oryantalizmi yeniden okumak batl'da islam...

23
ORYANTALIZMI YENIDEN OKUMAK BATl'DA · iSLAM SEMPOZYUMU 11-12-MAYIS-2002-ADAPAZARI TERTiPLEYEN T.C. BA$BAKANLIK DIYANET i$LERi BA$KANLIGI VE SAKARYA ONiVERSiTESi iLHIYAT FAKOLTESi Ankara - 2003

Upload: others

Post on 29-Mar-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

• • • ORYANTALIZMI YENIDEN OKUMAK

BATl'DA · iSLAM <;ALI~MALARI

SEMPOZYUMU 11-12-MAYIS-2002-ADAPAZARI

TERTiPLEYEN T.C. BA$BAKANLIK

DIYANET i$LERi BA$KANLIGI VE SAKARYA ONiVERSiTESi iLHIYAT FAKOLTESi

Ankara - 2003

I· (

HADiS ORY ANTALisIT G.H.A. JUYNBOLL: HADiS/SUNNET ALANINDAKi YAKLA~IMLARI VE <;ALI~MALARI

Do~. Dr. Mustafa ERTURK**

Giri~: -Oryantalist dii~ilncenin en etkili isimlerinden Ignaz Goldziher (1850-1921) ve

Joseph Schacht'tan (1902-1969) sonra, hadis ve sUnnet alanmda yapt1g1 9ah~ma­larla Bat1 ilim dilnyasmda admdan s1k s1k soz ettiren glinilmilziln en onemli mils­te~riklerinden biri de Hollandah Gautier Herald A. Juynboll'dur. ~arkiyat ara~tir­malannda ibn Tagriberdi'nin en-Niicilmu 'z-ZOhire adh eserinin ilk iki cildiyle, Zemah~eri'nin Kitabii'l-Cibtil ve'l-Emkine ve'l-Miyah'm1 ne~reden Theodorus Willem Johannes Juynboll (1802-1862), ve Ya-'kObi'nin Kitabu'l-Biildan'1 ve Ebu ishak e~-~irazi'nin Kitabu 't-Tenbfh fl Frkhi '$-Safi 'f isimli eserlerini ne~reden (Theodorus Willem Johannes Juynboll'un oglu) Abraham Willem Theodorus Juynboll (1834-1887)1 ile Yahya b. Adem'in Kitabu'l-Harac'm1 ve Sahfhu'l­Buha.rt'nin L. Krehl tarafmdan ba~lanan ne~rinin IV. Cildinin yay1mlayan (Abra­ham Juynboll'un oglu) Theodorous Willem Juynboll'un (1866-1948)2 ailesine mensuptur. G. H. A. Juynboll ise ~arkiyat 9ah~malar1m bilhassa hadis ve slinnet alanma tahsis etmi~ ve 9ok say1da telif, tercilme ve ne~ir tilrilnden makaleler ve kitaplar yazrm~tir. Biyografisi hakkmda ayrmt1h bilgi edinemedigimiz Juynboll halen hayatta olup Hollanda'mn Leiden kentinde ya~amaktadir. Mektup ve e-mail yaz1~malanmizda biyografisiyle ilgili bilgileri kendisinden talep etmemize ragmen ''yabanc1lara ozge9mi~ini veremeyecegini" tsrarla belirtip bu talebimizi geri 9evirmi~tir. Bu sebeple hayat1yla ilgili maaleseffazla bilgi veremeyecegiz.

G. H. A. Juynboll'un Batt ilim diinyasmda hadis ve silnnet alanmda Goldziher ve Schacht'm, ufak ayrmttlar dt~mda, 9izgisinde seyreden ve s1k s1k referans gosterilen onemli milste~riklerden biri oldugunu soylemi~tik. Tiirkiye'de bu oryantalistin hem eserlerinin hem de onun dii~lince ve fikirlerinin gene! hatlanyla da olsa ortaya konulup degerlendirildigi herhangi bir 9ah~ma -bildigimiz kadar1yla­bulunmamaktad1r. Sadece onun hadis ve hadis ilmi hakkmdaki fikirlerinin ve

• Tebligin b~mdaki "hadis oryantalisti" ka'vramm1 G. H. A. Juynboll'un yal1~malannm hemen hepsinin hadis/sUnnet sahasmda olmasmdan dolayt adlandmnay1 uygun g(irdilk. Hadisyi oryantalist veya oryantalist hadlsyi teriminden, "hadisyi" kavrammm "muhaddis"in kar~1hg1 olarak kullamld1g1m ve "milslilman" kimligiyle tizde~le~tigini dU~UndUgtimilzden hadis oryantalisti {the orientalist of the hadith) ifadesini tercih ettik. Bu tebligin hazrrlanmas1 srrasmda gerekli baz1 doktlmanlart lngiltere'den g(inderme zahmetinde bulunan M.Fatih SerenJi'ye t~ekktir ederim. "Gazi Oniversitesi ilahiyat Fakiiltesi Ogretim Uyesi. 1 Hila! Q(irgi.in, "a.g.md.", Di.A, istanbul 2001, XIII, 588. 2 Frederick de Jong, "a.g.md.", Di.A, tstanbul 2001, XIII, 587-588.

251

yakla~tm tarzmm k1smen de olsa ogrenilebilecegi Tlirkc;e olarak yaytmlarum~ iki kitap bulunmaktadtr: Birincisi Juynboll'un The Authenticity of the Tradition Literature: Discussions in Modem Egypt, Leiden: E. J. Brill, 1969, isimli doktora tezinin Modern Miszrda Hadfs Tartz§malarr (c;ev. Salih Ozer, Ankara 2000) ad1yJa· yay1mlanan <;:evirisi, ikincisi ise degi~ik tarihlerde ne§redilmi§ be~ makalesinin taraf1m1zdan derlenip terciime edilrnesiyle yay1mlanan Oryantalistik Hadfs Ara$lzrmalarr (der. ve <;:ev. Mustafa Ertiirk, Ankara 2001) isimli kitapttr. Biz de bu sebeple tebligimizde onun <;:alt~malarm1 ve yakla~1mm1 konu edindik.

Bu tebligde oncelikle onun oryantalist dii§iincedeki yeri, konumu ve iislubu iizerinde durulacak, ardmdan da hadis ve siinnetle ilgili bazt gorii~leri sadece ana hatlarryla zikredilecektir. Ancak ileri siirdiigil iddialarmm/gori.i~lerinin ayrmtth tahlili ele ahnmayacakttr. Zira onun iddialan, miisliimanlarm ileri silrdiikleri gorii~lerinin aksi istikametinde olmas1 ve "farkh a<;:tdan yakla~mast" sebebiyle ya bir miisliiman hissiyat1yla "hiy dikkate almaks1zm" tepkisel bir hareketin sonucu olarak dogrudan reddedilecek, ya da her bir temel iddiay1 yeniden tetkik etmek suretiyle bir ara~ttrma silrecine girilecektir. Bu iki yoldan birincisi en kolay ve basit olamd1r. ikincisi ise uzun bir siirey ister. Biz, her ne kadar "itibar edilmez !" olarak dil~iiniilse bile, bunlardan ikinci yolun tercih edilmesi gerektigi kanaatindeyiz. Bu nedenledir ki onun temel iddialan, on yah~malanm1z neticesinde kitap muhteviyatmda bir geni~likte olacagmdan, yalniz onun hadis/siinnet konusundaki bazt gorii~lerini bilgilendimze fer9evesi11de arzedecegiz. Tebligin sonunda da ~imdiye kadar tespit edebildigimiz 9ah§malarmm bir listesi verilecektir.

G.H.A. Juynboll'un oryantalist dii~ilncedeki yeri, konumu ve hadise/siinnete yakla~1rn tarz1 elbetteki onun makalelerinden ve kitaplarmdan tespit edilmesi gerekir. Onun bu 9alt~malarmdan Muslim Tradition-Studies in Chronology, Provenance and Authorship of Early Hadfth; (Cambridge: Cambridge University Press, 1983) isimli eseri esasmda onun oryantalist dii~ii1wedeki 9izgisini ve genel hatlanyla hadis/siinnet hakkmdaki fikirleri.ni ve yakla~1mm1 en belirgin ~ekilde yans1tmaktad1r. 0 bu kitabmm Giri~(lntro-duction)'inde kendisinin bir nevi oryantalist dii~iincedeki seriivenini aktannaktad1r. Bu yizgisini 1983 senesinde yay1mlanan soz konusu kitabmdan sonra kaleme ald1g1 makalelerinde de devam ettirrni§tir. Bu sebeple biz de onun temel goril§lerini ag1rhkh olarak Muslim Tradition isimli eserinden diger makalelerine de attfta bulunarak nakledecegiz.

Tebligimizi §U ily ba~hk altmda sunmaya yah§acag1z: 1- Juynboll'un Oryantalist Dil§ilncedeki Y.eri ve Konumu; usiHil ve ilslfibu;3

2- Hadis ilmiyle ilgili Baz1 Gorii~leri; .isnad sistemi ve isnadm men§ei, aile

3 Oncelikle ~unu belirtelim ki, sunmaya ~ah~acagmuz bu tebligdeki onun iis/iibuyla ilgili verdigimiz bilgilerin bir k1sm1m ba~ka bir yaz1m1zda da zilcretmi~tik (bk. "Son Dt>nem Oryantalist Anlay1~m Modem <;ehresi: Yumu~a(t)ma ve Diyalog Politikas1" Oryantalistik Hadis Ara~t1rma/arz, s. 11-26). Ancak ge~en slire i~erisinde ve bu sempozyum vesilesiyle elde ettigimiz bazt bilgileri de ilave ederek o yaztnUZdan da nakillerde bulunaca~.

252

isnad1, "common link (~ii~terek ravi/baglanti)" tezi ya da hipotezi; 3- Juynboll'un hadis ara~ttrmasmda takip ettigi metod. Sonunda da ~u ana

kadar elde edebildigimiz eserler~nin listesini Ek. I 'de verecegiz.

1- G. H. A. Juynboll'un Oryantalist Dii~iince'deki Yeri ve Konumu: Usfilii ve Uslfibu · · .~ Juynboll'un kitaplarma ve makalelerine baktlgumz zaman, temel teorilerini seleflerinden Goldziher ve bilhassa Schacht' a dayand1rmakta, onlarm yolunu takip etrnektedir. Dolay1s1yla onun iddialan umumi anlamda seleflerininkinden farkh

- degildir. Oyleyse Juynboll ile onu seleflerinden ayiran husus nedir? Kendisi sadece i.islfip olarak onlar1 benimsemedigini belirtrnekte ve boylece seleflerinden bu yoniiyle aynld1gm1 vurgulamaktadir. Ger9ekten iish1p a91smdan m1 aynlm1~ttr, yoksa bir taktik midir? i~te bu bolilmde benzeri sorulara cevap bulmaya 9al1~acag1z.

