marketing europe & anatolia sayı:017

54
Tarih: Mart 2013 Sayı: 17 Algı Semineri transformatör Put the MONEEEY kelebeğin fırtınası Efes enfes de, ah şu esintiler olmasa... retorik Mollalar ve femenler

Upload: eksantrik-produksiyon

Post on 26-Mar-2016

237 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Argün Albayrak'ın dönüşümü tetikleyen, reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

TRANSCRIPT

Page 1: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketingeurope & anatolia

Tarih: Mart 2013 Sayı: 17

Algı Semineri

transformatörPut the MONEEEY

kelebeğin fırtınasıEfes enfes de,ah şu esintiler olmasa...

retorikMollalar ve femenler

Page 2: marketing europe & anatolia Sayı:017
Page 3: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 1

İçindekiler

Sayı: 17 Tarih: Mart 2013

İmtiyaz SahibiEksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.e-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Genel Yayın Yönetmeni veSorumlu Yazı İşler MüdürüElvin Ekşioğlue-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Haber ve FotoğraflarAgency Europe & Anatolia

Katkıda BulunanlarArgun AlbayrakNurgül Eryıldır GünayAli Erdem EkşioğluSeval DubanEkim Sölemez

DanışmanAbdullah Ekşioğlu

İlan RezervasyonMelis Deniz

Yayın TürüSüreli Yayın

Yönetim YeriAgency Europe & AnatoliaFeneryolu Mh. Gedikli Sk.Adilbey Ap. No: 15/13Kadıköy - İstanbul - Tr.Tel: +90 555 233 24 41e-mail: [email protected]

marketing europe & anatoliaAgency Europe & Anatolia tarafındanSüreli yayınlanan bir e-dergidir.

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmet-leri San. ve Tic. Ltd. Şti. aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, ma-kalelerdeki görüşler ve hukukisorumluluk yazarlara aittir.

Bu derginin yayınlanma sürecindehiçbir ağaç zarar görmemiştir.

mobil: http://m-mea.eksantrik.comhttp://www.facebook.com/meadergiBir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketingeurope & anatolia

Kısa Kısa 04 - 10

Röportaj 22 - 25

transformatör 15 - 21

kelebeğin fırtanası 27

Gezi 43 - 46

reklam arası sinema 48

Reklam Dünyası 28 - 29

retorik 31

Kampanyalar 33 - 41

Kültür Sanat 50 - 51

Medya Dünyası 13

Page 5: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 3

Köşe

Geçenlerde eşime LCW'den bir pantolon aldık. Aldıktan bir ay kadar sonra pantolonun ceplerinin kenarları yırtılmaya başladı. Eşim pantolonu çöpe atacakken. dur dedim bu pantolon çok çabuk yıprandı bu normal değil LCW'ye bir soralım. Hemen fişini aradık, bulamadık. Olumsuz yanıt alacağımızdan emin bir şekilde bir LCW mağazasına gittik. Konuyu kasadaki görevliye anlattık. Bizi hemen bir görevliye yönlendirdiler. Bilgisayar kayıtlarından satış bilgilerine ulaşıldı ve değiştirme süresi dolmasına, pantolon defalarca giyilmiş olmasına karşın, kendi mallarının kusurlu olduğu gerekçesiyle anında iade aldılar. Biz de yerine başka bir pantolon alarak geri döndük. LCW'yi bu sorumlu davranışından dolayı kutluyorum. İşte markalar böyle çalışmalarla oluşuyor. Müşteri güveni böyle ilkeli çalışmalarla uzun yıllarda kazanılabiliyor ve bu davranışlar kulaktan kulağa yayılarak gerçek müşteri deneyimi öyküsü olarak markanın reklamına çok büyük katkı sağlıyor.

Yine benzer bir olayı son günlerde köftelerinde kullanılan etin kaynağıyla gündeme gelen IKEA'da yaşadım. IKEA'dan iki laptop sehbası aldım. Biri bana biri oğluma. Yükseklikleri ayarlanıyor ya oğlum bir indiriyor bir kaldırıyor. Bir ayda yükseklik ayarı vidası elinde kaldı. Ne olacak ne yapalım acaba yedek parçası var mıdır derken. Sehbayı alıp IKEA'ya gittim. Dedim ki biz bunu kırdık. Yedek parçası var mı. Hemen aile kartımdan satış bilgilerine ulaştılar. Dediler ki ürün henüz garanti süresi içerisinde o nedenle bu parçayı komple

Elvin Ekşioğlu / [email protected]

değiştiriyoruz. Biz böyle şeylere alışık olmadığımızdan ne kadar ödeyeceğim falan diye soracak oldum, ancak hiçbir ücret talep etmediler. Oysa biz garanti süresi içerisinde meydana gelen her arızanın firma yetkilileri tarafından nasıl da garanti kapsamı dışında olduğunun anlatılmasına alışık olduğumuzdan IKEA'yı da bu örnek davranışından dolayı tebrik ediyorum. Darısı diğer markaların başına.

İki olumlu örneğin ardından bir de olumsuz bir deneyimimi paylaşmak istiyorum. Benim eşim telefon konusunda Motorola markasına oldukça düşkün olmasıyla da bilinir. Kendisine motorola bir telefon almış, telefonun kutusunun içerisinde verilen SD kart arızalı çıkınca yetkili servise gitti ve durumu anlattı. Daha o gün satın aldığı telefonu bütünüyle servise bırakması gerektiğini, ancak 1 ay yasal servis süresi sonunda SD kart'ı değiştirip değiştiremeyeceklerine karar vereceklerini söyleyen servis elemanlarına sadece SD kartı bırakmayı teklif etse de bir sonuç alamadı. Daha sonra telefonla arayan başka bir servis yetkilisi de aslında kutuda yer alan SD kartın garanti kapsamı dışında olduğunu bildirdi. Türkiye'de Motorola yetkili servisinin bu durumu da dünyanın en iyi cep telefonlarını üreten Motorola'nın neden Türkiye pazarında bir türlü yer edinemediğinin herhalde en açık göstergesi. Bu arada eşim de artık Motorola kullanmıyor.Umarız bu hatalarında ısrar etmezler ve kaliteli cep telefonlarıyla Türkiye pazarında da hak ettikleri yeri alırlar.

editörden)(

İyiye iyi, kötüye kötü...

Page 6: marketing europe & anatolia Sayı:017

4 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Turner International; “CNN International Commercial” (CNNI Commercial) adında yeni bir organizasyon kurarken yönetim koltu-ğuna Turner yöneticisi RANI RAAD getirildi. CNN International’ın ana kuruluşu Turner Broadcasting System’in

Başkanı Gerhard Zeiler tarafından yapılan açıklamaya göre Rani Raad; “Ticari Faaliyetlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve CCO (Chief Commercial Officer)’’ göreviyle CNN International’da olacak.CNN International’ın ticari stratejisi ve vizyonundan so-rumlu olan Raad, ayrıca reklam ve içerik satışları, iş geliş-tirme, uluslararası araştırma ve pazarlama faaliyetlerini de yönetecek. Raad, halen yürütmekte olduğu Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’daki Turner Broadcasting faaliyetleri yöne-

ticilik görevini de sürdürmeye devam edecek. CNN’in uluslararası ticari faaliyetlerini tek bir organizasyon çatısı altına toplama kararı ve stratejileri doğrultusunda gerçekleşen görevlendirme ile ilgili Turner Broadcasting System International Başkanı Gerhard Zeiler; “Organi-zasyonu sadeleştiriyoruz ve sorumlulukları netleştiriyo-ruz. CNN’nin küresel ticari girişimlerini yürütürken edindiği başarılı geçmişi ve muazzam uluslararası ağı nedeniyle Rani, böylesi zorlu bir görev için en uygun yöneticidir” açıklamasında bulundu.Getirildiği görevli ilgili olarak Rani Raad ise; “Dünyanın li-der uluslararası haber markasının, tüm ticari akışlarını bir düzene sokmak, CNN’in değerli ve yaygın bir varlığa sahip olduğu muhtelif platformların tümünde, ortaklarımız için en iyi çözümler sunmamıza yardımcı olacak” açıklamasını yaptı. CNN, kilit öneme sahip tüm bağımsız izleme an-ketlerinde ve medya anketlerinde en iyi uluslararası haber kanallarından biri olarak görülmüş ve bu sonuçlar da iş ortakları için CNN’in doğru bir seçim ve cazip bir tercih ol-duğunu göstermiştir.

CNN International’a yeni CCO...

Finans dünyasının önde gelen isimlerinin konuşmacı ola-rak katıldığı zirvede finansı meslek olarak seçmiş yönetici adayı ve yöneticilerin en güncel bilgilerle tanışması amaç-lanıyor. Ayrıca interaktif bir ortamda gerçekleşecek zirve, finansla ilgili bilgi ve deneyimlerin paylaşılacak. Finans Zirvesi’nde Türkiye’nin ve dünyanın en önemli şir-ketlerinin CFO, genel müdür yardımcıları, direktörleri ve akademisyenlerden oluşan yirmi konuşmacı, onlarca otu-rum ve finans dünyasıyla ilgili önemli konulara yer veriyor. Aynı zamanda katılımcılarına sektördeki yeni trendleri,

3. Finans Zirvesi...teknikleri ve uygulamaları başarılı yöneticilerden ve otori-telerden dinleme ve öğrenme olanağı sağlanıyor.Zirvede, İMKB Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Kemal Yılmaz, McKinsey Ülke Direktörü Özgür Tanrıkulu, İstan-bul Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, Coco Cola İçecek Mali İşler Direktörü N.Orhun Köstem, GP-Trust Yönetici Ortak S. Pınar Eczacıbaşı, Fi-nansbank Teftiş Kurulu Başkanı Ersin Emir, Eduplus Yö-netim Kurulu Başkanı Dr. Çağlar Çoroğlu ve üst düzey yöneticiler konuşmacılar arasında yer alıyor. 28 Mart 2013 tarihinde Maslak İstanbul Sheraton Otel’de gerçekleşecek zirvede konuşmacıların paylaşacağı konu-lar arasında, Türkiye ve dünyada ekonomik gelişmeler, stratejik planlama bütçeleme ve yönetim raporlama, global şirketlede finansçı olmak, günümüzde finansçıların deği-şen rolü, finansta doğru ve etkin karar alma yöntemleri yer alıyor. PWC araştırmasının da paylaşılacağı zirvede aynı zaman-da başarılı CFO’lar deneyimlerini ve CFO taktiklerini katı-lımcılar ile paylaşma fırsatını yakalıyor.

Page 7: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 5

Kısa Kısa

VakıfBank’ın İstanbul ma-yası tuttukarlılıkta rekor kırıldı2012 yılının son çeyre-ğinde 450.7 milyon TL ile tarihinin en yüksek çeyrek karını açıklayan VakıfBank’ın 2012 yılı net karı 2011 yılına göre %19 artışla 1 milyar 460

milyon TL’ye yükseldi. Banka aktif büyüklüğünü %17.3 artışla 104.6 milyar TL’ye çıkartırken, toplam krediler içindeki payı %20’ye ulaşan KOBİ kredilerinde geçen yıla göre %59 artış sağlandı.VakıfBank, 2010 yılında oluşturulan dönüşüm stratejisi-nin ve buna bağlı olarak başlatılan İstanbul’a taşınma sürecinin olumlu yansımalarını almaya başladı. Son 3 yıldır büyüme ivmesi giderek artan VakıfBank, 2012’de üstün performans göstererek bir kez daha kendi rekor-larını kırdı.

Banka tarihinin en iyi bilançosu...

Turkcell’in eğitimde, istihdamda, iş ve aile yaşamında, kadınlar için var olan eşitsizlikleri azaltma hedefiyle yü-rüttüğü sosyal sorumluluk programları Birleşmiş Milletler tarafından tüm dünyaya örnek gösteriliyor. ‘Kadınların Güçlendirilmesi Prensipleri’ne imza atan Turkcell’i, 5-6 Mart’ta gerçekleştirilecek uluslararası oturumlarda; Ge-nel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler temsil edecek. Turkcell, Birleşmiş Milletler Kadın Ofisi (UN Women) tarafından organize edilen “Kadınların Güçlendirilmesi İlkeleri” (Women’s Empowerment Principles - WEP) et-kinliğinde Türkiye’yi temsil edecek. İsviçre ve Avustralya Hükümetleri’nin ev sahipliğinde Birleşmiş Milletler’de bu sene 5. kez gerçekleşen oturumlarda, Turkcell Ge-nel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, şirketin “kadın odaklı” öncü projelerini BM’ye üye ülke temsilcileri, iş dünyasının önde gelen isimleri, akademisyenler ve STK yöneticilerine anlatacak. Öztürkler, “Turkcell’in en önemli sosyal sorumluluk odaklarından biri kadınlarımıza her alanda fırsat eşitliği sağlamak. Teknolojimizle, yarattığımız istihdamla, sos-yal sorumluluk projelerimizle kadınların gündelik ve eko-

Turkcell’in “kadın projeleri” BM’de...

Türk tasarımı otomobiller Cenevre’de...

nomik hayattaki yerlerini güçlen-dirmek için birçok başarılı projeye imza atıyoruz. 2 yıl evvel, Birleş-miş Milletler’de Kardelenlerimiz’i anlatmış ve tüm dünyaya örnek gösterilmiştik. Kısa bir süre zar-fında Ekonomiye Kadın Gücü’nü hayata geçirdik, Aile ve Sosyal Po-litikalar Bakanlığımızla kadına yönelik şiddete karşı bilinç-lendirme kampanyalarına imza attık. Bu konuda söyleye-cek bir hayli sözümüz var ve Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlendirilmesi etkinliklerinde Türkiye’yi temsil etmekten mutluluk duyuyoruz” dedi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde, BM bünyesindeki Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi Birimi ile BM Küresel İlkeler Birimi’nin işbirliğiyle bu sene 5. kez gerçekleşen etkinlik; BM ülke temsilcileri, iş dünya-sının liderleri, STK öncüleri ve akademisyenleri buluştu-ruyor. Etkinliklerin sonucunda özel sektörün, inovatif yak-laşımları benimseyerek kadınlar için ekonomik ve sosyal hayatta fark yaratması hedefleniyor.

