi, ikamet izni

Residence-based system İkamete dayalı sistem

Resident Mukim, ikamet eden

Residential care Huzurevinde bakım

Rest period Dinlenme süresi

Restrictive measure Kısıtlayıcı önlem/tedbir

Restructuring Yeniden yapılandırma

Retention (of a right) Muhafaza (hakkın)

Retired person Emekli kişi

Retirement age Emeklilik yaşı

Retirement pension Emeklilik aylığı

Revaluation The adaptation of the amount of benefit to reflect changes (increases) in the cost-of-living, the level of income or some other basis for adjustment. Revaluation may or may not be automatic or regular. Sometimes also referred to as adjustment, revalorisation or uprating.

İntibak Yardım miktarının geçim giderindeki değişiklikleri (artışları), gelir düzeyini veya bazı diğer temel değişiklikleri yansıtacak şekilde uyarlanması. İntibak otomatik ve düzenli olabilir veya olmayabilir. Bazen ayarlama, yeniden değerlendirme, yeniden belirleme olarak da ifade edilir.

Reverse discrimination Reverse discrimination in the context of the internal market arises where national or “static” factors of production (incl. persons) are treated less favourably than their foreign or “mobile” counterparts. Reverse discrimination stems from the fact that EU law only applies to cross-border situations, and not to purely internal situations. It follows, for example, that the nationals of a Member State, unlike the nationals of other Member States, cannot rely on the coordination Regulation and on the free movement of persons to challenge a restrictive measure (e.g. a residence requirement for affiliation to a social security scheme) enacted by the first Member State. The ECJ has consistently held that reverse discrimination is not contrary to EU law.

Tersine ayrımcılık İç Pazar bağlamında tersine ayrımcılık, vatandaşlarının ya da (kişiler dahil) “statik” üretim unsurlarının yabancı ya da “hareket halinde” olanlara nazaran dezavantajlı bir muameleye maruz kaldıklarında ortaya çıkan durumu ifade etmektedir. Tersine ayrımcılık, AB hukunun sınır ötesi durumlarda uygulanabilir olması, tamamen ülke içi olan durumlarda uygulanmamasından kaynaklanır. Buradan çıkan sonuca göre, bir üye devletin vatandaşları, başka üye devletlerin vatandaşlarının aksine, o üye devletin getirdiği kısıtlayıcı bir önleme (örn; bir sosyal güvenlik programına bağlı olmak için ikamet koşulu) itiraz etmek için koordinasyon tüzüğünden ve kişilerin serbest dolaşımından yararlanamazlar. AAD devamlı olarak tersine ayrımcılığın AB hukukuna ters düşmediği görüşünde olmuştur.

Review of degree of incapacity Kontrol muayenesi, Maluliyet derecesinin gözden geçirilmesi

53

Right of establishment Kuruluş hakkı

Right of permanent residence Daimi ikamet hakkı

Right of residence İkamet hakkı

Risk system Invalidity pension system – akin to sickness insurance– in which the amount of the benefit is independent of the length of insurance. When risk systems are listed in an annex to Regulation 883/2004, they are called type-A systems. Persons having been insured exclusively in Member States with a type-A system do not receive different pro-rata pensions but a single pension from the State in which they were insured at the time the incapacity to work began.

Risk sistemi Yardım miktarının sigorta süresinden bağımsız olduğu malullük aylığı sistemidir (hastalık sigortasına benzer). Risk sistemleri 883/2004 sayılı Tüzük‟ün ekinde listelendiklerinde, bu sistemlere A tipi sistemler denir. Özellikle sadece A tipi sisteminin geçerli olduğu üye devletlerde sigortalanmış kişiler, işgöremezlik halinin vuku bulduğu sırada sigortalı oldukları devletten tek bir aylık alırlar farklı bir orantısal aylık almazlar.

Rule of law Hukukun üstünlüğü

54

S

Salary Maaş, aylık

Sanction Yaptırım

Scheduled treatment See also “planned care”.

Planlı tedavi Bakınız “Planlalı bakım”.