Juynboll metod olarak yah~malarmda kaynaklan once kendisinin ara~t1rd1gm1 daha sonra da vard1g1 sonu9lan gerek Bat1h miiste~riklerin gerekse istam alimlerinin ula~tlgt neticeleriyle kar~1l~t1rd1g1m soylemektedir. Boylece o, tarafs1z bir ilim adam1 goriintiisiine biiriiniir. Ancak· o Muslim Tradition isimli eserinin Giri§'inde bu satbaya gelmeden once ve bu kitabm yaz1h~1 sirasmda ge9irdigi dil~iince serilvenini anlatir. Buna gore o; 1960'h y11larin ortalarmda hadls literatiiril hakkmda M1srr'daki modern tartJ~malara dair doktora tezini (The Authenticity of the Tradition Literature: Discussions in Modem Egypt. Leiden: E. J. Brill, 1969) yazd1gmda hem selefleri Goldziher ve Schacbt'm kitaplarmdan, hem de yagd~ istam alimlerinin eserlerinden etkilendigini, ancak gerek istam alimlerinin kendi aralarmdaki gerekse istarn alimleri ile Batih ara§tlrmac1lar arasmda zaman zaman ortaya 91kan sert tart1~malarda tarafs1z kalmaya yah~t1gm1 ve bu sebeple de dii~iincelerini herhangi bir gorii~e dayandrrmad1gm1 belirtrnektedir. Hatta onceleri hadisin men~ei hakkmda islfun alimleri ile Batth ara~tirmactlar arasmda giln yilziine y1kan tart1~malarda uzla~tmna gorevini " ... bu gorevi kim iistlenebilir?" sorusunu sorarak kendisinin boyle bir vazifeyi yerine getirebilecegini dil~tindi.igilnti ifade etmek istemi~tir.

1976'da ilk donemdeki qadilarm hadislerin yay1lmasmdaki roliinil incelemeye ba~lad1gmda, ar~ttrma neticesinde onceki dii~.tincelerinin tamamen y1k1ld1gm1, biltiin bunlardan sonra, islam alimleri ile Batih ara~t1rmac1lar tarafmdan sunulan her iki farkh goril~iln makul bir durum oldugunu ve o zamandan beri de kendisini taraflarm etkilerine kapt1rmadan en erken doneme ait kaynaklara bizzat mi.iracaat ettigini, bulgularmt da sadece ara~tirmasmt tamamlaytp bitirdikten sonra hem islam alimlerinin hem de Bat1h ara~t1rmac1larmkiyle siirekli mukayese ettigini zikretmektedir. 4

4 G. H. A. Juynboll, Muslim Tradition, s. l.

253

Juynboll seleflerinden ozellikle Schacht'1 zikrederek onunla kendisi arasmda bir kar~1la~hrma yapar: 0, Scbacht'm The Origins of Muhammada7J Jurispmdence isirnli kitabmdan bilhassa "isnadlarm geriye dogru yans1tdarak geni~letildigi" ile "mil~terek ravi/common link" teorilerinden istifade ettigini ancak onun kitabmm· gerek say1stz referanslarla anla~1lmasmm gilyle~tigini, gerekse izahlarmm ktsa ve ozlil olmasmdan dolay1 Batth ya da milslilman pek yok okuyucuyu yanh~ yone sevkettigini ve bu tarzm da bir ye~it kibirlilik hissi verdirdigini; dolay1S1yla Schacht'm bu ilslCtbunun milslilmanlar iyin hiy de ho~ kar~1 lanmad1gm1 belirtmekte5 onun hem ilshlbunu hem de savundugu fikirleri net olarak ortaya koymamasm1 ele~tirir gorlinmektedir. Bu sebepledir ki sened tahlili agirhkh yah~malarmda aynnttya fazla girerek tezini veya hipotezini aytklamaya yah~maktad1r.

0, Schacht'm Origins'inde ula~1Jan· bulgular1 kendisi iyin ba~lang1y noktas1 kabul etme gibi bir dil~ilncesinin bulunrnad1gm1 ve yalmz kendi fikirlerini sundugunu, ancak onun kulland1g1 kaynaklarla paralellik arzettigini ve temel tezlerinde onun savundugu esaslarla ortil~tilgilnil de belirtmektedir. Hadis ara~tumalanm, Schacht gibi sadece f1khi hadlslere degil, her tilr hadlse tahsis ettigini belirten Juynboll, Muslim Tradition '• yazarken, hedeflerinden birisinin seleflerinin iislfibunu yans1tmamak oldugunu vurgulamakta d1r. Seleflerinin baZI fikirlerini kabul ettigini ve bu sebeple onlara ~ok ~ey bor~lu oldugunu, ancak dii~iincelerini ise tamamen kendi fikir kahplarmda izah ettigini, seleflerinin gorii~lerini kabul etmesinin, kendi fikirlerini benzer ~ekilde onlarm iislfibuyla a~1klamas1Dl gerektirmeyecegini dile getirerek6 seleflerinin ilslubunu onaylamad1gm1 kaydetmektedir.

Juynboll Muslim Tradition' 1, ilk etapta Milslilmanlar iyin yazd1gm1 ve bu ifadeyle de kendisinin elinden geldigince notr bir tavrr sergilemeye yah~t1gm1 , ozellikle Mtislilmanm inanc1yla alfil<ah temel konulardai:i bahsedildigi yerde deger yargilarmdan kaymmaya ozen gosterdigini · izah etmektedir. Mesela bu konuda Peygamber'in sahabllerinin tamamen adil olu~u gibi inany konulanm kendi tarihi ~artlarma terketmeye yah~t1gm1 kaydederek inanylara sayg1h oldugunu da vurgulamaktadir.7

Boylece o, Schacht'1 hem iddialarm1 aynnt1ya girmeden ktsa ve ozlil olarak say1stz referanslarla aytklad1gi ve muhatablarm1 da yanlt~ yone sevkettigi iyin hem de ilslOp yonilnden tenkit etmekte -esasmda tenkitten ziyade, tespit yapmaktadrr­boylece milslilmanlarm temel inanylanyla ilg11i hassas noktalarda tarafs1z kalmaya yah~tlgm1 soy~emektedir. Juynboll'un zahiren bakdd1gmda hakl1 olarak soyledigi ilslilp problemi hakikaten daha onceki milste~riklerin, kanaatimizce, ele~tirilerin otesinde kilyilk gorilcil, a~ag!lay1c1 bir tavir iyerisinde bulunduklan ve iddialar1m

5 Muslim Tradition, s. 3 6 Muslim Tradition, s. 4. 7 Muslim Tradition, s. 8.

254

sayg1 sm1rlarm1 a~an bir tarzda sunduklan bilinmektedir. Bi.I meseleyi kendine konu edinen Juynboll da, en azmdan bu yoni.iyle seleflerinin bir ad1m oni.inde goriinmektedir.

Nitekim o, 1980 senesinde Tel-Aviv Universitesi'nde islfuniyat sahasmda ara~t1rma yapan bilim adamalarma/mi.iste~riklere verdigi ve daha sonra Israel Oriental Studies8 isimli dergide yay1mlanan "The Ulama and Western Scholarship" isimli yazismda bu hususa deginmi~, ozetle Batih ara~tlllJlac1lann bu konuda daha dikkatli olmalanm tavsiye etmi~tir. Juynboll bu yaz1smm ba~mda sektilerle~menin islam diinyasmdaki yans1malar1 veya islam i.ilkelerini seki.ilerle~tirme hareketlerinin etkilerinden k1saca bahsettikten sonra, olduk9a dikkat 9eken, ~u sozleri soylemi~tir: .

"Su ha/de biz, giinumiiz Orta Dogu pblitikalarmda is/am 'm giinden giine kuvvetlendigi gerfegini kabul edersek, son zamanlarda yeni kurulan islami devletlerle olan yeni ili$kilerin kopacagma ve mevcut baglantzlarz korumak ifin ne yapzlmasz gerektigine dair bir pkr$ yolu iizermde biraz dii$'iinmemiz icap edecektir.

Bu yazzm1zda, Batzli ara$1mnaczlarm Batz ile is/am ulkeleri arasmdaki yeni ili$kilerin kok!U olmasz ve aym zamanda bilhassa isltim dunyasmda en onemli halk szmfi olan ulemamn gereksiz yere tahrik edilmemesi yoniinde uygun bir atmosfer ortammm temini ifin naszl katkrda bulzmabileceklerine i$aret edilmektedir.

Her islami devlet ulemaya gi.i9li.i bir mevki tarumaktadir. A~m derecede muhafazakar olan ulema sm1fmm devletin isteklerine 9ok uygun olan belirli bir modernle~meye kar~1 faaliyet gosterdigi bazen hissedilse bile, hi9bir islami hi.ikiimet bir9ok olayda onun destegi olmadan son sozi.i soylemeyi hayal bile etmemektedir. Daha fazla sekiilerle~tirme hareketine giri~en Orta Dogu'daki hi.iki.imetler halktan destek gormeyen baz1 politikalan halka benimsetmek amac1yla yine zaman zaman ulemanm destegine ba~vµrmaktad1rlar. Bunun en canh ornegi M1sir'd1r. M1s1r'da dogum kontrolii ulema ile koy imamlarmm destekledigi kampanyalarla yaygmla~m1~tir. Devlet de Evkaf ve Sosyal i~Ier Bakanhg1 arac1hg1yla bu i~in egitimini i.istlenmi~tir.9 <;ogunlugunu mi.islilmanlarm olu~turdugu her i.ilkede bir halk sm1f1 olan uleli'zamn dikkate almd1gt inkar edilemez bir ger9ektir. Bu durum Bat1daki bir9ok ara~t1rmacmm gozlemledigi ve gozlemlemeye devam ettigi 9ok iyi bilinen bir hakikattir."10

0 bu sozlerinin ardmdan, ge9mi~ten gilni.imi.ize kadar mesela Frants Buhl, Wensinck vc Wendell'in 9ah~malanyla, Wansbrough'un Quranic Studies'i, Patrica

8 Tercilmesini yapt1gumz ad1 geyen makalenin · yayunland1g1 dergi isrni, tarafumzdan yay1mlanan kitaptaki baz1 yerlerde sehven Israel Orinetal Society olarak yaz1lrm~hr.(Bk. Oryantalistik Hadis Ar{]ftrrmalari, s. 17, 23, 27). 9 "The Hadith in the Discussion of Birth-Control." in Actas IV Congresso de Estudos Arabes e Islamicos. Leiden: E. J. Brill, 1971, s. 373-379. 10 ''The Ulama' and Western Scholarship", Jsrae/.Orie11tal Studies, X, Tel-Aviv (1980), s. 175-176.

