yeni devir edition 105

32
1 23 AĞUSTOS 2 0 1 1 Campbellfield Factory 362 Barry Road, Campbellfield Vic, 3061 T: (03) 9357 9922 w w w . s u l t a n m e a t . c o m . a u e - m a i l : s u l t a n @ s u l t a n m e a t . c o m . a u Smallgoods / Kebab / Meat Necmi Kul (Managing Director) IFTAR FESTIVALI . . . 23 Ağustos 2011 Sayı: 105 Mustafa Okur 0418 315 161 EMLAKÇILIKTA GÜVENİLİR İSİM Shop 1, 55 Paringa Blvd Meadow Heights VIC 3048 Telephone: (03) 9309 4888 Fax: (03) 9309 7400 Email: [email protected] AVUKAT SEYİT ERCİYAS ZINDILIS BARRISTERS & SOLICITORS * Ev alım-sam işlemleri * İşyeri alım-sam işlemleri * Aile hukuk ve boşanma davaları * Vasiyetname ve vekalet hazırlama * Hukuki danışmanlık vb. davalar Shop 3, 785 Pascoe Vale Road, Glenroy, VIC 3046 Ph: 03 9304 4444 Fax: 03 9304 4222 Email: s e r c i y a s 8 3 @ y a h o o . c o m . a u Milli Görüş’ün genç bayanlar (Sareera) ve genç erkekler (AİSA Youth) kolu, ikincisini yapkları Sokak İſtarı ile rekor düzeyde insanı fesval havasında geçen bir iſtarda buluşturdu. Yaklaşık 1500 kişinin kaldığı iſtarda Osmanlı’dan kalma geleneksel Ramazan geceleri yaşaldı, kalımcılara unutamayacakları bir akşam yaşaldı Haberi 3’te 4 uzman, 3 kritik konu Haberi Sayfa 11’de

Upload: yeni-devir

Post on 26-Mar-2016

280 views

Category:

Documents


13 download

DESCRIPTION

Turkish News Paper

TRANSCRIPT

Page 1: Yeni Devir Edition 105

123 AĞUSTOS 2 0 1 1

Campbellfield Factory362 Barry Road, Campbellfield Vic, 3061

T: (03) 9357 9922

w w w . s u l t a n m e a t . c o m . a u e - m a i l : s u l t a n @ s u l t a n m e a t . c o m . a u

Smallgoods / Kebab / Meat

Necmi Kul (Managing Director)

IFTAR FESTIVALI. . .23 A

ğust

os 2

011

Say

ı: 10

5

Mustafa Okur0418 315 161

EMLAKÇILIKTA GÜVENİLİR İSİMShop 1, 55 Paringa Blvd

Meadow Heights VIC 3048 Telephone: (03) 9309 4888 Fax: (03) 9309 7400

Email: [email protected]

AVUKATSEYİT ERCİYASZINDILIS BARRISTERS & SOLICITORS

* Ev alım-satım işlemleri* İşyeri alım-satım işlemleri* Aile hukuk ve boşanma davaları* Vasiyetname ve vekalet hazırlama* Hukuki danışmanlık vb. davalarShop 3, 785 Pascoe Vale Road, Glenroy, VIC 3046

Ph: 03 9304 4444 Fax: 03 9304 4222Email: s e r c i y a s 8 3 @ y a h o o . c o m . a u

Milli Görüş’ün genç bayanlar (Sareera) ve genç erkekler (AİSA Youth) kolu, ikincisini yaptıkları Sokak İftarı ile rekor düzeyde

insanı festival havasında geçen bir iftarda buluşturdu. Yaklaşık

1500 kişinin katıldığı iftarda Osmanlı’dan kalma geleneksel

Ramazan geceleri yaşatıldı, katılımcılara unutamayacakları bir

akşam yaşatıldı Haberi 3’te

4 uzman, 3 kritik konu

Haberi Sayfa 11’de

Page 2: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 12

TÜKENMEZ KALEM

Mustafa [email protected]

GÜNCEL

Terörle gözümüzü açtık, terörle

büyüyoruzTürkiye’de gündem konuları

döneme göre farklılık gösterir. Kimi zaman darbeyi konuşuruz, kimi zaman başörtüsü problemini, bazen deprem gibi doğal felaketler, bazen de enflasyon canavarı ve ortadireğin problemleri. Ama 1980’den bu yana öyle bir bela var ki, hiçbir zaman gündem dışına çıkmadı. O da bildiğiniz gibi lanet olası terör.

1980’den sonrasını özellikle vurguladım, çünkü 1980 öncesi yaşanan olaylar ile ilgili canlı tanık olma şansım, yaşım münasebeti ile mümkün değil. Ama 1980, özellikle 1983’den bu yana her daim terör belası ile yüzyüzeyiz. Zamanında kamusal alanda Kürtçe konuşmak, şarkı söylemek yasaktı. PKK işte bu zemini iyi kullandı, kimi zaman askere pusu kurdu, kimi zaman çoluk çocuk ayırt etmeden köylüleri öldürdü. Bu köylülerin Kürt olduğunu heralde belirtmeme gerek yok.

Devlet aynı zamanda yatırım yaparken Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı şehirleri unutmuştu o yıllar. Bu da PKK için daha fazla terör ortamı oluşturma adına ideal bir fırsattı. Polis-askeri bir yana bırakın, kundaktaki bebeklerin kurşuna dizildiğini unutmamız mümkün değil.

Son yıllarda asker vesayetinden kurtuluyor, eski tek parti zihniyetini geride bırakıyoruz. Tabii bunun doğal sonucu olarak özgürlük alanları genişliyor, özellikle 70-80 yıl büyük haksızlığa uğrayan Kürt vatandaşlarımız daha demokratik bir ortamda yaşamaya

başlıyor. Yatırım almada da örneğin Diyarbakır’ın aslan payını aldığını biliyoruz.

Ama terörist elini tetikten çeker mi? Hayır! Terör örgütünün Kürt halkının özgür bırakılması veya zenginleşmesi diye bir derdi yok ki! İşte bu yaz yine azdılar. Neredeyse her hafta birkaç şehit haberi geliyor. Geçtiğimiz günlerde 10 asker daha şehit edildi. Terörün son 30 yıllık sürecini irdelediğimizde, PKK ve yandaşlarının talepleri ile eylemleri arasında büyük bir çelişki olduğunu göreceksiniz.

Özellikle son dönemde terör örgütü, kafesten firar etmiş vahşi hayvanlar topluluğu gibi bir görüntü çiziyor. En azından eskiden ne yaptıklarını biliyorduk, ya da kendi aralarında bir fikir ve aksiyon birliği vardı. Şimdi ise herkes farklı telden çalmaya başladı. İmralı’daki Öcalan başka birşey söylüyor, Kandildekiler bambaşka. Siyasi kanatları BDP ise iki arada bir derede.

BDP aslında demokratik özerklik adı altında farklı bir eylem planı hazırlamıştı. Onlar kendilerince bazı durumlarda merkezi hükümetten bağımsız hareket edip, ortalığı bulandıracaklardı. Ama patronları saldırdıkça, pusu kurdukça ne yapacaklarını şaşırdılar. Zira bunca şehit haberinin geldiği günlerde özerkliği gündeme getirmeleri bile kendilerini iyice ateşe atmaları anlamına geliyor. Ayrıca puslu havada istediklerini

gerçekleştirmeleri zor görünüyor. Öcalan ise kendince akil adam

rolünü oynayıp, hem devlet nezdinde ciddiye alınan hem de PKK içerisinde lider rolünü sürdüren bir zat olmayı düşlüyordu. O da olmadı. Zira meydan başıboş teröristlere kaldı. Belli ki kimse kimseyi dinlemiyor. Olan ise

gencecik askerlere ve analarına oluyor. Diyeceksiniz bu başıboş teröristleri

bulamayan devlet nerede? Mayınla, pusu ile yapılan gerilla tipi saldırıları tamamen önlemek mümkün değil. Ama günümüz teknolojisinde dağda sürü ile gezen bir grubu bulmamak da

mümkün değil.Bu arada başbakanın ‘hele bir

Ramazan ayı geçsin’ şeklindeki tehdidini de anlayamadım. PKK dediğiniz örgüt; Marksist-Leninist ideoloji ile doğmuş ve ateist düşünceyi benimsemiş bir terörist topluluğudur. Böylesine bir örgütten Ramazan hassasiyeti mi bekleniyor?

Sıradışı iftar Milli Görüş’ün gençlik kolu (AİSA

Youth) ile genç bayanlar kolu (Sareera) tarafından düzenlenen Sokak İftarı, Avustralya’da gördüğüm en sıradışı iftar oldu. Sıradışılığa, en kalabalık, en mütevazi, en eğlenceli gibi yakıştırmaları da rahatlıkla yapabilirim. İftarın yemeği, geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine yetmedi. Zira kalabalık yine tahminlerin üstünde çıktı. Tabii ki böylesine bir organizasyonda rakam tahmini yapmak çok zor.

Fakat önemli olan 1500-2000 civarındaki kişiye unutamayacakları bir Ramazan havası yaşatmaktı ki, maksadın hasıl olduğuna bizler şahit olduk. Bu vesile ile emeği geçen gençleri tebrik ederim.

* * *

Yeni Devir ailesi olarak tüm okurlarımızın Ramazan Bayramını

en içten dileklerimizle kutlar, hayırlara vesile olmasını niyaz

ederiz.

Jalal Abdallah Huseyin Kuset Shefki Zeqaj0425 778 166 0418 992 527 0432 121 047

Butun Emlak Ihtiyaclariniz Icin Lutfen Guvenebileceginiz Isimleri Arayin!

Page 3: Yeni Devir Edition 105

323 AĞUSTOS 2 0 1 1

GÜNCEL

Milli Görüş’ün genç bayanlar (Sareera) ve genç erkekler (AİSA Youth) kolu, ikincisini yaptıkları Sokak İftarı ile rekor düzeyde insanı festival havasında geçen bir iftarda

buluşturdu. Yaklaşık 1500 kişinin katıldığı iftarda Osmanlı’dan kalma geleneksel Ramazan geceleri yaşatıldı, katılımcılara unutamayacakları bir akşam yaşatıldı

İFTAR FESTİVALİ

Geçtiğimiz Cumartesi akşamı Avustralya Milli Görüş Teşkilatları’nın idaresindeki Meadow Heights Camii’ne gelenler, kendilerini sıradışı bir iftar programında buldu. İlki geçtiğimiz yıl yapılan Sokak İftarı için caminin avlusuna çadır kuruldu ve çevresi adeta gelin gibi süslendi. Renkli lambalar

ve süslemeler ile festival havası verilen alan için Avustralya Milli Görüş Teşkilatları’nın genç bayanlar kolu (Sareera) ile genç erkekler kolu (AİSA Youth) günlerce emek harcadı.

2. Sokak İftarı programı için, ilkinde yaşanan bazı aksaklıkları giderme adına daha dikkatli davranan gençler, yine tahmin ettiklerinden daha büyük bir kalabalık ile karşılaştılar. Yaklaşık bin beşyüz kişinin iftara geldiği görülürken, bin kişilik hesap yapan gençler yoğun ilgi karşısında zor anlar yaşadı.

İftara gelenler arasında Somalili, Lübnanlı, Malezyalı, Pakistanlı, Hindistanlı ve

Avustralyalılar’ın da bulunduğu görüldü. Bazı Müslüman olmayan misafirler, Sareera’nın gençleri eşliğinde ve rehberliğinde Meadow Heights Camii’ni gezip, bilgi aldılar. Salt iftar vermenin ötesinde, İstanbul Eyüp Sultan

Camii örneğinde olduğu gibi panayır havasında bir program hazırlayan gençler, Osmanlı’nın Ramazan gecelerini Melbourna’a taşıdılar. Avluda patlamış mısır, şekerlemeler, çekirdek, çay ve Türk Kahvesi satılırken, Türk Kahvesi’nin yapıldığı şark köşesi, iftara gelenlerin ilgi odağı oldu. İftar öncesi ve sonrası çadır

kenarlarında kurulan standlarda ebru ve hat sanatı icra edildi ve değişik kıyafetler satıldı. Avluda geleneksel kıyafeti ile şerbet satan Mehmet B a l ı k e l , sadece şerbet almak için değil, fotoğraf ç e k t i r m e k i s t e y e n l e r i n de taleplerine cevap vermeye çalıştı. Yine b i l i n e n k ı y a f e t l e r i ile Nasrettin Hoca ve Fatih Sultan Mehmet

tiplemeleri de büyük ilgi topladı.

Mutfakta hummalı çalışma var

İftar programına gelenler, şenlik havasında iftar açmayı beklerken, iftariyeliği yetiştirmeye çalışan gençler ise mutfakta hayli zorlu bir çalışma içerisindeydi. Kalabalığın beklenenden çok fazla olması nedeni ile döner, pide, salata, ayran ve tatlıdan oluşan yemeğin, iftara biraz geç gelenlere yetiştirilmesinde zaman zaman zorluklar yaşandı. Zira avludaki çadır, kalabalığı almayınca, gençlik merkezleri için kurulan odalarda da sofra

açıldı. Fakat bu odalar da kısa sürede dolunca, misafirler buldukları sandalyelerde veya çevrede bulundukları yerde iftarını açmaya çalıştı. Yoğun katılım nedeni ile bazı misafirler iftarını biraz geç açtı. İftar programında yaklaşık 70 gencin görev aldığı belirtildi.

Başkanlar ilgiden memnun Bu arada çadırda kurulan

platformda da başka bir heyecan vardı. Kürsüde Kur’an-ı Kerim

okundu, ilahiler söylendi ve kısa konuşmalar yapıldı. Sareera Gençlik Başkanı Zeynep Sertel, Türkiye’deki Ramazan havasını

buralara taşıdıkları için duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sertel, ‘Bu geceki a m a ç l a r ı m ı z d a n bir tanesi hem insanların Ramazan hasebiyle bir araya gelmesi hem de çocuklara Ramazan havası yaşatmaktı. Çünkü maalesef burda Ramazan geliyor, geçiyor çocuklarımız birşey

anlamıyor. İlerde projelerimiz icin sattığımız eşyalarımız var, çok güzel festival havasında geçiyor’ dedi.

Gençlik Kolları Başkanı Kerim Buday ise Hume Belediyesi’nde görevli George Osmane’la karşılaştığını ve kendisine bu meydanın yetmediğini bu nedenle de seneye daha büyük bir alan ayarlamaları gerektiğini söyledi. Bunun kendilerini gururlandırdığını söyleyen Buday, organizasyon için canla başla çalışan arkadaşlarına teşekkür etti.

Bu arada Sokak İftarı’na Melbourne Emlak Acentası’ndan Rüştü Şenol ile Tek Foods sponsor oldu.

Page 4: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 14

TAZİYE VE TEŞEKKÜRMerhum babamız

MUZAFFER YILMAZ’ın

vefatı dolayısıyla bizleri bu acılı günümüzde yalnız bırakmayan başta

Avustralya Milli Görüş Teşkilatları olmak üzere, gerek telefon ve

mesajlarla, gerekse de bizzat taziye ziyaretlerinde bulunan tüm eş, dost ve toplum bireylerine teşekkür eder,

babamız için bir kez daha Cenab-ı Hakk’tan rahmet niyaz ederiz.

Oğlu Mehmet Yılmaz ve ailesive eşi Elmas Yılmaz

Page 5: Yeni Devir Edition 105

523 AĞUSTOS 2 0 1 1

TAHİR SOLAK

KANDİL’İ BAŞLARINA GEÇİRİN

Öfke ve intikam Anadolu’yu sarıyor, gözyaşı anaların, babaların, eşlerin ve de çocuklarının ciğerlerini dağlıyor! PeKaKa iyice azıttı devlete resmen savaş ilan edercesine alçaklığın, namussuzluğun, canavarlığın bütün icaplarını ve sanaatını taşıyarak güvenlik güçlerimizi kahpece öldürmeye devam ediyor!!

Türkiye 1986’dan beri devam eden terör saldırılarına maruz kalmış ve bu yüzden onbinler hayatını kaybetmiş ve binlerce “Mehmetçik ve Polisimiz “ şehit düşmüştür!!! Türkiye “Devleti ve Milleti “ ile barışçı demokratik bir hukuk devletidir!! İçerdeki ve dışardaki hainlere haddini bildirecek kadar” güçlü ve büyüktür “. Bugüne kadar içimizdeki hain ve de satılmışlara tahammül ediliş sebebi bir takım iyi niyet beklentisindendir!!!

Fakat sayın başbakanımızın da belirttiği üzere “bıçak kemiğe dayanmıştır” açıklamasının ardından “sınır ötesi hava harekatı”nın başlatılmış olması çok isabetli olmuştur!! Şimdi akabinde o çevrede bir “güvenlik bölgesi” oluşturarak hain teröristlerin Türkiye’ye girmelerini önleyerek derhal “sınır ötesi kara karekatı”nın başlatılması gerekiyor!! Ayrıca Türkiye içerisindeki “hain”lerin etkisiz hale getirilmesi için de özel olarak yetiştirilmiş “asker ve polis” timlerininin devreye girmesi gerekir! Bu operasyonların “Türkiye ve Kuzey Irak” eşiğinde tek elden idare edilmesi şarttır!! Şunu açıkça iddia ediyorum; dünyada hiçbir örgüt iç ve dış destek almaksızın ağır silahlarla eylem yapamaz, kumandalı bomba patlatamaz, roketatar füzesi kullanamaz !! Tüm bu hainlere destek verenlerin dünyanın en sinsi “emperyalistlerinden Amerika ve İsrail” olduğunu sağır sultan bile bilmektedir!!

SÖZÜN ÖZÜ: Sayın Başbakan ve ekibinin yapacağı şu: 1960 sonrası oluşturulan derin “kontragerillacı, Ergenekoncu, Jitemci, yahut askeri cunta” ve benzeri çeşitli isimler ile vesayetçi “Ankara” rejimini tarihin en köhne derinliklerine gömerek, Türkiye’yi bu terör ve de terörist haydutlardan temizlemek!!!

Tüm İSLAM aleminin KADİR gecesini ve de Mübarek RAMAZAN bayramını en kalbi duygularla kutlarım. ALLAH’a emanet olasınız !!!

Selam ve dua ile!!