Screening process Tarama süreci

Screening Report Tarama Raporu

Seasonal work Mevsimlik iş

Seasonal worker Mevsimlik işçi

Second reading İkinci okuma

Secondary law İkincil hukuk

Secondary legislation İkincil mevzuat

Second-pillar pension İkinci sütun emeklilik fonundan bağlanan emekli aylığı

Self-employed Bağımsız çalışan, kendi nam ve hesabına çalışan

Self-employed activity For the purposes of the coordination Regulation, “activity as a self-employed person” means any activity or equivalent situation so defined in the legislation of the State where it is carried out.

Kendi nam ve hesabına çalışma Koordinasyon tüzüğü bağlamında, işin gerçekleştiği devletin mevzuatında tanımlandığı şekliyle “kendi nam ve hesabına çalışma”, söz konusu ülkede gerçekleşen faaliyet ya da eşdeğer durumdur.

Semi-residential care Concept used in the context of long-term

Kısmi olarak düşkünler evinde bakım Ayakta tedavi hizmeti veren kurumlarda

55

care, to denote care provided in institutions on an out-patient basis or in day-care centres. Also referred to as semi-stationary care.

veya günlük bakım merkezlerinde sağlanan bakımı ifade eden, uzun süreli bakım bağlamında kullanılan bir kavram. Yarı durağan bakım olarak da kullanılır.

Seniority-based wage system Kıdeme dayalı ücret sistemi

Service provider Hizmet sağlayıcı, hizmet sunucu

Service recipient Hizmet alan

Service user Hizmet kullanıcısı

Services Directive 2006/123/EC 2006/123/EC sayılı Hizmetler Direktifi

Set up a branch Şube açmak, kurmak

Severance pay Kıdem tazminatı

Sexual harassment Cinsel taciz

Shared competence When the Treaties confer on the EU a competence shared with the Member States in a specific area, both the EU and the Member States may legislate and adopt legally binding acts in that area. The Member States can exercise their competence to the extent that the Union has not done so. The internal market and certain aspects of social policy are examples of shared competences.

Paylaşılmış yetki Antlaşmalar, AB‟ye belirlibir alanda üye devletlerle paylaşmak üzere bir yetki verdiğinde, hem AB hem de üye devletler o alanda yasal olarak bağlayıcı kanunlar yapabilirler. Üye devletler, Birlik‟in kullanmadığı ölçüde bu yetkiyi kullanabilirler. İç Pazar ve bazı sosyal politika alanları paylaşılmış yetkiye örnek gösterilebilir.

Shipowner Gemici, gemi sahibi, armatör

Short-term insurance branch Kısa vadeli sigorta kolu

Sickness benefit Hastalık yardımı/ödeneği

Sickness benefit in kind Ayni hastalık yardımı

Sickness cash benefit Nakdi hastalık yardımı

Sickness insurance Hastalık sigortası

Similar activity Concept used in the context of posting of self-employed.

Benzer faaliyet Kendi nam ve hesabına çalışanların geçici olarak başka bir üye ülkede görevlendirilmesi bağlamında kullanılan bir kavramdır.

Simultaneous (self-)employment in two countries

Eş zamanlı olarak iki farklı ülkede (hizmet akdiyle-kendi nam ve hesabına) çalışmak

Single (lump sum) payment Bir kerede (toptan) ödeme

Single applicable legislation Tek uygulanabilir mevzuat

Single European Act 1986 Tek Avrupa Senedi 1986

Single market Tek Pazar

Single rate pension Tek oranlı aylık

Social acquis Sosyal müktesebat

Social action programme Sosyal eylem programı

Social advantage Regulation 1612/68 guarantees migrant workers equal treatment as regards social advantages in the State of employment. The concept is very broad,

Sosyal avantaj 1612/68 sayılı Tüzük, göçmen işçilere sosyal avantajlar konusunda eşit muamele teminatı vermektedir. Kavram çok geniş olmakla birlikte, koordinasyon

56

and also covers social benefits, including benefits outside the scope of the coordination Regulation.

tüzüğü kapsamının dışında kalan yardımlar da dâhil olmak üzere sosyal yardımları kapsamaktadır.

Social assistance Social assistance is outside the scope of the coordination Regulation. It generally refers to a subsidiairy set of non-contributory, means-tested benefits which cannot be linked to a specific social security risk and which are intended to cater for the risk of poverty.

Sosyal yardım Sosyal yardım koordinasyon tüzüğü kapsamının dışında kalmaktadır. Sosyal yardım, genel olarak özel bir sosyal güvenlik riskiyle ilişkilendirilemeyen ve yoksulluk riski halinde gerekli ihtiyacı amaçlayan primsiz, gelir testine tabi yardımları ifade etmektedir.