255

Crone ve Micheal Cook'un birlikte yazd1klan Hagarism:The Making of the Islamic World (1977)'i, Goldziher' in Muhammedanische Studien/Muslim.Studies(Il)'i ve Schacht'm The Origins of Muhammadan Jurisprudence' mm Uslup a91smdan is!arn alimlerinin tepkisini 9ektigini kaydetmektedir.11

Bunun i9in de Juynboll Bat1h ilim adamlarmm tslam hakkmda bir ara§tmnay1 yaymlayacaklarmda ne yapmalan gerektigine dair baz1 tavsiyelerde bulunur ve §Oyle der:

''Netice itibanyla Bat1h ilim adamlarmm iki ternel noktaya dikkat etmeleri gerekmektedir:

1- islam hakkmda Batida yap1lm1§ 9ah§malarm ilslilbu Orta Dogu'daki alimlerin en son ba§vuracaklar1 hayatl onemi h·aiz iislfiptur[ vurgu bana aittir.M.E.] Mesela bir kimse sitili umumiyetle zor anla§1labilen Schacht'm Origins'ine benzer ele§tirileri kilstahca olmasa bile12 zaman zarnan islam alimleri arasmda da duyabilir. Bir kimsenin Wansbrough'un ve ogrencilerinin kitaplanm hemen aklma getirerek dU§ilndiigu "kilstah olma" s1fatt Bat1h ilim adamlart ile ulema arasmdaki 9at1§manm birinci sebebi olrnamakla birlikte, verdigimiz ilk omekte oldugu gibi, Bat1hlarm miisliiman okuyucularm1 Orta Dogu ile Bat1 arasmdaki iyi ili§kilere his: de yard1mc1 olmayan, biiyiik bir olas1hkla · k1sa zamanda giicenme, dar11ma ve dii§manhk gibi duygularm yerle§mesine zernin haz1rlayacak bir §a§ktnhga sevketmeleri muhtemeldir.

2- Batth ilim adamlarmm ara§ttrma yapttklan belirli konular pek 9ok Miisliiman okuyucunun hassas oldugu mesel~Ierdir. Kur'an ve hadis bu konulara en gUzel omektirler. Ancak Taha Hiiseyin'in kendi zaranna oldugunu sonradan farkettigi gibi islam oncesi §iir de milsliiman okuyucunun hassas oldugu meselelerden biridir. Elbette, bir kimsenin :YaP.tJgt ara§tlrmadan dolayt kendisini bu sahalardan birine kayd1rmas1, vard1g1 sonu9 ve yapt1g1 katkilarm, onceden de tahmin edilecegi iizere, miisliiman okuyuculann gozilnde reddedilebilecek tiirden olmalar1 daima mUmkiindUr. Burada bir hususun a91khga kavu§turulmas1 gerekmektedir: $u auda sundugumuz bu yazi, belirli bir neticeye ulaftlmrf teorilerin miisliiman okuyucularm incitilitzemesi i9in !ti~ yaymlanmamasi gerektigi teklinde bir diitii11ceyi savu1~mamaktadtr. Ne var ki, bu teorilerin takdim edili~ tarzm1, ara~tirmasmda aym veya benzer teorilere ul~acak miisliiman bir ilim adammm benimseyebilecegi bir iislupta ~ekillendirmek miimkiindiir. Bir miisliiman bilim adainmm kabul edebilecegi bir takdim §ekli Batih meslekda~larma yardunc1 olmak i9in bir model olarak ele allnabilir. Sap1khk veya kilfurle jtham edilmeyi istemeyen bir ara§t1rmac1 bilhassa ilk donemdeki islaml kaynaklar hakkmdaki, olduk9a insani olan, delilleri temel ahp almad1gmdan sadece sorumlu tutulur ve o ara§trrm~cmm etkilenip etkilenmedigi his: onemli

11 "a.g.m.", s. 176-179. 12 Yazar burada kUstahc;a kavramm1 "~ahsi hislerle elde edilen bilgi" olarak tarif etmektedir.

256

olmayan Battdaki orijinal yaz1Jara az referans gostermesi de intimktindtir. Btittin bunlardan sonra Bat1h ara~tmnac1 mtisltiman okuyucu kitlesine kendini inandirmada ~ayet ba§anh olursa ozellikle Bat1h kaynaklara referans gosterme ihtiyacmm kendiliginden ortad·an kalkacag1 ya da daha kottisii mtislUman materyalinden elde· edilen delili geyersiz kilan bir metodla, yani bir Batthnm islam'a saldms1 olarak yorumlanm1~ klasik Arap kaynaklarma dayah delili belirtmek zorunda kalacakttr. ·

Bu yok problemli meseleyle bizzat milcadele ettigimi burada belirtmek isterim. Mesela Peygamber'in olUmtind~n ."yakl~1k 150 yil sonra ortaya ytkrm§ ancak Peygamber'e atfedilen miltevatir· kabul edilen bir hadisin13 kronolojisi hakkmdaki teorilerimi neticede nastl takdim edeyim diye dii~Unmekteyim. Bu teorinin kabul edilmesi demek, islam'm en saygm ve degerli kurumlarmdan biri olan isnad'm ortadan kalkmas1 anlamma gelmektedir. Zira '1snad ilmi dinin bir paryas1d1r. Oyle ise dlninizi kimden ald1gm1za dikkat edin!" sozU Muhammed b. Strin'e (6. 110) atfedilen me§hur bir soz olup14 (mtisltimanlar arasmda da boyle bir anlay1§ hakim olmu§tur). Her ne kadar bu konuda tespit ettiklerimi ne§retmekten beni hiybir §ey allkoymamakla birlikte, biryok Bat1h ara§ttrmacmm ba§ma gelen Mtis!Umanm nezdinde dU§manlik ve nefret kokan aym dipsiz kuyuya dil§me riski iyinde oldugumun da yOk iyi farkmday1m. Nihayetinde boyle bir psikoloji iyerisinde bulunmak bile bir §eyi aytklama ozgUrlUgilmiize ciddi §ekilde engel olacakttr, ancak herbir Batih ilim adammm dikkatinde, mevcut olan saghk11 ili§kiyi milmkiln oldugu kadar tehlikeye dil§ilrmeme gayreti olmahd1r. Aksi taktirde muhalefetleri ve kar§1 ylkt~lan ile 9ok etkili olan din alimleri sm1fmm h1~mmdan dolay1, bir Bat1h ve islam devleti arasmda .yatl§ma silreci ba§layacak, yahut en azmdan isiaml degerlere bir.hayli onem veren politikac1lar tizerinde derin tesirler b1rakacakt1r. Ote yandan yeni (ilml) bulgular isiaml yevrelerde dargmhgm ortaya y1kmad1g1 veya ofkelenmemesi asla miimkiin olmayan baz1 insanlar olmakla birlikte \:Ok az seviyede kald1gi bir tarzda soylenirse, o zaman Bat1h ara~tirmactlar kendilerini, bilhassa aralarmda siyasllerin oldugu milsliimanlara hem kendi ktiltilrel tarihlerine ve kaynaklanna hem de siyasl ili§kilerde faydali bir etki btrakacag1 beklenen bir ozgiirliige arac1 olarak dil§ilnebilirler."1s

Bu noktada miiste~riklerin dti§iince ve fikirlerine geymi§ten gelen tecrtibeyle ~Upheyle bakacak olursak, Juynboll'un Uslup noktasma deginmesi, "acaba, fikirlerini veya ul~t1klar1 neticeleri milslilman ilim adamlar1yla ve alimlerle tart1§1p mtisliimanlarm ilml yah~malarma bir katki saglamak ic;in duyulan bi1imsel bir kaygmm sonucu mudur yoksa bu goriinttintin arkasmda ba§ka gayeler de yatmakta

13 Bu, ''Men kezebe aleyye milte'amrniden fel yetebevve' mek'adehu mine'n-nlir" hadlsidir. [Juynboll bu hadis1e ilgili ~ah~masm1 1983'de yaymlanan Muslim Tradition isim.li eserinde teferruath bir ~ekilde a9tklamaktadrr. Bk. s. 96-133. 14 Mesela bk. Muslim, Sahlh, ''Mukaddime'', s. 15. is ''The Ulama' and Western Scholarship", s. 179-181.

257

m1dir? vb." baz1 sorulan ister istemez akla getinnektedir. Bu hususun biraz daha irdelenmesi gerekmektedir. Hakikaten bu tish1p yumu~amasmm yeya degi~ikligin arka planmda neyin veya nelerin bulunabilecegini ve bunun muhtemel sebeplerini dti~iinmemiz gerekir. Kanaatimiz' odur ki bu tislup degi~ikliginin veya yumu~amasmm tek sebebinin sadece bilimsel bir kayg1 olmad1g1dir. Bilakis bunun otesinde ba~ka gayeler de yatmaktadrr: Elbette her degi~imin arkasmda birden fazla gerekyeler aramak icap eder. Nitekim, iyerisinde ya~ad1g1m1z ~u diiriyada bilgi ve ileti~im noktasmdaki teknolojik geli~meler vesilesiyle iilkeler aras1 mesafenin gittikye azald1gm1, farkh kiiltiir ve medeniyetlerin birbirleriyle olan ili~kilerinin siyasi, askeri, ekonomik ve bir taktm baglanttlarla yakmla~t1gm1 ve bu ili~kilerde art1k pragmatizmin ve yogulculugun on pfana y1kt1gm1 dikkate ald1g1m1z zaman bu du~unce_mizin hiy de yadirganrnamas1 gerektigini soyleyebiliriz. Ozellikle kapitalist sistemin hakim oldugu ~u yeni diinya diizeninde ekonomik ili~kilerin bozulmamas1 yoniine yok vurgu yapdd1g1 ve bu yiizden de istam iilkelerinde hassas konumda bulunan din:-inany konularmda ba~kalar1 adma bizzat ilan yoluyla karar vermekten ziyade, degi~ik bir yakla~1m sergilendigi goriilmektedir.16

Oyle anl~tlmaktadrr ki yumu~a(t)ma politikasmm takip edilmesinin arkasmda pragmatist bir yakla~un bulunmaktadrr. Ote yandan bu ili~kilerde farkh kutuplarda yer alan ktiltiir ve medeniyetlere mensup insanlarm bu pragmatist yakla~1mm neticesinde birbirlerinin tarihini, ktiltiiriinti ve sosyal yaptlarmt tamyarak birbir­lerini daha iyi anlayabilmeleri iyin yakla~1m tarzlarmda "anlama ve kabullenme" on ~artmm olmas1 gerektigi sonucuna vararak miispet yonde bir degi~ikligin olabilecegini de dii~iinmek mtimkiindtir. N~ var ki, bu yumu§ak iislubun arka p/anznda bilimsel kaygzlar yanmda iilkeler arasz ili§kilerde ekonomi~in ve siyasetin on planda oldugu, bilhassa miisliiman iilkelerini kendilerine gore sekiilerle§tirme dii§iincesine yonelik bir anlayr§m sonucu olabilecegini tekrar hatzrdan <;zkarmamak gerekir. Boylesine bir fikre sahip olmamzzz elbette on yargzlz oldugumuz anlamznda degil, ihtiyatlz davranmamzzda aramak icap eder.