Page 6: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 16 AVUSTRALYA

GÖRÜŞ

M.Ali Özcan

Mubarek Ramazan Ayı’nda, İslam coğrafyası kan ağlıyor. Yüce İslam dininin; kardeşlik, birlik, beraberlik unsurları birtaraf edilmiş. Coğrafyanın birkısmı tamamen emperyal güçler tarafından işgal edilmiş. Çoluk -çocuk , kadın- erkek, yaşlı- genc demeden, herkes bu işgal altında inim, inim inliyor.

Kendilerinden medet beklenen insanların bir bölümü ise, emperyalizmin uşaklığını yapıp, yine kendi halkına dünyayı dar ediyor. Diğer yanda, halkına zulümle abad olacağını zanneden ve yıllarca batının uşaklığı sayesinde devşirdiği iktidar ile diktasını sürdüren, ama bugün ağababalarıyla arası açılan diktatörler, koltuğu

bırakmamak adına ülkesini cehenneme çevirmekten zerre kadar utanç duymamaktadır.

Akşam televizyonun karşısına geçip günün haberlerini bir izleyin. Afganistan’da, Pakistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da ve bazı İslam ülkelerinde; patlamalarda ve çatışmalarda, günlük ölü insan sayısını hesap edin. Buna, Türkiye’de teröre kurban giden insanları da katın. Hergün onlarca ölü ve yüzlerce yaralı, sakat. Ve İslam alemi, barış ve kardeşlik ayı olan, rahmet, mağfiret ve günahlardan kurtulma ayı olan, Mubarek Ramazan günlerini idrak ediyor.

Biliyormusunuz, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, Somali’deki açlık ve kuraklık dolayısıyla, acilen İstanbul’da yaptığı toplantıda, T.C. Başbakanı tarafından ifade edildiği gibi, yeterli ve tatmin edici bir sonuç alınamadı. Bu toplantıda temsilcisi bulunan ülkelerin hepsinin halkı müslüman ve idarecileri de müslüman. İnsanın dili varmıyor söylemeye, eli varmıyor yazmaya. İdarecileri ve halkı müslüman olan

ülkelerin yaptığı ve bu mubarek ayda, aç ve susuz olan müslüman kardeşlerine yardım toplantısında, yardım adına net bir sonuç çıkmıyor. Allah, sonumuzu hayır eylesin. Sadaka ve infak ayında, müslüman halkların idarecileri, Allah tarafından yerilen ve müslümanda olmaması gereken cimriliklerini sergiliyolar. Bir çoğu, batılı abilerinden çekiniyor. Allah ne diyor, ne emrediyor diye düşünmüyor. Batılı dostları ne der ne düşünür diye bakıyor. Müslümanların kendi aralarında birlik beraberlik olmadan ve kendi özel kurumlarını kurmadan, kurtulmaları mümkün değildir. Müslümanların akıllı, şuurlu, ve Allah ne diyor diye düşünen idarecilere ihtiyacı vardır. Bu, bütün müslüman coğrafyası için geçerlidir. Sadece, bir- iki ülkenin çabalaması ile, toptan kurtuluş olmaz, ancak bu da iyi bir başlangıç olur.

Huzurlu, refah ve yaşanılabilir bir İslam coğrafyası dileklerimle, bütün okuyucularımızın KADİR GECESİNİ ve RAMAZAN BAYRAMINI kutluyorum.

Avustralya dahil, Türkiye dışındaki ülkelerde de Türkiye Cumhuriyet vatandaşlarının oy kul-lanabilmelerine olanak sağlayan düzenleme için bir vaat daha ver-ildi. Bu sözü veren ise Yurtdışı Türklerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ. Bekir Bozdağ, gelecek ilk seçimlerde Türk kökenlilerin bulundukları ül-kelerde konsolosluklar vasıtası ile oy kullanabileceklerini söyledi.

Almanya’daki temasları sırasında yurtdışında oy kul-lanmak için gerekli çalışmalara başlandığını belirten Bozdağ, şöyle devam etti: “Avrupa’daki vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde oy kullanabilmeleri için gerekli değişikliği yapmıştık. Fakat Anayasa Mahkemesi bu kanunu kısmen iptal etti. YSK da uygu-lanabilir kısmını uygulamadı. 12 Haziran seçimlerinde yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız gönül rahatlığı ile ve zahmetsizce oy kullanamadılar. Şimdi yeni bir

düzenleme yapıyoruz. Bir yıl içinde kanunî düzenlemeleri bütün kurumları aynı masada buluşturup anlaştıracak ve yasa çıktıktan

sonra geri dönemeyecekleri bir şekilde hazırlayacağız. İlk seçimde oylarınızı burada dilediğiniz partiye verme imkânı bulacaksınız.”

NZ elmasına vize çıktı

1919 yılından bu yana yasak olan Yeni Zelanda elması artık ithal edilebilecek. Karar,

uluslararası ticaret kuralları çerçevesinde alındı‘Oy’ için

son vaat

Yurtdışı Türklerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Almanya temasları sırasında,

gurbetçilere bir sonraki seçimde oy kullanacakları sözünü verdi

Biyogüvenlik Avustralya Ku-rumu, Yeni Zelanda elmasının ithal edilmesine izin verdi. Fire blight (elma ve armut gibi meyve ağaçlarının yapraklarının lekelen-mesine neden olan bir hastalık) ve diğer hastalıklar ile ilgili risk haritası ve karantina ile uygulanabilir ko-ruma seviyesi değerlendirmesinden sonra Yeni Zelanda elmasına izin veren Biyogüvenlik, denetimin de sıkı bir şekilde yapılacağını açıkladı.

Hayvan ve Bitki Karantinası Direktörü’nün teklif edilen esasları doğrultusunda sadece ticari ol-gun elmanın ithalatına izin veri-lecek. Meyve, Avustralya’ya gir-meden önce yüksek basınçlı su ile yıkanacak ve üzerinde bulunabi-lecek muhtemel haşere ile yaprak döküntüsüne karşı paketlenirken fırçalanacak.

Ticaret Bakanı Craig Emer-son, Avustralya’nın uluslararası ticaret kurallarına riayet etmek zo-

runda olduğunu söyledi. Emerson, ‘Eğer Avustralya, Dünya Ticaret Örgütü’nün kararlarına tamamen uymazsa, Avustralyalı çiftçiler Yeni Zelanda’nın misillemesi karşısında çaresiz kalır. Avustralya geçtiğimiz yıl Yeni Zelanda’ya 8 milyar dolar değerinde ürün ihraç etti. Yeni Zelanda Avustralya ürün-lerine karşı misillemede buluna-bilir’ ifadelerini kullandı.

Yeni Zelanda elması 1919 yılından bu yana Avustralya’ya sokulmuyordu. Bu arada Tazman-ya Eyaleti, Yeni Zelanda da da-hil hastalık ihtiva eden elmaların bölge ülkelerinden alınmasına izin vermeyeceklerini açıkladı. NSW Çiftçiler Derneği Bahçe Ürünleri Komitesi Başkanı Peter Darley, ithalatın yerel endüstriye büyük darbe vurma potansiyeli olduğunu söyledi.

Reklam, ilan ve duyurularınız için 0435 414 112 arayabilir veya

[email protected] e-mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

Page 7: Yeni Devir Edition 105

723 AĞUSTOS 2 0 1 1

Yol alıyoruz. Uzun ince bir yolun ardındayız. Nereye çıkar bu yol? Yoksa çıkmaz sokakta mı yolculuk yapıyoruz? Öyleyse eğer, hemen esenlik yoluna dümen kırmalıyız. Çünkü eğri yolda doğru hayat yaşanmaz. Ve yol uzun. Bize biçilen ömürse her an bitebilir.

Kimdir rehberimiz? Ramazan bayramına doğru yol alıyoruz. Yaşımız sayısınca

bayramlara tanığız. Diğer bayramlar ile bu bayramın, diğer aylar ile bu ayın farkı ne ola ki, bir ibadet aşkı ile kutlayageliriz!

Ramazan ayının farkı, Kuran`dır. Bu ayda o yüce ilahi metin,

göğe ve yere inmeye başlamış, diye bellemişiz. Doğru elbette. Fakat üzerinde durulması gereken asıl mesele, Kur`an`ın, şuraya veya buraya vahyolması meselesi değil; kendi yüreğimize, kendi hayatımıza, kendi şehrimize ne kadar vahyolduğu meselesidir. Çünkü bu Kur`an, sadece Mekke ve Medine`ye inmedi; bütün dünyaya indi. Bu kitap, tüm insanlığı ilgilendiren bir büyük inkılabi meseledir. Bu çağın en büyük sorunu, bu ilahi kitabın Melbourne`e, Vaşington`a, Tokyo veya Pekin`e... ne zaman, kim veya kimler eliyle ineceği sorunudur.

Ramazan geldi de ne fark etti?Hayatımız mı değişti?Daha önce yalan söylerken artık dürüst adam olmaya adım

mı attık?Anne babamızla aramız açıktı da bu huysuzluğumuza yeter

mi dedik?Ödemediğimiz kul hakları için ödeme ve helalleşme planı

mı yaptık?Milletin hatalarını sayıp dökmeyi bırakıp kendi hatalarımızı

mercek altına mı aldık?Namazlarımızı bir Cuma Gülü gibi haftada bir kılıyorken beş

vakit namazlı olmaya mı ahdettik? Ne değişti hayatımızda?Bir hasta ziyareti mi yaptık?Eksiği gediği olan bir garibe kol kanat mı gerdik?Veya hiç hacca gitmemişken hacca gitmeye mi ahdettik? Neyi değiştirdi bu mübarek atmosfer, kulu kölesi olduğumuz

alışkanlıklarımızda?Kur`an okuyamaz biri iken bilenlerden öğrenmeye mi

başladık?Manasını anlamak için gayrete gelip de bir meal okumaya

mı başladık?Veya bir tefsir kitabı alıp da `her gün kırk defa okuduğumuz

bu Fatiha bize ne söyler mi` dedik? Kim Allah?Kim Peygamber?Neyimiz olurlar?Ne kadar tanır ve hemhal oluruz?Altımızdaki arabamız, içinde yaşadığımız evimiz kadar tanış

olur muyuz onlarla? Kulların yasalarıyla Allah`ın yasaları çatışınca kalbimiz ne

söyler?Kimin tarafına ve niçin meyletmeye meyyaliz?Nereye gidiyoruz? Evlatlarımıza ne bırakıyoruz?Ahlak mı yoksa katlar mı?Sahi ahlaklı olmak o kadar kolay mı?Modern hayatın sahte parıltılarından yüz çevirme cüreti

mümkün bir meleke mi? Evet Kur`an indi inmesine de; biz ne haldeyiz? Bizim

evimize, sokak, şehir, meclis ve devletimize ne zaman inecek? Hangi Ramazan-ı Şerif`te bu kutlu inkılapla müşerref olunacak sahiden?

AHMET EROĞLU

KUR`AN: UZUN İNCE BİR YOL

AVUSTRALYA AVUSTRALYA

USD 1.7880 EUR 2.5715 AUD 1.8620DÖVİZ KURLARI

MİLLİ GÖRÜŞ

MUSLIM FUNERAL SERVICE(Müslüman Cenaze Servisi)

15-17 Hudson Circuit, Meadow Heights, VIC 3048Ph: (03) 9302 3030 Mob: 0403 356 173

İRTİBAT

Qantas’ın bin kişiyi işten çıkarmayı planladığının ortaya çıkması ile eleştiri okları bu firma-ya ve firmanın genel müdürü Alan Joyce’a yöneldi. Qantas; yönetim, pilotlar, kabin görevlileri ve müh-endislerden oluşan bin kişilik gücü kapıya koymaya hazırlanırken, hükümet, firmayı kanunları çiğnememesi yönünde uyardı. Qan-tas Satış Kanunlarına göre Qantas’ın merkezi Avustralya’da bulunmalı, başkan ve yönetim kurulu üyeler-inin üçte ikisi Avustralyalı olmalı ve yabancı ortaklığı yüzde 49 ile sınırlandırılmalı.

Federal Ulaştırma Bakanı Anthony Albanese, büyük kısmı Avustralyalıların elinde olan Qantas’ın işçi çıkarma düşüncesinin üzüntü verici olduğunu söyledi. Al-banese, şayet kural ihlali olduğu

görülürse hükümetin harekete geçeceği uyarısında bulundu.

Qantas Genel Müdürü Alan Joyce ise etkili önlem alınmadığı taktirde uluslararası uçuşların masraflarının finansal kayıplara ned-en olacağını ileri sürdü. Joyce, ‘iş sürekli bir şekilde zayıflıyor, büyük maddi kayıp yaşanıyor ve borsadaki değer yüksek oranda geriliyor’ dedi.

Buna göre Avustralya’dan yurt dışına giden her 10 yolcudan sadece ikisi Qantas’ı tercih ediyor. Avrupa ve Asya’daki uçuş noktalarının önemli bir kısmı kâr getirmiyor ve Qantas’ın Asya uluslararası pazarındaki değeri yüzde 14 düştü.

Alan Joyce, 5 yıllık plan da-hilinde iki yeni Asya Havayolu Firması işletimine başlanması, uçuş noktaları ve uçak filolarının gözden geçirilmesi ile diğer havayolu

firmaları ile anlaşmalar yapılmasını düşündüklerini söyledi.

Qantas’ın Asya’da kuracağı yeni firmanın adı henüz belli değil. Full servise sahip olacak olan yeni firma, 11 Airbus A320 uçak ile işletime başlayacak. Qantas, bu firmanın hisselerinin yüzde 49’una sahip olacak. Diğer müşterilerin isimleri ise açıklanmadı.

Qantas’ın Japonya iç pazarı için de Jetstar Japan’ı devreye sokacağı belirtildi. JAL ve Mitsubishi ile ortak işletilecek firmanın üçte biri Qantas’ın olacak. Yıl sonunda 3 uçakla başlayıp 24 uçağa kadar çıkacak filo ile Jetstar Japan, ucuz uçuş imkanı sağlayacak.

Öte yandan sendikalar, Qantas’ın işçi çıkarma planına karşı greve gitme tehdidinde bulundu.

* * *

Qantas, rekabet açmazında!

Avustralya Havayolu Şirketi Qantas, bin kişiyi işten çıkarmayı planlıyor. Ancak aynı Qantas, Asya’da iki yeni havayolu firması ile rekabet gücünü arttırma peşinde

Page 8: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 18

Ramazan ayı, Avustralya Milli Görüş Teşkilatları’nın Brunswick Şubesi’nde de mübarek ayın ruhuna uy-gun bir şekilde güzel bir dayanışma ve kaynaşma içinde geçiyor. Sami Aydın’ın başkanlığını yaptığı Milli Görüş Brunswick Şubesi, 3

yıldır özellikle Müslüman ülkelerden gelen öğrencilere yönelik iftar yemekleri verdi-

riyor. İftar sofrası, 664 Syd-

ney Road üzerinde bulunan ve Brunswick Mescidi’nin yanındaki eski bir giyim mağazasında kuruluyor. Başkan Sami Aydın, Kar-man olarak bilinen dükkanın sahibi Kadir Emniyet’e if-

tar sofrası kurmalarına izin verdiği için teşekkür etti.

İftarları Milli Görüş

Brunswick Şubesi organize ederken, yemekler hergün bir hayırsever tarafından karşılanıyor, ya da bizzat yapılıp getiriliyor. Hindis-tan, Pakistan, Endonezya ve Malezyalı öğrencilerin yoğun yaşadığı bölgede şu ana ka-dar binin üzerinde kişiye iftar

yemeği verildi. AMGT Brunswick Şubesi

Başkanı Sami Aydın, Ha-lil İbrahim Sofrası olarak tanımladığı iftar programları ile sıcak çorbası ve yemeği olmayan genç öğrenciler ve Müslümanlara hizmet etmeyi düşündüklerini söyledi. İftar

verenlerden biri olan Recep Aktepe ise her akşam gönül-lü olarak iki ailenin yemek yapıp getirdiğini, kimi zaman da esnaf, işadamı veya pro-fesyonel meslek sahiplerinin masrafları üstlendiğini söyl-edi.

* * *

Polis Broadmeadows’da iftar verdi

Victoria Polisi’nin gele-neksel olarak düzenlediği if-tar programı Broadmeadows Town Hall’da gerçekleştirildi. Programa Victoria Emniyet Müdürü’ne vekalet eden Ken Lay de katıldı. Polis iftarının Müslümanların çok olduğu

bölge olması nedeni ile özel-likle Broadmeadows’da yapıldığı belirtildi. İftar için ezanı Türk kökenli Po-lis Memuru Ali Gürdağ okurken, Meadow Heights Camii İmamı Hasan Güreşen

Kur’an-ı Kerim okudu. Ge-cede konuşmacıların Selamun Aleykum diyerek sözlerine başlamaları dikkat çekti.

Vekiller biraradaAvustralya Kültürlerarası

Diyalog Merkezi’nin organ-ize ettiği Victoria Parlamen-tosu üyeleri için Ramazan

İftarı programına 30’u aşkın milletvekili katıldı. Parla-mentonun hemen karşısında bulunan Windsor Otel’deki iftara, aynı saatte parla-mento oturumu olması ned-eni ile vekiller biraz geç

geldi. Parlamento iftarının ev sahipliğini Liberal Parti Yasama Konseyi Başkanı Bruce Atkinson ile Mu-hafelet Liderinin vekili Rob Hulls yaptı. Her iki isim de çok kısa birer ‘hoşgeldiniz’ konuşması yaptı. Gecenin ana konuşmacısı ise Victoria Fırsat Eşitliği ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Helen Szoke idi. Gecede Avustralya Sufi Müzik Topluluğu da kısa süren bir konser verdi.

Zaman iftarıZaman Gazetesi’nin ge-

leneksel olarak verdiği me-dya iftarına bu yıl çok sayıda siyasi katıldı. Federal Mil-letvekili Maria Vam-vakinou, Melbourne Kuzey Bölgesi Mil-letvekili Graig Ond-archie, Broadmead-ows Milletvekili Frank McGuire ve Moreland Bel-ediye Başkanı Öz-türk Yıldız’ın yanı

sıra Muavin Konsolos Va-hit Özdemir, Sosyal ve İdari İşler Ataşesi Hüseyin Koç ve Ticaret Ataşesi Selahat-tin Tümer de iftara katılanlar arasındaydı. Zaman Gaze-tesi Victoria Temsilcisi Yunus Sağlam’ın ev sahipliği yaptığı ve yaklaşık 150 kişinin katıldığı iftarda konuşan Za-man Gazetesi Baş Editörü Enes Cansever, Afrika’da açlık içinde kıvranan insan-lara vurgu yaptı. Cansever, medya mensupları olarak dünyada yaşanan bu acıyı in-sanlara yansıtmak ve konuyu gündemde tutmak gerektiğini söyledi.