Cenevre Otomobil Fuarı’nda Türk tasarımı otomobiller de yer alacak. Yüzde yüz yerli üretim Dizayn Vip’in tasar-ladığı araçlar 83. kez dü-zenlenen Cenevre Otomobil Fuarı’nda, dünyanın dört bir yanından gelen otomobil tutkunlarının beğenisine su-nulacak… Her yıl Mart ayında İsviçre’nin Cenevre kentinde düzen-lenen otomobil fuarına katılacak Dizayn Vip araçlarının iç ve dış tasarımlarının tamamı Erbakan Malkoç ve ekibi tarafından hazırlanıyor. Dizayn Vip Almanya Distribü-törü olan dünyanın en iyi Tuning şirketi MTM Klassen Dizayn; Cenevre Otomobil Fuarı’na Dizayn Vip’i tem-silen katılarak Türk tasarımı araçları görücüye çıkara-cak. Araçlar Türkiye’de hazırlanıp fuar için Cenevre’ye gönderilecek. Bu yıl içinde otomotiv ile ilgili önemli diğer fuarlara da katılacak olan Dizayn Vip dünyada tanınarak büyümeyi sürdürüyor.

Page 8: marketing europe & anatolia Sayı:017

6 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Avantgarde İletişim Danışmanlığı, bünyesine yeni bir marka daha kattı. Düzenlediği ihtisas fuarları ile tanınan Messe Stuttgart, Türkiye’deki tüm fuarlarının iletişim ça-lışmaları için Avantgarde Management’ten hizmet ala-cak.Fuarcılık sektörünün en önemli oyuncularından olan Messe Stuttgart,fuar İletişimi konusunda yılların dene-yimine sahip Avantgarde Management’a güvendi.Türk Alman ortaklığıyla kurulan Messe Stuttgart’ın bünyesin-de bulunan tüm fuarların iletişim çalışmalarını Avantgar-de Management gerçekleştirecek. Çeşitli sektörlerden ulusal ve uluslararası birçok fuara ev sahipliği yaparak profesyonelleri buluşturan Messe Stuttgart, iletişim ça-lışmalarıyla farkındalık ve bilinilirliğini arttıracak.

Messe Stuttgart Avantgarde İletişim’de... Türkiye’deki araştırma

sektörünün kalbi olan Türkiye Araştırmacılar Derneği (TÜAD) on altıncısını düzenlediği Araştırma Zirvesi’nde “büyüme ve fırsatları yakalamak” konularına odaklanıyor. “Geleceği tasarlamanın en iyi

yolu, onu yaratmaktan geçer” sloganıyla 6 Mart 2013’te İstanbul’da gerçekleşecek olan zirve programında dün-ya çapında tanınmış konuşmacılar var.AraştırmaZirvesi’nde akademi, sanat, medya, iş dünyası gibi çok çeşitli alanlardanönemli konuşmacılar var. Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, sinema ve tiyatro sanatçısı Demet Akbağ, Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çağan ve Koç Holding CEO’su Tur-gay Durak gibi önemli isimler zirveye katkı sunacaklar.

16. Araştırma Zirvesi...

NUROL GYO’nun Pazarlama Direktörlüğüne inşaat sektörü-nün deneyimli ismi Yelda Altürk getirildi. Türkiye’de iş hayatına 1998 yılında başlayan Yelda Altürk, 1998-2004 yılları ara-sında Novartis ve daha sonra Novartis Bitki Koruma ve Ze-naca şirketlerinin birleşmesi

ile oluşan Syngenta şirketinde Pazarlama Uzmanı olarak görev aldı. 2004 yılında Al-man kimya devi BASF’ta Türkiye, Orta Doğu ve Güney Afrika Bölgesi’nden sorumlu Kurumsal İletişim Müdürü olarak çalıştıktan sonra, Varyap Gayrimenkul ile birlik-te gayrimenkul sektörüne geçiş yaptı. 2010 yılına kadar Varyap’ın Kurumsal İletişim Müdürü olarak görev yapan Altürk, daha sonra Emaar Türkiye’ye Pazarlama Müdü-rü olarak transfer oldu. Yelda Altürk, NUROL GYO’nun tüm iletişim ve pazarla-ma çalışmalarından sorumlu olacak.

NUROL GYO’ya Yeni Pazarlama Direktörü... Türk Telekom, tüm işyerlerinde

kurulu, şirket envanterine kayıtlı, 7.000’den fazla yazıcı, faks, fotokopi ve tarayıcı cihazı yerine, yaklaşık 1.200 adet çok fonksiyonlu baskı ve görüntül-eme sistemi kurdu. Çevreye duyarlı yeni sistemle, bir yılda 3.204.680,55 TL değerinde, 33 milyon sayfa kağıt, 11 bin toner

tasarrufu sağlandı. Gelecek nesillere daha yeşil bir çevre bırakmak amacıyla projeler geliştiren Türk Telekom, “Doğayla Dost İletişim” projesi çerçevesinde Türkiye ve Avrupa’nın en büyük baskı ve görüntüleme sistemi projelerinden birine imza attı. Tüm işyerlerinde kurulu, 7.000’den fazla yazıcı, faks, fotokopi ve tarayıcı cihazı yerine, ortak kullanıma uygun, tek merkezden yönetilebilen, kontrollü baskı alma yöntemine geçen Türk Telekom, bu sayede, kartuş, kağıt ve enerji sarfiyatını minimum düzeye çekti.

“Doğayla Dost İletişim...

Page 9: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 7

Kısa Kısa

PLASFED’in Ambalaj Sektör İzleme Raporu, plastik ambalaj sektörünün 2012 yılını bütün olumsuz şartlara rağmen başarıyla tamamladığını ortaya koydu. Rapora göre, 2012 yılında plastik ambalajlarda üretim yüzde 2, ihracat yüzde 5, dış ticaret fazlası ise yüzde 26 yükseldi. Sektör, üretiminin yüzde 17’sini ihraç ederken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 120 olarak gerçekleşti.Plastik Sanayicileri Federasyonu’nun (PLASFED) Plas-tik Ambalaj Sektör İzleme Raporu,toplam ambalaj sa-nayii içinde yüzde 34 paya sahip olan plastik ambalaj sektörünün 10,9 milyar Dolar değerinde 2,9 milyon ton üretim yaptığını ortaya koydu. Üretim, 2011’e göre mik-tar bazında yüzde 7, değer bazında yüzde 2 arttı. Tür-

Leo Burnett Orta Avrupa Başkanı Andrew Edwards, Mel-da Tamtürk Barkın’ın 4 Mart 2013 itibarıyla, Markom Leo Burnett’in yeni İcra Kurulu Başkanı (CEO) olarak göreve başlayacağını açıkladı. Görevi Ahmet Akın’dan devralan Melda Tamtürk Barkın, Leo Burnett, Arc Marketing Ser-vices ve Leo PR’ın yönetiminden sorumlu olacak.Y&R Istanbul’daki 8 yıllık başkan yardımcılığının ardın-dan son olarak aynı ajansın genel müdürlük görevinde bulunan Barkın, “LB Türkiye’ye liderlik yapma fırsatını bulduğum için son derece heyecanlıyım. Tüketiciyi an-lamada uzman, tüm iletişim platformlarında insanlara ilham veren ve harekete geçiren çözümler sunmak ko-nusunda sektörde saygınlığa sahip Leo Burnett’i daha üst düzeye taşımak için çalışacağım. Müşterilerimizin en değerli iş ortağı olmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu. Melda Tamtürk Barkın’ın göreve başlaması konusunda duygularını dile getiren Edwards, “Melda benim bir nu-maralı tercihimdi. Bizimle beraber olduğu için kendimi

Leo Burnett Türkiye’nin Yeni Başkanı, Melda Tamtürk Barkın Oldu...

çok şanslı hissediyo-rum. Melda, Türkiye pa-zarında yüksek profilli bir lider ve ilham veren bir şahsiyet olarak ara-dığımız üstün kalite-yi yansıtıyor. Eminim, Türkiye’de pazarlama sektörü önümüzdeki birkaç yılda gelişip bü-yüdükçe, kendisi de bu yeni pozisyonunda par-lamaya devam edecek.”Leo Burnett Orta Av-rupa Başkanı Andrew Edwards, sözlerini “Ajans ve müşterilerimiz için eşi görül-memiş bir başarı ve büyüme zamanı olacağından emin olduğumuz bu döneme başlarken Melda’ya hoş geldin de-mek istiyorum” şeklinde tamamladı.

kiye plastik mamul sanayiinin miktar bazında yüzde 40’ı, değer bazında ise yüzde 36’sı plastik ambalajlardan olu-şuyor. Plastik ambalaj sanayicileri 2012 yılında üretim maliyetle-ri artmasına ve küresel piyasadaki talep yavaşlamasına rağmen ihracatını artırmayı sürdürdü. Sektörün ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 5 artarak 1 milyar 850 milyon Dolar olarak gerçekleşti. Ambalaj sanayicileri 150 ülkeye, 572 bin ton ürün satışı gerçekleştirdi. En fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla, İngiltere, Irak, Almanya, Fransa ve İran oldu. Plastik ambalajlarda, 2012 yılında ithalat ise bir önceki yıla göre yüzde 2 artarak 1 milyar 530 milyon Dolar oldu. Mik-tar bazında ithalat bir önceki yıla göre yüzde 7 artarken, en fazla ithalat yapılan ülkeler Almanya, Çin, İtalya, G. Kore ve Fransa oldu. Türkiye’nin az sayıda dış ticaret fazlası veren ürün grup-larından biri olan plastik ambalajlarda, 2012 yılında dış ti-caret fazlsı bir önceki yıla göre yüzde 26 gibi yüksek bir oranda artarak 312 milyon Dolara yükseldi.

Plastik ambalaj sanayicileri 2012’yi dış ticaret fazlasıyla kapattı...

Page 12: marketing europe & anatolia Sayı:017

10 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Kongre turizminin yükselen yıldızı İstanbul’un deniz kıyı-sındaki tek kongre merkezi olan Haliç Kongre Merkezi, iletişim danışmanlığı alanında Effect Halkla İlişkiler ile işbirliğini duyurdu.Haliç Kongre Merkezi, 20 bin kişiye varan ağırlama ka-pasitesi, zengin mutfağı, üstün teknik donanımı, misa-firlerinin ihtiyaçlarına odaklı servis anlayışı ve güçlü bir stratejik ortak kimliğiyle hizmet sunuyor. Haliç Kongre Merkezi, sergi ve etkinlik alanı olarak da kullanılabilen geniş galerileriyle birbirine bağlanan dört ana bölümü, ziyafet, özel etkinlik salonları ve sahiliyle, ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği ya-pıyor. Haliç Kongre Merkezi, Effect Halkla İlişkiler’den; kurumsal iletişim danışmanlığı, medya iletişimi ve dijital iletişim konularında hizmet alacak.

Haliç Kongre Merkezi Effect’ti seçti... Emirates, dün-

ya dillerinin eğ-lenceli yanını ortaya çıkaran yeni bir kam-panya başlattı. Havayolu şirke-ti, “Share a Smile/Bir Gülümseme Paylaş” adını taşıyan kampanya için kabin ekiplerinde çalışanların tüm dün-yadan ilginç deyim ve selamlamalarla yer aldığı 14 farklı dilde 29 video hazırladı.Emirates’in dünya çapında farklı kültürlerden ve farklı coğrafyalardan insanları yeni kültürleri keşfetmeye ve paylaşmaya teşvik etmek amacıyla hayata geçirilen söz konusu kampanya, aynı zamanda “Hello Tomorrow/ Ya-rınlara Merhaba” kampanyasının da bir parçası. Emirates Havayolu ve Grubu Başkan Yardımcısı Sir Ma-urice Flanagan kampanyanın seyahatseverler için eğ-lenceli bir kültürel anlayış oluşturacağını söyledi.www.youtube.com/Emirates

Bir Gülümseme Paylaş...

Grohe Türkiye Ülke Müdürlüğü’ne Serhat Sabaz getirildi. 1998-2012 tarihleri arasında Ezcacıbaşı İntema’da Proje ve Bayi kanalın-da farklı görevler üstle-nen sektörün deneyimli isimlerinden Sabaz son olarak farklı markalar

için ‘Türkiye ve Gelişmekte Olan Pazarlar Proje Müdürü’ olarak görev yapıyordu.Sıhhi tesisat sektöründe, Avrupa’nın en büyük ve dün-yanın önde gelen üreticilerinden Grohe’nin, Türkiye’de-ki tüm faaliyetlerden sorumlu olan Sabaz, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Metalurji Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra, Bilkent Üniversitesi’nde İşletme yüksek lisansı yaptı.

Grohe Türkiye’de görev değişikliği... Gold Teknoloji Marketleri’nin Türki-

ye genelindeki 52 mağazasından derlediği verilere göre müşterilerin en çok sorduğu soru “Neden ürünün kutusunu saklamak zorundayım?” oldu. Bunu, ürün-lerin teknik özellikleri, cihazların ne amaçla kullanılabileceği, ser-

vis hizmetinden nasıl yararlanılabileceği, ürün garan-tisinin hangi firmaya ait olduğu, fiyatta yapılabilecek indirim, 12’den fazla taksit imkânı olup olmadığı, vade farkı olan kartlı işlemlerde neden vade farkı alındığı, nakitte fiyatların aynı olup olmadığı, cep telefonlarının klonlanması, belli bir ürünün mağazada bulunup bulunmadığı, internet sitesindeki fiyatlar, ürünün açık kutuda mı kapalı kutuda mı satıldığı ile ilgili sorular takip etti. Tüketicilerin en çok sorduğu sorular arasında ‘Bu kadar ürün alıyoruz; yanında hediye yok mu?’, ‘Bu ilde farklı bir yerde mağazanız var mı?’nın yanı sıra ‘Farklı mağazada bulunan ürünü niçin bu mağazanıza da get-irmiyorsunuz?’ gibi sorular da yer aldı.

Teknoloji soruları...