Social benefit Any benefit of social protection, including social security benefits, social assistance benefits and benefits in respect of housing and heating.

Sosyal yardım Sosyal güvenlik yardımları, sosyal destek yardımları, konut ve ısınma yardımlarını kapsayan tüm sosyal koruma yardımları.

Social cohesion Sosyal bütünleşme

Social dialogue Sosyal diyalog

Social dimension Sosyal boyut

Social exclusion Sosyal dışlanma

Social housing Sosyal konut

Social inclusion Sosyal içerme

Social partner Sosyal taraf

Social policy Sosyal politika

Social Protection Committee (SPC) Sosyal Koruma Komitesi (SKK)

Social right Sosyal hak

Social security Sosyal güvenlik

Social security agreement Sosyal güvenlik anlaşması

Social security coverage Sosyal güvenlik kapsamı

Social Security Institution (SSI) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)

Social security law Sosyal güvenlik hukuku

Social security right Sosyal güvenlik hakkı

Social security risk See “childbirth”, “death”, “old-age”, “unemployment” etc.

Sosyal güvenlik riski Bakınız “doğum”, “ölüm”, “yaşlılık”, “işsizlik” vb.

Social standards Sosyal standartlar

Social welfare Sosyal refah

Social welfare centre Sosyal yardım merkezi

Soft law mechanism See “Open Method of Coordination” A new and intergovernmental means of governance in the European Union, based on the voluntary cooperation of its member states.

Yumuşak hukuk mekanizması Bakınız “Açık Koordinasyon Yöntemi” Avrupa Birliği‟nde, üye devletlerin gönüllü işbirliğine dayanan, yeni hükümetlerarası yönetişim aracıdır.

Solidarity Dayanışma

Source of law Hukuki kaynak

Sovereignty Egemenlik

57

Special childbirth allowance See “birth grant”. A one-off benefit paid upon the birth of a child. Special childbirth allowances (sometimes also called birth grants) are excluded from the scope of Regulation 883/2004. They are listed in its Annex I.

Özel doğum ödeneği Bakınız “doğum ödeneği”. Doğum halinde bir defaya mahsus ödemesi yapılan yardımlardır. Özel doğum ödenekleri (“doğum ödeneği” de denmektedir) 883/2004 sayılı Tüzük‟ün kapsamının dışında tutulmakta, Ek 1‟de yer almaktadırlar.

Special legislative procedure While the ordinary legislative procedure (see the relevant keyword) – providing for equal legislative competencies for the Council of the EU and the European Parliament – has become the standard after the Treaty of Lisbon, in a few remaining areas, special legislative procedures are used. There are various special legislative procedures, but the most important are the consent procedure and the consultation procedure. In the former, Parliament has the power to accept or reject proposals (but not to propose amendments), while in the latter, it should only be consulted by the Council (who is not bound by its position).

Özel yasama süreci AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu için eşit yasama yetkisi sunan olağan yasama usulü (bkz. ilgili kilit sözcük) Lizbon Antlaşması‟ndan sonra standart haline gelirken geriye kalan bazı alanlarda ise özel yasama usulleri kullanılmaktadır. Çeşitli özel yasama usulleri vardır fakat bunlardan en önemlileri muvafakat usulü ve uzlaşma usulüdür. İlkinde önerileri kabul veya red etme yetkisi Parlamento‟dayken (fakat değişiklik önerisinde bulunma hakkı yoktur) ikincisinde yalnızca Konsey başvurabilir (konumu bağlayıcı değildir).

Special non-contributory cash benefit Cash benefits which are halfway between traditional social security benefits and social assistance. They present characteristics of both categories, but belong to neither. Special non-contributory cash benefits are linked to social security in that they create legally-defined rights connected to a social security benefit and relate to one of the risks covered by the coordination Regulation. At the same time, they have links with social assistance, in the sense that they are non-contributory and intended to relieve a financial or personal need. As a derogation to the principle of exportability of benefits, special non-contributory benefits are only granted to persons residing on the territory of the State providing them.