ATİ aileler ile iftar yaptıAvustralya Türk En-

stitüsü de her yıl gelenek-sel hale getirdiği aileler ile iftarını geçtiğimiz hafta düzenledi. 60-70 civarında kişinin katıldığı ve Huzur Resepsiyon’da yapılan if-tarda başkan Levent Özgür-

ler, yakın zamanda yaptıkları çalışmalar ile ilgili bilgi ver-di. İftarda ayrıca 100 gencin Türkiye gezisi programına katılan Seher Çetinkıran, izlenimlerini aktardı.

Abrar Vakfı da ilk iftarını verdi

Yakın zamanda kurulan “Abraar Foundation” ile “The Rose” Gazetesi de ilk iftarını geçtiğimiz hafta Salı günü verdi. İftara Victoria Polisi Crime Stoppers de-partman başkanı Mr. Miles King, Sgt. Steven Coombs ve Proje Müdürü Leigh Trinh katıldı. Gecede konuşan vakıf başkanı Fehmi Çiçek, oruç ayı Ramazan’ın to-plumlara huzur, emniyet ve güven getirdiğini, suç işleme oranlarının Ramazan aylarında büyük ölçüde düşmesi sebebiyle İslam ül-kelerindeki emniyet müdür-leri ve polis teşkilatlarının rahatladığını söyledi.

SYDNEYAMGT Brunswick Şubesi, her akşam ağırlıklı olarak yurt dışından gelen öğrencilere iftar yemeği veriyor. İftar için

evlerinden yemek yapıp getiren Müslümanlar güzel bir dayanışma örneği gösteriyor

Brunswick’te Halil İbrahim Sofrası

İftar bereketiKuruluşlar, dernekler ve vakıflar, Melbourne’da

farklı iftar programları organize ettiler. İftarlarda Somali gibi açlık ve sefaletin kol gezdiği ülkelerin de hatırlanması gerektiği

vurgulandı

Page 9: Yeni Devir Edition 105

923 AĞUSTOS 2 0 1 1

RAMAZAN’DA GÜZEL HAREKETLER Kılıç Aslan Öz

Avustralya’da, Ramazan ayı bütün coşkusuyla devam edıyor. Camiler, geçen yıla göre daha fazla cemaatin akınına uğruyor. Geçen yıllarda, Ramazan ayının ortalarında, teravih namazı cemaati bir hayli azalırdı. Ancak bu yıl, hem sayı bakımından hem de genç cemaat açısından, bugüne kadar önemli bir azalma olmadı. Müslüman gençler dinlerine büyüklerinden daha fazla ihtimam gösteriyor. Bu, toplum için güzel bir gösterge. İnsanlarımızın namaza, oruca, Ramazan ayına gösterdikleri büyük alakada tabiiki imamların, islami okulların, kuran kurslarının büyük payı olduğu inkar edilemez. Toplumumuza ait bütün camilerde görevli hocalar; işinin ehli ve toplumla olan

irtibatlarında başarılı olmaları, bu göstergede en önemli pay sahibidir.

Ayrıca, Ramazan süresince yapılan toplu iftar davetlerinden bahsetmeden olmaz. Ramazan ayı başında, Türk İslam cemiyetlerinin organize ettiği iftar proğramı; yine geçen yıllardaki gibi güzel bir organize oldu. Hele Milli Görüş Teşkilatları bay ve bayan Gençlik Kollarının organize ettiği; SOKAK İFTARI proğramı ise, fevkalade oldu. Aynı gençlik gurubu, ilkini geçen yıl yaptıkları Sokak İftarı’nın ikincisinde daha profesyonel bir etkinlik sundular. Basından edinilen bilgiye göre, 1200 ile 1500 arası insanın katıldığı iftar, sanki küçük bir festival görüntüsü verdi. İftar ikramının yanında, geleneksel Türkiye ve Osmanlı kültüründen görüntülerin sergilendiği etkinlikte, insanların memnuniyeti yüzlerinden okunuyordu. Gelecek yıl, belki de böyle bir iftar proğramına, bu yılkinden fazla insanın katılacağı varsayılarak daha geniş mekanlara ihtiyaç olabilir. Ramazan

ayının en coşkulu ve katılımı en yüksek olan iftar proğramını organize eden ve toplumun her kesimi tarafından takdir edilen, Milli Görüş Gençlik Teşkilatını ve SOKAK İFTARI’na emeği geçen herkesi yürekten kutluyoruz. Cemiyetler tarafından başlatılan, fakir insanlara ve bilhassa Somali’ye yardım kampanyalarının toplum tarafından yüksek katkı sağlanarak devam etmesi, Ramazan ayının ayrı bir bereketi oldu. Gerçekten bizim insanlarımız çok yardımsever. Bugüne kadar, her nerede kimin yardıma ihtiyacı olursa, hemen oraya koşmak, insanlarımız için bir görev addediliyor. Yine bu güne kadar yapılan yardım çağrılarına, insanlarımız cimri davranmadılar. Bu yönüyle de Müslümanlar olarak inşallah Cenab-ı Allah’ın takdirini kazanmış oluruz. Daha nice güzel davranışları ve meziyetleri, Cenab-ı Allah bu insanlara bahşetsin. KADİR GECENİZ VE RAMAZAN BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN.

Careful Removals0422 401 680

Hasan SamurP.O.BOX: 442DALLASVIC. 3047

BOOKINGS & INFORMATIONS

[email protected]

Melbourne Başkonsolosu Aydın Nurhan, uzun bir za-man önce Batı Afrika ül-kelerinden Gine’ye büyükelçi olarak atanmış, ancak kara-

rnamenin imzalanmaması nedeni ile bir türlü görev yerine gidememişti. Yeni Hükümetin işbaşına gelmes-

inden sonra büyükelçi olarak ilk görev yerine gitmeyi bekleyen Nurhan, bir sür-priz ile daha karşılaştı. Buna göre büyükelçi atamalarında Nurhan’ın görev yeri Gine değil, Gana olarak görünüyor. Son kararname ile açıklanan yeni büyükelçiler listes-inde yer alan Aydın Nurhan, Gana’nın başkenti Accra (Akra) da Türkiye’yi tem-sil edecek. Nurhan’ın Ekim, hatta belki de Kasım ayından önce göreve başlaması beklenmiyor.

Bu arada Gana gibi diğer bazı ülkelere de atama yapıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın b a ş d a n ı ş m a n l a r ı n d a n TBMM’nin 22. döneminde AK Parti İzmir Milletvekili olarak görev yapan Zekeriya Akçam,

Türkiye’nin Jakarta (En-donezya) Büyükelçisi oldu. Akçam, Avrupa Anyasası’nın hazırlanması çalışmalarına da destek vermişti. Akçam, Davutoğlu dönemiyle birlik-te bakanlık dışından atanan beşinci büyükelçi oldu. Daha önce dışarıdan Galatasaray Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Kenan Gürsoy Vatikan’a, eski Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar Nairobi’ye (Ken-

ya), DPT’den Halil İbrahim Akça Lefkoşa’ya ve eski TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya da Nuakşot’a (Moritanya) büyükelçi olarak atanmıştı. Son kararnamede protokol genel müdürü Şanıvar Ol-gun Oslo’ya (Norveç), Oslo Büyükelçisi Hayati Güven Santiago’ya (Şili) Selim Kartal Kişinev’e (Moldova) ve Mu-rat Yavuz Ateş de Yangoon’a (Myanmar) büyükelçi olarak atandılar.

Gitmeden ataması değişti

HABER

Melbourne Başkonsolosu Aydın Nurhan’ın büyükelçi olarak Gine’ye ataması, Gana olarak değişti. Nurhan’ın Ekim veya Kasım’da göreve

başlaması bekleniyor

Page 10: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 110

Yeni hedef Türkiye!

Endonezya’da bir televizyon programının çektiği görüntülerden sonra şimdi de hayvanlara eziyet edildiğini gösteren Türkiye kayıtları da Avustralya’da gösterilmeye başlandı. Animals Australia tarafından çekilen görüntülerde ayağından bağlanan hayvanlar, pek de uygun olmayan şekillerde kesiliyor.

Ancak görüntülerde çekimin gizli yapılmadığı, aksine karşılıklı konuşmalar yapıldığı görülüyor. Filmi çeken Lyn White, Türkiye’nin büyük şehirlerinden birinde kesilen Avustralyalı koyunların eziyet edilerek kesildiğini öne sürüyor.

White’a göre koyunun birisinin kafası kısmen kesiliyor. Ancak görüntülerde

bu iddiayı doğrulayacak net bir sahne bulunmuyor. Lyn White’ın Temmuz ayının sonlarında çekildiğini ileri sürdüğü görüntüler, canlı hayvan ihracatının yasaklanmasına dayanak sağlanması amacı ile parlamentoya gönderildi. Ancak parlamentoda, hayvan ihracatına yasak getirilmesi için önerge veren bağımsız vekil Andrew Wilkie ile Yeşiller Melbourne Milletvekili Adam Bandt dışında hiçkimse tasarıya destek vermedi.

Türkiye, canlı hayvan ihracatında Avustralya için son 18 ayda önemli bir pazar haline geldi. Buna karşın Lyn White, Türkiye’nin uluslararası standartları sürekli gözardı ettiğini düşünüyor.

MUSTAFA İSLAMOĞLU

Ramazan bir ekim ayıydı. Bayramsa bunun hasadı.

Ramazan boyunca gönül tarlalarına ibadet, teslimiyet, kulluk, ihsan, ikram, irfan, ittika ekenler, bayramda mutluluk biçecekler.

Ramazan’ı ihya etmeyip de bayram yapmaya kalkanlar, elbette bir ay boyunca işe gelmeyip de ücret dağıtım günü maaşa gelenlerin yaptığını yapmış olacaklar.

Ramazan’ı ihya edenlerin ve oruçla, onun sebeb-i hikmeti olan vahiyle ihya olanların bayramı Ramazan bayramı olurken, berikilerin bayramı “şeker bayramı”, “çikolata bayramı”, özetle “glikoz bayramı” olacak.

Birincilerin Ramazanları mübarek olsun. Oruçları, hayırları, hasenatları, şuurları, sorumlulukları, imanları mübarek olsun.

İkincilerin de şekerleri, çikolataları, yani ki glikozları mübarek olsun.

“Bayram” Kur’an’ın lisanı Arapça’da ‘ıyd demektir. Yine aynı dilde “öte dünya”nın karşılığı me’âd demektir. Yani ki “bayram” ile “öte dünya” aynı kökten türetilmişlerdir.

Bu iki kavram arasındaki ilişki sıradan bir çağrışım değildir. Bu aynı zamanda iki kavram arasındaki anlam atfıdır. Bayramlarla ahiret arasında zihni bir ilişki kurmamız istenmektedir. Bayram deyince sadece bu dünyaya ait bir durum değil, ötelere ait bir duruma da atıf yaptığımızı bilmemiz istenmektedir.

Bayramla ahiret arasında ne gibi bir ilişki olabilir ki?

Gayet açık: Bayram, Ramazan’ın hasılatıdır. Oruç ve vahiyle dirilişin ödülü, adına bayram denilen tadımlık bir mutluluk şeklinde verilmiştir.

Bir Ramazan günü insanlığın kararan ufkunu aydınlatmak için inmeye başlayan Kur’an ile ömrünü inşa ve ihya eden kişi, “bütün bir ömrü Ramazan kılmış” demektir.

Bütün bir ömrü Ramazan olanların, ölümü bayram olmaz mı? Bu dünyası Ramazan olanların öte dünyası bayram olmaz mı?

Hayatını vahiyle inşa edenlerin, mematını vahiy ihya etmez mi?

Aslında cennet, bayramın ebedi olanına verilen ad değil mi? Bayramın, sevincin, mutluluğun, huzurun, saadet ve selametin...

Ve bayramlar, cennetteki huzur ve mutluluktan dünyaya indirilmiş küçük, çok küçük bir hisse değil mi? Tüm bayramlar, insanın cennete olan özlemini artırmalı değil mi? Ve bu özlemle, hayatın tümünü Ramazan kılmanın, vahiyle inşa olmanın ve vahiyle hayatı inşa etmenin çabası göstermeli değil mi?

Bir aylık bir çabanın hazzı üç günlük bir ağız tadı, bereketi bir yıllık gönül huzuruysa, ömürlük bir çabanın hazzı ebedi bir ağız tadı, bereketi de ebedi bir huzur olmaz mı?

Hatırlayın Yasin suresinin, yani ki “Ey insan!” suresinin cenneti hatırlatan ayetlerini:

“Orada bitimsiz bir hazzı yaşayacaklar ve arzu ettikleri her şey onların olacak. Rahmet kaynağı olan Rabbin sözüyle gelen tarifsiz bir mutluluktur (cennet).” (36.57-58)

Hatırlayın ve başlayın cennetinizi inşa etmeye. Burada, bu dünyada, hemen ve şimdi.

Önce yüreklerinizi kurtarın işgalden. Orayı bir cennet galerisine çevirin. Orasını imana mahbes değil imana saray kılın. İman oranın mahkûmu değil hakimi olsun. Dilinize ferman, dizinize derman olarak yürüsün.

Sonra içinizdeki cenneti bulunduğunuz mekana taşıyın. Evden başlayın ve evlerinizi cennetin dünyadaki şubesi etmenin savaşını verin.

Yılmadan, yıkılmadan, pes etmeden. Oralar imanın karargahı olsun.

Meydanı, bu toprakları cehenneme çevirmek isteyen arsızlar ve uğursuzlar güruhuna bırakmayın.

Yalnız kendinizin değil, bu toprakların da bayrama susadığını unutmayın.

Ve esas bayramın özlemini hep içinizin en aydınlık yerinde zamanı gelince doğurulacak nurtopu bir bebek gibi büyütün. Bayramınız mübarek, akleden kalbiniz münevver olsun.

Bayramlar cenneti hatırlatır

Canlı hayvan ihracatına yasak getirilmesi için hafiyelik yapan Avustralyalılar, Türkiye’den de hayvanlara eziyet edildiğini ileri sürdükleri bir

görüntü yayınladı

AVUSTRALYA

Page 11: Yeni Devir Edition 105

1123 AĞUSTOS 2 0 1 1

HABER

www.imageonehomes.com.au k.ahmet@ymail .com

Manager Director:Ahmet Kurtoglu: 0412 171 546

Avustralya Milli Görüş Teşkilatları, Melbourne Başkonsolosluğu Sosyal İşler

Ataşeliği ve Türk-İslam cemiyetlerinin ortak organizesinde düzenlenen Ramazan Paneli’nde Türkiye’den gelen din adamları; komşuluk, akraba ilişkileri ve aile kurumu

ile ilgili aydınlatıcı bilgiler verdilerMelbourne Sosyal ve İdari

İşler Ataşeliği ile Türk-İslam cemiyetlerinin her yıl düzenlediği geleneksel Ramazan Paneli, bu yıl Avustralya Milli Görüş Teşkilatları’nın da katılımı ile İlim Koleji’nin yakın zamanda açılan çok amaçlı etkinlik salonunda gerçekleştirildi. Yüzlerce kişinin izlediği panelde sunuculuğu Yeni Devir Gazetesi Yazarı İlahiyatçı Ahmet Eroğlu yaparken, panelin ev sahipleri sıfatı ile Sosyal İşler Ataşesi Hüseyin Koç ile Avustralya Milli Görüş Teşkilatları Genel Başkanı Celal Varsan kısa birer selamlama konuşması yaptılar. Programa başlamadan önce hep birlikte İstiklal Marşı söylendi ve Meadow Heights Camii Din Görevlisi Hasan Güreşen tarafından okunan Kur’an-ı Kerim dinlendi.

Hüseyin Koç, günümüz dünyasının insanları hızla manevi değerlerden uzaklaştırdığına dikkat çekerek, İslam’dan uzaklaştırmaya

çalışan engellere, tuzaklara rağmen, daha bir gayret ile değerlere sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi. Herşeyin bireysel çıkarlarla ölçülmeye çalışıldığını ifade eden Koç, ‘böyle bir ortamda kendini değil ailesini düşünmek, komşusunu düşünmek ve onları uçurumun kenarından çekip almak hiç de kolay değil’ dedi.

Avustralya Milli Görüş Teşkilatları Genel Başkanı Celal Varsan da panelin hayırlara vesile olmasını dilediğini, buradan alınacak bilgilerin hayatımızda

icra edilmesini temenni ettiğini söyledi. Varsan ayrıca konukları 3-4 Eylül tarihinde yapılacak bayram festivaline davet etti.

Selamlama konuşmalarının ardından sıra panele geldi. Paneli, Thomastown Camii Din Görevlisi Dr Ali Kürşat Turgut yönetti. Konuların önemine binaen önce komşuluk ilişkileri, sonra akraba ilişkileri ve son olarak da aile ile ilgili konuşulacağı belirtildi. Buna göre komşuluk konusunu işlemek üzere Giresun Müftü Yardımcısı Muhammet Çınar söz aldı. Komşu haklarının İslam’da yerinin çok önemli olduğunu söyleyen Çınar, Peygamber Efendimiz(SAV)’in komşuluk haklarını 11 ana başlıkta topladığını söyledi.Bunlar; parası yoksa para verilir, yardım yapılır, muhtaç olmuşsa ihtiyacı giderilir, fakirleşmişse yardım edilir, hasta ise ziyaret edilir, hayırlı bir olay olmuşsa tebrik edilir, musibet yaşamışsa taziyede bulunulur, ölünce

cenazesine gidilir, rüzgarını veya güneşini engelleyecek şekilde evinin önü kapatılmaz, tencerenin kaynayan yemeği ile rahatsız etmezsin ya da ona da verirsin ve dışarıdan aldığın meyveden (veya yiyecekten) ikram edersin.

İkinci panelist olan Ağrı’nın Hamur İlçesi Müftüsü Abdullah Eroğlu da yurt dışındaki ülkelerde komşuluğu anlattı. Peygamberimizin komşuluğu imana bağladığını söyleyen Eroğlu, O’nun ‘komşusuna eziyet eden savaşa gitmesin’ sözünü hatırlattı. Çokkültürlü

bir ülkede nasıl örnek bir komşu olunması gerektiğini anlatan Eroğlu, komşuların acılarını ve sevinçlerini paylaşmak gerektiğini belirtti.