Page 15: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 13

Medya Dünyası

Basında Görev Değişiklikleri• Sabah gazetesi, spor servisi müdürü Emrah Kayalıoğlu ile yollarını ayırdı. Kayalıoğlu’nun yerine yardımcısı olarak görev yapan Murat Özbostan vekaleten getirilirken, ekonomi servi-sinde görev yapan Dilek Taş, Eylem Aktay ve Elif Akın’ın da görevlerinden ayrıldığı belirtildi.• Gazeteci-yazar İclal Aydın, Vatan gazetesindeki köşe yazar-lığı görevinden ayrıldı.• Milliyet gazetesi Ankara bürosundan fotomuhabiri Altan Bur-gucu, muhabir Tolga Akıner ve ekler servisinden Gizem Kara-kış ile yollarını ayırdı.• Yeni Şafak gazetesinde istihbarat servisi muhabiri Şamil Ku-cur, sayfa sekreteri Çetin Yılmaz, ve eski görsel yönetmeni Sevdi Çavuşoğlu görevlerinden alındı.• Defne Samyeli, Milliyet gazetesi ile anlaştı. Milliyet Web TV’nin yayın yönetmenliğine getirilen Samyeli, günlük yazıları-nın yanı sıra hafta sonları birbirinden ünlü isimlerle röportajlar yapacak.• Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, Yurt gazetesine transfer oldu.• Taraf gazetesi politika editörü Veysi Polat ile yollarını ayırır-ken, editör Faruk Aktaş da görevinden ayrılma kararı aldı.• Vatan gazetesinde görsel yönetmen Erdal Çelebi, Tuğrul Tu-nalıgil, ekonomi servisi sayfa sekreterleri Selim Yandı ve Sami Erdoğan, magazin muhabiri Bora Engin ile yollar ayrıldı.• Karikatürist Şevket Yalaz, Hürriyet gazetesi ile anlaş-tı. • Milliyet gazetesi, Nagehan Alçı’yı ve Mirgün Cabas’ı yazar kadrosuna ekledi.• Muhabir Nebahat Koç, Akşam gazetesine geri döndü.• Erem Ertekin, Taraf gazetesi müessese müdürlüğü görevine getirildi.• Hürriyet gazetesi Nagihan Arat’ ı emlak eki editör kadrosuna kattı.• Radikal gazetesinde görev yapan Sevgi Sayar Başaran, Si-bel Cingi ve Mine Tuduk’ un gazete ile yolları ayrıldı. Sibel Cin-gi Dünya gazetesinde haber müdürü olarak göreve başladı.• Muhabir Ozan Köse, Habertürk gazetesinden ayrıldı.Görsel Medyada Görev Değişiklikleri• Turkuvaz Medya Grubu; Atv Avrupa reklam genel müdürü Duygu Ayın, reklam müdürü Erhan Ölçel, reklam koordinatö-rü Dilay Sudançıkmaz, reklam grup koordinatörleri Elif Övdür, Ebru Pektaş, Nadir Şengelen, reklam koordinatörü Neşe Süs ve reklam pazarlama bölümünden Semahat Can, Hande To-sun ile yollarını ayırdı.• Dünya gazetesinde ekonomi muhabiri görevinde bulunan Mehmet Filoğlu Bloomberg HT kanalına editör olarak transfer oldu.• Kanal 24 ekonomi müdürlüğü görevinden ayrılan gazeteci Selçuk Geçer, Cem TV’de genel yayın yönetmenliği görevine getirildi. • NTV’de polis muhabiri İhsan Aykın ve Ela Sezen’in iş akitleri feshedildi.• UTV’ nin Yurt Haber Müdürü, Oğuzhan Muezzino oldu.• Suna Vidinli ile Habertürk TV’ nin yolları ayrıldı.• NTV Program departmanında editör olarak görev alan Mete Sohtaoğlu, CNN TÜRK ile anlaştı.• NTV spor haber müdürü Haluk Yürekli, Doğuş Yayın Grubu’ ndan ayrıldı.• Star TV’de Recep Balcı, Star TV program müdürlüğü göre-vine getirildi.

Haber Ajansında Görev Değişiklikleri• Anadolu Ajansı Rusya Temsilcisi Halit Gülşen görevinden ay-rıldı. Gülşen’in yerine Vügar Novruzoğlu atandı. • Anadolu Ajansı’nda yurt haber müdür vekili Osman Kurt iç haberler müdür yardımcılığı görevine atanırken, Kurt’tan bo-şanan göreve Ziver Büyüktaş getirildi. Fotoğraflı haberler mü-dürü Gürsel Eser ise görevinden ayrıldı. Bu göreve de Ahmet Sel atandı. Elektronik Basında Görev Değişiklikleri• Yasemin Candemir, Sözcü gazetesi internet sitesinde kadın-moda sayfaları editörü olarak göreve başladı.• Editör Işılay Çolak, emlakwebtv.com’dan ayrıldı.• Haber müdürü Murat Çehreli turk.internet.com ile yollarını ayırdı.

Veriler MTM Medya Takip Merkezi’nden alınmıştır.

Görev değişiklikleri...

Page 17: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 15

Köşe

Cehaletin ve fakirliğin birleşerek hüküm sürdüğü topraklarda yaşıyoruz. Bu; sizi temin ederim ‘en zenginimize bile işlenmiş’ bir kod gibi... Dikte devlet medyası değil, özel medyanın hayatımıza toslamasıyla ‘tüm toplumlarda oluşmaya başlayan bireysel ve sosyal toplum aydınlanması’, bizim ülkemizde ‘cehaletin sınıf atlaması’ olarak tanımlanmalı. Gelişmedik.‘Aynı cehalet, sadece para mevhumu’ sayesinde bir ‘üst sınıf’ oldu. Köklü bazı aileleri bu sınıfa sokamam. Ancak büyük ve birbirinin külüne muhtaç koskoca bir grup var ki, ‘hepsi mercedes görünümlü murat 124’ gibiler ve iflah olmaz bir ‘cehalet kültürü içinde’ hayatın kötü taklidini yaparak yaşıyorlar. Bunun farkındalar mı ? ‘İnanın o korku öylesine güçlü bir şekilde adamı düşündürtür ki... Hepsi farkındalar. Komplekslerini dindirebilmek için ‘değer yarattıklarıklarını sandıkları tek yol’ – seni fütursuzca ezmektir...Korunma yöntemleri – silah/para gibi kavramlar olunca, onu bir güç olarak görmek, putlaştırmak işin kolayı. Zor olan; ‘kıskandığımız toplumlardaki gibi‘üretim ve hayata tasarım katmak-özgün ve değer yargılarına sahip olabilmek... İnsan olmak !Avrupa mı? demeyin... Bırakın şunları ! İran’a – hindistan’a-sessiz sedasız yükselen yeni Rusya’ya bakalım...‘Global-kapital para ekonomisi’, yaşadığı toprakların her cm2’sinde dolaşan ve musluklarımızdan akması gereken bir ‘eko-sosyal paylaşım’ gibidir. Daha küçük ve aralarında uçurum olmayan, ‘su gibi bir toplumu’ anlatır. Üretimi, heyecanı, gülümseyen-farklılık sağlayan rekabeti tetikler... Peki ne yapacağız?İşte ilk önce o sorunun cevabını vereceksin kendine... Öyle miyiz? Zinhar değiliz... Neden mi ? Bana sorarsanız bu, ‘cehaletin bulaştırdığı KORKU’ virüsünden kaynaklı ‘bir yoksunluk’hali... İşte bu ‘korku’ dünyaya çivi çakmak istercesine ‘çocuklarımızı eğitiyor, kanunlarımızı delik deşik ediyor, komplekslerle dolu AA+ diplomalı pek özel-tavan arası üniversiteliler salıyor sokaklara... Köy insanlarımız artık iki kuruş para adına İstanbul’a göç ediyor ve sözüm ona İman dolu vizyonlar ‘imansızca, parayı-put yapıyor’... Put the MONEEEY Aydınlar sadece kendilerini aydınlatan mumla dolaşıyor, genç jenerasyon 5 milimlik ilim-kültür deneyimleri ile ‘ben asarım da – keserim’ diye dolaşıyor ama iş‘çalışmaya gelince’ hepsinin maskesinin altından koca bir umutsuzluk-yetersizlik hali çıkıveriyor...EU’ya MEU’ya girilemeyeceğini herkes biliyor ama ‘iki laflarından biri de EU’... Tek dertleri var ha, inanın: Şu vizeler çıksa da – bir salgın gibi ‘tok toplumlarda kendimize yer açsak’...

Argün Albayrak / [email protected]

Matematik basit: Kökü olmayan ağaç, ölür! Toprak senin ‘ana kucağın’, Su ise ‘senin kültürün-üretimin-sanatın’...Şimdi gelelim ‘medya marifetiyle’ tüketime dayalı bilinç kaybına uğratılmış topraklarımızda, reklam mesleğinin derinliklerine !Bu aslında, tüm reklam medyacı ve marka yöneticilerimize dönük; ‘sesi çıkmayacak-çıkamayacak bir hayal’ olsa da,Sizlere samimi ve yolu sevgiden şaşmayan bir çağrı da bulunmak istiyorum:Reklam mesleğinin ‘tüketime ikna etmek’ adına yapılan bir şey olduğu kesin! Eyvallah... Ama gelin, reklam senaryoları, ilanları, outdoor’ları, radyo, tv, broşür, call center, sms, internette... YANİ HEPSİNDE !!! Marka olarak marka sahipleri ve onların en yetkin 3.partileri olan reklam-medyacılarla birlikte toplumsal bir sorumluluğa soyunalım. Yazıda, sözde, dernek binalarında, mecliste falan vb. değil – ruhumuzda bunu kodlamaya çalışalım.TOPLUMA VERDİĞİMİZ MESAJLARDA, TOPLUMU ÜRETİME TEŞVİK EDEN-MUTLU EDEN; DİKTE YOLUYLA-‘PROMOSYONEL TAKLALARLA’ – PARAYLA KANDIRARAK DEĞİL, GERÇEKLERLE VE SADE MAKYAJLI OLARAK TÜKETİME İKLA EDELİM. İNANIN, KAZANACAĞIMIZ ‘SAYGINLIK’ – BİZLERİ ÇOK DAHA BİRBİRİNE GÜVENEN BİR TOPLUM YAPACAKTIR !Unutmayalım; Saatte 200’le giden bir otomobildeki kimse yoldaki ağaçları göremez, sayamaz, meraklı çocuğu sorsa, bilemez... O zaman biraz yavaş. Nefes ala ala, düşünerek ve severek... Çünkü biliyoruz ki; ana problem ‘birbirimize olan sevgisiz-güvensiz ve korku dolu beyinlerimiz’... Biz reklamcılar, siz medyacılar, siz sanatçılar ve siz markalar... Hepimiz 77.000.000 luk ülkede, ‘topluma herşeyi dikte edebilen-karar vermelerini-sevmelerini-nefreti-silahı-seksi-siyaseti-jargonları’ aşılama gücü olansadece ve maksimum 7700 profesyoneliz.... yani 1/10.000... Bu son derece manidar ve üzücü ! Ve isterseniz kızın ama kendi yaşam egomuz ve standartlarımız adına – kendimiz olmayı bir nebze olsun başaramadığımız bir bataklıkta ‘sırüstü yüzmeye çalışıyoruz’... Bu dergi, bir gün bunu yapacak... Hepimizi bir araya getirecek ve inanın bilmem kaç EURO’luk :) marka konferansından çok daha ucuza – çok daha büyük yararlar ve gerçek dostluklar kuracak... Gelin, o günün gerçekleşmesi için ‘dergi yöneticilerine’ mail ve facebook yoluyla ‘iradeli bir baskı yapalım’... Ben bayrağı tutarım! Söz...

transformatör)(Put the MONEEEY

Page 18: marketing europe & anatolia Sayı:017

16 / marketing europe & anatolia

Köşe

Son günlerde sıkça ve amma sığca sözü geçen şu ‘algı yönetimi’ mevzundan bahsetmek istiyorum. Niyet ahkam kesmek değil. Öğrenmek ve onu sindire sindire hayatıma katmak konusunda idealistim ve burada da onları paylaşmak istiyorum. Çünkü o mevzuu sığ bir reklam bla blası değil’...Algı yönetimi, bir toplumun içinde önce ‘bireyin’ – yani senin benim psikolojik yol haritalarımızla içiçe... Değerli bir kaç dakikanızı ayırısanız, bize bizi anlatmak istiyorum. Konuya sağlam bir giriş yapmak için; kısa bir tanımlama yapacağım. Onun adı: DEPRESYON ! Ama çoğumuz bunun tıbii alanda ‘ne anlama geldiğini’ bilmez. Depresyon; ‘İNSANIN KARAR VEREBİLME YETİSİNİ KAYBETMESİ’ anlamına geliyor... İşte cevap da burada saklı: Ne oluyor da – biz bu yetiyi kaybediyoruz? Ne oluyor da – kararsızlıklar bizi biz olmayan bir yaşamın eşiğinde canbazlığa itiyor ?Kısaca şöyle: İnsanın yaradılışdan gelen ‘bir korunma mekanizması’ var ve o mekanizma bazı katmanlardan oluşuyor... 1.Katmanda-KORUNMA -ÖNYARGILAMA EYLEMİ var. 2.Katman ise: SOMUT YARGILAMAYIyani DÜŞÜNCEYİ tetikliyor. 3.Katman: İÇSELLEŞTİRME-KABUL ETME aşaması – yani son aşama ! İşte o aşamadan sonra ancak ‘BİRŞEY GERÇEKTEN ÖZÜMSENEBİLİYOR-MUTLU EDİYOR-RUHEN MOTİVE EDİYOR VE ENERJİ AÇIĞA ÇIKARIYOR !DERLER YA; BİR CAHİLLE TARTIŞMAYIN, İLLA YENİLİRSİNİZ’ DİYE... İşte o neden burada saklı: Çünkü cehalet-sosyal yaşam dinamizmi içinde – bu katmanlara sahip değildir. Yaşamı son derece belirgin-kısa bir rotaya sahiptir ve birey bu

Argün Albayrak / [email protected]

belirgin döngü içinde kalakalmıştır.(Bunun ‘para ile ilgili olanları’ kendine zengin der)Peki şimdi sizlere sormak isterim. İçselleştirdiğiniz ve hayatınızı-duygularınızı idame ettiren kaç ‘yaşam fonksiyonunuz’ var ?Bu ülkede çok az insan buna akıllı uslu cevaplar verebilir... Çünkü o insanlar ‘bu psiko-sosyal katmanlarıyla’yaşarlar ve korkmadan savaşabilir, yorumlayabilir, üretebilir ve empati düzeyini yukarıya taşıyabilir. Bu ülkede; karşılaştığımız o kadar farklı ve temeli unutturulmuş çap ve markalarda insanlar, klanlar, dinler, eğriler ve doğrular var ki,bu kültürel sosyolojik kodlar – terazilerinde 20 tane ayrı kefe olan bizim gibi ülkelerde: insanların ‘algı trafiğini’ dağmadağınık etmek konusunda – sık değişkenli-on bilinmeyenli gündemler denklemi vasıtasıyla ‘uyuşturma’ yoluna giderler... ABD halkları, işte böyle bir stratejinin OBEZ Kurbanıdır... Eğer dergi yöneticilerimiz izin verirlerse – bu konuyla ilgili bazı seminerlerimde kullandığımslaytlardan birkaçını sizlerle paylaşacağım...Çok konuştum. Az yoruldum. Dere tepe dümdüz gittim yine... Ama sizi temin ederim; tüm gerçekler ancak ‘GERÇEK VASIFLI BİREYLER’ sayesinde – toplumsallaşır, sosyalleşir ve can bulur...Gerçek sevdaları gömdüğümüz yerleri eşelemeye devam... Ya mezarım olur, ya da mutluluğum. Çünkü yaşamım bana zorla birşeyi öğretti:Mutluluğa giden yol, kızgın şer taşlarıyla döşelidir ve ayağımız da çıplaktır !