Özel primsiz nakdi yardım Geleneksel sosyal güvenlik yardımları ile sosyal yardım arasında bir yere sahip olan nakdi yardımlardır. Her iki grubun özelliklerinine de taşırlar ancak ikisine de dâhil değildirler. Özel primsiz nakdi yardımlar, sosyal güvenlik yardımları ile bağlantılı ve koordinasyonu Tüzüğünde kapsanmış olan risklerden biri ile ilgili kanunen belirlenmiş haklar doğurması bakımından sosyal güvenlik ile ilişkilendirilir. Aynı zamanda primsiz olmaları ve maddi veya kişisel ihtiyaçları karşılamaları açısından da sosyal destek ile de bağlantılıdırlar. Özel primsiz yardımlar, yardımların ihraç edilebilirliği ilkesi için bir istisna teşkil etmekte olup sadece yardımı sağlayan üye devlette ikamet eden kişilere verilirler.

Special scheme for civil servants

Devlet memurlarına özel program

58

For the purposes of the coordination Regulation, refers to any social security scheme which is different from the general social security scheme applicable to employed persons in the Member State concerned and to which all, or certain categories of civil servants are directly subject.

Koordinasyon Tüzüğüne göre, devlet memurlarına özel programlar, sözkonusu üye devlette işçilere yönelik genel sosyal güvenlik programından farklı ilgili üye devlette istihdam edilmiş kişilere uygulanan olan ve bazı memur sınıflarının doğrudan tabi olduğu sosyal güvenlik programını ifade etmektedir.

Specific minimum income benefit Categorical benefits which typically form part of national social assistance schemes but which may – if certain conditions are met – be qualified as special non-contributory cash benefits (see “special non-contributory cash benefits”).

özel asgari gelir desteği ödeneği Ulusal sosyal güvenlik programlarının bir bölümünü oluşturan, ancak bazı koşullar yerine getirildiğinde özel primsiz nakdi yardımlar (bakınız “özel primsiz nakdi yardımlar”) olarak değerlendirilebilen yardım sınıfıdır.

Spouse Eş

Stakeholder Paydaş, ilgili taraf

Stakeholder involvement Paydaşların, ilgili tarafların katılımı

State aid Devlet yardımı

State contribution Devlet katkısı

State Economic Enterprise Kamu iktisadi teşebbüsü

State of origin Menşe ülkesi

State of residence İkamet edilen devlet

State of stay Geçici olarak kalınan devlet

Stateless person Vatansız kişi

Statement of employment Çalışma beyanı

Status of worker İşçi statüsü

Statutory scheme Yasayla kurulmuş sosyal güvenlik programı (zorunlu program)

Stay Kalma

Structured electronic documents (SEDs) Instruments through which social security information will be exchanged electronically between national social security institutions in the framework of the EESSI (Electronic Exchange of Social Security Information) system. As of May 2012, they will fully replace the paper E-forms that were used for the communication between the institutions under the former regulations. The introduction of the SEDs and the replacement of the paper E-forms do not mean that there will no longer be material forms. A series of EU-wide standard forms, called portable documents (see “portable document”) has been developed. Such forms, issued by a competent institution, attest to a certain entitlement or affiliation and may

Yapılandırılmış elektronik belgeler Sosyal Güvenlik Bilgilerinin Elektronik Ortamda Değişimi (EESSI) sistemi çerçevesinde sosyal güvenlik bilgilerinin ülkelerin sosyal güvenlik kurumları arasında elektronik olarak değişimini sağlayan araçlardır. Mayıs 2012 itibariyle eski tüzükler kapsamında kurumlar arası iletişimi sağlamak için kullanılan kâğıt E-formların yerini alacaktır. SEDlerin oluşturulması ve eski kâğıt E-formların yerine geçmeleri bundan böyle kağıt formların olmayacağı anlamına gelmemektedir. AB çapında taşınabilir belgeler (bakınız “taşınabilir belgeler”) olarak adlandırılan standart formlar geliştirilmiştir. Yetkili kurumlarca verilen bu formlar belli bir hak kazanma ya da bir yere bağlı olma durumlarını kanıtlamakta ve bir üye devletteki

59

be physically shown to the authorities of a Member State.

yetkililere fiziksel olarak ibraz edilebilmektedir.