Panelistlerden Bolu Dörtdivan Müftüsü Mehmet Arslan’ın konusu ise akraba ilişkileri idi. Arslan, akraba ilişkilerinin en yakınımızdakiler olan anne-baba ve kardeşler ile başladığını söyledi. Akrabalara verilmesi gereken önemin altını çizen Arslan, Edirne’de şahit olduğu bir olayı da izleyiciler ile paylaştı. İhtiyaç sahibi bir kadının kendilerine geldiğini ve 40 yıldır birbirleri ile konuşmayan

iki oğlunu barıştırmaları isteğinde bulunduğunu söyleyen Arslan, önemsiz konular yüzünden küslük olmaması gerektiğini ifade etti.

Son panelist olan Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Profesör Doktor Saffet Köse, aile kurumu ve kurum içinde yaşanan tartışmalara değindi. ‘Nefsi yönetemeyen aileyi yönetemez, aileyi yönetemeyen devleti yönetemez’ diyen Saffet Köse, ailenin haklar üzerine kurulduğuna dair bir düşünce olduğunu ancak bunun yanlış olduğunu söyledi. İslam Kültürü’nde vazife ve sorumluluk üzerine ailenin kurulduğunu belirten Köse, hakperesetlik düşüncesinin modern kültürün bir dayatması

olduğunu söyledi. Bununla ilgili birçok örnek veren Köse, evlenmek isteyenlerin işe pazarlık ve haklar ile başladığını ve bunun İslami bir bakış açısı olmadığını söyledi. Bizim kültürümüzün hakşinaslığı, batı kültürünün ise hakperestliği öne sürdüğünü kaydeden Saffet Köse, çiftlerin hak mücadelesi nedeni ile ailede huzur sağlanamadığını söyledi.

Panelistlerin konuşmalarının ardından izleyiciler yazılı olarak soru sordular ve panelistler bu sorulara cevap verdiler.

ABC’ye hüzün çöktüGüney Avustralya’nın kırsal

kesiminde düşen helikopter, ABC’nin 3 çalışanının hayatını kaybetmesine neden oldu. Lake Eyre’da haber için bulunan ABC ekibinin helikopteri Perşembe akşamı saat 7.30’da düştü. Po-lis ilk etapta kaza sahasında 2 kişinin cesedine ulaştı. An-cak Güney Avustralya Polisi, korkunç kazada canlı bulma umudu taşımıyor.

Helikopterde ABC Kanalı’nın tecrübeli muhabiri Paul Lockyer, Kameraman John Bean ve pilot Gary Ticehurst bu-lunuyordu. Kurtarma ekipleri, kötü hava koşulları nedeni ile kaza yerine ulaşmakta zorlandı.

Kazanın nedeni tam olarak bilinmemekle birlik-

Güney Avustralya’da meydana gelen helikopter kazasında 3 ABC çalışanı yaşamını yitirdi. Ölenler arasında tecrübeli gazeteci Paul Lockyer da bulunuyor

te hava koşullarının helikop-terin düşmesinde etkili olmuş olabileceği kaydedildi. Kaza, ABC’de büyük üzüntüye neden oldu. ABC Genel Müdürü Mark Scott, ‘ABC’de en uzun geceyi ve acılı günleri yaşıyoruz’ ifadelerini

kullandı.Acı haber sonrası dünyanın

dört bir yanından ABC’ye taziye mesajları yağdı.

ABC ekibi, kaza yaptığı Lake Eyre’da belgesel dizisinin üçüncüsünü çekiyordu.

4 uzman, 3 kritik konu

Page 12: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 112 HABER

‘Ergenekon Terör Örgütü’ davasının tutuklu sanığı Doğu Perinçek’in sahibi olduğu Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesi

dün polis ekiplerince didik didik arandı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, dün sa-bah Ergenekon Terör Örgütü davasının tutuklu sanığı Doğu Perinçek’in sahibi olduğu Ul-usal Kanal ve Aydınlık gaze-tesinde devleti iç ve dış siyasi alanda zor durumda bırakacak ses kayıtlarını aradı. Operasyon kapsamında 10 kişi gözaltına alındı. TSK bünyesinde darbe planları yapanların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi ve özel konuşmalarını dinleyip bunları İşçi Partisi ve Ulusal Kanal’a sızdırdığı daha önce ka-muoyuna yansımıştı. Operasyon kapsamında İşçi Partisi’nin genel merkezi ile İstanbul il teşkilatı, Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek ve İP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin’in evleri de polis ekip-lerince arandı. Aramaların ‘Er-genekon’ soruşturmasını yürüten Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız’ın tale-bi üzerine mahkeme kararıyla yapıldığı bildirildi.

Dün sabah saatlerinde Ul-usal Kanal ve Aydınlık Gazetesi önüne gelen Terörle Mücadele Bilişim Şubesi polisleri kanal ve gazete içerisinde arama yap-mak istedi. Ancak Ulusal Kanal çalışanları önce avukatlarının gelmesini talep ederek polislerin kanal ve gazeteye girmesine izin vermedi. Avukatların gelmesiyle birlikte polis arama işlemlerine başladı. Polisler, bilgisayar hard-disklerini kanal ve gazetede bulu-nan belge ve dokümanları okuy-up gerekli gördüklerine el koydu. Harddisklerin birer kopyasını ise kanal yönetimine bıraktı.

İP MERKEZİ DE ARANDIİstanbul Cumhuriyet

Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında İşçi Par-tisi Genel Merkezi’nde de arama-lar gerçekleştirildi. İşçi Partisi’nin Sıhhiye’deki genel merkezinde dün sabah saatlerinde başlayan aramalar akşama dek devam etti. Bunun yanında İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek’in evlerinde de aramalar yapıldı. Parti binasındaki aramalar sürerken bazı partililer, genel merkez önünde toplanarak aramalara tepki gösterdi. Polis burada geniş güvenlik önlemi aldı.

10 İSME GÖZALTI KARARISoruşturma kapsamında

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkem-esi, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turan Özlü, İP Genel Başkan Yardımcıları Erkan Ön-sel ile Mehmet Bedri Gültekin, ve tutuklu bulunan İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek’in de aralarında bulunduğu toplam 10 kişi hakkında yakalama kararı çıkardı. Bu isimlerden Mehmet Bedri Gültekin ve Mehmet Perinçek’in

de aralarında bulunduğu 8 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

YEMiNSiZ VEKiLDEN DESTEK

Ulusal Kanal’a yapılan baskında aramalar devam ederk-en, CHP Milletvekili İsa Gök bilgi almak üzere kanala geldi. Adı geçen üç kurumun da yer aldığı İstiklal Caddesi üzerindeki binaya gelen Gök, bir süre burada yetkili-lerle görüştü. TBMM’de henüz yemin etmeyen Gök, hükümeti protesto etti, operasyonu da kınadı. Arama gerekçelerinin çok enteresan olduğunu savunan Gök, aramaların Başbakan Re-cep Tayyip Erdoğan’ın Fiskobir-lik yetkilileriyle aralarında geçen görüşmelerle Anayasa Komisy-onu Başkanı Burhan Kuzu’nun İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları ile yaptığı konuşmalara ilişkin görüntü kayıtlarının yayınlanması nedeni-yle yapıldığını iddia etti.

İşçi Partisi Genel Merkezi, Aydınlık ve Ulusal Kanal’da dün sabah yapılan aramalar kapsamında da Trabzon’da da Ul-usal Kanal muhabiri İlyas Güm-rükçü ve 12 Haziran seçimlerinde Cumhuriyet Güçbirliği’nin Trab-zon Milletvekili adayı olan Bülent Baş’ın evinde arama yapıldı.

Terörü, İslam kardeşliği çözer

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, 1960 ihtilalinden sonra “Olimpos

tanrılarının’’ Türkiye’de büyük yanlışlar yaptığını belirterek, ‘’Kendilerini Olimpos tanrısı gibi

görüp, ‘ben yaparım’ mantığıyla hareket edenler Türkiye’yi bu noktaya getirmişlerdir. Türkiye’deki

terörü Olimpos tanrıları azdırdı” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, 1960 ihtilalinden sonra “Olimpos tanrılarının’’ Türkiye’de büyük yanlışlar yaptığını belirterek, ‘’Kendilerini Olimpos tanrısı gibi görüp, ‘ben yaparım’ mantığıyla hareket edenler Türkiye’yi bu nok-taya getirmişlerdir. Türkiye’deki terörü Olimpos tanrıları azdırdı” dedi. Saadet Partisi il başkanları ve il müfettişleri toplantısı Başkent Öğretmenevi’nde geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Toplantının basına açık kısmında artan terör olayları başta olmak üzere gün-demdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Saadet Li-deri Kamalak, ülkede yaşanan terör olaylarının toplumun tüm kesiminin yüreğine acı verdiğini söyledi.

Terörün çözümünün İslam kardeşliğinden geçtiğine vurgu yapan Kamalak, ‘’ Terörü, Olim-pos tanrılarının dayatması değil İslam kardeşliği çözer. Rabbimiz, kitabımız, kıblemiz, bayrağımız, ezanımız bir. Biz olmak için başka neye ihtiyacımız var. Ayrılıkları değil, ortak değerleri güçlendirecek adımlar atılmalıdır’’ diye konuştu.

Kamalak, Kandil’e yapılan hava harekatı için de, ‘’Elbette dışarıda sızma varsa, devlet bunu önleyecek tedbiri almak zorundadır. Evin içini su bastıysa ve bu su dışarıdan geliyorsa, bu suyun önünü kes-

ersiniz. Ama evin içindeki sistem bozuk ve su evin içindeki borudan fışkırıyorsa evin içindeki sistemi düzeltmek gerekir’’ dedi.

Kamalak, hava harekatı sırasında sivil insanların hedef olmaması için dikkat edilmesini isteyerek, Hazreti Ömer’in ‘’zulüm ile bir damla kan dökse biri, o bir damla kan girdap olur boğar bizi’’ sözünü hatırlattı.

Suriye’deki gelişmelere de değinen Kamalak, “Türkiye Suriye’de gelişmeleri kendi iç meselesi olarak görüp askeri mü-dahalede bulunmamalıdır. Ama meseleye tümüyle kayıtsız kalması da mümkün değil. Türkiye’nin şu veya bu şekilde askeri müdahalede bulunması ya da birilerinin askeri müdahalede bulunmasına yardımcı olması Mehmetçiğin gavura kal-kan yapılması anlamına gelir. Yet-kililere sesleniyorum. Mehmetçiği gavura kalkan yapmayın” diye konuştu.

Ekonomik krize karşı dolar basan ABD’ye Ali Babacan’ın ‘pervasızlık’ diye yaptığı eleştiriye dikkat çeken Kamalak, “Tebrik edi-yorum sayın Bakan. Geç de olsa anladınız. Ama orada duramazsınız. İslam ortak parasını hayata geçirm-eye mecbursunuz. Yoksa hırsızın cebi, mazlum milletlerin cebinden dolmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

Perinçek ekibine telekulak baskını

Page 13: Yeni Devir Edition 105

1323 AĞUSTOS 2 0 1 1

Milli Görüş

Page 14: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 114

RÜŞTÜ ŞENOL ADEM AYDEMİR

Tüm toplumuzun kadir gecesini ve mübarek Ramazan bayramını

tebrik eder, tüm İslam Alemi’ne ve insanlığa hayır

getirmesini niyaz ederiz.

MUSTAFA ABAK

Tüm toplumuzun kadir gecesini ve mübarek

Ramazan bayramını tebrik eder, tüm İslam Alemi’ne ve insanlığa hayır getirmesini

niyaz ederiz.FUAT KAHVECİ

V İ C T O R İ A

ÖMER GÜLTEKİN - MEHMET YILMAZ

Tüm toplumuzun kadir gecesini ve mübarek Ramazan

bayramını tebrik eder, tüm İslam Alemi’ne ve insanlığa

hayır getirmesini niyaz ederiz.

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve

Ramazan Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için hayırlara vesile

olmasını dileriz.

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve

Ramazan Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için hayırlara vesile

olmasını dileriz.

Page 15: Yeni Devir Edition 105

1523 AĞUSTOS 2 0 1 1

2000 yılından beri halkımıza kaliteli alüminyum kapı ve pencere sunan MAJESTIC WINDOWS, tüm Türk

halkımızın Mübarek Ramazan Bayramı’nı kutlar, İslam Alemi’ne ve insanlığıa huzur ve barış getirmesini dileriz.

Bu vesileyle, bizlere desteklerini esirgemeyen toplumumuza teşekkür eder Eylül ayı boyunca geçerli olan

kampanyamızı sizlere duyurmaktan mutluluk duyarız: Eylül ayı içerisinde şirketimizden yapacağınız tüm ev kapı ve pencere siparişlerinde, tüm evin sineklikleri ve bir adet standart emniyet kapısı hediyemiz olacaktır.

Kaliteden ödün vermeden yılların tecrübesiyle kendi alanında lider kuruluşlardan olan MAJESTIC WINDOWS’u, tüm kapı ve pencdere ihtiyaçlarınızı sipariş vermeden önce muhakkak şirketimize özel ısı izolasyon sistemli

pencereleri görmeden kararınızı vermeyin.COMPARATIVE HOUSE ENERGY SAVING. 64% BETTER FOR HEATING

48% BETTER FOR COOLING COMPLAYS WITH AUSTRALIAN STANDARDS 2047-1999

Page 16: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 116

ASYA MUTFAĞININ SEÇKİN ÖRNEKLERİ:

* Her çeşit noodle* Teriyaki* Satay* Çorba çeşitleri* Deniz ürünleri* Asya Pilavı* Salata çeşitleri

Ürünlerimiz HELAL’dır.

ÇİN VİETNAM TAYLAND MALEZYA MOĞOLİSTAN

Broadmeadows Alışveriş Merkezi’nde, Coles ve

Hoyts Cineması’nın arasındayız.

The Taste Of LebanonCountry Style

Meadow HeightsClassic

Lebanese Bakeryph: 9309 8206

19/A Meadow HeightsShopping Centre

Pre-Order Pick Up

İbrahim AYGÜNDirector

P.O.BOX 435 SOMERTON, VIC. 3062Tel: 0419 001 797 Fax: (03) 9305 1515

Email: [email protected]: http://www.ıaelectrıcs.com.au

Melbourne Truss ailesi olarak tüm toplumumuzun

KADİR GECESİNİ ve Ramazan Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için hayırlara

vesile olmasını dileriz.

Tahir Yavuz Faruk Özkan

Page 17: Yeni Devir Edition 105

1723 AĞUSTOS 2 0 1 1

55 Paringa Blvd. Meadow Heights Shopping Centre, Meadow Heights,

VIC 3048Tel: (03) 9309 8012

Necmi UysalShop 14C, 560 High StEpping VIC3076Tel:(03) 9401 5999 Fax: (03) 8401 4666

Shop 3, 22-36 Reservoir Drv.Coolaroo VIC 3048Tel: (03) 9308 6533

Email: [email protected]: http://www.nuliving.com.au

Page 18: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 118

’den $25 ve üstü alış veriş yapan herkese benzin’in litresinde ¢4 indirim vardır

770 Pascoe Vale Rd. GlenroyTel: (03) 9304 25 80

25 Keilor Melton Hwy, Tailors LakeTel: (03) 9390 90 00

OPEN 24 HOURSCONVEINCE STORE FOR ALL NEEDS

ÖMER GÜLTEKİNMEHMET YILMAZ

795 Mt Alexander RdMoonee Ponds VIC 3039

Page 19: Yeni Devir Edition 105

1923 AĞUSTOS 2 0 1 1

İLİM KOLEJİ AİLESİ

Tüm toplumuzun kadir gecesini ve mübarek Ramazan

bayramını tebrik eder, tüm İslam Alemi’ne ve insanlığa

hayır getirmesini niyaz ederiz.

NECMİ KUL

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

MUSTAFA KUL

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

JEMAL HASSAN

Page 20: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 120 SAREERA GENÇLİK

NATIONAL TREE DAYOn the 31st of July, Sareera Youth and its 25 members participated in the

National Tree Day. This annual event is celebrated nationwide, with trees and all sorts of plants strategically planted around Australia. Sareera and its

members volunteered their time on that fresh Sunday morning to plant a seed in the Hume district wetlands. The volunteers made up the majority of all

tree huggers that day as they were the majority of all National Tree Day volunteers. So as the hour struck 9am, the seeds for a more sustainable Australia and better future for the citizens of this nation were planted. There was dirt, rocks and plenty of digging. But all this was done in the

high spirits of being a Good Samaritan and an environmental aware and caring Muslim. After planting approximately 700 trees and shrubs,

it was gloves off and time for a nice BBQ with halal catering specifically for Sareera members. It was a great moment

for our youth volunteers to do something different. Planting a seed isn’t exactly a norm as it is surfing the

web and browsing facebook. This initiative gave our Sareera members a time to connect with what were made of,

earth, and to absorb the earth, their surroundings, and reflect upon themselves and life in general. Stretching a few

unused muscles was also another bonus of course. However, volunteering your precious Sunday and planting seeds for the greater good of the entire community brings many other joys and endless blessings in the akhira as it’s an ongoing sadaqah. An excellent

opportunity for group bonding, the next National Tree Day is a not to be missed event by anybody.

Page 21: Yeni Devir Edition 105

2123 AĞUSTOS 2 0 1 1

SAREERA GENÇLİK

Reflections on STREET IFTAR from participantsOn Saturday August 13th Sareera and AISA Youth hosted Melbourne’s second annual Street Iftar in the premise of the Meadow Heights Mosque.

In an effort to truly share the spirit of Ramadan, this Street Iftar was again a free public event open to all members of the local Muslim and non-Muslim community. Numerous avenues were exerted in the effort to invite and share this joyous occasion, from the display of billboards around

Meadow Heights to the distribution of 5000 flyers in mailboxes around the premise of the Mosque and its surrounding suburbs. As a result, an es-timated 2000 children and adults from a range of ethnic backgrounds and demographic attended the event, including our local non-Muslim neigh-

bours. This figure greatly exceeded last year’s turnout of 600 people.

Street iftaar 2011...

I just wanted to congratulate you and all at Team Sareera for pulling together one of THE best public Iftar gatherings on record tonight.

Mash, from the car park ushers through to the clean up crew - and all the smiling volunteers in between- just an amazing execution.

The fresh food was delicious and healthy, and the fact that you ran out at the end is testimony to the goodwill and reputation your group has deservedly earned, and also to a superb marketing strategy. Everyone I’d spoken to this past week, from various backgrounds all knew about your ‘Street Iftar’ and were widely promoting it.