Sizi seviyorum !

transformatör)(Affınıza Sığınarak İkinci Bölüm...

Page 19: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia /17

Algı Semineri - Argün Albayrak

Page 20: marketing europe & anatolia Sayı:017

18 / marketing europe & anatolia

Algı Semineri - Argün Albayrak

Page 21: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 19

Algı Semineri - Argün Albayrak

Page 22: marketing europe & anatolia Sayı:017

20 / marketing europe & anatolia

Algı Semineri - Argün Albayrak

Page 23: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 21

Algı Semineri - Argün Albayrak

Page 24: marketing europe & anatolia Sayı:017

Hizmet standartları önemli...Hizmet standartları önemli...

Page 25: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 23

Röportaj

- Türkiye’deki iletişim hizmetleri ajansı anlayışını nasıl değerlendiri-yorsunuz?Öncelikle, Türkiye’de belirli standartla-ra sahip iletişim danışmanlığı ajansları tarafından sunulan hizmetlerin, ulus-lararası standartlarda hizmet verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette bu belirli standartların neler ol-duğu önemli. Bildiğiniz gibi, iletişim da-nışmanlığı sektörünün temsilcisi İDA’ya (İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derne-ği)üye olan ajanslar, her iki yılda bir ye-nilenmek kaydıyla, bağımsız bir hizmet standardı denetiminden geçiyorlar ve bu denetim sonucu CMS sertifikası alı-yorlar. CMS, yani Consultancy Mana-gement Standard, bu sertifikaya sahip olan ajansların uluslararası standartlar-da iletişim danışmanlığı hizmeti sundu-ğunu kanıtlıyor. Bu standardın önemli sonuçlarından biri, elbette insan kayna-ğına yapılan yatırım.Öte yandan, sektörün geneline baktığı-mızda, insan kaynakları da dahil olmak üzere iş süreçlerinin yapılandırılmasına yeterli yatırımı yapmayan çok sayıda

irili ufaklı ajans yapısı olduğunu tespit edebiliriz. Yüksek standartta hizmet sunmaya yö-nelik yatırımlara gerekli kaynağı ayır-mayan bu yapıların sundukları hizmetin içeriği ve kalitesinde sorunlar yaşana-biliyor.- Müşteriler, iletişim hizmetleri ajans-larından neler bekliyor?Müşterilerin iletişim ajanslarından bek-lentilerini tespit etmeye yönelik araş-tırmalara ülkemizde ne yazık ki gerekli yatırım yapılamıyor. Müşteri beklentilerini, bire bir geri bil-dirimlerden, kendi iç görülerimizden ve sektörel trendlerden yola çıkarak okuyabiliyoruz. Bu çerçevede öncelik-li beklentinin, çalışılan sektöre, makro çevreye, ülke ve dünya gündemine ve paydaş beklentilerine yönelik bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. İletişim danışmanlığında kıymetli olan da bu. Söz konusu bakış açısı, kurum-ların iş hedeflerine katkı sağlayacak ile-tişim stratejilerinin kurgulanması için de gerekli ve bunun da önemli bir beklenti olduğunu gözlemliyoruz. Yine böylesi

Müşteri beklentilerini, bire bir geri bildirimlerden, kendi iç görülerimizden

ve sektörel trendlerden yola çıkarak okuyabiliyoruz. Bu çerçevede öncelikli beklentinin, çalışılan sektöre, makro çevreye,

ülke ve dünya gündemine ve paydaş beklentilerine

yönelik bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum.

Röportaj Elvin Ekşioğlu

BG İletişim Barika Göncü

Hizmet standartları önemli...Hizmet standartları önemli...

Page 26: marketing europe & anatolia Sayı:017

24 / marketing europe & anatolia

Röportaj

bir bakış açısı, iletişim ajansının oluş-turması gereken farklı içeriklerin kalite-sini de yükseltmektedir.Bunun dışındaki beklentiler biraz daha tekniktir; iyi zaman planlaması, takipçi-lik, iyi raporlama, vb..- Ajansınızı diğer ajanslardan ayıran özellikler nelerdir?BG İletişim sektörde 15 yılını tamam-lamış bir iletişim danışmanlığı ajansı, aynı zamanda İDA’nın kurucu üyelerin-den biri ve CMS sertifikasyonuna sa-hip. CMS sertifikasyonu ile belgelenen hizmet kalitesi ve standartları dışında, BG’nin öne çıkan özelliklerini şöyle sı-ralayabiliriz: uluslararası kurumların Türkiye operasyonlarına hizmet konu-sunda uzmanlık, hassas ve kritik sek-törlerde iletişim deneyimi ve uzun süreli iş ortaklıkları.- Yabancı şirket ortaklı iletişim hiz-

metleri ajanslarını nasıl değerlendi-riyorsunuz?Ajansları değerlendirirken bence önem-li olan, sundukları hizmetin kalitesi ve standardıdır. Dolayısıyla, bir ajansın yabancı ortaklı olup olmaması tek ba-şına belirleyici bir faktör değil.- İletişim hizmetlerinin müşterileriniz tarafından doğru algılandığını düşü-nüyor musunuz?İletişim hizmeti alma geleneğini oluş-turmuş ciddi kurumlar, aldıkları ileti-şim hizmetini doğru algılayabiliyorlar; bu yönde de ajanslarına düzenli geri bildirim sağlıyorlar. Öte yandan, böyle bir geleneği olmayan, yani iletişim hiz-metinden beklentisini doğru bir şekilde tarif edemeyen kurumlar, doğal olarak dışarıdan satın aldıkları iletişim hizme-tini de doğru kriterlere göre değerlendi-remiyorlar.

İletişim hizmeti alma

geleneğini oluşturmuş ciddi kurumlar,

aldıkları iletişim hizmetini

doğru algılayabiliyorlar;

bu yönde de ajanslarına düzenli

geri bildirim sağlıyorlar.

Page 27: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 25

Röportaj

- İnsan kaynaklarındaki eleman sağ-ladığınız kaynaklar nelerdir?Sektörümüz, geçmişe kıyasla bugün iletişim fakültelerinin halkla ilişkiler programlarından daha fazla sayıda istihdam yapıyor. Biz de öncelikle bu alanda eğitim görmüş gençlere bakı-yoruz. Tabi eğitim tek başına yeterli değil, daha önce sözünü ettiğim bakış açısına sahip mi, ya da bu yönde bir potansiyel taşıyor mu, en önemli istih-dam kriterimiz bu oluyor.- Üniversiteler sektörün yetişmiş eleman ihtiyacını karşılayabiliyor mu?İletişim fakültelerinin sayısının artması ve müfredatların sektörel beklentiler ile giderek daha fazla uyumlaştırılma-sı sonucunda, bu alanda bir iyileşme sürecinde olduğumuzu düşünüyorum. Daha önceki yıllarda, iletişim danış-

manlığı sektörü olarak, halkla ilişkiler lisans programlarından çok, uluslarara-sı ilişkiler, ekonomi, sosyoloji gibi lisans programlarının mezunlarını istihdam ediyorduk. Bugün ise, halkla ilişkiler programlarından, hem ajanslara hem de kurumların kurumsal iletişim bölüm-lerine daha fazla mezun yerleşiyor. El-bette bu alanda daha yapılacaklar var. İletişim ajanslarının, kurumsal iletişim-cilerin ve akademisyenlerin buluştuğu ortak platformlar yaratılmalı ve halkla ilişkiler programlarının müfredatları de-ğişen ve farklılaşan beklentiler yönünde sürekli yenileştirilmeli.- Çalışma hayatınızda yaşadığınız en ilginç olay nedir?:)- Sizin eklemek isteğiniz bir şey var mı?Teşekkürler.

Biz de öncelikle bu alanda

eğitim görmüş gençlere bakıyoruz.

Tabi eğitim tek başına yeterli değil,

daha önce sözünü ettiğim bakış

açısına sahip mi, ya da bu yönde

bir potansiyel taşıyor mu, en önemli

istihdam kriterimiz bu oluyor.

Page 29: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 27

Köşe

MerhabaGeçen sayı yayınlanan köşe yazımdan sonra eşim, dostum, ailem ve arkadaşlarımdan çok beğeni aldım. Tanıdık, tanımadık bir sürü yerden tebrik mailleri geldi. Çok mutlu oldum. Yok çok mutlu değil, çoooooook mutlu oldum :) Tebriklerle beraber bu sayı için bir sürü öneri de geldi. Şunu da yazsana, bunu da anlatsana diye. Geçen sayıdaki banka reklamları eleştirilerim çevremde çok yankı buldu. Kimse çıkıp bunları söylemiyordu ne iyi yapmışsın dediler. Anladım ki herkesin zapladığını zannettiğimiz reklam kuşakları aslında izleniyor. Herkes izleyip kendi içinde bir sürü yorum yapıyor. Bunları duyduktan sonra ben de " e iyi madem, devam edelim öyleyse" dedim. Beğendiğim işleri alkışlamaya, eksik bulduklarımı paylaşmaya devam ediyorum.

Anadolu Efes'in yeni tanıtım filmi Şubat sonunda sosyal medyaya bomba gibi düştü. Anadolu Efes basketbol oyuncuları klasik müzik konseri izlemeye gittiklerini zannederken, gizli kamera çekimleriyle yeni reklam filminin oyuncuları olmuşlar. Film muhteşem olmuş. Kurgusu, coşkusu, heyecanı hepsi 100 puan. İzlerken keşke ben de orada olsaydım dedim. Nerdeyse ağlayacaktım. Abartmıyorum o kadar etkilendim. Ama sadece ben değil binlerce kişi etkilendi. Öyle ki Facebook ve Twitter'da hızla yayıldı, akşam ana haber bültenlerinin hepsinde haber oldu. Bütün gün paylaştık, güldük, eğlendik, heyecanlandık sonra gece oldu uyuduk. Ama bu işin bir de sabahı vardı. Uyandık, bir de ne görelim, sosyal medya "işte o reklamın orijinali", "işte burdan araklamışlar", "meğer çalıntıymış" başlıklarıyla dolup taşıyor. Orijinal reklamların linkleri ardı ardına paylaşılıyor. Diğer bira markaları Carlsberg ve Heineken daha önce benzer reklamlar yapmışlar. Konsept aynı, diğerlerinde de klasik müzik konserine gideceklerini zanneden seçilmiş insanlar, konsere gittiklerinde bambaşka bir şeyle karşılaşıyorlar. Bunları izleyince haliyle içimizde bir burukluk oldu. Çok yaratıcı bir senaryo, harika bir fikir diye birbirimizle paylaşırken, meğer "bira satıyorsan bu filmden bir tane de sen çek" durumu varmış. Sonuç olarak; internet sayesinde dünya artık koca bir köy, bir kaç dakikalık aramayla pek çok bilgiye ulaşmak mümkün. Hele bir de konu reklamsa, saklamak çok zor. Hal böyle olunca da hızla yayılan beğeni, aynı hızla yerle bir edilebiliyor. Neyse biz yine de moralimizi bozmayalım. Esinlenme, araklama, kopyalama siz ne diyorsanız diyin, bence bizimkilerin yaptığı hepsinden şahane olmuş. Fikir başkasının olsa da uyarlama, uygulama dört dörtlük. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Başlıyorum keyifle söylemeye:Kimseyi görmedim beeenn senden daha güzeeeelll

Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

Kimseyi tanımadım ben, senden daha özel Kimselere de bakmadım, aklımdan geçeeeenn Kimseyi tanımadım beeeen, senden daha güzeeell

Güzel derken güzel gözlü solistimizin olduğu reklam filmi geldi aklıma. Kaşmir Halı reklamını izlediniz mi? Ya da şöyle mi sormalıyım acaba reklam kuşağındaSibel Can klibini gördünüz mü? Hani şu reklama konu olması gereken, asıl başrol oyuncusu "halı" nın 2-3 saniye hayal meyal göründüğü film. Yanılmıyorsam şarkının sözlerinde Kaşmir Halı'dan bahsediyor biraz, ama kaç kez izledim tek kelimesini hatırlamıyorum.

Sevgililer Günü sayesine şubat ayında ekranlarımız pırlantı ışıltılarıyla parladı. Sizin de dikkatinizi çekti mi acaba, bütün markalar artı hediye veriyor. Bilmem ne kadarlık alışverişinize bu pırlanta kolye ya da bu bilezik hediye falan. Şunu anlamıyorum adam pırlanta yüzüğü karısına, bonus olarak verilen bileziği de sevgilisine mi hediye edecek? Ya da artık sevgililer çok arsız oldu da bir kolye bana yetmez bunun ikincisi nerde mi demeye başladı. Nedir bu pizza alır gibi bir alana bir bedava durumu. Valla anlaşılır gibi değil. Muhtemelen bu derginin yayına girdiği sırada 8 Mart dünya Kadınlar günü nedeniyle bir pırlanta akımı daha olur, olmadı Mayıs'ta Anneler Günü var. Bakalım 1+1 ler devam edecek mi?

Veee favorim, çikolata reklamları...Sonunda çikolatanın hedef kitlesinin kadınlar olduğunu keşfedebildik. Çikolata yerken mmm mmm diye ayılıp bayılan güzel kadın görüntülerinin, izleyen kadınlara cazip geldiğini hiç düşünmedim zaten. Çikolata hangi yaşta olursak olalım biz kadınlar için sihirli bir mutluluk ilacı. Bu mutluluğu taçlandıran da Şölen çikolatanın Biskolata'sı oldu. Yakışıklı, romantik, havalı erkekler kadınları mutlu etmek için uğraşıyor. Biskolata'nın açtığı yoldan Eti ilerlemeye devam ediyor. Eti'nin Nejat İşler'li yeni reklam filmini çok başarılı buldum. Oyunculuk zaten mükemmel. Şiir tadında, romantik, etkileyici. Özellikle metin yazarını kutluyorum, alkışlıyorum. "Hiçbir şey mutlu olduğun andaki kadar iyi hissettimez beni" Daha ne desin adam sana :) Ver bana bir Eti çikolata :)

Not: Bu sayıdaki yazımAilemize yeni katılan küçük prensim "Ömer"ve başka bir dünyaya uğurladığımız "maalle" arkadaşım, altın kalpli dostum sevgili "Bülent" için...

kelebeğin fırtınası)(

Efes enfes de, ah şu esintiler olmasa...