Study grant Eğitim bursu

Subcontractor Taşeron, alt yüklenici

Subordination İtaat, boyun eğme, ast durumunda olma

Subsidiarity principle A general principle of EU law which the EU must respect in the exercise of the powers conferred to it by the Treaties (except in areas where it has exclusive competence). According to this principle, the EU shall act only if and insofar as the objectives of the proposed action cannot be sufficiently achieved by the Member States, either at central level or at regional and local level, but can rather, by reason of the scale or effects of the proposed action, be better achieved at Union level.

Yetki ikamesi ilkesi AB‟nin Antlaşmalar tarafından kendisine verilen yetkileri kullanırken dikkate alması gereken genel bir AB hukuku ilkesidir (özel yetkisinin olduğu alanlar hariç). Bu ilkeye göre AB, sadece teklif faaliyetin hedeflerinin üye devletler tarafından gerek merkezi gerekse bölgesel ve yerel düzeyde yeterince yerine getirilemediğinde ancak önerilen faaliyetin etkileri ve çapı dolayısıyla Birlik düzeyinde daha uygun bir şekilde yerine getirilebileceği durumlarda harekete geçer.

Subsidy Devlet yardımı, sübvansiyon

Substantial benefit in kind Benefit in kind, listed in a decision of the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems, for which a special coordination procedure is provided in Article 33 of Regulation 883/2004.

Temel ayni yardım Ayni yardımlar Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu hakkında İdari Komisyon‟un bir kararında listelenmiştir ve bu yardımlar için 883/2004 sayılı Tüzüğün 33. Maddesinde özel bir koordinasyon prosedürü belirlenmiştir.

Substantial part of activity Concept used in the context of simulatenous work in 2 or more MS.

Faaliyetin önemli bir bölümü 2 veya daha fazla üye ülkede eş zamanlı çalışma bağlamında kullanılan bir kavramdır.

Supplementary insurance Tamamlayıcı sigorta

Supplementary pension Tamamlayıcı emekli aylığı

Supporting competence When the Treaties confer on the EU supporting competences, the Union shall have competence to carry out actions to support, coordinate or supplement the actions of the Member States. Examples of supporting competences are culture, education and the protection and improvement of human health.

Destekleyici yetki Antlaşmaların AB‟ye destekleyici yetki verdiği hallerde Birlik üye devletlerin eylemlerini desteklemeye, koordine etmeye ve tamamlamaya yönelik eylemlerde bulunma hakkına sahiptir. Destekleyici yetkiye örnek olarak kültür, eğitim, insan sağlığının korunması ve iyileştirilmesi alanları verilebilir.

Survivor Hayatta kalan, dul ve yetim

Survivor‟s insurance ölüm sigortası

Survivor‟s pension Dul ve yetim aylığı, ölüm aylığı

Survivors‟ benefit Ölüm yardımı

60

Suspension Askıya alma

Suspension of the posting period Görevlendirmenin askıya alınması

61

T

Take measures Tedbir almak, önlem almak

Tax advantage Vergi avantajı

Tax relief Vergi indirimi

Taxation Vergilendirme

Taxation rule Vergilendirme kuralı

Tax-financed benefit Vergilerden finanse edilen yardım

Technical Commission for Data Processing A body attached to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems (AC). It is composed of two government representatives for each Member State. Its main responsibility is to assist the AC in its task of modernising procedures for exchanging information and adapting the information flow between institutions for the purposes of exchange by electronic means.

Veri İşleme Teknik Komisyonu Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu‟na ilişkin İdari Komisyon (İK)‟a bağlı bir birimdir. Her üye devletten iki temsilci katılır. Asıl görevi, bilginin elektronik yolla karşılıklı değişiminin sağlanabilmesi için bilgi değişim sürecinin ve bilgi akışının modernize edilmesinde İK‟ya, yardım etmektir.

Technical Committee Teknik Komite

Telemedicine Teletıp

Temporary employment Geçici istihdam

Temporary incapacity Geçici işgörmezlik

Temporary incapacity payment Geçici işgörmezlik ödeneği

Temporary work agency Geçici istihdam bürosu

Territorial cohesion Bölgesel, ülkesel uyum

62

Territorial scope Bölgesel kapsam

Territoriality principle Bölgesellik ilkesi

The European Single Act (1987) Avrupa Tek Senedi (1987)

Theoretical Pension (TP) Refers to the pension that would be due from a MS if the person had been subject to that legislation his/her entire career.