The sheer variety of stalls, set up and orderly behaviour of the crowd are a credit to Sareera’s committee members management skills.

You all worked so hard and i pray that the rewards for your efforts be manifold in this life and the next, inshaAllah.

Tasneem Chopra

“It was the lanterns that caught my eye, beautiful, glowing and multi-coloured. They illuminated the path in the night and was the first indication of the Sareera Youth Street Iftaar. My 1 year old daughter, Nadia, coo-ed with delight. When we entered the Street Iftaar is was like a wonderful Middle Eastern market, with glorious activity and people everywhere. We were welcomed very warmly. Our senses were dazzled with the goings on – the soft music in the background, the henna painting on one side, a traditional Turkish milk drink with beautifully attired young women in national dress, a calligrapher, and the

best was the sherbet man - he was simply awesome. With his Australian and Turkish flags, and his impish smile – he made Nadia laugh with amusement. The Street Iftaar was an enchantment. Such a community event, that brought everyone together. It reminded me of the best of Ramadan in Muslim countries overseas, where food is shared, and people come together to celebrate, laugh together and share the moment. Very Australian really.”

Hyder Gulam

President of Islamic Council of Victoria

Milli Görüş Camisinin Kapısında rengarenk balonlarla gençlerimiz karşıladılar bütün misafileri. İçeriye bakınca tatlı bir telaş sarmıştı bütün oruç tutanları. Herkes kalabalığın içinde tatlı bir telaşla koştururken, erken gelenler masada yerlerini almışlardı bile. Ezan sesini bekliyordu bütün kulaklar. Derken işte o hasret olduğumuz güzelim ezan okundu ve herkes aynı anda sarıldı hurmalarına. Budur işte dinimizin istediği beraberlik, yok bunun daha ötesi. Bir tarafta burcu burcu kokan Türk kahve köşesi, diğer tarafta Ebru sergisi... Küçük kızlarımız, kına sanatının ellerine işlenmesin

için sırada bekliyorlardı. Tabi ki bizim vazgeçilmez tatlıcı köşemizin başıda bir hayli kalabalıktı. Herkes yemeğini yedikten sonra camide beraber cemaatle kılındı namazlar. Şerbetçiler tatlı şerbetlerini servis yaparken bir an kendimi Sultan Ahmet Camisinde hissettim. Nasrettin Hocamızın da etrafını çocuklar çevirmişti. Ne kadar güzeldi kültürümüzü bu şekilde çocuklarımıza aktarıp sevdirebilmek. Adeta panayır havası yaşanmıştı. Önce bütün emeği geçen herkesden Allah razı olsun! Allah bütün müslümanların dualarını ve niyetlerini kabul eylesin. Allah (c.c.) bütün müslümanlara bu beraberliğin ve kardeşliğin farkına vardırıp İslam dininin güzellik dini olduğunu anlamayı nasip etsin. Amin!

Ms Ayşe Kuşçu – Ilim College

Alhamdulillah, street iftar was an amazing night. As you walked towards the Meadow Heights mosque, the colourful lanterns could be seen from a distant away. As you took your first step into the mosque, you were welcomed with many outstanding volunteers that were welcoming you and wishing you a blissful Ramadan. As I looked around, my eyes could see that the night was illuminated at

once. The beautiful smiles of the young volunteers gave a sense of warmth to my heart, I was not only entering the House of Allah swt, but it was these young hearts that were beating with sisterhood and brotherhood. The atmosphere was so vibrant in colour and the sounds of peace were echoing in my ears. Children were running around the mosque with a taste of happiness and content, the variety of sweets, beautifully decorated cupcakes and the Turkish coffee corner had an marvellous tastes had ignited a sense of happiness in my heart. There was something different felt in the hearts of those in the city of Hume, it wasn’t merely the sweetness of the food or the colours of the lantern lights, but ultimately it was the diversity in those who attended the break-fast Street Iftar that had overwhelmed me. SubhanaAllah, the enthusiasm I saw in the eyes of the young volunteers welcoming and serving the guest caused my vision to be clouded with tears. They were outstanding, willing to help out others and prepared to undertake any duty or responsibility given to them. Alhamdulillah, it was truly a means for me to meet these wonderful Muslim youth in the city of Hume. May Allah swt be pleased with them and their families in this world and the Hereafter, amin.

As I walked around the mosque, my eyes were seeing a unity within the Muslim community, and the sounds of joy were dancing in the cool breeze that was softly felt in the air. I remembered how the Ottoman’s celebrated Ramadan and how every night was a festival for all. The Sultans would unite the communities and different nations and serve them with the beautiful traditional Turkish cuisines. The Sultans would open their iftar at one mosque and walk over to a closer mosque to pray Maghreb, and then walk to another mosque to pray Isha and Taraweeh. What a joyous and blissful month is Ramadan is! They would

blend with the community and create conversations filled with love and compassion. This is just one of the methods they used to create peace and tolerance with love amongst the Muslim community. SubhanaAllah, the street iftar organized by Sareera and AISA Youth reminded me of this divine month of Ramadan. There was every little effort put into organizing it and creating conversations within different cultures and nationalities had truly made it evident that Australia is a very diverse and tolerant country, the different rooms in one home and under one roof.

Sumeyye Cetinkiran

“The street iftar was a great experience.

The atmosphere was very inviting and enjoyable. Having iftar together with fellow Muslim brothers and sisters, really made me feel the spirit of Ramadan.

Overall I had a great time at the Street Iftar and I am really looking forward to next year’s one. I would definitely recommend it to those who have not been able to attend this year.”

Student @ La Trobe University

Page 22: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 122 KADIN - AİLE

Yeni Devir Sofrası

BismillahirrahmanirrahimAĞLAYAN KEK

MALZEMELER

4 yumurta3 fincan şeker3 fincan un1,5 çorba kaşığı kakao2 çorba kaşığı süt1 paket kabartma tozu

kreması :1 su bardağı süt1 paket krem şanti

sosu:1 su bardağı süt1 çorba kaşığı un1 su bardağı su1 çorba kaşığı kakao

YapılışıKeki için önce yumurta ve şekeri

çırpın. Sonra 2 çorba kaşığı sütü ve kakaoyu ilave edin. Biraz çırptıktan sonra ununu koyup tekrar çırpın. En son kabartma tozunu koyup güzelce çırptıktan sonra yağlanmış tepsiye bosaltıp 175 derece ısıtılmıs fırına koyun.30 dakika sonra alın ve sıcak kekin üstüne 2 su bardağı sütü her yerine gezdirerek boşaltın. Sonra

soğumaya bırakın. Kek soğuduktan sonra önceden hazırlanmış krem şantiyi üzerine sürün.

Sosu için hepsini koyup karıştıra karıştıra pişirin. Kaynadıktan sonra ocaktan alıp soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra kekin üstüne boşaltın. Buzdolabında biraz beklettikten sonra servise yapabilirsiniz.

Belirtiler küçük yaşlarda, huysuzluk, uyku düzensizliği ve huzursuzluk olarak görülür. Erkeklerde kızlara oranla 3-4 kat daha fazla görülen hiperak-tivite, bazı sorunlarla kendini gösterir. Bu konuda gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra tanı konubilmektedir. Bunun için çocukta yedi yaşından önce aşırı hareketlilik, dürtüsellik ve dikkat eksikliğinin olması beklenir.

Hiperaktivitenin nedenleriKalıtım: Hiperaktivite be-

lirtileri görülen çocukların birin-ci derecede yakınlarında aynı sorunların görülme sıklığı daha yüksektir.

Çevresel etkiler: Eğer çocuk-ta genetik bir yatkınlık varsa ve çevresel etkenler de bu anlamda

tetikleyici ise, hiperaktivite ortaya

Ebeveynler hiperaktivite ile yaramazlığı karıştırabiliyorlar.

Oysa hiperaktive çocuğun gelişim sürecine uygun olmayacak şekilde hareketlilik, dürtüsellik ve dikkat

eksikliği şeklinde ortaya çıkar ve bu çocukların desteğe ihtiyaçları vardır.

Hiperaktivite yaramazlık değildirçıkabilir. Dış etkenler daha zidaye, ailenin tutumları ve hamilelikte kullanılan ilaçlardır.

Hiperaktivite çeşitleriDikkat eksikliğinin yoğun

olduğu tip: Bu çocuklarda aşırı hareket durumu görülmez ancak, dikkat sürelerinin kısalığından okul başarısında sorun yaşayabilirler.

Hiperaktivite ve ataklığın yoğun olduğu tip: Bu tiplerde dik-kat eksikliği daha az görülür buna karşın, aşırı hareket söz konusu-dur. Aşırı hareket nedeniyle okul başarısında düşme görülebilir.

Bileşik tip: Hiperaktivitenin atak durumu ve dikkat eksikliğiyle birlikte görüldüğü durumdur.

Neler yapılabilir?Çocukta hiperaktivite teşhisi

konulmuşsa, aile, öğretmen ve uz-man işbirliği halinde çalışmalıdır.

Anne baba çocuğun davranışlarının, yaşadığı soruna bağlı olduğunu kabul etmeli ve onu aşağılayıcı söz ve eylemlerden uzak durmalıdırlar.

Ev içinde bazı kurallar konulmalı ve çocuk bu kurallara uyması için teşvik edilmelidir.

Çocuk sık sık ödüllendirilme-li ve olumlu davranışlarının pekişmesi için takdir edilmelidir.

Öğretmen çocuğu tahtaya yakın bir yere oturtmalı ve sık sık soru sorarak yönlendirmelidir.

Çocuğun performansı değil çabası desteklenmeli ve olumlu geri bildirimler verilmelidir.

Aile çocuğun tedavisini dok-tor kontrolünde sürdürmeli ve doktorun tavsiyelerini dikkate almalıdır.

Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz

Eşyalarla yiyeceklerle, hava durumuyla, taşıtlarla ve insanlar-la olan tüm ilişkileriniz, aslında kendinizle olan ilişkilerinizi yansıtır. Nesnelerle ilişki kurmayı ve nerede nasıl davranacağınızı

çocuklukta öğrenirsiniz. Çocuklukta şekillenen ilişki modeliniz, hayatınızın bir parçası olur ve insanlarla olan ilişkilerinizin bir uzantısı haline gelir. Özellikle anne babanın bir bütün olarak davranışları iç dünyanızda aktiftir ve davranışlarınıza yön verir.

İç dünyaya kısa bir yolculuk yapsanız, kullandığınız sözcükler-in, olaylara karşı geliştirdiğiniz tep-kilerin anne babanızın tepkilerine benzediğini görürsünüz. Aşağı yukarı anne babanızın kullandığı sözcükleri kullanırsınız. Onların size davrandığı gibi davranır ve ya kendinizi sever ya da kendinizden uzaklaşırsınız. Eğer sizi takdir etmişlerse siz de kendinizi takdir edersi-niz, yermişlerse kendi-nizi değersiz hissedersi-niz. Bütün bunlar sizi dar bir kapana kıstırır ve burada kalırsınız. Elbette ebeveynlerimizden et-kileniriz, onların olumlu taraflarını taklit ederiz an-cak yaşadığımız sorunları onların sırtına yükleyerek kendimizi değiştirmekten de vazgeçmemeliyiz. Yani istersek gerektiği yerde bu kapanı aralar ve kendimiz olabiliriz.

Uzakta aramayınHindistan Sind Havzasında,

bir çiftlikte çok mutlu ve zengin bir aile yaşıyormuş. Bu ailenin huzuru zenginliğinden değil kanaatkarlığından geliyormuş. Bir gün çiftliğe Hintli bir gezgin gelmiş. Çiftliğin sahibinin adı hafızmış. Gezgin, Hafız’ın önüne oturmuş ve madenlerin oluşumundan bahsetmiş. En erken oluşan mad-enin en değersiz en geç oluşan madenin yani elmasın en değerli maden olduğunu anlatmış. Hafız gece boyunca elmasları o kadar çok düşünmüş ki, gece rüyasına girmiş. Ertesi sabah hemen gezginin yanına gidip ben nasıl elmas bulabilirim? Diye sormuş. Gezgin hayretle ne yapacaksın diye sormuş. Hafız El-mas aramaya gideceğim demiş. Gezgin elmas bulmak için dağların zirvelerinde arayışa çıkması gerektiğini anlatmış. Elmas arama kararını veren hafız, çiftliğini sa-tarak eşi ve çocuklarını komşusuna emanet etmiş yola çıkmış. Asya’da Avrupa’da Himalayalar’rda, Anadolu’da, Avrupa’da Filistin’de elmas aramış fakat bulamamış. Bütün parası bitmiş ve dilenci-lik yapmaya başlamış. Bir gün aç ve sefil bir şekilde Barselona’da Akdeniz’in kenarında yürürken dengesini kaybederek düşmüş ve ölmüş.

Öte yandan hafızın sattığı çift-likte develerden biri su içerken sahibi su içtiği yerde siyah bir taş görmüş ve taşı alıp evine götürmüş. Gezgin tekrar ziyarete geldiğinde o taşı görmüş ve heyecanla Hafız gel-di mi? Diye sormuş. Hayır cevabını alınca, peki ya bu elmas nereden geldi diye sormuş. Çiftliğin sahibi onu derede buldum, o elmas değil, değersiz bir taş demiş. Gezgin çiftçiye bu basit bir taş değil, bu bir elmas demiş. Hep birlikte gidip dereyi kazdıklarında dünyanın en zengin elmas tarlalarını keşfetmişler. Yıllarca İngiliz Kral-içelerinin taçlarını süsleyen en kaliteli elmaslar işte buradan elde edilmiş.

Hafızın çocukları ise ömür boyu perişan bir halde yaşamaya mahkum olmuşlar. İnsanlar bazen mutluluğu uzaklarda başkalarının elinde sanırlar ve arar dururlar. Oysa mutluluk insanın yakınında içinde ve elindedir. Önemli olan bunu fark etmektir.

Hiperaktivite, yaramazlıktan farklıdır

Yaramazlık yapan bir çocuk, çevreden gelen etkilerle bazı davranışlar gösterebilir. Fakat hiper-aktivite de, çocuğu akranlarından ayıran bazı durumlar vardır:

Aşırı hareketliliğin ve dürtüselliğin dış uyaran olmadan ortaya çıkması. Çocuğun oturması gereken yerde oturamaması, çok konuşması, unutkanlık ve çevreyle uyum sorununun olması.

Dürtüsellik, yaptığı işin so-nunu düşünememe, sabırsızlık, başkalarının konuşmalarını dinle-meden sürekli konuşmak soru sor-mak.

Page 23: Yeni Devir Edition 105

2323 AĞUSTOS 2 0 1 1

Cengiz Temel

Ariflerin Bayramı

Büyük arifler için Ramazan ayı bayramdır. Çünkü onlara göre en büyük nimetlerden biri Ramazan ayı ve en büyük faziletlerden biri de bu ayda bize bahşedilen oruçtur.

Hiçbir zaman diliminin büyüklüğü, Ramazan ayının azametine denk gelemez. Bu ay, Kur’an’nın nazil olduğu ve Kadir gecesinin bulunduğu aydır. Bu ayda Kur’an ile beraber olanlar, onunla birlikte yücelirler. Bu ayın kadrini bilenler, bin gecelik mesafeyi bir gecede kat ederler. Bu büyük nimet Müslümanlara nasip olmuş. Bu nimetin azametinin farkına varanlar, bu ayı bayram bilirler. Bu bir bilinç meselesidir. Bu ayın büyüklüğünün bilincine ulaşma ve bu muazzam imkândan yararlanma bilinci. Bu bilinç, bir bayram sevinci oluşturur sahiplerinde.

Ramazan ayının azametinin bilincine varanlar, öylesine büyük bir verimlilik ve karlılık elde ederler ki, edindikleri birikim, kazandıkları servet onlarda bayram neşesi ve heyecanı oluşturur. Onların Ramazan ayını bayram olarak görmelerini sağlayan şey, dünyanın en kazançlı insanı olmanın getirdiği sevinçtir. Çünkü insan ebedi yolculuğa giden bir yolcudur ve bu uzun yolun ihtiyaç duyduğu hazırlık ve erzakı bir aylık gibi kısa bir sürede edinme imkânını Al-lah sunmuştur onlara. Bu imkânın farkına varanlar, doğal

olarak bu ayı bayram telakki ederler. Bu azim fırsattan yara-rlananlar, kendilerine sunulan nimetin farkında olanlardır.

Ramazan bilinci vasat olanlar, Ramazan’ın sonundaki bayramda sevinirler ve haklarıdır da ama velilerin asıl se-vinci Ramazanın kendisindedir. Bu yüzden Ramazan bit-ince hüzünlenirler. Çünkü muazzam düzeylerde kazanç sağladıkları ay bitmiştir. Allah’a olan misafirlik bitmiştir. İlahi sofra toplanmıştır. Allah’a nisbet olunan ay gitmiştir. Kur’an’ın inzal olduğu ay tamamlanmıştır. Onun için veliler ihsası gurbet halini yaşarlar.

Veliler, Ramazan ayındaki orucun takvaya, takvanın da insanı Allah’ın huzurundaki hak meclisine yücelttiğinin farkındadırlar. Takvanın insanı ulaştırdığı iki merhale vardır:

Birincisi, cennet ve onun maddi nimetleridir. İkincisi, Allah’ın huzurundaki hak meclisine ulaşmaktır.

Burada maddi nimetlerin ötesine geçilmiştir. Ruhani bir nimet söz konusudur. Likaüllah ruh ile ilgilidir. Ruhun ulaştığı makamdır. Allah’ın yakınında ve huzurunda bulunmak söz konusudur. Allah’a yakınlık maddi bir nimet ve haz değildir, manevi ve ruhi bir nimettir. Yüce bir makama nail olmak söz konusudur.

“Takva sahipleri cennetlerde ve ırmakların kenarında güçlü ve yüce Allah’ın huzurunda hak meclisindedirler.” (Kamer 54)

Veliler, Ramazan ayının insanı bu makama ulaştırabilecek imkânlarla donatıldığının farkındadır ve bu farktan yarar-lanma bilincini taşıdıkları için bu ayı bayram telakki eder-ler. Muazzam bir imkânın sunulduğunu, bu imkânın insanı

nerelere çıkaracağını derk ettikleri için çok haklı olarak bir sevinç içindedirler. Onların sevinci bizimkinden farklıdır. Onlar iftar sofralarının, birlikte iftar açmanın, iftarda ila-hi nimetlerden yararlanmanın çok ötesinde bambaşka hazların ve kazanımların verdiği sevinci yaşıyorlar.