Juynboll'un Israel Oriental Studies adh dergide 1980 y1hnda yaymlad1g1 konferans tebliginde Bat1h ilim adamlarma verdigi stratejilere acaba kendisinin ne derece uydugu bizzat 1980 sonras1 yah~malarmm ayrmt1s1yla tetkik edilmesiyle mtimkiin olacaktir. 1983 y1hnda yaymlanan Muslim Tradition adh eserinde gerek Goldziher'i gerekse Schacht'1 referans almakla birlikte onlarm kulland1g1 tish1bu ve yakl~1m tarzm1 gostermeyecegini tekrar dile getinnekte (a.g.e., s. 4) ve orta yolu takip ettigi goriintiistinii vermektedir. Nitekim bir ba~ka oryantalist Rafeal Talman, Schacht'm bir. teorisi ile ilgili yazd1g1 bir makalede Schacht ile Juynboll'un takip ettikleri metod1arm mukayesesini yaparak ilk donem hadis kaynaklarmm giivenilirligi konusunda Juynboll'un Schacht'a gore daha az ~iipheci ve dikkatli bir

16 Mustafa Ertilrk, "Son Donem Oryantalist futlayi~m Moden <;ehresi: Yumu~a(t)ma ve Diyalog Politikas1", Oryantalistik Hadfs Ara§t1rmalarz, Ankara 2001, s. 15.

258

tavir sergiledigini. soylemektedir.17 Ne var ki aym Rafeal Talmon, Juynboll'un Muslim Tradition'm tamt1m1 yaz1smda, ilk donemdeki hadis literatilriiniin men~ei hakkmdaki degerlendinnesinin. onun dogulu ve Bat1h ilim adamlan arasmda orta yolu takip ettigi iddiasmm kitabmdaki en zay1f noktas1 olduguna i~aret etmektedir. Aynca Juynboll'un bu konudaki iddialarm1 kabul etmemesi ise bizim i9in olduk9a dikk.at ~ekicidir. 18

On tespitlerimize gore Juynboll iish1p a91smdan seleflerinden aynlmakta, ancak tslami kaynaklara yakla~1m tarzmda onlardan pek farkmm olmad1g1 anla~1lmaktadir. Yine de onun, 9ah~malannda gerek kesin kanaate ula~mad1g1 baz1 iddialarm1 gerekse vard1g1 sonu9lar1, zarnan zarnan "hipotez/faraziye"19 olarak degerlendirmesi veya "tahmin" vb.20 ihtimalli ifadeleri kullanmas1 kismen de olsa onu seleflerinden aylfillaktadir. Bununla birlikte ~unu tekrar ifade edelim ki tebligin sonunda uzun bir listesini verecegimiz 9ah~malarla ilgili ayrmtlh yap1lacak bir degerlendirme, objektiflik geregi daha saghkl1 olacaktir."21

2- Juynboll'un Hadis/Silnnet i:lmiyle Ilgili Baz1 Gorii~leri G. H. A. Juynboll 9ah~malarmda gerek tez gerekse hipotez olarak

hadis/siinnet ilmiyle alakah pek 9ok gorii~ ileri siinnektedir. Bu goril~lerin tamarmm burada zikretmemiz miimktin degildir. Biz bunlardan en onemli gordiiklerimizi aktarmaya 9ah~acagiz. Hadis literatilril, isnad sistemi; men~ei, mil~terek ravi teorisi ile aile isnadlar1 qakkmdaki fikirleri bunlarm ba~mda gelir. Sonunda da kendi metodolojisi a91smdan bir hadisi ar~tmrken hangi kriterlere ba~vurdugimu k1saca kaydedecegiz. Ancak bunlardan once hadis ilminin belki en tern el kavramlarmdan sumzetii. 'n-nebt ile mutevtitir kavram1 ve "men kezebe aleyye" hadisi hakkmdaki dii~iincelerini zikredelim.

Juynboll Peygamber siinneti/stinnetli'n-nebi kavram1yla ilgili gorti~lerini ozetle ~oyle belirtir: Peygamber'in fiilleri sahabe i9in elbette bir ilham kaynag1drr. Bu sebeple en azmdan gerek daha sonra hadis koleksiyonlarmda muhafaza edilen gerekse onun hayatl boyunca takip ettigi silnnetlerin belirli bir k1sm1 ger9ekten ona aittir. Ancak Peygamber'den ba~ka ki~ilere ~it silnnetler de mevcuttu. Bu silnnetler o kadar 9ok ve 9e~itlilik arzetmi~tir ki peygamberin ornekligi onun olilmilnden

17 "Schacht's Theory in the Light of Recent Discoveries concerning and the Origins of Arabic Grammar", Studia Islamica, c. 65 (1987), s. 38-40. 18 JSAI, XI, 1988, s. 248-257. 19 Mesela bk. "The Date of the Great Fitna", Arabica 20 (1973), s. 158;''Muslim's Introduction to bis Sahfh - Translated and Annotated with an Excursus on the Chronology of Fitna and Bid'a." JSAI 5 (1984): s. 303; "Early Islamic Society as Reflected in its Use of ls11ads." IM 107i-ii (1994): s. 166. 20 Mesela bk. ''The Position of Qur'an Recitation in Early Islam", JSS 19 (1974): s. 242; "Some New Ideas on the Development of Sunna as a Technical Term in Early Islam.",1SA/ 10 (1987):, s. 117-118. 21 Oryantalistik Ha dis Ara~tzrmalarz, s. 15-17.

259

sonra veya ilk 150 y1l stiresince digerlerinin stinnetini golgede b1rakmamz§trr. Hayati boyunca onun stinneti ba§kalaimm silnnetinin oniinde· olabilir, fakat olUmUnden sonra digerlerinin silnnetlerine i§aret eden tarihi gostergeler sunnetU'n­nebf'ye i§aret ettigi ileri silriilen diger tarihi verilerden daha fazlad tr. Buradaki° tarihi gostergelerden amac; ise, hadislerin d1§mdaki kaynaklarda yer alan haberlerdir. <;iinkti hadis literatilriindeki hadislerin pek c;ogunun bizzat peygambere mi yoksa daha sonra gelen bir otoriteye mi ait oldugunu tespit etmek neredeyse miimkiin degildir. Zira ref'in (bir haberin Peygamber'e aidiyetinin) izleri peygamber hadisine ba§kalannkinden daha fazla onem veren sonraki hadis miidevvinleri tarafmdan ba§arth bir §ekilde ortadan kaldmlmt~tir.22 Dolayis1yla silnnet kavrammm Peygamber stinneti/siinnetti'n-nebi kavram1yla ozde§le§tirilmesi hicri 60'h ya da 70'li y1 llarda yani birinci asrm sonlarma dogru ortaya c;1km1§t1r.23

0 mtitevatir kavrammm, peygambere ait oldugu belirtilen bir hadisin tarihiligini ispatlayan bir garanti (belgesi} olmad1g1 gorii§ilnil savunur.24 0 bu teorisini ispatlamak i9in de "men kezebe hadisi" diye bilinen ve mtitevatir olarak kabul edilen hadisin de mtitevatir olmad1gm1, sadece lrak men§eli bir hadis olup lrakhlar tarafmdan uyduruldugunu belirterek bu konuda degi§ik koleksiyonlardan omekler gostererek "men kezebe" hadisiyle iigili ~iiphelerini dile getirir25

2.1- Hadis Literatiirii ve Rivayetler Hakkmdaki Degerlendirmesi Juynboll, Hz. Peygamber'in vefatmdan sonra sahabilerin Peygamber'in

sozlerinden ve fiillerinden bahsettiklerini ve isnad milessesiyle birlikte, vahiyde oldugu gibi, bunlann s1kt ve titiz bir §ekilde muhafaza edildigine dair islam alimlerince ileri stirtilen gorti§lere kattlmad1gm1 soylemektedir. 0, me§hur sahabilerin de Peygamberin soz ve fiillerinin rivayetinde epey bir rolilntin bulundugunu ve o sahabilerin 6len liderleri hakkmda silrekli konu§tuklarmm mtimkiln olabilecegini, ancak onunla ilgilL bilgilerin ise daha sonradan hadis literatilrti dedigimiz §ekilde geli§me gosteren bir tarzda· standartla~tmlarak erken donemlerde formel bir rivayet ~ekline donti§tilrtilmedigini, kaynaklarm bizden inanmam1z1 istedikleri gibi, bunun bir program halinde devam ettiginin asla mtim­ktin olmad1gm1 ve hadisin en son sahabi vefat. ettikten sonra standartla§hnld1gm1, hatta en gene; sahabilerin c;ogunlugu hayatta iken bile bunun gerc;ekle~medigini

22 "Some New Ideas on the Development of Su11na as a Technical Tenn in Early Islam'', s. 100-101. . 23 Bk. Muslim Tradition, s. 30-39. 24 Muslim Tradition, s. 98. 25 Muslim Tradition, s. 108-133. Bu teorisini ispatlamak iyin ileri siirdtigil "men kezebe" hadisinin geytigi ilk kaynak dedigi Tayalisi"nin Miisned'ini gostermesi ise dogru degildir. Bilakis bu hadis, en azmdan elimizdeki veriJere gore, Ma'mer b. Ra~id'in el-Cami'inde de (AbdUrrezzak'm el-Musannefi i<rerisinde, XI, 261, hadis no: 20490) zikredilmektedir. Bu hadisle ilgili degerlendirrne iyin aynca bk. Mustafa Erttirk, "Nebevi Silnnet'e Aykm $iddet irrerikli Baz1 Rivayetlerin Tahlili" (yaymlanmarnt~ m.akale).