Page 30: marketing europe & anatolia Sayı:017

Reklam Dünyası

Bir Kış Gününde Meraklı Bir Boz Ayı...Samsung’un yeni Ecobubble Çamaşır Makinesinin tanıtı-mı için hazırlanan reklam filminin çekim platosuna vahşi bir Boz ayının ziyaretiyle gelişen olayların anlatıldığı video, yeni ecobubble çamaşır makinesinin soğuk şartlarda dahi sağladığı üstün yıkama performansına, benzersiz köpük teknolojisine ve çamaşırlarda sağladığı üstün beyazlığa dikkat çekiyor. . Çekimleri Kanada’da üç iş gününde gerçekleştirilen viral videonun yapımcılığını The Viral Factory Film Ekibi üstle-niyor. Filmin yönetmeni James Rouse. Filmin hikayesi ile ilgili bilgi veren Viral Factory Kreatif Di-rektörü Ed Robinson, senaryoyu tasarlarken ürünün hika-yesini izleyiciye eğlenceli bir dille anlatmayı amaçladıkla-rını belirterek, Samsung ecobubble çamaşır makinesininin soğuk derecelerde dahi beklenmeyecek bir performansta çalıştığına dikkat çekmek amacıyla dondurucu tundra or-manlarını ve ayı postu fikrini kullandıklarını belirtti. Kanada Boz Ayısı Barney’nin performansı çekimler süresince tüm ekibi çok eğlendirdi. Samsung’un viral videosunu izlemek için; http://www.youtube.com/watch?v=_GhO9fud13I

28 / marketing europe & anatolia

Her yıl gündemdeki en popüler sanatçıyı marka yüzü yapan Yedigün, 2012 yılındaki başarılı işbirliğinin ardından bu yıl da Murat Boz ile devam etme kararı aldı.

Murat Boz Bu Yıl Da Yedigün İçecek...Meyveli gazlı içecek pazarına sunduğu yenilikçi ürünle-riyle bilinen Yedigün, Murat Boz ile geçirilen başarılı bir yılın ardından 2013 yılı için de popüler sanatçıyla devam etme kararı aldı. Markanın bu yılki kararında bağımsız tüketici araştırma şirketleri tarafından yapılan araştırma-larda ortaya çıkan Yedigün ve Murat Boz markalarının performansı ve uyumu oldu. Her adımı geniş kitlelerce yakından takip edilen ünlü şarkıcının, Yedigün’le yıl içinde birden fazla sayıda rek-lam filmi çekmesi, daha önceki işbirliklerinden çok farklı ve sürpriz projelere imza atması bekleniyor. Murat Boz yılın ilk çalışması olan “Yedigün Meyve Bahçesi” kam-panyası için geçtiğimiz günlerde ünlü fotoğraf sanatçısı Nihat Odabaşı’na poz verdi. Yedigün’ün Yüzleri Yıldızlar Geçidi Gibi…Daha önce Serdar Ortaç, Hadise, Kıvanç Tatlıtuğ gibi Türkiye’nin en başarılı ve en popüler isimleri ile anlaşa-rak büyük ses getiren çalışmalara imza atan Yedigün, yakışıklı şarkıcı Murat Boz ile üçüncü kez anlaşarak bu yıl ses getirecek yeni bir kampanyaya daha imza atacak.

Page 31: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 29

Reklam Dünyası

Aslan Avda...Nike, Aslanlara destek çağrısı yapıyor, 25 milyon Galata-saraylı sosyal ağlarda buluşuyor.Kulüpler bazında Avrupa’nın en büyük futbol organizasyo-nun play-off maçları başlarken Nike ve Galatasaray, taraf-tarların takımın savaşçı ruhunu ateşlemesini sağlayacak bir dijital kampanya başlattı.Kulübün geleneksel simgesi olan şanlı aslan, 25 milyon Galatasaray taraftarını sosyal ağlarda bir araya getirmeyi amaçlayan kampanya için esin kaynağı oldu. Kampan-yanın yaratıcı merkezinde, oyuncuların portrelerinin kük-reyen aslanla ve “ASLAN AVDA” sözüyle bütünleştiği bir görsel bulunuyor.Galatasaray taraftarları bütün dünyada tutkuları ve stad-yumlarda “en yüksek ses” rekoruyla kendisini ortaya ko-yan destekleriyle tanınırlar. Şimdi Nike, taraftarları, bu re-koru sosyal medyaya taşımaya ve kampanya görselleri ve #ASLANAVDA hashtag’iyle Facebook ve Twitter’ı sarı-kır-mızıya boyamaya davet ediyor. Bu destek, takımı Çarşam-ba akşamı Türk Telekom Arena’da aslan yüreğini sahaya koyması için ateşleyecek.

Kérastase, dünyanın en tanınmış moda ikonu Kate Moss’u yeni stil yüzü olarak anlaştı. Kadınlara ilham ve-ren Kate Moss saçlarındaki natürel görünümünün perde arkasındaki kahramanı için kamera karşısına geçti.Kérastase yeni yüzü Kate Moss ile, kişiselleştirilmiş lüks bakımın kapılarını doğal ama etkileyici görünmeyi seven kadınlar için aralayacak.Çok konuşulan özgür dalgalarını, doğal ve göz alıcı buk-lelerini yıllardır vazgeçemediği Kérastase teknolojisine borçlu olan Moss ilk kez lüks bir saç bakım markasını temsil edecek.

Kérastase’ın Yeni Stil İkonu Kate Moss...

Page 33: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 31

Köşe

Yasal ya da etik olmayan bir şeyin kampanyasını yapmak için doğruları söyleyip yanlışı olumlama ya da alt metne yanlış mesajı yerleştirme gerekir ki, bu aslında özgüveni tavan yapmış metin yazarının çok azının hakim olduğu bir konudur.Aslında şu günlerde bu konuda akademik bir çalışmaya temel olabilecek çok canlı iki örnek kampanya yürütülüyor.Birinci kampanya hepimizin, hatta tüm dünyanın bildiği femenler. Şu anda bu satırları okuyan kişinin "ne alakası var onlar çok haklı nedenler için eylem yapan aktivist bir grup" dediğini duyar gibiyim. Bu da insanların algısındaki olumluya yorma eğiliminin yönetimiyle ilgili ki bu başlı başına başka bir yazının konusu olabilir. Femenler çok güzel kızlardan oluşan Ukrayna kökenli bir aktivist grup. Eylemlerinin konuları değişmekle birlikte temel olarak gerçekleştirilme şekli aynı. Bedenlerinin çeşitli bölgelerini açıp bağırarak ve fiziksel direnç göstererek ilgi toplama temelinde yapılandırılan bir eylem sitilleri var.Kampanya ilk başladığında "kürk giymeyin" gibi son derece doğru bir sloganla ortaya çıkmıştı. Ancak asıl amaç kürk giyilmesini önlemek miydi, yoksa Ukraynalı kızların çıplak görüntülerine tüm dünya basınının ilgisini toplayarak bir marka oluşturma çabasının ilk adımı mı? Bir süre sonra daha direk mesajlar gelmeye başladı "Ukrayna'ya seks için gelmeyin". Bu da son derece doğru bir slogandı. Ama Ukrayna'ya seks için gelmeyin demek aslında alt metninde Ukrayna seks için gelinecek bir ülkedir anlamına da gelmiyor muydu? Ters psikoloji, alt metinler ve mesajı ileten kişilerin aslında direk seksi düşünmemizi kolaylaştıracak fiziksel durumları kampanyanın başarısını şansa bırakmayacak kadar akıllıca tasarlanmış. Üstelik çok masum bir maskeyle ve biri bu gerçekleri dile getirdiğinda "hayır onlar öyle değiller" dedirtecek bir algı yönetimiyle. Femenler amacına hizmet ettikten, Ukrayna'yı seks konusunda bir markaya dönüştürme hedefinin ayaklarından biri

Abdullah Ekşioğlu / [email protected]

olmayı tamamladıktan sonra kontrolden çıkacak. Dünya çapında bir fenomen olarak gerçek bir aktivist harekete dönüşecek. Ama bu arada seks mafyası illegal faaliyetlerinin kampanyasında bir başarı daha kazanmış olacak.İkinci kampanya demokratikleşme yolundaki bir ülkeyi teokratik faşizme taşıma kampanyası. Ben yazmasam da herkes hangi ülkeden ve kampanyadan bahsettiğimi anladı sanırım. Faşist diktatörlükler toplumsal yozlaşmalardan beslenir ve bu yozlaşmaya karşın ahlaki kuralları yücelterek kendilerini güçlendirirler. Yani senin televizyonun yayıncılık sorumluluğu ve ticari çıkar dengesinde kantarın topuzunu kaçırırsa "bakın bunlar ne rezil bir durumdalar biz buna bir düzen getiriyoruz" diyen birileri bulunur. Gençleri alkolden koruyalım. Bakın ben sizin sağlığınızı düşünüyorum beyaz ekmek yemeyin. Üç beyazdan uzak durun. Vah vah ne kadar üzülüyorum yavrucaklara kürtaj cinayettir gibi vicdana, ahlaki kaygılara ve sağduyuya hitab eden mesajlar aslında faşizmin ayak seslerinden başka birşey değildir.Son günlerde genel afla ilgili çıkan dedikodulara ilgili liderin "makdulün yakınlarından başkasının af kararı veremeyeceği" açıklaması da adalettin yerine gelmesinde vicdani bir gerekçe olarak algılanabilecek masum bir ifadeden ziyade teokratik bir kuralın siyasete adaptasyonundan başka birşey değildir.Bu tür ahlak ve doğruluk yanlısı kaygıları dile getiren mesajlar iyi niyetli görünümünün ardında tarihteki tüm faşist yönetimlerin geliş dayanaklarını oluşturmuştur.Bu iki kampanya ayrı ayrı ve detaylarıyla ele alınacak olursa ikisinden de birer doktora tezi çıkarılabilir. Bana sorarsanız son yılların en başarılı iki kampanyasıdır. Üstelik ağızlar suyla doluyken gerçekleştirilen iki kampanya. Ben birinciliği hangisi hak ediyor ona karar veremedim. Birincinin tespitinde sizin görüşlerinizi de bekliyor, her iki kampanyanın da hedefine ulaşamamasını temenni ediyorum.

retorik)(

Mollalar ve femenler...

Page 35: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 33

Kampanyalar

Biscolata Choco Chips mi?...

Çikolatanın en ince hali Biscolata Choco Chips’in reklam fil-mi seyirci ile buluştu. Biscolata erkeği, bu kez kadınları sa-dece dış görüntüsü ile değil bilinmeyen yönleri ile de etkilemeyi başarıyor. Biscolata sıra dışı ürünü Choco Chips’in yeni reklam filmiy-le sadece dış görünüş değil erkeklerin diğer özelliklerine de önem veren kadınların gönlünü fethedecek. Yeni reklam fil-mi, Biscolata erkeğinin fiziğinin yanı sıra derinlerine inerek onun bilinmeyen yönlerini ön plana çıkarıyor. Ürünün görün-tüsü kadar reklam filmi de farklı bir hava yansıtıyor. Biscolata erkeğinin reklam filminin sonundaki Biscolata Choco Chips ikramı, incelikten hoşlanan kadınları etkisi al-tına alıyor. Yaratıcı ajansı BBDO olan reklam filminin prodüksiyon ajan-sı ise Dijital Sanatlar. Yönetmenliğini ise Can Ulkay’ın yap-tığı reklam filmi, ilk kez Türkiye’de çekilen Biscolata reklam filmi olma özelliğini taşıyor. Reklam Filmi Künyesi:Reklamveren: Şölen Reklamveren Temsilcisi: Hayat K. Turaman, Didem EvgülüReklam Ajansı: Proximity istanbul Yaratıcı ekip: Cem Öztürk, Ali Burak Erkan, Zeynep Yalçın-

kaya, Aylin ÇelikMüşteri Grubu: Selen Öngör, Aylin Tüzüner Stratejik Planlama: Mehmet Aksu Ajans Prodüksiyon: Umut Tangör Medya Ajansı: Speed Medya Prodüksiyon Şirketi: Dijital Sanatlar Yönetmen: Can Ulkay Müzik: Mehmet Can Erdoğan

Page 36: marketing europe & anatolia Sayı:017

34 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Fasülye, robotik kadına karşı...Fasülye faturasız hatlarda, yüklenen TL bilgisini vermek ama-cıyla ses kaydı yapan dublaj sanatçısı kadının stüdyosunu basıyor. İsyan bayrağını çeken Fasülye, dublaj sanatçısına TL yüklemekten helak olduğunu, her dakika onun robotik tonlamasını duyduğunu belirtiyor. Kadın, Fasülye’yi sakin-leştirmek adına Avea’nın yeni faturalı Kontrolü S.E.Ç. tari-felerini anlatıyor. Hatta kendisinin de bu avantajlı tarifelere geçtiğini belirtiyor. Reklam Filmi Künyesi:Reklamveren: AveaReklam Ajansı: TBWA\ISTANBULECD: Emre KaplanYaratıcı Ekip: Ali Şener, Ali Erkmen, Doğu GöçükMarka Ekibi: Dilek Uçarlı, Ekin Kutevu, Zeynep KahvecioğluStratejik Planlama Ekibi: Toygun Yılmazer, Tuğyan Çelik, Nisan DanışmanProdüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin Schulte, Alev CihanProdüksiyon Şirketi: AutonomyYönetmen: Uygar KutluPost Prodüksiyon: Sinefekt

Müzik: Emre Irmak / UniversalMedya Ajansı: PeopleKullanılan Mecralar: TV, Outdoor, Digital, POP

Carte d’Or’dan Kazandibi...Carte d’Or Geleneksel Lezzetler serisinin ilk reklam filmiy-le ekranlarda. Yönetmenliğini Metin Arolat’ın üstlendiği ve başrolünde Sinemis Candemir’in yer aldığı reklam filminde, Geleneksel Lezzetler serisinin Kazandibi çeşidi tanıtılıyor.