Bu bilince ulaşmanın yolu herkese açıktır. Bu imkân kimseye has kılınmamıştır. İrade eden, azim gösteren herkes bu bilinci yakalayabilir, o hazzı tadabilir, büyük kazanımların verdiği sevinci yaşayabilir ve bayram edebilir.

Arifler ve veliler Allah’a olan sevgilerinden ötürü O’na ibadet ederler. İbadetleri ve itaatleri korkudan çok sevgi-dendir. Aynı sevgiyi ibadete karşı da duyarlar. Bir hadiste Peygamberimiz, “İnsanların en faziletlisi ibadete aşk duy-an, onu kucaklayan, onu kalbiyle seven, ibadeti bütün vücuduyla hisseden, onun için vakit ayıran kimsedir. O artık dünyanın kolay veya zor olmasına aldırmaz” buyu-ruyor.

Aşk kelimesi Arapçadır ve sarmaşık bitkisi için kullanılır. Sarmaşığın özelliği, ağaca sıkı sıkıya sarılarak büyümesi ve ağacı kuşatmasıdır. Sarıldığı ağacı öylesine kuşatır ve öylesine sarılır ki, bazen sarıldığı ağacı sarartır ve kurutur. Aşk kelimesinin ıstılahi anlamı, sarmaşığın bu özelliğinden alınmaktadır. Âşık, maşukuna sıkı sıkıya sarılır. Aşkta bağlanmak vardır. Birisine veya bir şeye bağlanan insana bu sebeple âşık denmiştir. Devam Edecek....

Bu mübarek ayın azametini idrak etmeyi Rabbim hepi-mize nasip eylesin.

* * *

AİLE - HAYAT

Değiştirebileceğimiz şeyler de var1- Kendinizi kötü hissettiğiniz

zamanlarda, hayatınızı olumsuz yönde etkileyen düşüncelerinizin farkına varın.

2- Olumlu düşüncelere sahip olduğunuzda ise, bu düşüncelerinizi pekiştirin ve güven duygunuzu taze-leyin.

3- Olumsuz düşüncelerinizi değiştirirken, yerine daha faydalı ve işe yarar olanı koymayı ihmal etmeyin

4- Olayları çok farklı bakış açılarıyla değerlendirmeyi öğrenin ve bir olaya birkaç açıdan bakabileceğinizi unutmayın.

5- Gelecekle ilgili kehanetlerde bulunmayın, ön yargılardan kaçının ve işi oluruna bırakın.

Mükemmeliyetçiyim ama başarısızım

Bazı insanlar aşırı mükem-meliyetçi olduklarından hayat-tan hiç keyif alamazlar. Bu kişiler, performansları ve yaşamdan elde ettikleri ile ilgili olarak mükem-mel olmayan her şeyde düş kırıklığı yaşarlar. Mükemmeliyetçilik kimi zaman işe yarasa da çoğu zaman kişinin hayatını etkiler ve başarı du-rumunu düşürür.

Çünkü bu kimseler, mükem-mele ulaşabilmek için, yaptıkları işlerde çok fazla zaman harcarlar ve diğer etkinliklere vakit ayıramazlar. Kendilerinin iyi olmadığını düşünerek, her zaman eleştiren ko-numunda olurlar.

Hata yapacaklarını düşündüklerinden yeni şeylere atılamazlar risk alamazlar. Çünkü mutlak anlamda mükemmel yoktur.

Kişinin her şeyden önce mükemmelliyetçiliğin kendisine za-rar verdiğini bilmesi gerekir. Bunun için her insanın kendisine şu soruları sorması gerekir:

- Yaptığı işi daha iyi yapabilmek için harcadığı zamanı geri getirebilir mi? Bunun bir şeye faydası olmuş mu?

İstenileni elde etmiş mi?Daha iyisini yapmaya gerçekten

ihtiyaç duyuyor musunuz? Ya da neden duyuyorsunuz?

- Sonuca odaklanmak yerine işi iyi yapmaya odaklanın. Mese-la, güzel bir tablo yapan ressam, insanların kendisini takdir ede-ceklerini düşünerek başkalarına odaklanmamalı Bunun yerine yaptığı işi elinden geldiğinde iyi yapmaya çalışmalıdır.

Yapılan işe belli bir süre koymalı ve bu süre içinde bu işi bitirmeye gayret etmelidir.

Kişi başladığı bir işi bitirmek istediğinde rahatsızlık duyabilir ve işin acele yapıldığı için mükemmel olmayacağı kanısına varabilir. Bu-nun gerçekdışı bir düşünce olduğunu bilmelidir.

Kişi çevresindeki insanlar tarafından eleştirilme korkusuyla mükemmeliyetçiliğe eğilim göster-ebilir. Bunun için mükemmeliyetçi insanın kendisine şu soruyu sorması gerekir.

Eğer mükemmel bir şekilde yapmazsam en kötü ihtimal ne

olur?

Unutmayın, hayatta her sorunun bir çözümü var ve sorunlarınızı bir şekilde çözebilirsiniz.

Her şeyi başkalarından bekle-meyin

Gündelik hayatınızda küçük so-runlarla karşılaşabilirsiniz. Bunun için yanınızda birinin olması ve so-rununuza çözüm bulmasına gerek yoktur. Küçük uygulamalarla so-rununuzu kendiniz çözebilirsiniz:

Sorununuzun ne olduğuna karar verin.

Sorunun çözümü konusunda nel-er yapabileceğinizi düşünün.

Yardım alabileceğiniz kişilerle bağlantı kurun.

Soruna değil çözüme odaklanın.Hayatı kendime zehir ediyordumÇocukken annemle bahçeye ku-

rutmak için vişne seriyorduk. Bird-en ağlamaya başladım. Annem ne oldu dedi. Hıçkırıyordum, diri diri gömülmekten korkuyordum. Yalnız bundan mı korkuyordum. O gün-lerde üzüntü içinde kıvranıyordum. Üzerime yıldırım düşebilirdi, aç kalabilirdim. Ortada bir şey yokken korkuyor ve hayatı kendime zehir ediyordum. Bir keresinde çift sürerk-en düşünmeye başladım. Büyüyüp evleniyordum ve çiftliğe geliyor-dum. Fakat çiftliğe gelinceye kadar

Olmayan sorunların içinde boğulan kimseler çözümü göremezler. Dalia Carnegia’nın, yaşanmış bir hikayesi sorun odaklı yaşamanın sonucunu özetler mahiyette. Hikaye aynen şöyle:

ben ne konuşacaktım. Onca sözü nerden bulacaktım. Bu dehşetli prob-lem karşısında sarsıldım. Bir hafta boyunca çift sürerken aynı meseleyi düşündüm. Çiftliğe dönerken ben ne konuşacaktım?

Yıllar sonra, olabileceğini farz edip üzüldüğüm hiçbir şeyin olmadığını fark ettim.

Mesela üzerime yıldırım düşme ihtimali o zamanki nüfusa göre, üçyüz elli binde birdi. Diri diri toprağa gömülme ihtimali ise on mi-lyonda birde.

Sen çocukluğun üzüntüler-inden bahsediyorsun diyebilirsi-niz. Yetişkinlerin üzüntülerinden bahsediyorsun da diyebilirsiniz. Yetişkinlerin üzüntüleri daha mı az saçma? İhmaller kanununu göz önüne almayı öğrensek üzüntüler-imizin yüzde doksanından hemen kurtuluruz.

(Dale Carnegie, Üzüntüsüz

Yaşama Sanatı)

Düşenin dostu olmazAtalarımız, hayatın içinden

süzülüp gelen tecrübelerini bir cümle ile özetleyerek bizlere yol gösteriyorlar. Bizler bu mirası atasözü olarak tanımlıyor ve ne-silden nesile aktarıyoruz. Düşenin dostu olmaz sözü gerçek hayat-taki yerini korumaktadır. Düşenin gerçekten dostu olmaz çünkü düşen, çaresiz kalan kişi insanların gözünde zayıftır, yardıma ihtiyaç duymaktadır, gücünü kaybetmiştir. İnsan ise, beşeri tarafıyla gücü sever, güce tapar. Bu nedenle düşenin sad-ece gerçek dostu olabilir. Bu kişiler de düşene yardımcı olmanın bir er-dem olduğunu bilir ve buna inanırlar. Eğer düşmüşseniz, çevrenizde-ki insanların sizi bırakmasına şaşırmayın, yardımı Allah’tan isteyin ve çözüm üzerine yoğunlaşın.

Page 24: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 124

Haber Servisi : Mustafa SALİH, Yücel ERBAŞIReklam Sorumlusu: Tahir SOLAKGençlik Sayfaları : Sümeyye ÇETİNKIRANAile – Sağlık : Zehra TÜRKERKültür - Edebiyat : Hasan GÜREŞEN

Sahibi: Diyalog pty. ltd.

Yazıların yasal sorumluluğu sabihine aittir

Adres : P.O.Box 200 Dallas, Vic. 3047Telefon : (03) 9302 3030 Fax: (03) 9302 2929 Reklamlariniz icin: 0435 414 112’yi arayabilirsinizE-mail: [email protected]

Genel Yayın YönetmeniMurat KARADAĞ

SAĞLIK

Çalışanların derdi mide hastalıklarıOlumsuz çalışma koşulları ve stres en çok, ‘sindirim sisteminin şefi’ olarak nitelendirilen mideyi

etkiliyor. Ağrı, hazımsızlık ve şişkinlik gibi sorunlar adeta çalışma hayatının bir parçası gibi…

Günümüzün daha az hareket, uzun süreli ve yor-ucu çalışma saatleri, dengesiz beslenme, stres gibi olumsuz getirilerinin etkilediği organ-lardan biri de mide… Çünkü her geçen gün daha çok insan mide rahatsızlıkları nedeni-yle uzmanlara başvuruyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mer-

Kozmik ışınların oranı yaklaşık 11 yılda bir, güneşin faali-yetleri doğrultusunda değişim gösteriyor.

Alman Federal Işınlara Karşı Koruma Dairesi’nin yaptığı açıklamada, 2004 ile 2009 yılları arasındaki yüzde 20’lik artışla bir çalışanın maruz kaldığı ortala-ma radyasyonun 2,35 milisieverte yükseldiği belirtildi.

Mesleki olarak en fazla radyasyona maruz kalan gruplar arasında en

önemli sırayı ise uçak per-soneli alıyor.

Hangi yaşta hangi test yaptırılmalı?

Sağlıklı bir yaşam için her yaş döneminde belirli testlerin yaptırılması gerekiyor. Zira erken tanı hayat kurtarıyor.

Peki, yaşa bağlı olarak hangi testler yaptırılmalı?

Bu buluş, risk altındaki hastalar için özel amaçlı daha çok tedavi türünün geliştirilmesine imkan sağlayacak.

Cincinnati Üniversitesi Farmakoloji ve hücre biyofiziği bölümü araştırmacıları, HAX-1 adlı hücre öldürücü proteinin iskemi reperfüzyon yaralanması esnasında ya da kan kısıtlanmasının sebep olduğu doku hasarında kalp hücrelerini ve kaslarını korumada önemli bir rol oynadığını keşfetti. Araştırma ekibinden Chi Keung Lam, kalp krizi esnasında çoklu hücre ölüm yollarının etkinleştiğini ve bunun da hücre ölümü ve kalbin işlevinde azalma ile sonuçlandığını belirtti.

Chi Keung Lam, kalpteki HAX-1 protein seviyesinin iskemi reperfüzyon yaralanmasından sonra azaldığını bulduklarını kaydetti. Araştırmada, kalp durumu farklı hayvan modelleri kullanıldı, HAX-1 seviyesi iki katına çıkarıldı ve hayvanlarda deneysel olarak kalp krizi ortamı o l u ş t u r u l d u . A r a ş t ı r m a ekibinden Wen Zhao, bu hayvan m o d e l l e r i n i n kalplerinde, kalp krizi ile ilişkili hasar ve azalmış hücre ölümünün

ardından gelişmiş bir kontraktil (Kasılma) performansı gözlendiğini belirtti.

Zhao, koruyucu etkinin kaspas 3 ve 9’un (hücre ölüm sürecinin baş aktörlerinden olan protein ailesi) azalan faaliyetleriyle ilişkili olduğunu belirtti. Zhao, ayrıca, bu hayvan modellerinin kalplerindeki HAX-1’den izole edilmiş mitokondrinin şişmeye ve permeabilite geçişine ya da kalsiyum yoluyla mitokondriyel zarların geçirgenliğinde azalmaya dirençli olduğunu tespit ettiklerini ifade etti.

Zhao, bu bulguların iskemi reperfüzyon yaralanmasında HAX-1’in eşsiz bir kalp koruma potansiyeli olduğuna işaret ettiğini söyledi ve bu keşiflerin kalp krizi riskine sahip hastalarda hücresel düzeyde özel amaçlı tedavilere ve hücre ile doku ölümü durumunun engellemeye yardımcı olabileceğini belirtti.

Maruz kaldığımız radyasyon neden arttı?

al Kayahan, uzun süreli, stres-li, yorucu, mola vermeden saatlerce süren çalışmaların midede aşırı asit salgısına yol açtığını söylüyor.

Mide hastalıklarına zemin hazırlayan diğer faktörleri; baharatlı yiyecekler, alkol, kronik sigara olarak sıralayan Kayahan, “Bir diğer sebep ise

helicobacter py-loridir. Midedeki ağrı, ekşime, yanma, şişkinlik, gaz, kramp, göğüs arkasında ağrı ve boğazda yanma ile ses kısıklığı en sık rastlanan belirtil-erdir” diyor ve mide hastalıkları hakkında şu bilg-ileri veriyor:

“En sık görülen mide hastalıkları Gas-troözofageal Re-flü (GÖFR) ve gastrittir. Bu iki

hastalık birbirinden tama-men farklıdır. Gastrit kelime olarak midede oluşan in-flamatuar (iltihabi, yangısal) süreçleri ifade eder. Bak-teriyel bir enfeksiyona veya tahrişe bağlı olarak gelişebilir. Helikobakter Pylori (HP) kro-nik gastritin en sık görülen nedenidir. HP ağız yoluyla

alınarak mide mukozasına yerleşen ve burada gastrit olarak adlandırdığımız bir il-tihap oluşturan spiral şeklinde bir bakteridir. Yaşlı popül-asyonda daha fazla olmak üzere toplumumuzun yaklaşık yüzde 80’inin bu bakteri ile enfekte olduğu gözlenmiştir.

ÇALIŞANLAR MİDELERİNİ NASIL

KORUYABİLİR?Ofis çalışanları arasında

en sık görülen rahatsızlıklar ise gastrit, ülser, GORH, hipertansiyon, obezite, at-eriyosklerotik ve depresyon-dur. Mide hastalıklarından korunmanın en önemli yolu, yaşam tarzında değişiklik yapmaktır. Eğer kişi obez ise ve özellikle karın çevresinde kilolar fazla ise öncelikle kilo vermesi sağlanıyor; düzenli egzersiz öneriliyor. Sigara alkol kullanımı, kahve gazlı içecekler ve baharatlı yağlı besinlerin tüketimi azaltılıyor. Hastanın yatak başını yük-

seltmesi, yatmadan önce yemek yememesi, sıkı, dar giyecekler, korse ve kemerli pantolonlar kullanmaması öneriliyor.

ÇAĞIN HASTALIĞI RE-FLÜ…

“Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusu-nun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Mide asidik içeriğinin yemek borusuyla uzun süreli temas etmesi-yle bu bölgede hasara ve yanma hissine yol açıyor. Yemek borusunun arkasında oluşan yanmanın yanı sıra ağıza gıdaların ve mide su-yunun gelmesi kişiyi oldukça rahatsız ediyor. Reflü mutlaka teşhis ve tedavi edilmesi ger-eken bir hastalık. Aksi halde ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Günümüzde endoskopi ve diğer testlerin yaygınlaşması ile kolayca teşhis edilebiliyor.

Reflü şikayetleri olan hastalarda ilaç tedavisi çok önemli. Asit baskılayıcı ilaçlar (proton pompa in-hibitörleri), prokinetik ilaç tedavisi, antiasit ilaçlar ve HP tespit edilen olgularda 10-14 günlük antibiyotik tedavileri yüzde 80-85 oranında rahat-lama sağlayabiliyor.

MİDE KANSERLERİNDE RİSKİ ARTTIRAN FAK-

TÖRLERMide kanserinin görülm-

esinde beslenme alışkanlıkları önemli rol oynar. Ülkemizde mangal eti önemli bir yer tuttuğundan etin tuzlanması ve pişerken yanması kansere yol açabilir. Nitrit ve nitrit tuzları midede kanserojen et-kiye yol açabilir. Gastrit ya da ülsere neden olan helicobac-ter pylori bakterisi kansere de sebebiyet vermektedir. Bu bakterilerin tedavisi kanser riskini azaltır. Ayrıca kalıtsal faktörler, sigara ve alkol tüketimi de önemli rol oynar.”

Alman Federal Işınlara Karşı Koruma Dairesi tarafından yapılan açıklamaya göre, maruz

kaldığımız radyasyondaki önemli artışın sebebi, kozmik ışınları engelleyen güneş faaliyetlerinin

azalması.