260

ac;1k9a soylemekteqir. O daha da ileri giderek, tabilnden ikrime, Ebu isbaq ve Hasan-1 Basri gibi 9ok az sayabilecegimiz ki~ilerin d1~mda c;ok onemli bi.iyilk milmessillerin bile roliini.in olduguna pek c;ok a91dan ~i.ipbeli bakmaktad1r.26

Ona gore hadls rivayetinin standart hale getirilmesi ancak birinci/yedinci yilzy1lm sonundan · itibaren gerc;ekle~meye b~lam1~hr. 0 bu hipotezini, evail tiirti rivayetlere, hadlslerin tarihl geli~imine,- Peygamber si.inneti tabirinin men~eine, farkh hadls merkezlerine ve talebi.i'l-ilm'in geli~imiyle alakah deneme ttiri.i kronolojiyle delillendinneye gayret eder.27

Juynboll, bir yandan Goldziher ile Sc~acht'm hadis literattirilni.in pek 9ogunun peygambere, sahablye veya daha sonrakilere ait oldugunu inkar eder tarzdaki bulgularm1 ~arts1z kabul ederken, ate taraftan hadis yaz1mmm peygamber zama­runda ba~lad1gm1 ve hicrl ilk Uc; asra kad~r devam ettigine dair Fuad Sezgin, Mustafa el-A'zami ve Nabia Abbott tarafmdan ne~redilen bilimsel verilerin dogrulugunu onaylamamaktad1r. Zira o, bir ycizma eser veya papirils orijinal haliyle ortaya 91kanlsa bile, bu metnin isnadda zikredilen en eski raviden c;ok daha sonraki bir zamanda y~amt~ birisi tarafmdan kolayca uydurulabilmesinin milmkiln oldugunu ve dolay1s1yla da yukanda isiml~ri gec;en ilim adamlarmm bunlan farketmemi~ olabileceklerini ileri silrer. Aynca devamla ~unlan soyler, "Herkesin ilzerinde ittifak ettigi gibi, metnin uydurulmas1 gibi geni~ ol9i.ide isnad uydunnas1 da olmu~tur. isnadlardan elde edilen kmnt1 bilgiler geni~ c;aph uydurmadan dolayt daima ku~kuludur. Dstelik, saglam isnadlann tekrar tekrar kullammlan, [ki ona gore kaynaklardan pek ~ok delille isp~tlanabilir], yenisinin icadmdan c;ok daha kolay oldugu i9in bunlarm da fazla ku~kulu oldugu hissini verdirmektedir.28

Juynboll, Peygamber'in olilmi.inden yakl~1k 75 yil kadar sonrasmda isnad milessesesi ortaya 91kmadan once, hadislerin ve ktssalarm geli~igi.i.zel bir ~ekilde ekseriyetle anonim olarak nakledildigini, isnadm ba~lamas1yla da, yeni isnad kurallarma gore, gosterilmesi zorunlu olari yerlere ilk doneme ait ravilerin isimlerinin yerle~tirildigini ve bu ravilerden bilhassa 9ok me~hur tarihi ~ahsiyetlerin isimleri sec;ilerek daha ziyade mi.ikemmel olmayan isnadlar1, milkemmel hale getirmek ic;in hayali ~ahsiyetlerin isimlerinin konuldugunu savunur."29

ilk doneme ait bi.ittin rivayetlerin tarihi a91dan veya onlardan herbirine ait aynnt1larm ger9ek anlamda dogru kabul edilmelerinin zor oldugunu belirten Juynboll bir biltiln olarak bak1ld1gmda rivayetlerin tamammm oldukc;a gilvenilir denilebilecek tetkiklerden gec;medigini30

, gec;rni~te yap1lm1~ isnad tenkidinin ise rivayetin sahihligi ic;in garanti olmayacagm1, bir senedin, en katt kriterlere tabi

26 Muslim Tradition, s. 5, 9-10. 27 A.g.e., s. 10 vd. 28 A.g.e., s. 4. 29 A.g.e., s. 5. 30 A.g.e., s. 6.

261

tutularak sahib oldugu goztikse bile, yine de onun uydurulma ihtimalinin bulundugu gorii§iinii siirekli savunur.31

2.2· isnadm Onemine Dair Gorii~leri Juynboll'un hadis ve silnnet iimiyle ilgili tyah§malarmm hemen hemen ·

ekseriyeti isnadla ilgilidir. \:ilnkti ona gore "isnadlarm oneminin yeterince degerlendirilmemesi, iyi bir isnad analiziyle ortaya tytkabilecek tarihi bilgilerin de gizli kalacag1 anlamma gelmektedir. islam ·dii§iincesinin olu§um siirecinde (1/7-2/8.yy) meydana gelen olaylan yeniden in§a etme te§ebbilsil ancak isnadlarm tilm ayrmt1s1yla tetkik edilmesi sonucunda ~a§artya ula§acaktir. Mesela toplu ve ferdi ibadetlerin, bir hilkmiin ve onun uygulanmasmm, bir ahlaki prensibin ve biltiln bunlarm zeminini hazirlayan unsurlarm tarihi arka planmm irdelenmesinde, ellerinde isnad bulunan ve/veya onlar1 tedvin eden insanlarm kulland1klan farkh metotlar dikkatlice ara§tmld1g1 takdirde ilk.isJam toplumu d.lha iyi anla§tlacakttr." Bu sebepledir ki o dogrudan metnin sihhatini tespitte oncelikle isnadm tetkik edilmesini devamh onermektedir. Ona gore isnadm analizinin iyi yap1lmas1yla "ravilerin metinleri nakletmeleri, uydurmalar1, ilave veya k1saltma yapmalar1 yahut senedleri kuvvetlendirmek i1tin takviyeli metinleri ihdas etmeleri gibi rolleri iistlendikleri ortaya ytkacaktrr, dolay1s1yla isnadlar1 ard arda s1ralamanm hiybir anlam1 yoktur.32

2.2.a- isnadm Men§ei: Ba§langi~ Tarihi. Juynboll'a gore isnadm ba§langic1 Peygamber'in olilmiinden sonraki hicri

70'li y11larm ortalarmda veya sonlarmdad1r .. O bu iddiasm1 "The Date of the Great Fitna"33 ad1yla yapt1g1 bir tyah§m.ada ve ba§ka makalelerinde de ispatlamaya tyah§ir. 34 Ona gore, mesela ibn Sirin'e atfedilen " ... ne zaman fitne ba§lad1, o vakit isnaddan sormaya ba§ladtlar ... "35 soziinde ge11en fitne kelimesi, islam alimlerinin kabul ettigi §ekliyle Hz. Osman'm 35/656'd~ §ehid edilmesinden sonraki olaylara degil, bilakis Abdiilmelik b. Mervan'a kar§t isyan hareketini ba§latan Abdullah b. Zilbeyr'in fitnesine i§aret etmektedir. Abdiilmelik b. Mervan da bu isyam bast1rmak ittin Haccac b. Yfisuf'u Mekke'ye gondermi§ ve ba§anh askeri bir harekatla isyan hicri 73/692'de bastmlmt§tJr: Dolay1s1yla Juynboll, ibn Sirin'in soziindeki fitne kelimesinden hareketle de sistemli bir isnad faaliyetinin bu tarihten sonra ba§lad1gm1 iddia etmektedir. 0, aynca S~hacht'm islam'da ilk bilyiik fitnenin

31 Juynboll, "On the Origins of Arabic Prose:Reflections on Authenticity'', in Studies on the First Century of Islamic Society, edit G. H. A. Juynboll, 1982, s. 174. 32 "Early Islamic ·society As Reflected in its use of Isnads", Le Museo11, 107/1-2, Louvien 1994, s. 151. 33 Arabica, XX, 1973, s. 142-159. 34 "Muslim's Intorduction to his Sahih ... an excursus on the chronology of fitna and bid' a", Jerusalem Studies in Arabic and Islam, sy.5, 1984, s. 303; "Early Islamic Society As Reflected in its use oflsnad's", Le Museon, 107ll-2, 1994, s. 191. 35 Mtislim, "Mukaddime'', s. 15. ·

262

Velid b. Yeztd'in (o._126 H) oldilrtilmesiyle ve sistemli bir isnad faaliyetinin de bu tarihten itibaren ba§lad1g1 iddiasm1 da dogru bulmaz.36

2.2.b· isnadda Mil§terek Ravi/Bile§ke Ravi Juynboll'un ehemmiyet verdigi. ve 9ah§malarmda temel ald1g1 bir teorisi de

mil§terek ravi/comnion link teorisidir. Onun "milkemmel bir teori"37 diye niteledigi bu teorinin ger9ek sahibi J. Schacht'trr. Ne var ki Schacht bu teorisini aynntlSlyla sunamad1gi i9in yeterince ilgi gormemi§tir. Juynboll da bu teorisinde Schacht'tan istifade ettigini ve onun bu teorisini geli§tirdigini bizzat ifade'etmi§tir.

Mii§terek ravi hakkmdaki temel tezi §Udur: Eger bir rivayet senedinde m'ii$1erek ravi varsa, konuyla ilgili hadtsin hem metni hem de kendisinden itibaren geriye zikredilen faviler, seneddeki o m'ii§terek ravi tarafindan ortaya ~1karllm1§t1r. Yani uydurulmu§tur. <;ah§malarmm hemen hemen tamanunda bu teorisini ispatlamaya 9ah§an Juynboll, mesela mu'ammerun'un (yiizytl ve daha fazla ya§ayanlarm) tarihteki ve hadis rivayetindeki rolilne dair yapt1g1 bir 9ah§mada konuyla ilgili olarak §unlart soy'Ier:

"Peygamber - bir sahabi - bir tabiln - bir tebauttabiin - daha sonra gelen bir ravi - ... §eklindeki raviler zinciri tarih s1rasma gore ard arda dizilmi§ ravilerin isimlerinden te§ekkiil etmektedir. Pek 9ok badisin ba§mda bulunan bu zincir §ekli, beklenilenin aksine, ilk ba§taki il9, dart, ya da be§ ismin kaydedildigi tek isnad halkasmdan meydana gelmi§tir. Bir ba§ka ifadeyle~ me§hur hadis literatilril her§eyden once §U ozelligiyle tammlanrnaktadir: Peygamber tarafmdan dile getirildigi iddia edilen belli bir sozi.in rivayet seriiveni hicri ilk altmt§ ila yilzelli yil arasmda ya da varhg1 silsile halinde tek senedli halkalara kadar uzanrnaktadir. Tek ravili halkalarm seriiven ge9irdigi bu yoldan sonra, isnadlarm olduk9a bi.iyilk bir k1sm1 sonu 9ok say1daki muhtelif koleksiyonlara uzanan degi§ik. kollara aynlmaya ba§lar. Dolay1S1yla Peygamber'e atfedilen bir soziin isnad kilmesi, o sozti Peygamber'den yukar1ya dogru nakleden tek ravili sened halkas1 ile tabiatiyla bu halkaya sonradan ilave edilen diger halkalarm muhtelif hadis koleksiyonlarma dag1hmmdan te§ekkiil etmektedir. Bu isnad kilmelerini Mizzi'nin Tuhfetii'l-e§raf adh eserinden istifade ederek yeniden olu§turmak milmkiindilr.

Belirli bir isnad kiimesinin merkezinde kendisiyle birlikte tariklere ayrll­manm ilk ba§lad1g1 yerde bulunan ravi, kendisinden itibaren Peygamber'e dogru uzanan tek halkah isnad zincirinde diger ravilerin yer almasmdan sorumlu oldugu kadar, aym zamanda hadis metninin ilk soyleni§inden de sorumlu ki~idir. Biz ona mii~terek ravi/mr. (common link/cl) adm1 vermekteyiz. Bir isnad kiimesinde mii§terek ravinin kimliginin bilinmesi 9ok ehemmiyet arzetmektedir. Y ani bu, isnad kilmesiyle desteklenmi§ hadisi ilk ortaya 91karan ki§iye ve onun bir sozi.i sahib hale getirdigi metoda i§aret etmektedir .

36 ''The Date of the Great Fitna", s. 143-144. 37 Muslim Tradition, s. 207.