Reklam filmi, evde yapması zahmetli tariflerin kolaylıkla hazırlanabilmesini sağlayan Geleneksel Lezzetler serisinin pratikliğini vurgularken neşeli ve samimi çizgisiyle de dikkat çekiyor.Reklam Filmi KünyesiReklamveren: Unilever / Carte d’Or Toz TatlılarReklamveren Yetkilisi: Leyal Eskin, Sevcan DemirerReklam Ajansı: Medina Turgul DDBGrup Kreatif Direktör: Kurtcebe TurgulKreatif Direktör: Gökhan ErolYaratıcı Grup: Ayşe Aydın, Timsal Ünsal, Cihan Eryılmaz, Mehmet Güney, Necmi MutluMüşteri İlişkileri Grubu: Elif Önen Sakin, İlker Şimşekalp, Ezgi Pedal, Nesrin ŞamlıStratejik Planlama: Derya TombuloğluAjans produktorleri: Evrim Saraçoğlu, Nisan Turgul Yapım Şirketi: İnter FilmYönetmen: Metin ArolatMüzik: Özgür BuldumMedya Ajansı: MindshareKullanılan Mecralar: TV, internet

Page 37: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 35

Kampanyalar

‘Hayat Güzeldir’...Liv HOSPITAL Ulus, ilk reklam filminde ‘Hayat Güzeldir’ dediGüzel Sanatlar Saatchi & Saatchi tarafından hazırlanan rek-lam filminde, Liv HOSPITAL’ın çalışanları ve misafirlerinin hayatına getireceği güzellikleri Vega 4 grubunun duygusal şarkısı ‘Life is Beautiful – Hayat Güzeldir’ eşliğinde sunuyor. Yönetmenliğini Müfit Samık’ın yaptığı reklam filminin pro-düksiyon çalışmasını ise Shortcut gerçekleştirdi.

Reklam Filmi Künyesi:Reklamveren: Liv HOSPITAL UlusReklamveren Temsilcisi: Meri İstirotiMetin Yazarı: Kaan Ertüz, Nergiz HerdemSanat Yönetmeni: Oya Karabal Rapayazdic, Şebnem ErsinMüşteri İlişkileri Direktörü: Ayşe EvinStratejik Planlama: Yelda Aktuna, Arda KuşMedya Planlama/Satınalma: Speed Medya Ajans Yapımcısı: Neslihan Ateş, Ferhat DuzluYönetmen: Müfit SamıkYapımevi: Shortcut Müzik: Vega 4 / “Life is beautiful”

Elidor, 5 kişiyi Cannes’e götürecek...

Elidor reklam filminde, Elidor’u geliştiren dünyanın en iyi saç bakım uzmanlarından Rita Hazan, Jamal Hammadi ve Tho-mas Taw da rol aldı. Tüketicinin beğenisi sayesinde en se-vilen markalar sıralamasındaki birinciliğini üç yıldır koruyan Elidor, 5 şanslı Elidor tüketicisini Cannes Film Festivaline

götürecek. Detaylar facebook.com/ElidorTurkiye sayfasından takip edi-lebilecek. Reklam Filmi KünyesiReklamın başlığı: Elidor LovemarkReklamveren: Unilever / ElidorReklamveren yetkilisi: Handem Çelenkler, Tarık Bayar, Bahadır ElezoğluReklam ajansı: Manajans/JWTYaratıcı yönetmen: Sami BasutYaratıcı grup: Tunçhan Kalkan, Erhan Başaran, Onur Ünal, Alper BaşkanMüşteri ilişkileri grubu: Mehmet Numanoğlu, Ece Özyurt, Elif DedetaşStratejik planlama: Hakan Demir, Pamir GündüzAjans prodüktörü: Şafak Serter, Ahmet BayıkYapım şirketi: Depo FilmMedya ajansı: MindshareMedya planlamacı: Gizem Doğruol, Başak ÇavuşKullanılan mecralar: TV, Radyo, Dijital, Outdoor, Gazete, Dergi

Page 38: marketing europe & anatolia Sayı:017

36 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

“Bir Bilmecem Var”...Hayatlarında ilk defa bir reklam filminde yer alan bu kişilerin jingle’daki bilmeceyi yanıtladıkları sıradaki doğal mutluluk-larının görüntülendiği kampanya, televizyon, radyo, internet ve açık hava uygulamalarıyla tüketiciler ile buluşuyor. Pow Films Yapımevi’nden Burcu Matur’un yönettiği filmin yaratıcı ajansı ise Güzel Sanatlar Saatchi & Saatchi oldu. Reklam Filmi KünyesiReklam Ajansı: Güzel Sanatlar/ Saatchi & SaatchiReklamveren: EtiReklamveren Yetkilisi: Merve Erdebil, Ebru özgökalpÜrün: Eti KurumsalYaratıcı Ekip: Kerem Kanık, Cem Akar, Emre Gökdemir, Özgür Akpınar, Bora Adalı, Bora Uz, Onur Tumtaş, Oğuzhan DilekMüşteri İlişkileri: Pınar Dülgerler, Nevra Akın Oktay, Özge Öncül, Buket ArcaStratejik Planlama: Viktor Kuzu, Arda KuşMedya Planlama / Satınalma: ZenithmediaAjans Yapımcısı: Neslihan AteşYapımevi: Pow FilmsYönetmen: Burcu Matur

Çakaler bu kez “yufka yürekli”...

TEB reklam kampanyasının yeni filminde, Olgun Şimşek’in canlandırdığı Selahattin Çakaler bu kez “yufka yürekli” bir karakter olarak karşımıza çıkıyor.

Yönetmenliğini Mete Özok’un, prodüksiyonunu Film Park’ın üstlendiği bu eğlenceli kampanya Selahattin’in yeni macera-larıyla devam edecek.

Reklam Filmi KünyesiReklamveren: TEBReklam Ajansı: TBWA\ISTANBULCCO: İlkay GürpınarYaratıcı Ekip: İlhami Duman, Mustafa Gülsen, Pınar Ulus, Bilgin Aydın,Sanlı Kayabölen, Uluç Çağrı KabataşMarka Ekibi: Aslı Ceren Aksak, Canan Ayvacı, Cihan BilgörStratejik Planlama Ekibi: Toygun Yılmazer, Maral BezircioğluProdüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Pelin Güneş, Gizem İnanProdüksiyon Şirketi: Film ParkYönetmen: Mete ÖzokPost Prodüksiyon: SinefektMüzik: Emre Irmak Mecra: TV, basın, internet

Page 39: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 37

Kampanyalar

Şans, tercih ve doğru karar...Sarphan Finans Park’ın reklam filminde tüm dünyada bili-nen ev oyunu monopoly taşıyıcı faktör olarak kullanıldığını ifade eden Sarp Group Yönetim Kurulu Başkanı Alaaddin Akar, monopoly oyununda olduğu gibi şansın tercih hakkı ile birleştiğinde doğru kararın verilebileceğini anlatmaya çalış-tıklarını belirtti.Reklam Filmi KünyesiReklamveren: Sarp GroupReklamveren Temsilcisi: Arzu GülerReklam Ajansı: Gravga GroupKreatif Direktör: Barış VarhoşYaratıcı Ekip: Arda GürerliMüşteri İlişkileri: Tuğçe SemercioğluProdüksiyon Şirketi: Gravga ProductionProdüksiyon: Gökmen Bayraktar, Ebru ElbaşYönetmen: Tarkan ÖzelPost Prodüksiyon: Cem ÖzelMüzik: Ali AltayStil Danışmanı: Ahmet Cevdet BudakKullanılan Mecralar: TV, Sinema

Mahallemizi mahalle yapan esnaftır...

Şekerbank’ın, Kapımız Esnafa Açık reklam filmi, Concept Reklam Ajansı tarafından hazırlandı. Film ekibi, 8 gün bo-yunca Paris’ten Berlin’e Avrupa şehirlerinin farklı sokakların-da, mahallelerinde bilinen sıcaklığı ve canlılığı aradı. İstanbul, Büyükada’da iki gün süren çekimlerde, film oyun-cularının büyük çoğunluğunu da Büyükada esnafı ve halkı

oluşturdu. Filme, Ahmet Gülhan sesiyle ve Jingle House, eski dizi müziklerini hatırlatan özel çalışması ile büyük kat-kıda bulundu. Reklam Filmi KünyesiReklamveren: ŞekerbankReklamveren Temsilcisi: Şekerbank Kurumsal İletişimReklam Ajansı: ConceptKreatif Direktör: Kerem ÖzkutYaratıcı Grup: Sedat Dündar, Umut Dizdar, Fulya Gülel, Fatih YılmazStratejik Planlama Direktörü: İsmail SevalStratejik Planlamacı: Necdet Emir DemirtaşAjans Prodüktörü: Levent KöstepenMarka Grup Direktörü: Arda GörgünMarka Direktörü: Merve EryelkovanMarka Yöneticisi: Canan Karayılan, Dicle AysülükMedya Planlama: Universal McCannYönetmen: Eralp VardarGörüntü Yönetmeni: Özgür EkenMüzik: Jingle HouseProdüksiyon Şirketi: Böcek Yapım

Page 40: marketing europe & anatolia Sayı:017

38 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Serra’nın yeni reklam kampanyası...Serra’nın yeni reklam filmi için iki Fransız yönetmenle çalı-şıldı. Daha önce Beyonce, Claudia Schiffer ve Gong Li gibi isimlerle çalışmış Jean Bocheux ve ses ve görüntü efektle-ri, aksiyon gibi konularda uzman Eric Coignoux’un yönettiği film çekimleri iki gün sürdü.280 metrekare seramiğin kullanıldığı çekimlerde patlama

efektleri için Mecha SFX adlı firma ile çalışıldı. Yurtdışında eğitim görmüş özel ekiplerle hazırlanan film için toplamda 50 kişi görev aldı.Reklam Filmi KünyesiReklamveren Yetkilileri: Ece Ceylan Baba, Duygu Birecikli, Zehra SönmezReklam Ajansı: KlanYaratıcı Ekip: Cüneyt Tiryaki, Ahmet Sefer, Alper Bayram, Murat Karslıoğlu, Cenk Ertan, Alev Bozduman, Neslihan Aslan, Betül SaykanDigital Yaratıcı Ajans: Havas Engage İstanbulDigital Yaratıcı Ekip: Melahat Parlak, Sercan BaşaranMüşteri İlişkileri: Gamze Gürkan Numanoğlu, Selen Varlık, Hazal BideciAjans Prodüktörü: Saime AkçuraProdüksiyon Şirketi: Dinamo İstanbulMüzik: Vivaldi: The Four Seasons / Summer / Mvt 3: PrestoYönetmen: Jean Bocheux - Eric CoignouxMedya satın alma ve planlama ajansı: OMDMedya satın alma ajansı müşteri ilişkileri: Erdem Erinç,Cihan Özbay, Murat Bilgin

Işınlama için geri sayım...TBWA\ISTANBUL tarafından IKEA için hazırlanan yeni ço-cuk odası reklam filmi yayında. Reklam filminde üç afacan çocuğun IKEA çocuk mobilyaları ve aksesuarlarıyla hazırladıkları hayali bir dünyadaki mace-rasını izliyoruz.Çocuklar ışınlama için gerekli tüm hazırlıkları tamamlarken, komik mimikleriyle dikkat çeken bebek ise olacaklardan ha-bersiz, şaşkınlıkla oyunu izlemektedir.Reklam filminin yönetmenliğini Fatih Kızılgök gerçekleştirdi. Çekimlerin bir gün sürdüğü filmin prodüksiyonu Autonomy’ye ait.Reklam Filmi KünyesiReklamveren: IKEAReklam Ajansı: TBWA\ISTANBULCCO: İlkay GürpınarYaratıcı Ekip: Volkan Karakaşoğlu, Ozan Can Bozkurt, Mer-ve Gezer, Cihan Akköse, Tolga ÜlkümenMarka Ekibi: Ayşe Şenünver Erdoğan, Melis İnceer, Nazlı KayaStratejik Planlama Ekibi: Toygun Yılmazer, Tuğyan Çelik, Nisan Danışman

Prodüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Alev CihanProdüksiyon Şirketi: AutonomyYönetmen: Fatih KızılgökPost Prodüksiyon: SinefektMüzik: Mert Tünay / Jingle MingleMedya Ajansı: MECKullanılan Mecralar: TV, Basın, Outdoor

Page 41: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 39

Kampanyalar

Turkcell’lioğulları...Turkcell’lioğulları kampanyasının ilk iki reklam filmi için, 36.000 metrekarelik alanda 11 ayrı set kuruldu. Son teknolo-ji ekipmanlarla çekilen filmlerde 350 kişilik yardımcı oyuncu kadrosu ve 120 kişilik teknik ekip görev aldı.İki filmin çekimi 3 günde tamamlandı. Reklamlarda pek çok at, keçi ve kü-mes hayvanı da kullanıldı.Reklam Filmi KünyesiReklamın Başlığı: Turkcell’lioğulları Reklamveren: Turkcell Reklamveren Temsilcisi: Alpay Alptekin, Ayşegül Şenalp, Melis Keşan, Selina Yannier, Oya Dedehayır Reklam Ajansı: Güzel Sanatlar Saatchi&SaatchiYaratıcı Grup: Gökhan Atasoy, Latif Çetinkaya, Volkan Yanık, Aysu Erenuluğ, Özgür Onur, Oya Karabal RapayazdicMarka İlişkileri: Özlem Ünlüçay, Aşkın Baş, Özlem Özdemir, Itır ErkanProdüksiyon: Okan Cezayirli (Ajans), Asu Şipşak (Turkcell) Prodüksiyon Şirketi: Böcek YapımProdüktör: Oğuz Peri

Yönetmen: Ömer Faruk SorakGörüntü yönetmeni: Veli KuzluPost Prodüksiyon: ABTMüzik: Cahit Berkay – Jingle HouseMedya Ajansı: MindshareMedya Planlamacı: Filiz Göktuğ, Seda Yurteri, Bora Erdinç Basman

Hürriyet Kampüs, tüm kampüslüleri Mi-niCik kampanyasıyla şehirli kuşlar için ele-le vermeye çağırıyor.Üçkişiler ajansı tara-fından şekillendirilen kampanyanın viral filmi Eksantrik Pro-düksiyon tarafından gerçekleştirildi. Önü-müzdeki günlerde yayınlanmaya başla-yacak film, vicdanla-ra MiniCik bir mesaj vererek kocaman bir ses getirmeyi hedef-liyor.Viral Film KünyesiKampanya başlığı:“MiniCik bir kampanya” Marka: Hürriyet KampüsReklam ajansı: Üçkişiler

Yaratıcı Yönetmen: Argun Albaryak Yapım şirketi: Eksantrik ProdüksiyonYönetmen: Abdullah EkşioğluPost Prodüksiyon: Eksantrik-EkspressKullanılacak Mecra: İnternet

MiniCik bir kampanya...