Teorik Emekli Aylığı (TEA) Kişinin tüm çalışma hayatını tek bir üye ülke mevzuatına tabi olarak geçirdiği varsayıldığında bu ülkeden bağlanılması öngörülen aylığı ifade etmektedir.

Third country Üçüncü ülke

Third party Üçüncü taraf

Third-country national Üçüncü ülke vatandaşı

Tide-over allowance A benefit granted to young people seeking their first employment and giving them access to special employment programmes.

Geçici ödenek İlk defa iş arayan gençlere verilen ve bu gençlerin özel istihdam programlarına girişini sağlayan yardımdır.

Time-limit Zaman kısıtlaması

Trade union İşçi sendikası

Tradesmen and craftsmen Esnaf ve sanatkârlar

Trainee Stajyer

Traineeship contract Stajyerlik sözleşmesi

Transfer of undertaking Concept used in Directive 2001/23/EC, aimed at safeguarding employee‟s rights in the event of transfer of undertakings or businesses (or parts of them). A transfer of undertaking for the purposes of the Directive is the transfer of an economic identity retaining its identity, involving a change of employer. According to the Directive, the transfer does not in itself constitute valid grounds for dismissal by the employer involved in the transfer. Dismissals may occur, however, for economic, technical or organisational reasons, or for certain categories of workers not covered by legislation protecting against dismissal.

İşletmenin devri İşletmenin ya da işin (ya da bunların bir kısmının) devredilmesi halinde çalışanların haklarını korumayı amaçlayan 2001/23/EC sayılı Direktif‟te kullanılan bir kavramdır. Direktife göre, bir işletmenin devri, işverenin değişmesiyle birlikte ekonomik kimliğin de devredilmesi anlamına gelmektedir. Direktife göre, devir işlemi, devir işlemine dahil olan işverenin işten çıkarma işlemi gerçekleştirmesi için geçerli bir sebep olarak gösteremez.. Ancak, ekonomik, teknik ya da kurumsal sebeplerle ya da işten çıkarmaya karşı koruma sağlayan mevzuatların kapsamına girmeyen bazı işçi sınıfları için işten çıkarma durumu söz konusu olabilmektedir.

Transferability Transfer edilebilirlik

Transferee Devir alan, temlik olunan

Transitional measure Geçiş önlemi / tedbiri

Transitional provision Geçici hüküm

Transitory period Geçiş dönemi

Transparency Şeffaflık

Transparency of policies Politikaların şeffaflığı

Transparent Şeffaf

Transposition Aktarma, transpozisyon, uyumlaştırma

Transposition of national legislation Ulusal mevzuatın uyumlaştırması

63

Treatment abroad Yurt dışında tedavi

Treaty Establishing the Atomic Energy Community (1958)

Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunu Kuran Antlaşma (1958)

Treaty Establishing the European Coal and Steel Community

Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu Kuran Antlaşma

Treaty Establishing the European Economic Community (Treaty of Rome)

Avrupa Ekonomik Topluluğunu Kuran Antlaşma (Roma Antlaşması)

Treaty of Accession Katılım Antlaşması

Treaty of Maastricht (1993) Maastricht Antlaşması (1993)

Treaty of Nice (2003) Nice Antlaşması (2003)

Treaty of Rome (1958) Roma Antlaşması (1958)

Treaty on European Union – Maastricht (1993)

Avrupa Birliği Antlaşması – Maastricht (1993)

Treaty on European Union (TEU) Treaty establishing the European Union, signed in Maastricht in 1992 and effective since 1993. It was amended on several occasions, lastly by the Treaty of Lisbon of 2007, which completely restructured the TEU.

Avrupa Birliği Antlaşması (ABA) 1992‟de Maastricht‟te imzalanan ve 1993‟ten bu yana yürürlükte olan, Avrupa Birliği‟ni kuran Antlaşmadır. Birçok kez değişikliğe uğramış ve en son olarak ABA‟yı tamamen yeniden yapılandıran 2007 tarihli Lizbon Antlaşması‟yla üzerinde değişiklikler yapılmıştır.

Treaty on the functioning of the EU (TFEU) Treaty setting out in detail the role, the policies and the operation of the European Union. It constitutes an amended version of the 1957 Treaty of Rome. It was last amended (and renamed) by the Treaty of Lisbon of 2007.