263

islam'm klasik donem oncesi inki~afma, ekseriyeti me~hur hadis literattiri.i diye bilinen i9inden 91kilmaz bir agla ori.ili.i geli~meyle sonu9lanrr11~ dU~i.incesiyle bak1ld1grndan beri, mti~terek ravilerin hayat hikayeleri ile onlann geni~ ~aph faaliyet gosterdikleri ilim merkezleri hakkinda kaynaklarda verilen aynntilar, ilk donemdeki istam'm btiti.intiyle inki~af ettigine <lair dti~Gnce tarz1rruza da bi.iytik katk1 saglamaktad1r. Bir hadis merkezindeki mti~terek ravilerin diger hadis rnerkezindekilerle mukayese edilmesi sahnenin gerisinde bolgesel veya her ne durumda olursa olsun, ger9ekten kabilecilik rekabetinin bulundugu dil~ilncesinden ziyade, ferdi rekabetin olduguna dair yeni bir fikri ortaya 9ikarmaktad1r. Buna benzer olarak, bu mil~terek ravilerin ortaya att1g1 badislerde yer alm1~, din! oldugu· kadar f1khi ve ahlaki meselelerin kar~ila~tmlmas1yla ilk donemdeki her bir ilim merkezinin tasvirini net olarak ortaya koymak mi.imktindi.ir. Boylesine net bir tasvirin ortaya konulmas1 ilk donemdeki istam toplumunun btiti.in yonleriyle geli~tigine dair dli~i.incemizi yine zengin hale getirmektedir."38

Dolay1s1yla Juynboll'a gore ozellikle tek halkalt senedlerde yer alan anahtar ravi/key transmiter veya mli~terek ravi/common link Peygamber'le kendisi arasm­daki zaman diliminde yer alan raviler zincirinden sorumlu oldugu kadar, hadis metninden de -en azmdan ilk varyantmdan- sorumludur.39 Bu teoriye gore tek halkah senedlerin hemen hepsi, metin ve sened itibariyle mli~terek ravi tarafmdan uydurulmu~tur. Bu durumda hadis literattirlindeki bu ti.irden rivayetlerin tamamt uydurma hadis kategorisine girmi~ bulunmaktad1r. Nitekim Shacht'tan gelen bu teoriyle ilgili itirazlar yapilsa da40 aynntls1yla daha fazla incelenmesi gerekir.

38 ''The Role of Mu'ammarfin in the Early Development of the Isnad", WZKDM, 81. Band, Wien, 1991, s. 172-173. 39 Bununla ilgili geni~ a91klama i9in G. H.A. Juynboll'un ~u 9ah~malarma baktlabilir, Muslim Tradition. Studies in chronology, provenance a11d authorship of early hadfth,. s. 206-217; "MUSLIM'S introduction to his Sahflz, translated and an notated with an excursus on the chronology of fit11a and bid'a", s. 263-311; "Some isnad-analytical methods illustrated on the basis of several woman-demeaning sayings from lzadftlt literature", al­Qantara, X, 1989, s. 343-383; "Analysing is11ads in lzadfth and aklzbar literature", History a11d Historiography in early Islamic times: studies and perspectives (edit. Lawrance I. Conrad), Princeton 1991. 40 M.Mustafa el-A'zami de Schacht'a yazd1g1 bir reddiyede bu teorinin saglam olmad1gm1 ispatlamaya 9ah~m1~t1r.· Bk. On Schaclu's Origins of M11/zammada11 Jurisprudence, Riyadh, New York ... , 1985, s. 197-200 (Ttirk9esi: hlam F1kh1 ve Siinnet, ~ev. Mustafa Ertilrk, istanbul 1996, s. 237-240). Harold Motzki de m~terek ravi ve tek halkah sened teorisiyle ilgili Juynboll'un degerlendirmesinin isabetli olmayacagm1, eger bu teori kabul edilirse, tarihi oldugu belirtilen mesela Ahmed b. Hanbel'in Milsned'i, fbn Sa'd'm Tabakat'1 gibi pek ~ok kaynagm tarihi olmad1g1 sonucuna gotilrlir. Halbuki Juynboll'un bu kitaplarm tarihi olmad1gm1 dti~Unmedigini ·belirtmektedir.(Bk. Harold Motzki, "Quo Vadis Hadft­Forschung? Eine kritische Untersuchung von G. H. A. Juynboll "Nafi', the Mawla. of Ibn 'Umar, and his Position in Muslim Hadftlz Literature"." Der Islam 73 (1996): 40-80, 193-

264

Aile isnadlari. Juynboll'un ileri stirdtigu, yine Shacht'tan devralarak devam ettirdigi

teorilerden birisi de aile isnadlandtr. 0, aile isnadlan hakkmda da ku~kucu bir tav1r sergiler ve daha sonraki doneme ait kaynaklarda yer alrru~ bu tilr isnadlan okurken, bunlardan pek ¢ogunun uydurulmu~ olduguna rastlad1gm1 belirtir. Rica! kaynaklarmda isnadlarm her birinin durumunu bir ailenin tiyelerini de gozden ge9irirerek kontrol ederken ekseriyetinin aile isnadlannda yer almayan ba~ka

raviler kadar ihtilaflt oldugunu, ikinci ve i.i9tincti ytizyilm hadis uzmanlarmm muhtemelen bu sahifolerden, ba~ka kanallar vas1tas1yla toplanan koleksiyonlardan daha fazla kolayca etkilendiklerini, boylece de aile isnadlarmm popi.iler oldugunu soylemektedir.41 Bu ttir isnadm ortaya 9tk1~1 hakkmda da ~unlar1 soyler:

"Birinci/yedinci ytizytltn ikinci yansmdan sonraki bir donemde isnad kullamm1 ba~lad1gmda, Peygamber devrinde yerle~mi~ ve uygulanm1~ bir fiili gtindeme getirmek isteyenler ile ge9mi~le kendi donemleri arasmdaki zaman bo~luguna raviler zincirini ihdas ederek koprti kurmay1 ama9layanlar gilvenilir ravileri bulma problemi ile kar~t kar~1ya geldiler. <;ogu hallerde o gtivenilir raviler adma bir sozcil hi9 de yeterli degildi. ild ya da daha fazla ve terclhen bir ba~kasma eksiksiz rivayet ederken kendisine gilvenilen veya gilvenilecegi soylenen ki~ilerden olu~an bir isnad zincirinin bulunmast gerekiyordu ve her zincirde de bir 9ift ravi yer alacaktt. Ftkhl kararlar yanmda, birbirine kan~mt~ muhtelif materyalleri ihtiva eden tarihi bilginin bir varyantm1 takviye amac1yla, insam hayrete dti~tirecek

derecede, en erken donemdeki isnad talebine uygun aile isnadlarz denilen bir isnad tilril ortaya 9tkm1~t1r. Bir rivayeti babasmdan o da kendi babasmdan veya amcasmdan yahut teyzesinden i~ittigini iddia eden bir ogulu acaba kim sorgulayacakt{! Bu isnad ttirtinde ogulun babasmdan rivayet etmesinden b~ka, ilk hocasmdan rivayet ettigi soylenen azath bir kole de bulunmaktad1r; i~te her iki rivayet ~ekline de aile isnadz denilmektedir. Ilk donemlerde isnadm bu ttirilne gilvenilir gozilyle bakJlmaktaydt.

Schacht'm 9ogunlukla uyduruldugu dti~ilncesiyle de baglant1 kurarak aile isnadlanyla ilgili menfi tavnnt koymast,42 Battlt meslekt~larm1 bu isnad tilrilne kar~t genel bir ~tipheye sevketmi~tir. Ger9ekten de 9ok kullamlan birka9 aile isnadmm tarihl ge9erliliginin olmamast, oylesine dikkat 9ekmeh.1eydi ki, Schacht olanca gtici.iyle onun degerini di.i~ilrme gayretine girmi~tir. Hatta Orta9ag alimleri arasmda bile, me~hur aile zincirinin daha sonra gilvenilir kabul edilmesi tamamen sonu belli olmayan bir tart1~may1 ortaya 91karm1~t1r."43

Juynboll bu ve benzeri isnad ttirleriyle ilgili ku~kularm1, hemen biltiin isnad

231). 41 Muslim Tradition, s. 5-6. 42 Oiigins,s.170. 43 ''Early Islamic Society As Reflected in its Use of Isnads", Le Museo11, 107/1-2, 1994, 171-172; Orya11talistik Hadis Araitmnalari, s. 94.

265

tilrlerinde yapt@ bir yontemle ortaya koymaya yah§rr. $imdi biz onun takip ettigi yontemi ktsaca ayik!amaya yah§ahm.

3- Juynboll'un Bir Hadisi Ara~tmrken Takip Ettigi Yontem . Juynboll bir hadisin men§eini tespit ~tmek amac1yla yah§malarmm tamammda·

§U ily soruyu sorar: 1. Bir hadisin men§ei hangi bolgedendir?, 2. 0 hadisin men§ei hangi tarihte/zamanda ortaya s:1km1§t1r?, 3. O hadisin ortaya c;Ikip yay1lmasmdan sorumlu kimdir?44 Mekan, zaman ve ozne ac;1smdan sordugu sorularm cevab1yla ilgili genel degerlendirmesi §oyledir:

3.1- Bir Hadisio Meo~ei Haogi Bolgedeodir? Bir hadis muhtemelen isnadmda tabiin tabakasmda bulunan muhaddisin

bolgesinden cy1km1§hr. Bu cevap kanonik (ktittibil sitte veya tis'a) olarak adlandmlan hadis koleksiyonlarmdaki sahib diye bilinen hadislerin cyogu i~in geyerlidir. Kanonik olmayan koleksiyonlarda ise, isnad uydurmac1hg1 biltilnilyle bir hadisin bolgesini a§ag1 yukar1 ba§anh bir §ekilde tamamen gizlemek amac1yla tecrilbeli ki§iler tarafmdan geryekle§tirildjgi icyin, hadisin cy1k1§ yerini tayin etmede zorlamlan rivayetlere rastlanmaktadrr. Belirli bir hadisin, isnadmda zikredilen sahabinin ya§ad1g1 bolgede ortaya cy1kt1g1 -eger tabiinin bolgesinden farkli bir yerde ise- goril§ilnil ileri silrebilme §ans1miz ise oldukc;a zay1fbr. Zira sahabi ile tabiin arasmdaki baglantmm tarihiligi, sistemi biltilnilyle tesis edebilmek ac;1smdan olduk~a zor gorilnmektedir.45

Aralarmda en onemli hadis ravilerinden birkacymm d1§mda ozellikle Enes b. Malik, Ebu Hilreyre, ibn Abbas ve Cabir b. Abdullah'm da bulundugu pek cyok sahabiye, ac;1kc;a uydurma olan oylesine yok say1da rivayet izafe edilmektedir ki sahihini sahtesinden ay1rmak icyin isnaa sisteminin gilvenilir bir metod oldugunu tasavvur etmek artlk milmkiln gozilkrnemektedir.