Page 42: marketing europe & anatolia Sayı:017

40 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Bizim Mutfak Ezogelin Çorbası...Grey İstanbul’un hazırladığı kampanyanın reklam filmi ya-yında. Bu konuda televizyondaki sağlık programıyla da tanı-nan Doktor Gürkan Kubilay’ın uzmanlığından yararlanılıyor. Televizyonda kendi hazırladığı program formatında gördü-

ğümüz Doktor Kubilay, Bizim Mutfak çorbalarının üretim sürecini görmek için tesislere gidiyor.Burada Bizim Mutfak çorbalarında kullanılan malzemelerin, evlerde kullanılan do-ğal malzemelerin aynısını olduğunu görüyor ve çorbaların üretim sürecini detaylı olarak anlatıyor. Reklam Filmi KünyesiReklamveren: Ülker/Bizim MutfakReklamveren Temsilcisi: Didem Doğan, Tuba Akyüz, Deniz Caner, Gaye Aygor, Oya ÖzcanAjans: Grey İstanbul Kreatif Direktörler: Ergin Binyıldız, Engin Kafadar Kreatif Ekip: Damla Akçay, Ezgi Midillioğlu,Müşteri İlişkileri: Elifsu Serin, Tunç Alankaya, İpek KardeşlerStrateji: Kayansel Kaya, Aytuğ AteşProdüksiyon: Meltem Köse, Selim İpek, Ebru Uluçınar, Etel Gözcü Prodüksiyon Şirketi: Anima&FirstunitYönetmen:Ayşe Ünal Müzik: Ömer AhunbayFotoğraf: Ali Özatalay

Sanki herkes anlaşmış gibi...Tivibu Ev’in Tekrar İzle özelliğinin anlatıldığı reklamda, dizi-sini heyecanla bekleyen bir annenin başına gelenler anlatı-lıyor. Tam dizinin başlama saatinde “sanki herkes anlaşmış gibi” annenin dizi keyfini bölüyor. Kapı çalıyor, papağan ko-nuşuyor, çocuk ağlıyor, elektrikler kesiliyor... Hem de hepsi aynı anda! Hepsi anlaşmış gibi. Hepimizin başına gelen bir hayat gerçeğinden yola çıkan fil-min yönetmen koltuğunda Uygar Kutlu otururken, yapımını Autonomy üstleniyor.Reklam Filmi KünyesiReklamveren: TTNET / TivibuReklamveren Yetkilisi: Ahmet Yaman, Bilge Gönenç, Hande Us BadurReklamveren Medya Planlama Ekibi: Şafak Cömertoğlu, Meltem Gülören, Sedat Kühlen, Gözde TopçuoğluReklam Ajansı: TBWA\ISTANBULCCO: İlkay GürpınarYaratıcı Ekip: Zeynep Karakaşoğlu, Levent Yalgın, Erçin SadıkoğluMarka Ekibi: Esra Özkan, İpek Türkili, Başak SarıoğluStratejik Planlama Ekibi: Toygun Yılmazer, Tuğyan Çelik,

Nisan DanışmanProdüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Pelin Güneş, Gizem İnanProdüksiyon Şirketi: AutonomyYönetmen: Uygar KutluPost Prodüksiyon: SinefektMüzik: Emre IrmakMedya Ajansı: People CommunicationsKullanılan Mecralar: TVC, Basın, Radyo, Sinema, İnternet

Page 43: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 41

Kampanyalar

Her şeyden habersiz...Tamamı gizli kamerayla çekilen filmde, Anadolu Efes oyun-cuları bir klasik müzik konserine gittiklerini zannediyorlar. Salondaki izleyiciler ve orkestra yavaş yavaş yerlerini alır-ken, Anadolu Efesli basketbolcular da kendilerine yapılacak sürprizden habersiz koltuklarına oturuyorlar.Reklam filmi çekimleri Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde 15 gizli kamera kullanılarak gerçekleştirildi. Çe-kimlerde 540 kişilik figürasyon kullanıldı ve toplamda 750 kişi görev yaptı. Seyircilerin giydikleri Anadolu Efes forma-larını gizlemek için ise cırt cırtlı özel kostümler hazırlandı.Reklam Filmi KünyesiReklamveren: Anadolu Efes Spor KulübüReklam Ajansı: TBWA\ISTANBULCCO: İlkay GürpınarYaratıcı Ekip: Volkan Karakaşoğlu, Zeynep Karakaşoğlu, Zeynep OrbayTBWA Marka Ekibi: Ebru Eğilmez, Chris Direduryan, Bilge ErtemStratejik Planlama Ekibi: Toygun Yılmazer, Tuğyan Çelik, Nisan DanışmanProdüksiyon Ekibi: Zeynep Gencebay, Ceyhun Sevil

Prodüksiyon Şirketi: Soda FilmProdüktör: Yalçın KılıçYönetmen: Gürkan KurtkayaPost Produksiyon: 1000 VoltMedya Ajansı: TimeKullanılan Mecralar: Internet, sinema

“Hayatın Lezzeti” Lezita, “sevgilinin kalbine giden yol mide-sinden geçer” dedi ve Sevgililer Günü’nde sevdiklerine özel bir sürpriz yapmak isteyenleri Facebook yarışmasına davet etti. Yarışmacılar, Lezita’nın Sevgililer Günü’ne özel olarak aşkın simgesi kalp şeklinde ürettiği Lezita Kalpli Nugget’ları kullanarak aşkın yemeğini yaptı.Sınırlı sayıda üretilen Lezita Kalpli Nugget’lar, sadece Mig-ros, Tansaş, 5M, Mjet mağazalarında, 9 - 28 Şubat 2013 tarihleri arasında ve 240 gramlık özel Pratik Şef paketinde 2,95 TL’ye satışa sunulacak. Ürünlerin üzerinde bulunan QR kodlar ise kullanıcıları “Lezita Sevgililer Günü” uygulaması-nın bilgisinin verildiği sayfaya yönlendirecek.Lezita Sevgilinin Kalbine Giden Yol Facebook Yarışması Reklam Filmi KünyesiReklamveren: LezitaReklamveren Yetkilisi: Mesut ErgülDijital Ajans: İgoaProdüktör: Ozan CoşkunYaratıcı Yönetmen: Muzaffer MalkoçSanat Yönetmeni: Onur ErdemJR Sanat Yönetmeni: Evren Özbozdağlı

Metin Yazarı: İrem AltuntaşGeliştirici Grup: Mustafa Artuç, Duran AkçaylıerProje Yöneticisi: Seda YürükSosyal Medya Yöneticisi: Hakan TozcanSosyal Medya Uzmanı: Yasemin Erdem

Bana aşkın yemeğini yapabilir misin...

Page 44: marketing europe & anatolia Sayı:017

Minnacık şehir Bratislava...Minnacık şehir Bratislava...

Page 45: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 43

Gezi

Geziyi planlarken Bratislava hiç hesap-ta yoktu aslında. Prag’ ın ara sokak-larını bile defalarca gezdikten sonra yapacak bir şey bulamayınca planı-mızda değişiklik yapıp tren biletimizi saat 09:00’ a aldık. Tabi vakit az olun-ca koştura koştura gittik. Trene binip de biletleri ve güzergahı kurcalayınca baktık ki saat 12:30 gibi tren Bratislava’ da olacak. Dedik ki öyleyse Bratislava’ da inelim akşam gideriz Budapeşte’ ye. Biletleri kontrol eden abiye sorduk, bu biletle Bratislava’ dan farklı saate trene binip Budapeşte’ ye gidebilir miyiz diye. Olur cevabını alınca da epey bir mutlu olduk.Bratislava hesapta olmadığı için gezile-cek yerlere ve yapılacak şeylere çalış-madık tabii. Harita falan da yok. Mecbu-ren acemice keşfedecektik.Avusturya’nın başkenti Viyana’nın 50 km kadar doğusunda bulunan şehir Tuna Nehri kıyısında yer alıyor. Şehir hem Avusturya’ya hem de Macaristan’a sınır. Slovakya’ nın başkenti. Atalarımın yani Slavların yaşadığı yer. Slavlar 5. yüzyılda günümüzdeki Slovakya top-raklarına yerleşmişler.Bratislava, parlamentosu, devlet bina-ları, üniversiteleri, müzeleri ve tiyatrola-rı ile Slovakya’nın siyasi ekonomik ve kültürel merkezi konumunda. Slovak-lar, Almanlar, Macarlar, Avusturyalılar, Çekler ve Yahudiler şehrin geçmişinde

güçlü izler bırakmış. Bratislava, bu koz-mopolit ruhunu hâlâ muhafaza ediyor. Şehir çok sayıda festival ve ticari sergi-ye ev sahipliği yapıyor.Tren istasyonu eski yerleşim yerine (Old City) çok yakın. İstasyondan çıkıp dümdüz devam ettiğinizde Old City’ ye varıyorsunuz. Cadde bitip de meydana vardığınızsa sağınızda kocaman ve çok şık bir bina görüyorsunuz. Burası Grassalkovich Palace. Saray, 1760 yılında Maria Thresa’nın isteği üzerine Kont Anton Grassalko-vich adına yapılmış. Uzun yıllar boyun-ca aristokrat etkinliklerin, konserlerin ve baloların düzenlediği saray, bugün Slovak Cumhuriyeti Başbakanlık Sara-yı olarak kullanılıyor. Yürümeye devam ettiğimizde bir mey-dana vardık. Karşımıza tüm ihtişamı ile Hrad Castle çıktı. Fakat çok yüksekte olduğu için tırmanmaya üşendik. Zaten Prag’ da kale gezmekten fenalık geldi :)Hımmm, şimdi düşündüm de bu cümle hiç hoş olmadı. Neticede Bratislava’ da tarihi yerleri gezmekten başka yapıla-cak pek bir şey yok böyle bir mevsim-de. Neyse fazla gevezelik etmeye ge-rek yok. Bizim gözümüz kesmedi oraya tırmanmayı.Meydan üzerinde ve yakınlarında çok fazla kilise var. Mesela Trinity Kilisesi. Kilise,1529 yılında Osmanlı İmparator-luğunun kuşatmaları sırasında yıkılan

Minnacık şehir Bratislava...Minnacık şehir Bratislava...Geziyi planlarken Bratislava hiç hesapta yoktu aslında.

Prag’ ın ara sokaklarını bile defalarca gezdikten sonra yapacak bir şey bulamayınca

planımızda değişiklik yapıp tren biletimizi saat 09:00’ a aldık.

Tabi vakit az olunca koştura koştura gittik. Fotoğraflar ve yazı Seval Duban

Page 46: marketing europe & anatolia Sayı:017

sindeymiş gibi hissediyor.Sessiz sakin sokaklarda etrafa bakına-rak yürürken yol bizi St. Martin’s Cat-hedral’ nin arka sokağına getirdi. Bratislava Kalesi’nin altında bulunan katedral, Macar krallarının ve kraliçele-rinin taç giydirme törenlerinin yapıldığı, tarihi 14. yüzyıla uzanan bir yapı. St. Martin tacın üzerine konulması için bir haç yerine altın bir yastık kullanılması-nı uygun görmüş. O günden sonra bu katedral, dini bir yapı olmanın dışında yeniliklere açık oluşunu da kanıtlamış. Katedralin etrafını da dolandıktan son-ra behçesindeki merdivenlerden ine-rek Panska Caddesine çıktık. Yağmur altında usul usul yürüyerek Neo klasik tarzda yapılmış eski Slovak Ulusal Ti-yatrosu’ na vardık. Slovakya Filarmoni Akademisi de yine bu meydanda yer alıyor. Minnacık şehir olmasına rağmen bir sürü tiyatro, opera ve konser salonu var. Çok imrendim doğrusu. Ben Ana-dolu yakasında oturuyorum. En sev-diğim etkinlik İstanbul film festivali. Kocaman semtte oturmamıza rağmen festival filmlerinin gösterildiği sinema yok. İKSV’ ciler duyun benim yakarışla-

St. Michael Kilisesi’nin yerine inşa edil-miş ve yapımı 10 yıl sürmüş. Tabii ki de biz içini gezmedik. Sonradan öğrendiği-me göre içinde büyüleyici freskler var-mış. Meydanda yürürken Old City tabe-lası görüp merdivenlerden aşağı indik sonradan öğrendiğime göre burası (St Michael’s Gate) St Michael Kapısıymış. Sokaklarda bir sürü kafe ve hediyelik eşya satan dükkanlar var. Hepsi de çok şirin. Kafeler minik minik ama hava soğuk olduğu için dışarıda hiç masa-ları yok. Yazın buralara cıvıl cıvıl olur muhtemelen. Old Town kafelerin, pub-ların, eski binaların, güzel sokakların olduğu çok hoş bir yer. Fakat sokaklar bomboş. Sanırım yağmur ve soğuktan dolayı böyle:) Bizim gibi çok fazla deli yok anlaşılan.Sokaklardaki bazı evler gerçekten çok eski, bir çoğu dökülüyor. Bir kaç tane-sinde tadilat işlemi devam ediyor. Bazı sokaklardaki evler ise gerçekten muh-teşem. Binaların renk renk kapıları var. Hele de üzerinde balık motifleri olanına bayıldım.Binalar, genelde Barok ve Rönesans tarzında yapılmış. Bazı sokaklarda yü-rüken insan kendini bir tiyatro sahne-

44 / marketing europe & anatolia

Gezi

Binalar, genelde Barok ve Rönesans

tarzında yapılmış. Bazı sokaklarda yürüken

insan kendini bir tiyatro sahnesindeymiş gibi hissediyor.