Avrupa Birliği‟nin İşleyişine ilişkin Antlaşma (ABİA) Avrupa Birliği‟nin rolünü, politikalarını ve işleyişini ayrıntılı olarak belirleyen antlaşmadır. 1957 Roma Antlaşması‟nın değişikliğe uğramış bir versiyonudur. Son olarak 2007 yılında Lizbon Antlaşması‟yla değiştirilmiştir (ve yeniden adlandırılmıştır).

Turkish Union of Chambers and Stocks Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)

64

U

Unanimity rule Oybirliği kuralı

Unanimous decision Oybirliğiyle alınmış karar

Undeclared work Refers to work (irrespective of whether it is in employment or self-employed capacity) which is not declared to the competent fiscal, social security and other public authorities.

Kayıtdışı, gayri meşru çalışma Yetkili mali kurumlara, sosyal güvenlik kurumlarına ve diğer kamu otoritelerine bildirilmemiş olan çalışma (hizmet akdi ile veya kendi nam ve hesabına olması fark etmez).

Undertaking İşletme

Unemployed İşsiz

Unemployment allowance İşsizlik ödeneği

Unemployment benefit İşsizlik yardımı

Unemployment insurance İşsizlik sigortası

Unemployment insurance fund İşsizlik sigortası fonu

Unemployment Office İşsizlik Bürosu

Unfair dismissal Haksız yere işten çıkarma

Uninterrupted Aralıksız, devamlı, kesintisiz

Union citizen

Birlik vatandaşı

Unit Labour Cost Birim İşgücü Maliyeti

Universal access Genel erişim

Universal coverage Benefit schemes with universal coverage extend to the entire population and link

Genel kapsam Bütün nüfusu içine alacak şekilde genel kapsamlı olan ve hak kazanma halini

65

entitlement to residence rather than to the payment of contributions.

prim ödemek yerine ikamet esasıa ile ilişkilendiren yardım programlarını ifade eder.

Unregistered employment Kayıt dışı istihdam

Upper ceiling Üst sınır

66

V

Validity Geçerlilik, yürürlük süresi

Vested right Kazanılmış hak

Vesting period Çalışanın işvereninin ödediği emeklilik birikimlerini hak edebilme süresi

Victim of war Savaş kurbanı

Violation İhlal

Vocational rehabilitation Mesleki rehabilitasyon

Vocational retraining Hizmet içi eğitim

Vocational training Mesleki eğitim

Voluntarily insured İsteğe bağlı sigortalı

67

W

Wage Ücret

Wage Gurantee Fund Ücret Garanti Fonu

Waiting period The period between the occurrence of the risk (e.g. incapacity to work) and the start of benefits.

Bekleme süresi Riskin ortaya çıkışıyla (örn; işgöremezlik) yardımların başlaması arasında geçen süredir.

Waive Geçersiz saymak

Waiving of residence rules İkamet kurallarının dikkate alınmaması

Welfare State Refah devleti

Well-being Refah

White Paper Beyaz Kitap (rapor)

Wholly unemployed A concept relevant in the context of Article 65 of Regulation 883/2004, on unemployed persons residing outside the competent State. A person is wholly unemployed for the purposes of that provision if his/her employment relationship has been broken or has expired. Conversely, an employed person whose employment relationship still exists but is suspended can be regarded as partially unemployed.

Tamamen işsiz 883/2004 sayılı Tüzük‟ün yetkili üye devlet dışında ikamet eden işsiz kişilere ilişkin 65. Maddesi kapsamında kullanılan bir kavramdır. Bu hükme göre; istihdam ilişkisi bitirilen ya da sona eren kişiler tamamen işsiz olarak kabul edilirler. Öte yandan, istihdam ilişkisi devam eden ancak askıya alınmış olan hizmet akdiyle çalışan bir kişi kısmi işsiz olarak değerlendirilebilirler.

Widow Dul (kadın)

Widow(er)‟s pension Dul aylığı

68

Widower Dul (erkek)

Withdrawal of benefits Ödeneklerin iptali

Work accident insurance İş kazası sigortası

Work of equal value Eş değer iş

Work permit Çalışma izni

Worker İşçi

Working conditions Çalışma koşulları

Working day (work day) İş günü

Working hours Çalışma saatleri

Working time Çalışma süresi

Workplace İşyeri