Bunun da otesinde haberi rivayet edenin genellikle isminin zikredilmesi gerektigi donemde sahabilerin ekseriyeti zaten vefat etmi§ti. Dolay1s1yla eger bir tabii gerc;ekten ya§h bir sahablden peygamberle alakah bir haberi yahut bu meseleyle ilgili sahabinin §ahsi goril§ilnii veya karanru i§itmi~ olsa bile, en erken haberi nakledenin isminin taleb edildigi don.em olan birinci asnn yetmi~li y11larma kadar veya muhtemelen daha sonrasma kadar olmazd1.46

Farzedelim ki geryekten o tabii dogru bir ~ekilde belirli bir sahabiden bir rivayeti i~ittigini hat1rlam1§ olsun. 0 tak:tirde bu sahab'inin peygamberin hayatma ili§kin silnnetil'n-nebi'yi ifade eden haberi rivayet ettigi anlamma gelmez. Rivayetlerin Muhammed' e kadar geriye yanS1t1larak nakledilmesi zarureti sadece II. Omer doneminde (99-1011717-20) artaya_.y1km1§tl. Bu vurgunun neticesinde sahabilerin ya da tabiinin §ahsi goril§lerini iyeren rivayetler, daha fazla prestij kazand1rmak amac1yla peygamber soz~. ·seviyesine yiikseltilmi§tir. Bu durumda

44 Muslim Tradition, s. 7. 45 Muslim Tradition, s. 71. 46 Muslim Tradition, s. 71-72.

266

kanonik koleksiyonlard~n birindeki herhangi bir peygamber hadisinin bir sahabinin veya daha sonraki nesle ait bir ravinin ~ahsi gorU~ti olarak ba~lam1~ olabilecegi ihtimalini inkar etmek mUmktin degildir. Bilhassa aym hadis, bir ba~ka yerde isnadmm sonu, Peygamber'den ba~ka, bir sahabi veya bu meseleyle alakah herhangi bir otorifonin ismiyle bittigi gorillilrse, o taktirde soz konusu rivayetin Peygamber'in sozil olarak nakledildigi daha iyi anla~1lacaktir.

~ayet boyle bir baglant1 bulunamazsa, yani Peygamberi bir hadis olarak goziiken ancak bir sahabiye ya da tabiine ait bir soz oldugu tespit edilerneyen bir rivayeti "oldugu gibi kabul etmek gerekir" dii~ilncesi ise bir sahabiye veya tabiine kadar uzanabilen peygamber sozleriyle alakah diger pek yok omegin bulunmas1 herbangi bir peygamberi hadisin o nesle de ait olabilecegi gibi bir ku§kuyu dogurmaktadrr.

0 halde, isnadlarda isimleri zikredilen tabiiler kesinlikle Peygambere ait olmayan bir rivayeti peygamber hadisine donil~tUren isnadlardan sorumludurlar. Bu durum daha sonraki neslin sayesinde elde edilmi§tir. Biz aym ~ekilde ~unu gordiik ki meselelerin yogunu kendi yoztim yollar1yla bulan sadece dort halife degil, aym zamanda geny islam imparatorlugunun farkh idari merkezlerindeki fukaba da kendilerine gelen problemlerin ~oztimilnde temelde kendilerine uygun hukuki kararlara istinad etmi§lerdir. i~te farkh kaynaklarda serpi§tirilmi~ bulunan onlara ait goril§ler de, muhtemelen ya§ad1klar1 bolgelerden ne~et etmi~tir ve bu da milmkilndilr. 47

3.2. 0 Hadisin Men~ei Hangi Tarihte/Donemde Ortaya <;Iklnt$hr? Juynboll'a gore, en eski oldugu iddia edilen rivayetlerin ekseriyeti

muhtemelen hadislere ihtiyacm hissedildigi bir donem olan en erken birinci asnn son yeyreginde ortaya yikmt§tlr.48 Bir milessese olarak isnad da tam bu sirada ortaya y1km1~ ve kademe kademe geni§lemi§, ama peygamber stinneti kavram1 bir bolgenin veya bir ki§inin, grubun si.innetini golgede birakmaya ba~Iam1~ttr. Birinci ytizyllda hadislerin say1s1 yok az idi. Bu tespit otantik olan -yahut en azmdan ~u ana kadar otantik olmad1g1 ispatlanamayan- ilk donem islfuni doki.imanlardaki hadislerin tamammm olmamas1yla ispatlanmaktadir. En azmdan bu doktimanlarda mesela Hasan-1 Basri'nin Abdtilmelik'e ya da II.Omer'in Kaderiyye mensubuna yazd1gi mektup gibi bir k1smmm zikredilmelerini beklerdik .. Hadis literatiirtiniln ilk defa btiylimeye maruz kald1g1 yer Irak idi ve muhtemelen de birinci asrm son y1llanndan daha da erken olmayan bir zamanda ba§lad1.49

3.3. 0 Hadisin Ortaya <;1lap Yaytlmasmdan Sorumlu Kimdir? Ona gore bu sorunun cevab1 da losmen birinci ve ikinci sorularm cevabmda

bulunmaktadir. ~ayet isnadlann tarihi bir degeri varsa ve onlarm tamam1 da uydurulmad1 ise, uydurulmayan her tek isnadm durumunu nasil ispatlayabilecegiz?

47 Muslim Tradition, s. 72. 48 Muslim Tradition, s. 72-73. 49 Muslim Tradition, s. 73.

267

Tekrar vurgulamak gerekirse pek 9ok durunilarda bu i~ten sorumlu olanlardan ilk aday gosterilebilecekler tabilndir. Ancak hadi'slerin geni~lemesine yonelik ara~t1rmada gosterildigi gibi, hadisin ilk bilytik geni~lemesi birinci yUzy1hn bitiminden sonraki birka9 on y1lda rneydana · gelmi~, ve daha sonra tabiinin 9ogunun vefat ettigi bir donemde yani tebau tabiinin doneminde olmu~tur. ~uras1 daima mi.imki.indi.ir k.i Hasan-1 Basri olaymda oldugu gibi ogrenciler, veya me9hul ~ah1slar bu ogrencilerin, 9agda~Jannm veya daha sonrakilerin isimlerini kullanarak yaymak istedikleri hadislere destek bulmak amac1yla bu isimleri dahil ederek isnad uydurmalannm daima mi.irnki.in oldugunu di.i§i.inmektedirler. Bu sahtekarhk formu ikinci as1r boyunca o derecede yaygmla§tl ki bunun boyle oldugu tedlis kavram1yla bilinmektedir, ancak tespit edilmesi de o kadar zor olmu§tur. Bazen rical kaynaklannda tedlis kavram1yla belirli bir hadisi ortaya atan birisini a91k9a tespit edebiliyoruz. Fakat kanonik koleksiyonlardak.i rivayetlerle destekleyen isnadlarda s1ralanan pek 9ok ravinin durumu konusunda §ansh degiliz.50

Juynboll bu i.i9 soruyu ara§tmnasm1 yaptig1 her hadis i9in sorar ve cevabm1 da bir hipotez olarak ortaya koymaya 9ah§1r.51 Bazen de bu i.i~ sorudan birisinden emin oldugu rivayetleri tetkik konusu yapar.52

Neticede Juynboll'a gore ozellikle tek senedli ravilerin bulundugu ve kendisinden itibaren dag1lmalarm oldugu yerdeki mi.i§terek ravi, hem senedlerin geriye dogru dag11tmmdan, hem de metnin §ekillenmesinden sorumludur. Bu noktada mi.i~terek ravi daha ziyade tabiin neslindendir. Hadisin 91k1§ yeri de tabiin muhaddisin y~ad1g1 bolgedir. <;1k1§1 tarihi olarak da o mii§terek ravinin ya§ad1g1 donemi kapsar. Juynboll 9ah§malarmm hemen hepsini bu metod ve yakla§1m iizerinden hareketle degerlendirmeye c;ah§1r.

SONU<; YERiNE Oc; telif, bir terctime k.itap, 22 adet makale ve 15 adet Ansiklopedi maddesi

gibi hadis ilimiyle ilgili kesif ara§tmnalan bulunan ve halen hayatta olan iinlii oryantalist G. H. A. Juynboll'un hadi'sle ilgili 9ah§malanndaki iisJUbunu, hadis ilmiyle alakah yakla§1mm1 ve ,gori.i§lerini, ayrmt1h herhangi bir ele~tiriye tabi tutmaks1zm, bilgilendirme 9erc;evesinde k1smen arzetmeye 9ah~tim. 6nceden de soyledigirn gibi bu 9ah§malann ve i9eriklerinin detayh olarak ele almmas1

so Muslim Traditio11, s. 73. 51 Mesela bk. "The Role of Mu'ammarun in the Early Development of the Isnad", s. 155-175. 52 Mesela sa9m ve b1y1gm boyanmasma dair Hz. Peygamber'e atfedileo rivayetin tahlilioi yapt1g1 bir 9ah§mada ("Dyeing the Hair and Beard in Early Islam: A Hadith-Analytical Study", Arabica, XXXIIIJI, 1986, s. 49-75.) sadece bu hadisin 900§ yeri neresidir? sorusunun cevabrn1 bulmaya 9ah~ir. Zira ona gore diger iki sorunun cevabmdan kendisi emin olmad1g1 i9in 9ah~masmm odak noktasrn1 burada toplamaya 9ah§ir. (Bk. "a.g.mkl.'', s. 55).

268

. .

gerekmektedir. Bununla beraber onun fikirleri hakkmdaki tenkitler de yava~ yava~ glin ylizline c;1kmaya ba~lamt~ttr.53 Biz de onun gorli~lerinin degerlendirilmesini bir ba~ka 9ah~maya b1rak1p, on tesp,itlerimize gore, ~unlan soyleyebiliriz.

G. H. A. Juynboll c;ah§malannda Goldziher ve Schacht'm ilslllbuna gore biraz daha mlitesahil davranmakta, temel itikat konulannda mlisliimanlan dogrudan incitici bir tavrr sergilememektedir. Fakat bu degi~ikligin btitlinilyle bilimsel bir kaygmm otesinde siyasi ve ekonomik yonilyle de alakas1 olan pragmatist bir yakla§tm sonucu oldugunu gormekteyiz. Bu sebeple onun c;ah§malanna, diger oryantalistlerin c;ah~malarma oldugu gibi daha fazla ihtiyatla yakla§mak gerektigi neticesine ul~maktay1z. Hangi lislup ve yakla§tm ic;erisinde olursa olsun, oryantalist dti§ilncenin temel felsefesinde, kendi dii§lincesinde olmayam "oteki" kavram1yla dt§lamak ve kendisi gibi olmay1 arzu etmek oldugu ic;in her zaman ihtiyath olmak icap eder. Zira: "Oryantalizm hie; te kendini sundugu gibi, basit<;e ''Dogu listline bir soylem" degildir. Uzman, politikac1, somilrge yoneticisi, sosyolog ya da §air, kim tarafmdan konu§ulursa konu§uJsun, tam da "Dogu" diye bir "ba§ka" yer ilzerinde bir soylemin ortaya C(tkt§tdtr as1l tuzak; Oryantalizm tam da boyle bir yamlsamamn ad1d1r. Yani oryantalizm hegemonik bir i§lemdir, bir merkez kurma veya merkezleme i§lemidir. Bu i§lemin ozli de §Udur: Edebi, bilimsel, siyasal vb., degi§ik soylem tarzlan iC(inde C(Ogalt1lan ve siyasal, iktisadi, akademik, ahlaksal vb. iktidarlarm degi§ik kurumsal kertelerinde eklemlenen karma§tk bir stratejik hareket ile Batt kendi kimligini "oteki" olarak imledigi bir mekandan ay1rtederek kurar."54

Ba~kasm1 i:iteki gormenin tabii neticesi olarak Juynboll'un da hadislere yakla§1m tarzmda §ilphesiz seleflerinden fark1 olmayacakttr. <";linkli ona gore, sahib hadis kitaplar1 dahil hadis kaynaklarmm neredeyse tamammdaki rivayetlerin senetleri geriye dogru yans1tdarak geni§letilmi~ ve buna aynca metne de ilaveler yap1lm1§ttr. Kibarca btitiln hadislerin uyduruldugunu ve yok denecek kadar rivayetlerin bulundugunu soylemek istemektedir.