Page 25: Yeni Devir Edition 105

2523 AĞUSTOS 2 0 1 1

Olumsuz çalışma koşulları ve stres en çok, ‘sindirim sisteminin şefi’ olarak nitelendirilen mideyi etkiliyor. Ağrı, hazımsızlık ve şişkinlik gibi sorunlar adeta çalışma hayatının bir parçası gibi…

MİZAH

Birbirinden İlginç Haberler

KOMİK KARELER

En başarısız öğrenci(Gerçek Haber)ÖSS’yi protesto için tüm soruları yanlış yanıtlamayı

hedefleyen Sefa Boyar, bir fen sorusuna doğru cevap vererek ‘başarısız’ oldu. ODTÜ inşaat bölümünden bu yıl mezun olan Sefa Boyar’ın tüm soruları yanlış yanıtlayarak yaptığı ÖSS protestosu amacına ulaştı. Sadece Fen Bilimleri’nden bir soruyu doğru yapan Boyar, Türkçe, Sosyal Bilimler ve Matematik bölümlerindeki 30’ar sorunun tamamını yanlış işaretlemeyi başardı. Kaynak:http://www.hurriyet.com.tr

Tavuk Cinsiyet Değiştirdi(Gerçek Haber)İngiltere’de bir çiftlikte yaşayan Georgina isimli tavuk

bir gecede cinsiyet değiştirerek horoz oldu. İngiliz The Sun gazetesinin yer verdiği habere göre, Georgina yerine George adı verilen 1 yaşındaki tavuğun, gagasının altında horoz gibi iki ibiği çıktı. Uzmanlar tavuğun yumurtalarında genetik bir bozukluğun yaşandığını ve bunun doğal bir durum olduğunu açıkladı. Sabahleyin horoz gibi kümesin çitlerine tüneyen George, artık yumurta da vermiyor.Kaynak:www.habervitrini.com

Korsanlar Parti Kuruyor (Gerçek Haber)İsveç’te internetten bedava film, müzik veya oyun

indirilmesinin cezalandırılmasına karşı olanlar, meclise girebilmek için parti kurdu. ‘Korsan partisinin’ lideri Rickard Falkvinge, AFP muhabirine ‘Partimiz eylülde yapılacak seçimlere katılacak’ dedi. Partinin önceki gün açılan internet (genel ağ) sitesinde yapılan açıklamada da seçim kampanyalarının tek konusunun ‘internetteki dosyaların paylaşımının cezadan muaf tutulması ve entelektüel mülkiyetin kaldırılması’ olacağı belirtildi. Kaynak:HaberTurk

Gözü Açık Gitmedi! Japon nine, dünyanın en yüksek zirvesi Everest’e

tırmanmayı başardıktan sonra öldü. Tur şirketinin verdiği bilgiye göre, 63 yaşındaki Shoko Ota, rehber ve bir başka dağcı ile birlikte dün zirveye ulaştı. Ancak inişe geçildiğinde Ota hareket edemez hale geldi ve zirveden 350 metre aşağıda kendinden geçti. Grup lideri, Ota’nın nefes almadığını ve nabzının durduğunu saptayarak, uydu telefonuyla acentenin Tokyo bürosuna haber verdi. Ota’nın ölüm nedeni konusunda bilgi verilmedi. Kaynak:ntvmsnbc.com

Gizli Numara Dün akşam saatlerinde Çorum’da yaşanan bir olay

duyanlara ‘bu kadar olur’ dedirtti. Lise öğrencisi C.S. telefonunu aldı eline başladı rehberde kayıtlı tüm numaralara çağrı bırakmaya. Son kişiyide çaldırdıktan sonra karşılık gelmesini bekledi. Aradan 2 saat geçmesine rağmen bir tane bile çağrı gelmemişti. C.S. hıçkırıklar içinde demek bu koca dünyada bir tane arkadaşım bile yok, artık yaşamamın hiçbir anlamı kalmadı diyerek evdeki tüm sarımsak ve soğanları(yaklaşık 2 çuval) yiyerek intihar etti. C.S. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından C.S.’nin telefonunu inceleyen polisler telefon ayarlarından numaranın gizlendiğini tespit ettiler. Polisler faili ya da failleri arıyor. Belkide bu caniler aramızda dolaşıyor olabilir!

Esnedi, ünlü oldu ABD Başkanı George

Bush için düzenlenen bir toplantının görüntülerinde sürekli esneyen, kafasını sallayan ve uyuklayan bir çocuk, tüm ABD’nin ilgisini çekti. CBS televizyonunda David Letterman’ın geç saatlerde yayımlanan “Late Show” adlı programında gösterildikten sonra tüm ülkenin ilgisini çeken çocuğun, Florida’nın Orange İlçe Başkanı Rich Crotty’nin oğlu olduğu ortaya çıktı.

‘Çakır’ İçin Saygı Duruşu “Kurtlar Vadisi” dizisinin kahramanı Çakır’ın ölümü

nedeniyle, Adapazarı’ndaki bir halı saha turnuvasında saygı duruşu yapıldı. Adapazarı’nda, Kurtlar Vadisi adlı diziden etkilenen bir grup, dizinin adını alarak katıldıkları futbol turnuvasında, dizinin kahramanı Çakır için saygı duruşunda bulunarak, yönetmeni protesto ettiler.

Canlı Yayında...Trabzon’da yerel Akça Televizyonu’nda haftada

bir yayınlanan ‘‘Müzik Ziyafeti’ programını hazırlayan mahalli sanatçı İsa İlhan, geçen haftaki programında Temel fıkralarını aratmayan bir sürprizle karşılaştı. Her programında olduğu gibi izleyici istekleri almaya başlayan İlhan, canlı telefon bağlantıları yapmaya başladı. Bir kaç telefondan sonra bir bağlantı daha yapan ve türkü isteği almayı bekleyen İlhan, ‘‘İsa abi, ben sizin mahalledeki tüpçü Rıfat. İstediğin tüpü eve götürdük fakat patron, ‘veresiye olmaz, parasını alın’ dedi. Şimdi dükkándayız. Televizyonda seni görünce bunu söylemek için aradım’’ sözlerini duyunca şoke oldu. Neye uğradığını şaşıran İsa İlhan programa beş dakika reklam arası verdi. Kaynak:hurriyetim.com

Bilmeden Rekor Kırdı Urfa’da çocukluğunu yaşayamadığını düşünen Kazım

Laleli, yaşamadığım şeyleri yaşamam için hala şansım var, diyerek bakkala koştu. Bakkalcı amca bana bir lolipop, diyen Laleli lolipopun nasıl yeneceğini bilmediği için direk yutmaya kalktı. Müşterisinin nefes alamadığını gören bakkal sahibi önce gazetecileri sonra da ambulansı çağırdı. Olayın ilginç yanı ise Laleli’nin bu olay sırasında en uzun süreli nefes tutma rekoru ile Guiness’e girmesiydi.

Cimbom -bom-“Galatasaray’da neler oluyor” adlı sempozyuma spor

adamları yoğun ilgi gösterdi. Sempozyuma konuşmacı olarak katılan ünlü spor yazarı Yılmaz YAZYAZ konuşmasında Fatih TERİM’i eleştirirken Fatih TERİM söz hakkı alarak her zamanki gibi eleştirilerin altında kalmadı. Sempozyumda ilgi çeken bir başka olay ise Başkan CANAYDIN’ın konuşmalar sırasında uyuması ve “nee Sebat yendi mi, hemen başkanı bulup tebrik etmeliyim” şeklinde sayıklamasıydı.

Dönerek Öldüler Bugün Ankara Gençlik Parkı’nda yaşanan bir olay

Türkiye’yi hayretler içinde bıraktı. Luna Parkın 2 kafadar gece bekçisi Hasan Yanbasan ve Memduh Düzkoşan, park kapandıktan sonra, dönen salıncaklara binmeye karar verdiler. 2 kafadar seans süresini ayarlamayı unutunca, bütün gece dönen salıncaklarda dönerek hayatlarını kaybettiler.

Page 26: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 126

Premier Lig’de şampiyonluk için play off maçlarını oynayan Anadoluspor, ligi lider bitiren Green Gully Cavaliers’a 3-0 yenildi. Anadoluspor’un umutları mağlubiyete rağmen tamamen tükenmiş değil. Temsilcimiz bu hafta daha önce 4-3 yendiği Oakleigh Cannons karşısına çıkacak. Cannons, geçtiğimiz hafta South Melbourne’u 1-0 yendi. Bu arada diğer liglerde 19’uncu hafta maçları geçtiğimiz hafta oynandı. Premier Lig’e çıkma mücadelesi veren Gençlikgücü, sahasında Fawkner Blues’ı 3-1 yenerek ilk 2 için avantaj yakaladı.

Toplu Sonuçlar: Green Gully 3 – Anadoluspor 0 Gençlikgücü 3 – Fawkner Blues 1 Cairnlea 3 – Çağrıspor 1 Hilalspor 4 – Maribyrnong Greens 2 Plenty Valley Lions 1 – Horozspor 1 Gençlerbirliği 2 – Essendon Royals 3 Işıkgücü 4 – Northern Utd 0 Keilor Wolves 2 – Kartalspor 2

Bu sonuçlardan sonra Eyalet Birinci Ligi’nde oynayan Gençlikgücü grubunda 36 puanla ikinci; Eyalet Üçüncü Lig’de aynı grupta yer alan Hilalspor 27 puanla 8’inci, Çağrıspor 25 puanla 9’uncu ve Cairnlea 24 puanla 10’uncu sırada yer aldı. Provisional Lig 2 temsilcimiz Horozspor 15 puanla 10’uncu sırada yer alırken, Provisional Lig 3 ekibimiz Gençlerbirliği 8 puanla son sırada yer aldı. Metropolitan Lig temsilcilerimizden Işıkgücü 29 puanla ikinci, Kartalspor ise 24 puanla beşinci durumda.

SPOR

Anadoluspor, Green Gully’a farklı yenildi ama hala final şansı var. Bu haftaki rakip bir kez daha Oakleigh Cannons olacak

AFL’in zirvesinde önemli bir değişiklik yok. Tek mağlubiyeti olan Collingwood liderliğini sürdürürken, onu sadece

Geelong zorluyor.

Collingwood kaçıyor, Geelong kovalıyor

Toplu Sonuçlar:

Carlton 66 Hawthorn 78

Gold Coast 64Adelaide 125

West Coast 134Essendon 77

North Melbourne 143 Fremantle 45

Collingwood 102 – Brisbane 84

Sydney 83St Kilda 68

Port Adelaide 97 Western Bulldogs 157

Melbourne 110 – Richmond 117

Son bir umut

KEWELL’İN YENİ TAKIMI

Galatasaray ile sözleşmesi sona eren Avustralyalı futbolcu Harry Kewell, (32)

ülkesinin 1. Lig takımlarından Melbourne Victory ile sözleşme imzaladı.

M e l -bourne Vic-tory kulübünün başkanı An-thony Di Pi-etro, yaptığı a ç ı k l a m a d a , H a r r y K e w e l l ’ ı n Avustralya’da sporun simgesi olduğunu ve futbolla daha fazla kişinin ilgilenmesini sağlayacağını söyledi.

Kewell da kulübün internet sitesindeki açıklamasında, “Avustralyalı olmaktan gurur duyuyorum ve buradaki fut-bola katkıda bulunmak istiyorum. Ülkemde oynamak her za-man tutkumdu ve Melbourne Victory’de forma giyme fırsatı bulduğum için mutluyum” ifadesini kullandı.

Yerel basına göre Melbourne Victory, Galatasaray’ın ser-best bıraktığı Kewell ile 3 yıllık sözleşme imzaladı.

Leeds United ve Liverpool’da oynadıktan sonra 2008’de Galatasaray’a transfer olan Kewell, sarı-kırmızılı takımda 3 sezon forma giydi.

Page 27: Yeni Devir Edition 105

2723 AĞUSTOS 2 0 1 1

SPOR

Galatasaray’da hedef Podolski

Galatasaray’da, tüm gözler Lukas Podolski transferine çevrildi. Alman oyuncu ile büyük ölçüde anlaşma sağlayan sarı-kırmızılı

yönetim, Köln ile pazarlık masasına oturmaya hazırlanıyor.Uzun süredir dünya çapında bir

golcü arayan Galatasaray, Drogba, Forlan, Adebayor gibi isimlerin maliyetinin çok yüksek olması nedeniyle, yol haritasını değiştirdi ve rotayı tekrar Lukas Podolski’ye çevirdi.

Abdel Kader Keita’nın trans-ferinden vazgeçen Galatasaray yönetimi, Bundesliga ekiplerinden Köln’ün formasını giyen Lukas Podolski’yi renklerine katmak için çalışmalarına hız verdi.

BU HAFTA RESMİ İMZANIN ATILMASI BEKLENİYORGalatasaray kurmayları,

Bundesliga’da, Köln’ün bu hafta Kaiserslautern ile oynadığı maçın kadrosuna alınmayan yıldız oyuncu için, Alman ekibin yetkilileri ile masaya oturacak. Yöneticiler bu görüşmenin ardından, Podolski’ye hafta başında resmi imzayı attırmayı planlıyor.

Zira yıllık 3.5 milyon eurodan, 4 yıllık sözleşme önerilen Alman yıldız ile büyük ölçüde anlaşma sağlanmış durumda.

FORLAN VE DROGBA TRANSFERİ DÜŞÜK OLASILIK

Radamel Falcao transferi ile Atletico Madrid’den ayrılması

neredeyse kesinleşen Diego Forlan içinse, sarı-kırmızıların önünde Inter engeli bulunuyor. Samuel Eto’yu, Rus ekibi Anzi Mohaçkale’ye gönderen İtalyan ekibi, bir süredir beklettiği Forlan’ı yeniden gündemine aldı.

Uruguaylı futbolcunun mena-jeri, Inter’in teklifini görmeden, diğer kulüpler ile görüşmeye sıcak bakmıyor.

Galatasaraylı yöneticiler, Pe-ter Kenyon aracılığıyla, Didier Drogba transferi konusunda da nabız yokluyor. Ancak bu aşamada, Drogba’nın Galatasaray forması gi-yme olasılığı düşük görünüyor.

Fenerbahçe’nin 14 milyon euro bonservis bedeliyle transfer ettiği İspanyol forvet,

sarı lacivertli takımda geçirdiği 3 sezonda beklentileri karşılayamadı. Guiza, Süper

Lig, Türkiye Kupası ve Avrupa Kupaları’nda sergilediği performansla hüsran yaşadı.

Guiza’nın Fenerbahçe

serüveni tam bir hüsran

Fenerbahçe’den İspanya’nın Getafe kulübüne transfer olan Daniel Gonzalez Güiza’nın, sarı-lacivertli kulüpteki 3 sezonluk serüveni tam bir hüsran oldu.

İspanya Birinci Futbol Ligi ‘’La Liga’’da Real Mallorca formasıyla 37 maçta 27 gol atarak gol kralı olduktan sonra 2008-09 sezonunda 14 milyon avro bon-servis bedeliyle Fenerbahçe’ye transfer olan İspanyol futbolcu, sarı-lacivertli takımla 4 yıllık sözleşme imzalamıştı.

Fenerbahçe’de forma giydiği 3 sezonda beklentil-eri karşılayamayan Güiza, sözleşmesinin bitimine 1 yıl kala, Getafe takımına transfer olarak, İspanya’ya geri döndü.

GEÇEN SEZON SADECE 71 DAKİKA OYNADI

Fenerbahçe’de ilk iki sezon-da bekleneni veremeyen Güiza, geçen sezon da sakatlığı nedeni-yle uzun süre forma giyemedi.

Geçen sezon başında sol ayak topuğundaki sakatlığı nedeniyle ameliyat olan İspanyol futbolcu, 16 Mayıs 2010’daki Trabzons-por maçından sonra ilk kez 27 Ocak 2011’de Gençlerbirliği ile yapılan Türkiye Kupası eleme grubu maçında forma giymişti. İyileştikten sonra da fazla forma şansı bulamayan Güiza, geçen se-zon 1 Türkiye Kupası, 3 lig maçı olmak üzere 4 maçta toplam 71 dakika oynadı.

LİGDE 3 SEZONDA 23 GOL ATTI

İspanya Ligi’nde 2007-2008 sezonunda 27 gol atarak gol krallığı tacını takan Güiza, Fenerbahçe’deki 3 sezonunda bu gol rakamına ulaşamadı.

Sarı-lacivertli ekipteki ilk se-zonunda (2008-2009) ligde 32 maçta 2 bin 586 dakika forma giyen İspanyol futbolcu, 11 gole imza attı.

Güiza, 2009-2010 sezonunda ise 27 maçta 2 bin 63 dakika oy-nayarak, yine 11 gol kaydetti.

Geçen sezon sadece 3 lig maçında toplam 46 dakika forma giyebilen Güiza, takımının 5-3 kazandığı deplasmandaki Buca-spor maçında 1 gol attı.

İspanyol golcü, sarı-lacivertlilerde geçirdiği 3 sezonda ligde 62 maçta 4 bin 695 dakika forma giyerken, toplam 23 gol attı.

AVRUPA’DA DA KAYIPGüiza, Fenerbahçe formasıyla

çıktığı 20 Avrupa kupası mücade-lesinde de kendisini gösteremedi.

Sarı-lacivertli takımın 2009-2010 sezonunda mücadele ettiği UEFA Avrupa Ligi’nde grup ve 32’ler turundaki maçlarda gol ata-mayan Güiza, eleme turunda 3 gol kaydetti.

2008-09 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi elemesinde 1 golü bulunan İspanyol futbolcu, grup maçlarında 2 gol kaydetmişti.

Manchester United’dan kiralanan Bebe’nin

sakatlanmasının ardından süratle forvet oyuncusu

arayan Beşiktaş’ta, Braga’nın golcüsü Lima’nın

transferinin bitmesi an meselesi...

Kartal, Bebe’nin yerine Lima’yı getiriyor

Bebe’nin sakatlanmasından sonra forvet arayışlarına başlayan Beşiktaş, Portekiz ekibi Braga’nın golcü ismi Lima’nın transferinde sona yaklaştı.

Siyah-beyazlılar, geçtiğimiz se-zon UEFA Avrupa Ligi’nde final oy-nayan Braga kulübü ile bir süredir forvet oyuncusu Lima’nın transferi için görüşmelerde bulu-nuyordu. Beşiktaşlı yöneticilerin, 28 yaşındaki oyuncu

ile anlaşma konusunda büyük aşama kaydetti. Tam adı Rod-rigo José Lima Dos Santos olan Brezilyalı futbolcunun 1-2 gün içinde İstanbul’ a gelerek imza

atması bekleniyor.Lima, Braga’da geçen sezon

forma giydiği 28 lig maçında 6 gol 8 asistle oynadı. Avrupa kupalarında ise 19 maçta 5 gol kaydetti.

Trabzonspor’da herkes cezalı!Yeni sezonu Avrupa kupalarındaki eleme maçları

nedeniyle erken açan Trabzonspor, henüz Spor Toto Süper lig başlamadan hem yönetim, hem sporcu hem de teknik adam olarak ceza sıkıntısı yaşıyor.

İlk olarak Futbolda şike soruşturması kapsamında göz altına alınan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan kulüp başkanı Sadri Şener'e yurt dışı yasağı cezası getirildi.