Page 47: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 45

rımı:) Gerçi torent çıktıktan sonra festi-vallerin de tadı kalmadı. Herkes habire film indiriyor:) Eski günlerin tadı kalma-dı. Eskiden bilet bulabilmek için Rexx önünde upuzun kuruklar olurdu. Film zamanıda alırdım Frigo dondurmamı keyifle izlerdim filmi. Fena dağıttım ko-nuyu. Hemen geziye dönüyorum:)Bu sokakları da sırılsıklam bir şekilde tavaf ettikten sonra Hlavne Meydanına doğru yürümeye başladık.Yürürken sokaklarda bronzdan yapıl-mış ilginç insan fügürleri dikkatimizi çekti. Bu figürlerdebiri Cumil. Panská ve Sedlárska caddelerinin kesiştiği kö-şede yer alıyor. Dikkatsiz sürücüler yü-zünden bir kaç kez kafası kopmuş ama yeniden yapmışlar. O yüzden de artık yanında bir uyarı levhası var. Biraz daha yüyürdükten sonra Hlavne Meydanına varıyoruz. Burada da Na-polyon heykelivar.Bu iki heykelin de sembolik anlamları var. Cumil 1997 yılında Korzo’nun yani eski şehrin yeniden inşaasını anlatmak amaçlı olarak, Napolyon heykeli ise 1805 yılındaki istilayı hatırlatmak için

yapılmış. Bu meydanda Mozart ve Franz Liszt çocukluk zamanlarında ilk sahne gös-terilerini yapmışlar. Macar Kraliyeti’nin ilk üniversitesi, Academia Istropolitana burada kurulmuş. Eski belediye binası ise, 500 yıl boyunca bu şehrin yönetil-diği tarihi mekan. Hlavne Meydanı, arnavut kaldırımla-rıyla döşenmiş, tüm eski şehir bölgesi araç trafiğine kapalı. O yüzden aheste aheste yürüyüp, tarihi binaları rahatlık-la inceleyerek dilediğiniz kadar fotoğraf çekebilirsiniz. Ezilme riski yok:) Mey-danın ortasında ise 1572’de yapılmış Maximilian Çeşmesi var. Fakat bu ka-dar çok yağmur yağarken insanın gözü çeşme falan görmüyor.Meydanı çevreleyen renkli binalar, ba-rok ve Rönesans etkileri taşıyor. Ben en çok Bratislava Şehir Müzesinin (Mestske Muzeum) binasını beğendim.Birçok yabancı konsolosluk da bu mey-danda yer alıyor. Kısacası Bratislava’ nın kalbi burada atıyor.Yazın bu meydan çok kalabalık oluyor-dur muhtemelen. Çünkü bir sürü kafe var. Zaten dönünce internetten baktım yazın çekilen yerlere. Acayip kalabalık görünüyor meydan.

Gezi

Yürürken sokaklarda bronzdan

yapılmış ilginç insan fügürleri dikkatimizi çekti.

Bu figürlerdebiri Cumil.

Page 48: marketing europe & anatolia Sayı:017

46 / marketing europe & anatolia

Gezi

Yağmur altında tüm bu sokakları ve meydanı gezdikten sonra hem yorul-duk hem de acıktık. Meydanda (Hlavne Namestie) dolaşırken gözüme kestirdi-ğim Irish Pub’ a oturmaya karar verdik. Konsepti çok hoş olan bu pub’a girip montlamız bir nebze de olsa kurusun diye hemen sandalyelerin üzerine ser-dik. O zaman farkettim ki benim göm-leğin kolları epey ıslanmış. Tabii o sıra-da umursamadığım bu durum bir süre sonraki bronşit, faranjit ve gripin zemi-nin hazırlıyormuş. Döndükten sonra bu gerçek kafaya dank edecekti. O sırada yemeğe odaklandığım için durumu çok da umursamadım.Çok yapraklı menüyü karıştırdıktan sonra ben tatlı ekşi soslu ızgara somon yemeğe karar verdim. Yanına da siyah bira. Bira da yemek de cok nefisti ve bu yor-gunluğun üzerine çok iyi geldi. Mekanın sükuneti de ayrı bir güzel oldu. İçerinin loş ışığı, hafif müzik, sıcacık ortam, son derece keyif vericiydi.Yemeklerimizi yiyip biraz ısındıktan ve keyif de yaptıktan sonra baktık ki bizim trenin saati gelmiş. Yüklendik çantala-rı çıktık dışarı. O sırada hediyelik eşya

almak için bir mağazaya daldık. Mağa-za o kadar hoş ki, gezerken nasil vakit geçti anlamadık. Bir de baktık trenin kalkmasına 15 dakika kalmış. Hemen kendimizi dışarı attık ve koşar adım çıktık caddeye. Taksi bakındık ama bulmak mümkün değil. Otobüse bine-lim dedik, otobüsü kaçırdık. Otostop çektik o da olmadı. Bari koşalım dedik. Sırtımızda çantalar koştur koştur tren garına vardık. Tabii ki de kaçırdık treni. Kaçırınca da soluğu danışmada aldık. 1,5 saat sonra başka bir tren olduğunu öğrendik. Koşup terlediğimize değme-di hiç.1,5 saat vakit geçirmek için fazla uzaklaşmayı göze alamadığımız için gardaki bir kafeye oturup kahve içtik. Tabii ben sırılsıklam giysilerle bir süre sonra üşümeye başladım. Kahveydi, sohbetti, muhabbetti derken 1,5 saat geçti ve biz nihayet trene binebildik. Akşam saat geç olduğu için tren olduk-ça kalabalıktı. Demek ki insanlar hafta sonlarında ülkeler arası tren yolculuğu yapıyormuş. Çok şanslılar. Biz adım bile atamıyoruz shengen vizeleri yü-zünden.Tüm günün yorgunluğu bastırmış ola-cak ki trende uyuya kalmışım. Uyandı-ğımda Budapeşte’ ye varmıştık.

Demek ki insanlar hafta sonlarında ülkeler arası tren

yolculuğu yapıyormuş. Çok şanslılar. Biz adım bile atamıyoruz shengen vizeleri

yüzünden.

Page 49: marketing europe & anatolia Sayı:017
Page 50: marketing europe & anatolia Sayı:017

48 / marketing europe & anatolia

Sinema

Ali Erdem Ekşioğlu reklamarasısinema)

(En iyi film...

Sinema Takviminde Bir Yıl Daha KapandıHer takvimde yılbaşı farklı bir gündür. Miladi takvimde İsa’nın doğumundan 365 gün 6 saat sonra olan yıldönümü, Hicri takvimde hicretten 354 gün sonradır. Sinemaseverin takviminde ise yılbaşı Akademi Ödüllerinin dağıtıldığı gündür. Her yıl dağıtılan ödüllerle, gösterilen adaylarla iyi veya kötü anlamda tüm sinemaseverlerin tepkisini çeken Akademi bu yıl da 85. kez oyuncuların, yönetmenlerin, makyözlerin, ses sanatçılarının ve seyircilerin yüzüne bir gülümseme kondurmayı başardı.

Bu yıl ödüllere müzik ve sesleriyle Skyfall, 12 adaylığı ama sadece 2 ödülüyle Lincoln, en iyi film ödülü ile Argo, beyaz saraydan çıkmaya üşenip görüntülü konuşma ile açıklama yapmasıyla Amerika’nın First Lady’si damgasını vurdu. Ve işte bu yıl sinema tarihinde Akademi Ödülleri gibi onurlu bir sayfaya adını yazdıran isim ve filmler: En İyi Film: "Argo"En İyi Kadın Oyuncu: Jennifer Lawrence, "Silver Linings Playbook"En İyi Erkek Oyuncu: Daniel Day-Lewis, "Lincoln"En İyi Yönetmen: Ang Lee, "Life of Pi"En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Anne Hathaway, "Les Miserables"En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Christoph Waltz, "Django Unchained"

En İyi Uyarlama Senaryo: "Argo", Chris TerrioEn İyi Özgün Senaryo: "Django Unchained", Quentin TarantinoEn İyi Görsel Yönetmen: Claudio Miranda "Life of Pi"En İyi Belgesel: "Searching For Sugar Man", Malik Bendjelloul ve Simon ChinnEn İyi Kurgu: "Argo", William GoldenbergYabancı Dilde En İyi Film: "Amour" (Avusturya)En İyi Animasyon: "Brave", Mark Andrews ve Brenda ChapmanEn İyi Orjinal Müzik: "Life of Pi", Mychael DannaEn İyi Orijinal Şarkı: "Skyfall", Adele Adkins ve Paul EpworthEn İyi Yapım Tasarımı: "Lincoln"En İyi Kısa Animasyon: "Paperman", John KahrsEn İyi Kısa Film: "Curfew", Shawn ChristensenEn İyi Kısa Metrajlı Belgesel: "Inocente", Sean Fine ve Andrea Nix FineEn İyi Ses Kurgusu: "Skyfall", Per Hallberg, Karen Baker Landers ve "Zero Dark Thirty", Paul N.J. OttossonEn İyi Ses Miksajı: "Les Miserables", Andy Nelson, Mark Paterson ve Simon HayesEn İyi Kostüm Tasarımı: "Anna Karenina", Jacqueline DurranEn İyi Makyaj ve Saç: Lisa Westcott ve Julie Dartnell, "Les Miserables"En İyi Görsel Efekt: "Life of Pi", Bill Westenhofer, Guillaume Rocheron, Erik-Jan De Boer ve Donald R. Elliott.

Page 52: marketing europe & anatolia Sayı:017

Kültür - Sanat

İstanbul’la ilgili “anlık” habere anında ulaşabileceğiniz Radyo İstanbul Ajansı, “Şehri Dinleyin” sloganıyla yayın hayatına başladı.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, yaptığı konuşmada, “Şehri Dinleyin” sloganıyla yayın hayatına başlayan rad-yonun İstanbul’un tercümanı olacağını söyledi. Sadece İs-tanbul temalı dijital yayın gerçekleştirecek radyonun ken-disini çok heyecanlandırdığını belirten Vali Mutlu, “2011 yılının Şubat ayında faaliyetine başlayan İstanbul Ajansı, 2 yıldır şehrin haber ve bilgi kaynağı olmaya devam edi-yor” dedi.24 saat yayın yapacak olan radyonun, hava durumu, yol durumu, deniz ulaşımı başta olmak üzere İstanbul’un özel haberlerini canlı bağlantılarla dinleyicilerle paylaşacağını ifade eden Vali Mutlu, “Yaklaşık iki aydır test yayınlarını başarıyla tamamlayan radyomuza ayrıca gönlü geniş olan İstanbul Sevdalısı radyocu, televizyoncu, gazeteci ve sa-natçı dostlarımızda haftada bir saat olmak üzere destek verecekler. Başta Kızılay, Yeşilay, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Oda-sı gibi kamu yararına çalışan STK’larımız radyomuzda projelerini, etkinliklerini, çalışmalarını dinleyici ile buluştu-racaklar” diye konuştu.

Şehri Dinleyin...

Pahud İş Sanat’ta... Erdil Yaşaroğlu ile Yaratıcılık ve KariyerKendi kuşağının heyecan

uyandıran müzisyenleri arasında gösterilen flüt virtüözü Emmanuel Pa-hud, Franz Liszt Oda Or-kestrası ile İş Sanat’taPahud, İş Sanat’ta hem solist hem de Franz Liszt Oda Orkestrası’nın şefi olarak sahne alacak İş Sanat, flüt virtüözü Em-manuel Pahud ile Franz

Liszt Oda Orkestrası’nı konuk ediyor. Başarılı çalışma-ları nedeniyle The Guardian gazetesinin “yeni bir flüt ustasının doğacağının sinyallerini verdi” şeklinde bah-settiği Pahud İş Sanat’taki özel gecede hem orkestranın solisti hem de şefi olarak yer alıyor.Klasik müzik tutkunlarının unutulmayacak bir müzik şöleni yaşayacağı konser 6 Mart Çarşamba günü İş Sanat’ta gerçekleşecek.

Samsung´un ünlü ka-rikatürist Erdil Yaşa-roğluile Mart ve Nisan aylarında 11 üniversi-tede gerçekleştireceği “Yaratıcılık ve Kariyer” konferansları başlıyor. “Erdil Yaşaroğlu ile Samsung Yaratıcılık Note´ları”adı altında gerçekleştirilecek kon-feranslarda öğrenciler, kariyer ve yaratıcılık

üzerine bilgilendirilirken, Galaxy Note 10.1’in yaratıcı özelliklerini de keşfetme ve deneyimleme şansı bula-caklar. Samsung’un, Erdil Yaşaroğlu ile düzenlediği “Yaratıcılık ve Kariyer”konferanslarında Galaxy Note 10.1’inAdobe Photoshop, Popup Play, Multi Screen, Shape&Formula Match ve S-Pen gibi benzersiz özellik-leri de ön plana çıkarılacak.

50 / marketing europe & anatolia

Page 53: marketing europe & anatolia Sayı:017

marketing europe & anatolia / 51

Kültür - Sanat

Modernin İcrası: AKM...Türkiye’deki modernleşme sürecinin mimarlık ve üretim-deki yansımalarını inceleyen Modernin İcrası: ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ, 1946-1977 sergisi, Ankaralılarla bu-luştu.Atatürk Kültür Merkezi’nin mimarlık tarihi içerisindeki ye-rinin izlendiği, 21 Eylül 2012 - 6 Ocak 2013 tarihleri ara-sında sergilendiği SALT Galata’da büyük ilgi gören Mo-dernin İcrası: ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ, 1946-1977 sergisi, Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Mimarlık Merkezi’nde 24 Ocak Perşembe günü ziyarete açıldı.SALT tarafından, Kalebodur desteği, TSMD ve Tabanlı-oğlu Mimarlık katkılarıyla Ankara’da gerçekleşen serginin küratörlüğünü Pelin Derviş ve Gökhan Karakuş üstleniyor. Sergi, AKM’nin mimarisi ve yapımına dair bir kavrayış su-nabilmek üzere kilit arşiv belgelerine odaklanarak, binanın zorlu ve incelikli tasarım ve yapım süreçlerini ortaya çıka-rıyor. Maket, sergi bitiminde Kalebodur tarafından Kültür Bakanlığı’na AKM’de sergilenmek üzere hediye edilecek.

Akıllı Çocuk Sofrası...Banvit’in 2008 yılında başlattığı “Akıllı Çocuk Sofrası” pro-jesi, “Küçük Denge Dünyası” isimli tiyatro oyunuyla çocuk-larla olan buluşmasına devam ediyor. Proje kapsamında yürütülen “Küçük Denge Dünyası” isimli çocuk oyunu, bu eğitim yılı sonuna kadar İstanbul’da 10 bin çocuğa ulaş-mayı hedefliyor. İ.B.B. Şehir Tiyatroları “Çocuk Tiyatro-ları Festivali”ne de kabul edilen “Küçük Denge Dünyası” oyunu şehir tiyatrolarında çocuklara, yeterli ve dengeli beslenme ile fiziksel hareketin önemine ilişkin mesajlar veriyor.“Akıllı Çocuk Sofrası” projesi ile yeterli ve dengeli beslen-me ile fiziksel hareketin önemi konusunda çocuklarda bir bilinç oluşturmayı hedefleyen ve bu proje ile 2011 yılında Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği’nden “En iyi sağlık uygulaması” 1.’lik ödülü alan Banvit, T.C. M.E.B. Ekol Drama Sanat Evi tarafından geliştirilen “Küçük Den-ge Dünyası” isimli tiyatro oyununu çocuklarla buluşturu-yor.