Peygamber'den tabifin veya tebau't-tabifin'a kadar uzanan tek senedli rivayetlerin hem metinden hem de senedinden sorumlu ki§i senedinde mli§terek

53 Mesela Alman mUste~riki Harold Motzki, Juynboll'un ibn Omer'in mevlas1 Nafi hakkmda yazd1g1 bir makaleyi (''Nati', the Maw/a of Ibn 'Umar, and his Position in Muslim Hadfth Literature." Der Islam 70ii (1993), 207-244) konu edinerek Juynboll'un ileri sUrdilgU iddialan ele~tirel bir ~ekilde degerlendirmi~tir.(Bk. "Quo Vadis Hadft-Forschung? Eine kritische Untersuchung von G. H. A. Juynboll "Nafi', the Mawla of lbn 'Umar, and his Position in Muslim Haduh Literature"." Der Islam 73 (1996): 40-80, 193-231); Murat Gokalp, "Juynboll'un isnadda Mu'ammerQn'un RolUne Dair iddialarma -A'me~-Ma'rur b. Silveyd Cephesinden Ele~tirel Bir Yakl~im" (yayunlanmam1~ makale). 54 Mahrnut Mutman, "Oryantalizmin Golgesi Altmda:Bati'ya Kar~1 tslam", Orya11taliv11, Hegemo11ya ve Kiiltiirel Park (der:Keyman/Mutman/Yegenoglu), tleti~im Yaymlar1, 2. Baskt, Istanbul 1999, s. 31.

269

ravi konumundaki ravi olup genellilde ~abiinden bir muhaddistir. Dolay1s1yla hadisin ytkt§ yeri ve zamam da o muhaddisin y~ad1g1 bolgedir.

BUtUn bunlann yanmda Juynboll'un hadlsleri ara~tmrken, her ne kadar amas: farkh olsa bile, sorgulay1c1 bir yakla§lill iyinde bulunmas1 elbetteki bilimsel bir yakla§tmdi.r. Aynca ara§tlrmas1m yapt1g1 ancak emin olmad1g1 konularda da zaman zaman bunun bir hipotez olabilecegini soylemesi de bu <;er9evede olwnlu kar§1lanabilir. .

Oryantalist zihniyetin her zaman otekinin yumu§ak karn101 yakalayarak zay1flatma yoluna gitmesi gayet normaldir. Zira milslilman ilim adamlan ken­dilerinin tarihini ve kiiltilrel kodlanm ilmi tenkit siizgecinden geyirerek saghkh bir din anlay1§mt tesis etmedikleri silrece, oryantalist ideolojinin, hangi Uslup ve yakla§1m iyerisinde olursa olsun, kendi dti§Unce yap1sma gore y1k1c1 ve yok edici bir §ekilde kaynaklart irdelemesi ve ona gore bir politika takip etmesi elbette kay1mlrnazd1r. Bu yeryevede Juynboll gibi .ba§ka oryantalistlerin de (mesela bu noktada gilniimiiziin oryantalistlerinden olan yahudi M.J.Kister'in yayunlad1g1 52 adet makalesini burada hat1rlatmakta fayda vardir.) hadis ilmiyle alakah, ba§lang1yta kabul etmesek bile, sanki igne ile kuyu kazar gibi ve kiiyiimsenme­yecek derecede ve derinlikte ara§t1rmalar1m yapmalan ve belli neticelere ula§malan, ozellikle hadis tarihi ve usUliine dair bizim gormezden geldigimiz yahut farkmda olamad1gim1z pek i;:ok problemin yeniden irdelenmesine im.kan haztr1amaktadir. Dolay1s1yla bu gayret ve yabarun bizlere daha fazla yans1yarak, kaynaklartmm ba§kalarmm gozilyle ve yakla§lffityla degil, kendi yakla§1m1m1zla ve bilimsel tenkit silzgecinden ge9irerek tetkik etmemiz, oryantalizmin ve oryantalistlerin bize saglad1g1 en onemli ka~ olsa gerektir.

270

EK.1: GAUTIER H. A. JUYNBOLl.'UN ESERLERi

Telif Kitaplan : ---------- The Authenticity of the Tradition Literature: Discussions in Modem

Egypt. Leiden: E. J. Brill, 1969.(Modem M!s1r'da Hadis Tart1~malan) (var). ---------. Muslim Tradition - Studies in Chronology, Provenance and .

Authorship of Early Hadtth. Cambridge: Cambridge University Press, 1983. (var). ---------. Studies on the Origins and Uses of Islamic Had.Ith. Aldershot:

Variorum Collected Studies Series, 1996.55

Tercilme Kitab1. -------The History of al-Tabari (Ta'rikh al-rusul wa'l-muluk):The conquest

of Iraq, Southwestern Persia, and Egypt I Ebu Cafer ibn Cerir Muhammed b. Cerir b. Y ezid Taheri, 310/923 ; translated and annotated by Gautier H. A. Juynboll ; editoral board Thsan· Abbas ... [ve ote.]. - Albany : State University of New York Press, 1989. XIII. c. (XVID, 251 s.).

Makaleleri: ---------. "The Hadtth in the Discussion of Birth-Control." in Actas IV

Congresso de Estudos Arabes e Islamicos. Leiden: R J. Brill, 1971: 173-181. ---------. "Ahmad Muhammad Shakir (1892-1958) and his Edition of Ibo

Hanbal's Musnad." Der Islam 49 (1972): 221-247. ---------.''The Date of the Great Fitna." Arabica 20 (1973): 142-159. ---------. "The Qurra in Early Islamic History." JESHO 16 (1973): 113-129. ---------. ''The Position of Qur'an Recitation in Early Islam." JSS 19 (1974):

240-251. --------·. ''The Qur'an Reciter on the Battlefield and Concomitant Issues."

ZDMG 135 (1975): 11-27. ··· ······· ''The 'Ulama' and Western Scholarship." IOS 10 (1980): 173-181. ··· ·-----. "On the Origins of Arabic Prose: Reflections on Authenticity." in

ss Bu kitap Onceden yaytmlanrru~ ~u makalel~ri ihtiva· etmektedir (yaymland1g1 dergi ve tarihi "makaleleri" b~ltg1 altmda gl>steriJ.mi~tir): 1- ''The Hadith in the Discussion on Birth-Control'', 2- "Ahmad Muhammad Shakir an.d His Edition of Ibn Hanbal's Musnatf', 3- "Muslim's Introduction to His Sahib; translated and annotated with an excursus on the chronology of fitna and bida", 4- "Deying the Hair and Beard in Early Islam, a Hadith Analitical Study'', 5- "Some New Ideas on the Development of Sunna as a Tecnical Tenn in Early Islam", 6- "Some Isnad Analitical Methods Illustrated on the Basis of Several Woman Demeaning Sayings from Hadith Literature"; 7- ''The Role of Muammerun in the Early Development of the Isnad"; 8- "Some Notes on Islam's First Fuqaha Distilled from Early Hadith Literature'', 9- "Nati, the Mawla of Ibn Umar and bis Position in Muslim Hadith Literature"; 10- "On the Origins of the Poetry in Muslim Tradition Literature"; 11-"Early Islamic Society as Reflected in its Use oflsnads".

271

Studies on the First Century of Islamic Society. ed. G. H. A Juynboll. Carbondale and Edwardsville: Southern Illinois University Press, 1982, pp. 161-175, 254-259.

--------·. ''Muslim's Introduction. to his Sahf h - Translated and Ann0tated with an .Excursus on the Chronology of Fitna and Bid'a." JSAI 5 (1984): 263-311.

--·-----·. "Dyeing the Hair and Beard in Early Islam-A Hadfth-Analytical Study." Arabica 33 (1986): 49-75.

-·····-··· "The Attitudes towards Gold and Silver in Early Islam." in Pots and Pans. ed. M. Vickens. Oxford: Oxford University Press, 1986, pp. 107-116.

--··-·-··· "Some New Ideas on the Development of Sunna as a Technical Term in Early Islam." JSAI 10 (1987): 97-118.

----··---. "Some Isnad-Analytical Methods Illustrated on the Basis of Several Woman-Demeaning Sayings from Hadtth Literature." AQ 10 (1989): 343-383.

· ---··-··. "The Role of Mu'ammarlin in the Early Development of the Isnfid." WZKM 81 (1991): 156-175.

-·-······· "Some Notes in Islam's First Fuqalta' Distilled from Early Hadtth Literature." Arabica 39 (1992): 287-314.

••·••••••• ''New Perspectives in the Study of Early Islamic Jurisprudence?" Bibliotheca Orientalis 69iii-iv (1992): 358-364.

•••·•••••• "Nafi ', the Mawla of Ibn 'Umar, and his Position in Muslim Hadfth Literature." Der Islam 70ii (1993): 207-244. Rep. in his Studies on the Origins.

···--··-·· "On the Origins of Poetry in Muslim Tradition Literature." in, Festschrift Ewald Wagner zum 65. Geburtstag - Band II. ed. W. Heinrichs & G. Schoeler. Beirut: Beiruter Texte und Studien, 1994, pp. 182-207.

---------. ''Early Islamic Society as Reflected in its Use of Isnfids." LM 107i-ii (1994): 151-194.

---------. "Shu 'ba b. al-Hajjaj (d. 1601776) and his Position among the Traditionists of Basra." LM llli-ii (1998): 187-226.

---------. "An Excursus on the 'Ahl al-Sumza' in Connection with van Ess, Theologie wzd Gesellsch.aft, vol. VI." Der Islam 75 (1998): 318-330.

---------. -"Review of Asad b. Musa, Kitab az-zuhd", ed. R. G. Khoury, Wiesbaden 1976, Bibliotheca orientalis, XXXVI, 1979, s. 243 vd.

E12'de Yay1mlanan Maddeleri: -"al-Khawlani, Abu Idris'', al-Mizzi", "Mu'ammar.", ''Mu'an'an.",

''Munkar.", ''Mursal.", ''Musannaf.", ''Musnad.", "Raf'.", "Ridjfil.", "Sfilih.", "Sunna.", "Tadlis.", "Tadwin.", "Tawatur.", "Thika." in EI2

272