Bordo-mavili takımın Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Benfica, UEFA Avrupa Play-off turunda Athletic Bilbao deplasmanlarına bu nedenle gidemeyen başkan Şener, daha sonra Futbol Federasyonu tarafından tedbirsiz olarak da Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) sevk edildi. Soruşturmada ismi geçen diğer yöneticiler Nevzat Şakar ve Recep Denizer de PFDK'ya

sevk edilen diğer yöneticiler oldu.Tedbirsiz olarak PFDK'ya sevk edilen Şener, daha

sonra buna tepki olarak basında çıkan açıklamalarına ilişkin olarak 30 gün hak mahrumiyeti cezası aldı.

Kulüp internet sitesinde yer alan sportmenliğe aykırı bir başka açıklama nedeniyle de bordo-mavili kulübe 25 bin lira para cezası verildi.

Trabzonspor’da teknik direktör Şenol Güneş de İspanya’da yaptığı açıklamalar nedeniyle tedbirli olarak PFDK’ya sevk edildi.

Savunmasını Futbol Federasyonu’na gönderen ve bu konudaki kararı bekleyen Güneş, ayrıca Athletic Bilbao maçında da hakeme yaptığı itiraz nedeniyle kırmızı kart ile tribüne gönderildi. Güneş, Athletic Bilbao maçında da yedek kulübesindeki yerini alamayacak.

Page 28: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 128

İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Başkanı Ke-mal Ergün, Somali’ye yardım çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.

Ergün, “Somali’ye yardım çalışmalarımız hızla devam edi-yor” başlığıyla yayımladığı yazılı açıklamada, başta Somali olmak üzere, çeşitli Afrika ülkelerinde açlık ve sefaletten ölen insanların yardımına koşmak için başlatılan yardım kampanyasının tüm hızıyla devam ettiğini belirtti.

Kampanya kapsamında yarın otuzdan fazla yardım gönül-lüsünün bölgeye intikal edeceğini, 23 Ağustos’ta da İstanbul’dan Kenya’ya kargo uçağıyla acil yardım gönderileceğini kaydeden Ergün, “IGMG olarak Afrika’daki insanlık dramının duyulduğu ilk

g ü n l e r d e Fitre-Zekat M a ğ d u r l a r Fonumuzdan acil yardım gönderdik . Y a ş a n a n d r a m ı n büyük lüğü ve insanların ç e k t i k l e r i o lağanüstü ıstırap, bi-zleri daha g e n i ş k a p s a m l ı bir yardım

kampanyası başlatmaya yöneltti” ifadesini kullandı.

Kampanya vesilesiyle el-lerine ulaşan yardımları zaman kaybetmeden yerine ulaştırmaya çalıştıklarını belirten Ergün, “22 Ağustos tarihinde otuzun üzer-inde yardım gönüllüsünden oluşan ekibimiz, Kenya, Somali, Etiyopya ve Cibuti’deki mülteci kamplarına yardım götürecektir. Kenya dışındaki yerlerde yardımlar na-kit olarak aktarılacak, ihtiyaç duyulan gıda ve ilaç yardımları yerel ülkelerden temin edilerek gönüllülerimizce dağıtılacaktır. 23 Ağustos’ta ise İstanbul’dan Kenya’daki mülteci kamplarında yaşayan mültecilere ulaştırılmak üzere THY’den kiraladığımız kar-

go uçağıyla acil yardım gönderi-lecektir” bilgisini verdi.

Bu çalışmaların yanı sıra Somali’deki hükümet yetkilileri-yle de görüşmeler yaptıklarını bil-diren Ergün, yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Bölgede güvenliğin sağlanabilmesi durumunda, insanların geçimlerini sağlayacak kalıcı yatırımlar için ayrıca bir kampanya düzenleyerek, bölge halkının temel ihtiyaçlarını devamlı bir biçimde karşılayacakları küçük imkanlar oluşturacağız. Trilyon dolarları bulan savaş bütçelerini kısa sürede onaylayan devletler, maalesef birkaç milyar dolarlık insani yardım konusunda duyarsız kalmaktadırlar. Bu durumda açlık ve sefaletten ölen insanların yardımlarına koşma görevi, dayanışmayı önemseyen, muhtaç ve mağdurların acılarını yüreğinde hisseden, dini, dili, rengi, ırkı ne olursa olsun hiçbir ayrım yap-madan yardım elini uzatan IGMG gibi sivil toplum kuruluşlarına düşmektedir. Bizler de Peygamber Efendimizin ‘Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’ düsturunu şiar edinmiş bir kuruluş olarak, üz-erimize düşen bu önemli görevin bilinciyle yardım kampanyamıza ve bölgeye yardımları ulaştırmaya tüm gücümüzle devam edeceğiz.”

* * *

DÜNYAomali ve Kenya’ya 30 kişilik bir ekip gönderen İslam Toplumu Milli Görüş

Teşkilatı, bölgeye yardım malzemesi göndermeye devam ediyor

İGMG’nin Somali’ye yardımı sürüyor

Mekke’de, Kabe’nin bulunduğu Mescid-i Haram’ı genişletme projesiyle 1,2 milyon

kişiye daha ibadet etme imkanı sağlanacak.

Kabe’nin çevresi genişletilecek

Suudi Arab News gazetesinin haberine göre, yeni genişleme projesi ile modern çöp imha ve güvenlik takip sistemleri kuru-lacak. Caminin kuzey bahçesine güneşlikler yapılacak. İnşa edi-lecek ek kısım klimalı olacak. Yürüyen merdivenler misafirlere kolaylık sağlayacak ve halen kullanılan mescide köprülerle bağlanacak.

Gazeteye konuşan Mescid-i Harameyn işleri başkanlığı başkan yardımcısı Muhammed El Huzeym, proje tamamlandığında yeni kısımda yaklaşık 1,2 milyon kişinin ibadet edebileceğini söyl-edi. El Huzeym, tavaf yapılan bölgenin de genişletileceğini ve Mescid-i Haram’ın tüm

bölümlerinin klimalı olacağını kaydetti. Yetkili, Safa ve Merve arasındaki yürüyüş yolunun saatlik kapasitesinin 44 binden 118 bine çıkarıldığını ifade etti.

Geçtiğimiz günlerde Mekke’de yapılması planla-nan şehiriçi toplu raylı taşıma sisteminin inşaatına 2013’te başlanacağı ilan edilmişti. Raylı sistemde operasyonların 2017’de start alması hedefleni-yor. Her yıl hac ve umre için milyonlarca ziyaretçinin akınına uğrayan Mekke’de ciddi trafik sıkışıklığı yaşanıyor. Tahmin-lere göre şehrin kendi nüfusu 2035’e kadar iki katına çıkarak üç milyona ulaşacak.

* * *

Libya’da Kaddafi rejiminin ikinci ismi muhaliflere sığındı, ardından İtalya’ya uçtu. İçişleri bakanı da yurtdışına yaptığı ziyaretten sonra ülkesine dönmedi.

Bakanları Kaddafi’yi terk ediyorKaddafi yönetiminde kan

kaybı sürüyor. Kaddafi rejimin bir zamanlar iki numaralı ismi olarak bilinen Abdüsselam Callud’un Libyalı muhaliflere sığındığı belirtiliyor.

Tunus hükümetinden üst düzey bir kaynak, gece yarısı Callud’un ailesiyle, Cerba havalimanından İtalya’ya doğru hareket ettiğini belirtti. Başka bir hükümet kaynağı da gece Tunus’un güneyine gelen Callud’un İtalya üzerinden başka bir ülkeye geçebileceğini söyl-edi.

Callud’un, Libya’daki krizin başından bu yana muhaliflerin yanında yer alan, Kaddafi ve rejimine karşı tavır alan Katar’a gidebileceği sanılıyor.

Libyalı muhaliflerin sözcüsü dün, Mesud Ali Callud’un mu-haliflerin kontrolündeki Batı

Dağları bölgesine sığındığını açıklamıştı.

CUNTA ÜYESİYDİKaddafi’yi iktidara get-

iren 1969 darbesini yapan cunta içinde yeralan Callud, 1990’larda Kaddafi’nin gözünden düşene ka-dar Libya’nın iki numaralı ismi olarak biliniyordu. Kaddafi ile görüş ayrılığına düştüğü 1990’lar-da pasaportuna el konulan ve dev-let gözetimi altına alınan Callud’un bu tarihten sonra Kaddafi rejimine ne kadar yakın olduğu bilinmiyor.

Öte yandan Libya Petrol Bakanı Omran Abukraa’nın İtalya ziyaretinin ardından Tunus’a geldiği ancak ülkesine dönmediği bildirildi.

Reuters’ın haberine göre adı açıklanmayan bir Tunuslu yet-kili, Abukraa’nın Temmuz ayında OPEC toplantısı için İtalya’ya

gittiğini belirtti. Kaddafi yöneti-minin yıllarca Petrol Bakanlığını yapan Shokri Ganem de Kaddafi karşıtlarına katılmıştı.

Libya İçişleri Bakanı Nasır El Mobruk Abdullah’ın da hafta başında Mısır’a gittiği açıklanmıştı.

KADDAFİ VE OĞULLARI KAÇTI İDDİASI

İsyancıların dün gece başkent Trablus’a girmesinin ardından Kaddafi ile birlikte oğulları Hanni-bal ve Muaatsam’ı da alarak kent-ten ayrıldığı öne sürüldü.

Muhalif Libya TV, Kaddafi’nin ülkeden ayrılırken askerlerine “maksimum güç” kullanma emri verdiğini duyurdu.

Tripoli Post gazetesinin ha-berine göre Kaddafi yönetiminin Başbakanı Baghdadi Mahmoudi de kaçtı. Ancak Kaddafi ailesinin

batı, doğu ve güneyden isyancılar tarafından sarılan kentten nasıl kaçtıkları ile ilgili bilgi yer almadı.

Sosyal paylaşım sitesi twitter’da yazan görgü tanıkları

geceyarısından sonra kentte kutlamaların başladığını söyledi. Ancak isyancılar ya da Trablus hükümeti henüz iddialarla ilgili bir doğrulama yayımlamadı.

Page 29: Yeni Devir Edition 105

2923 AĞUSTOS 2 0 1 1

Doğu Afrika’da ‘’Afrika Boynuzu’’ diye tabir edilen bölgede yer alan Somali ve Kenya’da yaşanan 60 yılın en büyük kuraklık krizi ve açlık, insanların yaşadıkları kentleri ve hatıralarını terk ederek yollara düşmesine neden oluyor.

Yaşanan kuraklık ve kuraklığa bağlı olarak ortaya çıkan açlılığın insan yaşamını olumsuz etkilediği Somali, Kenya, Etiyopya ve Cibuti’de yaşayan yaklaşık 12 milyon insan açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle risk altında. Son 60 yılın en büyük kuraklık krizine sahne olan ülkelerini terk eden ve günlerce süren zorlu yolculuğun ardından Kenya-So-mali sınırındaki ‘’Dadaab Mülteci Kampına’’ ulaşan Somalili çocuk-lar, ağaç dallarından yapılan derme çatma çadırlarda, kimi zaman ‘’bir tas su’’ bile içmeden hayata tutun-maya çalışıyor. Kampta, yardım dağıtılacağı haberi o kadar hızlı yayılıyor ki zaman zaman İHH İnsani Yardım Vakfı görevlileri bile şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar.

Yaklaşık 600 bin kişinin, zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiği kampta, yaşayan mül-teciler su kuyruklarında ortalama 2 saat bekliyorlar. Kamplardaki su depolarından yapılan dağıtımlar esnasında yaşanan izdihamı ise silahlı görevliler güçlükle önlüy-orlar.

Bölgede yardım dağıtımı yapan bir çok kuruluş, izdihamı önlemek amacıyla yardım dağıtımlarını

c l a s s i c d e s i g n _ f u r n i t u r e @ h o t m a i l . c o m

etrafı tel örgülerle çevrilmiş alan-larda yapmayı tercih ediyor.

EN BÜYÜK HAYAL: DOYDUM DİYE SOFRADAN KALKMAK

Bölgede yıllardır yardım faaliyetleri yürüten İHH İnsani Yardım Vakfı görevlileri tarafından dağıtılan, ‘’su, pirinç, şeker, sıvı yağ ve mısır’’ dan oluşan yardım paketlerini almak için güneşin yakıcı sıcağı altında anneleri ile birlikte bekleyen Somalili çocuk-lar, ‘’En büyük hayalimiz, doydum diyerek sofradan kalkabilmek. Böl-geye yardım kuruluşları ulaşmadan önce, günlerce aç kaldık. Anneler-imiz, yemek bulduklarında önceliği küçük kardeşlerimize veriyordu’’ dedi.

Çocuklarına ‘’süt’’ ala-bilmek için saatlerce yardım kuyruklarında bekleyen anneleri ise bölgeye yapılan yardımların hızlandırılmasını isteyerek, ‘’Çocuklarımız yaşasın, evimiz ol-masa da olur. Kampa ulaşıncaya ka-dar geçen süre içinde bir çok insan çocuklarının yaşama veda edişini çaresizce izlemek zorunda kaldı. Bu nedenle çocuklarımızın yaşamı bizim için her şeyden önemli. Kampa yapılan gıda yardımlarının yanı sıra, özellikle çocukların ihtiyacı olan ilaç yardımlarının hızlandırılması da hayati öneme sa-hip’’ diye konuştular.

Yiyecek ve su bulabilmek amacıyla binlerce insanın aç ve susuz günlerce yürüdükten sonra

ulaştığı mülteci kamplarından biri-si olan ‘’Dadaab Mülteci Kampı’’, açlık ve susuzlukla mücadele eden insanların kendi imkanları ile oluşturdukları binlerce derme çatma çadırdan oluşuyor. Kampta yaşayan çocukların bir bölümü özellikle yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalıklar nedeniyle yaşamını kaybetmiş durumda.

Bölgeye ulaşan yardım ekipleri, sağlık sorunları nedeniyle hayati tehlike noktasına gelen çocukları öncelikle bölgedeki hastanelere nakletmeye çalışıyorlar. Kampta yaşayan yetişkinlerin büyük bir bölümü olumsuz yaşam şartları ve sıcak havaya rağmen Ramazan Ayı’nda oruç tutmaya çalışıyor. Büyük bir bölümü sahura kalk-madan oruç tutan kamp sakinlerin-in bir bölümü ise iftarlarını yardım ekiplerinin getirdiği, ‘’Hurma ve su’’ ile açıyor.

Dünyaca ünlü futbolcuların çıktığı bir ülke olan Somali’deki kamplarda yaşayan çocuklar, futbol özlemlerini ise çoraplarının içine ‘’kum’’ doldurarak yaptıkları futbol topları ile gidermeye çalışıyorlar.

Dadaab Mülteci Kampı’nda yaşanan drama şahitlik eden AA muhabirlerinin Garissa-Nairobi yolunda rastladığı 14 yaşındaki Amina ile 15 yaşındaki ağabeyi Hü-seyin Abdikarim Dalmar, 7 kardeş olduklarını anlatarak, ‘’Koyunlar, yaşadığımız köyün sakinlerine ait. Biz ailemizle derme çatma bir kulübede yaşıyoruz. 3 yıl önces-

ine kadar köyümüzde Birleşmiş Milletler tarafından açılan oku-la devam ediyorduk. İngilizce konuşmayı burada öğrendik. Kardeşlerimiz büyüyünce babamız bizi okuldan aldı ve çobanlık ya-parak kardeşlerimizin bakımını üstelendik. Annemiz ise yaşlı ve artık kardeşlerimizin yükünü taşıyamıyor’’ dedi.

Bazen aç kaldıklarını da anlatan Dalmar kardeşler, ‘’Yaşadığımız olumsuzluklara rağmen dün-yada yaşanan gelişmelerden haberdar olmak için, ‘Bir pilli

radyomuz’ olsun çok isterdik. Okulda öğretmenlerimiz bize ki-tap ve gazete okuma alışkanlığı kazandırmışlardı. O nedenle ül-kemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri merak ediyoruz. Yaşanan gelişmeleri ise yol boyun-da mola veren deve kervanlarından öğreniyoruz’’ diye konuştular.

Koyunlarını çok sevdiğini an-latan Hüseyin Abdikarim Dalmar, ‘’En büyük korkum, açlık nedeni-yle insanların koyunlarımı zorla almaya veya çalmaya çalışması’’ diye konuştu

SAFFET YILDIRIM

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ

ve Ramazan Bayramı’nı

kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için hayırlara vesile

olmasını dileriz.

DÜNYA

Somalili çocukların en büyük hayali

Kenya-Somali sınırındaki

‘’Dadaab Mülteci Kampındaki

çocukların en büyük hayali, önünde bir tas çorbası

olanların, ne kadar şükretmesi

gerektiğini hatırlatıyor!

Page 30: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 130

CENGİZ HAN

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve

Ramazan Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam

Alemi için hayırlara vesile olmasını dileriz.

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

NAİL AYKAN

İSMAİL SARAY

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

ESAT KAYA

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve

Ramazan Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam

Alemi için hayırlara vesile olmasını dileriz.

KADİR VE CENGİZ ÖZDEMİR

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

İBRAHİM AYGÜN

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

MUSTAFA OKUR

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve

Ramazan Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam

Alemi için hayırlara vesile olmasını dileriz.

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

ALİ KOTAN

Tüm toplumumuzun KADİR GECESİNİ ve Ramazan

Bayramı’nı kutlar, insanlığa ve İslam Alemi için

hayırlara vesile olmasını dileriz.

SULTANLI AİLESİ

THE TASTE OF LEBANON STAFF

The Taste Of LebanonCountry Style

Page 31: Yeni Devir Edition 105

3123 AĞUSTOS 2 0 1 1

Hazır beton bölümümüz açılmıştır

Page 32: Yeni Devir Edition 105

23 AĞUSTOS 2 0 1 132

TTFM

4

FULL-CERAMIC BURNER UNIT

CHAIN-FREEDIRECTDRIVE

MOTOR SYSTEM

HOT SPECIALS!!!

$15904 - BURNER

KEBAB MACHINE

Individual Flame-outThermocouple Sensor

on every burner

Durable and ReliableBattery Operated

Spark Igniter

Innovative Swing-inDesign gets close

to kebab

Safe & DurableStainless-Steel

Corrugated Gas Lines

www.kebabmachine.com.au

TTFM- SERIESKEBAB MACHINES

TTFM

3

TTFM

5

Showroom: 695 Sydney Rd, Coburg 3058 , Melbourne - Victoria, AustraliaTel: +61 3 9350 2943

Factory: 26~28 Glenbarry Road, Campbellfield 3061, Victoria AustraliaTel: +61 3 9357 0855

Email: [email protected]

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

TTFMVerticalBanner2050by81250.pdf 8/16/2010 9:54:58 AM